22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 29 AGUSTOS 2004 PAZ EGITIM 'Bağış'yoksakayıtdayokAnadolu liseleri ile velilerden çok rağbet gören bazı okullar, 750 milyon lira ile 6-7 milyar lira arasmda değişen bağış yapılmadan kayıt yapmıyorlar Istanbul Milli Eğitim Müdürü ÖmerBahbey'in kayıt sırasında ve- lilerden para istenmeyeceği yönün- deki açıklamasına karşın pek çok okulda, milyarlan bulan bağışlar alınmadan kayıt yapılmıyor. Istanbul Milli Eğitim Müdürlügü 10 Eylül'e kadar sürecek olan kayıt- larda ortaya çıkabilecek sorunlann çözümlenmesı amacıyla "kayrt ka- bul komisyonlarT oluşturdu. Istanbul Ivlılli Eğitim Müdürü Ömer Bahbey, velilerden kayıt pa- rası alınmayacağını ancak okullar açıldıktan sonra, okul yöneticileri ve velilenn okulun bütçesini birlik- te belirleyerek karşılayacaklarını söyledi. Balıbey. şöyle konuşru: "Artıkokullara kayrtkabul edecek okulkonıma dernekleri yok. Okul ai- le birükleri de daha yasallaşmadı. Ancak yeni aldığımız karara göre, okullar açıldıktan sonra, veli, okul aile birfiği ve okulyöneticileri oturup çocuklarmın sorunlarını beraber çö- zecekler. Okulun eksiklerini beüıie- yerek bir bütçe oluşturacaklar. Yani kendi bütçelerini kendileri haarlaya- caklar." Balıbey, velileri kendi eğitim böl- gelerindeki okullara kayıt yaptırma- lan konusunda uyararak "Hakkıol- mayan kayıt bölgeJerine gidip başka velilenn haklannı engellemesinler" dedı. Ancak Milli Eğitim Müdürlü- ğü'nden yapılan bu açıklamalara rağmen okullar kayıt parası istiyor- lar. Çocukları Anadolu liselerini ka- zanan veliler, 750 milyon liradan başlayıp 2-3 milyar liraya ulaşan ra- kamlarda bağış istenmesinden ya- kındılar. Bazı semtlerdeki popüler okullann yöneticileri ise velilerle pazarhğa 5-6 milyar liradan başlı- yorlar. Kızını bu okullardan birinin ana sınıfına kaydettirdiğini anlatan bir veli, "Müdür, 6 milyar Bra ba- ğış yapmannzı istedi. Pazarük sonu- cunda 4 mihar liraya razı oldu. Bu- nun dışuıda da eğitim ücreti, yemek bedeMveservis ücreti olarakayda300 milyon liraya yakuı para ödeyece- ğiz. Sanki özel okula kayıt yapörmış gjbiyiz" dıye konuştu. Çocuklannı Özel ve Anadolu liselerine yerleştiremeyen velilenn arayışı tüm hızıyla sürüyor Şimdiınınıt 'süper fiseler• Genel liselerde bir sınıfta 50 öğrenci öğrenim görürken, bu sayı süper liselerde 30'a düşüyor. Veliler süper liseleri tercih etme nedeni olarak 'yaramaz olmayan, çalışkan, not ortalaması yüksek çocukJann' bu okullara kayıt yaptırmasını gösteriyor. ESRAAÇIKGÖZ Anadolu liselerine kayıtlar bitti. Ancak velilerin kayıt telaşı devam ediyor. Çocuklan Anadolu liselerine gıremeyen veliler, şimdi de çocuklan için uygun bir 'süper Kse' seçme telaşına düşfüler. Kamuoyunda 'süper tise' olarak bilinen yabancı dil ağırlıklı liselerin kayıtlan ise 31 Ağustos'a kadar devam edecek. Kesin kayıt yaptırmaya hak kazanan öğrencilerin listeleri, 2 Eylül tarihinde açıklanacak ve bu öğrencilerin kesin kayıtlan, 2-4 Eylül tarihleri arasmda yapılacak. Adaylar, kontenjanlannı dolduramayan okullara 7- 8 Eylül tarihlerinde yeniden ön kayıt yaptırabilecekler. 9 Eylül tarihinde asil listeler ilan edilerek 10 Eylül'de kesin kayıtlar yapılacak. '5.00 ortalamalı öğrencller glremedi' Velılerin neden süper liseleri seçtiğini anlamak için Şehremeni Lisesi'ni görmeye gelen birkaç veliyle konuştuk. Kimi, bu liseyi seçme nedeni olarak. not ortalaması 5.00 olan öğrencilerin alınmasını, kimi ise spor başanlaruıın yüksek olmasını gösterdi. Kızını süper liseye kaydettirmek ısteyen lsmail Yüdız, "Asnnda Anadolu üsesi istiyorduk ancak o olmadı" dedi. Yıldız, süper liseleri seçme nedenini ise şöyle açıkladı: "Süper liselerin eğitiminin iyi olduğunu düşünüvorum. Tabii bu hepsi için geçerli değil. Özellikle Şehremini Lisesi gibi, 5.00 not ortaJamasıyla alan liseleri tercih ettik. Hem yabancı dil ağniıkfa olacağı için bir dili de öğrenmiş olacak." Neriman Karalök ise kızı için süper liseleri araştırdığını belirterek "Sabahtan beri 3 okul gezdim. Bu 4. okul oldu. En çok bunu beğendik. Ancak ktamın not ortalaması 4.98. Buraya ise 5.00 not ortalaması ile öğrenci annıyor" diye konuştu. Bu liselerin eğitiminin normal liselerden çok farklı olmadığmı düşündüğünü belirten Karalök, süper liseyi tercih etmelerinin ilk nedeni olarak " yaramaz olmayan, çalışkan, not ortalaması yüksek çocuklann" kayıt yaptırmasını gösterdi. Karalök, gezdiği okullann üniversiteye giriş ortalamasına da dikkat ettiğinı vurgulayarak "En azından 1 yıl haarük görecekler. Ingilizce'yi iyi öğrenir" dedi. Fatma Koşar, bu liseyi seçme nedeninin sporda göstermış olduğu başanlar olduğunu belirtti. Koşar, "Kıam spora yatkuı birisi Bu okulunda pek çok ulusal ve uluslararası başansı varmış. Sporla ilgilenmeye devam edeceği için burayı istiyoruz" diye konuştu. Şehremini Lisesi Müdürü Ata Özer ise kendilerine çok fazla talebin olduğunu belirterek "Geçen yıl 5.00 not ortalaması olan 1750 kişi bu liseye giremedi" dedi. Özer, velilerin bu liseyi seçme nedeni olarak "üniversite başansının yüksek olmasu disiplini, öğretmen açığuun bulunmaması ve eğitim farknu" gösterdi. Okulu gezmeye gelen velilerin yüzde 80'inin kendilerinden torpil istediğini söyleyen Özer, normal lise ve süper liseye aynı ögretmenlerin girdiğini hatırlatarak şöyle devam etti: "Ama normal lisede bir sınıfta 50 öğrenci, süper lisede ise 30 öğrenci yer ahyor. Dün 4.98 not ortalaması olduğu için süper lise bölümüne giremeyen bir öğrenci, zorla normal liseye girmek istedi. Oysa o notia Istanbul'daki pek çok okula girebilir. \eBler yoğun talep gösterse de, ben okulumu beğenmiyorum. Çünkü ders programlan yüzünden uygulamak istediğini bazı şeyleri yapamıyorum." 'Banka seçimi yanlış' Kayıt başvurulan Ilçe Milli Eğitim Müdürlükleri'ne yapılan süper liselerle ilgili velilerin en çok şikâyetçi olduklan konu ise "başvuru parasımn yatınlması için Ziraat Bankası'nın sadece Cağaloğlu Şubesi'nin seçümiş" olması. Veliler, "Silivri'den başvurmak istiyorsam, kalkıp Cağaloğlu'na mı gelmeliyim? Eğer gelmezsem de 5 milyon havale parası yatırmam gerekiyor. Zaten okula girdikten sonra bir de kayıt parası isteyeceklerdir. Bizi bu kadar zoriamasınlar. Çocuk okurmak koiay değil" dediler. Okulöncesi verilen eğitim çocuklann eğitim yaşamına önemü katloda bulunuyor. 1-7 Eylül tarihleri 'Okulöncesi Eğitim Haftası' olarak kutlanacak Her çocukyuvayagitsinEğitim Servisi - Okulöncesi eğitim alan çocuklar, okumayı iki ayda öğrenirken, alamayanlarda bu süre dört aya çıkıyor. Okulöncesi eğitim alan çocuklardaki yüzde lOO'lük öğrenme hızı yaşam boyunca devam ediyor. Ne var ki Türkiye'de 3-6 yaş grubundaki 4.5 milyon __ çocuktan sadece 415 bini bu T eğitimden yararlanabiliyor. Bu nedenle, toplumu okulöncesi eğitimin önemi üzerinde ' yoğunlaştırmak amacıyla "Okulöncesi Eğitim Platformu" adında bir sivil hareket başlatıldı. Bu çalışmaya göre her yılın 1-7 Eylül tarihleri "Okulöncesi Eğitim Haftası" olarak kutlanacak. Ya-Pa Yayınlan'nın mali desteğiyle gerçekleştirilen platformun etkinlikleri, dün The Marmara Otel'de yapılan toplantıyla açıklandı. Toplantıda konuşan Ya-Pa Yayınlan Yönetim Kurulu Başkanı Turhan Özüduru. "1995 yüında başlaülmış bulunan 1-7 Eylül günleri, bu yıl 30 ilimizde kurulan komiteler ve 22 ayn üniversiteden bilim kurulu üyeleri, 45 çocukla ilgili sfvil toplum örgütü ve 3 bin dolaymda gönüllü anne-baba ve eğhlmci ile kutianacak" dedi. Gelişmiş ülkelerin çocuklarmın, 3 yaşında okulöncesi eğitim kurumlanna, 5 yaşında ise üköğretime gittiklerini hatırlatan oplıtmu okulöncesi eğitimin önemi üzerindeyoğunlastırmak amacıyla 'OhılöncesiEğitim Platformu" adında bir shil hareket başlatildı Bu çalışmayagöre kutlama 30 ilde kurulan komiteler ve 22 ayn üniversiteden bilim kurulu üyelerinin katihmıyla vapılacak Özüduru, şöyle devam etti: "Ulkemizde ise Üköğretime 7 yaşında başlanmaktadır. Yaşayan nüfusumuzun büyük çoğunluğu okulöncesi eğitim almadan yetişmektedir. Gelişmiş ülkelerle karşılaştınldığında. her bireyin hayata 2 yıl geç başlaması ile ülkemiz, 140 milyon yıl iş kaybma uğramaktadır." Özüduru, Milli Eğitim Bakanlığı'nın bütçesinin çocuklar için gerekli olan yatınmlan gerçekleştirmekte yetersiz kaldığını belirterek, "Dolayısı ile pek çok yabnmlardan feragat yapıbnaktadır. Ancak bu feragat, annesinden süt, devletinden eğitim kunımu yaünnıı bekleyen, yetişkinin desteğine en çok ihtfyaç duyan 3-6 yaş çocuklannuzdan yapılmamaİKÜr" diye konuştu. Prof. Dr. Ayla Oktay ise insan yaşamında ilk 7-8 yılın çok önemü olduğunu belirterek, • "Araştırmalar gösteriyor ki, insan beyni en çok ilk yıllarda gelen uyanmlarla gelişiyor. Eğer ilk vıllarda fazla uyanm ahrsa, çocuğun kapasitesi artıvor. Ama geüşemezse, beyin hücrefcri ölüyor" dedi. Çağdaş, demokratik toplum için çocuklann eğitilmesinin şart olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Oktay, "Devletten kaynaklannı iyi kullanmasım talep ediyoruz. Ancak bu da yeterli değil, o yüzden herkesi üstüne düşeni yapmaya çağuıyoruz" diye konuştu. GÖRÜŞ ŞAHNAZ ÇAKIRALP Evlilik! Karadağlı olayı, kadın dırdırı, derken bir ür oyuncunun bir gün süren evliliği evlilik tartışma! nı yoğunlaştırıverdi biranda. Zaten hem dedikod ya hem de sohbete tatlı bir malzeme, hele biz k dınlar için. Yaa.. neler de söylenmiyor ki? Evlilik a tık demode oldu diyenler mi, evlilik insanın doğ; sına aykırı diyenler mi, sözleşmeli evlilik de neym diyenler mi?.. Her kafadan bir ses çıkıyor. Hatırl yorum, daha önceleri de bu konuda hararetli bir ta tışma olmuştu; evlilikler rekabete açılsın mı açılmî sın mı diye... Bunun net birsonucu olmamıştı amî bir süre sonra gördük ki evlilikler rekabete açılmı bile.' Zaten evlenmelerin azaldığı, boşanmaların çc ğaldığı, aldatmaların arrtığı bir ortamda insan so ramadan da yapamıyor; Yaa neler oluyor böyle? "Ev lilik" nereye gidıyor böyle? Hızlı bir değişim sürecini nicedir yaşıyoruz. Sa dece biz değil tüm dünya da yaşıyor bunu. Başfc toplum herkes, her şey bu süreçten nasibini alıyor Nice siyasilerimiz bile yıllar sonra onca yıl giydik- leri siyasi giysilerini tek tek çıkanp "Biz değiştik" de miyorlar mı? "Evlilik" de değişiyor elbette.. evlilii,£ bakış da, evlilik amaçları da, evlilikten beklentiler de değişiyor... Bu süreçte ise evliliklerin çoğu bo- calıyor, bocalamayı atlatamayanlar ya boşanıyor- lar veya aldatmalar nefes kesen hızla artıyor.. • • • Bugünkü kuşaklardan öncekilerin evliliklerini bu zamanda aramak arttk beyhude. Koşullar çok de- ğişti. Değişen koşullarla birlikte evlilikten beklenti- ler de değişti. Çünkü önce kadın değişti. Kadın da- ha çok eğitimli, kadın daha çok ekonomik özgür- lüğe sahip, kadın çalışıyor, üretiyor.. kadın bireysel özgürlüğüne de sahıp. Kadın kendi gücüyle yaşam kalitesini elde edebileceğini de biliyor. Kadın artık cinselliğini sadece evlilik içinde değil dışında da ifa- de edebileceğine inanıyor. Sadece evinin kadını ol- mak, evle kendini özdeşleştirmek, kendini kocası- na ve çocuklarına adamak, çocuk doğurmak, ço- cuğa bakmak... Bunlar hep gerilerde kaldı. Kadın artık kendini koruma altına almak amacı ile evliliği düşünmüyor. Evliliği güvenlik sistemi olarak değil, kadın ve erkeğin eşit olarak yaşamı ve ortak hedef- leri paylaşacağı coşkulu ve heyecanlı bir yaşam bi- çimi olarak görüyor. Burada doğal gereksinimi olan iigiyi, önem verilmeyi, sevgiyi, aşkı ve mutluluğu arı- yor. Ruhsal ve bedensel doyumlan anyor. Bunlar var- sa evlilik iyi gidiyor. Yoksa o zaman çanlar çalma- ya başlıyor. Bugün kadın daha çok aklıyla davranıyor ve bi- linçli hareket etmeye çalışıyor. O da biliyor ki artık evliliğinde kendisinın bir "tekel" olma durumu yof tur. Rekabet hemen bir adım ilerisindedir. Kendisi- ne özen göstermeli ve daima bakımlı olmalıdır. Ken- dini yenilemeyi hep sürdürmelidir. Ortak yaşamı ru- tinleştirmemelidir. Heyecanı hep yeniden yaratma- yı bilmelidir. Dırdırla erkeği bunaltmamayı, onu ne- fes alamayacak duruma getiımemeyi düşünmeli, eksikliklerini bu şekilde kapatamayacağını bilme- lidir. Yaşamı paylaşırken erkeğin bireysel özgürlük alanlarına müdahaleci olmamayı öğrenmelidir. • • • Kadının, dolayısıyla onun evliliğe bakışındaki bu değişimler erkeklerle bir paralellik yaratmamıştır pek. Erkekler, evlilikteki egemenliklerinden vazge- çer görünmüyorlar. Atadan gelme usul devam et- sin diyenler çoğunlukta. Onlaralışılagelenden ödün vermek istemiyorlar. Biz öyle gördük öyle yaparız diyoriar. Bu denli zor yaşam koşullarında, ekono- mik krizlerde bir de kadının bu durumuna taham- mül edemem der gibiler. Zaten boşanmaların art- ması da evlenmelerin azalması da bu nedenle de- ğil midir? Böyle bir uyuşmazlık, ortak paylaşımı or- tadan kaldırmaktan, paylaşım olmaktan çıkarmak- tan başka nedir ki? • • • Sadece günlük yaşamı paylaşmak üzere kurulan evliliklerde ilgi, sevgi ve aşk da bir süre sonra azal- makta, harta yok olabilmektedir. O zaman tüm bu yitirilenler başkalarında aranmaya başlanır. Bulma şanslannın olduklarına da inanılır. Evlilik, rutin ya- şam paylaşımının dışında ortak belirlenen hedef - lere yürümekle coşkusunu ve heyecanını devam tt tirebilir. Bunlar da sevgiyi ve aşkı devamlı kılabilir. Kaldı ki hedeflerdetüketilmemelidir. Ulaşılanın ye- rine yenisi hemen konulmalıdır. Evlilik hiçbirzaman bir fare kapanına benzememelidir. Evlilik, erkekle- rin özgürlüklerini, kadınların da mutluluklarını orta- ya koyduklan bir piyango olmamalıdır. Unutmaya- lım: Aile toplumun, evlilik de ailenin temelidir. scakiralplmynetcom ACI KAYIP Cumhuriyetin ilk öğretmenlennden, aydınlanmacı, Atatürkçü, devrımcı öğretmen, asırlık çınar ZEKERİYA ÇAMSARI'yıyıtırdık. Onu doğduğu ve çok sevdiğı Yozgat ılının Çayıralan kazasının Kozan Köyü'nde son yolculuğuna 29 Ağustos 2004 tarihinde uğurlayacağız. Eşi: Sabiha Çamsarı Kızları: Filiz Pekedis, Ayfer Mills Çamsarı. Oğulları: AN Bora Çamsarı. Alper Çamsarı, Taner Çamsarı. Torunları: Gülay, Işılay, Ulaş Mehmet, Deniz Çağlayan, Kerem Yunus, Özgün Yakınları: Halil Pekedis, Güngör Çamsarı, Zümrüt Çamsarı, Alev Turanlı Çamsarı, Ayla Kelecioğlu. AKÇAKOCA ASLİİT HLXUK MAHKEMESİ'NDEN .Dos\a\o :002 72 Müdahil da\acı Ömer Sover \ekilı A\ Mervem A>dın tarafından daıalıiar hazıne. Subaşı Koyıi muhtarlıfı alevhı- ne açılan tapu tescıl da\asının verilen ara karan uvannca, Dava konusu Akçakoca Subaşı Kö\u, Hecız me\kıı do- ğusu dere, gunejı dere \e kısmen ^ose. batısı Akçakoca- Diızce asfalîı. kuzevı e\\elı\atı a>nı taşınmazdan a\rılma şımdıkı petrol tesısının bulunduğu taşınmazla çe\rılı 3100 25 rrO'lık taşınmazın mudahıl davacı Omer Soyer adına tapuva ka\ıt \e tescılıne karar verılmesıne ılışkm da- va açıJmış olduğu, bu da\a ile ılgılı dıveceklen olanların mahkememızın 2002 72 esas iavılı dosyabina duruşmanın atılı bulunduğu 24 09 2004 gurtunden e\\el baş\urmaları konusunda ılandır. Basın. 34992
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle