23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 9 AĞUSTOS 2004 PAZAR CUMHURİYET SAYFA KULTUR kulturfo cumhuriyet.com.tr 15 KULE CANBAZI SUNAYAKIN Tanka yenilen oyuncakçı!..Ikınci Dünya Savaşı'ndan lcalma, insanlann diri din yakıldığı pek çok toplama kampı gördüm: Dachau. Terezin, Bergen-Belsen, Mattha- «sen, Buchenwald... însanlık tarihı- nin en büyük ayıbı olan bu yerleri ne zaman ziyaret etsem, o yıllarda, Istanbul'da da bır benzerının kurul- ması düşüncesinin verdiği ürpertıy- le üşür yüreğım! Nazıler Bulgaristan'ı işgal edın- ce, Istanburdaki Yahudı yurttaşla- nmız ölümün kara nefesini ensele- rinde duymaya başlarlar. Alman fa- şistlerin Türkıye'ye de girmelen dunımunda, 55 bin Yahudinin ku- rulacak bir toplama kampında kat- ledıleceği haben kenttekı tüm sina- goglarda kulaktan kulağa yayıhr, kısa sürede. Naziler, kampın tstan- bul'daYahudılenn yaşadığı bır semt olan Halıç kıyısındaki Sütlüce'de kurulmasını planlamışlardı. Hay- vanlann kesildığı mezbahasıyla ün- lenen Sütlüce, tarihte az kalsın, ın- san kasaplannın kamplanndan bı- nyletanınacaktı!.. "Boğaz Almanları" Istanbul, Nazilerin kollannda ta- şıdıklan gamalı haçlarla cint attık- lan bır kentü. Örneğin, Boğaz'ın kıyısında şınn bir yer olan Tarab- ya'daki Alman K.onsolosluğu'nun bahçesinde "Hitler Gençlik Ör- gütü" üyelerimn toplu halde çekı- len bir fotoğrafında, gamalı haçlı kolluklar takmış bır yığın genç, as- keri eğıtım yaparken görülür. Ken- dılerini "Boğaz Almanları" ola- rak adlandıran bu gençlerden bır kısmı Almanya'ya gıdıp Hitler'le de fotoğraf çektirmıştır. Söz konu- su fotoğraf Alman basınında şu alt yazıyla yer alır. "îstanballu Al- man kızlar Führer'in yamnda." Türkiye'de Nazilerin örgütlenme- sinin tarihi 1933 yılına kadar daya- nır. Bu yılın 23 Ekim'inde, ülke- mizde Almanlann kurduğu ikı der- nek olan "Teutonia" ve "Alema- nia" şu ad altında birleşirler: "Te- utonia"... Tarabya'daki kamp ça- lışmalannı düzenleyen dernek, gençlere "ayı kovalama", "tavşan yakalama" ve "altın arama" ad- lı oyunlar altında savaş eğitimi ver- mekteydi. Alman faşıstler Türkiye'de hiç de yalnız değıldıler. Kısa sürede, zor- lanmadan Türk yandaşlar buldular kendılenne. Bunlann kım oldukla- nnı Hofîman ve Opperskalski ad- lı ıkı yazann ortaklaşa yayımladık- lan, Köln 1981 basımı olan "Boz- kurt" adh kıtaptan öğremriz. Bu tarihi belge, Alman Devlet Güven- lik Polis Teşkılatı Genel Merke- zı'nin, Dışışlen Bakanlığı'na gön- derdiği rapordur 16 Ekım 1944 ta- nhlı raporda tanıdık ısımlere rast- layınca şaşırmayacağınızı sanıyo- rum: "Savaşı geliştirme açısından bizim için Türkiye'de Pan Tür- kist ve Almanya dosru gruplarla ilişki kurma ve koruma zorunlu- luğu doğmaktadır. Özellikle Tür- kiye bize hammadde bulmada Önemli ilişkiler sağladı. Türkiye bizim için en önemli krom kayna- ğıdır... Şimdiye kadar tutumlarından dolayı aşağıdaki şahıslarla iyi iliş- kilerimiz var: Âlparslan Türkeş (Subay okulu mezunu ve Pan Türkist hareketin öncülerinden), Tekın Anburun (Ingiltere'de aske- ri akademi mezunu ve Alman- ya'da hava kuvvetleri ataşesi), Sa- di Koçaş (Siyasi ve askeri yete- nek). Bu Türkler bizim desteği- mizi hak ediyorlar. Onları haber kaynağı olarak kullanmak diplo- matik görevde bulunan istihba- rat elemanlarının yeteneğine ve şahsi inisiyatifine devredilmeli- dir. Dışişleri Bakanlığı'ndan ri- camız, Ankara'daki Alman Kon- solosluğu üzerinden, uygun bir biçimde bu şahıslarla ve gruplar- la, özellikle de sözü edüenlerle ilişki kurmalarıdır." Türkiye'de çalışma yürüten Al- man faşistlerinin en büyük destek- çılennden biri de işten atılan ve 1933'te Avusturya'ya giderek Na- zilerle işbırliğine başlayan Prof. Dr. Zeki Velidi Togan'dır. Ikıncı Dün- ya Savaşf nınbaşlamasıyla 1941'de Türkıye'ye dönebilen ve örgüt ça- lışmaîanna başlayan Togan'ın yar- dımcısı da tanıdık bir isim çıkıyon RehaOğuzTürkkanL Hltler'l aratmayacak sözler Siz, Türkkan'ın Kızılderililer ıle Türkleri "amca oğlu" yapma arzu- suyla kaleme aldığı kitabına aldan- mayın, "Türkçülüğe Doğru" adh kitabında Hitler'ı aratmayacak şu sözlen savurmaktan çekinmemış- tır:"Yeni Türkçülük ırkçı bir mil- liyetçiliktir. Türk milletinin ka- nının temizliği korunmalıdır. Türk ırkına dahil olmayan halk- lar ve azınüklar kovulmalıdır." Tüm bu belgelerin ışığı altında Kadri Şengöz'ün, Eyüp Camii'nın karşısındakı dükkânında, elindekı son tahtalardan birkaç deve yapıp oyuncak ımalatçıhğını neden bırak- tığı anlaşılacaktır. Kadri Şengöz de kim mi?.. Kendisini, Niyazi Ah- met'in Yedıgün dergisinde yayım- lanan röportajından tanıyoruz. Son Eyüp oyuncakçılanndan biri olan Şengöz, dükkânına kilit vurması- nın öyküsünü şöyle anlatıyor: "Geçen gün bir icat gördüm. Adına tank diyorlar. Saat gibi ku- rup bıraktıktan sonra tırmanıp duruyor. İnat bu ya, Beyoğlu'nu boylayıp bir tane de ondan aldım. Sabahlara kadar uyumuyor, bu icada benzer bir oyuncak yapma- yı düşünüyordum. Tank bir sa- bah bizim oğlanın eline geçmez mi? Kurmayı da öğrenince yeme- yi içmeyi bırakmış, şu köşe senin, bu köşe benim tankı koşturmaya başlamış ve bir gün içinde de bo- zuvermiş. Tekrar yapamayınca yaygarayı basmış. Ona benim ica- dım, dededen kalma Eyüp oyun- caklarının hepsini birden vermiş- ler, parça parça ederek kırıp dök- müş. İlle tank istiyormuş. Bu manzarayı gördükten sonra bü- tün emeklerimin boşa gideceğini anladım ve gördüğünüz gibi son tahtayı da deve yapıyorum." Söyleşının yayımlandığı dergının tanhi en az Kadn Şengöz'ün sözle- ri kadar anlamlıdır: 14 Şubat 1939!.. Yani, Ikinci Dünya Savaşı'nın başlamasma kısa bir süre kalmış, tanklann ınsanlığı ezeceği günler çok yakındır Alman faşistlerinin dünyayı kana boyayacağının, Sütlüce'ye bile bir toplama kampı kurmayı düşüne- ceklerinın habercisi meğer, Sütlü- ce'nın hemen karşı kıyısındaki Eyüp'te oyuncakçılık yapan Kadri Şengöz'ün sözleriymiş! TÖREN 23 EKİM'DE Istanbul Sanat Fuarı ödülleriKültür Servisi - TÜYAP Tüm Fuarcılık Yapım AŞ tarafından 23-31 Ekım tarihleri arasında 'TÜ- YAP 23. Istanbul Kitap Fuan' ile eşzamanlı ger- çekleştirilecek '14. tstanbul Sanat Fuan' kapsa- mında, Türk plastik sanatlanna katkıda bulunanki- şı ve kuruluşlara verilen ödüllerin sahipleri belli ol- du. TÜYAP Beylıkdüzü Fuar ve Kongre Merke- zi'nde düzenlenecek fuarın Danışma ve Yüriitme kurullarında alınan ortak kararlar sonucunda "Sa- natçı Onur Ödülü" Türk resım sanatı ve egitimi- ne katkılan nedenıyle Fethi Kayaalp'e verildi. "Eleştirmen Onur Ödülü"ne, Türk plastik sanat- lanna katkılanndan dolayı Semra Gemaner değer görüldü. "Sanatsever Kurum Onur Ödülü" ise Milliyet Sanat Dergisi'ne verilecek. "Koleksiyo- ner Kurum Onur Odülü"nün de tstanbul Resim ve Heykel Müzesi'ne verilmesi kararlaştınldı. Cumhuriyetin ilk ressamlaruKültür Servisi - Türkiye Iş Bankası, 80. kuruluş yılı kutlamalan kapsamında düzenlediğı 'Cumhuriyetin İlk Ressamlan' başlıklı sergide cumhuriyetin ilk kuşak ressamlannı bir araya getiriyor. Iş Bankası Resım Koleksiyonu"ndan yapıtlann yer alacağı sergi, tş Sanat Kibele Galeri'de 8 Eylül - 19 Ekim tarihleri arasmda görülebilecek. Cumhuriyetin ilk yıluıda devlet bursuyla Avrupa'ya gönderilen ve bu edindikleri sanatsal ve kültürel birıkimle çağdaş Türk resmine öncülük eden Şeref Akdik, Mahmut Cuda, Muhittin Sebari, Refik Epikman ve Cevat Dereli'yi sanatseverlerle buluşturuyor. Sanatçılann A\xupa macerasına bilgi, belge ve fotoğraflarla ışık tutan sergi 60 yapıttan oluşuyor. Avrupa resim sanatuıda Rönesans'tan başlayan köklü gelenek ve yeni sanat akımlanyla tanışan ressamlann yaşadığı deneyimlerinin yanı sıra bir yandan da dışa kapalı bir toplumun bireyleri olarak adım attıklan farklı kültürde yaşadıklan kültürel değişime ayna tutuyor. (0 212 316 15 80) ONLARIN HER BIRINI GORDUNUZ AAAA BU KEZ HER ZAMANKINDEN DAHA ECLENCELİ, DAHA KIZCIN, DAHA ZEKİ, DAHA İÇTENLER. ABD'nın yeni "Körte^ Doktrini" bölgeye Birleşmi^ Mılletler ve NATO'yu da kullanıp müdahale etmek, sonra da bölgenın tek "egemen süper devleti" olmaktır. Uğur Murocu L.umhunyeı. 2S AğHStos 1990 Seçmeler Dizisi um:ag kitapları DEBRAIMUHGER SHARONSTONE UEGRYAN H05*NNA»R0ijrrTÎ LAURA DERN HELJINIEGIIIFFITII PATRiCA ARÜUETTE HOLIY HIIITEI DIANELJIIE 1FİLB Beyoğlu ALKAZAR 212 293 24 66 12 00 • 14:15 • 1630 • 18 45 • 21:00 MectdıyekoyODEONCINEPLE* 212 21637 90 11 00 -15:00 -1940- 2V50 AitunızadeCAPrTOLSPECTRUM14 2166513330 1230-14:40-17:00-1920-2130 KadıköyTEPECINEMAja 2163398585 1245 • 15*0-1715 -1930-21 45• C 'Ctesı 2345 UÇIUfklUŞTIRMACI m ? « l ıGAZETECİLİK ESÎNTÎLER ZEYNEP ORAL Avrupa Birliği ve Kadınlar... Kültür sayfalarımız iki gün önceden hazırlanıyorya, dünkü bekâret testiyle ilgili yazımdan sonra, eh bu- gün artık kadın konusuna dönmem diyordum ki, cu- ma sabahı Hürriyet'in manşetiyle sarsıldım: "Zina savaşı!" Neymiş efendim, Türk Ceza Kanunu (TCK) tasa- rısında, "zina "yı suç olmaktan çıkaran maddeyi AKP değiştirmek istiyormuş! Zina suç olsunmuş! Kadının zinası mı yoksa erkeğin zinası mı diye soracağım geldi ama millet çok güler diye sormaktan vazgeç- tim! Tann aşkına bu adamlar ciddi olabilir mi! Kadınla- ra karşı ayırımcı maddelerle dolu TCK'yi bu çağdışı zihniyetten temizlemeye uğraşılıyor aylardır, yıllardır. Şimdi yeniden geriye adım atma çabası! 14 Eylül'de tasan Meclis'te yeniden ele alındığında bakalım da- ha ne iğrençlikler, aşağılamalar ve daha ne saldırılar çıkacak ortaya... Sahi biz AB yolunda ilertiyorduk değil mi... • • • AB'den tarih almanın yolu "Kadın-erkek arasında fırsat eşitliğinden" geçtiği açıklandığından beri her- kes canla başla çalışıyor. (Yukandaki haber doğruy- sa, ıktidar partisi dışında herkes, demeliyim!) Aynı gün, bir bilgilendirme toplantısında Fatma- gül Berktay ı dinliyordum. KA. DER ve Eczacıbaşı Topluluğu'nun düzenledikleri, 13 Eylül'de Istanbul'da yapılacak "Türkiye ve AB'de Kadınlar: Ortak BirAn- layışa Doğru" başlıklı sempozyumun çıkış noktası Fatmagül Berktay'ın "AB'de ve Türkiye'de Kadınla- nn Konumu: Kazanımlar, Sorunlar ve Umutlar" baş- lıklı çalışmasıydı. Sempozyuma, hem Türkiye'den uzmanlar, hem de Avrupa Kadın Lobisi Başkanı, Avrupa Parlamen- tosu, Avrupa Komisyonu yetkilileri, Almanya, Isveç, Finlandiya, Irlanda, Avusturya, Belçika, Hollanda, Yunanistan gibi ülkelerden STKtemsilcileri, politika- cılar, uzmanlar, bürokratlar katılacak. Bu sempozyum, sadece konuyu Türkiye'de gün- demde tutmak ve karar mercilerini etkilemek için; ka- dın konulanndaki kazanımlan ve sorunlan hem Av- rupa'daki hem Türkiye'deki kamuoyuna tanıtmak için yapılmıyordu. Fatmagül Berktay'ın da özellikle vurguladığı gibi, aynı zamanda Avrupa'nın da çifte standardını ortaya koymaya, onun deyişiyle "Kendi- nize gelin, gerçekleri görün" demek için de yapıla- caktr. AB üyesi ve AB adayı birçok ülkede kadınlann temsil oranından tutun, kadınlara yönelik şiddetle, çalışma yaşamına uzanan çizgide, kadınlar hâlâ ikin- cil durumda, hâlâ haklan yeniyor, hâlâ ayırımcılık ve ştddet mağdurlan. Avrupa'da kadına yönelik şidde- tin boyutlannı bilseniz, şaşar kalırsınız. örneğin 2003 verilerine göre AB'de her 5 kadın- dan en az biri eşinden şiddet görmekte. Ingiltere'de bu oran yüzde 30, haftada 2 kadın öldürülmekte. Fransa'da heryıl 25 bın kadın tecavüze uğruyor. Ital- ya'da kadınlann yüzde 50'si erkek şiddetiyle karşı- laşıyor vb... Belki yöntemler değişiyor ama öz değiş- miyor! Yani bu konuda kimse sütten çıkmış ak kaşık değil! Ancak, bence onlarla aramızdaki en büyük fark, onlar durumun farkındalar, biz değiliz. Onlar artık basit "eşitlik" anlaytşının çok ötesin- deler. Yarışa ya da yaşama çoook geç ve çoook ge- rilerden başlayan kadınları, "olumlueylemleıie"des- tekliyorlar. Ve cinsiyet eşitliğini her alanda kararlara, politikalara, programlara ve uygulamalara en başın- dan itibaren dahil ederek, merkezı politikalan dö- nüştürmeye çalışıyorlar... Artık söz konusu olan ba- sit bir "eşitlik" ilkesi değil, "sonuç eşitliği" anlayı- şı... Yani salt eşitlik uygulaması değil, "Eşitsizliğin yarattığı farklılığın dikkate alınarak olumlu önlemler yoluyla düzenlenmesi"... Oysa anımsayacaksınız, biz "olumlu eylem" yak- laşımını anayasaya koyamadık. Ve çok büyük bir fır- sat kaçırdık. (O zaman hekes, hepimiz, "olumlu ayı- nmcılık ya da "pozitif ayınmcılık" diyorduk, oysa doğrusu, "olumlu ey/em"di) AB'nin çifte standardından söz ederken, bir endi- şem de, bizdeki tutucu iktidarlara, değişim karşısın- da direnenlerin eline koz vermek... "Onlar halledememiş, biz mi halledeceğiz" özrü- ne kimsenin sarılmasını istemiyorum. öte yandan, AB eğer genışlemekten yanaysa ve içine kapalı bir Hıristiyan kulübü olmayacaksa, Tür- kiye'yi almayıp kimi alacaklar bu biriiğe! Bu arada Fatmagül Berktay' ın belirttiği gibi AB ya- salarını alıp, bizim yasalanmıza katmak hiçbir soru- nu çözümleyemez. Başbakan'ın da sık sık tekraıia- dığı "Işte kanunlan değıştin'yoruz, başka neyapalım" anlayışıyla bir yere varamayız. AB'nin salt ekonomik bir biriik değil, yaşama ve çalışma koşullannın sü- rekli iyileştirilmesini içeren bir toplumsal proje oldu- ğunu vurguluyordu Berktay. Belki de "Daha başka neyapalım?"\r\ yanıtı çokya- lındır: örneğin, kadın sorunları üzerine yıllardır son- suz çaba harcayan, düşünce üretşn sivil toplum ku- ruluşlarına kulak verin gibi yalın bir yanıt... e:posta: zeynep ' zeyneporal.com Faks:(0212)25716 50 Sevda-Cenap And Vakffna ödül •ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Litvanya Cumhuriyeti'nın "Devlet Yüksek Hizmet Ma- dalyası", törenle Sevda-Cenap And Müzik Vakfı Başkanı Mehmet Başman'a verildi. Altı yıllık büyükelçılik görevinden sonra ülkesine dönen Bayan Halina Kobeckaite'in veda resmi kabulünde ilginç bir sürpriz yaşandı. Litvanya Büyükelçisı Kobeckaite, Litvanya müzik dün- yasının Türkiye'de tanıtılmasında önemli rol oynadığı gerekçesiyle vakıf adına Başkan Baş- man'a madalyasmı taktı. Başman, madalyayı aldıktan sonra, "uluslararası Ankara müzik fes- tivallerinın gerçekleşmesüıde çok değerli katkı- lan bulunan tüm kurum, kuruluş ve sanatsever- lere ve birbirinden uzak ıki Avrupa başkenti arasındaki kültürel bağlantılan sağlamasından dolayı" Litvanya büyükelçisine teşekkür etti. Cemal Süreya etkbıKği • Kültür Ser>isi - Edebiyatçı öğretmenler, şair- ler bugün 17.00 - 21.00 saatleri arasında Cemal Süreya Kültür Sanat Merkezi'nde buluşacaklar. Cemal Süreya Derneği'nin düzenlediği etkinliğe şiir dalında Mustafa Yılmaz, Türkay Korkmaz, Hasan Akarsu; müzik dalında Nevzat Karakış, öğ- retmenmüzisyenlerkatılacak. (0İ16330 6121)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle