Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 1AĞUSTOS2004PAZAR
10 P A Z A R Y 4 Z I L A R I dishab@cumhuriyet.com.tr
Bir sosyalistin ölümü...~r% en her ne kadar adını
r ^ anımsayamasam da îngılizlenn
J.J yakından tanıdığı, yemek yazılanyla
ünlenmiş bir hanımefendinin "Son
gûnJerde neye ağladınız" sorusuna verdiği
"Ronald Reagan'ın ölüınüııe'' yanıtı çok
tuhafima gitmişti. Ölümûnde acıklı bır yan
olmadığı gibi, birçok sevenince, Alzheimer
hastası oluşundan ötürü "Öldö de
kortuldn" denilen Reagan'ın ölümûnde
acıklı bir taraf da yokru. Ya da ben öyle
sanıyorum. însan, yakın bir ilişkisi
olmadığı kişilerin ölümüne de üzülür
elbette. Hani şöyle, özellikle haksızhğa
uğramışlann ölûmü gibi yürek sızlatan,
örneğin Iraklı çocuklann ölümleri gibi
ölümler yok mudur? Tanımasak da onlar
için gözyaşı dökeriz. Ben ağlamayı böyle
anlayanlardanım. Mkhael Moore'un 9/11
Fahrenheit belgeselindeki kolu bacağı
parçalanmış Iraklı çocuklar için az
ağlamadım.Yapıp ettiklerine, bunlann
sonuçlanna bakarak "ıyi" ya da karşılaştığı
durumlara bakarak "masum" olduklanna
karar verdiğimiz insanlar için gözyaşı
döküyoruz. Insanlann kimin için
ağlayacağına sadece yürekleri değil, belki
de daha çok kafalan karar
veriyor oysa. Çünkü yürek bazı
ayrıntılan atlayabilir. Muhasebe
yürekte değil, kafada yapılır. Bu
yüzden kafasındaki "iyi insan"
tanımı farklı mutlaka ki o
hanımefendi, Reagan için
ağlayabilmiş. Bense bu" haftadır
bu ülkenın en namuslu, en dürüst
gazetecı ve yazarlanndan
sosyalist Paul Foot için gözyaşı
döküyorum. Cenazesinde dostlan onu
gülümseyerek andılar, ama benimki, Ingiliz
arkadaşlanmuı kolay anlayamayacağı bir
Ortadoğu duyarlılığı. Şu yapıp ettikleri
LONDRA
dediğim kavram var ya! Foot için bilanço
çıkanlsa, önce ülkesindeki yabancılar için,
sonra dünyanın herhangi bir yenndeki
insanlar için neler yaptığı görûlebilir.
Öncelikle, namuslu gazeteci tipi deyince
akla Foot geliyor Ingiltere'de. Lockberbie
faciasının perde arkasını
iktidarlan rahatsız edecek
biçimde ortaya çıkarması,
Birmingham Altılısı olarak
bilinen, haksızhğa uğramış bir
grup insanın davasında neler
yaşandığını sergilemesi aklıma
ilk gelenler. Doğru, insancıl ve
sosyalist tutumuyla çalıştığı
Daily Mirror'dan
uzaklaştınhnası, ödediği bedellerden
sadece bıri. Foot, bir dönem Işçi Partısi'nin
liderliğini yapan Michael Foot'un
kuzeniydi. Politik mizah deyince akla ilk
gelen Private Eye dergisinin
MUSTIAFAK.
ERDEMOL
kuruculanndan, Guardian'ın da köşe
yazarlanndan biriydi Foot. Karşıhklı kahve
içtiğimiz evinin bahçesinden mutfağa bile
zorlukla giden -kısmi felç geçırmişti-
Foot'un o haldeyken bile yabancılar için
mücadelede ne kadar hızlı olduğunu
görmenizi isterdim. Söylediği bir cûmleyi
hiç unutamam: "Ben çok erken Marksist
oldura" Bu cümlede, Marksizmle bu
"erken buhışmadaıT ne kadar onur
duyduğu fark edilirdı. Enternasyonalizmin
bu büyük sevdalısı, onurlu ve insan
sevgisiyle dolu bır yaşamın ardından 66
yaşında sonsuzluğa gıtti. Bu ülkenin bu en
saygın gazetecisi ve en yürekli sosyalisti,
en az bu sıfatlan kadar önemli olan
mütevazıhğıyla cıddi bir boşluk bıraktı. En
büyük boşluğu da kendisine sık sık Türk
yemekleri taşıyan yoldaşı Ayten yaşayacak.
Çağın bütün güzel insanlan ölüp gidiyorlar.
Gözyaşlanmız bıraz da bu yüzden.
Uzaklarda can
sıkıntılan artar
M
ünih'te günlerdir
caddeleri ve
sokaklan
arşınlıyorum! Theatiner
Caddesi'nın ve
Manenplatz'ın güngörmüş
kafelerinden tutun da köprü
altlanndaki evsizlerin
mekânlanna kadar girip
çıkmadığım yer yok. Kent
hâlâ yazlık havasına
kavuşmadı. Isar boylan
ıpıssız. Sinir bozucu bir
havannı yarattığı
keyifsizliği yürüyerek
dağıtıyorum. Saatlerce
alışveriş merkezlerini teftiş
ediyorum. Artık o eski
alışverişler yok! Euro'nun
yarattığı
pahalıhk halkı
dahada
cimnleştirdi.
Maaşlann ay
ortasında bitmesi
insanlan ölçülü
davranmaya
itiyor "tndmnT
afışlerine karşın
dükkânlar özledikleri
satışlara ulaşamıyor. Herkes
her şeyi kuruş kuruş
hesaplıyor. Lüks giderlerini
kısan orta halliler soluğu
parklarda alıyorlar.
Enghscher Garden, herkesin
dolaşma alanı pazarlan...
Her gün yürüdüğüm bu
parkın en çok hoşuma giden
yen, çıplak guneşlenenlerin
bulunduğu "monopteros"
anıtı ve çevresi... Güneşe
hasret Alman çıplaklanmn
yayıldığı çimenlerin etrafinı
dolaşıp atseverlerin bir araya
geldiği koyu gölgeli ağaç
diplerinde dinleniyorum. Ve
düşlere dalıyorum uzun
ilrindilerde... Kıl payı
MUNIH
EROLOZKAN
kaçınlan uçağın yarattığı
hüznü şarapla dengeleyip ve
her şeye boş verip güneşli
kıyılarda uzun gün
batunlannın özlemi
benimki... Evet, bitmeyen
yağmurlar bezdirdi
Münihlileri... Bu haftalarda
tıklım tıklım olması gereken
bira bahçeleri boş ve Italyan
dondurmacılarkeyifsiz... Ve
insanlar pazarlan evlerine
kapanıp ya TV'ye
takıhyorlar ya da ınternet
alışkanlığuıın yarattığı
merakla maıl'leşerek
dertleşiyorlar uzun uzun...
Ahnanya'da 27 milyon
internet kullanıcısı var. Üç
sene önce yapılan
bir ankete göre,
120 bın kişinin
yüzde 4O'ı
ışyerinde, yüzde
75'i de evinden
internete
bağlanıyormuş.
^ ^ ^ ^ _ Bu oran o kadar
artmış ki. Merkez
istasyonu karşısındaki 400
PC'li internet kafenin eski
tıklım tıklım hali de yok.
Geçenlerde beni de
"Hack"ladılar! Sesımiz
soluğumuz kesildi! Tekrar
kafelere gider oldum. Ve
"sanal muhabbeflere
kaydım. Uzaklarda can
sıkıntılan pazarlan artar.
Yağmur çiseleyen bir Münih
akşamında eski bir sokaktan
geçerken içeriden buzuki
tınılan gelen loş bir Yunan
tavernasına kapağı atmaktan
başka çarem yoktu. Ege ve
Akdeniz'in sesi ve büyüsü
idı beni çağıran... Ve başka...
Tahta masada titreyen
mumlar... Ve düşler...
Bangladeş
sular altında
Bangladeş, 10 Temmuz'dan bu yana
şiddetH muson yağmuriaruun yol
açOğı sel baskmlanyla boğuşuyor.
Büyük bölümü sular altında kalan
ülkede ölü sayısı 489'a ulaşü.
Sadece cuma gününden bu yana
7 bin kişide diyare gibi kirü sulardan
kaynakianan hastahklar saptandı.
Sel 30 milyon kişi\i etkilerken sular
altinda kalan başkent Dakka'nuı
sokaklannda halk kayıklarla geziyor.
(REUTERS)
Garip isimli çelimsiz çocuk...
u haftayı Boston'da Demokrat
Partı Kurultayı'nı izleyerek
geçırdim. Bu kurultay,
öncekilere göre daha önemliydi.
Çünkü 2 Kasım'da, dünyayı büyük
bir kargaşaya sürükleyen George W.
Bush'a karşı yanşacak Demokrat
adayı resmi olarak bu kurultayın
delegeleri behrledi. Demokratlann
başkan adayı Massachusetts
Senatörü John Kerry,
başkan yardımcısı
adayıysa North Carolina
Senatörü John £dwards.
Kurultayuı bitmesiyle
seçun kampanyası
resmen başladı. Aruk 3
ay boyunca ABD'de ana
gündem politika olacak.
Demokrasiye inanan
herkes, ne pahasına olursa olsun
Bush'u koltuğundan ındirmeye
çahşıyor. Toplantıyı, Türkiye'deki
parti kurultaylanyla karşılaştmna
yapma olanağı da buldum. Fiziksel
farklar vardı. Hiç sigara dumanı
yoktu. Kurultayın yapıldığı devasa
Fleet Center'da sigara içilmediği için
dumansız bir hava soluduk hafta
NEW YORK
boyunca. Gazetecilere çalışma
mekânlan hazırlanmış, her
gazeteciye telefon hattı, faks,
internet gibi hizmetler sağlanmışt.
Her tarafta yarduna hazır görevliler
vardı. Kurultay salonu dev video
ekranlan, ışıklandırma sistemleri ve
ses düzeniyle mükemmeldi. Program
hiç aksamadı. Beni asıl
düşündürense kurultaya hâkım olan
genel havaydı.
Demokratlar kavga
etmediler. Enerjilerini
kapalı kapılar ardında liste
yanşında tüketmediler.
Adaylannı birlikte
kucaklayıp halka, "Kz
iktidarahazuızve
geByoruz" mesajı verdiler.
Kimse kimseyi dışlamadı.
Hırslar kurultaya taşınmadı.
Konuşmacılar ülkelerine sevgilerini
dile getirdiler. Afrikalısı, Latin
kökenlisi, Asyahsı, yerlisi, ülkenin
daha ıyi yönetihnesi için ortak
hedeflerde buluştular.
Farklılıklanndan gurur duyarak ama
diğerlerine saygı duyarak kendi
dillerinde seslendiler kimi zaman
ZÜLAL
KALKANDELEN
delegelere. Ülkemdeyse parti
liderlerinin arka kapılardan salonlara
gırdiği, farklı olanlann "Safra attik"
diyerek dışlandığı, boks ringine
dönen, halka ve basına kapalı
kurultaylar gördüm. Üstelik bunu sol
adına yaptılar. Cezasun ise halk
çekiyor. Oysa kurultaylar umut
vermeli. Delegelere seslenen genç
senatör adayı Barack Obama, bu
gerçeğı ortaya koyuyor
1
"Kerry ve
Edwards umut vaat edrvor. Kör bir
iyimserlikten ya da hakkında
konuşmazsak işsiztiğin yok olacağuu,
sağhk sorunlannın kendi kendine
çözüleceğini sanan bir boş
vennişükten bahsetmiyorum. Daha
temel bir şeyden söz ediyorum. Bu,
ateşin etrannda oturup özgürlük
şarialan söyleyen kökJerin umudu,
uzak kryılara kaçan göçmenlerin
umudu; Mekong Deitası'nda devriye
gezen genç askerin umudu, bir işçinin
zorluklara göğüs geren oğlunun
umudu, Amerika'da kendisine de yer
olduğuna inanan garip isimli çetimsiz
çocuğun umudu. Bu umudun azmi!"
Şimdi Amerika, bu garip isimli
çeümsiz çocuğu konuşuyor!
Canavar da
biziz, melek de
tockholm bir adalar,
göller ve deniz
kenti. Kent
merkezini, yakın ve uzak
dış semtlerden ayıran dört
noktada eskiden gümrük
kapılan varmış. Malmı
satmak için kente
getirenlerden gümrük
alınırmış. O nedenle de
özellikle malını sattıktan
sonra kentten çıkanlann
cebinde bol para
olduğunu düşünen
uyanıklar, bu
gümrük kapılanrun
çevresine barlar,
lokantalar açmışlar.
Geçenlerde bir tsveçlı
polis komıserinin dediği
gibi, "Nerede bir para
kazanma firsaü varsa,
orada o parayı kazanmak
isteyenler de vardır".
Günümüzde de
Stockholmlülenn dilinde
" gümrük kapılannm
içinde ve dışında" ifadesi
kullanılmaktadır.
Örneğin, havaalamndan
sabit fiyatla Stockholm'e
giden taksiler, bu tarihi
(ve artık
hayali)
kapılardan
kuzeydekinden
girip de
bir başka
uçtakinden
çıkınca
taksimetreyi
açarlar. Her
büyük kent gibi
Stockholm'ün de üç
önemli konusu vardır:
Çevre, altyapı ve ulaşım.
Bu üç konunun birbiriyle
yakın ilişkisi olduğu açık.
Her konu değil ama bu üç
konu çok önemlidır
çünkü. Halen Ankara'nın
gökyüzü ile
Stockhohn'ünkü aynı
renkte değil. Çünkü
Ankara'da gökyüzü, doğal
maviliğini yitirmiştir.
Bunun en büyük
sorumlusu, yeniden
kömür yakılıyor
olmasıdır, ama ıkınci
sorumlusu trafıktir.
Tıkanan yollarda bol bol
egzoz çıkaran araçlar,
hâlâ dizel kullanılması ve
benden çok daha iyi
bildiğiniz diğer nedenler.
Stockhohn'de trafiğe
çözüm bulunması ıçuı
halkın işe giderken ve eve
dönerken en yakın metro
istasyonlanna kadar
belediye otobüsleriyle
gelmeleri ve oradan kent
merkezine trenle
gitmeleri teşvik ediliyor.
Bu nedenle birçok otobüs
sabah işe gidiş saatlerinde
kente, dönüş saatlerinde
de kentten dışan doğru
gider, ara saatlerde sefer
STOCKHOLM
GÜRHANUÇKAN
yapmaz. Stockhohn'de de
Londra'da olduğu gibi,
kent merkezine özel
araçla giriş ve çıkış
gelecek yıl ücrete tabi
tutulacak. Ne var ki toplu
taşımacılık ücretlerine
zam yapıhnası, tam ters
yönde alınan bir karar
oldu. Bunda, toplu
taşunacıhğın özel taşeron
şirketlere (işletme olarak)
devredilmiş ohnasımn
payı büyük. Yani biri
yaparken öteki
bozabiliyor.
Ülkemizdekı büyük
kentlerde trafik sorunu,
Stockhohn'dekinden çok
daha önemli. Ankara'nın
belki de en önemli
konusu durumunda.
însanlanmız, daha 50'li
yaşlarda solunum ve kalp
hastalıklanndan ölmekt
Ülkemizin bir avuç trafi
uzmanı, seslerini
duyurmaya çalışmakta.
Her şeyi bu- "trafik
canavanna" yükleyerek
sorumluluktan sıynhnal
kabul edilir gibi değil.
Teker teker
ölen insanlar r
her yıl
istatistiklerde
büyük sayılar.x
ulaşıyorlar,
aynıanda
ölmeleri
gerekmiyor.
Ama yalnızca
toplu ölümler tepki
yarahyor, diğerleri
konusunda yahıızca bu
bir avuç trafik uzmanımız
sesini duyurmaya
çalışıyor. Stockholm
örnegini vermemin
nedeni de bu. Çünkü
burada, medyada trafik ve
ulaşım uzmanlanna özel
bir önem verilir. Yıllann
deneyimleriyle ve
araştırmalanyla
olgunlaşan sözlerine, '
yazılanna medyada
sayfalar açılır. Bir hafta
sonu trafığinde ölenlerin
sayısı 9'dan 11 'e çıksa
derhal tartışma konusu
olur. Bir tren kazasında
38 kişi ölse, ulaştırma
bakanı istifa eder,
örneğin. Bu kentte "trafik
canavarT ifadesi,
yahıızca alkollü olarak
araç sürmeye karşı uyan
levhalannda kullanılır.
Havadan bir otobüsün
üzerine uçan daire
düşmedikçe bilirler ki
canavar da insandır,
melekler de. Bir avuç
trafik uzmanımızın
değerini bilelim
diyorum, onlan
danltacağımıza,
kazanalun. Ağaçta
yetişmiyorlar çünkü...
Okurlar biür, O hep vardı...Yülarca süregelen dinlence alışkanlığı.
'ARTEMÎS ÖREN TATÎL KÖYÜ'
• • • •
Aıtemıs Tatıl Köyü, 30 000 nf'lık bır alanda denran hemen kıyısmda kurulmuştur 112 standart oda ve 6 süıt, toplam
232 yatak kapasıtesı. pe>7aj düzenlemesıyle ünlü, rengârenk çıçeklenn kokulanm yaydığj laöl köyümüzde türa odalarda
balkon. dırekt telefon. 3 kanal müzık yayııu. mını baj, TVr
ve kluna mevcuttur Aynca 120 kışılık toplantı salonumuz da
hızmetımzdedır
Alışvenş>apmak ıste\enler mınıçarşımızdan >ararlanabıhrler Mınıçımftıtbol, basketbol,plaj voleybolusahalan.
masatenısı. tenıs ve bılardo ıdeal bır olanak sunuvor Çocuklar Artemıs Tatıl K.ö\ü'nde ovuna ve eğlenceye doyacaklar
Çocuk havıızu, çımie kaplı oyun parkı, mını Chıb ve çocuk ammasyonlan onlara gûvenlı ve neşelı onam sunuvor
Kahvaltı \e akşam yemeklennde tanl kövümüzûn açık bûfesı. her zevke uygun. Tûrk ve dûnya mutfagmdanzenguıseçeDekierle
karşınıza çıkıvor
A la Carte Restaurant, Kafeterya, Şaık Kahvesı. Snack Bar, Artemıs Pub ve Havuz Bargûmin her saat hızınetımzdedır
Gûndûz \e gece anımasyonlan ıle canlı mûzık.
Iyi ve mutlu bır tatıl geçırmenız dileğıyle
REZER\ ASYON \ E BtLGt tÇtS
.Artemıs Ören Holıdav Resort, Ören - Burhanı\e Tel 0 266 416 31 n
(, (pb\) Faks 0 266 416 32 26
MANASTIRHAN BOUTIOUE OTEL J
"KAZDAĞI ETEKLERİNDE BİNPINARLI İDA'da
DOĞA SEVİNCİ, DENİZ TUTKUSU İLE
FARKLI YAŞAM için
MANASTIRHAN'da konaklamak ayrıcalıktır.
ALTINOLUK
0266 388 45 20 - 22 - 23
web. site : www. manastirhan. com
LORYMA
R E S O R T H O T E L
Turunç, Güney Ege'nin fiyorrJarla bezenmiş nefes kesicı coğraf-
yasının en güzel koylanndan bin... Loıyma Resort Hotel yamaç-
lannın vejetasyon dokusuna gizlenmiş, koyun büyüleyici, mistik
panoramasına tümüyle hükmeder konumda, ara dışı bir tesis.
Ormanlardan ınen sennletci esintler, düşük nem oranı ve bol ok-
sıjenlı, sağlıklı havasıyla ıdeal iklım koşullanna sahıp. Eko-çrftti-
ğinden kendi sütünü, peynırini, kremasını, yumurtasını temin
eden, kendi ürettiği -yörenin en kaliteli- zeybnyağını kullanan, da-
mak zevki kadar sağlıklı beslenme ilkelerine de duyarlı bir mut-
fak. Konforlu apart daireler, açık bûfe restaurant, pool-bar, Out-
door-Bar, açık/kapalı yûzme havuzlan, jakuzi, fitness-center, sa-
una, süper disko, bilardo, dart, tenis, masatenısi, çocuk kulübü,
doktorservisi... üsanslı rehberterte mountainbiking, sea kayaking,
trekking, canyoning, scuba diving, rafting... Ruh-zihın-beden
sağlığı programlan, Ayurveda ve Ânti-Aging Merkezı, Aromate-
rapı masajlan, Yoga seanslan, doğal zayıflama kûrlen, yüz-vücut
bakımı... "Ûzel animasyonlar", "sûrpriz showtar"dan anndınlmış,
arabesk müzıği uzaktan bile duyamayacağınız, kent yaşamının
yiprattığı insanın pozitif yaşam enerjisiyle dolu günlük yaşamına
dönmesini hedefleyen, kültür ve çevre dostu bir işletme anlayışı.
Detayfıbigr.
www.topyma.com
Turunç, 48700 Marmaris
Tel: 0 252 476 72 20-24, Faks: 0 252 476 72 25
info(a (oryma.com
Cumhuriyet Dostlanna % 15 indirim, 1 +3 taksit
miniaTURK
EL
30 Temmuz'a kadar
Gecelik Peşin
88.8OO
Gecelik Taksitli
45.8OO
KAMPANYAFIRSATI
Ulaşım -Transfer danil
7 Gece 8 Gün
849.8OO
V»ı*twı Pan«lyon
0-6 Yaş Ücretsiz, 6-12 Yaş %50
Havuz, bar, cafe, geniş odalarda duş,
WC, balkon ve deniz manzarası
Denize 70 m.
Fiyata sabah kahvaltısı ve
açık büfe akşam yemeği dahildir.
www.miniaturk.net
O 252 382 79 89 / O 252 382 55 72
HOTEL MAVİDBVİZ
MAVİ BAYRAK ÖDÜLLÜ,
MARMARİS TURUNÇ KOYU'NDA
DENİZE SIFIR, ÖZEL PLAJ,
YÜZME HAVUZU, HAVUZ BAR,
RESTAURANTLAR,
ODALARDA KLİMA,
MÜZtK YAYINI, TELEFON.
(0-2 YAŞ ÜCRETSİZ) AYNI ODADA 3. KİŞt %50 İNDİRİMLİ
Klşi Başı Yarım Panshon Açık Büfe
BUNGALO\' 40.000.000.- TL+KDV
OTEL ODASI 60.000.000.- TL+KDV
KAMPANYA (7 Gece - 8 Gün)
Kişi Başı Yanm Pansiyon / Açık Büfe
BUNGALOV 250.000.000.- TL+KDV
OTEL ODASI 350.000.000.- TL+KDV
(Eylül fiyatlarımızı sornnuz)
REZERVASYON
Tel 0 252 476 71 90-91 Faks 0 252 476 70 07
ınfo(a hotelma\ ıdenız com www hotelma\ ıdenız com
RK
• • •
Çam ağaçian içerisinde
sıcak bir ortamda tabl
yapmak jsteyentere
Odalarda Klima, Buzdolabı
Saç Kurutma, Ketıl.
"Ölüdenizde özel plaj"
Hisarönü-Ölüdeniz 48306-Fethiye
Tel: 0 252.616 63 53 - Faı: 0 252 616 63 55
e-mail: info@stnicholashotel.com
web.site: www. stnicholashotel.com