Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 29 AĞUSTOS 2004 PAZAR
HABERLER
DÖNYADABUGUN
ALİ StRMEN
'Akyaka'ya Veda'
Sevgili,
Onu yazılarından ilk tanıdığımda, kısa panto-
londan uzun pantolona henüzgeçmiş, trfıl biror-
taokul öğrencisiydim.
O, Türk öykücülüğünün Sait Faik kuşağının
en parlak isirnlerinden biriydi.
Sait Faik ona, kendisinden sonra yerini dol-
duracak kişi olarak bakıyordu.
"GarfplerSokağı"m ilk okuduğumda, yeni yet-
me ukalacılığıyla hükmü verdim:
- Bu genç, öykücülükten romancılığa doğru
gidiyor.
Doğrusu tıfıl bir ukalanın, daha genç yaşında
kendisineyeredinmiş, ünlüolmuş bir yazar hak-
kında böylesine ahkâm kesmesi biraz komik
oluyordu; ama belirtmeliyim ki haklı çıktım. "Ga-
riplerSokağı"r\\ ilk romanı "SuçumuzInsan 01-
mak" izledi. Ve Oktay Akbal ilk romanıyla ödül
aldı; ben de artık ortaokulun sonuna gelmiştim.
Bizim mesleğin bu hoş cilveleri vardır. Babı-
âli'de çalışanlar, zaman zaman çocukluklarında,
gençliklerinde, yazılanndan tanıdıklan, hayranı
oldukları kişilerle arkadaşlık etmek, hatta Oktay
Okbal örneginde olduğu gibi, yakın dostluklar
kuımak olanağını bulurlar.
Ben bu meslek sayesinde hocalarımla, tirya-
kisi olduğum yazarlaria dostluk ilişkilerine maz-
har oldum.
• • •
Oktay Okbal bunlardan biriydi. Otuz yılı aşkın
süredir dostuz, otuz yılı aşkın süredir hep aynı
gazetelerde çalıştık.
Kimi yazarlar vardır Sevgili, uzaklarında ol-
mak onlan yazılarından tanımak daha iyidir, ki-
mi yazarlarda vardır ki, onların yazıları kadar
dostlukları da yaşamımıza yeni boyutlar, yeni
renkler, yeni keyifler katar.
Oktay Akbal bu sonuncu sınıfa girer.
Yazıları kadar akıcı, insanı sarıcı, sevecen bir
dostluğu vardır. Hepdüşünmüşümdür "Buadam-
la kavga etmek, ona danlmak veya onu darılt-
mak mümkün müdür?" diye.
Edebiyat dünyası küçük tartışmalardan doğan,
uzunca süren dargınlıklarla doludur, gazetecilik
mesleği de öyle. Ama sanırım Oktay Akbal bu
konuda istisnadır. Ya da hiç değilse benimle hiç
olmadı, ama ona kırılan veya kıran varsa bile bu
uzun sürmez. Çünkü kimsenin yüreği el vermez
böylesi sevecen ve sevimli bir insanı incitmeye.
Otuzyıl dile kolay. Bu, kitaplarını üst üste koy-
sam boyuna erişecek değerli yazardostumla bir-
çok ortak anımız var.
Ona hitap ederken hep saygıyla siz dememin
nedeni benden on yaş kadar büyük olmasından
çok, kişiliğinin uyandırdığı saygıdan kaynakla-
nıyor olsa gerek.
Inan bana Sevgili, insanın siz diye hitap ede-
bileceği dostları olması çok hoş bir duygu.
• * •
Geçen gün gazeteyi açıp da Oktay Akbal'ın
köşesinde "Akyaka'ya Veda" yazısını görünce
haklı olarak telaşlandım. O, Akyaka'ya veda edi-
yor ve sağlık nedenlerinden Istanbul'a gelece-
ğini yazıyordu.
Gazeteyi aradım, santraldakı genç arkadaşı-
mız Zeynep Şişman'a Oktay Akbal'ın nerede
olduğunu sordum ve bağlamasını rica ettim.
Zeynep, onun Istanbul'da olduğunu söyledi:
- Ben de bugünkü yazısını okuyanca çok me-
rak ettim, nesi varmış acaba?
Bir tuhaf gazeteydi Cumhuriyet. Insanların
okumaktan gittikçe uzaklaştıkları bir dönemde
bizim arkadaşlarımız gazetenin bütün köşeleri-
ni her gün titizlikle okuyoriar ve yazanndan sant-
ralda görevli olanına kadar hepsi bir aile olma
duygusunu paylaşıyorlardı.
Neyse Sevgili, lafı fazla uzatıp da seni de da-
ha fazla telaşlandırmayayım. Oktay Akbal'ın
uzun yürümesini engelleyen ağrılarının tehlikeli
olmadığını söylüyorlardı doktorlar. Ama henüz
onu rahatlatabilmiş de değiller.
Dün yine telefonla konuştuk.
- Bir daha böyle yazılar yazmayın ne olur, ba-
kın herkes merak edıyor, dedim ve Zeynep'in tep-
kisini anlattım.
Önümüzdeki günlerde görüşeceğiz, umarım
o zamana kadar sıkıntıları da geçer.
O görüşmemizde, aziz dostumdan sağlık ha-
berini okuyuculanna kendi köşesinde haber ver-
mesini rica edeceğim.
Ben şimdilik burada Oktay Akbal'a acil şrfa-
lar diliyor ve bir masa başında bir araya gelece-
ğimiz günleri iple çekiyorum.
Mersin
İHD'nin barış rindrine
emniyetidnvemiyor
MERSfcS (Cumhuri-
yet) - Mersin'de 1 Eylül
Dünya Banş Günü kutla-
malan kapsamında Li-
man A Kapısı'ndan Mer-
sinÜniversitesiYenişehir
Kampusu'na kadar Ba-
nş Zinciri oluşturmak ve
Atatürk Parkı'nda Banş
Çadın kurmak isteyen
tHD üyelerine izin veril-
medi.
İHDŞubeSekretenAB
Bozar, 1 Eylül DünyaBa-
nş Günü'nde yapmayı
planladıklan etkinlikler
için Emniyet Müdürlüğü
yetkililerinin sözlüyanıt
verdiğini belirtti.
Izin verilmese bile et-
kinlikleri gerçekleştirme-
ye kararlı olduklannı ifa-
de eden Bozar, şöyle ko-
nuştu: "31 Ağustos'taBü-
yükşehir Belediyesi ya-
nında, Cumhuriyet Ala-
nı'nda,Atatürk Parlaiçe-
risinde banş çadın açd-
masL 1 Eylül Çarşamba
günü Lirnan Ana Kapısı
önünden MersinÜniver-
sitesi Yenişehir kampu-
suna kadar sahil boyun-
cabanşzincirioluşturul-
ması karan almışuk. Bu
çerçevede gerekli bildi-
rimde bulunduk. Yapa-
cağınuz etkinlikler izne
tabiofanamasmarağmen,
EmniyetMüdürlüg^iyet-
kililerince yapacağımız
etküıKklere izin verilme-
yeceği tarafimıza sözlü
olarak iletâmiştûf
İstanbul Barosu Başkanı Kazım Kolcuoğlu, Yargıtay tartışmasının iktidar yanlılannca kullanıldığını belirtti
'Asılhedefyargı bağımsızlığı'tstanbul Haber Servisi - istanbul
Barosu Başkanı Kazım Kolcuoğlu.
"Çakıa-Yargıtay-Mfr' tartışmasın-
da ortaya atılan iddialann iktidar
yanlılannca yargıyı yıpratmak için
kullanıldığını ancak Yargıtay Baş-
kanı EraslanOzkaya'nın da bir MtT
mensubuyla yargılamaya ılişkin gö-
rüşmesinin "hata" olduğunu söyle-
di. Kolcuoğlu. "Kişileryapüansuç-
lamanın hesabuu yargı önünde ve-
rerek aklanmah, uğradığı haksız
suçlamalara karşıyargıönünde he-
sap sorma rahathğuu yaşamabdır"
sözleriyle de Özkaya'nuı Yargıtay
Başkanlığı'ndan çekilmesi gerekti-
ğine işaret etti.
Kolcuoğlu istanbul Barosu'nda
dün yaptığı basın açıklamasında.
iddialara ilişkin bugüne kadar pek
çok yorumun yapıldığını belirterek
"tktidara yakın baa yazarlar ve si-
vasiler bu olavı bahane ederek var-
gıya güvenilmeyeceğini ve yargı ba-
ğnnsızlığnun savunulamayacağı kuş-
kusuyaratmayaçahştuar. Diğer yan-
dan Susurluk kazasuıdan sonra bi-
le MİT'le mafya iüşkisinin kopanl-
madığı da ortaya çıknuşür" dedi.
Çakıcı'nın yurtdışına kaçışından
cuoğlu, Yargıtay Başkanı Özka-
ya'nın MlT mensubu ile yargıla-
maya ilişkin görüşmeyi kabul et-
mesinin "hata" olduğunu ifade et-
ti.Yargıtay üyeleri ile avukatlann
da adının kanştığı Neşter 2 operas-
yonundaki telefon kayıtlanna iliş-
min değerlendirmesi gerektiğini
vurguladı.
'Yargıç da güvencede değil'
Yargı görevlilerinin yargının ba-
ğımsızlığı ve tarafsızlığına gölge
düşürecek her türlü hareketten ka-
• Alaattin Çakıcı'nın yurtdışına kaçışından sorumluluğun MÎT ve
emniyette olduğunu belirten istanbul Barosu Başkanı Kolcuoğlu,
"dürüstlüğünden kuşku duymadığımız Yargıtay Başkanı'nı bu olayın
sorumlusu göstermek gayretleri büyük bir haksızlıktır" dedi. Kolcuoğlu
Yargıtay Başkanı Eraslan Özkaya'nuı yargılamaya ilişkin bir konuyu MlT
mensubuyla görüşmesinin de 'hata' olduğunu söyledi.
sorumluluğun MlT ve emniyette
olduğunu belirten Kolcuoğlu, "dü-
rüstlüğünden kuşku duymacbğmuz
Yargıtay Başkanı'nı bu olayın so-
rumlusugöstermekgayretieribüyük
bir haksızlıkür" diye konuştu. Kol-
kin Yargıtay 1. Başkanlar Kuru-
lu'nun "usuîüne uygıuıeMe edilme-
yen telefon kayıtlaraun deli] olama-
yacağma" ılışkın karannı doğru bul-
madıklannı ifade eden Kolcuoğlu,
delilleri hükmü verecek olan hâki-
çınmalan gerektiğine de dikkat çe-
ken Kolcuoğlu. "Bu dayargmm ba-
ğımsızlığı ve yargKin güvencesmin
sağlanmasıile mümkün oJabiür. Yar-
gımız gerçekten bagunsız degiL Bu
nedenle yargıç da güvencede değil-
dir" dedi. Hazırlık soruşturması-
nın parçası olan telefon dinleme ka-
yıtlannın basına sızdınlmasını da
eleştiren Baro Başkanı Kolcuoğlu,
görüşülmeye başlanan CMUK ta-
sansında "keyfi telefon dinlemele-
rin önüne geçebilmek için katı ön-
lemlerûT yer aldığını ifade etti.
AİHS'ye göre ve AlHM'nin ka-
rarlan uyannca telefonu dinlenenki-
şiye bilgi verilmesi gerektiğini anım-
satan Kazım Kolcuoğlu, şunlan söy-
ledi:
"Oysa hukuk dtşı yapılan dinle-
melerin bunlan yapanlarca çıkara
dönüştürühneyeçahşıkhğL, hattast-
yasi amaçlarla ve kurumlar arası
çatışma silahı olarak kullanıldığı
kuşkusu daha önce de yaşanmışür.
Ashnda keyfi olan telefon dinleme-
leri insan haklanna dayah demok-
rasilerin değil totahter rejimlerin
silahıdır."
37 büyükelçinîn yeri değişiyor
DışişlerVnde
'radikaV
kararname
• AKP hükümeti, yargıdan dönen ve
kamuoyunda 61 yaş yasası olarak bilinen
uygulamayı, cumhurbaşkanlığına gönderilen
37 büyükelçiyi kapsayan kararname ile
yaşama sokmaya hazırlanıyor. Buna göre,
bazı istisnalar hariç 61 yaş ve üzeri
büyükelçiler, yurtdışı merkezlerine
gönderilmezken daha genç diplomatlara
büyükelçilik yolu açıhyor.
ÎĞNELÎ FIRÇA ZAFERTEMOÇtN
Dinci yazar Abdurrahman Dilipak, "Benim için Necefteki direniş, Çanakkale
direnişinden bin kat daha faziletlidir." dedi...
ANKARA (Cumhuri-
yetBürosu)-Dışişleri Ba-
kanlığı'nda 37 büyükel-
çinin görev yerini değiş-
tirenkararnamede "61 yaş
sıkmoa" yaşanıyor. AKP
hükümeti, yargıdan geri
dönen ve kamuoyunda 61
yaş yasası olarak bilinen
uygulamayı, Cumhurbaş-
kanlığı'na önceki gün
gönderilen kararname ile
yaşama sokmaya hazır-
lanıyor. Buna göre, bazı
istisnalar hariç 61 yaş ve
üzeri büyükelçiler, yurt-
dışı merkezlerine gönde-
rilmezken daha genç dip-
lomatlara büyükelçilik
yolu açıhyor.
Cumhurbaşkanlığı' na
gönderilen kararname,
Dışişleri'nde büyük bir
yer değiştirmeyi de bera-
berinde getirecek. Dışiş-
leri Bakanı AbduBah Gül
ve bakanhktaki yakınçev-
resinin hazırladığı karar-
nameye ilişkin çalışma-
lann büyük bir gizlilik
içinde yapıldığı kaydedi-
liyor. Dışişleri kulislerin-
de "radikal" olarak nite-
lenen karamameyi hazır-
lanış sürecinde AKP hü-
kümetinin geçen sene ya-
salaştırdığı ancak yargı-
dan dönen "61 yaş yasa-
sı" ilkelerinin de dikkate
alındığı öğrenildi.
Buna göre, kararname-
de 61 yaş üzerinde çok
az diplomata yenıden
yurtdışı görevı verildi.
Başbakan Tayyip Erdo-
ğan'ın, "Ben 50 yaşuıda
Türkiye'yi yönetiyorum.
Daha gençvedinamik bü-
vükelçikre şans verume-
K" yaklaşımının da bu ka-
rarnamede etkin olduğu
öğrenildi. Sözkonusuka-
rarnamenin Cumhurbaş-
kanı'nca onaylanması du-
rumunda, merkezde 61
yaş üzeri büyükelçı sayı-
sında büyük artış olacak.
Dışişleri Bakanlığı men-
suplan 65 yaşında emek-
li oluyorlar.
Söz konusu kararna-
meyle Dışişleri'nin üst
düzey yönetimi de deği-
şecek. Büyükelçi Uğur
Ziyal'den boşalacak müs-
teşarlık makamına Müs-
teşar Yardımcısı ABTuy-
gan'ınatanacağı önceden
kesinleşmişti. Ziyal'in
Roma Büyükelçiliği'ne
atanması, Roma Büyü-
kelçisi Necati Utkan'ın
da emekliye aynlması
bekleniyor. Müsteşar yar-
dımcılıklanna ise Ertuğ-
rul Apakan, NATO Daımi
Temsilcisi AhmetÜzüm-
cü, Ahmet Erozan'ın ge-
tirilmesi öngörülüyor.
Şimdiki müsteşaryardım-
cılanndan Baki hkinin
ise Atina Büyükelçili-
ği'ne atanabileceği kay-
dediliyor.
AKP'li vekilin esi de var
Yargıtay
y
a
26 yeni üye
ANKARA (Cumhuri-
yetBürosu)-AKP Kahra-
manmaraş Millervekili ve
TBMM Adalet Komisyo-
nu üyesi MehmetYdmaz-
can'ın eşi hâkim Nesrin
Yümazcan Yargıtay üye-
liğine seçildi. Nesrin Yıl-
mazcan, AKP iktidan dö-
neminde Adalet Bakanlı-
ğı personel genel müdür
vekilliği görevine getiril-
mişti.
Hâkimler ve Savcılar
Yüksek Kurulu (HSYK)
tarafından 26 hâkim ve
savcının Yargıtay üyelikle-
rine seçümesine ilişkin ka-
rar Resmi Gazete'de ya-
yımlandı. AKP'li Mehrnet
Yılmazcan'ın eşi Adalet
Bakanlığı Personel Genel
Müdür Vekılı Nesrin Yıl-
mazcan'labirlikte Yargıtay
üyeliklerine seçilen hikim
ve savcüar şöyle:
Adalet Bakanlığı Müs-
teşar Yardımcısı Mehmet
Mutiu, Yargıtay Cumhuri-
yet Savcılan SatihZeki Is-
kender, An' MuhKs Kara-
kaş, Birsen Karakaş, Emd
Özgaa Yargıtay tetkik hâ-
kimleri Cemal Baş, Zey- •
nep Nilgün Hacımahmu-
toğtu,ErdoğanBuyurgan,
TürkanErturan,Hahi Ak-f
dağ, Ali Cengiz Özbek, *
EmineSaba Yalçın,Metin
Kaya,ABKınacuAyşe Do-
ğan, istanbul Ağır Ceza
Mahkemesi Başkanı Şe-
rafettin tste, Üsküdar Ağır
Ceza Mahkemesi Başka-
nı tsmaü Rüştü Cirit An-
kara Cumhunyet Başsav-
cı Vekili FevziEunas, An-
kara hâkimi Muammer
Oztürk, tzmirhâkimi Nec-
det Okay, Ankara hâkimi
Remzi Balta. tstanbul hâ-
kımı NilüferCengiz, Mer-
sinhâkimi HasanPürlüpı-
nar, Bursa hâkimi Mah-
mut Bilgen, .\nkara hâki-
mi Fevzi Alûnok."
CHP'li muhalifler ihraçlara karşı tavır belirlemek için bir araya geldi
Parti içinde çözüm arayacaldar
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu)-CHP'nin iktidar Yürüyü-
şü Hareketi'nden muhalif mil-
lervekilleri ve bazı partililer, 3
milletvekilinin ihracının ardın-
dan ortak tavır belirlemek için
bir araya geldi. CHP Izmir MU-
letvekili Hakkı Akaun, partiden
istifa etmeyi kesinlikle düşün-
mediklerinibelirterek AKP ikti-
danna karşı verilecek mücadele-
ye azami katkı sağlamayı hedef-
lediklerini söyledi.
CHP'de tstanbul milletvekille-
ri AhmetGüryüz Ketenci ve Ha-
san Ayduı ile Ankara MilleUeki-
li Mehmet Tomanbayuı ihracı-
nın ardından muhalifler ilk kez
toplandı. TESK oteldeki toplan-
tıya, 30 milletveküiyle yola çıkan
iktidar Yürüyüşü Hareketi'nden
16 millervekili, eski Antalya Be-
lediye Başkanı Bekir Kumbul.
eski millervekili Sabri Ergül ve
ülerdençagnlan temsilcüer katıl-
dı. Toplantıya gelen mületvekil-
Kesmoğhı,VedatMetik, Mehmet
Tomanbay,ZüheyirAnıber,Ersoy
Buhıt, Yakup Kepenek."
istanbul Millervekili Kemal
Derviş ve ona yakın milletvekil-
lerinin toplantıya katılmaması
• Ankara'da düzenlenen toplantınm açıhşında
konuşan Izmir Millervekili Akalın, istifa
etmeyeceklerini ve parti içinde çözüm için çaba
göstereceklerini söyledi. Akalın, 'AKP'ye karşı
mücadelede azami katkı yapacağız' dedi.
leri şöyle: "AhmetGüryüzKeten-
ci,Hasan AyduvMuharremTop-
rak, tsmail Değerli, Hakkı Aka-
kn,MustafaSay-aı;NureninSözen,
Muzaffer Kurtuhnuşoğhı,Turan
Tüysüz, Nejat Gencan, Mehmet
dikkat çekti. Derviş'in yurtdışın-
da olduğu behrtüdi. Parlamento
dışımuhalefetin önde gelen isim-
lerinden eski genel sekreterler
Ertuğrul Günay ve Adnan Kes-
kin de davetli obnadıklanndan
toplantıya katılmadılar.
Izmir Millet\ekili Hakkı Aka-
lın, toplantınm açıhşında yaptı-
ğı konuşmada, ihraç uygulama- *
lanna karşı ortak akıl ile bir ta- J
vir belirlemek istediklennı vur-
guladı. Akalın, CHP'nın AKP
iktidanna karşı verdiğı mücade-
leye azami ölçüde katkı yapma-
yı hedeflediklerini kaydetti. Aka-
lın, toplantı öncesinde gazetecı-
lerin sorusu üzerine de partiden
istifayı kesinlikle düşünmedik- |
lerini, parti içinde çözüm üretme-
yi istediklerini söyledi.
Toplantı daha sonra basına ka-
palı olarak devam etti. Muhalıf-
lerin bugün bir açıklama yaparak
aldıklan karan duyurmalan bek-
leniyor.
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr
Istihbaratçılar genellikle konuş-
mazlar, konuştuklan zaman dage-
rektiği kadar bilgi verirler. Hiçbir
zaman onların konuşmalarından
gerçeği öğrenmek mümkün olmaz.
Eski istihbaratçılann anıları bu ne-
denle ilgi çekicidir. Emekli olunca
birçok şeyi söylerler, yine de birçok
şeyi sakladıklarını anlarsınız.
Eski MlT'çi Mehmet Eymür,
emekli olduğundan bu yana konu-
şuyor. Verdiği bilgiler her zaman il-
gi çekici oluyor. ABD'de yaşama-
sı acaba onu cesaretlendiriyor mu?
Dünkü Vatan gazetesinde Devrim
Sevimay onunla görüşmüş. Ey-
mür ABD'de oturduğuna göre her-
halde ABD'de görüşmüşler diye
düşündüm. Ancak haber Ankara
mahreçli. Gazetedeki haberden ne-
rede konuştuklannı çıkaımakta zor-
landım. Çok da önemli değil.
önemli olan Eymür'ün söyledik-
leri ve de saptamaları. Eymür, ken-
disinin MlT'ten Çakıcı'nın isteğiy-
Mehmet Eymür: 'Susurluk Bitmez'
le çıkarıldığını anlatıyor. Bu kadar
üst düzey bir istihbaratçının bu
saptamasının yanlış olduğu düşü-
nülebilir mi? Yani aranan bir kişi,
üstelik mafya elemanı olduğu bi-
linen bir kişi Türkiye'nin en önem-
li istihbarat örgütüne istediğini yap-
tırabiliyor. Bu gerçeğin bilinmesi,
iyi midir, kötü müdür? Tabii ki iyi-
dir. MlT gibi, hazırladığı istihbarat
raporlanyla birçok insanın canını ya-
kan bir kuruluşun mafya liderleriy-
le bu kadar içli dışlı olduğunun bi-
linmesi gerekir. Nitekim zaten, so-
nunda bu ilişki bir kez daha patla-
dı.
Mehmet Eymür, bir saptamada
daha bulunuyor: "Susurluk hiç bit-
medi ki... Herkes burada yanılıyor
zaten. Susurluk bitmez." Eymür'ün
bu saptamasını nasıl yorumlama-
lıyız? Devlet içinde çeteleşme de-
vam ediyor. Devlet içinde yasadı-
şı etkinlik devam ediyor. Çünkü Su-
surluk'un siyasi literatürdeki karşı-
lığı "devletiçindeki çeteleşme"d\r.
Bu gerçeğin deneyimli bir MlT ele-
manı tarafından dile getirilmesi an-
lamlıdır.
Eymür, bir olguya daha dikkat
çekiyor: "Alaattin Çakıcı bazıları
tarafından tamamen şahsiişleriçin
kullanılıyor. Çakıcı deşifre olmuş
biradam. Bütün istihbarat örgüt-
leri bile tanıyor. Çakıcı devlet adı-
na ne yapabilir. Devletten daha
güçlü olamaz. Devlet isterse bir
dakikada sıfır eder. Yeter ki birile-
ri girmesin araya." Bu sözlerin yo-
ruma ihtiyacı var mı? Devlet için-
den birileri Alaattin Çakıcı'yı şahsi
işleri için kullanıyor. Sonra da onu
bir şekilde koruyor, kolluyor. Peki
bunlar kimlerdir? Kaşrf Kozinoğ-
lu şahsi bir korumada mı bulunu-
yor, yoksa onun arkasında da biri-
leri, bazı güçler var mı? Kozinoğlu
tek basına böyle bir işe kalkışabi-
lirmi? Eymür'ün, söylediklerinden
sonra insanın kafasına başka bir so-
ru daha takılıyor: "Acaba devlet
içinden bazı güçler onu aynı za-
manda tahsilatçı olarak da mı kul-
lanıyor?"
Son bilgilerin basına nasıl sızdı-
nldığı konusunda ise Eymür'ün yo-
rumu şöyle: "Herhalde devlette bi-
rileri bunların bu yanlışlıklannı gö-
rüyor, basına sızdınyor. Çünkü eğer
herşeyin üstü böyle örtülürse Tür-
kiye işte bu hale geliyor". Eymür,
Türkiye'de birçok şeyin üstünün
örtüldüğünü söylüyorveson olay-
ların bu nedenle patlak verdiğini
ifade ediyor.
Eymür'e soracak daha çok soru
olduğu kesin. Ne kadannı açıklık-
la dile getirir onu da bilmiyoruz. Bi-
linen bir şey varsa, hâlâ bu devle-
tin içinde ciddi biryasadışılığın sü-
rüp gittiğidir. Bunları Mehmet Ey-
mür'ün söylemesine gereifvar mı,
her şey ayan beyan ortada değil mi
diye de sorabilirsiniz. Evet ama, bir
istihbaratçının bunu dile getirmesi
önemli değil mi?
Aslında son olaylar patlak verdi-
ğinden bu yana hep dikkat çekti-
ğimiz bir noktayı burada tekrar et-
mek isterim: "Bu ülkenin istihba-
rat, yargı ve daha birçok temel ku-
rumu ne yazık ki, askeh darbeler
ve çeşitli iktidarlar tarafından hor
kullanıldı ve yozlaştırıldı. Susur
luk'la birlikte bu yozlaşma ortalığa
saçıldı. Ciddi bir devlet reformu
yapılmazsa bu devam edecek. Ya-
şadığımız bundan ibaret."
MlT'çi Mehmet Eymür'ün sapta-
malan ve bir anlamda itirafları bi-
zim gerçeğimizi yansıtıyor.