23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 25 AĞUSTOS 2004 ÇARŞAMB, HABERLER 23 iliıı barosu, AKP'nin hazırladığı TCY Tasansı'nın 'çocuklarla' ilgili bölümüne sert eleştiriler yöneltti: 'Çocukhaklanunutuldu'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM'nin olağanüstü toplanarak yasalaştırmayı planladığı Türk Ceza Yasa Tasansı'na (TCY) barolardan "çocuk" eleştirisı geldı. Başta Anka- ra Barosu olmak üzere 23 baro, yap- tıklan ortak açıklamada, TCY Tasa- nsı'nuı "Çocukadaktsisteminintüm gerekJerini reddettigT görüşüne yer verildı. Tasanda çocuğa "suçlu" gö- züyle bakıldığına dikkat çeken baro- lar, Türkiye 'nin imza koyduğu Çocuk HakJan Sözleşmesi uyannca, önce- likle çocuğun "ceza adalet sistemi" dışında tutulması gerektığını vurgu- ladı. 23 il barosundan temsilcilenn yer aldığı Türkiye Barolan Çocuk Hak- 'ÇOCUğa SUÇİU gÖZÜyle baklliyOr' Barolartarafındanyapılanaçıklamada, TCY Tasansı'nın 'çocuk adalet sisteminin tüm gereklerini reddettigi' belirtildi. Tasanda çocuğa 'suçlu' gözüyle bakıldığına dikkat çeken barolar, Çocuk HakJan Sözleşmesi uyannca, öncelikle çocuğun 'ceza adalet sistemi' dışında tutulması gerektiğini vurguladı. Ian Komisyonlan, TCY Tasansı'nın çocuklara ılışkin düzenlemeleriyle ilgili eleştınlerini dün yazılı açıkla- mayla kamuoyuna duyurdu. Özel yasalar unutuldu Açıklamada. düzenlemenın pek çok yönü tartışılmakla bırhkte *ço- cukiann unutulduğu" belırtilerek ta- sanda ceza sorumluluğu yaşının 11 'den 12"ye çıkanlmasının olumlu ancak yetersiz olduğu vurgulandı. Tasanya göre yasayı ıhlal eden çocu- ğa "suçhı" göziiyle bakıldığı kayde- dilen açıklamada, "OysaTürkiye, BM'nin çocuk hak- lanna dairsozleşmesine tarafolurken kanunla ihtilafa düşen çocuklar için sadece onlara uygulanabüir yasalar, usullcr ve makamlar öngöreceğine söz vermişti" anımsatması yapıldı. Çocuklarla ilgili düzenlemelenn özel bir yasayla yapılması gerektıği \-ur- gulanan açıklamada, ceza sorumlu- luğu yaşının da 14'e çıkanlması is- tendi. Çocuklann ceza adalet siste- mi dışında tutulmasını isteyen baro- lar, tasanrun bu yaklaşımdan uzak hazırlandığına dikkat çekerek şu gö- rüşlere yer verdıler: "TCK Tasansı, ceza sorumluluğu olmayanlan gü- venlik tedbirine tabi kılmakla, 12 ya- şını doldurmuş ancak 15 yaşını dol- durmanuş olanlar için fıilin hukuki sonuçlannı algılayamaması veya dav- ramşlannı yönJendinne yeteneğüıin yeterince geüşmemiş olması kriterini getir- mekfe, 15yaşmıdoidurmuş otaniariçin sadece ceza öngörmekle, çocuk ada- letsisteminin tüm gereklerini reddet- mektedir. TCK çok temel bir kanun- dur. Tasannuı düzenlenmesinde ço- cuklann ceza sommluluğuna yakla- şımı ise çok temel bir hatadır." Açık- lamada, bu eleştiriler doğrulrusunda tasanrun zaman geçirmeden yeniden ele alınarak, sakıncalı yönlerin gere- kirse çocuklara özgü bir yasa çer- çevesinde düzenlenmesi istendi. İHD'nin llıcak raporu.- Köy zorla boşaltıldıDİYARBAJOR (Cumhuriyet Bürosu) - Şıraak'ın Beytüşşebap ilçesine bağlı Ihcak Köyü'nün zorla boşaltıldığı iddialannı yerinde araştıran IHD heyetinin hazırladığı rapor açıklandı. IHD Genel Başkan Yardımcısı Avukat Reyhan Yalçındağ, yetkililerin aksi yöndeki beyanlanna karşılık, köyün ilçeye bağlı jandarmalar tarafindan zorla boşaltıldığıru iddia etti. Geçen hafta Reyhan Yalçındağ başkanlığındaki 7 kişilik bir heyet, basın mensuplan ile birlikte llıcak Köyü'nde incelemelerde bulundu. Heyetin temaslan sırasında elde ettiği bulgular, bir rapor haline getirilerek dün ÎHD Diyarbakır Şubesi'nde düzenlenen toplantıyla basına açıklandı. llıcak köylülerinin çadırlarda yaşam mücadelesi verdiğini belirtti. '15 yılda 3 bin 700 köy boşalnluV Bölgede 15 yıl süren çatışmalar sırasında toplam 3 bin 700 köyün boşaltıldığını ifade eden Yalçındağ, şunlan söyledi: "Henüz köyiere yeniden geri dönüşler sağlanmamışken ve yeni yürüriüğe giren 5233 Sayıb Yasa kapsanunda zorunlu göç mağduriannın zarar-ziyanlan tazmin edilmemişken tekrar bir köy boşaltma uygulamasıyta karşı karşıya kaimak bizleri üzmüştür. Geri dönüşün gecikmesi halinde başta çocuklar olmak üzere ölümlerin başlaması riski yüksektir. n Dayak olayına inceleme Kaymakama dayak soruşturması Haber Merkezi - Pamukova Kaymakamı Hasan Göç'ün makam şoforünün, kaymakamın gözleri önünde 2 yurttaşı dövdürmesi olayının bir televizyon kanalı tarafindan görüntülenmesi, Başbakanlık Insan Haklan Başkanlığı'ru harekete geçirdi. Görüntüleri isteyen başkanlık, olayla ilgili soruşturma başlattı. Başbakanlık Insan Haklan Başkanhğı'ndan yapılan açıklamada, Pamukova Kaymakamı ve beraberindeki kişiler tarafindan gerçekleştirildiği iddia edilen görüntülerin, insan haklan ihlali olarak değerlendirilebileceği kaydedilerek görüntülerin incelenmek üzere televizyon kanahndan istendiği belirtildi. Söz konusu görüntülerde, Pamukova ilçesinde, Kaymakam Göç, yanında Içişleri Bakanlıgı'ndan bir müfettiş ile birlikte makam aracı ile seyir halindeyken sivil plakah bir aracı durduruyor. Aracından inen Göç, durdurduğu araçtaki iki kişiye bir şeyler söyledikten sonra aracına dönüyor. Kaymakam makam arabasına dönerken şoforü yol kenanna oturttuğu iki kişiden birini tokatlıyor. Bu arada konuyla ilgili bir televizyon kanalına konuşan Kaymakam Göç, darp olayına tanık olmadığını öne sürdü. İĞNELt FIRÇA ZAFER TEMOÇİN Milli Güvenlik Kurulu'nda Fener Rum Patrikhanesi'nin istekleri ele alınacak Diııi azuılıklar masada 'Atatürkdii§manlanna umut vermeyin' Jandarma subay temel kursunu tamamlayan 69'uncu dönem kursiyer- ler.jandarmaastsubay temel kursunu tamamlayan l'incidönemjandar- ma astsubay ça\Tişlar ile teknik ve \ardımcı sınif astsubay çavuşlar, 2'nci dönem sözkşmeti kadın astsubaylar ve Uzman Jandarma Okulu'nu ba- şarrvla tamamlayan 17"nci dönem uzman jandarma çavuşlar, Korgene- ral fsmail Selen Kışlası'nda düzenlenentörenle diplomalannı aldılar.Jan- darma Genel Komutam Orgeneral Şener Eruygur, mezun olan jandar- ma personelinden Atatürk'ün düşmanlanna umut vermemelerini iste- yerek u Işığuıı Atasından alan birer yıldız olarak, onunflkeve devrimle- rininsonsuzadekışılışılyanmasmjsağlavacaksuuz'' dedi(Fotoğraf: AA) ANKARA (Cumhuri- yet Büro)-Milli Güvenlik Kurulu (MGK) bugün ya- pacağı olağan toplantıda Fener Rum Patrikhane- si'nin faaliyetlerini görü- şecek. Cumhurbaşkam Ahmet NecdetSezer başkanlığın- da Çankaya Köşkü'nde toplanacak olan MGK'nın rutin gündemi Irak ve Kıb- ns başta olmak üzere dış gelişmelere aynlırken Fe- ner Rum Patrilchanesi özel gündem maddesi olarak belirlendi. Toplantının bu özel bölümünde patrikha- nenin faaliyetleri ile bir süredir tartışılan Heybe- liada Ruhban Okulu'nun açılması konusunun da ele alınması bekleniyor. Hü- kümetin, Ruhban Oku- lu'nun tekrar açılmasıyla ilgili yapnğı çalışmayı ku- rul gündemine getirmesi ve burada yapılacak tar- rışmalardan sonra okulun açılıp açıhnaması konu- sunda nihai karara vanlma- sı bekleniyor. Aynı gündem maddesi içinde, patrikhaneye bağ- lı vakıflann son yapılan yasal düzenlemelerden sonra mal mülk edinme çalışmalannın da kapsam- h bir şekilde değerlendiril- mesi bekleniyor. Yüksek Askeri Şûra'da (YAŞ) alınan kararlar uya- nnca 2. Ordu Komutanlı- ğVna atanan MGK Genel Sekreten Şükrü Sanışık, yeni görevine başladığı için bugünkü MGK'de başyarduncısı Korgeneral Hayrettin Uzun görev ya- pacak. Orgeneral Sarı- ışık'tan boşalan MGK Ge- nel Sekreterliği'ne atanan ve ilk sivil genel sekreter olacak olan Türkiye'nin Atina Büyükelçisi Yiğit Alpogan'ın ise görevine 15 Eylül'den sonra başla- ması planlanıyor. 30 Ağustos'ta emekli- ye aynlacak olan Kara Kuvvetleri Komutanı Or- general Aytaç Yalman ile Jandarma Genel Komuta- nı Orgeneral Şener Eruy- gur, MGK toplannsına son kez katılacak. Hükfimet hazırlandı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Dışişleri Baka- nı Abdullah Gül ve MGK'ye katılan hüküme- tin öteki üyeleri, dün ak- şam Başbakanhk'ta bir ara- ya gelerek MGK'ye hazır- lık toplantısı yaptılar. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR orafcalislar@cumhuriyet.com.tr Jeofizik Kurumu Genel Başkanı Profesör Dr. Ahmet Ercan'dan bir mektup geldi. Ercan, Profesör Dr. Celal Şengör'ün son dönemde Is- tanbul depremine ilişkin değerlen- dirmelerinden yola çıkarak ne olaca- ğına ilişkin bazı saptamalarda bulu- nuyor. Profesör Ahmet Ercan'ın, Pro- fesör Celal Şengör'ün açıklamaların- dan yola çıkarak yaptığı değerlen- dirmeler dikkat çekici. Gerçekten Is- tanbul'daki deprem nasıl birdeprem olacaktır? Celal Şengör'ün tahlille- riyleAhmet Ercan'ın Vatan gazetesin- deçıkan değerlendirmeleri için şun- lan söylüyor: "Gazetenizde açıkla- ması birkaç kez çıkan, Sayın jeoloji profesörüA.M. Celal Şengör'ün de- diği şu sözler yanlıştır: 1- Istanbul da 2 dakika süren 7.6 büyüklüğünde bir deprem olacak- tır!!!!!! Jeofizik bilimine göre iki daki- îstanburda Deprem Tartışması kalık deprem 7.6 değil 9.2 büyüklü- ğünde olur. Böyle bir deprem ne Is- tanbul ne de Türkiye geçmişinde ol- mamıştır ve olmayacaktır. Ayrıca Richtereşeli en çok9'dur. Yanı eşel dışı bir deprem mi bekleniyor Istan- bul'da?A.M. Celal Şengör'ün 7.6'lık depremi bilımsel bağıntılara göre 120 saniye değil yalnızca 38 saniye sürer. 2- Celal Şengör'e göre, Istanbul'da- ki 7.6'lık deprem 5000 yapıyı yıkar, 50 bin kişi ölür. Oysa durvm böyle de- ğil;jıca vemasterprojeyegöre 7.6'lık deprem 50-ile 60 bin yapıyı göçer- tecektir. Marmara bölgesi deprem- leri ve yapı özelliklerinin sayılaması- na göre her yapıda 10 kişi değil, 1.5 kişiyaşamınıyitirir. Bu durumda bek- lenen yitim 73 ile 120 bin kişidir. 3-lstanbul'da tsunami 10 metreyi geçeriEvet, geçmişteki belgeler dep- rem dalgalannın suıian aştığını söy- lüyor. Haliç 'te teknelerin battığı, Am- barlı'da 300 metrelik kırık oluştuğu- nu da söylüyor. Ancak 1894'te sur- lann çoğu yıkıktı ve kıyı yolu dolgu- su yoktu. Surlar hemen denizden başlıyordu. Bugün için suıiarın önün- deyüksekliği 2-2.5 metre olan bir kı- yı dolgusu var. Ayrıca sayın jeofizik profesörüDr. YıldızAltınok'unyap- tığı araştırmalara göre Marmara'da tsunami yüksekliği 2-2.5 metreyi hiç geçmemiş. 4- Istanbul'un 4000 yıllık deprem geçmişi incelendiğinde 7.5 büyük- lüğünde bir deprem olma olasılığı yalnızca yüzde 0.87 iken 6-6.5 ara- sıyüzde 71'dir. 6.6-7.2 arası ise yüz- de 24 'tür. Kaldı ki Istanbul'da jeolo- ji profesörü A.M. Celal Şengör'ün 1999'da 9, 2000'de 8.5, 2001 'de 8, 2004 7.6 olarak büyüklüğü indire- rek bildirdiği depremler olmuş olsa idi, ne 5. yüzyıldan kalma Bozdoğan Kemeri, ne 1557'de biten Süleyma- niye Camisi ne 17. yüzyıldan kalma Sultanahmet ve ne de Roma'dan kalma Ayasofya ayakta kalmazdı. Onlargözlerimiziniçinebakabaka 'bu büyüklükte deprem olmaz' diyor." Ahmet Ercan, son olarak şu nok- talara dikkat çekiyor: "Ancak Bayın- dıhık ve Iskân Bakanlığı'na göre; bi- linen bir doğru varsa ve uyulması gereken şudur: 'Istanbul'daki tüm yapılann 7.5 büyüklüğünde bir dep- remden göçmeyecek biçimde olma- sı gerekiyor'. Ne var ki buna uyan yapı oranı yalnızca yüzde 2'dir. Ya- pılann yüzde 75 7 c-türü olup 6.5 'ten sonra göçme oluşturabilir. Artık so- yut tartışmalan, çekişmeleri bir ya- na bırakıp, göçecek yeheri önceden yıkıp yenisini yapalım. Geç olmadan. Basın kuruluşları da gerçekten hiz- met vermek istiyoharsa hocalan çe- kiştirmeyi, işin kuramsal yanlannı bı- rakıp, uygulama ve mühendisliğe önem vermelidirler." Evet, Istanbul'un depreme hazırlan- ması gerekiyor. Bunun için yeniden birtartışmaya ve seferberfiğe ihtiyaç olduğu birgerçek. Bilim insanlan da tartışmalannı sürdürmeli. GLOBALPOLITIKÜLTÜF ERGIN Y1LDıZOĞLU Chavez Yine (8. Kez) Kazandı-ll Pazartesi yazımı "Yaşasın popülizm" diyerek bi- tirmiştim. Bugün madalyonun öbür yüzüne bak- mak istiyorum. Görelilik kuramı Thatcher döneminin sonuna doğruydu, Ingiliz komedyen Jeremy Hardy'yi izliyordum, söyledik- lerini hiç unutmam: "Ne oldu anlamadım. Ben es- kiden ortanın biraz sağında biryerdeydim. Şimdi adım solcuya çıktı" diyerek yakınıyordu, Sonra, Hardy bu 'trajik' durumu şöyle açıkladı: "Ne ola- cak, ben olduğum yerde duruyorum ama herkes o kadarsağa kaydı ki..." Châvez, bana Hardy'yi anımsattı. Çünkü Châvez'in politikaları 25 yıl önce kapitalist ülkeler- de olağan kabul edilen siyaset, ekonomi yönetme normlarının, kapitalizmin ufkunun içinde kalıyor. Olan şu: Bir lider (siyasi parti) seçmeninin taleple- rini yerine getirmeye çalışıyor, bu arada toplumurı en yoksul kesimlerinin yaşam (tüketim ve üretirr.^ katılma) düzeyini sağlık, eğitim, konut vb. alanlar- da kimi iyileştirmelerle yükseltmeye çalışıyor. Bun- lara iç pazann derinleştrilmesi, toplumsal eme- ğin kullanılabilirliğinin arttınlması baglamında da bakabilırsiniz. Sonra, Latin Amerika'nın dördüncü büyük ülkesi Venezüella'nın, petrol gelirlerini, lüks harcamalar ve militarist maceralarda harcamak yerine halkın tüketim düzeyini arttırmakta kullanı- yor olması, bu günlerde talep sıkıntısı çeken küre- sel kapitalizmin krizini aşmaya bir katkı değil mi? Nitekim Châvez "oyunu" tümüyle kapitalizm ve demokrasi kurallan içinde oynuyor. Ancak, hege- monyacı ülkenin küresel ekonomik krize uyum sağlamak, siyasi üstünlüğünü korumak için dayat- tığı ama şimdi artık geri tepmeye, dünyayı yangın yerine çevirmeye (sermayenin genel çıkarlarıyla çelişmeye) başlayan neo-liberal politikaları o ka- dar sağdaydı ki, Châvez gibi "olağan" koşullarda en fazla "popülist" diyebileceğiniz, hatta dini eği- limlerine bakarak kuşkulanacağınız, sürekli, soldan eleştireceğiniz biri, şimdi "radikal" aşırı sol, hatta komünist olarak nitelenebiliyor. Pryasalar sakin Châvez'in referandumu kazanacağı anlaşılınca, piyasalar rahatladı, petrol fiyatı düştü. Çünkü ıstik- rarbeklentisi geri geldi. Uluslararası piyasalarda Ve- nezüella devlet borçlarının değeri artmaya devam ediyor (Bloomberg, 12/08). Lehman Brothers dahil birçok yatırım bankası geçen yıl içinde Châvez yönetiminin yabancı sermayeye yönelik' tutumunu olumlayan raporlar ürettiler (VVashing- ton Post, 12/08). 2002 yılında darbe girişimini des- tekleyen muhalefete, "sivil toplum" örgütleri ara- cılığıyla 4 milyon dolartransfer eden ABD'de refe- randum sonuçlannı, fazla "parazityapmadan" ka- bul etti. Neo-con'ların amıral gemilerınden Ame- rican Enterprise Institute den Mark Falcoff, "Châvez'in Amerika için bir tehdit oluşturduğuna inanmıyor" (Financial Times, 12/08). Tüm bunlarda şaşılacak bir şey yok: Çünkü Châvez kapitalizme yönelik bir tehdit oluşturmu- yon fanatik ayetullahlar ne derse desin, elindeki kay- naklan halkın üretim ve tüketim kapasitesini arttır- mak, bir anlamda kapitalizmi güçlendirmek için kullanıyor o kadar. Gerçekten de, Châvez döne- minde sermaye ilişkilerinde hiçbir değişiklik, özel mülkiyete yönelik hiçbir saldın olmadığı gibi, ek ver- gi bile konmadı, yalnızca vergiler düzgün toplan- maya başlandı, (BBC, 13/08) yeni vergi düzenle- melerinde de denge korunuyor. örneğin birtaraf- tan katma değer vergisi yüzde 15 azaltılıyor, diğer taraftan, şirket varlıklarından alınan vergi kaldırılı- yor(Bioomberg). Toprak reformu da radikal bir adım değil hem yavaş ilertıyor hem de Latifundialann (bü- yük çiftlikler) kullanmadıklan topraklar köylüye da- ğıtılıyor. Evet Châvez belki petrol sektöründeki özelleştirmeyi durdurdu ama hem mali açıdan Ve- nezüella'nın bu özelleştirmelere gereksinimi yok hem de toplam petrol üretiminin yüzde 30'undan faz lasını zaten yabancı şirketler yapıyorlar (The Gu- • ardian, 17/08). Tek ilginç gelişme, Châvez'in pet- rol şirketlerinden alınan lisansları yüzde 16'dan yüzde 30'a çıkartmayı planlıyor olması. Ama istik- ran koruyabilmesi için bu kaynaklara gereksinimi var. Bu arada Venezüella, ABD petrol ithalatının yüz- de 13'ünü hiç aksatmadan karşılıyor, büyük bir pazarı kullanılabilir düzeyde tutuyor. Bizzat Châvez'in yardımcısı Vicente Rangel ın deyimiy- le "toplumsal tepkileri sınıriayan bir baraj" oluş- turuyor (WSWS, 17/08). Eh kapıtalizmin kafayı ye- meden önce, hâlâ uzun dönemi görebildiği dönem- lerinde, toplumsal reformlann amacı da bu de- ğil miydi? Ozetle Châvez'in yaptıklannı yapmak için sosyalist olmaya gerek yok, sosyal demokrat (ge- leceği düşünebilen kapitalist) olmak yeterli... Ketenci, Aydın, Tomanbay Milletvekillerine 'nabız yoklaması' ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - CHP den ihraç edilen 3 milletve- kili, bazı partilerin ilgi odağı olurken DSP,SHP ve YTP'nin vekillerin partilerine katılıp katıl- mayacağı konusunda gayn resmi nabız yokla- dıİdan öğrenildi. Her- hangi bir partiye katıl- mavı düşünmeyen 3 mil- letvekili de "CHP'de mücadeleyedevam" ka- rarlıhğını sürdüriiyorlar. CHP Yüksek Disıplm Kurulu (YDK) tarafin- dan ihraç edilen Istanbul milletvekılleri Ahmet Güryüz Ketenci ve Ha- san Aydın ile Ankara milletvekilı MehmetTo- manbay, henüz resmi bir davet olmasa da bazı par- tüer tarafindan özel dik- katle izleniyor. SHP ve YTP'den sonra DSP'nin de milletvekillerinin par- tiye katılıp katılmayaca- ğı konusunda gayri res- mi olarak nabız yokladı- ğı belirtiliyor. ihraç edilen milletve- killeri ise CHP dışında herhangi bir partiye ka- tılmaya soğuk bakıyor. Istanbul milletvekili Ha- san Aydın, CHP içinde verdikleri mücadeleye devam edeceklerini, baş- ka bir partiye katılmayı düşünmediklerini söy ledi. Milletvekillerine bir çağn da Yargıtay Baş- kanı Eraslan Ozkaya'ya önceki gün destek ziya- reti yapan Milli Demok- rat Halkın Partısi'nden (MDHP) geldi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle