Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
14EYLÜL2004SALI CUMHURİYET SAYFA
17
TCY'de zengiıılere
daha çok ceza
verilecekmiş.
Tiirk Ciizdan iasası'
Bektronsk posta: denizsom@cumhuriyetcom.tr www.denizsoni.coni Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212,512 44 97
- Para cezası cüzdana göre
verilecekmiş...
"Vicdan kaç para!"
SistemGüray llkbahar:
"Gayrettepe Türk
Telekom
Başmüdürlüğü'ne
gecikmiş bir fatura
ödemeye gıttim. Sadece
bir vezne açıktı ve
kuyrukta en az 20 kişi
vardı. Veznenin
üzerindeki ırfak yazryı
görünce inanın şoke
n oldum; 'Vakıfbank
'mg veznesi' yazıyordu.
W Çıkışta soruşturdum
maalesef
doğruymuş; Istanbul
gibi bir yerde Telekom
Başmüdürlüğü kendi
binasında veznelerini
açıp kendi memurları ile
parasını tahsil
edeceğine devreye bir
bankayı sokuyor ve kim
bilir ne zaman parasını
bankadan alıyor!"
Z
ehir yüklü Ulla gemisinin iskenderun'da
batması üzerine Greenpeace Akdeniz Ofi-
si, yükün sahibi ispanya'nın Ankara Büyü-
1 kelçiliğine 9 Eylül'de bir mektup yazıyor.
Büyükelçilikten, Manuel de la Camara imzası ile
10 Eylül'de Greenpeace'E şu yanıt veriliyor:
"M/V Ulla kargo gemisinin batışı hakkındaki. 9
Eylül tarihli mektubunuza istinaden, belirtmek iste-
rim ki, ispanya Hükümeti, geminin batışını öğrenir
öğrenmez doğabilecek çevre sorunlarıyla baş ede-
bilmek amacıyla işbirliği önermiştir.
Ekte İspanya Dışişleri Bakanlığı'nın 8 Eylül 2004
tarihinde yayıMladığı. ispanya'nın bir Türk firması-
na ait geminin Türk karasulannda batmasının ardın-
dan Basel Anlaşması uyarınca Cenevre'de acil du-
rumun gerektirdiği hızda bir ortak çalışma grubu
oluşturulma önerisinin bulunduğu basın notunu bu-
labilirsiniz.
İspanya, Türk yetkililerin yardım istemlerine her
Sorumsuzluk
zaman olumlu karşılık vermiştir.
2003 yılının Şubat ayında, ispanyol Hükümeti tem-
silcileri, Türkiyeli meslektaşlan ve Basel Anlaşması
sekretAryasına, Lafarge-Asland adlı firmanın M/V
Ulla adlı araçtaki uçucu külünü Ispanya'da bertaraf
etmek üzere almaya hazır olduğunu iletmiştir.
İspanya, ayncaTürkiye'ye yardım etmeye, birdost
ve müttefik ülke olarak yardım etmeye hazır oldu-
ğunu defalarca belirtmiştir.
İspanyol yetkililer, 8 Eylül 2004 tarihinde Türki-
ye'nin Madrid Büyükelçisi aracılığıyla ilettikleri öne-
rilere ilgiyle yanıt beklemektedir.
iskenderun liman alanında ortaya çıkabilecek her-
hangi bir çevre felaketinin önlenmesi için zaman
harcanmadan harekete geçilmelidir. Saygılarımla."
Bu yanıtın ne anlama geldiğini Greenpeace Akde-
niz Toksik Maddeler Kampanyası Sorumlusu Banu
Dökmecibaşı şöyle yorumluyor
"Görünen o ki, bu mektup, Türk yetkililerin bu kri-
zi ele alışındaki beceriksizliğin açık birkanıtıdır. Yet-
kililerin tavrı, tıpkı geçtiğimiz dört yılda olduğu gibi,
sorumsuzcadır."
Greenpeace, Türkiye hükümetine soruyor:
İspanyol hükümetinin M/V Ulla gemisi battıktan
hemen sonra Madrid Büyükelçisi aracılığıyla ilettiği
yardım çağrısına yanıt verilmediği doğru mudur?
Eğer böyle ise bunun mantıklı ve meşru bir açıkla-
ması var mıdır? Geminin ambarındaki yükün başka
bir gemiye ya da daha güvenli bir yere naklinin 50
bin dolar tutanndaki taşıma maliyeti nedeniyle ya-
pılmamış olduğu doğru mudur? Hükümet yetkilile-
ri, sorunun ciddiyetinin farkında mıdır ve durumun
hassasiyetine yakışan bir kriz yönetimi sergiledikle-
rini mi düşünmektedirier?"
DertliSühan Şen: "Birçok *
kilise çanının içinde,
duruyor 'süngü' gibi' bir
minare. Şaşkın mı
şaşkın! Yönünü anyor;
doğu mu, batı mı;
bulamıyor derdine çare!"
KatıkAkif Kökçe: "Bunların
amaçları Türkiye'yi
Avrupa Birliği'ne değil,
Ortadoğu
Parçalanması'na
katmak!
SESSİZ SEDASIZ (!) Abant İzzet Baysal Üniversitesi'nden
Abant İzzet Baysal Üniversitesi Sos-
yalBilimlerEnstitüsü'ndeyükseklisans
eğitimi yapmak isteyen ancak başvuru-
su kabul edilmeyen birgencin yakınma-
sını yansıtmıştık... Enstitü müdürü Prof.
Dr. Esergül Baler Bucak, aynı konuya
ilişkin görüşlerini bildirdi:
"Taşıdığı şartlann başvuru için uygun
olmadığını görevliler anlatmış ancak öğ-
renci ikna olmamış. Konu bana intikal
etti. Uzman görevlileri de çağırdım ve
kendisini dinledim.
Israrla ilan metni üzerinde duruyordu.
'llanda yazım hatası olmuş olabilir; an-
cak bu haliyle de senin şartlanna uymu-
yor' dedim.
Konuşma sırasında öğrenci Anka-
ra'dan mezun olduğunu, ailesinin Anka-
ra'da ikamet ettiğini söyledi; neden
kendi okuluna başvurmadığını sordum.
'Ben burayı istiyorum' dedi. 'Buraya na-
sıl gidip geleceksin, devam mecburiye-
ti var. Zorlanırsın, babanın pa-
rasına yazık değil mi' dedim;
cevaben 'Bana, memur çocu-
ğusun okuma mı diyorsun, sizi
dava edeceğim' dedi. Bunun üzerine
ben de 'Istediğin yere git, ama sözleri-
mi çarpıtma' dedim.
öyle anlaşılıyor ki bu öğrenci 'sözleri-
mı çarpıtma' sözünü 'çarpıcam şimdi bi
tane' olarak aktarmış.
Daha sonra yapılan araştırmada öğ-
rencınin beyan ettiği gibi Ankara'dan de-
ğil Karadeniz Teknık Üniversitesi'nden
mezun olduğu ve 'ödedim' dedıği baş-
vuru ücretini de ödemediği anlaşıldı."
Yüksek Yerilim Hattı
Öncekiler kara para aklarlardı, bunlar
kara çarşaf aklamaya çalışıyor!
erdincutku yahoo.com
Kerry ve Ermeniler
TURKKAYAATAOV
Demokrat aday J. F. Kerry
Denver (Colorado) doğumlu
ıse de Ermeni kökenli Amerika-
lıların ticarette ve siyasette çok
ağır bastıkları Boston'da ken-
tin adını taşıyan Boston Kole-
jı'nde hukuk okudu ve oradan,
çokça Ermeni desteğıyle üç
dönemdir Massachusetts fe-
dere devleti senatörü oldu.
Boston'da savcı yardımcıhğın-
da da bulundu, kendi hukuk iş-
yerıni de açtı, sonra valı yar-
dımcılığı da yaptı. Yunan kö-
kenlı P. E. Tsongas'ın hastalı-
ğı nedeniyle senatörlüğü
1984'te boşaltmasıyla oylann
yüzde 55'ıyle Senato'ya girdi.
Bütün bu adımlarında güçlü ve
etkılı Boston Ermenilerince
desteklendı. Son Demokrat
Ulusal Toplantısı bıle o kentte
yer aldı.
işçı sendıkalarıyla öğretmen
derneklerını de göz ardı etme-
di, ama hem Ermeni desteğı-
ne ıster ıstemez sırt dayadı,
hem Türk-Ermenı ılişkilerını,
üstünkörü ve tek yanlı da olsa,
yalnız onlardan öğrend/. Bos-
ton ile Ermenıstan başkentı
Erivan'ın "kardeş kenîler" ol-
duklarını da eklemeliyım. Tüm
ABD'de varlıkları duyulan Er-
meni kökenlılerın VVashing-
ton'da iyı örgütlü baskı grupla-
rı var. Ancak en yoğun olduk-
ları ıkı yerden bırı Boston mer-
kezlı Massachusetts'tır. Birkaç
yıl önce de Kaliforniya'da G.
Dökmeciyan'ı valı seçtirebil-
mışlerdı.
En etkili Ermeni yayınlan
Boston'da çıkıyor. Bu konuyla
ilgılı kıtaplar orada basılıyor.
Dergılerden bırı: The Armenian
Review. Atatürk'e kasıtlı ola-
rak atfedilen ve "Ermeni soy-
kırımı" diye bir şeyi kabul etti-
ğıne ilişkin uydurma açıklama-
nın sık sık yayına sokulması
üzerine, bu Boston dergisinin
eski yayın müdürü J. H. Tash-
jian'ın Güz-1982 sayısında M.
Kemal'ın böyle bir yargıda bu-
lunmadığını yazarak propa-
gandayı bu ölçüye artık vardır-
mamayı isteyen yazısı yayım-
lanmca. editörlük görevinden
anında atıldı. Işte, ABD'de,
özellıkle Boston'dakı Ermeni
çevresı bu denlı hoşgörüsüz ve
tekdüzedır.
Kerry de bu konudaki kulak-
tan dolma bilgilerini böyle bir
çevreye borçludur. Aynı çevre
onu parasal ve başka yollar-
dan desteklemektedir. Ker-
ry nın herhangı bir an, özellik-
le şu sıralarda, "Bir de Türkle-
nn görüşü var" gibi tek bir
cümlecığı ağzına bıle alması,
yalnız adaylığını değil, senatör-
lüğünü ve siyasal yaşamını da
yok eder. Öte yandan, Kerry'ye
"Şu Ermeni sorununu birsay-
facık yazıver" desenız, ortaya
bıigısizliğini sergıleyen ve yan-
sz tüm basın organlarınca red-
cedilmesı gereken zavallı bir
netin çıkacaktır.
Ama Kerry son yırmi yıldır
çeşıtlı vesılelerle ve slogan gi-
b cümlelerle Ermeni görüşle-
rne arka çıkmış, aldığı deste-
ğin bedelinı ödemek istemıştır.
Kongre'de "Soykınm Karar Ta-
sansı "nı destekleyenlerdendır.
ABD'nin bu konudaTürkıye'ye
baskı yapmasını, Bush'a Er-
menistan'ı zıyaret ve Ermenıs-
tan Devlet Başkanı'nı çağırma-
sını önermiştir. Bakû-Ceyhan
petrol boru hattına ve Türkı-
ye'nin Avrupa Birliği'ne alın-
masına karşıdır. Beyaz Saray'a
seçilecek olsa, daha bugün-
den, o konumunu bir Ermeni
lobicısi gibi kullanacağı kanı-
sını uyandırmaktadır. Oysa,
ABD'de 400 bınden fazla Türk
ve gene çok sayıda Türkı kö-
kenlı Amerıkalı da vardır ve
başkanın görevı bunların ara-
sında yansızlığını korumaktır.
Kerry, 1915 olaylarına atıfla,
"24 Nisan" tarihinın ABD'de
soykırım günü olarak anılması
yararına çalışacağını da sözle-
rine ekliyor. Oysa, pek seyrek
işlenebilen suçlardan olan soy-
kırımın asıl Amerıka'da yaşa-
yan örneği vardır: Tüm Amerı-
ka anakarasının çok eskı ve tek
halkı olan "Kızılderililerin" mıl-
yonlarcasının bıçılmelerıyle
toprak, su ve madenler gıbı
tüm doğal kaynaklarının elle-
rinden zorla alınması ve geri
kalan bir avuç yerlının ufacık
toplama kamplarına sıkıştırıl-
malarıdır. ibret dolu bu gerçek
başka bir yazı konusu olabilir.
Belli bir ulusu, daha doğrusu
uluslar topluluğunu devlet ka-
rarları ve devlet gücüyle girışı-
len bu yok etme siyasetinın be-
lirli dönemeçleri ve önemli ta-
rihleri vardır. Bu tarihlerden en
belirgini Amerikan toprağına
soykırım günü olarak pek iyi u-
yar.
Başka tarih aramanın psıkı-
yatride, örneğin S. Freud öğ-
retisinde, bilimsel açıklaması
var: "Kendinde beğenmediği
yanlarını başkasına yüklemek
ve bu yoldan temize çıkmaya
çalışmak". Yunanistan da Kıb-
rıs'a müdahalemizin ve orada-
ki faşıst albaylar yönetiminin
devrilmesinın hemen ardından
Avrupa diploması koridorların-
da "Türkiye Avrupalı sayılmaz;
orada asker darbe yapıyor"
demesinin nedeni, kendi yakın
geçmişinı örtbas etmek ve
unutturmaktı.
Beyaz göçmenlerin Nazile-
rın Yahudi soykırımı boyutunu
en azından eşitleyen yerli
Amerikan halkının soykırımı
yadsınamaz bir gerçektır. Ker-
ry'nin ağzından bu konuda bir
tek kelime çıkmadığı anlaşılı-
yor. Nedeni: Kızılderılilerde o-
nun işine yarayacak para ve si-
yasal güç yok ki!
Bu bağlamda Türk-Amerı-
kan derneklerine de kaçınıl-
maz görevler düşüyor. Yalnız
23 Nisan yıldönümlerınde New
York'ta 5'incı Cadde'de yürü-
mek yeterli değil. Amerika'da
bir ölçüde destek goren Fet-
hullah Gülen'in de tekdüze
Ermeni görüşlerıne karşı çık-
mada bir eylemi, bir ağırlık ko-
yuşu oldu mu? Ben duyma-
dım. "Amerikalı, soykırımı asıl
sen yaptın!" diyen kaç kişı var!
ÇİZGİLİK K.ÂMİL MASAKACl
Ç
kamilmasaraci mynet.com
>
HARBİ SEMİH POROY semihporoy « yahoo.com
BULUT BEBEK MHUÇİFTÇİ bulutbebek <• hotmail.com
Vaîîaht ben
HAYAT EPİK TİYATROSL MISTAFA hayatepik * mynet.com
TARİHTE BUGÜIS MÜMTAZARIKAN 14 Eylül ivtnv.mumtaz-arikaii.com
WELLINGTON'IN ÖLÜMÜ..
18S2'DB 8U6ÜN,ÛHLÜ İtJGİÜZ ASKER ı/E0EVLETAPAMt
DÜK AHTVUfi WEU£SL£Y IA/EU/A/STOAJ ÖLPÜ. WAT£fi-
LJOO'DA NAPOLYON'A KARÇt SÛYÜK 8İISZ/tPEZ KAZ4-
NAH \A/ELLIN6TON', DAHA SONRA POUTfKAYA ATILM/f,
1830 FGANSfZ DEV&Mİ'HtM AgpiNMN /H6/tTEISE'P£
YftplLAN £E~FOGM çAUÇM4LAe/NJI KARŞt ÇttTTfĞI İÇtN
POPÜL£ÜLİĞİMİ YİTİ/SM/fTr. ANCAK, KAgAZt_NDAU PÖNÜP
TASARINM PARlAlmENTODAU 6EÇMESİUİ SASLA/vuÇn.
IL£Rl YAŞLAfZINOA SiLE KAOINLAROAN Ü2AK KALAMH/AN
} W£LUN6TON, BU KOUUPAKİ B/R. PEPlKOOU ÜzeftİNE,
ÜLEREfc/'GEfJÇ KAPIHLARLA İLJGİLEN£MEYECEKSS,BİIZ
(, ER.K£6İU 67 YAŞINDA OLAAASlUtN NE GİBİ iYl YAUt KA-1
LIR. Kİ " DEMİŞTİ, 83 YAŞ/NOA ÖL0Ü6Ü SlRADA, İKİ
&ENÇ KAbtN, HÂLÂ DÜŞESOLMAYI UMMAZ7AYDI'..
Solda, bayûk gözJesı Mrs Horriet ArbuHvıof-'la göruiûyor
Türkiye Gazetecıler Cemıyeti'nın yayınladığı günlük
Bizim Gazete
Ülke sorunlanna ilişkin raporlarıyla, araştırmalarıyla,
köşe yazılarıyla, tarafsız haberleriyle sıvıl toplumların gazetesı.
Düzenli okumak ıçın abone olun. Tel: 0.212.511 08 75
Kalbinizi Koruyun
TÜRK KALP
VAKFI
19 Mayıs Cad. No: 8 Şişli/Istanbul
Tel: (212) 212 07 07 (pbx) (10 hat)
Faks:(212)212 68 35
Nüftıs cüzdanımı
kaybettim.
Hükümsüzdür.
MEHMET
ŞÜKRÜKILIÇ
GORUŞ
BEDRİ BAYKAM
OzgÜPlükçüler, TCK
İçin Sahaya!
TCK zina tasarısı bugün parlamentoda göruşülecek.
Bu utanç verici tasanyı 21. yüzyılda bıze dayatmak is-
teyen ve iran'ı kendilerine ütopik örnek olarak kabul et-
mış bir hükümetın bu traji-komik çabasına karşı çıkı-
lacakgün, bugün!
10 Eylül'de Tercüman'daGülay Göktürk'ü okurken
üzüldüm! Kadıncağız yıllardır kendinı Türkıye'deki Is-
lami hareketin esasında çok "demokrat ve //öera/"(!) ol-
duğuna inandırmış; şimdi, yaratt/ğı hayal dünyasının is-
kambıl şatosu gibi çökmekte olduğunu görüyor "Bu
muhafazakâr kesim, söz konusu eğitim olunca çocu-
ğun aileye ait olduğunu, onun nasıl bir dini eğitim alıp
almaması gibi konularda ailenin karar verme hakkına
sahip olduğunu savunuyor ve devlet müdahalesine
karşı çıkıyor. Ama konu cinsel ahlak olunca, çocukla-
nzapt-üraptaalmak için derhal devleti veyasalanyar-
dıma çağırıyor... Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu."
Aşk olsun, bu da bir şey mi Gülay Hanım? Pek "Ja-
koben" bulduğunuz yazarlardan Emin Çölaşan'ın 21
Kasım 2002 tarihinde Hümyet'te "Daha Neler Olcek,
Neler!" başlıklı yazısı yayımlanmıştı. Önyargılarınızdan
çıkıp, onun veya bızlerin yazılannı "ya doğruysa" dıye
şüphecıliğe prım vererek okusaydınız, bugün bu dıze-
lerı yazmak durumunda kalmazdınız. Keza Akşam ga-
zetesınde Ayşe Önal da "Sıyaset, yatak odasında en
fazla üç kışıyi ilgilendiren zinayı kendisine dert edin-
miş. Onuıianmızı dalgaya alıyor" diyor. Kendısı de yıl-
lardır "demokrasi" lafını her ağzına aldığında Kemalist-
leri dışlayıp siyasi-lslamı savunanlardan. Acaba siz ve
diğer "IslamiKes/m "avukatı medya dostlannız, bugün-
lerde "Bu ne ış" diye kara kara düşünüyor musunuz?
Kadınlan işten çıkardılar uyanmadınız, laik- demokrat
eğıtımcıleri görevden aldılar uyanmadınız, devlet ım-
kânlarını islamcı sermayeye peşkeş çektıler uyanma-
dınız, daha bın bir şenat çentığı attılar uyanmadınız ve
detüm enerjınizle "bızlerle" uğraştınız. Şımdı ıse şaş-
kınsınız. Barı hatanızdan dönmeyı tam bılıp, günah çı-
karacak mısınız? Pek sanmıyorum. Dün Neşe Düzel
Radıkal'de hâlâ Ahmet Taşgetiren le konuşup, güya
sıkıştırarak onların fıkirlerinı yaymaya devam ediyordu.
11 Eylül günü Vakıt'te Ali Karahasanoğlu. dema-
gojide nerelere kadar inilebileceğinı şu sözlerte dile ge-
tırmiş: "Ikikişinın yatak odasındayaptıklanna devlet ka-
nşmamalıymış! Bu kafa ile giderseniz, 15 yaşından
küçük bmnin nzası ile ırzına geçılmesine de 'Devlet bu
ışe karışamaz' demenız gerekir." Şu cümlenın uzak-
tan yakından tartışılan konu ile herhangı bir ilgisi var
mı?!
Başbakan, kafasına göre bulunduğu birkaç tutucu
ortamda, referandumunu yapıvermış, "Işte bakın bu-
rada soruyorum, herkes zınaya karşı, bu suçtur" dıye-
rek, halka dayanıp bu ortaçağ tasansını savunmaya
kalkıyor. Pekı o zaman şehit aileleri derneğınin önüne
gıdin: "Yakaladığımız teröhstlehbesleyelim mi, asalım
mı?" deyın, ardından da, yanıtların yüzde 9O'ı ıstedığı-
niz gibi gelince "Gördünüz mü, işte bu yüzden ıdam
cezası kalmalı" dıye görüş belirtin! Evet, "Onlara" dert.
Tek referans noktalan şenat düzenı olduğu için, artık
bu ülkede ınsanların yaşam tarzlarına dırekt müdaha-
le etme yolunu seçecekler. Iki sebepten: Bırincisi, ken-
di tercıhlen bu olduğu için, ikincisi tabanlarının tepki-
sı; "Kardeşim, bu ne biçim hükümet? Biz ıktidar ol-
duk sandık ama.. bu ülkede herkes hâlâ 'keyıfle' ya-
şamaya devam edıyor. Bu ne iş?" şeklinde olduğun-
dan... Onlar da "gereğiniyapmak için" şimdi kollan sı-
vıyor.
Yobaz tasanyı yaşama geçirmek için sürülen sulan-
dırıcı kremler arasında şu sözler var: "Efendim, yalnız
bireşın şikâyetine dayalı olacak." öyle mı? öyleyse ne-
den şımdıden genelevlerde kımlik kontrolü yapmaktan
söz edıyorsunuz? öyleyse neden otellerde kimlık kont-
rolü gündeme gelıyor? Bunlar "kimin" şikâyeti üzerine
yapılmış oluyor? Evlı insanın "eşi" devlet mi? Gençler
aralarında sevışırken şıkâyet eden "eş" kim? Size ne?
Bu arada AB'den de ihtaıiar geliyor "Su kafa ile Sof-
ya'ya dahi varamazsınız" diye, hükümetin umurunda
değil. Çünkü bana sorarsanız, zaten AB'ye gırmek gi-
bi bir arzuları da yok. Pekı CHP ne yapıyor? Ne yazık
kı, basına yansıyan haberler kötü. Once tasarıya gıre-
cek eklere sözlü bıronay, hem deGenel Başkan'ın ağ-
zından. ardından da kamuoyundan yükselen tepkiler
karşısında "Destek vermeyiz ama engel olmayız" gibi
akıl almaz pasıf bırtavır. Kardeşim, buna engel olmaz-
san, neye engel olacaksm? Görüşmelerı tıka, kürsüye
yürü, ama gericiliğe izin verme! Tüm CHP'Iİ vekillerden
sorumluluklannı hatıriamalannı ve kapıda bekleyen tö-
re cınayetlenni, yaşam tarzı kâbuslannı görmelerini
beklıyoruz.
e-mail: bedbay • tnn.net Faks: 0212 227 34 65
B U L M A C A SEDATYAŞAYAX
1 2
1 2 3 4 5 6 7 8 9
SOLDANSAĞA:
1/ Kadın süs
eş\ası olarak
kullanılan de-
nız sah angozu
kabuğu... Bır
nota. 2/ Üstün
bir yetkinin
gücünü simge-
Ie>endeğnek...
Yasal. 3/ Bır
motorda > a da
silindir-pıston
bağlantısında
sızdırmazlığı sağlavan
metal parça. 4/ Alın-
dan geçerek başın çev-
resıne çember gibi
bağlanan bağ... Ro-
manya'nın para biri-
mi. 5/ Doğu Anado-
lu'da bir ırmak... Mü-
zikte. bir tam seslik
aralığın bır kesimini 8
oluşturan çok küçük 9
aralık. 6/ İlgi eki...
Türk tuluat tiyatrosunda baş komik görevindekı uşak
tıplemesı. IIV. K. Karaosmanoğlu nun bır romanı...
Bir cetvel türü. 8/ Küçük salkımlı bir üzüm cinsı. 9/
Anadolu'da kurulmuş eskı uygarlık... Vanlmak ıste-
nen bır amaca doğru geçılmesı gereklı dönemlerden
her bin.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Ağaçtan yapılmış kulpsuz su kabı... Bir soru sözü.
2/Sahıp... Belli bir taşınır malın kullanılmasının, ge-
ri verilmek koşuluyla bedelsiz olarak bir kimseye bı-
rakılması. 3/ Bir geminin alabildiğiyükmiktan... Gös-
teriş. caka. 4/Çöllerde >a da deniz kıyılannda rüzgâr-
lann yığdığı kum tepesi. 5/Anlama yeteneği... Demir
çubuk. 6/ Kötü, fena... Marangozlukta tahta üzerine
boydan boya açılan kanal. 7/Temızlık amacı>la özel-
lıkle hastane gibi yerlerde ayakkabı üzenne geçırilen
naylon kap... Şaşma belırten bır ünlem. 8/Put... Ku-
ze\ Avrupa ülkelen ile Ortadoğu'yu bırbınne bağla-
yan otoyolun sımgesi. 9/Vilayet... Sa<;ma sapan sö».