Katalog

29 AĞUSTOS 2004 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER DSP lidepi Zeki Sezer • ADAVA/TARSUS (AA) . - DSP Genel Başkanı Zeki f ~zer, iktidar partisine gbre ekoaomide büyük bir iyileşme olduğunu belirterek "Ancak iktidann söz ettiği iyileşme sadece resmi açıklamalarda kalıyor" dedi. Sezer, Mersin'in Tarsus ilçesine bağlı Yenice beldesinde, parti binasının açılış töreninı iptal ederek üçe teşkilatında basın toplantısı düzenledi. Ekonominin söylenildiği gibi iyiye gitmediğini savunan Sezer, toplumun tüm kesimlerinin sıkınhda olduğunu belirterek "Halkm DSP'ye olan özlemi yoğunlaşıyor" ,;di. Hasan Yalçın Baykal, 'AKP'nin TCY konusunda neyin peşinde olduğunu' saptayıp karar vereceklerini söyledi 'Oneriyi inceleyeceğiz' • ANKARA(AA)-tşçi Partisı (IP) Genel Başkan Yardımcısı Hasan Yalçın, ölümünün ikinci yılında anıldı. IP Ankara 11 Başkarüıgı'nın Çağdaş Sanatlar Merkezi'nde düzenlediği tören, Hasan Yalçın 'ın yaşamına ilişlcin belgesel gösterimiyle başladı. Daha sonra İP Genel Başkanı Doğu Perinçek,68'lilerVakfı Başkanı Gökalp Eren ile diğer çalışma arkadaşlan, "Hasan Yalçın ve 40 yıllık de\Tİmci mücadele deneyimine" ilişkin görüşlerini dile getirdiler. CHP, TRT'yi probstoetti ^ ANKARA (ANKA)- Başbakan Erdoğan'ın katıldığı Küçükçekmece Belediyesi'nin düzenlediği toplu nikâh törenının önceki gece TRT 1 'den canlı yayımlanması üzerine CHP Genel Başkan Yardımcısı Eşref Erdem, TRT Genel Müdürü Şenol Demiröz'e yazılı olarak başvurarak CHP "li belediyeienn etkinliklerinin de canlı yayımlanmasını talep erti. Erdem, TRT'nın CHP'li belediyelere de aynı ımkânlan sağlamaması durumunda konuyu TBMM ve RTÜK'e taşıyacaklannı söyledi. BAHARTANRISEYXR ANKARA - CHP Genel Baş- kanı Deniz Baykal, Türk Ceza Yasası (TCY) Tasarısı'nda değişiklik yapmak isteyen AKP'nin öncelikle "neyin pe- şinde olduğunu ve ne istediğuü" saptayacaklannı bildirdi. u Bizim görüşümüz befli Arkadaşla- runız, bu konulan komis- yondadile getirdiler" dıyen Baykal, öneriyi aynntılı bi- vimde inceleyeceklerini söy- ledi. CHP lıden Deniz Baykal, Cumhuriyet'in sorulan üze- rine, zina suçunun yeniden ceza yasası kapsamına alın- ması konusunda henüz bir • CHP'nin türban ve izinsiz Kuran kurslan konusundaki görüşlerinin belli olduğunu belirten Baykal, "Var olan tasandaki formül ile bunlann önerdikleri formül arasındaki fark ne? Neyin peşindeler, neyi elde etnıek istiyorlar? Bunu saptayıp AKP ve kamuoyuna ileteceğiz" dedi. görüş belırlemediklerini kaydetti. Baykal, yann (bugün) Siirt'ten dön- dükten sonra ilgili arkadaşlanyla top- lanarak konuyu değerlendıreceğını belirterek "Bu konuyudaha elealnıa- ya başlamadık. Bütün görüşleri açık biçimde değerlendirecegE" dedi. AKP'nin türban ve izinsiz Kuran kurslan konusundaki taleplerının anımsatılması üzenne Baykal, "Bi- zim görüşlerimiz belli Arkadaşlan- nuz bu konulan komisyonda dile ge- tirdiler. Bunlann ne istediğini gör- mek istiyoruz. Daha onu inceleye- medim. Varolan tasandakiformülile bunlann önerdikleri formül arasın- daki fark ne? Neyin peşindeler, ne- yi elde etmek istiyorlar?" diye ko- nuştu. Baykal, bu konulan net biçimde saptadıktan sonra. değerlendirmele- rini AKP'ye ve kamuoyuna iletecek- lennı bildirdi. AKP'nin TCY Tasa- nsı üzennde yapılmasını istedıği de- ğişiklikleri, bir öneri paketi halinde kendılerine verdiğini anlatan Bay- Şırnak Valisi, Sarıköy'ü asıl sahiplerine vermek için mücadele ediyor Süryani köyünde korucu işgali MAHMUT ORAL DİYARBAKIR- Köylerine geri dönmek isteyen Süryani- ler Şımak'ın Idil ilçesine bağ- lı Sanköy'de korucu engeliy- le karşılaştı. 1994'teSüryani- lerin boşaltmak zorunda kal- dığı evlere yerleşen 25 koru- cu ailesi köyü boşaltmamak- ta ısrar ediyor. Şımak Valisi Osman Güneş. zamanın yöne- ticilennin, koruculan hukuk- suzca bu köye getırdiğini ifa- de ederek "Bu olay, benim sır- nma CudiDağTndan daha bü- yük bir yük getiriyor" dedi. Güneydoğu'daki çatışma or- tamında boşaltılan 3 bin 688 köy ve mezra arasında az sa- yıda Süryani köyü de bulu- nuyor. Avrupa Birliği Komis- yonu'nun hazırlayacağı aday ülkeler değerlendirme rapo- runda üzerinde önemle duru- lacağı belirrilen köye geri dö- nüşler konusunda özellikle Süryaniler büyük problem ya- şıyor. Süryanilerin gen dönüşleri, Bülent Ecevit'in başbakanlığı döneminde 2000 yılında ya- yımlanan birgenelgevle kolay- laştınlarak teşvik edildi. Ge- nelgeyle birlikte birçok Sür- yani köylerine geri dönebilmek için girişimlerde bulundu. Bir bölümü köylerine geri döne- bilmeyi başanrken Şırnak' rn Idil ilçesine bağlı Sanköy'e dönmek isteyenler korucu en- geliyle karşılaştı. 1994'te bo- şaltılan evlere yerleştirilen 25 korucu ailesi, başta valilik ol- mak üzere tüm yetkili kurum- lann uyansına karşın köyden çıkrmyorlar. Şırnak Valisi Osman Gü- neş, dönemin yetkilileri tara- findan koruculann hukuksuz- ca Sanköy'e yerleştirdiğini ifade ederek "Avnıpa'ya göç eden Süryaniler şimdi köyle- rine dönmekistiyoriar. Biz de bir hukukdevleti olarakbunu sağfcunakzorundaytz. Korucu- lann bu köyde oturmaya hak- kı yok. Koruculukyapıyoriar- sa,deviet bunun karşıhğuu ver- mektedir" diye konuştu. Sorunun çözümü için üç kez Sanköy'e gittiğini anlatan Va- 1994'te Süryanilerin boşaltmak zorunda kakütdan evlere yerleşen 25 korucu ailesi köyü boşaltma- makta ısrar ediyor. (Potoğraf:AA) lı Güneş, şunlan söyledi: "Ev vapmalaniçinyer ve malzeme verdik. Bunu kabul etmediler. Bunun üzerine Cizre'de yapt- mı tanıamlanan kamuya ait konutJardanvermeyi teklifet- tik. Oraya da gftmekistemedi- ler. Bu olay, benim sırtimda Cudi DağYndan daha büyük bir yük getiriyor." Geri dönüşleri korucu enge- line takılan Süryaniler ise bu işe tamamen devletin presriji açısından bakıyorlar. kal, "Konuşulankonulardaarayişla- n var. Ama bunu aynnbh biçimde gönDeklazHn"dedi. Türban ve devTİm yasalan AKP'nin TCY Tasansı'nda yapıl- masını istediği değişiklikleri 4 mad- dede suıırladığı öğrenildi. Buna gö- re bazı değişiklik önerileri şöyle: Okulda Türban: Kişinin eğitim öğretım hakkını kullanmasına engel olunması durumunda fail hakkında 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası ve- rilmesi. Bu hükümle türban yasağı- nı uygulayanlara ceza verümesi amaç- lanıyor. Kamusal Alanda Serbesti: Bir ki- şinin kamu kurumlannda veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuru- luşlannda verilen hizmetlerden ya- rarlanmasına engel olunması durumunda, fail hakkında 2 yıl- dan 5 yıla kadar hapis cezası verilmesi. Bu hükümle özellik- le orduevlerindeki türban yasa- ğının delinmesinin hedeflendi- ği kaydedildi. Birkımseyi, men- sup olduğu dinın emır ve ya- saklanna uygun davranmaktan men eden kişiye 1 yıldan 5 yı- la kadar hapis cezası verilmesi. Böylece kamu hizmeti alanlar açısından kamusal alanda türba- na serbestlik amaçlanıyor. DevTİm Yasalan: Türk harf- leri ve giyilmesı yasak kisveler- le ilgili devrim yasalanna aykı- n hareket edenlere ceza verilme- mesi. Tasanda, devrim yasala- nna aykın hareket edenlere 3 ay- dan 1 yıla kadar hapis cezası verilmesi öngörülüyor. Kuran kurdan: Tasannın "ka- nuna aykın eğitim" başhğıyla düzenlenen "Kanuna a\ kın ola- rak eğitim kurumlan açanlar ve buralarda öğretmenuk ya- panlariabunlançahştiranlara 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası verilir" maddesinin metınden çıkanlması. AKP'nin, zinanın yeniden Türk Ceza Yasası kapsamında suç sayılmasına ilişkin öneriyi yannki görüşmede netleştire- ceği belirtiliyor. Anayasa Mah- kemesi'nin iptal karan nede- niyle bu konuda boşluk doğdu- ğunu savunan hükümet, CHP'nin tavnm bekliyor. Ada- let Bakanı Cemil Çiçek, bu suç- ta cinsiyet aynmının kaldınl- ması durumunda CHP'nin des- tek vermesini umuyor. YEDİTEPE ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ BASK Cenel Başkanı Akay: 'Hükümeti meydan meydan kovalayacağız' Yiiksek Lisans ve Doktora Programlarına öğrenci alınacaktır. YÜKSEK LİSANS PROGRAMLARI DOKTORA PROGRAMLARI ALMANCA İŞLETME ANTROPOUMİ FELSEFE BÖBSEL İLETİŞİM TASARIMI HAUCLA İÜŞKİLER VE TAMfTIM HUKUK (TÜRKÇE) HUKUK (İNGİLİZCE) İKTİSAT İNGİLİZ OİLİ VE EDEBİYATI KARŞILAŞTIRMALI EDEBİYAT PUSTİK SANATLAR RADYOTVVESİNEMA SİYASAL BİLİMLER VE ULUSLARARASI İÜŞKİLER TARİH KONTENJAN 20 15 15 20 16 20 15 15 20 100 20 LES 45 45 45 50 45 45 45 45 45 45 45 45 45 KONTENJAN LES ALMANCA İŞLETME ANTROPOLOJİ i HUKUK • UÖzei Hukuk \ • Kamu Hukvkv j • Avnpa Hukuka İKTİSAT İŞLETME (PAZARLAMA YONETİM ORGANIZASYON, ! FINANS-MUHASEBE VE ORGÛTSEL DAVRANIŞ) SİYASAL BİLİMLER VE ULUSLARARASI İÜŞKİLER (ING) 10 12 4 2 10 12X4=48 10 60 45 45 45 45 55 60 50 Başvuru tanhlen 01 - 20 Eylül 2004 olup Bılım Sınavlan ve Miilakat tarihlen başvuru esnasında duyurulacaktır İngilizce Yeterlilik Sınavı* Almanca Yeterlilik Sınavı 15 Eylül 2004 17 Eylut 2004 20 Eylul 2004 13 Eylul 2004 14 Eylül 2004 10 00-12:30 10.00-12:30 10 00-12:30 19:00-22:00 19 00-2200 ingilizce yetertılık sınavını geçemeyer aday(ar Ingtace haartık programına devam ederier Başvuru tanhlen 16 Ağustos - 03 Eylül 2004* olup Bilim Sınavlan ve Mu'akat tarihleri başvuru esnasında duyurulacaktır İngilizce Yeterlilik Sınavı 17 Eylul 2004 10 00-1230 20 Eylul 2004 10 00-12-30 Almanca Yeterlilik Sınavı 13 Eylul 2004 19:00-22.00 14 Eylul 2004 19:00-22:00 * Hukuk Doktora Programına başvurular 01 - 20 Eytul arasında gerçekteşscettır. Başvuru koşulları: • Yuksek Lisans Diploması (3.00/4.00-75/100) • Bilım sınavı ve mulakatta başan • TOEFL (mın.213) veya Enslrtu tarafından yapılacak ingilizce sınavında başanlı olmak Başvuru için adres ve telefon numaraları: Sosyal Bilimler Enstitüsü, 26 Ağustos Yerleşimi Kayışdağı cad. 81120 Kayışdağı / İstanbul Tel: (0216) 578 06 54 - 578 14 31 - 578 16 32 e-mail: [email protected] - [email protected] ANKARA (Cumhuri- >etBürosu)-Bağımsız Ka- mu Görevlileri Sendika- lan Konfederasyonu (BASK) Genel Başkanı ResulAkay, hükümerin ka- mu çalışanıru "diridirime- zaragömmeyi" amaçladı- ğını belirterek " Bizbu hü- kümeti sandığa kadar bek- lemeveceğiz,meydan mey- dan kovalayacağız'' dedi. BASK'ın yüksek istişa- re kurulu toplantısı dün Harb-İş Ge- nel Merke- zi'nde yapıl- dı. DYP Ge- nel Başkanı Mehmet Ağar, toplan- tıda yaptığı konuşmada, hükümerin uygulamalan nedeniyle çok sıkıntılı bir dönemden geçildiğini söyledi. Hü- kümetin bazı konulan üst- lenmemek için bahaneler uydurduğunu anlatan Ağar, "Hükümet, zaman zaman "bu konular bizim dışımızda' diyebümekte- dir. Ama bir başbakan ha- vada uçan kuşun kanadın- dan bile sorumludur" di- ye konuştu. Hükümetin programın- da EMF ile Türkiye arasın- daki bağı ortadan kaldrra- cağını \aat ettiğini, ancak geçen hükümet dönemin- • BASK'ın yüksek istişare kurulu toplantısında konuşan Genel Başkan Resul Akay, "Ekonomide bir duvar yıkık, diğeri sağlam. Bize ön duvan gösteriyorlar" dedi. deki gibi yeni bir stand-by anlaşmasmın kapıda oldu- ğunu söyleyen Ağar, hükü- metin enflasyonun düşü- rülmesi ve kayıt dışı faz- lanın "arkasına sığındığı- nı", buna karşın işsizliğin giderek arrhğını söyledi. BASK Genel Başkanı Re- sul Akay da milyonlarca çalışarun çok ağır koşullar altında yaşadığını söyle- di. Ücretlerde yapııması düşünülen yüzde 5-6'lık artışın olum- luymuş gibi gösterildiğini belirten Aka>; "Memur ça- dırda otursa. işine yürüye- rekgitse,sağ- lığa, eğitime hiç para har- camasa bile yine de akbğı parag^danar- camasınayrt- mez" dedi. Hükümetin Kamu Yöne- timi Temel Kanunu, îl Özel Idarele- ri Kanunu, Kamu Perso- nel Rejimi ve benzer ya- salardaki değişikliklerle kamu çalışanını "diri di- ri mezara gömmevi" amaçladığını anlatan Akay, "Ekonomidebir du- var vıkık, diğeri sağlam. Bize ön duvarı gösteriyor- lar. Ama biz bu hüküme- ti sandığa kadar bekleme- yeceğiz, me>dan meydan km'alajacagız'' dedi. POLflİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİIVKAYA Gramofonda Eski Bir Şarkı... Her şey tekdüze geliyor bize yaşamın inişli çı- kışlı yollannda, yaşam aşkın içinde, aşk yaşamın içinde uzun bir yolculuğa çıkıyor... Ağaçlar, yaz çiçekleri, kumsalda koşuşturan ço- cuklar, akşam saatlerinde dolmaya başlayan sahil meyhaneleri... Bir sesle irkiliyorum; "Aşk mavisi tükendiyse de o boşuna denizde; tutku kaybolduysa bir gece yansı; aşk uçup git- tiyse yıldızsız gökyüzünde; yaşamı bırakma sonu- nadek..." Denizyıldızının parladığı biryerdeOdisseus Eli- tis ile Octavio Paz'ın düşleriyle çoğalıyor bir ka- dın, bir erkek; ıhlamur ve kestane kokulu sokak- larda rüzgârlan anlatıyor öpüşleri... Bilmem o saatlerde alacakaranlığın sesini duyu- yor musun? O kuru umutsuzluk ve yalnızlık, dünyalan yık- maya doğru adım atarken aşk duruluğun gerçek yüzü oluyor... Deniz kıyısında bir masada, sulann üzerinde oy- naşan balıklara ekmek parçalan atan biradam, "Dün gece ikimiz de ağladık" derken "gözyaşları"nın ne olduğunu anlatıyor; "Ağlamakyağmurdur, çağlayandır, gökyüzüdür, denizdir..." Sağır eski bir pişmanlık, anlamsız ayıp gibi, boş sözlerin arkasına sığınıyor, kesik çığlıklarses- siz gözlerinde inatçılığın simgesi oluyor... Yıllar öncesine gidiyor adam... Hariem'desöylenenbirzencişarkısı, uyuyanbir suyun haykırışı, özgüıiüğün sesi değil midir? Bu soruya yanıt ararken ölüm sancağı çekilmiş dudaklarda kopan bir fırtınayı düşünüyorum... Yağmurun güzel ezgisinde, iki çekiç gibi bede- nini döven günleri hatıriamaya çalışıyorum... Bir filizin yannları getirecek yeşertisinde derin- lere inecek bir sevgiyi yakalamak istiyorum... • • • Toprağın ve yıldızlann kokusunu içime çeker- ken sabahın perdesini açtım... Son martılann çığlığını duydum... Narlıdere'de tam denizin dibinde, aynı günün gecesinde Güzelbahçe'nin, Karşıyaka'nın ışıkla- n süzülüyordu körfezin lacivert sulanna... Dipten vuran bir dalgayla irkilirken, ahşap bal- çıkta esen imbatın o uzun sessizliğin duruşun- da kan ezilmiş tutkuyu aradım... Izmir'in içinde başka bir Izmir vardı... Kırmızı kiremitli evler, boş avlularda açan hanı- melleri, sarmaşıklar, uçurum kenarlarına bırakıl- mış yarı uyanık çocuklar hiç yabancı değillerdi ba- na!.. Geniş bir zaman dilimi içinde bir haykınş, bir çığlık uyandırdı beni: "Güzellik bir başka geceye saklar köklerini ve başka günde yeniden doğar..." Kadehlerboşalmıştı... Serdar, Tamer, Hüseyin ve ben karanlığın kap- kara tanelerinden güzellikler çıkarmıştık... O gece Jacques Dupin'in sözlerini anımsadık: "Yüzümünyokluğu tekkaranlığımdırbenim..." Biliyorduk, acı çekmeden yakalayamazdık ge- niş kanatlarını dünyanın... Kıskançlığın gölgesini, kötücül düşünceleri, pa- ramparça olmuş yürekleri Karaburun'dan kopar- dığımız nergislerie örtebilir miydik? Geniş kanatlı dünyayı kendi düşlerimizle yaşa- nır hale getırebilir miydik? Zamanın buluştuğu dönemeçte şafağı bekledik hiçsolukalmadan... Gece şarkılarında Metin Attıok'u, Seferis'ı, Me- tin Eloğlu'nu, Turgırt Uyar'ı andık... "Işıkta üç güvercin alın yazımızı çiziyorlar ışıkta renkleriyie davranışlanmızla sevdiğimiz kişilerin." • • • Bir bulut, bir kuş ve deniz... Özdemir Asaf ne diyordu: "Sana gitme demeyeceğim Gene de sen bilirsin Yalanlar istiyorsan yalanlar söyleyeyim Incinirsin." Dudaklarında mercan ışıltısıyla yürüyen in- sanlar lyonya gecelerinin yıldızları gibiydi... Birkaç damla yağdı yağmur... Imbat poyraza dönüştü... Uzunyolculuklann, hüznün.yitikâşıklann, kaçış- lann, boşvermişliklerin içindeydik... Bir not düşüyorduk geceye: "Kapat gözlerini ışık girmesin... Gözlerin yeter de artar bile... Çünkü çocuklann sesleriyle çoğal- ma mevsimlehndeyiz..." Bir ses, bir ışık, yazılması güç bir öykü... Yaprakları sonsuza dökülen gece de uykuya daldı az önce... Evlerdeki ışıklarsöndü... Eski bir gramofonda, eski bir şarkı denizin dal- galanylayankılandı: "Dün gece yoktu bu şehir buralarda Kurulan düzenlerin en güzeli Sevmek yaşamak kadar önemli." Narlıdere'den Kordonboyu na indik... Karşıyaka ya baktım uzun uzun... Işıklı bir rüya mı görüyordum, hiç anlayama- dım... Cemal Süreya'da anlayamamıştı zaten: "Gülün tam ortasında ağlıyorum Her akşam sokak ortasında öldükçe Önümü arkamı bilmiyorum Azaldığını duyup duyup karanlıkta Beni ayakta tutan gözlerinin...." hikmet.cetinkayafflcumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Pervatfde mayın patiadı: İki yarai • DİYARBAKIR (Cumhuri>et Bürosu) - Terör, Siirt'in Pervari ilçesınde aynı yerde iki gün arayla yine patiadı. Önceki gün evine geri dönen bir aileyi hedef alan mayınlar, dün de su taşıyan iki yurttaşın ağır yaralanmasına neden oldu. Köprüçay Köyü yakınlannda nöbet tutan koruculara su dağıtımı yapan bir tanker dün mayına çarpri. Patlamada ağır yaralanan Bedrettin Bilgili ve Naci Koçak, Sıırt Devlet Hastanesi'ne kaldınldı. Köprüçay mevkiindeki mayınJar önceki gün de 1990'h yıllann ortalannda köylerini boşaltmak zorunda kalan Baytekin ailesini hedef almış, dün meydana gelen patlamanın yaşandığı yerın yakınlannda mayına basan dd kişi yaşamım yitirmişti. i