Katalog

SAYTA CUMHURİYET 14 EYLÜL 2004 SALJ 10 JLflo [email protected] KAVŞAK OZGEN ACAR Limuzinlerde Petrol Yerine Kan Akıyor Komşu Irak'ta ABD işgali iki ya- lanla başladı. Irak diktatörü Saddam Hüseyin "Gizlice kitle imha silahla- n yapıyordu, 11 Eylül olaylarını ya- ratan El Kaide örgütünü maddi ma- nevi destekliyordu". ABD Başkanı George W. Bush'un iplerini ellerin- de tutan şahinler ya da Dışişleri Ba- kanı Colin Pov/ell'ın "lanet"okudu- ğu "neo-com (yeni tutucular)", BM Güvenlik Kurulu'nu dinlemeyerek Irak'ı işgal ettiler. Bu olaydan "şimdilik" üç sonuç doğmuş gibi. Birincisi Beyaz Saray her iki savın da yalan olduğunu ka- bul etmek zorunda kaldı. Ikincisi, ABD'deki taşıt araçlarının motorları- na ucuz Irak petrolü değil, Amerika- lı askerter ile masum Iraklıların kan- ları pompalanır oldu. 11 Eylül olayı- nın acısını haklı olarak unutamayan Amerikalı seçmenin, ne yazık ki bu yalanların bilincine henüz varamadı- ğı içın hâlâ Bush'u desteklediği göz- leniyor. Üçüncüsü, Irak'ta işgale karşı di- rentşle başlayan savaş Türkiye dahil komşularını bölgesel biristikrarsızlı- ğa sürüklüyor. Birinci sonuç yeterin- ce tartışıldığı için bu konuya değin- meyeceğiz. ikinci sonucu kısaca irdeleyelim. ABD'nirt gerçek amacının Ortado- ğu'nun Petrolü olduğu bir kez daha anlaşıldı. Pentagon'daki masa başı hesap Irak'taki çarşıya uymadı. "Sad- dam '/yalan dolanla devirip ucuz pet- rolü ele geçirme" kurgusu Beyaz Sa- ray'dakilerin yüzlerine gözlerine bu- laştı. Yalnızca ağustos ayında 1100 Amerikalı asker yaralandı. Mart 2003'ten bu yana ölen kadın-erkek Amerikalı asker sayısı geçen hafta 1000'i aştı. Bu rakama ingiliz ve öte- kı müttefik askerlerinin kayıpları da- hil değildir. Toplam yaralı Amerikaiı as- ker sayısı 7000'i geçti. Irak'ı 130 bin Amerikalı asker işgal ettiğine göre, Irak labirentindeki her yüz Amerikalıdan altısı ya öldü ya da yaralandı. Şeyh ömer Klıniği'ndeki kayıtlara göre yalnız Bağdat'ta 8 Eylül'e kadar 10 bin 363 çocuk, kadın, sivil, polis öldü. Ülke genelinde, bombalı ara- ba, işgal güçleri ile çatışma, havan topları ve uçaklardan atılan roketler- le ölenlerin sayısının 30 bine yakfaş- tığı savlanıyor. Pazar günü bir çırpı- da öldürülen 110 Iraklı sivil bu sayı- ya dahil değildir. Bu ne demek? ABD'de taşıt araçlarının motoriarına artık ucuz petrol yerine varili 50 do- lara kadar yükselen petrolün yanı sı- ra, Amerikalı askerler ile masum Irak- lılann kanı pompalanıyor, demek de- ğil de nedir?.. Ak Tepe, Kanlı Tepe oldu Demokrasiden yoksun zavallı Irak halkı (ulusu değil) aralannda köken fark- lılıklan olmasına karşın işgalcilere dire- niyor. Irak'ta, Müslümanlar (Sünni, Şii, Alevi), Hıristiyanlar (Süryani, Ortodoks, Katolik); Kürtler (Müslüman, Yahudi, Hıristiyan) ve Türkmenler çeşitli böl- gelerde yoğun olarak, bazı bölgelerde ise iç içe yaşıyorlar Iraklılar, petrol çalmaya gelen çağdaş "BağdatHırsızı'na karşı Mart 2003'ten sonra direnişe geçtiler. özellikle Ne- cef, Kerbela, FeHuce, Tikrit, Ramadi, Sa- marra'da işgalcilere karşı çıkan sokak direnişçileri tepelerinde ABD uçaklan- nın, karşılanndaisetanklannın bomba- larını buldular.. Sonuçta kan akmayan sokak kalmadı. Oğlunu yitiren Bağdat- lı bir baba Saddam'ı kastederek "Es- TÜRKİYE kiden gizlice öldürürferdi" dedikten sonra Amerikalılar hakkında "Şimdi göz göre göre apaçıköldürüyortar" di- ye ekliyor. Her nedense, Kuzey Irak'ta "aynlık- çı" Kürt bölgelerinde bu türden katli- ama rastlanmıyor. Buna karşılık Kuzey Irak'ta bazı şaşırtıcı olaylara tanık olu- nuyor. Kürtlerin, Türkmenlerin yoğun ol- duğu Süleymaniye'yi denetimleri altı- na almak için Amerikalı albayı, "Türk özel timi Türkmenleri silahlandmyor" yala- nı ile kandırdıklan henüz unutulmadı. Al- bayınABD'nin "StratejikOrtağı" Türk askerinin başına çuval geçirdiğinde, çuvallayan gerçekte Irak'a girmeme karşılığında uzatılan 8.5 milyar dolar- lık havuçtan dolayı ağzı sulanan Türk Hükümeti değil miydi? ABD'den silah ve para desteği gö- ren Kürtler, geçen hafta ABD'lileri bir kez daha kandırdılar. Yaklaşık 155 bin nüfuslu "TelAfer (Ak Tepe)" kentine ba- zı direnişçilerin sızdığı haberini uçurdu- lar. Kent, Irak petrolünün başkenti Mu- sul'a 45, Suriye sınınna 100 km uzak- lıkta olup, Türkiye'nin Kürt Bölgesi'nden yan geçiş için düşündüğü 2. sınır ka- pısı Ovaköy yolu üzerinde, birtahıl de- posudur. işgal öncesinde Saddam'ın 3. Kolordusu'nun karargâhı idi. Kent- te tümüyle Türkmen, çok az Arap ya- şıyor, hiç Kürt bulunmuyor. Oldum ola- sı bir Türkmen kenti olan Kerkük'ün "Kürtleştiriimesinin" çıkış noktası, yük- sek nüfusuna karşın Saddam'ın vilayet yapmadığı, ABD işgalini benimseme- yen Tel Afer kasabasının devreden çı- kanlmasında düğümleniyor. ABD uçakları, masum Türkmenleri umursamadan, sözde Felluce'den ka- çıp kente sığınan direnişçileri bomba- ladılar. Cehaletimizi bağışlayınız! Çağ- daş silah sanayiinde her türiü yeni si- lahın üretildiğini biliyorduk, ama "dire- nişçi" ile "masum Türkmen'i" ayırt eden roketlerin yapıldığını duyrnamış- tık! Siz duydunuz mu bilmiyoruz! Bir hafta ıçinde "Ak Tepe" Tel Afer'de 120 Türkmen öldü, 700'ü yaralandı. 50 bin kişi çö- le göçtü. Kerkük yakınındaki kentelektriksiz, susuz, çocuk- lar aç kaldı. "Ak Tepe", bu sal- dın ile "kanlı tepe"olurken Kürt liderlerden Mesut Barzani "Kürtlerin kazanımlannı koru- mak için canımızı veririz" söz- leriyle gerçek niyetini açıkladı. Silahlı Kürt peşmergelerinın başlattığı Tel Afer saldınsının işbirlikçisi ABD'Iİ komutan Pa- ul Hastings, "Düşmanı temiz- lemek için baskıyı sürdürece- ğiz. Ne kadarsüreceği onlara bağlı" sözleri ile Kürtlerin ka- zanımlannın pekiştırileceğini doğruladı. Bu noktada devreye giren Dışişleri Ba- kanı Abdullah Gül, uykudan yeni uya- nan insan gibi, "mahmur" gözlerini ovuşturarak Amerikalı meslektaşı Co- lin Powell'i arayıp Ankara'nın kaygı- larını" bildirdi. Povvell ise "Kaygılannı- zı not ediyoruz. Sivillerin zarargörme- mesine çalışıyoruz. Türkmenleri değil direnişçileh hedef alıyoruz. Operas- yon hedefine ulaşınca bitecek." yanı- tını verdi. Bu yanıtla Povvell, "operas- yonun" Tel Afer'i Türklerden alıp Kürt- lere vermenin kapısını aralamak oldu- ğunu da anlatmış oluyordu. "Stratejik Ortak" Türkiye'nin toprak bütünlüğünü tehdit eden Kuzey Irak'ta- ki PKK terörüne aynı askeri tepkiyi gös- termeyen Pentagon, Tel Afer sığıntısı direnişçiler karşısında Türkmenlerin ya- şadığı Ak Tepe'yi kanlı tepe yapmak- tan çekinmiyordu. Türkiye, Güney Ana- dolu'da PKK'ye karşı operasyonlar dü- zenlerken "sivilhalk da öldürülüyor" di- ye ayağa kalkan ABD DışjşJeri insan hak- ları uzmanları, Helsinki Gözetleme, Uluslararası Af örgütleri, bir avuç te- rörist karşısında sivil Türkmenlerin kat- liamına karşı neden seyirci kalıyortar acaba? Nedeni açık! Batı'nın gelenek- sel çifte standardı değil mi? İngiliz Kralîyet Enstitüsü Raporu "İngiliz Uluslararası llişkiler Kra- liyet Enstitüsü" önemli bir rapor açıkladı. Raporda özetle, "Mütte- fıkler, Irak işgalini 18 ayda yüzle- rine gözlerine bulaştırdılar. Irak'ta doğacak olan iç savaş tüm Orta- doğu 'ya istikrarsızlık getirecektir" yargısı yer alıyor. Kanımızca bu nokta sözünü ettiğimiz Irak sava- şının üçüncü sonucunu oluşturu- yor. Enstitünün raporunda birinci senaryoşöyleözetleniyor "Kürtay- nlıkçılar ve Şii direnişçiler ocak ayındaki seçimlere, yumuşak bir geçişe karşı çıkacaklardır. ABD variığına tepkibüyüyor. Sünniazın- lıkise saldırgan ve direnişçi konu- munu sürdürecektir. Şiiler, Sünni- ler ve Kürtler geçici Irak hüküme- tine bağlılık gösteremezlerse Irak parçalanırya da bir iç savaşa gi- rer." Raporda olasılığı zayıf görü- len ikinci senaryo ise "Eğer ABD desteğindeki geçici hükümet, de- netimi sağlarsa Irak'ın bütünlüğü korunabilir" biçiminde... Üçüncü senaryo ise Irak'ta özel- likle bağımsızlığa yönelen Kürtle- rin istekleri doğrultusunda "böl- geselliğe" dayalı yeni bir Irak kur- ma olasılığının ise komşu ülkele- rin tepkileri ile karşılanacağını ön- görüyor. "Komşu ülkeler" deniUn- ce akla öncelikli olarak Türkiye, Suriye, Iran, sonralıklı olarak da Ürdün ve Suudi Arabistan geliyor. Böylece Batı, Kürtierle, Ortado- ğu'da yeni bir Israil yaratmış ol- mayacak mı? Rasgele bir kurum değil "Krali- yet Enstitüsü'nün" raporunda, bir "iç savaş " ve "bölünme" olasılığı- na yatkın olan birinci senaryo da- ha güçlü görülüyor. Elmek: oacar(S superonline.com Faks: 0312. 442 79 90 Kerry, başkanlık seçimlerinde Cumhuriyetçilerin, geçen seçimlerde yaptıkları gibi siyah seçmenlerin önünü kesmeye çalışmamasını istediBush'a yolsuzlııkuyansıDış Haberler Servisi - ABD başkanlık seçimine iki aydan az bir süre kala, anketler- ., de Cumhuriyetçi Parti- li ABD Başkanı Geor- ge Bush'un 9-11 puan gerisine düşen Demok- rat Parti başkan adayı John Kerry, siyah seçme- nin oylanyla ilgili usul- süzlük yapılmasına göz yummayacaklannı söyledi. LJzmanlara göre Kerry 'nin seçimi kazanması "pek çok stratejik unsurun yolunda git- mesine" bağlı görülüyor. Kerry'nin, Cumhuriyetçi Parti'nin siyah seçmenin oyları üzerinde baskı ve engelleme girişimlerine sessiz kalmayacaklan yö- nündeki açıklamasıyla, olası seçim usulsüzlülde- rinin de üzerine gidece- ğı mesajı verdiği be- lirtiliyor. Kerry, "Bir kez da- ha mihonlarca siyah Amerikahmn o\1annın • Demokratlann başkan adayı, "Bir kez daha milyonJarca siyah Amerikalının oylannın sayıhnamasına seyirci kalmayacağız. Bu seçimde de kulağımıza böyle şeyler geliyor ve seçmen üzerindeki baskılara göz yummayacağız" dedi. sayılmamasına seyirci kalmaya- cağız. Bu seçimde de kulağınu- za böyle şeylergeliyorveseçmen üzerindeki baskılara gözyumma- yacağE" dedi. Demokratlann sadık seçme- ni olan siyah Amerikalılan san- dık başına götürebilirse, John Kerry'nin seçim yarışında avantaj saglayabileceği düşü- nülüyor. 2000 seçimlerinde ya- şanan usulsüzlük tartışmalan- nın yinelenmemesi içın çalış- ma yapan bir hukuk ekibi oluş- turduğu belirtilen Kerry, se- çim günü ülke genelinde görev yapacak binlerce hukukçulan- nın bulunduğunu da söyledi. "Bazılan, Cumhuriyetçilerin 2000 seçimlerinde Florida'da yapakian usulsüzlükieri bu vıJ ül- ke genelinde yapmayı planhyor olabileceklerini sövJüyoriar" di- yen Kerry, "Ancak bu defa bil- meleri gerekir ki dişinıizi Orna- ğımıza takarak her bir oyun sa- vılması için mücadele edeceğız" ifadesını kullandı. Vanıt vermediler Bush'un sözcüsü Steve Schmidt ise Kerry'nin açıkla- malannı "temelsi/^bolücüsaldı- nlar" olarak niteledı ve yanıt vermeyecekJerini söyledi. Bir önceki seçimde George Bush, Ohio 'da az bir farkla Al Gore'a karşı kazanmış, Flon- da'da tıkanan seçimlerse Bush lehıne, ABD Federal Yüksek Mahkemesi'nin karanyla çö- zülmüştü. Ülkede en fazla oyu Al Gore'un elde etmiş olması- na rağmen, Flonda ile birlikte seçici delegelerin çoğunluğunu kendi tarafına alan Bush, seçi- mi kazanmıştı. Demokrat Partı seçim strate- jıstlerine göre Kerry, 2000 yılı başkanlık seçimınde Demokrat Partili aday Al Gore'un kazan- dığı bütün eyaletlerde kazan- mak ve bu eyaletlere ek olarak Florida ve Ohio'da da Bush'a karşı üstünlük sağlamak zorun- da bulunuyor. Me\cut duruma göre Kerry'nin Arizona, Colo- rado, Virginia, Louisiana gibi eyaletlerde kazanması zor gö- rülüyor. Bush önde Gözlemcilere göre şu anda 30 eyalette durum aşağı yuka- rı belli. Bu eyaletler, başkan aaylan John Kerry ve George Bush arasında paylaşılmış du- rumda. Çekişmeli eyaletlerde Bush'a daha eğilimli olanlan da Bush'un hanesine yazarak ABD Başkanı'nın şu anda 217, Kerry'ninse 207 seçici delege- si bulunduğu tahmin ediliyor. _ TiMEr dergisine göre ülkeye her gün ortalama 4 bin kaçak göçmen giriyor ABD sınırı delik desik• Kaçaklann büyük çoğunluğu Meksika sınınndan giriyor. Ülkeye yalnızca bu yıl gizlice girenlerin sayısının 3 milyonu bulması bekleniyor. Dtş Haberler Servisi - ABDde 11 Ey- lül 200) terönst saldınlanndan sonra ha- vaalanlan ve gümrük kapılannda güven- lik önlemlerinin had safhaya çıkanlma- sına ve ülkeye gelenlenn terönst olma ıh- tımalıne karşı didık dıkik aranmasına karşın, her gün ortalama 4 buı kaçağın Meksika sınınndan hiçbir denetıme ta- bi olmadan ABD'ye girdıği bıldırildı. Amerikan Tüne dergisinın, kapağın- da "Kapıyı kim açık bırakö?" başhğıy- la ışlediği konu, ABD tarafından sınır ka- pılannda ve havaalanlannda teröre kar- şı alnıan önlemlerin, ülkeye gırişlerin denetinu açısuıdan ne kadar yetersiz ol- duğunu ortaya koydu. Yoğun olarak Ari- zona ile Meksika arasında bulunan 600 kılometrelik suurdan geçen kaçaklann ülkeye girmeden önce sahte kimlik bel- geleri ve sosyal güvenlik numaralan da edindiği kaydedildi. 15 milyon kaçak göçmen Derginin araştumasma göre sadece bu yıl sınırdan geçen kaçak sayısı 3 milyonu bulacak. Bu sayı, toplam 22 bin Boeing 737-700 uçağını doldura- cak yolcu anlamına gelirken, bu kadar yolcuyu ABD'ye taşımak için yıl bo- yunca aralıksız her gün 60 uçuş gerek- tiği belirtildi. ABD'de kaçak yaşayan- lann sayısının kimse tarafından bilin- mediğini belirten dergi, tahmirüeriyse "15 mDvündKarmda" şeklinde ifade edi- yor. Dergi, son bir yıl içindeyse illegal yaşayanlann sayısının yasal göçmen- lerin sayısını üçe katladığını yazdı. Hergün binlerce kişi tebUkeleri göze alarak ABD'ye girmeye çahşryor. İllegal yollardan giriş yapanların bü- yük çoğunluğunun Meksikalı olduğu- nu yazan dergi, ancak bazılan ABD düş- manı olan ülkelerden olmak üzere, baş- ka ülkelerden de çok sayıda kaçak göç- menin ABD'ye girdiğini kaydetti. 1 Ekim - 25 Ağustos tarihleri arasında sadece gü- neybatı sınınnda yakalananlardan 55 bin 890'ının Meksikalı ohnadığuıı ya- zan dergi. bu sayının 2002 yılı için top- lam 28 bin 48 olduğuna dikkati çekti. Der- gi, sınır devriye ekiplerince yakalanan- lann dışuıda, bu yıl içinde en az 190 bin Meksikalı olmayan yabancının Ameri- kan nüfusuna kanştığının tahmin edil- diğinı belirterek, bunlann geldiği ülke- ler arasında Guatemala, El Salvador, Brezilya, Nikaragua ve Venezüella'nın yanı su"a Afgamstan, Bulgaristan. Rus- ya. Çin, Mısu", Iran ve Irak'ı da saydı. Haberde, havaalanlanndaki sıkı kont- roller yüzünden muhtemel teröristlerin de bu illegal yoUardan ABD'ye girmeyi tercih ettiği kaydedildi. ABD DESTEĞÎYLE GÎTTtKLERl ÖNE SÜRÜLDÜ 11 Eylülteröristleri Bosnu'da çarpışmış FRANKFUKT (Cumhuriyet Bûrosu) - Almanya'da yayımlanan Junge Welt gazetesuıde yayımlanan Jürgen Ekaesser imzaü yazıda, 11 Eylül teröristlerinin daha önce Bosna'da bulunduklan ve ABD desteği ile iç savaşa katıldıklan öne sürülüyor. Elsaesser, makalesinde El Kaide teröristlerinin Bosna'da bulunuşlannın resmi raporlarda \e araştırmalarda kaydedilmemesine özen gösterildiğini de belirterek, bu bağlantının ABD ile teröristler arasında daha önce var olan işbirliğıni gizlemek amacı taşıdığuıı savunuyor. Elsaesser'in iddiasına göre bizzat Usame bin Ladin 1993 yılında Bosna'ya gitti ve AHya Izzetbegoviç ile görüştü. Der Spiege] dergisinın Balkanlar muhabiri Renate Flottau ile de görüşen Usame bin Ladin e yeni Bosna-Hersek devletinin pasaportunun \ erildiği de ıddia edildi. Flottau'nun bin Ladin ile yaptığı görüşme dergide yayunlanmadı. Sekiz yıl geçtikten sonra 4-5 Ekim 2001 tarihlerinde Belgrader Politika gazetesinin, Renate Flottau ile görüşerek yaptığı haberde. Usame bin Ladin'ın Alıya Izzetbegoviç ile başkanlık sarayında gör\\ştüğü öne sürüldü. KASIM AY1NA KADAR SÜRE VERjLECEK Irany ın nükleer programı tartışıhyor Haber Merkezi - Uluslararası Atom Enerjisı Ajansı (UAEA), Avusturya'nın başkenti Viyana'da; Almanya, Fransa ve İngiltere'nin, Iran'ın nükJeer programı hakkında sunduğu karar tasansını görüşüyor. Karar tasansında, Iran'ın kasım ayına kadar nükleer silah programı olduğuna dair endışeleri gidermesi isteniyor. Tahran yönetimi bu talebi yerine getiremezse atılması gereken yeni adımlara o zaman karar verilecek. Karar tasansında, Washington'ın talep ettiği gibi Iran'ın BM Güvenlik Konseyi'ne şikâyet edılmesi ya da ekonomik yaptınmlar uygulanması gibi unsurlar bulunmuyor. UAEAnin İran heyetine başkanlık eden Hüseyin Musavijan, yaptığı açıklamada, geçen yıl AB ile Iran arasında bu konuda vanlan anlaşmaya atfen. "uranyuınu zengiııleştirme işleminin askıya aünmasmın, İran'ın güven inşa etme>i amaçlayan gönüllü bir jesti" olduğunu söyledi. Musaviyan. askıya alma işleminin "geçici ve lasa sürefi" olacağını kaydetti tran'ın uranyum ışlemeye ne zaman yeniden başlayacağı konusunda bir ıpucu vermeyen Musaviyan, 2 yıldır süren UAEA araştırmasımn kasımda bitmesi gerektığını belırttı.