Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 29 AĞUSTOS 2004 PAZAR
14 kulturto cumhuriyet.com.tr
ABD'liyazar Truman Capote'nin
(
Soğukkanlılıkla'adlı romanı Sel Yayıncılık'tan çıktı
İnsanın içyaşanıınayolculukAYŞE ECE*
Truman Capote ABD'li roman,
öykü ve oyun yazan. Küçük kasa-
balarda ve yaşh akrabalannın ya-
nında geçirdiği çocukluğunu ve sev-
gisiz, yalnız insanlan anlattığı yapıt-
lanndan sonra, yaşamının altı yılı-
nı vererek "Soğukkanlılıkla" adlı
romanını yazmış. Bugünlerde Sel
Yayıncılık'tan çıkan "Soğukkanb-
bkİa". yaşanmış bir olayı edebiyat
çizgisine en çok yaklaştıran, ıçinde
insan psıkolojisinin sayısız açımla-
malannı banndıran bir roman.
Edebiyat tanhıne geçen, sınema-
ya da aktanlan Truman Capote'nin
Soğukkanlılıkla adlı kitabıyla ilgilı
Ahmet Ümit'le söyleştik.
- Sayın Ümit, Capote, romanının
doğuşöyküsünü şöyle açıkhyor: "Ge-
niş anlamda, gerçeğin güvenilirtiği-
ne, bir filmin güncelligine, düzyazı-
nm derinük ve özgürlüğüne, şiirin
kesinliğinc sahip bir roman yazmak
istiyordum. Gizenıü bir diirrü beni
aradığım konuya yöneltti; bu Kan-
sas'ın ücra bir yöresindeki karanlık
bir cinayet olayıydı." Bir yazar ola-
rak bu gerçeğe dayalı romana yak-
laşunınız nasıl?
AHMET ÜMİT - Neyi anlattığı-
nızdan çok, nasıl anlattıgınız önem-
lidir. Işin zor yanı yeni bir bakış açı-
sı, yeni bir yaklaşımla cinayeti, su-
çu, kurbanı, katıli anlatabilmektır.
Yani hem bilgilendirecek. hem es-
tetik haz verecek. hem düşündüre-
cek, hem merak ettırecek. hem ay-
dınlatacak... Romanı okuduktan son-
ra Capote'nin yukandakı hedefleri-
ni son derece başanlı bir şekılde ger-
çekJeştirdiğini gördüm. Dansı bütün
yazarlann başına.
Çarpıcı gerçek
- Yine yazar Soğukkanlılıkla için,
"Gerçeklerin kurmaca maskesi alü-
na gizlendiği bir tarz olma\ acaktı.
Tam tersine amacun maskeleri indir-
mekti, imal etmek değü"" diyor. Siz-
ce bir yazar gerçekler yerine hayal
ürünü şeyler nıi yazmalıdır?
ÜMtT - Maskeleri indirmekten
söz ederken, belki gerçekliği çarpı-
tan yazarlan eleştirmek istiyor. Ba-
na göre gerçekçilik, hayal ürünü bır
konu seçtiğinizde bile gerçekliği an-
latmanızdır. Capote ise gerçek bir
olaydan çıkarak, bize Amerikan ya-
şamının ve insanın iç dünyasının
merkezine bir yolculuk yaprınyor. Bu
yolculuğa hazırlarken. yaşamın ken-
disini kullanarak bizı çarpıcı bir ger-
çekle yüz yüze getiriyor. Tecimsel-
lik, yerinı yalın bır olguya bırakıyor.
Böylece, cinayet malzemesini te-
cimsel olarak ele alan yazarlan ve
romanlan hem büyük bir soğukkan-
lılıkla hem de en iyi biçimde eleş-
tirmiş oluyor.
- Bir kitap okuduğumuzda, bir fıhn
izlediğimizde duygulanırız.. ancak
aşam da en az yazdığımız romanlar kadar acımasız ve zalim. Bence insanın yarattığı
kültür bu. Yarattığımız, övündüğümüz yaşam bu. Gerçeği kabul edince, yazardaki kınlma,
travma azalıyor. Daha güçlü oluyorsunuz. Artık mesele insanian güçlü kılmak. Bu vahşet
kültürünü değiştirmek, cinayetin olmadığı bir dünya yaratmak...
"Yaşam başka, fılm başka" diye dü-
şünürüz. Gerçekyaşamnıuzdakiola\-
lar bizi o kadar da etkilemez. Oysa
Soğukkanülıkla'yı etkileyici kılan
günlük yaşamın rutinlerine dokun-
mamız. Sizce "yaşam başka, roman
başka" mıdır?
ÛMİT -Bırbırlerini yoğun biçim-
de etkilerler. Ancak bu ıkisınin fark-
lı alanlarolduklannı kabul etmemız
gerekir. Roman daha bütünsel, da-
ha kapsamlı bır sunuş, bunun ıçın et-
kisi daha derin. Soğukkanlılıkla, ci-
nayeti sosyolojık, psıkolojık temel-
leriyle anlatan bır roman olduğu içın
bızı daha çok sarsıyor. Sadece o ci-
nayet üzenne değıl. ınsan üzerine. ya-
şam üzerıne, hepsınden önemlisi
kendimiz üzerine düşünmemizı sağ-
lıyor.
- Ronıanlardaki kahramanlar ta-
rihi kişilikler gibi zamanın içinde sa-
lınır dururlar. Edebiyatın lezzeti bu
karakterlerde \oğunlaşır. Yazarlan
severiz ama yarattıklan karakter-
lerle özdeşleşiriz, Soğukkanlılıkla'da
bütün karakterlerle çok yakından
temas içindeyiz. Bu romanda sizin
kahramanınız kinı oldu?
ÜMTT - Daha çok yazarın yarat-
tığı o ücra kasabadaki yaşamın at-
mosfen benı kendine çekti. Bu ne-
denle bütün kahramanlan sevdim.
Bunda yazanmızın en küçük ayrın-
tılan bile atlamayan, kı\Tak kalemi-
nın, ınsan ruhunu cesurca göz önü-
ne seren bakış açısının da etkili ol-
duğunu söylemeliyim. Kimi oku-
yorsam, onunla özdeşleştim. Buna
iki katilimiz de dahil ve dünyanın ne-
resinde olursa olsun insanın başın-
dan geçebilecek öykü olduğunun
farkına vardım.
- Bir filme de konu olan Soğuk-
kanhhkla Ue yine bir edebiyat klasi-
ği olan Suç ve Ceza'nın ortak özelli-
ği sıradan insanian ele alması. Suç ve
Ceza'da yazar kahramanına vicda-
nı ve hedefi arasında bir seçim yap-
tınyor. Burada ise katillerin dünya-
lannın kapüannı aralayıp içeri gire-
bilnüş. Size göre Dick ve Perry siste-
min kurbanlan nu, yoksa gerçek suç-
lular mı?
ÜMİT - Raskolnikov karaktenn-
den yola çıkarak, Dostoyevski, bizi
bilinçli bir tartışmanın ıçıne çeker.
Oysa Capote, romanın ısmi gıbı so-
ğukkanlı bir duruş içensındedir. Dört
kişinin öldürülmesinı anlatırken kuş-
kusuz bize bir şeyler söylemek isti-
yor. Kuşkusuz o da bır tartışmanın
peşinde. Ama o bu tartışmayı ken-
di yöntemiyle yapmayı seçiyor. Onu
farklı kılan da sanırım bu anlatış
yöntemidır.
Dick ıle Perry'e gelince, bence
onlar hem sıstemın kurbanı, hem de
insan olmanın gereğı olarak cinayet
ışliyorlar. Günümüz kültürü ise in-
sanın bu yıkıcı yanını engellemek-
ten çok. öldürme duygusunu kışkır-
tıyor. Sosyal adaletsızlik. eğıtımsiz-
lik, savaşlar. cınsel ayrımcılık vb.
Insanlara her gün öteki insanian öl-
dürün diye davetıye çıkanyor.
- Bence Capote'nin bu Idtapta ger-
çekleştirdiği asıl başan. polisive ro-
manın katilin kinı olduğunu öğren-
diğimiz anda bittiğini sananlara ak-
sini ispatlamış olnıası. Size göre da-
ha başmdan katUleri bildiğimiz hal-
de neden bir ateş alündaymış gibi
hızla ve merakla okuyoruz romanı?
ÜMİT - Soğukkanlılıkia'nın da
kanıtladığı gibi artık temel mesele
katilin kım olduğunu öğrenmemiz
değıldır. Merak kadar dil, kurgu, içe-
rik de önem kazanmıştır. Katilleri ba-
şından ben bılmemıze rağmen roma-
nın dilı, kurgusu, karakterlerinin çe-
kıcılığı, atmosferın ilgınçliğı bizi
son sayfaya kadar sürüklüyor. Poli-
siye clsun olmasın tüm iyi roman-
larda olması gerektığı gibi.
- Capote romanında, cinayet yeri-
ni, kasabayı, kasabanın insanlannt
dedekrifleri anlamaya ve anlatmaya
çanşırken, okur da o iç dünyalarda
tehlikeli, acıücı ve irkiltici gezilere çı-
kar, aynı zamanda romandaki esas
tanık olarak sıralarda yerini alır. Siz
tanıksıralanndan neier söylemekis-
tersiniz?
ÜMtT - Ben romanı okurken, in-
sanı, kendımizi, yarattığımız uygar-
lığı düşündüm hep. Çünkü ışlenen
cinayetlerin arkasında hep bunlar
vardı. Dick ve Perry de bızim gibi
iki insan. Bizden bazı farklan ola-
bilir ama bız de onlar gibi katıl ola-
biliriz. Uygarlığırruz bunun önlemı-
ni almıyor. Bize venlen eğitim. sos-
yal. ekonomik, politik yaşamımız.
psıkolojimız bunu engellemeye yö-
nelik değil. Tersine daha büyük ci-
nayetler, gerekli savaşlar olarak bi-
ze sunuluyor. Irak işgalinde olduğu
gibi. Bu öldürme zihniyeti yukan-
dan aşağıya, aşağıdan yukanya kül-
türümüzün herköşesinde var. Ben bir
okur olarak, bir tanık olarak bunu
söylemek istiyorum. Truman Capo-
te de bana bunu hissettiriyor.
Yaşam da romanlar kadar
acımasız
- lnsanlar şiddetle karşılaşıvoıiar
ve trajik olaviar yaşryorlar. Kurban-
lann ve katillerin tüm bireysel kesit-
leri edebi bir ustalıkla işlenirkea, ya-
zar herkese eşit mesafede \ç serinkan-
b durabilmeyi becerdiği halde, ya-
zann kendi içinde kuıhp parçalan-
ması ile Ugili neler diyeceksiniz?
LTVIÎT - Yaşam da en az yazdığı-
mız romanlar kadar acımasız ve za-
lim. Bence insanın yarattığı kültür
bu. Yarattığımız, övündüğümüz ya-
şam bu. Gerçeği kabul edince, ya-
zardaki kınlma. travma azalıyor. Da-
ha güçlü oluyorsunuz. Artık mese-
le insanian güçlü kılmak. Bu vahşet
kültürünü değiştirmek. cinayetin ol-
madığı bir dünya yaratmak...
-Capote gereekükliğin kendisini ak-
tarmayı başanrken, sistemi, hukuk
mekanizmasım, potisin çataşmasını,
kahramanlan ne övüyor ne de yar-
gıhyor.. bu objektiflik beni çok etki-
ledi. Siz edcbrvatta yazann bu dere-
ce tarafszzotanasmıdoğru buhrvor mu-
sunuz?
LnvflT - Yazann nesnel oluşuy-
la. tarafsızlığını kanştınnamak ge-
rekir. Romanınızı anlatırken katille-
re \ e kurbanlara aynı uzaklıkta kal-
mayı seçebilirsiniz ama yine de ro-
manın, ınsanlann gözüne sokmasa-
nız bile bir bildirisi \'ardır. Bu anlam-
da Capote de Dick'i, Perry'i yara-
tan koşullan, insanı, günlük yaşamı-
mızı anlatıyor. Bence de yapılması
gereken bu. Romana böyle bakınca
yazann nesnel olduğunu ve daha gü-
zel bir yaşamdan yana olduğunu
söyleyebilirim.
*Maraıara Üniv. Öğr. Görv.
Bu yıl ilk kez düzenlenecek olan Yenice Kültür ve Banş Şenlikleri 1-2 Eylül tarihlerinde yapılacak
Pek çok y ve sanatçı izleyiciyle bıdıışacak
Şenlik kapsamında Grup Çığ müzikseverlerle buluşma ünkânı bulacak
ADANA (Cumhumet Bürosu) -
Yenice Beledıye Başkanı Veli Serin,
'Yenice Kültür ve Banş Şenlikleri'nın
1 ve 2 Eylül günleri yapılacağını
açıkladı. Yenice"de ilk kez düzenlenen
şenliğin. kültür \ e sanata koyacağı
katkı kadar. kentin tarüıi konumunun
tanınması açısından da yararlı
olacağını vurgulayan Serin etkinlikle
ilgili şunlan söyledi: "Ddnci Dünya
Savaşı'nın en sıcak günlerinde, 30
Ocak 1943'te 2. Cumhurbaşkanı
İsmet İnönü ile İngiltere Başbakanı
W"inston Churchill'in tren içinde
gerçekleştirdiği büyük görüşme\e ev
sahipliği yapan Yenicemiz, bundan
böyle kültür ve sanata da ev sahipliği
yapacak. Kültür ve Banş Şenliği
kentin tarihi konumunun tanıtımı için
güzel bir firsaL"
Atatürk Anıh'na yürüyüş, saygı
duruşu ve Banş Parkı'nın temel atma
töreniyle başlayacak olan etkınlığe,
aralannda Demirtaş Ceyhun, Sönmez
Targan, Feride Aöcu Osman Şahin,
>Iine Ergen, Hüsevin Kıvanç, Dursun
Özden, Emin Karaca. Enver
Topaloğlu, Uğur Cankoçak, Fazilet
Çulha, Haşmet Zeybek, Ayşe KiBmci,
Uğur Pişmanhk, Betül Akdağ, İlhami
Özer, Apdullah Toroslu. Erdal Güher,
Yüksel Ozbek, Menderes Samancılar,
Hüseyin Gökçek gibi yazar. şair ve
sanatçılar katılacak. 'Muduyum
Demiryokujıun' adlı fotoğraf
sergisinin de yer alacağı etkınlığin ilk
günü, Grup Yüreğinin Sesi, Grup Çığ
konserleri ve havai fişek göstensiyle
sona erecek.
Etkinlik, katılımcılann Banş
Parkı'ndaki imza ve söyleşileri,
Ça\aışoğlu Kültür Salonu'nda
'Sınırda' adlı o\ıınun sahnelenmesi ve
sanatçı Krvircık AB'nin konseriyle
sona erecek.
PVP / VCP Ash SELÇUK )
Mona Lisa Smile (Mona Lisa Gülüşü)
Yön: Mike Nevvell / Oyn: Julia Roberts,
Kirsten Dunst / 2004 renkli, 114 dakika /
Columbia Tristar-Sony.
L. Konner'la M. Rosenthal'in
özgün senaryosundan çekilen
fılm, 1950'lerin Amerikan
kadınının sosyal, toplumsal,
ekonomik durumunu irdeleyen
gerçekçi bır dönem filmi.
Ülkenin en tutucu,
geleneklerine bağlı kolejine
atanan ilericı, liberal sanat tarihi
öğretmeni Katherine, kız
öğrencilerinin salt iyi bir eş,
anne olmalan dışında meslek
edinmeleri içın de büyük uğraş
verir. Özel Bölümler'de yaratıcı
kadro sanatı, sanat eserlerini tanunlıyor,
50'lerle günümüz kadınının karşılaştınmı,
50'lenn modası, davranış-yaşam
alışkanlıklannı sorgulama.
50'lerin öngörülen değerlerini,
ka\ramlannı yorumlama,
çekım mekânlan. filmin iletısi.
ekıbın filmografılen, Elton
John'un "The Heart Of Every
Girl" şarkısının klıbı. çekım
belgeseli \ar. Çevre düzeninin,
kostümlerin, oyunculann
başanlı olduğu bu çalışma
bıreyselliğın önemsiz olduğu,
insanlann tüketime ve tek tip
olmaya yönlendırilıp
özendinldiği konformıst bir
zamanı yetkin bir anlatımla
bizlere sunuyor.
In America (Yeni Bir Ülkede) / Yön: Jim
Sheridan / Oyn: Samantha Morton,
Paddy Considine / 2003, renkli, 107
dakika / 20th Century
Fox-Tiglon.
Senaryosunu kızları Naomı
ve Kirsten 'le birlikte yazan
yönetmen J. Sheridan,
Irlanda'dan ABD'ye göç
öyküsünü yalın. duyarlı,
etkili bir anlatımla
betımliyor. Küçük
oğulları Frankie'yi
yitiren, acıları henüz çok
taze olan Sarah ve
Johnny, küçük kızlan
Christy ve Ariel'la
yaşama yeniden
başlamak üzere umutlar
ülkesi Amerika'ya gelirler.
Başa çıkılması gereken zorluklan sevgi,
güven. paylaşım. düş gücü ile aşacakJar,
sonuçta iyileşecekler ve
yaşamdan tat almaya
başlayacaklardır. Sheridan'ın
bu en kişisel, otobiyografik
fılmi inancın ve umudun
ıyıleştiricı gücüne yönelik dürüst,
sıcak bir çalışma. Ozel
Bölümler'de set görüntüleri,
filmin iletisi, senaryonun
oluşumu, karakterlerin analizi,
çıkanlmış sahneler, oyuncu
seçimi, yönetmenin çalışma
metodu ve kişiliği, yaratıcı ekiple
söyleşıler, yönetmenin
açıklamalanyla filmi izleme
seçeneği yer alıyor.
Uma Thurman duruldu
• Kültür Senisi - "Kıll Bill' fılmınde ortalığı kan
gölüne çeviren Uma Thurman, yeni filminde
durulacak. Thurman, "Pnme' adlı yapımda Meryl
Streep'ın canlandırdığı, terapistinın oğluna
(Bryan Greenberg) gönlünü kaptıran ve bu aşk
için mücadele eden 30'lu yaşlardakı bır kadını
canlandıracak. 7 Eylül'de çekimlenne başlanacak
filmde daha önce avııı rol için seçilen, ancak
senaryoyu beğenmediğı ıçın anlaşmaya
vanlamayan Sandra Bullock'ın yerinı alan
Thurman, kısa süre ıçensinde rolüne hazırlanarak
kamera karşısına geçecek
Altın Barta' Türk folklorcuların
• İSTANBUL (AA) - Polonya'da düzenlenen '36.
Uluslararası Mountaın Folklor Festivali'nde
binncılık ödülü olan "Altın Balta'yı kazanan
Avcılar Beledivesı Halk O\Tinlan Topluluğu yurda
döndü. THY uçağıyla Varşova'dan gelen Avcılar
Beledıye Başkanı Mustafa Değırmenci
başkanlığındaki folklor ekıbını. Atatürk
Havalimanı'nda aılelen karşıladı Türk ekibinın,
Karadenız, Kırklarelı \ e Tokat bölgesınden
oyunlar sergıledığını kaydeden Değırmencı, 19
ülkeden folklor ekıplennın katıldığı festıvalde,
Slovak>
r
a'nın ikinci, Sırbıstan-Karadağ'ın üçüncü
olduğunu sözlenne ekledi
Hazar Şiir Akşamları başlıyor
• EL\ZIĞ (AA) - Elazığ Kültür \ e Tunzm
Müdürü Tahsın Öztürk, sanatsal etkınliklerin,
insanlan kötülüklerden anndırdığını soyledı.
Öztürk, "12. Uluslararası Hazar Şur
Akşamlan"nın hazırlıklanna başladıklannı
belirtti. Bu yılkı etkınlıklenn, 23-25 Eylül tarihleri
arasında düzenleneceğını ıfade eden Öztürk,
Kazakistan, ,\zerbaycan, Makedonya, Kuzey
Kıbns Türk Cumhuriyetı'nın yanı sıra Türkiye'den
çok sayıda şaınn katılacağını bıldirdı. Türkıye'de
yayın yapan dergı temsılcılerinın de etkınliklere
katılacağını belırten Öztürk, bu kapsamda panel,
konferans ve şiır dinletilennın olacağını söyledi.
Ruhban Okulu Sempozyumu
• Kültür Servisi - Yapı Kredı Kültür Sanat
Yayıncılık, Adalar Belediyesi ve Adalar Vakfı
ışbirliğıyle düzenlenen 'Adalarda Yaz
Sohbetlen'nın yedincısı olan 'Heybeliada Ruhban
Okulu Sempozyumu' bugün saat 17.30'da
Büyükada Su Sporlan Kulübü'nde gerçekleşecek.
Sempoz^oıma Mehmet Dülger. Dositheos
Anagnostopulos. Prof. Dr. Toktamış Ateş, Dr.
Elpıdophoros Lambrinıadıs. Prof. Dr. Mehmet
Çelik, Ariana Ferentinou, Erol Mütercimler,
Mıhalıs Vasılıadıs, Halit Kakınç katılacak.
(0 216 382 76 86)
Sanatçıların adı ölümsüzleşiyop
• Kültür Senisi - Ataşehır'de bu yıl eğitıme
başlayacak olan Özel tstanbul Güzel Sanatlar '
Lısesi dersliklenne balet Tan Sağtürk. piyanist
Tuluğhan Uğurlu ve tiyatro sanatçısı Suna
Pekuysal'ın isımlenni veriyor. Adıgüzel Eğitim
Kurumlan tarafindan kurulan Özel İstanbul Güzel
Sanatlar Lisesı 4 yıl boyunca resim, müzik, tiyatro
ve bale bölümleriyle öğrencilere Anadolu lisesi
statüsünde eğitim verecek.
Gönül Yarası'nın çekimleri
• Kültür Servisi - Yönetmenliğinı Yavuz
Turgul'un yaptığı "Gönül Yarası' filminin
çekimleri tamamlandı. Daha önce adı 'Yürek
Yarası' olarak duyurulan, ama "Gönül Yarası'
olarak değiştirilen filmin başrollerini Şener Şen,
Meltem Cumbul, Timuçin Esen, Güven Kıraç,
Sümer Tilmaç, Devın Çınar ve Erdal Tosun
paylaşıyor. Filma-Cass ve Most Production
ortaklığıvla gerçekleşen ve bütçesi 2 milyon dolar
olan film 17 Aralık'ta gösterime girecek. 12 hafta
süren çekımler, Istanbul'un çeşitli ilçeleri ve
Mardın'in Nusaybin ılçesine bağlı Eskihisar
kasabası. Girmeh beldesinde gerçekleştirildi. Iş
Bankası. Fıat ve Beko'nun sponsorluğunda
çekilen 'Gönül Yarası'nın Mardin'de geçen ^
sahneleri içın Belçıka'dan özel olarak flying-cam
(uçan kamera) cihazı \e teknısyenleri getirtildi.
En son 'Harry Potter' için çalışan ekip, 'Gönül
Yarası'nın Mardin çekimleri ıçın Brüksel'den
geldi. Havada çekim yapmak için kullanılan
küçük kamera. kullanıcısı tarafindan uzaktan
kumandayla idare ediliyor ve ha\ada sınırsız
açılardan çekim yapma özgürlüğü sağlıyor.