14 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 EYLÜL 2004 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Yeni düzenlemede, sigara tanıtımlarmda olduğu gibi yasaklann çerçevesi belirlenecek Içki reMamlanna çekidüzen Reklam ilkeleriyle ilgili hazırlanması düşünü- len düzenlemenin henüz ayrıntıları f " netlik kazanmaz- / ken Tütün, Tütün Mamulleri ve Al- lt>fl >n kollü Içkiler Dü- , zenleme Kurulu [ Başkanı, "hangi tip reklam- ların teşvik edici, özen- dirici" olduğunun altının çizileceğini söytedi. ANKARA (AA)-Tütün, Tütün Ma- mulleri ve Alkollü Içkiler Düzenleme Kurumu Başkanı NiyaziAdah, alkol- lü içkilerin reklam ilkeleriyle ilgili bir düzenleme hazırlığı içinde oldukla- nnı açıkladı. Alkollü içki reklamlanna ilişkin sorulan yanıtlayan Adah. içkilerin reklam ve tanıtımı için sigaradan farklı mutlak bir yasak bulunmadı- ğını kaydetti. Mevcut yasada. "Al- koDü içkilerin, radyo-T\' ve kamu ya- yın araçları ile reklamı yapılamazr> hükmü bulunduğunu anımsatan Ada- h, ikincil düzenlemelerle de alkollü içki tüketimini teşvik edici reklamın yapılması ve kampanyalar düzenlen- mesinin yasak olduğunu kaydetti. SlNIRLAR BELİRLENECEK Reklam ilkeleriyle ilgili bir düzen- leme hazırhğına başlandığını açıkla- yan Adah. ancak aynntılann henüz net- leşmediğini, konunun olgunlaşma aşa- masında bulunduğunu ifade etti. Dü- zenlemeyle. yasaların çizdiği sınırlar içinde kalmak üzere reklam ilkeleri- ni belirlemeyi amaçladıklannı vur- gulayan Adah, şöyle devam etti: "Yani ikincil mevzuatın getirdiği bunlara ilişkin 'teşvik edici, özendı- rici kampanyalar düzenlenemez' hü- kümleri var. Hangi tip rekiamlar teş- vik edici, özendiricidir? Gençleri ve kamu $ağbğını konımava yöneük gö- revleri de var devletin. Bu çerçevede hangikri bu anayasal hükmü zaafa uğratacak, tehükeye düşürecek rek- lamdır? O niteüktekireklamlannda- ha kolay ayırt edilmesine hizmet ede- cek bir düzenleme gerekhor." ÇALISMALAR SÜRÜYOR Bu konuda çalışmalann sürdüğünü. sektörden görüşlerin alındığını ve bunlann değerlendirildığini vurgula- yan Adah. "İlgili kamu kuruluşlann- dan da görüş ahyoruz" dıye konuştu. Alkollü içkilerde asgari verginin "maktuvergiye" dönüştürülmesi ko- nusunda da Adah, bunun bir vergi güvenlik politikası olarak düşünüldü- ğünü bildirdı. Bunun içkide, sigara- da yaşanan fiyat indinmleri gibi bir durumu önlemek için gündeme ge- lip gelmedıği sorusunu da Adah, "Ta- bii oraya da vanr, ama ithalatta fiya- tı düşük gösterilerek vergiden kaçın- mayi önleyici bir mekanizma olarak kondu" diye yanıtladı. çevreciler mahkemeye verecek Pepe hakkında suç duyurusu Doğu Akdeniz Çevre Dernekleri, konuyla ilgisi bulunan Çevre ve Orman Bakanlığı ile M/V Ulla adlı geminin yıllarca bekletilmesinde ihmali görülen tüm yerli-yabancı kurum ve kuruluşlar hakkında suç duyurusunda bulunmaya hazırlanıyor. AKES BODUR İSKENDERUN - Doğu Akdeniz Çevre Der- neklen (DAÇE), Iskenderun Körfezi'nde 4.5 yıldır demirli duran M V Ulla gemisinin 2 bin 200 ton zehirh yükle batması olayında ihmali bulunduğu gerekçesıyle Çe\Te ve Orman Ba- kanı Osman Pepe hakkında suç duyurusunda bulunma karan aldı. Ulla'nın gemısının sualtındaki durumuna ilişkin Denız Kuvvetlen Komutanlığı'nca gö- revlendinlen dalgıç ekıbı çalışmalanna devam edıyor. Prof. Dr. Işık Oray başkanhğındaki Is- tanbul Üniversitesi Su Crünleri Fakültesi araş- tırma ekibı de balıkçı bannağrnda esnafla gö- rüştü. İskenderun Körfezı'nin denız canlılan- nın önemlı yaşam alanlarından biri ve orkinos balıklannın yumurtlama alanı olduğuna dikkat çeken Oray, kirhlik oranının belirlenmesı ama- cıyla su örneğı aldı. MüDAHİL OLACAKLAR 11-12 Eylül tarihleri arasında Greenpeace Akdeniz Ofısı. Antakya, Iskenderun, Adana, Batman, Ceyhan, Diyarbakır, Mersin, Osmani- ye. Samandağ, Tarsus ve Tunceli çevre koru- ma örgütlennın katılımıyla gerçekleştirilen toplantının sonuçlanru açıklayan DAÇE Ortak Sekreteri Oktay Demirkan. Iskenderun Çe\Te Koruma Derneği"nin 9 Eylül günü açtığı tespit davasına müdahil olacaklannı belirtti. Konuyla ilgisi bulunan Çevre ve Orman Ba- kanlığı, geminin yıllarca bekletilmesinde ih- mali görülen tüm yerli-yabancı kurum ve ku- ruluşlar hakkında suç duyurunda bulunacakla- rını ifade eden Demirkan, "Konunun Mecfis'e taşuunasL Cumhurbaşkanhğı nezdinde şikâ- yetçi olunması, Başbakanhk Yüksek Denetkme kurulu'nun harekete geçirilmesi için istemde bulunulması kararlaşnnlmışûr" dedi. Bilincli müdahale öğretîlecek Depremekarşı gönüllü ordu r"\ epremlerde bilincli müdahale L / için Istanbul'da 80, diğer illerde 20 kişilik Ulusal Medikal Kurtarma Ekipleri oluşturuluyor. Bu amaçla ilk dersler verilmeye başlandı. İstanbul Haber Senisi - Istanbul II Sağlık Müdürü Prof. Dr. Erman Tuncer, son yüz yılda Türkiye'de gerçekleşen depremlerde dolaylı ya da dolaysız olarak 50 milyon in- sanın etkılendiğinı belırterek doğal afetler- de sıvıl hareketüı güçlendirihnesının önemi- ne dikkat çekti. Afetlerde bilincli müdahale ıçın Istanbul'da 80. dığer illerde 20 kışılik "Ulusal Medikal Kurtarma Ekipleri"nin (UMKE) oluşturula- cağı "Afetlerde Sağhk Organizasyonu Projesi" kapsamında ilk dersler verilmeye başlandı. Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastane- sinde eğitim projesiyle ilgili toplantıya katı- lan II Sağhk Müdürü Erman Tuncer, "Dep- remlerde yüzde 65 oramnda yurttaşınuzı yitir- dik. Bu sadece İstanbul'u değil tüm Türkiye'yi etkileyen bir durum. 17 Ağustos depreminde sivil organizsyon çok daha başanh olmuşrur. Bu nedenle depremlerde shil müdahaleye iti- yacımız var" dedi. EciTIM BEŞ CÜN SURECEK Proje, Türkiye'nin tüm illerinde uy- gulanarak afetlerde yaralıya bilincli yardım yapıhnasını amaçlıyor. 5 gün sürecek eğitimde gönüllüler, afetlerde sivil sa\aınma, çatışma yönetimi, stres yönetimı, temel yaşam desteği gibi teorik derslerin yanı srra enkaz altında tat- hikat gibi uygulamalar da yapacaklar. İstanbuTda Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda sahnelenen ünlü 'Zorba' balesinin gösterisinden elde edilen gelir, İzmirti HTV taşıyıcısı Y.O'nun ailesine verikü. (Fotoğraflar: VEDAT ARIK) Mısır Kahire Operası Bale Topluluğu'ndan HIV taşıyıcısı YO'ya destek 6 Zorba% çoculdar için sahnede İstanbul Haber Servisi- Mısır Kahire Ope- rası Bale Topluluğu, "Zorba" balesinı, Is- tanbul'da engelli çocuklar ve HIV taşıyıcı- sı tzmirli Y.O. için sahneledi. Beyoğlu Belediyesi ve BM Afrika lyi Ni- yet Elçisi Melek Keçecioğlu nun organizas- yonuyla önceki akşam Harbiye'deki Çemal Reşit Rey Konser Salonu'nda gerçekleşti- rilen geceyi, sinema oyuncusu Meral Kon- rad sundu. Gösteri öncesi bir konuşma yapan Be- yoğlu Belediye Başkanı Ahmet Vlisbah De- mircan. Türkiye'deki engelli çocuklann çok sayıda sorunu olduğunu belirterek "Ama- cımız onlara ve bebekken yapılan kan nak- K sırasında HTV kapan İzmirti Y.O'ya yar- dımcı otanak. Yapılan yardımın miktan bü- yük değil. Ancak önenüi olan, toplumun bu konudaki hassasiyetini yükseltmek" dedi. Y E N İ BİR DÜNYA KURMAK Demircan'ın. yardımlan nedeniyle ken- dısine teşekkür plaketi \erdiği BM Afrika lyi Niyet Elçisi Keçecioğlu da dünyanın sa- vaşlarla çalkalandığmı ve nüfusun yansınm yoksulluk sının altmda yaşadığmı anımsa- tarak "Hayırseveriikle dünyayı degiştirebi- liriz. Birtikte harekete geçerek yeni bir dün- ya da kurabibnz" diye konuştu. Daha sonra Demircan ve Keçecioğlu, ge- ceden elde edilen gelir çekini ve bir oyun- cak arabayı Y.O. ve ailesine armağan etti. Törenin ardından Mısır Kahire Operası Ba- le Topluluğu, ünlü Yunan yazar Nikos Ka- zancakis in iki perdelik esen *Zorba"yı üc- ret almadan sahneledi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Külrür ve Turizm Bakanı Erkân Mumcu ve istan- bul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın da mesaj yolladığı gösteriyi, Mısır Kültür Bakanı Yardımcısı Abdul Menheim Kamel, Devlet Bakanı Güldal Akşit, istan- bul Valisi Muammer Güler'in eşi Neval Güler, konsolos ve büyükelçilerin de aralann- da bulunduğu çok sayıda kişi izledi. KUIIEDE OLENIŞÇILERIN ÖZEU -EŞTİRMEDİR TIİBLT ; . , ^ ^ • • • l ^ L E R a Türk-lş 'ten suç duyurusu Türk-İş 1. Bölge'ye bağh şube yöneticileri, Kastamonu'nun Küre ilçesüıdeki maden ocağında yaşamını yitiren 19 işçi için Çahşma Bakanı Murat Başesgjoğlu, Enerji ve Tabü Kaynaklar Bakanı Hilmi Gükr ile STFA yetkilileri aleyhine suç duyurusunda bulundu. Suİtanahmet Adliyesi önünde dün toplanan Türk-İş şube yöneticileri, özel sektörün işçileri, hükümeti de arkasma alarak kölelik koşullannda. düşük ücretle ve sigortasız çahştırdığını benrttL EĞİTİM İÇİN KULLANILAN UYUSTURÜCUYA SINIRLAMA ANKARA (AA) - Uyuşturucu madde arama köpeklerinin eğitimi için kullanılan uyuşturucu madde miktarlan ile bu tür eğitim merkezlerinde muhafaza edilen uyuşturucu madde miktarlan sınırlandınldı. Uyuşturucu madde arama köpeklerinin eğitimi için kullanılan uyuşturucu miktan, köpek başına 100'er gram esrar, eroin, baz morfîn, kokain ile 20'şer adet Ecstasy ve Captagon'dan fazla olamayacak. Bu tür eğitim merkezlerinde saklanacak uyuşturucu miktarlan ise 5'er kilo esrar, eroin, baz morfin, 2.5 kilo kokain ve 1000'er adet Ecstasy ve kokaini aşmayacak. Uyuşturucu madde arama köpeği eğitiminde kullanılacak uyuşturucu maddeler,Içişleri Bakanlığı'nın ilgili birimlerine ve Milli Savunma Bakanı'nın talebi üzerine Türk Silahlı Kuv\r etleri'ne teslim edilecek. Bilimsel araştırmalarda kullanılacak uyuşturucu madde Tanm ve Köyişleri Bakanlığı'nın ilgili birimlerine teslim edilecek. 'SİNEMA KRALI'MN KARDESİ DE ÖLDÜRÜLDÜ İZMİR (Cumhurijet Ege Bürosu) - Izmir'de, bir süre önce şoförüyle cinayete kurban giden ve "Sinema Krab" diye tanınan Yavuz Çamlıca'nın kardeşi Bülent Çamlıca ve koruması, Karşıyaka'da kimlikleri henüz behrlenemeyen iki kişinin silahlı saldınsında yaşamını yitirdi. YavTiz Çamlıca'nın ölümünden sonra işlerin başına geçen Bülent Çamlıca, yanında koruması emekli polis Ramazan Dinarh olduğu halde, 35 P 0910 plakah Megane marka otomobille Alaybey semtindeki evinden aynldı. Otomobil, 1648 Sokak'tan Yalı Caddesi'ne çıkacağı sırada yanına yaklaşan 2 kişi, direksiyondaki Bülent Çamhca ile korumasına peş peşe ateş etmeye başladı. Ağır yaralanan sürücü Çamlıca ile koruma Dinarh otomobilde öldü, 2 aldırgan ise kaçtı. Izmir-Balçova'da, şubat ayında meydana gelen olayda, kentteki çok sayıda sinemanın sahibi Yavuz Çamlıca ve şoförü Engin Aktaş, pusuya düşürülerek öldürülmüştü. î ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ 12 Eylül ve Unutkanlık Şili cuntasının lideri Pinochet, 84 yaşında. Ama yargılanmasını ve hesap sorulmasını sağla- mak için, yasa değışiküği yapıldı. (Böyle bir de- ğişiklik yapılmasının hukuk ahlakına sığıp sığ- madığnı bu işin ulemasına(!) sormak gerek.) Umanm, gereğini yerine getiririer. Yunan cuntasının sorumluları, yıllarca hapis- lerde çürüdü. Bugün çok ufak faşist bir azınlık dışında, kimse suratlarına bakmıyor, adam yeri- ne koymuyor. Pinochet'nın, Şili halkına çektirdiğı eziyetler; Yu- nan cuntasının, Yunan halkına reva gördüğü mu- ameleler düşünüldüğü zaman, yaptıklannın "kefa- retini" ödedikleri, asla söylenemez. Ancak, gene de büyük acılar çeken insanlar; "bir ölçüde", he- sap soruluyor olmasının tesellisini yaşarlar. Bızde ise 12 Eylül'ün sorumluları, sanki birer kahramanmışçasına toplumda itibar görüyor. Çünkü yaşananlar ve yapılanlar, unutturuldu. Unutturuldu, çünkü oluşturulan "menfaat çete- leri", işlerinin ve planlarının bozulmasını isteme- dikleri için; "Aman bu işleri kurcalamayalım" derdine düştüler. Zaten 12 Eylül'ün; iktidarı, altın birtepsi içinde teslim ettiği Turgut Özal da aynı cuntanın hazır- lattığı yasalarla hüküm sürdü ve 'hafızasız" bir toplum yaratma çabalarının, en önde gelen mi- marı oldu. Tabü bu arada; ciddi bazı yalanlarla, kafaları altüst etmekten de geri kalmadı. örne- ğin bir gün, "En büyük devrimci benim" diye- rek, bizlerı hayretler içinde bırakırken, Ata- türk'ün, mezannda kemiklerinı sızlattı. Hele, ba- zı eski ve sahte solcular, bu lafları alkışlamaya başladıklan zaman; başımıza neler geleceğini, üç aşağı beş yukan tahmin etmiştim. Daha sonra; "Cunta yönetiminin" en büyük mağdurlarından biri olan ve kendi müsteşarının ihanetine uğrayan Süleyman Demirel, Hesap sorma" sloganıyla iktidara geldikten sonra, "Devletin zirvesinde kavga olmaz" diyerek, o karanlık geçmişin üzerine bir sünger çekiverdi. Ve benim gibi, Demirel'in artık "demokrat" oldu- ' ğuna inanan, iyi niyetli bazı "saflar" şaştı kaldı... Maksat, çıkarlarımıza dokunulmasın ve tez- gâhlarımız bozulmasın... • • • Varılan bu noktada, Kenan Evren'ın kim ol- duğunu ve ne işler becerdiğini(!) bilen gencimiz kalmamış... Kımisı, "Marmarisli ressam"; kimisi, "Marmaris'te oturan biri..." gibisinden yanıtlar veriyor. Bir zamanlar Kenan Evren, "Hiç kimse- nin yaptığı yanında kâr kalmayacak" demişti. Ama kendi yaptıklan, yanında kâr kaldı... Ve Ke- nan Evren'in döneminin acılarını çeken kimi gençlerimız, (Tabü bana göre genç) "Netekim" diye bir festival düzenledikleri zaman; "Kamu düzeni sarsılır" bahanesiyle buna izin verilme- miş. (Deniz Baykal'ın da bu davranışa uygun bir şeyler dile getırmesini, büyük üzüntüyle kar- şıladığımı ifade etmek isterim.) • • • Bütün bu yaşananları ve çekilen açıları, toplu- ma unutturmak isteme çabasını, salt "çıkartann bozulmaması" ve "ele geçirilen iktidarın rahatça uygulanması" gerekçeleriyle açıklayabilir miyiz? Başka gerekçeler yok mu? Bence var. Silahlı Kuvvetlerimiz içinde, "12 Eylül yönetiminin kaçınılmaz" olduğunu düşü- nen çok sayıda subay var. (Ya da vardı.) Böyle düşünmeyenler de "Bozuk ses çıkartmamak" endişesiyle seslerini çıkaramadılar. Ve sonunda, onların bir bölümü de yapılanların "kaçınılmaz" olduğuna inandı. Ve toplumumuzda büyük itiba- n olan ve neredeyse "tek sağlam kurum" olan ordumuzun mensuplarını karşılanna almak ıste- meyen siyasetçiler, gazeteciler vb., "kırıp ba- caklannı oturdular". Bu arada "kimileri", sesini duyurmaya çabaladıysa da, bunlann sesi "çok cılız" kaldı. Ve sonunda, öyle bir noktaya geldik ki; "Nete- kim", uygar bir toplumda, demokrasinin en hara- retlı ve yürekten savunucusu olması gereken kimi kurumlar ve kışiler, "cunta çığırtkanı" durumuna girdiler. Kimi üniversite hocaları, (hatta kimi rek- törler), kimi gazeteciler, kimi işçi sendikaları, kimi öğretmen örgütleri vb. umutlarını Silahlı Kuvvet- ler'in "müdahalesine" bağladılar. Çok yazık... • • • Geçenlerde (gene bana göre), genç bir gaze- teci, 12 Eylül öncesinin koşullannı, (haklı olarak) dile getirerek; 12 Eylül'ün zorunlu olduğunu, (haksız olarak) savunuyordu. Böyle düşünenlere, hep şunu hatırlatınm. 12 Eylül'de, tüm Türkiye sıkıyönetim altındaydı ve 13 Eylül'de terörü sona erdiren kumandan ve askerler, görev başındaydı. Hiçbir yasa değişikli- ğine gıtmeden ve aynı kadrolarla; terörü engel- leyebildiklerine göre, 12 Eylül öncesinde nere- deydıler ya da akılları neredeydi? 12 Eylül'ü "kaçınılmaz" görenlerin; biraz da işin bu boyutunu düşünrnelerini temenni ederim. Star TV'ye yayın durdurma • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Star TV'nin 2001 yılına ait matrah farkından kaynaklanan 1.8 trilyon liralık reklam payı borcu için verilen 7 gün- lük ödeme süresı dün akşam sona erdi. Star TV yetkililennın borcun taksitlendirilmesi yönündekı başvurularına karşılık, RTÜK'ün dün yaptığı top- lantıdan herhangı bir karar çıkmadı. Star TV'nin yayını, dün gece 24.00'ten itibaren durduruldu. Gaziosmanpaşa Bağ-kur açıldı • İstanbul Haber Servisi - Gaziosmanpaşa Bağ- Kur Şube Müdürlüğü, törenle hizmete açıldı. Ga- ziosmanpaşa Belediyesi "nin hayata geçirdiğı şube- nın açılış törenine katılan Çahşma ve Sosyal Gü- venlik Bakanı Murat Başesgıoğlu, tesısin yerel yö- netimlerle merkezi idarenin ortak çahşmasının gü- zel bir ürünü olduğunu söyledi. Başesgioğlu, Yerel Yönetimler Yasa Tasansı çıktığında çok daha önemlı projelere imza atacaklannı söyledi. İki kişiye 118 milyar • ANKARA (AA) - On Numara Oyunu'nda 10 bi- len 2 kişi, 118 milyar 858 milyon 250'şer bin lira kazandı. Şansh numaraların 1,2, 15, 16, 18, 20, 21, 24, 26, 29, 30, 32, 33, 35, 48, 49, 52, 54, 60, 66, 71 ve 75 olarak belirlendiği bu haftaki çekiliş- te, 9 bilenler 943 milyon 400 biner, 8 bilenler 50 milyon 200 biner, 7 bilenler 5 milyon 900 biner, 6 bilenler 850 biner, hiçbir numarayı doğru tahmin edemeyen 194 bin 843 kişi 700 biner lira kazandj^
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle