23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
AĞLSTOS 20O4ÇARŞAJMBA CUMHURİYET SAYFA J v U L J . U K kultur<âcumhuriyet.com.tr 15 M.LEGRO EVtN tLYASOĞLU Müzıksever 'nüAntaha DevtetSenfoni'nin Antal- •a Oj^erası'yla. Çukurova Devlet Senfoni'nın de Mersin Operası'yla >irleş:irilme plam, yöredeki sanat- ;ılaniL ve müzikseverkrin iyicekey- Fîni kıçırmış durumda. Standart bir ienfoxi orkestrasının 120 kişilikkad- royagereksinimi varkenyıllardır ya- şanar kadrosuzluk nedeniyle, değil Antatya, Çukurova gibi topluluklar, büyû< kentlerdeki orkestralar da mağcur durumda. Şimdi yeni kad- rolar oluşturmak yerine opera ve senfeni orkestralannı birleştirerek tam kadro elde etme yolututuldu. Di- ğer crkestralara ise çok küçük bir bütçe aynlmış, yabancı şef ve solist getinnek neredeyse olanaksızlaşrruş durumda. Kültür ve Turizm Bakanı ErkanMumcu. 24 Temmuz 20O4'te CNN televizyonunun 'Cafe Siya- set' programında, bu yeni yapılan- mayı anlatırken, kadro sorunlarına ve teşvik değerlendirmesine değin- miş. sanatçının taşra ıçin kadro ahp büyiık kentlere göçtüğünden yakırv- mış. Ve aslında yeni yapılanmanın gemş kitlenin umurunda olmadığı- nı, yalnızyirmı-otuz ldşinin ses yük- selttığini savunmuş.. "Kim geliyor bu konseriere, bu performanslan izlemeye kim geB- yor, bir debunlarabakahm. Bu me- seia diyeKm ki Adana, yani kapıda kuynık mu oluyor Adanahlar? Ya- ni bunuböylebüyük nümayişlerie fa- lan. bikt kalmadı, niye daha az per- formans yapıyorsunuz, temsil yapı- yorsunuz, biz daha fazlasuu isteriz falan diye yollara mı dökübnüşkr? Hayır. Adanahlar farkında bik de- ğiUer olup bitenin." Dünyanın hiçbir yerinde ve tari- hin hiçbir döneminde klasik müzik merakhsı sokaklara düşüp 'nüma- yiş' yapmamıştır. Onlarbelli bir kül- türün üstünde, gürültü patırtımn dı- şında. olgunluklannı koruyan in- sanlardır. Sayılan daher zaman po- püler müzik meraklılanna göre da- ha azdır. Sürekli aynı kısırdöngüye takıhyoruz-. Geniş kitleye eğlence- li ve hafif şeyler veren popüler sa- natçılar başımızın tacı; onca yılıru klasikmüzik gibi damıtılmış bir sa- nat dalına vermiş, kültürün temeli- Hiçbir uygar ülkede eğlence müziği ile yüzlerce yıllık tarihe sahip klasik müzik böylesine kanştmlmaz. Klasik müziğin dinleyicisi eğitimli kişidir, kendini geliştirmek isteyen, ince zevklere sahip olmak isteyen kişidir. Dolayısıyla azınlıktır. Giderek kaba sabalaşan toplumumuzda her bir orkestramız çok önemli bir işlev yerine getirmektedir. tster devlete, ister belediyelere, ister özel kuruluşlara bağh olsun. ni oluşturmuş sanatçılar ve sanatse- verler azınlık! Hiçbir uygar ülkede eğlence müziği ileyüzlerce yıllık ta- rihe sahipklasikmüzikböylesine ka- nştınlmaz. Klasik müziğin dinleyicisi eği- timli kişidir, kendini geliştirmek is- teyen, ince zevklere sahip olmak is- teyenkişidir. Dolayısıyla azınlıktır. Giderek kaba sabalaşan toplumu- muzdaher birorkestramızçokönem- li bir işlev yerine getirmektedir. ts- ter devlete, ister belediyelere, ister özel kuruluşlara bağh olsun. Keşke Kültür Bakanı "kapatinm, birleştiririnvazaltınm" gibi tehdıt- ler savurup 'nümayişçiler'le uğraşa- cağına, elde var olan orkestralan başka türlüdeğerlendirme yolunagit- se: Örneğin bir tanıtım bürosu kur- sa! Her haftaki konserin bir özelli- ğini ortaya çıkararak gazete ve der- gilere alımh ilanlar verse. Okulla- ra, kamu ve özelkuruluşlara orkest- ra içinden seçilen bir grupla, açık- lamalı küçük konserler düzenleyip onlan hafta sonu konserlerine alış- tırsa. Gençlere ücretsiz giriş sağla- yıp, ahmh duyurular yaparak; bası- nı, köşe yazarlannı devreye sokarak orkestralanmıza sahip çıkmaya ça- lışsa! Örnekse, hemen önümüzde: Aspendos Festivali'nin tanıtımı için yapılan yatırım, bugün ne güzel meyveler verdi! Burak Bllglll'nln yeni başansı Genç opera sanatçımız Burak Bfl- gftidünyanınen önemli ses yarışma- larında üst düzey dereceler almaya devam ediyor. Doğal ki geniş kitle- yi ilgilendirmeyen bir konu olarak bu haber de gazetelerimizin küçü- cük bir köşesinde yer aldı. Burak Bilgili, bu kez 11 Agustos 2004 akşamı, Finlandiya'nın baş- kenti Helsınki'de, '5. Uluslararası Mirjam HeBn Opera Yanşması'nda ikincilıkeldeetti. 1984'tenberidü- zenlenen ve beş yılda bir yapılan yanşmaya elli beş ülkeden iki yüz seksen altı yanşmacı katılmış. Der Neue Merker adh yayında çıkan öv- gü dolu eleştiride şunlan okuyoruz: "Bu isme dikkat! Türk bas Burak Bflgpbugünekadarkazandığıönem- n opera ödülkriyk, iteride adından daha da çoksöz ettirecek, yetenekh bir ses, îyi bir kamer için gereken bütün özeffiklere sahip: Büyük, an- laşıbrbirbassesivar.Veoperanınsa- yapmazdeceforte(bağınpçağıran\-üksekses) olnıadjğını göstereböen genç birye- tenek." Şan eğıtımıru Prof. GüzinGü- rel'in sınıfında tamamlayan ve 'Phi- ladelphia Academy ofVocal Arts'ta doktora eğitimini bitiren sanatçı, bugüne dek uluslararası yarışma- larda (büyük Belvedere dahil), ye- di birincilik, bir ikincilik, birde özel ödül elde etmişti. Geçen mevsim New YorkMetropolitan'da sahneye çıkan ilk Türk olarak alkışlandı. Gümüşlük'te plyano ffestlvaH Bu hafta yapılan Gümüşlük'te- ki '1. Piyano Festivali' Bodrum'un kültür yaşamına renk katmakta. Eren LevendoğnTnun fikir anne- liği ve Gülsin Onay'm danışman- hğıyla 19-25 Ağustos 2004 tarih- leri arasında, Gümüşlük'ün Ekli- sia Kilısesi'nde yer aian konserler, büyük ekranla dışanya da yansı- tılıyor. Festıvalin bu ilk yılında beş piyanist yer almış: tdilBiret, Gül- sin Onay, Hüseyin Sermet, Hande Dalkıhç ve tngiliz Kültür Bakan- lığı'mn desteğiyle gelen Steven Gutman Programlanna seçtikleri dağar- cık ise klasik müzik tarihinin son derece saygm yapıtlannı içeriyor. Örneğin Idıl Biret, Beethoven- (Liszt uyarlaması) 9. senfoni, Hü- seyin Sermet'in programı içinde Beethoven'in Fırtına sonatı, Gut- man' ın programında 'Rameau'nun çalışmalan ve bu akşam Gülsin Onay'ın programı içinde Chopin' in w Si minör sonaü' gibi başyapıtlar yer alıyor. Festival, Gümüşlük Be- lediyesi'nin ana sponsorluğunda, Bilkent Üniversitesi'nden gelen piyanoyla; Eklisia Sanat Galeri- si'nin, Ka\aklıdere, Arion Resort Bodrum, THY ve Gümüşlük Jan- darma Komutanlığı'nın desteği ile gerçekleşmış. Düzenleyenleri, des- tek olanlan kutlarız. Gelecek yıl- lara daha da zenginleşmesini dile- riz. www.evinilyasoglu.com 29 Ağustos 2004 Pazac Aşton Arsunan Altıbsı DJ Bulent Denli 5 Eylül 2004 Pozar Nukhet Ruocan Bora Çebker Nılufer Verdi Mahmut Yalay (kontrabas) Cem Aksel (davul) DJ Nurcan Akad 12 Evlül 2004 Paıar (11.00-18.00 arası) Kapamş Konsen / Jam Sessıon DJ Kenan Onuk Emiraan Atb K6fk 4 Temmuz-12 Eyiül 2004 H « Pazac 11.00-M.30 Gmş ucreft 35 mılyon TL 0-6 yoş afas ucretsz 6-12 yoş arası %50 ındnmlj hakmerdoganpWnet net tı (0212) 293 65 42 - 249 18 39, www bıteüx.co«n Ptyaıe Havatın Şaşırtan Taüan dCahvaltıda Merkez Bankası Cumhuriyetin 80. yıldönümü için bir albüm hazırlattı Yeniden YunusEmre Oratoryosu ÇAYIRALAN ASÜYE HUKUK M\HKEMESİ'NDEN Esas No: 2002 200 Duruşma Günü. 26 10.2004 Saatr. 10 15 Mahkememıze da\acı Adnan Akdemır tarafından davalılar Er- kan Demırel ile Mehmet Çeünkaya alevhıne açtığı alacak davası- nın yapılan açık yargılaması sırasında venlen ara karar uyannca. Dasalılardan Nİehmet Çeiınkaya'nm tüm arama \e araştırmalara rağmen teblıgata varar açık adresı tespıt edılemedığınden duruş- ma gün \e saatmı bıldınr davetıye ile dava dılekçesı teblığ edile- meriiış olduğundan ılanen teblığıne karar verılmış olmakla Kayse- ri. Talas ılçesı, Süleymanlı K5>'û nüfusuna kayıöı Endem ve Şen- fe'den olma 11 11.19~3 dogumlu Mehmet Çetınkaya'nın maiıke- memizin yukandaki esas sayılı dosyasına duruşma gün ve saatın- de tüm delillen ile birlıkte mahkememız duruşma salonunda hazır bulunmamz \e\a kendınızı bir \ekılle temsil ettırmeniz aksı tak- dırde \argılamaya vokluğunuzda de\am olunarak karar venlecegı "7201 sayılı tebhaat kanununun 28, 29 ve müteakıp maddelen ge- reğınce \lan olunur 08.06 2004 Basırr 27987 ÖNDERKiriAHYALI Her firsatta A. AdnanSaygun'un "VunusEm- re^sinden söz ettim ve yeniden aynı konuya dönüyorum; çünkü okurlara tanıtılmak üzere masamda bekleyen bir "Yunus Emre" albü- mü, kültür tarihimizin önemli belgesidır. îki CD'den oluşan albümü. TC Merkez Ban- kası, Cumhuriyet'in 80. yıldönümü nedeniy- le hazırlatmış. Bu amaçla, **BUkent Üniversi- tesi A. Adnan Sa>gun Araşürma ve Eğitim Merkea" ile işbirliği yapılmış. Birinciyoğunçalarda oratoryoyu Devlet Sa- natçısı Şef Rengim Gökmen'in yorumundan dinliyoruz. Yapıtı, "Bflkent Devlet Opera ve Baksi Genel Müdüriüğü Korosu" seslendiri- yor. SolocularEsinTalınh(Soprano), Şd>nem Algm(Mezzo Soprano), ÖmerYümaz(Tenor) ve T\ıncay Kurtofju'dur (Bas). Kayıt, 21-23 Aralık 2003 tarihleri arasında "Bilkent Üni- verstesiKonserSalonu"ndagerçekleştirümiş. 1958de New YorR'ta seslendlfflmlstt îkinciyoğunçalar ise bir sürprizdir. Bilindi- ği gibi ""WınusEmre", 25 Kasım 1958'deNevv York'taseslendirilmiş. "CraneChorusOrrhe State Universitj At Possdam - New York" ile "Symphony Of The Air"i Leopold Stokowski yönetmişti. Canlı kayıttan yapılan uzunçalar- la ülkemize de geurilmiş ve sadece seçkinle- re dağıtılmıştı. Albüm, bu tarihsel belgeyi de bize kazandırmaktadır.BilkentSenfoniOrkest- rası'nın ortaya koyduğu seslendirmede gör- düğümüz güzellikler kısa bir yazıda anlatıla- maz. Stereo kayıt, çoğu kez sesli resim özel- liği taşıyor. Orkestra dinleme alanına dengeli dağıtılmış. Koronun duyuluşu da doyurucu; fakat bazı yerlerde sopranolarla altolar biraz zayıf. Soloculardan soprano, dinleme alanı- EFESPÎLSEN c'umhuriyetin80. yıldönümü nedeniyle hazırlanan 2 CD'den oluşan 'Yunus Emre' albümünün ilk yoğunçalannda oratoryoyu Şef Rengim Gökmen yönetiyor, 'Bilkent Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü Korosu seslendiriyor. îkinci uzunçalarda ise oratoryonun 25 Kasım 1958'de New York'ta yapılan seslendirilişi yer alıyor. nın sol ucunda, bas ise sağda. Mezzo Sopra- no ile tenor ortadan duyurulmuş. 4. parçada- ki bas aryada ("Sen bunda garip mi geldin") solocu orta kanaldan verilmış; ama oratoryo- nun "AraBölüm''üolanRecitativio'da ("'Gon- lümdüştübusevdaya''),kusurdüzeltilmiş. Ko- ro sanatçüanrun ve soloculann sözlen kolay- ca anlaşılabiliyor. GüzelTürkçemızin opera ve oratoryotürlerine uygun olmadığınıiddiaeden- ler bu yoğunçalan dinlemelidirler. Yeni albüm mutluluK verld... Şef Rengim Gökmenyapıtı özenle çözüm- lemiş. Örneğin, 12. parçanın (Vivo) orkestra gırişindekı devıngenlik, çarpıcı vıırgular ^•e trompet f igürünü önemlibir uyan gibi duyur- ması dinleyenleri hayran bırakacak nıtehkte- dir. "Arioso" başlıklı 8. parçada ("Gclgönül seninle dosta gideüm") her cümleyi Legato (kesintisiz) olarak yorumlayışı da son derece doyurucu. Hiç kuşkusuz, oratoryonun New York ses- lendirmesinde böylesi güzellikler yok. Kayıt belirli ölçüde stereoya dönüştürülmüş; ancak sesin yoğunluğu fazla. Salondan gelen doğal gürültülerrahatlıkladuyuluyor. Öte yandan Sto- kowski'nin 2. ve 9. parçalarda bulunan Reci- tativo'lann orkestra girişlerinde tempoyu çok hızh alışı tedirginlik yaratıyor. Buna karşılık "Ario^nun temposu aşırı biçimde ağır. Ne var ki sanatçı, büyük bir müzikçi olarak ge- nelde oratoryonun özünü yakalamaktadır. "Yunus Emre" Oratoryosu'nun yeni albü- mü müzikseverimutlukılacaktır; çünküA. Ad- nan Saygun bu yapıtında, Atatürk'ün coştu- rucu uyanlan üzerine çoksesli Türk müziği- nin çağdaş verilere göre nasıl olması gerekti- ğiüi ortaya koymuştur. Ruhu şad olsun... 35 Yüın Ritmi- Dawool Kültür Servisi- Efes Pilsen 35. kuruluş yıldönümünü, düzenlediği farklı kültür-sanat etkinlıkleriyle kutlamaya devam ediyor. Mustafa Erdoğan'ın genel sanat yönetmenliğmi üstlendiğı 'Efes Püsen ile 35 Yihn Ritrai- Da^'ool' başlıklı ritim tiyatrosunun ilkgösterimi 31 Ağustos akşamı Cemil Topuzlu Açık Hava Tiyatrosu'nda yapılacak. Erdoğan'ın ritim tiyatrosu tasansında. kendi alamnda dünyanın en iyi ritim kompozitörü olarak bilinen Mısıriı Ahmet yer alıyor. Yapıtın müziklerinde Kardeş Türküler ekibı de bulunuyor. Anadolu Ateşi'nin 55 kişilik kadrosu bu kez sadece dans etmiyor. hikâyelerine 'ses' de venyor. Yapıtta hayatın içindeki hemen her şey bir ritim aletine dönüşüyor. Efes Pilsen'in 35. yıl kutlamalan kapsamında geçen günlerde 55 kişilik orkestra ve koroyla bırlikte Nebü Ozgenturk'ün arşiv görüntüleri eşliğinde Ajda Pekkan, Ayten Alpman. Berkant, Bülent Ortaçgil. Erol BÜNÜkburç, Erol Evgin, Fatih Erkoç, Işm Karaca, Levent Yüksel Metike Demirağ, MFÖ, Moğollar, Neco, Nükhet Duru, Sezen Aksu, Timur Selçuk ve Zülfü Lh^neli aynı sahneye paylaşrruşlardı. GUZELtN ARDINDA BERTAN ONARAN Metin ftydoğan'ın Yeni Kitabı Değerli dostum Metin Aydoğan, kırılgan sağ- lığına karşın bütün yurt-canseverlerin olması ge- rektiği kadar çalışkan, üretken bir insandır. On- ceki kitaplanna bu köşede değinmiştim. Bir süredir üzerinde çalıştığı, son yaprtını biti- rip bastırdı, bana da göndermiş: Antik Çağdan Küreselleşmeye Yönetim Gelenekleri ve Türk- ler. Küresel buyurucu-yağmacılann 1919'da biti- remedikleri işi tamamlamak üzere nasıl büyük bir hırsla, hınçla üzerimizegeldiklerini en azından bu gazetenin okurları biliyor. Dolayısıyla, gerçek yurt-canseverler bu son kıskaçtan nasıl kurtu- labileceğimizi sorup, arayıp duruyor. Nitekim kitabın yazılış gerekçesini açtklarken Metin Aydoğan da buna parmak basıyor: "Aldığım iletilerde, söyleşi için gittiğim yerler- de, değişik toplantılarda ve beni görmeye ge- len okurianmla yaptığım gönışmelerde hep ay- nı sonjyla karşılaşıyonjm. Ülke sonınlanna du- yarlı insanlanmız, kaygı ve üzüntü içinde hep ay- nı soruyu sonjyorlar: Ülke tehlikede, ne yapma- lıyız? Heryerde aynı yanıtı venyor, herkese: Dü- şünsel ya da inançsal aynlıklannızı, kırgınlıklan- nızt bir kenara bırakın, siyasal aynm gözetme- den, ulusal birlik anlayışıyla biraraya gelin, ör- gütlenin, diyorum." Bu öğüdün tutulması, insanların geçmişteki ve bugünkü yapılanmalar, örgütlenmeler konu- sunda bilgi edınmesine, dolayısıyla bilinçli ol- masınabağlı olduğundan, bütün dürüst, sevme- yi unutmamış, sorumlu insanlar gibi, yeryüzün- deki toplumsal yapılanma ve örgütlenmelerin tarihini merak etmiş Metin Aydoğan. Önce, basılı ilk kitabı Nasıl Bir Parti, Nasıl Bir Mücade/e'yi geliştirip genişletmeyi düşünmüş; ama işin içine girince bu dar sınır yetmemiş. Çok bilinçli ve kararlı bir Atatürkçü olduğun- dan, Ulu Önder'in söz ve düşünceleri arasında dolaşırken bütün öbürleri gibi altın değerindeki şu saptamaya rastlamış: "Türklerin güç yeteneğinin tahhte gerçekleş- tirdiği başanlar ortaya çıkiıkça, Türk çocuklan, gereken atılım kaynağını bu tarih içinde bula- caklardır. Gençlerbu tanhte büyük başanlar gö- recek, bağımsızlık düşüncesini kazanacak ve hahkalaryaratmış bu insanlaha aynı soydan gel- diklerini öğrenerek sahip olduklan yeteneklehe kimseye boyun eğmeyeceklerdir." Türk soyunun yapılanma ve örgütlenmesini araştırmaya girişince, ister istemez bütün insan topluluklarının, yaşamış, yaşayan bütün uygar- lıklann evrimini öğrenip yorumunakatmak zorun- da kalmış; dolayısıyla hem Avrupalı toplumlara, hem Doğu'nun, Asya'nın büyük, köklü devletle- rine, uygarlıklarına çevirmiş meraklı bakışını. Eşiyle iki kızının dışında birkaç gönüllü yar- dımcı, bilgi-belge derleyici, aktarıcı bulma tali- hine ermiş; ve bu yaratıcı imece 1162 sayfalık dev yapttı doğurmuş. Şöyle diyor kitabın arka kapağında: "Toplumsal evrimi oluşturan olaylar, önceki- ler tarafından belirlenen, sonrakileh belirleyen süreçlerhalinde, zamana ve kosullara bağh ola- rak ortaya çıkar, gelişir ve gelişimini tamamla- yarak başka bir döneme geçer. Geçmişte so- nuç olan, yeni dönemde neden'e dönüşür ve başka bir yeni dönemin hazıhayıcısı olur.(...) Unutulmamalıdır ki geçmişi unutanlar, onu yi- nelemeye mahkûmdur. Bu anlamda, 'tarihçinin görevi geçmişi sevmekya da geçmişten kurtul- mak değil, bugünü kavramanın anahtarı olarak onu öğrenip geleceğe aktarmaktır'." Kısacası, öbür yapıtları gibi, ülkemizin parça- lanıp paylaşılma tehlikesi geçirdiği günlerde ke- sinlikle, ivedilikle okunması gereken bir kaynak oluşturmuş Metin Aydoğan. Ona ve emeği geçen herkese sonsuz teşek- kürler. sbonaran a hotmail/yahoo.com Âşık Veysel Bizlerle' • Kültür Senisi - "Hahcı-Mıdi 2004 11. Bilgisayarla Beste Yanşması"nın finali 1 Eylül gecesi saat 20.00'de Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı'nda gerçekleştirilecek.Finale, Erdal Akkaya 'La Mekân', Selim Aysan 'Yol', Barbaros Bozkır 'Karanlığa Sözler', Serdar Çelik 'Madımak in Dream', N. Doğa Ebrişim 'Metropoldeki Âşığuı Bilinçaltı', Mehmet Efe 'Gönül Gözü', Murat Köselioğlu 'Göz Bahane Işık Düşerse Gönüle", Sonat Mutver 'Âşık Veysel'e Prelüd', Ceyda Pirali 'Zümrüt'. Ogün Sayharman 'Bir Anadolu Ozanı', Ali Sural 'Hatırlıyorum', Cenk Yeles 'Deniz' adh yapıtlanyla katılacak. Seçicı kurulda iseAtilla Ozdemiroğlu, Garo Mafyan, îzzet Öz, Faruk Eczacıbaşı, Sedat Ergin, Şeref Oğuz. Hakan Özer, Borga Parlar, Emrehan Halıcı ve Nilüfer yer alacak. Temel konunun "Âşık Veysel" olarak beürlendiği gecede. finale kalan 12 parçanın dinlenmesinin ardmdan, ünlü ozan adma özel bir program düzenlenecek. "Âşık Veysel Bizlerle" adı altında hazırlanan etkinlikte sanatçınm sesi ve sazı bilgisayardan konuklara dinletilecek. Nilüfer'in vereceği konserle devam edecek program ödül töreniyle son bulacak. Çocuklara kütüphane • YALOVA (AA) - Yalova'da Sefalı Yıhnaz Tüzünataç Halk Kütüphanesi'nin çocuk kütüphanesine dönüştürüleceği bildirildi. Yalova Kültür ve Turizm Müdürü Cemal Ulusoy, Bahçelievler Mahallesi'nde bulunan Sefalı Yümaz Tüzünataç Halk Kütüphanesi'nin çocuk kütüphanesi haline getirileceğini söyledi. Marmara depreminden önce Gaziosmanpaşa llköğretim Okulu'nda geçici bir çocuk kütüphanesi bulunduğunu vurgulayan Ulusoy, depremin ardmdan bu kütüphaneyi kapatarak kitaplan dağıtmak zorunda kaldıklannı ifade etti. Ulusoy. kentte bir çocuk kütüphanesine ihtiyaç duymalan nedeniyle ilgili bakanhkla yaptıklan görüşmeler sonucunda böyle bir çözüm yoru bulduklarını dile getirdi. »
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle