Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
AĞLSTOS 20O4ÇARŞAJMBA CUMHURİYET SAYFA
J v U L J . U K kultur<âcumhuriyet.com.tr 15
M.LEGRO EVtN tLYASOĞLU
Müzıksever 'nüAntaha DevtetSenfoni'nin Antal-
•a Oj^erası'yla. Çukurova Devlet
Senfoni'nın de Mersin Operası'yla
>irleş:irilme plam, yöredeki sanat-
;ılaniL ve müzikseverkrin iyicekey-
Fîni kıçırmış durumda. Standart bir
ienfoxi orkestrasının 120 kişilikkad-
royagereksinimi varkenyıllardır ya-
şanar kadrosuzluk nedeniyle, değil
Antatya, Çukurova gibi topluluklar,
büyû< kentlerdeki orkestralar da
mağcur durumda. Şimdi yeni kad-
rolar oluşturmak yerine opera ve
senfeni orkestralannı birleştirerek
tam kadro elde etme yolututuldu. Di-
ğer crkestralara ise çok küçük bir
bütçe aynlmış, yabancı şef ve solist
getinnek neredeyse olanaksızlaşrruş
durumda. Kültür ve Turizm Bakanı
ErkanMumcu. 24 Temmuz 20O4'te
CNN televizyonunun 'Cafe Siya-
set' programında, bu yeni yapılan-
mayı anlatırken, kadro sorunlarına
ve teşvik değerlendirmesine değin-
miş. sanatçının taşra ıçin kadro ahp
büyiık kentlere göçtüğünden yakırv-
mış. Ve aslında yeni yapılanmanın
gemş kitlenin umurunda olmadığı-
nı, yalnızyirmı-otuz ldşinin ses yük-
selttığini savunmuş..
"Kim geliyor bu konseriere, bu
performanslan izlemeye kim geB-
yor, bir debunlarabakahm. Bu me-
seia diyeKm ki Adana, yani kapıda
kuynık mu oluyor Adanahlar? Ya-
ni bunuböylebüyük nümayişlerie fa-
lan. bikt kalmadı, niye daha az per-
formans yapıyorsunuz, temsil yapı-
yorsunuz, biz daha fazlasuu isteriz
falan diye yollara mı dökübnüşkr?
Hayır. Adanahlar farkında bik de-
ğiUer olup bitenin."
Dünyanın hiçbir yerinde ve tari-
hin hiçbir döneminde klasik müzik
merakhsı sokaklara düşüp 'nüma-
yiş' yapmamıştır. Onlarbelli bir kül-
türün üstünde, gürültü patırtımn dı-
şında. olgunluklannı koruyan in-
sanlardır. Sayılan daher zaman po-
püler müzik meraklılanna göre da-
ha azdır. Sürekli aynı kısırdöngüye
takıhyoruz-. Geniş kitleye eğlence-
li ve hafif şeyler veren popüler sa-
natçılar başımızın tacı; onca yılıru
klasikmüzik gibi damıtılmış bir sa-
nat dalına vermiş, kültürün temeli-
Hiçbir uygar ülkede
eğlence müziği ile
yüzlerce yıllık tarihe
sahip klasik müzik
böylesine kanştmlmaz.
Klasik müziğin
dinleyicisi eğitimli
kişidir, kendini
geliştirmek isteyen,
ince zevklere sahip
olmak isteyen kişidir.
Dolayısıyla azınlıktır.
Giderek kaba sabalaşan
toplumumuzda her bir
orkestramız çok önemli
bir işlev yerine
getirmektedir. tster
devlete, ister
belediyelere, ister özel
kuruluşlara bağh olsun.
ni oluşturmuş sanatçılar ve sanatse-
verler azınlık! Hiçbir uygar ülkede
eğlence müziği ileyüzlerce yıllık ta-
rihe sahipklasikmüzikböylesine ka-
nştınlmaz.
Klasik müziğin dinleyicisi eği-
timli kişidir, kendini geliştirmek is-
teyen, ince zevklere sahip olmak is-
teyenkişidir. Dolayısıyla azınlıktır.
Giderek kaba sabalaşan toplumu-
muzdaher birorkestramızçokönem-
li bir işlev yerine getirmektedir. ts-
ter devlete, ister belediyelere, ister
özel kuruluşlara bağh olsun.
Keşke Kültür Bakanı "kapatinm,
birleştiririnvazaltınm" gibi tehdıt-
ler savurup 'nümayişçiler'le uğraşa-
cağına, elde var olan orkestralan
başka türlüdeğerlendirme yolunagit-
se: Örneğin bir tanıtım bürosu kur-
sa! Her haftaki konserin bir özelli-
ğini ortaya çıkararak gazete ve der-
gilere alımh ilanlar verse. Okulla-
ra, kamu ve özelkuruluşlara orkest-
ra içinden seçilen bir grupla, açık-
lamalı küçük konserler düzenleyip
onlan hafta sonu konserlerine alış-
tırsa. Gençlere ücretsiz giriş sağla-
yıp, ahmh duyurular yaparak; bası-
nı, köşe yazarlannı devreye sokarak
orkestralanmıza sahip çıkmaya ça-
lışsa! Örnekse, hemen önümüzde:
Aspendos Festivali'nin tanıtımı için
yapılan yatırım, bugün ne güzel
meyveler verdi!
Burak Bllglll'nln
yeni başansı
Genç opera sanatçımız Burak Bfl-
gftidünyanınen önemli ses yarışma-
larında üst düzey dereceler almaya
devam ediyor. Doğal ki geniş kitle-
yi ilgilendirmeyen bir konu olarak
bu haber de gazetelerimizin küçü-
cük bir köşesinde yer aldı.
Burak Bilgili, bu kez 11 Agustos
2004 akşamı, Finlandiya'nın baş-
kenti Helsınki'de, '5. Uluslararası
Mirjam HeBn Opera Yanşması'nda
ikincilıkeldeetti. 1984'tenberidü-
zenlenen ve beş yılda bir yapılan
yanşmaya elli beş ülkeden iki yüz
seksen altı yanşmacı katılmış. Der
Neue Merker adh yayında çıkan öv-
gü dolu eleştiride şunlan okuyoruz:
"Bu isme dikkat! Türk bas Burak
Bflgpbugünekadarkazandığıönem-
n opera ödülkriyk, iteride adından
daha da çoksöz ettirecek, yetenekh
bir ses, îyi bir kamer için gereken
bütün özeffiklere sahip: Büyük, an-
laşıbrbirbassesivar.Veoperanınsa-
yapmazdeceforte(bağınpçağıran\-üksekses)
olnıadjğını göstereböen genç birye-
tenek." Şan eğıtımıru Prof. GüzinGü-
rel'in sınıfında tamamlayan ve 'Phi-
ladelphia Academy ofVocal Arts'ta
doktora eğitimini bitiren sanatçı,
bugüne dek uluslararası yarışma-
larda (büyük Belvedere dahil), ye-
di birincilik, bir ikincilik, birde özel
ödül elde etmişti. Geçen mevsim
New YorkMetropolitan'da sahneye
çıkan ilk Türk olarak alkışlandı.
Gümüşlük'te plyano
ffestlvaH
Bu hafta yapılan Gümüşlük'te-
ki '1. Piyano Festivali' Bodrum'un
kültür yaşamına renk katmakta.
Eren LevendoğnTnun fikir anne-
liği ve Gülsin Onay'm danışman-
hğıyla 19-25 Ağustos 2004 tarih-
leri arasında, Gümüşlük'ün Ekli-
sia Kilısesi'nde yer aian konserler,
büyük ekranla dışanya da yansı-
tılıyor. Festıvalin bu ilk yılında beş
piyanist yer almış: tdilBiret, Gül-
sin Onay, Hüseyin Sermet, Hande
Dalkıhç ve tngiliz Kültür Bakan-
lığı'mn desteğiyle gelen Steven
Gutman
Programlanna seçtikleri dağar-
cık ise klasik müzik tarihinin son
derece saygm yapıtlannı içeriyor.
Örneğin Idıl Biret, Beethoven-
(Liszt uyarlaması) 9. senfoni, Hü-
seyin Sermet'in programı içinde
Beethoven'in Fırtına sonatı, Gut-
man' ın programında 'Rameau'nun
çalışmalan ve bu akşam Gülsin
Onay'ın programı içinde Chopin' in
w
Si minör sonaü' gibi başyapıtlar
yer alıyor. Festival, Gümüşlük Be-
lediyesi'nin ana sponsorluğunda,
Bilkent Üniversitesi'nden gelen
piyanoyla; Eklisia Sanat Galeri-
si'nin, Ka\aklıdere, Arion Resort
Bodrum, THY ve Gümüşlük Jan-
darma Komutanlığı'nın desteği ile
gerçekleşmış. Düzenleyenleri, des-
tek olanlan kutlarız. Gelecek yıl-
lara daha da zenginleşmesini dile-
riz.
www.evinilyasoglu.com
29 Ağustos 2004 Pazac
Aşton Arsunan Altıbsı
DJ Bulent Denli
5 Eylül 2004 Pozar
Nukhet Ruocan
Bora Çebker
Nılufer Verdi
Mahmut Yalay (kontrabas)
Cem Aksel (davul)
DJ Nurcan Akad
12 Evlül 2004 Paıar (11.00-18.00 arası)
Kapamş Konsen / Jam Sessıon
DJ Kenan Onuk
Emiraan Atb K6fk 4 Temmuz-12 Eyiül 2004 H « Pazac 11.00-M.30
Gmş ucreft 35 mılyon TL 0-6 yoş afas ucretsz 6-12 yoş arası %50 ındnmlj
hakmerdoganpWnet net tı (0212) 293 65 42 - 249 18 39, www bıteüx.co«n
Ptyaıe
Havatın Şaşırtan Taüan
dCahvaltıda
Merkez Bankası Cumhuriyetin 80. yıldönümü için bir albüm hazırlattı
Yeniden YunusEmre Oratoryosu
ÇAYIRALAN ASÜYE HUKUK M\HKEMESİ'NDEN
Esas No: 2002 200 Duruşma Günü. 26 10.2004
Saatr. 10 15
Mahkememıze da\acı Adnan Akdemır tarafından davalılar Er-
kan Demırel ile Mehmet Çeünkaya alevhıne açtığı alacak davası-
nın yapılan açık yargılaması sırasında venlen ara karar uyannca.
Dasalılardan Nİehmet Çeiınkaya'nm tüm arama \e araştırmalara
rağmen teblıgata varar açık adresı tespıt edılemedığınden duruş-
ma gün \e saatmı bıldınr davetıye ile dava dılekçesı teblığ edile-
meriiış olduğundan ılanen teblığıne karar verılmış olmakla Kayse-
ri. Talas ılçesı, Süleymanlı K5>'û nüfusuna kayıöı Endem ve Şen-
fe'den olma 11 11.19~3 dogumlu Mehmet Çetınkaya'nın maiıke-
memizin yukandaki esas sayılı dosyasına duruşma gün ve saatın-
de tüm delillen ile birlıkte mahkememız duruşma salonunda hazır
bulunmamz \e\a kendınızı bir \ekılle temsil ettırmeniz aksı tak-
dırde \argılamaya vokluğunuzda de\am olunarak karar venlecegı
"7201 sayılı tebhaat kanununun 28, 29 ve müteakıp maddelen ge-
reğınce \lan olunur 08.06 2004 Basırr 27987
ÖNDERKiriAHYALI
Her firsatta A. AdnanSaygun'un "VunusEm-
re^sinden söz ettim ve yeniden aynı konuya
dönüyorum; çünkü okurlara tanıtılmak üzere
masamda bekleyen bir "Yunus Emre" albü-
mü, kültür tarihimizin önemli belgesidır.
îki CD'den oluşan albümü. TC Merkez Ban-
kası, Cumhuriyet'in 80. yıldönümü nedeniy-
le hazırlatmış. Bu amaçla, **BUkent Üniversi-
tesi A. Adnan Sa>gun Araşürma ve Eğitim
Merkea" ile işbirliği yapılmış.
Birinciyoğunçalarda oratoryoyu Devlet Sa-
natçısı Şef Rengim Gökmen'in yorumundan
dinliyoruz. Yapıtı, "Bflkent Devlet Opera ve
Baksi Genel Müdüriüğü Korosu" seslendiri-
yor. SolocularEsinTalınh(Soprano), Şd>nem
Algm(Mezzo Soprano), ÖmerYümaz(Tenor)
ve T\ıncay Kurtofju'dur (Bas). Kayıt, 21-23
Aralık 2003 tarihleri arasında "Bilkent Üni-
verstesiKonserSalonu"ndagerçekleştirümiş.
1958de New YorR'ta seslendlfflmlstt
îkinciyoğunçalar ise bir sürprizdir. Bilindi-
ği gibi ""WınusEmre", 25 Kasım 1958'deNevv
York'taseslendirilmiş. "CraneChorusOrrhe
State Universitj At Possdam - New York" ile
"Symphony Of The Air"i Leopold Stokowski
yönetmişti. Canlı kayıttan yapılan uzunçalar-
la ülkemize de geurilmiş ve sadece seçkinle-
re dağıtılmıştı. Albüm, bu tarihsel belgeyi de
bize kazandırmaktadır.BilkentSenfoniOrkest-
rası'nın ortaya koyduğu seslendirmede gör-
düğümüz güzellikler kısa bir yazıda anlatıla-
maz. Stereo kayıt, çoğu kez sesli resim özel-
liği taşıyor. Orkestra dinleme alanına dengeli
dağıtılmış. Koronun duyuluşu da doyurucu;
fakat bazı yerlerde sopranolarla altolar biraz
zayıf. Soloculardan soprano, dinleme alanı-
EFESPÎLSEN
c'umhuriyetin80.
yıldönümü nedeniyle
hazırlanan 2 CD'den oluşan
'Yunus Emre' albümünün ilk
yoğunçalannda oratoryoyu
Şef Rengim Gökmen
yönetiyor, 'Bilkent Devlet
Opera ve Balesi Genel
Müdürlüğü Korosu
seslendiriyor. îkinci
uzunçalarda ise
oratoryonun 25 Kasım
1958'de New York'ta yapılan
seslendirilişi yer alıyor.
nın sol ucunda, bas ise sağda. Mezzo Sopra-
no ile tenor ortadan duyurulmuş. 4. parçada-
ki bas aryada ("Sen bunda garip mi geldin")
solocu orta kanaldan verilmış; ama oratoryo-
nun "AraBölüm''üolanRecitativio'da ("'Gon-
lümdüştübusevdaya''),kusurdüzeltilmiş. Ko-
ro sanatçüanrun ve soloculann sözlen kolay-
ca anlaşılabiliyor. GüzelTürkçemızin opera ve
oratoryotürlerine uygun olmadığınıiddiaeden-
ler bu yoğunçalan dinlemelidirler.
Yeni albüm mutluluK verld...
Şef Rengim Gökmenyapıtı özenle çözüm-
lemiş. Örneğin, 12. parçanın (Vivo) orkestra
gırişindekı devıngenlik, çarpıcı vıırgular ^•e
trompet f igürünü önemlibir uyan gibi duyur-
ması dinleyenleri hayran bırakacak nıtehkte-
dir. "Arioso" başlıklı 8. parçada ("Gclgönül
seninle dosta gideüm") her cümleyi Legato
(kesintisiz) olarak yorumlayışı da son derece
doyurucu.
Hiç kuşkusuz, oratoryonun New York ses-
lendirmesinde böylesi güzellikler yok. Kayıt
belirli ölçüde stereoya dönüştürülmüş; ancak
sesin yoğunluğu fazla. Salondan gelen doğal
gürültülerrahatlıkladuyuluyor. Öte yandan Sto-
kowski'nin 2. ve 9. parçalarda bulunan Reci-
tativo'lann orkestra girişlerinde tempoyu çok
hızh alışı tedirginlik yaratıyor. Buna karşılık
"Ario^nun temposu aşırı biçimde ağır. Ne
var ki sanatçı, büyük bir müzikçi olarak ge-
nelde oratoryonun özünü yakalamaktadır.
"Yunus Emre" Oratoryosu'nun yeni albü-
mü müzikseverimutlukılacaktır; çünküA. Ad-
nan Saygun bu yapıtında, Atatürk'ün coştu-
rucu uyanlan üzerine çoksesli Türk müziği-
nin çağdaş verilere göre nasıl olması gerekti-
ğiüi ortaya koymuştur. Ruhu şad olsun...
35 Yüın
Ritmi-
Dawool
Kültür Servisi- Efes Pilsen 35. kuruluş yıldönümünü,
düzenlediği farklı kültür-sanat etkinlıkleriyle
kutlamaya devam ediyor. Mustafa
Erdoğan'ın genel sanat yönetmenliğmi
üstlendiğı 'Efes Püsen ile 35 Yihn Ritrai-
Da^'ool' başlıklı ritim tiyatrosunun
ilkgösterimi 31 Ağustos akşamı Cemil
Topuzlu Açık Hava Tiyatrosu'nda
yapılacak. Erdoğan'ın ritim tiyatrosu
tasansında. kendi alamnda dünyanın en iyi
ritim kompozitörü olarak bilinen Mısıriı Ahmet yer
alıyor. Yapıtın müziklerinde Kardeş Türküler ekibı
de bulunuyor. Anadolu Ateşi'nin 55 kişilik kadrosu
bu kez sadece dans etmiyor. hikâyelerine 'ses' de
venyor. Yapıtta hayatın içindeki hemen her şey bir
ritim aletine dönüşüyor. Efes Pilsen'in 35. yıl
kutlamalan kapsamında geçen günlerde 55 kişilik
orkestra ve koroyla bırlikte Nebü Ozgenturk'ün
arşiv görüntüleri eşliğinde Ajda Pekkan, Ayten
Alpman. Berkant, Bülent Ortaçgil. Erol
BÜNÜkburç, Erol Evgin, Fatih Erkoç, Işm Karaca,
Levent Yüksel Metike Demirağ, MFÖ, Moğollar,
Neco, Nükhet Duru, Sezen Aksu, Timur Selçuk ve
Zülfü Lh^neli aynı sahneye paylaşrruşlardı.
GUZELtN ARDINDA
BERTAN ONARAN
Metin ftydoğan'ın
Yeni Kitabı
Değerli dostum Metin Aydoğan, kırılgan sağ-
lığına karşın bütün yurt-canseverlerin olması ge-
rektiği kadar çalışkan, üretken bir insandır. On-
ceki kitaplanna bu köşede değinmiştim.
Bir süredir üzerinde çalıştığı, son yaprtını biti-
rip bastırdı, bana da göndermiş: Antik Çağdan
Küreselleşmeye Yönetim Gelenekleri ve Türk-
ler.
Küresel buyurucu-yağmacılann 1919'da biti-
remedikleri işi tamamlamak üzere nasıl büyük bir
hırsla, hınçla üzerimizegeldiklerini en azından bu
gazetenin okurları biliyor. Dolayısıyla, gerçek
yurt-canseverler bu son kıskaçtan nasıl kurtu-
labileceğimizi sorup, arayıp duruyor.
Nitekim kitabın yazılış gerekçesini açtklarken
Metin Aydoğan da buna parmak basıyor:
"Aldığım iletilerde, söyleşi için gittiğim yerler-
de, değişik toplantılarda ve beni görmeye ge-
len okurianmla yaptığım gönışmelerde hep ay-
nı sonjyla karşılaşıyonjm. Ülke sonınlanna du-
yarlı insanlanmız, kaygı ve üzüntü içinde hep ay-
nı soruyu sonjyorlar: Ülke tehlikede, ne yapma-
lıyız? Heryerde aynı yanıtı venyor, herkese: Dü-
şünsel ya da inançsal aynlıklannızı, kırgınlıklan-
nızt bir kenara bırakın, siyasal aynm gözetme-
den, ulusal birlik anlayışıyla biraraya gelin, ör-
gütlenin, diyorum."
Bu öğüdün tutulması, insanların geçmişteki
ve bugünkü yapılanmalar, örgütlenmeler konu-
sunda bilgi edınmesine, dolayısıyla bilinçli ol-
masınabağlı olduğundan, bütün dürüst, sevme-
yi unutmamış, sorumlu insanlar gibi, yeryüzün-
deki toplumsal yapılanma ve örgütlenmelerin
tarihini merak etmiş Metin Aydoğan.
Önce, basılı ilk kitabı Nasıl Bir Parti, Nasıl Bir
Mücade/e'yi geliştirip genişletmeyi düşünmüş;
ama işin içine girince bu dar sınır yetmemiş.
Çok bilinçli ve kararlı bir Atatürkçü olduğun-
dan, Ulu Önder'in söz ve düşünceleri arasında
dolaşırken bütün öbürleri gibi altın değerindeki
şu saptamaya rastlamış:
"Türklerin güç yeteneğinin tahhte gerçekleş-
tirdiği başanlar ortaya çıkiıkça, Türk çocuklan,
gereken atılım kaynağını bu tarih içinde bula-
caklardır. Gençlerbu tanhte büyük başanlar gö-
recek, bağımsızlık düşüncesini kazanacak ve
hahkalaryaratmış bu insanlaha aynı soydan gel-
diklerini öğrenerek sahip olduklan yeteneklehe
kimseye boyun eğmeyeceklerdir."
Türk soyunun yapılanma ve örgütlenmesini
araştırmaya girişince, ister istemez bütün insan
topluluklarının, yaşamış, yaşayan bütün uygar-
lıklann evrimini öğrenip yorumunakatmak zorun-
da kalmış; dolayısıyla hem Avrupalı toplumlara,
hem Doğu'nun, Asya'nın büyük, köklü devletle-
rine, uygarlıklarına çevirmiş meraklı bakışını.
Eşiyle iki kızının dışında birkaç gönüllü yar-
dımcı, bilgi-belge derleyici, aktarıcı bulma tali-
hine ermiş; ve bu yaratıcı imece 1162 sayfalık
dev yapttı doğurmuş.
Şöyle diyor kitabın arka kapağında:
"Toplumsal evrimi oluşturan olaylar, önceki-
ler tarafından belirlenen, sonrakileh belirleyen
süreçlerhalinde, zamana ve kosullara bağh ola-
rak ortaya çıkar, gelişir ve gelişimini tamamla-
yarak başka bir döneme geçer. Geçmişte so-
nuç olan, yeni dönemde neden'e dönüşür ve
başka bir yeni dönemin hazıhayıcısı olur.(...)
Unutulmamalıdır ki geçmişi unutanlar, onu yi-
nelemeye mahkûmdur. Bu anlamda, 'tarihçinin
görevi geçmişi sevmekya da geçmişten kurtul-
mak değil, bugünü kavramanın anahtarı olarak
onu öğrenip geleceğe aktarmaktır'."
Kısacası, öbür yapıtları gibi, ülkemizin parça-
lanıp paylaşılma tehlikesi geçirdiği günlerde ke-
sinlikle, ivedilikle okunması gereken bir kaynak
oluşturmuş Metin Aydoğan.
Ona ve emeği geçen herkese sonsuz teşek-
kürler.
sbonaran a hotmail/yahoo.com
Âşık Veysel Bizlerle'
• Kültür Senisi - "Hahcı-Mıdi 2004 11.
Bilgisayarla Beste Yanşması"nın finali 1 Eylül
gecesi saat 20.00'de Lütfi Kırdar Uluslararası
Kongre ve Sergi Sarayı'nda
gerçekleştirilecek.Finale, Erdal Akkaya 'La
Mekân', Selim Aysan 'Yol', Barbaros Bozkır
'Karanlığa Sözler', Serdar Çelik 'Madımak in
Dream', N. Doğa Ebrişim 'Metropoldeki
Âşığuı Bilinçaltı', Mehmet Efe 'Gönül Gözü',
Murat Köselioğlu 'Göz Bahane Işık Düşerse
Gönüle", Sonat Mutver 'Âşık Veysel'e Prelüd',
Ceyda Pirali 'Zümrüt'. Ogün Sayharman 'Bir
Anadolu Ozanı', Ali Sural 'Hatırlıyorum',
Cenk Yeles 'Deniz' adh yapıtlanyla katılacak.
Seçicı kurulda iseAtilla Ozdemiroğlu, Garo
Mafyan, îzzet Öz, Faruk Eczacıbaşı, Sedat
Ergin, Şeref Oğuz. Hakan Özer, Borga Parlar,
Emrehan Halıcı ve Nilüfer yer alacak. Temel
konunun "Âşık Veysel" olarak beürlendiği
gecede. finale kalan 12 parçanın dinlenmesinin
ardmdan, ünlü ozan adma özel bir program
düzenlenecek. "Âşık Veysel Bizlerle" adı
altında hazırlanan etkinlikte sanatçınm sesi ve
sazı bilgisayardan konuklara dinletilecek.
Nilüfer'in vereceği konserle devam edecek
program ödül töreniyle son bulacak.
Çocuklara kütüphane
• YALOVA (AA) - Yalova'da Sefalı Yıhnaz
Tüzünataç Halk Kütüphanesi'nin çocuk
kütüphanesine dönüştürüleceği bildirildi.
Yalova Kültür ve Turizm Müdürü Cemal
Ulusoy, Bahçelievler Mahallesi'nde bulunan
Sefalı Yümaz Tüzünataç Halk Kütüphanesi'nin
çocuk kütüphanesi haline getirileceğini söyledi.
Marmara depreminden önce Gaziosmanpaşa
llköğretim Okulu'nda geçici bir çocuk
kütüphanesi bulunduğunu vurgulayan Ulusoy,
depremin ardmdan bu kütüphaneyi kapatarak
kitaplan dağıtmak zorunda kaldıklannı ifade
etti. Ulusoy. kentte bir çocuk kütüphanesine
ihtiyaç duymalan nedeniyle ilgili bakanhkla
yaptıklan görüşmeler sonucunda böyle bir
çözüm yoru bulduklarını dile getirdi. »