28 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 28 AĞUSTOS 2004 CUMARTESİ HABERLER Orgeneral Yalman, etnik ve irticai faaliyetlerin önlenmesi gerektiğini vurguladı Uejmı kaygnnız var' Kara Kuvvetleri Komutanı Büyükanıt: Küreselleşme iyi yönetilmeli Kara Kuvvetleri Komutanlığı görevini devralan Orgeneral Büyükanıt, laikliğin Atatürkçü düşünce sisteminin çağdaş ve aydınlık rehberliğinde uygulanmasının kaçınılmaz bir görev olduğunu belirterek "Hiç kimsenin bu konudaki kararlılığımızı sınamamasını tavsiye ediyorum" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Kara Kuvvetleri Komutanlığı'nı Orgeneral Aytaç Yalman dan devralan Orgeneral Yaşar Büyükanıt, Türk Silahlı KuvvetlerTni (TSK) hedef alan söylemle- re sert yanıt verdi. Büyüka- nıt, küreselleşme sürecini iyi ya da kötü olarak niteleme- nin doğru olmadığını belir- terek, "KûreseBeşmeningü- venBk boyirtunda, bu süreci kötü yöneten ülkelerin ka- nuridd»^efecekfeku?lar- şıyaokhıktannıgönneleri ve sonuçbnnakathnınalarık»- çuıılmazdır''dedi. Güvenllk açıflı Kara Kuvvetleri Komu- tanlığı'nı devralan Büyüka- nıt, törende yaptığı konuş- mada tespitlerde bulundu, uyanlar yaptı. Türkiye'nin çevresindeki potansiyel kriz alanlannın, caydıncı özel- likte silahlı kuvvetlere sahip olmasını gerekli kıldığını be- lirten Büyükanıt moderni- zasyon projelerini gözardı etmenin en büyük güvenlik açığmı ortaya çıkaracagı uya- nsında bulundu. Büyükanıt, "Türk Kara Kuvvetteri'nra çağuı ihtiyaçlannaveekono- minin gend yapısına uygun bir modernizasyon ihtiyacı olduğunu ifade etmenin pro- fesyonei bir asker oiarak ge- rekliliğine inanıyonım. Bu faafiyetin, başta anayasaol- mak üzere yasalarca, hangi unsuriara veya kunımlara bir sorumluhık olarak yük- kndiğinin yasalar çerçeve- sindehaftrtanrrıasmı araıedi- yonım" dedi. Yeni Dünya Dûzenl Küreselleşmeye üişjrin de- ğerlendirmeler de yapan Bü- yükanıt, şöyle konuştu: "Kn- resdfcşmesüretineiyi veya kö- tü demek mümkün değfldir. Önemii olan bu süreti nasd yönettiğimizdir. Küreselleş- menin güvenfik boyutunda, bu süreci kötü yöneten ülke- lerin karanuk geiecekk kar- 9 karşıya oktuidannıgörme- feri vesonuçlannakaaanma- lankaçuulmazdır.Yakıştın- lan srfatiar her ne ohırsa <*• sun. yapümaya çahşdan şey, yaşadığırruz dünya düzeosiz- üğjnin egemen güçlerin arzu ettiği 'Yeni Dünya Düzeni" fbrmatma geanhnesidiı? Tehdtt algılaması Içinde bulunulan dönem- de ve güvenlik kavramında Türkiye'nin "ya kendisine biçilen roiun bash bir ayun- cusu veya bölgesel bir befir- feyfcja" olacağını vurgula- yanBüyükanıt, "Türldyebe- tirlevici politikalarta bu iki seçenekten birini ya seçecek ya da seçtirilecektir'' dedi. Büyükanıt, özellikle 11 Ey- lül olayının ardından tehdit algılamasunn nitelik değiş- tirdığını, "daha az güçtü ül- ketere daha güçlü ülkeler ta- rafindan tehditalgriaınası ih- racının ön ptana çıküğma" dikkat çekerek, şu değerlen- dirmeyi yaptı: "Güvenlik rjagJammdaTürkrye'ninken- dıöztehdit algüamasınıken- disininbelirkfrtesizorunhüuk haUne gdmiştir. Ekononıik geiişimin ohunsuzyönde ma- mpülasyonu,etnikbölücüha- reketlerin teşvüd ve mikro mflhyetçflîk akımlannınülke bütüidüğü akyhine olabflecek modeDeredönüştürühnegay- reti, Atatürkçü düşünce sis- temi'nin ve en önemlisi üni- ter yapuıuı amaçh bir şekfl- de sorgulanması ve vTpraûi- maya çahşıhnası ve bu bağ- lamda,\nrtiçindegöriilente- röristfeiafyeaerrelstanbuRh meydana gelen bombalama oiaylan Türkiye Cumhuri- yetitarafindan yenitehdital- gyamalan olarak ve çok cid- di bir şeküde algdanmah ve değerletMfirflrneMr. l'nutul- mamahdır ki var olan tehdi- di yok kabul etmek, bu tefa- dktioluşturan mihraktan ce- saretiendirir" TSlCnln öncü rolü TSK'nincumhuriyetinku- rulmasından yerleşmesine ve gelışmesine kadar her aşa- mada öncü rol oynadığını an- latan Büyükamt, art niyetli mihraklar dışında bu düşün- ceye karşı çıkan kımse ol- madığını, ordunun bu güçlü rolünün inkâr edilemeyece- ğini kaydetti. Kara Kuvvet- leri mensuplannın tek ama- cının Atatürk'ün gösterdiği "çağdaş,laik,demokratikve sosyalTürkiye ideatiolduğu- nu, bundanasJa vazgeçfleme- yeceğtai* söyleyen Büyüka- nıt. u l nutuhnarnasıgereken bir husus, her değişünin bir gefişimohnadığıdır. Değtşim, rasyond anlamda çağdaşlaş- maya,fleriyegftmeye hizmet eüniyorsagerryesürüklenjşin emarekridDf İıtlca temel tehdtt Istanbul'da yapılan saldı- nlann irticai tehdıdın boyut- lanrun göstergelen olduğu- nu anlatan Büyükanıt, "Tûr- Idye'nin karşı karşıya oMu- ğuirtkaivebölûcütehdit, te- mel algüamalanmız olacak- tır. Bu tehdide paralel oto- rak etnikrrdUryetçüiğedaya- h böiûcû terör, hakh ve yasal oiarak mücadeleettiğhnizve hetnen her gün şehitkr ver- rijjBmfr önemlibir oigudur" dedi. Laiklik ilkesinin Ata- türkçü düşünce sisteminin çağdaş ve aydınlık rehberli- ğinde uygulanmasının kaçı- nılmaz bir görev ve sorum- luluk olduğıma vurgu yapan Büyükanıt. "Busorurnlulu- ğumuzu. her türiü kişisei ç> kariardansc^'uaaoınışolarak yerinegetireceğimizden kün- senin şüphesi olmaması ge- rektiğini ifade etraek istiyo- rom ve hiç khnsenin bu ko- nudaki kararhhğımızı sma- mamasmıtavsiyeedryorum* diye konuştu. Ordu temel hedef Türkiye için farklı model arayışındaki iç ve dış çevre- lerin önlerinde engel olduğu- nu düşündükleri TSK'yi tek hedef seçtiklerini belirten Büyükanıt, "Süahh Kuvvet- ler'in güç kaynaklannıoluş- turan tenıel değerter aşuıdı- nlırsa, Türk Silahh Kuvvet- leri bazı emeller besleyenle- rin önünde engel ohna özel- ti^ini kaybeder'' dedi. Aynı mihrakların "Türkiye'deas- kerin rohl" genel tanımın- danhareketle TSK'yi ulusal güvenliğin yanında rejimin koruyucusu olma konumu dışına itmeye çalıştıklannı kaydeden Büyükanıt. "Cum- hurhetin kuruhna sürecin- desözde dostiannıızın tavsi- yelerinerağbetediseydi, Tür- kiye Cumhuriyeti'nin ohna- yacağı da tarihsei bir gerçek- br" diye konuştu. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Kara Km-vetleri Komu- tanlığı "nı Orgeneral Yaşar Bü- yükanıt'a devreden Orgeneral Aytaç Yalman, Türkiye'nin cumhuriyet tarihindeki en kri- tik dönemden geçtiğini belir- terek "Etnik ve irticai hareket- ler kesinUkle önlenmeüdir. Re- jim kaygdanmızı ön planda tut- mauyız" dedi. Yalman, Türki- ye'nin güvenlik ve dış politı- kasının cumhuriyetin kuruluş felsefesi ve Atatürk'ün mirası dikkate alınmadan, sadece dış güçlerin arzulan doğrultusun- da kurulamayacağını vurgula- dı. Yalman, "Politikalannbeflr- lemnesmdeciddi tehdit haüne ge- len etnik ve irticai harekerJerin kesinlikle önlenmesi. müii ve ön- cehkli görevünizdir" dedi. Krttlk dönem Kara Kuvvetlen Komutanlı- ğı devır teslim töreni, dün Ka- rargâh Binası'nda gerçekleşti- rildi. Törene Cumhurbaşkam AhmetNecdetSezer, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Genel- kurmay Başkanı Orgeneral Hil- nü Özkök ve çok sayıda davet- lı katıldı. Ilk konuşmayı yapan Yalman, uyanlannı sürdürdü. Türkiye'nin karşı karşıya bulun- duğu iç ve dış güvenlik sorun- lan. sosyoekonomik dengeleri altüst eden problemleri nede- niyle tarihinin en kritik döne- minden birini yaşadığını anla- tan Yalman, "Tûrkiye'nm so- ğuk savaş sonrasmdaki yeni dış siyasetive güvenlikpotitikalan- nın, cumhuriyetin kuruluş fel- sefesive Atatürk'ün manevi mi- rasıdikkate alınmaksızm, sade- ce dışgüçlerin arzulanistikame- tinde şekillendirilemev«cegi ger- çeğini açıkhkla ifade etmek is- tiyorum'' diye konuştu. Öncellkll görev Yalman, cıddi bir tehdit ha- line gelen etnik ve irticai hare- ketlerinkesinlikle önlenmesinin milli ve öncelıkli görev olduğu- nu belirterek "Bu tehdidin,kü- çükve güçsüz bir ulus deviet ya- pısı içinde bertaraf edilemeye- cegini bilmek mecburiyetinde- viz" diye konuştu. Atatürk ilke ve devnmlennin dış dinamik- lerin teşvik ve himayesinde tar- tışıldığını, ortadan kaldınlma- Aaı ya çalışıldığını görmenin hü- zün verici olduğunu kaydeden Yalman, "Atatürkçülükdemok- ratikleşme süreci için bir engel değiL, onu desteklev en bir füdr- ler manzumesidir. Türkiye Ke- mahst devrünle ayduılanmavı başarabümişvçlaikcumhurivç- tedönüşmüştür" dedi. Yalman, reform adı altında yapılan ba- zı düzenlemelerin 81 yıllık ulu- sal birikim ve bütünlügü boz- ması durumunda. üzerinde de- falarca düşünülmesi, rejim ile ilgili endişe ve kaygılann daima ön planda tutulması gerektiği- ni dile getirdi. Türklye nln butünlüğü Günümüzde oluşturulmak is- tenen ıç ve dış politikalarda pay- laşılan egemenlik, açık toplum, ortak değerler ve uluslararası işbirliği ka\Tamlarının herkes tarafindan benimsendiğini be- lirten Yalman, "Ancak bunlann Türkiye'ninbutünlüğüvegüven- liğini tehdit edecek isrikamette geüşmesine asla müsaade edil- memelidir" diye konuştu. Perakende kararlar Etkili düşünürlerin çağın so- runlannın ancak ulus devletler ile çözümlenebileceğini ifade ettiklerinı anlatan Yalman. "Türkiye'yi yeniden yapüan- dırnıa ve dönüştürme niyetinde bulunanlar, yerel ve toplumsal değerler ile beraber başta milh' değerlerohnaküzereevrensd de- ğerieri de dikkate ahnak mec- buriyetindedirler. Bu kapsam- da etnik meselelerimizi ulusla- rarası güç merkezlerinin talep- leri doğrultusunda perakende karaıiarta çözemeveceğunizi an- lamak mecburiyetindejiz" de- di. Yalman, şöyle konuştu: "Cumhurivetin kazanunla- L ara Kuvvetleri Komutanlığı devir tesKm törenine Cumhurbaşkam Ahmet Necdet Sezer, Başbakan Tayyip Erdoğan, Genelkurmav Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök ve çok sayıda davetU katüdı. Kara Kuvvetleri Komutanlığı görevini devreden Orgeneral \aunan, yeni Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Büyükaıut'a komutanhk ambkmini taktL (Fotoğraflar: AA) nnın birer birer yitirümesine neden olan sosyal ve ahlaki de- ğerierdeki bu çözülme. toplum- sal ve milh değerieri kaybetme tehJikesüıi de beraberinde ge- tirmektedir. Dünyada ve bölge- mizde geüşen olaylar değerien- dirildiğinde, ulusal direncûı ge- liştirilrnesinin bir zaruret hau- ne geldiği görülür. Ulusal değerler Bu da menfaat gruplanmn ifadelerinin aksine, Atarürkçü- lük ilke ve ideaüerini gehştir- mekle mümkündür. llusal de- ğeıiere sahip ohnak, onurtu ol- mak, Türkiye'nin tarihine ve kültürüne sahipçdanakdemek- tir. l lusfararaa güvvniiğin önem- li aktörü ohnava yönlendnilen Türkiye'nin,demokratikaçüım ve uluslararası ilişkiler adma kendi ulusal güvenfiğini ihmal etmesikuşkusuzdüsünülemez.'" ağımsızlık şenliği * BakırköyBek^ra'nmdestegry1ekurulanBaku-köyGençlikMecttsi(BA- GEM) tarafindan 30Ağustos kudamalançerçevesinde düzenlenen "Bağım- sızhk ŞentiğT Onur Akuı'ın konseriyie başladı. Konser öncesinde bir konuş- ma yapan Bakırköy Bekdiye Başkanı Ateş Ünal Erzen. 30 Ağustos Zafer Bavramı'na daha çok önem \Briİmesi gerektiğini belirterek "Diğer ulusal bayramlarımKönemle kutianmasma rağmen bağunsızhk bay ramunız şim- diye kadar hakkıyla kutianmadL Bu hepimizin ba> nurudır" dedL Şenük- ler kapsammda bu akşam saat 21.OO'de Ozgürlük Mey danı'nda Yolkan Ko- j nak, v^nn akşam Kaâm Koyuncu konser v^recek. (TAYLAN SIĞIRCI) ZaferHaftası coşkusu 30 Ağustos resepsiyonu Annç'tan 30 Ağustos'a 'tamkatılım' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hihni Özkök'ün, 30 Ağustos Zafer Bayramı nedenıyle geçen yıl verdiği resepsiyona katılmayan TBMM Başkam Bülent Annç bu yıl tavır değiştirdi. Annç'ın, pazartesı günkü resepsiyona katılma karan almasında, TSK komuta heyetinin bu yıl TBMM'deki 23 Nisan resepsiyonuna katılmalannın önemli bir etken olduğu bildirildi. Görev süresi 1 Ekim'de sona erecek olan ve yeniden TBMM Başkanlığı'na aday olması beklenen Annç, geçen yıl "restieştiği'' askerlere karşı bu yıl tavır değiştirdi. Annç, _ _ _ _ - ^ _ _ _ _ ^ _ _ pazartesı günkü tüm tstanbulHaber Servisi- 30 Ağustos Zafer Bayramı, 82. yıldönümünde, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ve res- mi kurumlar tarafindan törenlerle kut- lanıyor. tstanbul'da ilk tören, 30 Ağus- tos Pazartesi günü saat 09.00'da Tak- sim CumhuriyetAnıtı 'na çelenk bua- kılmasıyla başlayacak. tstanbul Valiliği'nden yapılan açık- lamaya göre, 30 Ağustos günü, Tak- sim Cumhuriyet Anıtı'nda, saygı du- ruşunda bulunulması ve tstiklal Mar- şı eşliğinde Türk Bayrağı'mn gönde- re çekilmesinin ardından 1. Ordu Ko- mutanlığı görevini devralan Orgene- ral HurşitTolon, "ŞerefDefteri"ni im- zalayacak. Orgeneral Tolon, daha son- ra saat 09.30'da Harbiye Orduevi'nde tebrikleri kabul edecek. Saat 10.40'ta, Vatan Caddesi'nde başlayacak resmi geçit töreninde tstanbul Valisi Mu- ammerGüler, Orgeneral Tolon ve ts- tanbul Büyükşehir Belediye Başkam Kadir Topbaş, halkın bayramını kut- layacak. Tolon ve eşi tarafindan, sa- at 20.00'de Fenerbahçe Orduevi'nde resepsiyon verilecek. Dağcıhk Federasyonu Başkanı Ala- attin Karaca, 5. Uluslararası Ağn Da- ğı Zafer Tırmanışı'na 40'ı yabancı 366 sporcunun katılacağmı bildirdi. Ağn'da Doğubayazıt ilçesinde düzen- lenen törende, tırmaruşa kaülacak dağ- cüar, dün Atatürk Anıtı"na çelenk koy- dular. Uluslararası Zafer Tırmanışf na ABD, ttalya, Macaristan, Romanya, tran, îsrail, Bulgaristan, Rusya, Ma- kedonya, Sırbistan'dan 40 sporcunun katılacağmı anlatan Karaca, bugün sabah başlayacaklan tırmanış kapsa- mmda 30 Ağustos'ta zine denemesi yapacaklarım bildirdi. programını 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamalarma ayırdı. Bu çerçevede önce Orgeneral Özkök'ün. kabulüne gidecek olan Annç. daha sonra Zafer Bayramı geçıt törenine katılacak. Annç öğleden sonra Kara Harp Okulu'ndaki diploma töreninin ardmdan, akşam da Özkök'ün Gazi Orduevi'ndeki resepsiyotıunda hazır bulunacak. Annç'm geçen yıl Cumhurbaşkam Ahmet Necdet Sezer' i yurtdışına uğurlamaya türbanlı eşi Münevver Annç'la gelmesiyle başlayan "türbam protokole sokma" girişimi, 23 Nisan resepsiyonunda krize dönüşmüştü. Annç TBMM'de vereceği ilk 23 Nisan resepsiyonuna eşinin katılıp katılmayacağmı uzunca bir süre açıklamamış. gerginliğin büyümesi uzerine, konuklan yahıız ağırlayacağıru duyurmuştu. 23 Nisan resepsiyonuna Sezer, TSK komuta heyeti ve CHP lideri Deniz BaykaL karılmayarak "türban" hassasiyetlerinı ortaya koymuştu. Annç da geçen yıl Özkök'ün verdiği 30 Ağustos resepsiyonuna katılmarruştı. Askerlerle 'resepsiyon' restleşmesine giren Annç, TSK komuta kademesinin bu yıl 23 Nisan'da TBMM'de verdiği resepsiyona katılmalannı dikkate alarak Özkök'ün vereceği 30 Ağustos resepsiyonuna katılma karan aldı. CUMARTESİ YAZILARI ATAOL BEHRAMOĞLU Gençler Kaç Sözcükle Konuşuyor? "Sabah" gazetesinin birkaç hafta önceki bir so- ruşturmasında bana da yöneltilen soruların özeti buydu. Gazete, Milli Eğitim Bakanı'nın "Gençler300-400 kelimeyie konuşuyor" savından (ve kaygısından) yola çıkarak böyle bir soruşturmaya gerek gör- müştü. Bakanın görüşüne katılıp katılmadığım, katılı- yorsam bu durumun nedenleri ve nasıl düzettile- ceği, bu arada toplumun kaç sözcükle konuştu- ğu, Türkçe'nin yoksul bir dil olup olmadığı sorul- maktaydı... Soruları yanıtlamıştım. Fakat yayımlanıp yayım- lanmadıklarını izleyemedım. Yanıtlarımı bilgisaya- ra da kaydetmernişim. Bu hafta bu sorular üzerin- de bir kez daha düşünmek istiyorum... • * • Türkçe'nin yoksul bir dil olupolmadığından baş- layalım... Son yirmi-otuz yılda, daha da geriye gidersek 1960'lardan günümüze, bilim, düşün, edebiyat alanında gerçekleştirilen çok büyük çeviri etkinli- ğini izleyen bir kimse, Türkçe'nin yoksul bir dil ol- duğunu ileri süremez. Wrttgenstein'ın, Saussure'ın yaprtlannın, Ulys- ses'ın İnsanın Kosmostaki Yeri" (Max Scheler) gibi bir kitabın çevrilebildiği dil, yoksul bir dil ola- maz... Bunlar bir anda, bir çırpıda aklıma gelive- ren yazar ya da kitap adlan. Ülkemizin entelektü- el yaşamında, eşi çok az ülkede görülebilecek bir çeviri kahramanlığının örneklenmekte olduğun- dan, başta Milli Eğitim Bakanı olmak üzere, bilmem kaç kişinin haberi var... Bir çeviri kahramanlığı, evet... Çünkü inanılama- yacak küçüklükte baskı sayılarına ve bunun da bir sonucu olarak gülünç telif ücretlerine karşın, çok büyük emek ürünü çeviri yapıtlan birbiri arkasına kazandırılıyordilimize... Yaşamının büyük bölümü yabancı diller öğrenme çabasıyla geçmiş biri ola- rak konuşuyorum: Bugün Türkiye'de, dünya kül- tür-yazın yaşamında olup bitenleri izlemek iste- yen bir uzman ya da meraklı, bunu çok büyük öl- çüde Türkçe yoluyla gerçekleştirebilir... Benim li- se ve üniversite öğrenciliğım döneminde (50'li ve 6O'lı yıllarda) bu olanaksızdı. Yetenekli ve özverili çevirmenler, öncelikle on- lar, Türkçe'nin hiç de yoksul bir dil olmadığını ka- nıtladılar. Ama buna karşın gençler ya da toplum birkaç yüz sözcükle konuşuyorsa, nedenini dilin yoksul- luğunda değil, başka yerde aramak gerekiyor... • • • Sözü dolaştırmadan söylemek gerekirse, bu başka yer, eğitim alanıdır. Gençlerin kaç sözcükle konuştuğu, onlara eği- timlerinde kaç sözcüklük bilgi verildiğiyle ilgili... Bu bilginin kaç sözcüklük olduğu kadar, haydi "kaçparalık" demeyeyim, değerinin ne olup olma- dığı da önemli... Eğer siz lise öncesi ve lise çağındaki çocuklan- nıza ve gençlerinize, felsefenin temel kavramlan- nı oluşturan eski Yunan düşünürlerini, bu temeller üzerinde yükselen aydınlanmacı düşünürlerin ve bilim insanlannın yapıtlarını okutup öğretmiyorsa- nız bu gençlerin, günlük yaşamlannda kaç sözcük- le konuşmalarını, kaç sözcükle yazıp çizmelerini bekliyorsunuz? Milli Eğitim Bakanı'na dolaysız bir soru: Gençleri ve toplumu bir yana bırakalım, Başba- kan, bakanlar, Meclis'teki iktidar partisi milletve- killeri, Milli Eğitim Bakanlığı klasik dızisınde ya- yımlanan bu düşünürlerin yapıtlanndan acaba han- gilerini okumuş olabilir? Acaba kaç tanesi Shakespeare'den tek bir ya- pıt okumuştur? Sözgelimi ">Aynnf/"Yayınevi'ncebasılan çokde- ğerii çağdaş bilimsel araştırma yapıtlanndan kaç tanesinin adını sayabilirler? Ya da böyle bir yayı- . nevinden ve yayınlanndan kaç tanesi haberlidir? Rekin Teksoy'un olağanüstü Dante çevirisin- den kaç tanesinin haberi var? Canetti'nin "Köheşme"s\ onlara ne anlatır? Bu listeyi ve soruları uzatmanın anlamı yok... • • • Batı aydınlanmasının yazar ve düşünürlerinin ve yapıtlarının adlarını özellikle anıyorum. Çünkü onlar öğrenilmeden; ulusal eğitimin bü- tün alanlannda, edebiyatta, bilimde, felsefede on- ların ürünlerine ağıriıklı olarak yer verilmeden çağ- daş olunamaz. evrensel olunamaz, çünkü eleşti- riye yetenekli ve bu demektir ki yaratıcı bir akla sa- hip olunamaz... Aydınlanmadüşüncesini sadece teknikalanlar- da bir yararcılık olarak anlayan, temel yapısı ev- rensel aydınlanma felsefesine (insan odaklı dün- ya anlayışına) karşıt bir siyasal kadronun ulusal eğitim alanında yenilikçi ve aydınlanmacı olabile- ceğine inanmak, fazlaca safdillik olur. Yapabilecekleri şey, en fazla, birkaç yüz Türkçe sözcükle konuşan bir gençlik yerine birkaç yüz Osmanlıca sözcükle konuşan bir gençlik yarat- mak olabilir... Asıl amaç da, korkanm ki budur... ataol b(§ cumhuriyet.com.tr Faks:(0212)513 85 95 Fatih camii'nde irak gösterisi Dilipak: Necef direnişi Çanakkale'den faziletli Haber Merkezi - Irak'ta ölenler için Fa- tih Camii'nde kılınan gı- yabi cenaze namazının ardından konuşan Ana- dolu'da Vakit'in yazan Abdurrahman Dilipak, "Benim için Necef'teki direniş, Çanakkaie dire- nişindenbinkatdaha fa- ziletlidir. Hani o ceme- \ini savunan Alevileri- miz, hadi gelsenize sizin kutsatanıza, namusunu- za saldınüvor" dedi. Gösteri sırasında söz alan ve konuşmasına "Haksızlık karşısuıda susanlar dinsiz şeytan- lanhr" diyerek başlayan Dilipak, "Benimiçin Ne- cePteki direniş, Çanak-; kaledirenişindenbin kat daha fazüeth'dir. Çünkü Necef düşerse Mescid-i Aksa da düşer. Fellu- ce'de, Necef'te olanlar, bütün Müslümanlann onurunayapdmışbirsal- dındu-" diye konuştıi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle