27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14EYLÜL2004SALI CUMHURİYET SAYFA 17 TCY'de zengiıılere daha çok ceza verilecekmiş. Tiirk Ciizdan iasası' Bektronsk posta: [email protected] www.denizsoni.coni Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212,512 44 97 - Para cezası cüzdana göre verilecekmiş... "Vicdan kaç para!" SistemGüray llkbahar: "Gayrettepe Türk Telekom Başmüdürlüğü'ne gecikmiş bir fatura ödemeye gıttim. Sadece bir vezne açıktı ve kuyrukta en az 20 kişi vardı. Veznenin üzerindeki ırfak yazryı görünce inanın şoke n oldum; 'Vakıfbank 'mg veznesi' yazıyordu. W Çıkışta soruşturdum maalesef doğruymuş; Istanbul gibi bir yerde Telekom Başmüdürlüğü kendi binasında veznelerini açıp kendi memurları ile parasını tahsil edeceğine devreye bir bankayı sokuyor ve kim bilir ne zaman parasını bankadan alıyor!" Z ehir yüklü Ulla gemisinin iskenderun'da batması üzerine Greenpeace Akdeniz Ofi- si, yükün sahibi ispanya'nın Ankara Büyü- 1 kelçiliğine 9 Eylül'de bir mektup yazıyor. Büyükelçilikten, Manuel de la Camara imzası ile 10 Eylül'de Greenpeace'E şu yanıt veriliyor: "M/V Ulla kargo gemisinin batışı hakkındaki. 9 Eylül tarihli mektubunuza istinaden, belirtmek iste- rim ki, ispanya Hükümeti, geminin batışını öğrenir öğrenmez doğabilecek çevre sorunlarıyla baş ede- bilmek amacıyla işbirliği önermiştir. Ekte İspanya Dışişleri Bakanlığı'nın 8 Eylül 2004 tarihinde yayıMladığı. ispanya'nın bir Türk firması- na ait geminin Türk karasulannda batmasının ardın- dan Basel Anlaşması uyarınca Cenevre'de acil du- rumun gerektirdiği hızda bir ortak çalışma grubu oluşturulma önerisinin bulunduğu basın notunu bu- labilirsiniz. İspanya, Türk yetkililerin yardım istemlerine her Sorumsuzluk zaman olumlu karşılık vermiştir. 2003 yılının Şubat ayında, ispanyol Hükümeti tem- silcileri, Türkiyeli meslektaşlan ve Basel Anlaşması sekretAryasına, Lafarge-Asland adlı firmanın M/V Ulla adlı araçtaki uçucu külünü Ispanya'da bertaraf etmek üzere almaya hazır olduğunu iletmiştir. İspanya, ayncaTürkiye'ye yardım etmeye, birdost ve müttefik ülke olarak yardım etmeye hazır oldu- ğunu defalarca belirtmiştir. İspanyol yetkililer, 8 Eylül 2004 tarihinde Türki- ye'nin Madrid Büyükelçisi aracılığıyla ilettikleri öne- rilere ilgiyle yanıt beklemektedir. iskenderun liman alanında ortaya çıkabilecek her- hangi bir çevre felaketinin önlenmesi için zaman harcanmadan harekete geçilmelidir. Saygılarımla." Bu yanıtın ne anlama geldiğini Greenpeace Akde- niz Toksik Maddeler Kampanyası Sorumlusu Banu Dökmecibaşı şöyle yorumluyor "Görünen o ki, bu mektup, Türk yetkililerin bu kri- zi ele alışındaki beceriksizliğin açık birkanıtıdır. Yet- kililerin tavrı, tıpkı geçtiğimiz dört yılda olduğu gibi, sorumsuzcadır." Greenpeace, Türkiye hükümetine soruyor: İspanyol hükümetinin M/V Ulla gemisi battıktan hemen sonra Madrid Büyükelçisi aracılığıyla ilettiği yardım çağrısına yanıt verilmediği doğru mudur? Eğer böyle ise bunun mantıklı ve meşru bir açıkla- ması var mıdır? Geminin ambarındaki yükün başka bir gemiye ya da daha güvenli bir yere naklinin 50 bin dolar tutanndaki taşıma maliyeti nedeniyle ya- pılmamış olduğu doğru mudur? Hükümet yetkilile- ri, sorunun ciddiyetinin farkında mıdır ve durumun hassasiyetine yakışan bir kriz yönetimi sergiledikle- rini mi düşünmektedirier?" DertliSühan Şen: "Birçok * kilise çanının içinde, duruyor 'süngü' gibi' bir minare. Şaşkın mı şaşkın! Yönünü anyor; doğu mu, batı mı; bulamıyor derdine çare!" KatıkAkif Kökçe: "Bunların amaçları Türkiye'yi Avrupa Birliği'ne değil, Ortadoğu Parçalanması'na katmak! SESSİZ SEDASIZ (!) Abant İzzet Baysal Üniversitesi'nden Abant İzzet Baysal Üniversitesi Sos- yalBilimlerEnstitüsü'ndeyükseklisans eğitimi yapmak isteyen ancak başvuru- su kabul edilmeyen birgencin yakınma- sını yansıtmıştık... Enstitü müdürü Prof. Dr. Esergül Baler Bucak, aynı konuya ilişkin görüşlerini bildirdi: "Taşıdığı şartlann başvuru için uygun olmadığını görevliler anlatmış ancak öğ- renci ikna olmamış. Konu bana intikal etti. Uzman görevlileri de çağırdım ve kendisini dinledim. Israrla ilan metni üzerinde duruyordu. 'llanda yazım hatası olmuş olabilir; an- cak bu haliyle de senin şartlanna uymu- yor' dedim. Konuşma sırasında öğrenci Anka- ra'dan mezun olduğunu, ailesinin Anka- ra'da ikamet ettiğini söyledi; neden kendi okuluna başvurmadığını sordum. 'Ben burayı istiyorum' dedi. 'Buraya na- sıl gidip geleceksin, devam mecburiye- ti var. Zorlanırsın, babanın pa- rasına yazık değil mi' dedim; cevaben 'Bana, memur çocu- ğusun okuma mı diyorsun, sizi dava edeceğim' dedi. Bunun üzerine ben de 'Istediğin yere git, ama sözleri- mi çarpıtma' dedim. öyle anlaşılıyor ki bu öğrenci 'sözleri- mı çarpıtma' sözünü 'çarpıcam şimdi bi tane' olarak aktarmış. Daha sonra yapılan araştırmada öğ- rencınin beyan ettiği gibi Ankara'dan de- ğil Karadeniz Teknık Üniversitesi'nden mezun olduğu ve 'ödedim' dedıği baş- vuru ücretini de ödemediği anlaşıldı." Yüksek Yerilim Hattı Öncekiler kara para aklarlardı, bunlar kara çarşaf aklamaya çalışıyor! erdincutku yahoo.com Kerry ve Ermeniler TURKKAYAATAOV Demokrat aday J. F. Kerry Denver (Colorado) doğumlu ıse de Ermeni kökenli Amerika- lıların ticarette ve siyasette çok ağır bastıkları Boston'da ken- tin adını taşıyan Boston Kole- jı'nde hukuk okudu ve oradan, çokça Ermeni desteğıyle üç dönemdir Massachusetts fe- dere devleti senatörü oldu. Boston'da savcı yardımcıhğın- da da bulundu, kendi hukuk iş- yerıni de açtı, sonra valı yar- dımcılığı da yaptı. Yunan kö- kenlı P. E. Tsongas'ın hastalı- ğı nedeniyle senatörlüğü 1984'te boşaltmasıyla oylann yüzde 55'ıyle Senato'ya girdi. Bütün bu adımlarında güçlü ve etkılı Boston Ermenilerince desteklendı. Son Demokrat Ulusal Toplantısı bıle o kentte yer aldı. işçı sendıkalarıyla öğretmen derneklerını de göz ardı etme- di, ama hem Ermeni desteğı- ne ıster ıstemez sırt dayadı, hem Türk-Ermenı ılişkilerını, üstünkörü ve tek yanlı da olsa, yalnız onlardan öğrend/. Bos- ton ile Ermenıstan başkentı Erivan'ın "kardeş kenîler" ol- duklarını da eklemeliyım. Tüm ABD'de varlıkları duyulan Er- meni kökenlılerın VVashing- ton'da iyı örgütlü baskı grupla- rı var. Ancak en yoğun olduk- ları ıkı yerden bırı Boston mer- kezlı Massachusetts'tır. Birkaç yıl önce de Kaliforniya'da G. Dökmeciyan'ı valı seçtirebil- mışlerdı. En etkili Ermeni yayınlan Boston'da çıkıyor. Bu konuyla ilgılı kıtaplar orada basılıyor. Dergılerden bırı: The Armenian Review. Atatürk'e kasıtlı ola- rak atfedilen ve "Ermeni soy- kırımı" diye bir şeyi kabul etti- ğıne ilişkin uydurma açıklama- nın sık sık yayına sokulması üzerine, bu Boston dergisinin eski yayın müdürü J. H. Tash- jian'ın Güz-1982 sayısında M. Kemal'ın böyle bir yargıda bu- lunmadığını yazarak propa- gandayı bu ölçüye artık vardır- mamayı isteyen yazısı yayım- lanmca. editörlük görevinden anında atıldı. Işte, ABD'de, özellıkle Boston'dakı Ermeni çevresı bu denlı hoşgörüsüz ve tekdüzedır. Kerry de bu konudaki kulak- tan dolma bilgilerini böyle bir çevreye borçludur. Aynı çevre onu parasal ve başka yollar- dan desteklemektedir. Ker- ry nın herhangı bir an, özellik- le şu sıralarda, "Bir de Türkle- nn görüşü var" gibi tek bir cümlecığı ağzına bıle alması, yalnız adaylığını değil, senatör- lüğünü ve siyasal yaşamını da yok eder. Öte yandan, Kerry'ye "Şu Ermeni sorununu birsay- facık yazıver" desenız, ortaya bıigısizliğini sergıleyen ve yan- sz tüm basın organlarınca red- cedilmesı gereken zavallı bir netin çıkacaktır. Ama Kerry son yırmi yıldır çeşıtlı vesılelerle ve slogan gi- b cümlelerle Ermeni görüşle- rne arka çıkmış, aldığı deste- ğin bedelinı ödemek istemıştır. Kongre'de "Soykınm Karar Ta- sansı "nı destekleyenlerdendır. ABD'nin bu konudaTürkıye'ye baskı yapmasını, Bush'a Er- menistan'ı zıyaret ve Ermenıs- tan Devlet Başkanı'nı çağırma- sını önermiştir. Bakû-Ceyhan petrol boru hattına ve Türkı- ye'nin Avrupa Birliği'ne alın- masına karşıdır. Beyaz Saray'a seçilecek olsa, daha bugün- den, o konumunu bir Ermeni lobicısi gibi kullanacağı kanı- sını uyandırmaktadır. Oysa, ABD'de 400 bınden fazla Türk ve gene çok sayıda Türkı kö- kenlı Amerıkalı da vardır ve başkanın görevı bunların ara- sında yansızlığını korumaktır. Kerry, 1915 olaylarına atıfla, "24 Nisan" tarihinın ABD'de soykırım günü olarak anılması yararına çalışacağını da sözle- rine ekliyor. Oysa, pek seyrek işlenebilen suçlardan olan soy- kırımın asıl Amerıka'da yaşa- yan örneği vardır: Tüm Amerı- ka anakarasının çok eskı ve tek halkı olan "Kızılderililerin" mıl- yonlarcasının bıçılmelerıyle toprak, su ve madenler gıbı tüm doğal kaynaklarının elle- rinden zorla alınması ve geri kalan bir avuç yerlının ufacık toplama kamplarına sıkıştırıl- malarıdır. ibret dolu bu gerçek başka bir yazı konusu olabilir. Belli bir ulusu, daha doğrusu uluslar topluluğunu devlet ka- rarları ve devlet gücüyle girışı- len bu yok etme siyasetinın be- lirli dönemeçleri ve önemli ta- rihleri vardır. Bu tarihlerden en belirgini Amerikan toprağına soykırım günü olarak pek iyi u- yar. Başka tarih aramanın psıkı- yatride, örneğin S. Freud öğ- retisinde, bilimsel açıklaması var: "Kendinde beğenmediği yanlarını başkasına yüklemek ve bu yoldan temize çıkmaya çalışmak". Yunanistan da Kıb- rıs'a müdahalemizin ve orada- ki faşıst albaylar yönetiminin devrilmesinın hemen ardından Avrupa diploması koridorların- da "Türkiye Avrupalı sayılmaz; orada asker darbe yapıyor" demesinin nedeni, kendi yakın geçmişinı örtbas etmek ve unutturmaktı. Beyaz göçmenlerin Nazile- rın Yahudi soykırımı boyutunu en azından eşitleyen yerli Amerikan halkının soykırımı yadsınamaz bir gerçektır. Ker- ry'nin ağzından bu konuda bir tek kelime çıkmadığı anlaşılı- yor. Nedeni: Kızılderılilerde o- nun işine yarayacak para ve si- yasal güç yok ki! Bu bağlamda Türk-Amerı- kan derneklerine de kaçınıl- maz görevler düşüyor. Yalnız 23 Nisan yıldönümlerınde New York'ta 5'incı Cadde'de yürü- mek yeterli değil. Amerika'da bir ölçüde destek goren Fet- hullah Gülen'in de tekdüze Ermeni görüşlerıne karşı çık- mada bir eylemi, bir ağırlık ko- yuşu oldu mu? Ben duyma- dım. "Amerikalı, soykırımı asıl sen yaptın!" diyen kaç kişı var! ÇİZGİLİK K.ÂMİL MASAKACl Ç kamilmasaraci mynet.com > HARBİ SEMİH POROY semihporoy « yahoo.com BULUT BEBEK MHUÇİFTÇİ bulutbebek <• hotmail.com Vaîîaht ben HAYAT EPİK TİYATROSL MISTAFA hayatepik * mynet.com TARİHTE BUGÜIS MÜMTAZARIKAN 14 Eylül ivtnv.mumtaz-arikaii.com WELLINGTON'IN ÖLÜMÜ.. 18S2'DB 8U6ÜN,ÛHLÜ İtJGİÜZ ASKER ı/E0EVLETAPAMt DÜK AHTVUfi WEU£SL£Y IA/EU/A/STOAJ ÖLPÜ. WAT£fi- LJOO'DA NAPOLYON'A KARÇt SÛYÜK 8İISZ/tPEZ KAZ4- NAH \A/ELLIN6TON', DAHA SONRA POUTfKAYA ATILM/f, 1830 FGANSfZ DEV&Mİ'HtM AgpiNMN /H6/tTEISE'P£ YftplLAN £E~FOGM çAUÇM4LAe/NJI KARŞt ÇttTTfĞI İÇtN POPÜL£ÜLİĞİMİ YİTİ/SM/fTr. ANCAK, KAgAZt_NDAU PÖNÜP TASARINM PARlAlmENTODAU 6EÇMESİUİ SASLA/vuÇn. IL£Rl YAŞLAfZINOA SiLE KAOINLAROAN Ü2AK KALAMH/AN } W£LUN6TON, BU KOUUPAKİ B/R. PEPlKOOU ÜzeftİNE, ÜLEREfc/'GEfJÇ KAPIHLARLA İLJGİLEN£MEYECEKSS,BİIZ (, ER.K£6İU 67 YAŞINDA OLAAASlUtN NE GİBİ iYl YAUt KA-1 LIR. Kİ " DEMİŞTİ, 83 YAŞ/NOA ÖL0Ü6Ü SlRADA, İKİ &ENÇ KAbtN, HÂL DÜŞESOLMAYI UMMAZ7AYDI'.. Solda, bayûk gözJesı Mrs Horriet ArbuHvıof-'la göruiûyor Türkiye Gazetecıler Cemıyeti'nın yayınladığı günlük Bizim Gazete Ülke sorunlanna ilişkin raporlarıyla, araştırmalarıyla, köşe yazılarıyla, tarafsız haberleriyle sıvıl toplumların gazetesı. Düzenli okumak ıçın abone olun. Tel: 0.212.511 08 75 Kalbinizi Koruyun TÜRK KALP VAKFI 19 Mayıs Cad. No: 8 Şişli/Istanbul Tel: (212) 212 07 07 (pbx) (10 hat) Faks:(212)212 68 35 Nüftıs cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. MEHMET ŞÜKRÜKILIÇ GORUŞ BEDRİ BAYKAM OzgÜPlükçüler, TCK İçin Sahaya! TCK zina tasarısı bugün parlamentoda göruşülecek. Bu utanç verici tasanyı 21. yüzyılda bıze dayatmak is- teyen ve iran'ı kendilerine ütopik örnek olarak kabul et- mış bir hükümetın bu traji-komik çabasına karşı çıkı- lacakgün, bugün! 10 Eylül'de Tercüman'daGülay Göktürk'ü okurken üzüldüm! Kadıncağız yıllardır kendinı Türkıye'deki Is- lami hareketin esasında çok "demokrat ve //öera/"(!) ol- duğuna inandırmış; şimdi, yaratt/ğı hayal dünyasının is- kambıl şatosu gibi çökmekte olduğunu görüyor "Bu muhafazakâr kesim, söz konusu eğitim olunca çocu- ğun aileye ait olduğunu, onun nasıl bir dini eğitim alıp almaması gibi konularda ailenin karar verme hakkına sahip olduğunu savunuyor ve devlet müdahalesine karşı çıkıyor. Ama konu cinsel ahlak olunca, çocukla- nzapt-üraptaalmak için derhal devleti veyasalanyar- dıma çağırıyor... Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu." Aşk olsun, bu da bir şey mi Gülay Hanım? Pek "Ja- koben" bulduğunuz yazarlardan Emin Çölaşan'ın 21 Kasım 2002 tarihinde Hümyet'te "Daha Neler Olcek, Neler!" başlıklı yazısı yayımlanmıştı. Önyargılarınızdan çıkıp, onun veya bızlerin yazılannı "ya doğruysa" dıye şüphecıliğe prım vererek okusaydınız, bugün bu dıze- lerı yazmak durumunda kalmazdınız. Keza Akşam ga- zetesınde Ayşe Önal da "Sıyaset, yatak odasında en fazla üç kışıyi ilgilendiren zinayı kendisine dert edin- miş. Onuıianmızı dalgaya alıyor" diyor. Kendısı de yıl- lardır "demokrasi" lafını her ağzına aldığında Kemalist- leri dışlayıp siyasi-lslamı savunanlardan. Acaba siz ve diğer "IslamiKes/m "avukatı medya dostlannız, bugün- lerde "Bu ne ış" diye kara kara düşünüyor musunuz? Kadınlan işten çıkardılar uyanmadınız, laik- demokrat eğıtımcıleri görevden aldılar uyanmadınız, devlet ım- kânlarını islamcı sermayeye peşkeş çektıler uyanma- dınız, daha bın bir şenat çentığı attılar uyanmadınız ve detüm enerjınizle "bızlerle" uğraştınız. Şımdı ıse şaş- kınsınız. Barı hatanızdan dönmeyı tam bılıp, günah çı- karacak mısınız? Pek sanmıyorum. Dün Neşe Düzel Radıkal'de hâlâ Ahmet Taşgetiren le konuşup, güya sıkıştırarak onların fıkirlerinı yaymaya devam ediyordu. 11 Eylül günü Vakıt'te Ali Karahasanoğlu. dema- gojide nerelere kadar inilebileceğinı şu sözlerte dile ge- tırmiş: "Ikikişinın yatak odasındayaptıklanna devlet ka- nşmamalıymış! Bu kafa ile giderseniz, 15 yaşından küçük bmnin nzası ile ırzına geçılmesine de 'Devlet bu ışe karışamaz' demenız gerekir." Şu cümlenın uzak- tan yakından tartışılan konu ile herhangı bir ilgisi var mı?! Başbakan, kafasına göre bulunduğu birkaç tutucu ortamda, referandumunu yapıvermış, "Işte bakın bu- rada soruyorum, herkes zınaya karşı, bu suçtur" dıye- rek, halka dayanıp bu ortaçağ tasansını savunmaya kalkıyor. Pekı o zaman şehit aileleri derneğınin önüne gıdin: "Yakaladığımız teröhstlehbesleyelim mi, asalım mı?" deyın, ardından da, yanıtların yüzde 9O'ı ıstedığı- niz gibi gelince "Gördünüz mü, işte bu yüzden ıdam cezası kalmalı" dıye görüş belirtin! Evet, "Onlara" dert. Tek referans noktalan şenat düzenı olduğu için, artık bu ülkede ınsanların yaşam tarzlarına dırekt müdaha- le etme yolunu seçecekler. Iki sebepten: Bırincisi, ken- di tercıhlen bu olduğu için, ikincisi tabanlarının tepki- sı; "Kardeşim, bu ne biçim hükümet? Biz ıktidar ol- duk sandık ama.. bu ülkede herkes hâlâ 'keyıfle' ya- şamaya devam edıyor. Bu ne iş?" şeklinde olduğun- dan... Onlar da "gereğiniyapmak için" şimdi kollan sı- vıyor. Yobaz tasanyı yaşama geçirmek için sürülen sulan- dırıcı kremler arasında şu sözler var: "Efendim, yalnız bireşın şikâyetine dayalı olacak." öyle mı? öyleyse ne- den şımdıden genelevlerde kımlik kontrolü yapmaktan söz edıyorsunuz? öyleyse neden otellerde kimlık kont- rolü gündeme gelıyor? Bunlar "kimin" şikâyeti üzerine yapılmış oluyor? Evlı insanın "eşi" devlet mi? Gençler aralarında sevışırken şıkâyet eden "eş" kim? Size ne? Bu arada AB'den de ihtaıiar geliyor "Su kafa ile Sof- ya'ya dahi varamazsınız" diye, hükümetin umurunda değil. Çünkü bana sorarsanız, zaten AB'ye gırmek gi- bi bir arzuları da yok. Pekı CHP ne yapıyor? Ne yazık kı, basına yansıyan haberler kötü. Once tasarıya gıre- cek eklere sözlü bıronay, hem deGenel Başkan'ın ağ- zından. ardından da kamuoyundan yükselen tepkiler karşısında "Destek vermeyiz ama engel olmayız" gibi akıl almaz pasıf bırtavır. Kardeşim, buna engel olmaz- san, neye engel olacaksm? Görüşmelerı tıka, kürsüye yürü, ama gericiliğe izin verme! Tüm CHP'Iİ vekillerden sorumluluklannı hatıriamalannı ve kapıda bekleyen tö- re cınayetlenni, yaşam tarzı kâbuslannı görmelerini beklıyoruz. e-mail: bedbay • tnn.net Faks: 0212 227 34 65 B U L M A C A SEDATYAŞAYAX 1 2 1 2 3 4 5 6 7 8 9 SOLDANSAĞA: 1/ Kadın süs eş\ası olarak kullanılan de- nız sah angozu kabuğu... Bır nota. 2/ Üstün bir yetkinin gücünü simge- Ie>endeğnek... Yasal. 3/ Bır motorda > a da silindir-pıston bağlantısında sızdırmazlığı sağlavan metal parça. 4/ Alın- dan geçerek başın çev- resıne çember gibi bağlanan bağ... Ro- manya'nın para biri- mi. 5/ Doğu Anado- lu'da bir ırmak... Mü- zikte. bir tam seslik aralığın bır kesimini 8 oluşturan çok küçük 9 aralık. 6/ İlgi eki... Türk tuluat tiyatrosunda baş komik görevindekı uşak tıplemesı. IIV. K. Karaosmanoğlu nun bır romanı... Bir cetvel türü. 8/ Küçük salkımlı bir üzüm cinsı. 9/ Anadolu'da kurulmuş eskı uygarlık... Vanlmak ıste- nen bır amaca doğru geçılmesı gereklı dönemlerden her bin. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Ağaçtan yapılmış kulpsuz su kabı... Bir soru sözü. 2/Sahıp... Belli bir taşınır malın kullanılmasının, ge- ri verilmek koşuluyla bedelsiz olarak bir kimseye bı- rakılması. 3/ Bir geminin alabildiğiyükmiktan... Gös- teriş. caka. 4/Çöllerde >a da deniz kıyılannda rüzgâr- lann yığdığı kum tepesi. 5/Anlama yeteneği... Demir çubuk. 6/ Kötü, fena... Marangozlukta tahta üzerine boydan boya açılan kanal. 7/Temızlık amacı>la özel- lıkle hastane gibi yerlerde ayakkabı üzenne geçırilen naylon kap... Şaşma belırten bır ünlem. 8/Put... Ku- ze\ Avrupa ülkelen ile Ortadoğu'yu bırbınne bağla- yan otoyolun sımgesi. 9/Vilayet... Sa<;ma sapan sö».
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle