Katalog

19 AĞUSTOS 2004 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER SÖZÇİZGİNİN Turhan Selçukİnsanlık sıcaklık tehdidi altında Avrupa'nm 1 iklimi değişiyor Çeviri Servisi - Bilimsel araştırmalar, bu yüzyı- lın sonunda hava sıcaklığının küresel ortalama te- rnel alındığında 1.4 ila 5.8 derece artacağını gös- tvenyor. Avrupa'da ise 2100 yılında hava sıcaklığı- nın 1990 yılının ortalamasıyla kıyaslandıgında 2 Ua 6.3 derece yüksek olacağı tahrnin ediliyor. y ı BBC'nin intemetteki sitesınde yayımlanan habere göre, 2003 'tekı aşın sıcaklık nedeniyle Avru- pa'nın buzullanrun yüzde 10'u eridi, çiftçilerin el- d e ettiği üründe yüzde 33lük düşüş gözlendi. îklım değişikliğine ilişkin bir rapor yayımlayan Avrupa Çevre Ajansı, bu verilere göre iklim deği- şikliğinin kaçımlmaz olduğuna dikkat çekti. Ön- lcm ahnmadığı takdirde önümüzdeki 50 yıl içınde b u değişikliğın insanlık açısından tehlike içeren boyutta olacağını \iırguladı. Ajansın başkanı Prof. Jacqueline McGlade, başta karbondiyoksit olmak üzere atmosferi olumsuz etkileyen sera gazlannın tüketiminin azaltılması gerektiğine dikkat çekerek şunlan söyledı. "Önümüzdeki on ydlarda sera gazlannın etkLsi azalsa bile bugünkü şartiar ikünı değişikliğini kaçımlmaz kılıyor. yapabüeceğimiz şe> çevre tahribad ve iklim degişikliğinin daha tehHketi bo>ııüarda olmasım engeflemek.'' Raporda, 2050'de Isviçre Alpleri'ndeki buzullann yüzde 75'inin büyük olasılıkla yok olacağının, denizler- deki zooplankton (tekhücreli organizma) türleri- nin kuzeye doğru yol alacağının, nehirlerdeki su seviyesınin azalacağının da alh çiziliyor. Alibeyköylüler, Haliç'te marina yapılarak bölgenin daha varsıl insanlara hazırlandığını söylüyor OÜMPİYAT ŞOV. rantpeşindeÖZGÜRERBAS Alibeyköy Merkez Mahallesi çev- resinde su altında kalan ev ve işyeri -.ahipleri, Büyükşehir Belediye Baş- Kanı Kadir Topbaş'a ateş püskürerek "Burası Kamboçya'ya mı bağh Kadir Topbaş nerede"diye sordular. Bele- diyenin temizlik çahşmalannı sürdür- düğü bölgede tüm eşyalan ve malla- n zarar gören yurttaşlar, yağan yağ- mur miktanyla meydana gelen zarar arasında "büyük bir oransızhk" ol- duğunu dile getirirken zararlannın karşılanmadığı durumda belediyeye dava açacaklannı söyledıler. Eyüp Be- lediye Başkanı AhmetGenç, ise Ali- beyköy'de ilk etapta 178 binanın ka- mulaştınlacağını ve gönüllülük esa- sının söz konusu olmadığını açıkladı. CHP ve DYP'den önerge Selfelaketi Meclis y e taşınıyor EBRU ERDOĞAN CHP ve DYP İstanbul'da şiddet- li yağmur nedeniyle çok sayıda bölgenin su altında kalmasını TBMM'ye taşıyor. CHP tstanbul Milletvekil] OnurÖymen üe DYP hderi Mehmet Ağar soru önerge- si vereceklerini açıkladılar. Oymen, Alibeyköy'de sel sula- n altında kalan bölgeyi partısinin ilçe örgütü yöneticileri ile önceki gün gezerek yurttaşlann dertleri- ni dinledi. Oymen, yıllardıryöne- ticilerin altyapıya gerekli önemi göstermemesinin farurasının yurt- taşlara çıktığını anımsattı. B E K Ç I Y E TALİMAT! Küçükköy Deresi suyunun ko- lektöre yönlendirilmeyip mahal- leye verilmesine ilışkın bekçiye yazılı talimat venldiğıni ifade eden Öymen. "Bu bölgede bugüne ka- dar, paranın prestij yaünmlanna yaonkiıgı beÛi oluyor. Sağhk oca- ğmınçöktüğü,karakolunselaltm- da kaldığı bir yerde altyapııun ha- B de ortaya çıkıyor" dedi. Yurttaş- lann, kendisine, belediyenin böl- geyi tahliye etmek için felakete duyarsız kaldığını anlattıklannı aktaran Öymen, "Yurttaşlar sa- hipsiz. NeKızılay çadın, ne yemek ne de yardım var" dedi. RANT UCRUNA... DYP heyetiyle Alibeyköy'ü ge- zerek yurttaşlardan bilgi alan DYP lideri Ağarda "lOyüchrkentehiz- met verdiklerini iddiaedenler,do- ğa olaylan karşısmda çaresiz ka- byor. Bölgeye gelen belediye baş- kanı, hükümet yetkilisi yok" diye konuştu. Belediye başkanlannın rant uğruna, altyapıyı güçlendir- meyi bir kenara bıraktıklanru söy- leyen Ağar, "Esnaf mağdur. Za- rar karşılanmair dedi. Topbaş: İstimlakları üzmeden yapacağız İstanbul Haber Servisi - tstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş başkanlığında yağıştan etkılenen ilçelerde bundan sonrakı tedbirler ve istimlak çalışmalanna ilişkin koordinasyon toplantısı yapıldı. Topbaş toplantı çıkışında yaptığı açıklamada, yağıştan etkilenen binaların behrlenmeye başlandığını kaydederek istimlaklan, vatandaşlan üzmeden yapmak istediklerini söyledi. Toplantıya ilçe belediye başkanlan, Büyükşehir Belediye Başkanvekili Idris GüDüce, Genel Sekreter Ramazan Evren, tSKl Genel Müdürü Dursun AH Çodur ve dığer ilgili birimlerin yetkilileri katıldı. goren mallannı "zaranna" satmaya başlamış. Sigortası olmayan dükkânın- da 50 miryar kadar zaran olduğunu be- lirten Vatanse\ er, belediyeye dava aç- mayacağını, bunun "kader, ktsmet" ol- duğunu anlatıyor. 24 SAATTİR AÇIZ' Sorunlarını dinlediğimiz yurttaşlar, kamulaştırmanın rant sağlamaya yö- nelik olduğunu öne sürerek Haliç'te marina yapılacağını ve bölgenin da- ha varsıl insanlar için hazırlandığını belirterek tepkilerini dile getirdiler. YAĞMURDA AYNI 1 Selden zarar gören yurttaş Rıza Me- tin, 30 yüdır yaşadığı Alibeyköy'de her yağmurda aynı şeyleri yaşamaktan bıktığını söyledi. Küçükköy deresin- den gelen sulann kolektörlere yön- lendirilmediği ıçın sel baskını yaşan- dığını ifade eden Metin. "Ben bu işte bir kasrt anyorum. Birim buradan gh- memizi istiyorlar. Kamulaşürma söz- leri de buradan çdayor" dedi. Halıç te manna yapılacağıru ve bölgenin da- ha varsıl insanlann kullanımına açıl- maya çalışıldığını öne süren Metin, şunlan söyledi: "Güzehepede yıllar önce yapdan tapu tahsisten ahnan ge- cekondular vanfa. Belediye geüp yıkü kaçak 10 katlı binaJar vapn. VahBk burayı mühürledi. İnsanlara zoriabu- raya bina \apnm gel burada otur di- yorlar. Tehdit ettiler. Dava açük ama sonuç sınr... Herkes rant peşinde" Çeyiz dükkânının büyük bölümü sel sulan nedeniyle zarar gören Ser- kan Vatansever adlı yurttaş ise zarar Yerden 2 metre yükseklikteki evi- ni su basan ve tüm ev eşyalannı kay- beden Ahmet Şen de 24 sattir aç ol- duklannı, belediyenin ne yiyecek ne de kurtarma yardımı yaptığuıı söyle- di. Emeldi işçı olduğunu ve 350 mil- yon maaşla geçinmeye çahştıklannı ifade eden Şen, "25-30 mflyarzaranm var. Sağlam eşya kalmadı. Para yok. Çamaşır nu, ayakkabı mı,tüp mü ala- cağun bilmiyorunT diye konuştu. SalgınhastalıkkaygısıSel sulan altında kalan Alibeyköy'ün bağh bulunduğu Eyüp'ün Belediye Başkanı Ahmet Genç, Siyaset Dergisi'nce geçen yıl en başanlı belediye başkanı seçilmişti Alibey köylü yurttaşlar, çekflen sulann ardnıdan ev ve işyerlerinde sağlam kalan eşyalannı kurtarnıaya çahşrvor. (Fotoğraflar. ŞULE KÖKTURK) ŞULEKÖKTÜRK Ödüllü belediye başkanının ilçesi sular altmda kaldı. Ankara'da yayımlanan "Siyaset Dergisi''nce "2003 Yıhnm En Başanfa İlçe Beledhe Başkanı" seçilen Ahmet Genç'in başkanı bulunduğu Eyüp'e bağh Alibeyköy'de, selden sonra şimdi de hastalık kaygısı başladı. Evini sel basan yurttaşlar belediye başkanına ısyan ederek başkanın reklam yapmak yerine altyapı ile ilgilenmesini istediler. Sel baskını olan yerlerdeki şehir sulanndan nu- mune alan tl Sağhk Müdürlüğü yetkililen ise su- lann dezenfeksiyonu ile ilgili gerekli önlemlerin ISKİ ve belediyelerce alınacağını açıkladı. Alibeyköy'de evleri sular altında kalan yurttaş- lardan Bilal Ujnık, Belediye Başkanı Genç'in, se- çim arifesinde tarutım kitabı ve CD'si bashrdığına dikkat çekerek "Bunlan basnracağma o kananzas- yonlan yapürsav dL Basordığı kasetJerin, Idtapiann parası>1a 2 tane dere yapıhr" dedi. Küçükköy, Beşyüzevler Gazi Mahallesi'nin sulannın Alibey- köy'e akıtıldığını belirten Recai Şenol ise "Boz- kurt Sokağı'nda otunıyordum. Yeşil alan yapaca- ğtz diye bizi oradan attılar, orası pazar oldu, buravı da yıkmaya çahşr>orlar. Evimden aynlmam, kendh leri gitsinler'' diye konuştu. Şenol, "Seün ardmdan bir de hastahkla uğraşacağız. Kanal 35 bin hane kin yapdmışa, şimdi 450 bin kişi yaşıyor" dedi. MiKROPLAR KOL CEZİYOR Alibeyköy Deresi'nin taşmasının ardından sular altmda İcalan Alibeyköy'de bulaşıcı hastalık tehdi- dıyle karşı karşıya kalan yurttaşlar, yetkililere is- yan ediyorlar. Kanallardan farelerin çıktığı bölge- de, zemin ve bodrum katuıda oturan yurttaşlar, evlerindekı çamurlan temizlemeye çahşırken kay- gılı olduklannı belirtiyorlar. Uzmanlar, sulann boşaltımında aılelerine yardım eden küçük çocuk- lann risk altında olduğuna dikkat çektiler. Erkan Küçükvardar da evinde sağlam hiçbir eşya kalmadığını belirterek şöyle konuştu: "Dava açmayı düşünüyorum, ama bunlara da\a açsan ge- ne sen suçhı çıkarsm. Bizi evden çıkartacaklanmş, projeleri o zaten, kanaDan yıkıp, açro burayı doi- durdular. 25 senedir buradayız, buraya su girmi- yordu. 5 dakika yağmur yağdı, derelerden taşan sıdar yüzünden böyie oldu.'' 5 çocuğuna komşula- n sayesinde baktığını anlatan Ayşe Altun ise "On- lan kurtartngıma şükrediyorum. Hastalanniarsa ne yapanm bflmiyorum'' diye konuştu. ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Ihale Yasaları Roche ilaç firmasının bir ilacını SSK'ye göreceli oiarak pahalı vermesi, müthiş tartışmalara yol açtı. Son hesaba baktığımız zaman, SSK'nin trilyonlar- ca lira fazla para ödediği anlaşılıyor. Ve bu duru- mun bağışlanabilır bir yanı yok. Daha doğrusu, ben öyle düşünüyordum. Farklı düşünceleri duya- na kadar... Bu işleri bilen kimi eczacı arkadaşlanm, yapılan şeyin "ahlaki" olmamakla birlikte, yasalara aykırı olmadığını ve Sağlık Bakanlığı'nın bu ilaç için sap- tadığı üst sınır fiyatının, SSK'nin ödediği fiyattan daha yüksek olduğunu söyledıler. Başka bazı arka- daşlarıma sorduğumda, söylenenlerin doğru oldu- ğunu gördüm. Iş dönüp dolaşıp SSK'nin ilaç alım ıhalelerini düzenleyen yönetmelığinin eksiklerine dayanıyordu. • • • Çok genç yaşlarımdan beri, akıl erdiremediğim bazı şeyler vardır. Bunlardan biri, değışik bakanlık- lardaki ve kamu kurumlarındaki ihale yasa ve yö- netmelikleridir. Bunların hemen tümünün ortak özelliği, kamunun değil, müteahhitlerin çıkarlarını savunması ve kamuyu değil müteahhitleri kollama- sıdır. Akıl erdiremediğim bir diğer nokta, ticari yaşam- da, fatura alınma ve verilme zorunluluk ve alışkanlı- ğının olmamasıdır. Fatura hem ticari yaşama dü- zen getirir ve hem de devletin vergi kaybmı nere- deyse srfıra indirir. Asistanken, bundan 35 yıl önce bu konuda yazdığım ve bizim gazetenin 2. sayfa- sında çıkan bir yazımda bu konuyu oldukça aynn- tılı bir biçimde irdelemiştim. Ve bu yazım TRT-1 'de (tabii radyo), sabah programında iki kez okunmuş- tu. Ama kim yaza, kim okuya, kim dinleye... Akıl erdiremediğim bir dığer nokta da yük ve yol- cu taşımasında, demiryolu ve denizyolu ulaşımının böylesine dışlanması ve en pahalı ve üstelik dövıze bağımlı karayolu ulaşımının ve karayolculuğun ön plana çıkanlması. Tabii bu yaşa geldikten sonra hepsinin nedenle- nnı anladım. Fakat belli bir "şaşkınlığım" (!) ve za- man zaman "isyanım" da hâlâ sürüyor. • • • Ihale Yasası, sanıyorum yıllardan beri aynı. Fakat ahlak çöküntüsü nedeniyle kamu binalan gün geç- tikçe çok daha özensiz ve güvensiz bir biçimde yapılıyor. Buradaki ahlaksızlık hem müteahhitlerde hem de denetçilerde. Fakat en büyük ahlaksızlık yasada. Eğer bir bina ıhalesinde, fiyatı örneğin yüzde 30 kırmaya cevaz verirseniz, müteahhidi hır- sızlığa itersiniz. Ve rakıpleri kimi zaman tehdit ede- rek, kimi zaman korkutarak ve kimi zaman da eline bir zarf tutuşturarak elemıne etme olanağını verir- seniz korkunç bir "mafyalaşmaya" zemin hazıriar- sınız. Bugün bu konuyu ele almamın nedeni, birkaç hafta önce bir gazetede gördüğüm fotoğraf. Eski- şehir'de bir okulda, depreme karşı güçlendirme yapılmak ıstenirken ana kolonlann altının boş oldu- ğu saptanmış. Bu işi yapan müteahhit belli, kont- rolü yapan kamu görevlisi belli. Peki şimdi ne yapı- lacak? Hiçbir şey... Böyle yasa olur mu? Böyle devlet yönetimi olur mu? Eğer bu okul, içinde öğrenciler varken çökse o zaman müteahhidin peşine düşerlerdi. Fakat kimse ölmediğine göre yapacak bir şey yok... • • • Ahlak çöküntüsünün en somut oiarak göründü- ğü yer, bizim üniversite. Merkez binamız, Osman- lı'nın son dönemlerinde yapılan Harbiye Nezareti (Genelkurmay Bakanhğı). Nice badirelerden geç- mesine karşın hâlâ sağlam ve görkemli. Gene mer- kez bina bahçesindeki enstıtüler ve dershaneler, 194O'lı ve 50'li yıllarda yapılmış. (Rahmetli Hocam idris Küçükömer, o ınşaatlarda katkısı olduğunu övünerek anlatırdı.) O bınalar da hâlâ taş gıbi, sa- pasağlam. Dersliklerde sıralar hâlâ kınlmadı. Bizim dershaneler bloku ise (Süleymaniye yolundaki kü- çük bina) döküm döküm dökülüyor. Sıralar en az üç kez elden geçti. Fakat asıl dökülme, 1970'li yıl- larda yapılan şu andaki Enstitüler Binası, benim odamın da olduğu bina. Dünyada görülebilecek en "acayip" merdivenler burada. Bizim koridordaki erkekler tuvaleti kapalı. Bir arkadaşımızı kapıya dikip kızlar tuvaletine gidi- yoruz. Gören, "Bu bina, en eski bina" der. Oysa ki durum tam tersi... 1999 depremi sonrasında "çökme tehlikesi var" diye 2 sene öğrenci alınmadı. (Bu arada biz alın- dık!) Ve 2 sene sonra, tek çivi çakılmadan öğrenci alınmaya başlandı. Herhalde, aradan geçen za- manda binanın çökmemesi, yönetıcilerimizı rahat- latmış olacak!.. Bu arada bütün fonlar, merkez binanın elden ge- çirilmesine harcanmış. Ama içende pek kimse bı- rakılmadı. • • • Bazı şeylere gerçekten aklım ermiyor. Ama bo- zukluk sadece yasalarda mı, yoksa insanlann ma- yalarında mı, karar vermekte zorianıyorum... Bekir Coskun'un yazısına yanıt Erdoğan hn eleştiriye tahammülü yok ANKARA(Cumhuıi- yet Bürosu) - Başbakan- hk, Hürnyet gazetesi ya- zan Bekir Coskun'un Başbakan Recep Tayyip Erdoğan' ın "istanbul Bü>iikşenirBelediyeBaş- kanhğı döneminde dere içi, su havzası, yeşil alan denibneden kaçak yapı- laşmayaizinvefilerekta- rikat mahalleleri kurul- duğu" iddıasını yalan- larken ilginç ıfadeler kul- landı. Açıklamada, "Baş- bakan'ın bir hafta önce bütün yetkililere 'Kaçak yapılaşmaya müsaade et- meyin ve kaçak yapıla- n acımaksızın yıkın' hi- tabını duymadınız mı, işirmediniz mi?" denil- di. Geçen haftaki yağış- larda Bahçelievler'de 3 çocuğun ölümünün unu- tulduğu Başbakanlık açıklamasında, "Haki- kat bu iken tek kişinin burnu kanamadan atla- tılmış sel felaketindeki kurtarma çalışmalanna gölge düşürmek maksa- dından öte geçme>en ya- anız. gerçekte ideoktjik saplantüardan kurtan- lamamışgazeteriBğin ne tür birfebketlekarşı kar- şjyaokhığunun barizgos- tergeskür" ifadeleri kul- lanıhnası dikkat çekti. Açıklamada, "Temel gazetedHkkuraDanndan yoksun, araştuma zah- metine katlanmaksızuı tnasa başuıda üretibniş, salt ideolojik tavır için kaleme afanmış, mesleki geçmişinize. gazetecilik camiasma gölge düşür- mektedir" denildi.