Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 8 TEMMUZ 2004 PERŞEMBE
8
Istanbul
HABERLERIN DEVAMI
TURKIYE
Edirne
A 29 Sinop A 25 Adana
A 32 Samsun
A 39
A 26
Kocaeli A 29 Trabzon A 25
Çanakkale A 31 Giresun A 26
Irnir A 35 Ankara A 32
Manisa A 37 Eskişehir A 32
Aydın A 40 Konya A 33
Denizli PB 37 Sıvas A 31
Zonguldak A 25 Antalya A 38
QÂçik f**% Parçalı bulutkj
Mersin
Diyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Siirt
Hakkâri
Van
A
A
A
A
A
A
B
36
40
42
39
38
30
26
Kars PB 25
Doğj Karadenız lle
Doğu Anadolu'nun Ku-
zeydoğusu parçaiı yer
yer çok bulırtlu. dığer
yerier az bulutlu ve açık
geçecek. Hava sıcaklı-
ğında onemlı bır değı-
şıklık olmayacak. Ruz-
gâr; kuzey ve doğu yon-
lerden haftf arasıra orta
kuvvette yundun batı ke-
smienncfe yer yer kuv-
vetiıce esecek.
DIS MERKEZLER
Oslo
Helsinki
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
Y
Y
Y
PB
PB
PB
PB
PB
15
16
13
21
21
24
27
25
Berlin PB 23
Münih PB 24 Zürih
Budapeşte
Madnd
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atina
Y
A
Y
Y
Y
B
B
27
33
27
28
24
30
19
B 26 Şam
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tıflıs
Kahire
Y
B
B
Y
Y
Y
Y
A
20
31
30
36
21
26
19
36
A 36
i Sıslı ^ Çok bulutlu Sulu kar i Gok gûrOltflü
9 9
G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK
• Baştarafi 1. Sayfada
üretmeyi, önermeyi bir yana attılar.
AKP'nin önlerine koyduğu politikayı geliştirme-
yi, hatta zenginleştirmeyi ön plana alan bir çalış-
ma düzeni benimsediler.
Bir zamanlar monşer diye anılırdı Dışişleri çalı-
şanlan. Şimdiki sıfatlan diplomat- bürokrat!
Yine de monşeriik eksik olmuyor Dışişleri kori-
dorlanndan. Son dönemin monşerieri içimizde dı-
şımızda; gazeteci! Işin kolayını bulmuşlar. Bakan-
lıkta yüksek kademede birkaç kapı tutmuşlar, ora-
dan ne verilirse, önlerine ne mal konulursa alıp sin-
diriyor, bakanlıktaki haber velinimetlerini rahatsız
edecek bilgileri ne yazıyor ne de geliştirecek araş-
tırma yapıyoriar.
• • •
önceki gün Cumhuriyet'in "Sınavda ahiret so-
rusu" manşeti birçok bakımdan ilginçti, birçok açı-
dan araştırmaya elverişli, hem de araştınlması zo-
runlu bir haberdi.
Tabii araştıran olursa haber, daha geniş etkile-
re, tepkilere neden olabilirdi.
Monşerler için, bakanlığın yaptığı yalanlama dı-
şında bilgi aramaya, yazmaya gerek yok. Haberi
genişletmek için dış sorunlann irdetenmesinde yıl-
dızlaşan istanbul milletvekili eski büyükelçi, eski
Bakanlık Müsteşan Onur Öymen'in hemen verdi-
ği önergeyi yeterli gördüler.
Oysa, Dışişleri açıklaması birçok soruyu akla ge-
tiriyor.
örneğin Dışişleri'ne girmeyi, çalışıp çabalayıp
büyükelçiliğe kadar yükselmeyi amaç edinen genç
bir adama, "Haftada kaç defa Kuran okursunuz"
diye soruluyor ve fakat, Islam diniyle ilgili olası so-
rulan ve sorunlan yanıtlamaya yeterli ölçüde bilgi
sahibi olup olmadığı sorulmuyor.
Bu ve "ahirete" veya "peygamberin gökyûzüne
çıktığına inanırmısınız" gibi sorularla sınava girenin
psikolojik durumunu saptayacağı söylenen bir tes-
tin amacını çözümleyen varsa parmağını kaldırsın!
• • •
Bakanlığın yazılı açıklaması, testin Minnesota
Çok Yönlü Kişilik Envanteri olarak bilinen ve -ev-
rensel- bir test olduğunu söylüyor.
"Sorulann hazııianması ve seçiminde bakanlığın
müdahalesi olmamış". Yaaaa! Derrtek Dışişleri'ne
girecek olanlara dinsel sorulan da içeren test, taa
yabancı kaynaklarda düzenleniyor. Dışişlerimiz o
kaynağa -ola ki Amerika markalı kaynağa- bu so-
rular neyin nesi, kimin fesi diye sormaya gerek
görmüyor.
Bakanlık göğsünü gere gere üstelik marifetmiş
gibi sorulann hazırlanmasında bakanlığın müdaha-
lede bulunmadığını açıklıyor.
Dış politika, Müsteşar Uğur Ziyal'in ve küçük
ekibinin elinde; RTE ile Gül'ü, tabii ABD'yi bahti-
yar kılacak biçimde VVashington'a teslim edildi.
Hiç değilse kişi ile Allah arasındaki ilişkiye de-
ğinen sorular Amerika kokan bir kaynağa teslim
edilmemeliydi.
• • •
Monşer gazeteci 1998'den beri uygulandığı
açıklanan testin nerede, nasıl, ne biçimde hazırian-
dığını sorup öğrenmiyor bile.
örneğin dinle ilgili sorular altı yıldırtestte yer alı-
yor muydu? Yazılı sözlü sınavlann yanı sıra bu test-
te başanlı olmak, mesleğe girmek için koşul mu?
1998'den beri dinsel sorulu bu test kaç kişiye uy-
gulandı? Kaçı dinsel sorularda başanlı oldu? Ya da
-testte de başan zorunlu ise kaç kişi- dinsel üç so-
ruya "istenmeyen yanıtlar verdıği için" başansız i-
lan edildi vs. vs.
Bir ileri bir geri gidip geten RTE'nin "kafası ka-
nşık" diyor Baykal.
Bu kafa kanşıklığı her çevredeki yalakalara da
yayıldı; meslekleriyle etik arasında gidip geliyoriar.
Kanser tedavisi görüyor
Vedat Günyol
yoğun bakunda
TAYLAN SIĞIRCI
Kanser tedavisi gören
gazetemiz yazan Vedat
Günyol, tedavi gördüğü
Marmara Üniversitesi
Tıp Fakültesi Hastane-
si'nde yoğun bakıma
alındı. 93 yaşındaki
Günyol'un sağlık duru-
munun cıddı olduğu
açıklandı.
Uzun süredir prostat
kanseri tedavisi gören
Vedat Günyol, önceki
gün rahatsızlanınca ya-
kınlan tarafindan hasta-
neye kaJdınldı. Marma-
ra Üniversitesi Tıp Fa-
kültesi Hastanesi Ürolo-
ji Servisi'nde tedavi al-
tına alınan Günyol, du-
rumunun ağırlaşması
üzerine yoğun bakım
ünitesine alındı. 93 ya-
şındaki Günyol, kısa bir
süre öncesine kadar
Maltepe Teknik Lise-
si'nde öğretmenlikyapı-
yordu.
7 kisi tutuklandı
ABD'de'Ankam'
operasyonu
• Baştarafi 1. Sayfada
yayımlanan Newsday
gazetesinin haberine gö-
re, Long Island'da faali-
yet gösteren ve Türk or-
ganize suç şebekesi ta-
rafindan idare edildiği
öne sürülen onlarca ben-
zin istasyonuna, polis ve
federal ajanlar birlikte
baskın yaptı. Baskında,
milyonlarca dolarlık fa-
tura ve ülkeye kaçak ola-
rak giren işçilerin ortaya
çıkanldığı belirrildi.
Baskında tutuklanan S
kişınin, şebekenin 7 yö-
neticısi arasında olduğu
kaydedüirken söz konu-
su şebekenin, Long Is-
land'da 140 benzin istas-
yonu işlettiği ve 50'den
fazla kaçak işçi çalıştır-
dığı da yetkililere daya-
nılarak öne sürüldü. Ele
geçirilemeyen diğer 2
şebeke üyesinin ise Tür-
kiye'de olduğunun tah-
min edildiği kaydedildı.
Şebekenin ABD'ye ge-
tirdiği kaçak işçilerin
günde 14-18 saat arası
çahşöğı ve çok kötü ko-
1
şuttar altında yaşadıkla-
n ifade edildi.
CHP Grup Başkanvekili Koç'tan, hükümetin gündem dayatmalanna tepki:
AKP'nin hedefi devrinı yasaları
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - CHP Grup Başkanvekili
Haluk Koç, "AKP'nin bedeli-
ni ödemeye hazır olunca, dev-
rim yasalanyla ilgili düzenle-
meleri TCY'den çıkarmaya ha-
zırlandığım" vurguladı.
Koç, dün gazetecilerle sohbet
ederken iktidann "gerçek gün-
dem" yerineTBMM'ye bazı ya-
salan "dayattığına" dikkatçek-
ti. TBMM*Plan ve Bütçe Komis-
yonu'nun 5 aydır Sayıştay'a üye
seçimi sürecini tamamlamadığı-
nı anımsatan Koç, "İşlerine ge-
len yasalan çıkartma konusun-
da engel tanımıvorlar. TBMM
Başkanı'nı göreve davet ediyo-
ruz. Sayıştay'a üye seçimi ger-
çekleştirilmelidir" dedi.
Koç, "esas gündem maddele-
rinin TBMM'den kaçınldığı-
nı" vurgularken. "inanılmaz
kadrolaşmaya" da dıkkat çekti.
Koç, "Bir yandan yerelleşmey-
le merkezin gücü azaitılıyor,
öte yandan merkezde yoğun
bir eş, dost, tarikat, cemaat
kadrolaşması gerçekleştirili-
yor. 1.5 yılda 7 bin kamu çah-
şanı görevden alınıyor" dedi.
Merkezi organlann AKP man-
tığıyla ele geçırilmeye çalışıldı-
ğını vurgulayan Koç, "Kendile-
rini kandırmasınlar. Türkiye,
AKP'den daha büyüktür. Tür-
kiye bir geriletme dönemi yaşı-
yor. Ama hiç kimse yilgınlığa
kapılmasın. AKP bütün yap-
tıklarıyla gidecektir. Türkiye
yoluna devam edecektir" açık-
lamasını yaptı.
Koç, AKP'lilerin Türk Ceza
Yasa Tasansı görüşmeleri sıra-
sında verdikJeri devrim yasalan-
na aykın davTanışlann suç ol-
maktan çıkanlması içerikli öner-
geler anımsatılarak yöneltilen bir
soru üzerine de "tabanlarına
mesaj verdiklerini" söyledi.
Koç, "Başbakan'ın talihsiz
açıklaması AKP milletvekille-
rinin bu eylemleriyle örtüşü-
yor. Bedelini ödemeye hazır
oiunca, devrim yasalanyla il-
gili maddeleri TCK'den* çıka-
racaklar" dedi. Erdoğan'ın Ür-
dün gezisiyle ilgili bir soru üze-
rine de Koç, "Özal dönemini
anımsatan bir hanedan döne-
mi başladığını" vurguladı.
CHP Kocaeli Milletvekili Iz-
zet Çetin de Erdoğan tarafindan
yanıtlanması istemiyle verdiği
soru önergesinde, Ürdün gezisi-
ni gündeme taşıdı.
Çetin, "Ziyaretinizin sebebi
resmi görüşmeler yapmak mı,
yoksa kızınızın nikâh davetiye-
sini mi iletmek? Ürdün kraûnı
davet etmek için Başbakan-
uk'a ait ATA uçağıyla gitmiş ol-
manız kamu olanaklarını özel
işlerinizde kullanıyor olmanız
anlamına gelmez mi" sorulan-
nı yöneltti.
ALAADDÎN BENZETMESl
Gülyine
çarpıttı
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Dı-
şışlen Bakanı Abdullah Gül, bakanlık
sınavına giren adaylara psikolojik testte
"dinsel sorulann" yöneltilmesini sa-
vundu. CHP'nin, anayasanın laikJik il-
kesine aykın uygulamaya karşı çıkma-
sını çarpıtan Gül, "Neredeyse Alaad-
din isminde din geçiyor diye, ona da
tepki gösterecekler" dedi. Cumhuri-
yet'in haberiyle ortaya çıkan, Dışişleri
Bakanlığı hukuk müşaviri adaylanna
psikolojik testte yöneltilen "Ahirete
inanır mısınız?, Haftada kaç defa
Kuran okursunuz? Peygamberin
gökyûzüne çıktığına inanır mısınız?"
sorulan tartışma yaratırken Gül uygula-
mayı savunarak "Bu uygulamalar na-
sıl önceden başladıysa aynen devam
edecek" diye konuştu. Gül, Sınavın
psikolojik bir test olduğunu "Evrensel
bir özellik" taşıdığını söyledi. CHP
Genel Başkan Yardımcısı Onur Öy-
men'i hedef alan Gül, psikolojik testte
dinsel sorulann yer almasını şöyle sa-
vundu: "Bu kurumun içinden çıkmış
bir milletvekilinin olayı bu noktalara
getirmesi gerçekten ayıp. Kimisinin
de CHP adına, din lafı, dinle ilgili bir
şey bir yerde geçince neredeyse tüyle-
ri diken diken oluvor."
Erten'ingörevden almmasııuıpmtesto
Tiyatro ve sinema sanatçüan, lzmit
Şehir Tiyatrosu (İŞT) Genel Sanat
Yönetmeni Yücel Erten'in görevden
alınmasını protesto ettiler. İzmit
Büyükşehir Belediyesi'nce görevden
alınan Yücel Erten 'e destek vennek
üzere tzmit'e gelen sanatçılar,
Süleyman Demirel Kültür Merkezi
önünde toplandüar. Sanatçılar adına
konuşan Aliye Uzunata, kısa
zamanda ciddi başanlara imza atan
tzmit Şehir Tiyatrosu'nun ve Türk
tiyatrosunun sahipsiz olmadığım
söyledi. İŞT sanatçılarından Tilbe
Saral da sanatın bütün siyasi
oluşumlann djşında ve tüm politik
fikirlerin üstünde olduğunu belirtti.
Saral, "Yücel Erten'le yarım kalan
projeleri tamamlamak istiyoruz.
Alınan yanlış karardan kısa sürede
dönülmesini bekliyoruz" dedi.
Sanatçılar daha sonra, Yücel
Erten'e destek vennek amacıyla,
"Karanhğa karşı aydınlık" sloganryla
yaktıklan mumlan kültür
merkezinin girişine bıraktılar.
Erdoğan ortamı geriyor• Baştarafi 1. Sayfada
lerinin sorulması üzerine Erdo-
ğan, "Ben orada şunu ifade et-
rim: Ben bu ailelere, çocuklara
bedel ödettirmem dedim. Bu,
'bedel ödemem' diye algılandı"
değerlendirmesıni yaptı. Erdo-
ğan, "tmam haripler konusun-
da, size destek olunmadığı ko-
nusunda bir serzenişte bulun-
dunuz mu" sorusuna da şu yanı-
tıverdi: "Ha\ır,bize destek olup
olmaması meselesi değil. Bura-
daki bizim asıl hedefimiz şu-
dur: Toplumun, taleplerini
kendisinin güçlü kılması lazım.
Siyasetçinin de o talebe kılavuz
olması lazım. Biz toplumun ta-
leplerini aldık ve bu talebi de-
ğerlendirdik. Bu talebi değer-
lendirdikten sonra. ikinci bir
hamleyi yapacağımız zamanda
da bunun ne getirip ne götüre-
ceğini biz siyasetçilerin iyi de-
ğeıiendirmesi lazım. Onun için
de ta başından beri söylediği-
miz o toplumsal mutabakat şe-
yini ben kamuoyu araştırmala-
rı ile aranm. Kamuoyu araştır-
malannda bu mutabakat ne is-
P5
**-*
İBıriA Valdi toptaMLanda Uıklige >ak)m:dl Eniogan. alekn meskk ILVII çocuklffla satap çıkmamakla suciadı
Iıııaıtı harip kışkırtıııası
ABD'-rm *Aen önenîennı vabnjansjsmin WOTC uyvmı oiA^a ortaya çdcü
tikamette... Eksi mi, artı mı ge-
liştiğine bakanm. Ona göre de
kararımı ya ertelerim ya da ve-
ririm."
Tepki çeken sozleri
Başbakan Recep Tayyip Erdo-
ğan geçen günlerde katıldığı Bir-
lik Vakfi'nın toplantısında, imam
hatiplilerin önünü açan yasanın
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet
Sezer'in vetosundan sonra tekrar
Meclis'te ele alınmamasını eleş-
tiren konuşmacılara, "Biz bunun
bedelini ödemeye hazır değiliz.
Toplum hazır olduğunda, biz
bu adımı atanz" yanıtını ver-
mişti.
Erdoğan, yasanın Meclis'te
ikinci defa görüşülmemesinin ne-
denini ise şöyle açıklamıştı:
"Şunu hatırlatmak isterim:
Biz bunun ikincisini de yapa-
nz, yapardık. Ama bunun be-
delini siz ödemeye hazır mısı-
nız? Bunun bedelî var. Biz hü-
kümet olarak bu bedeli ödeme-
ye hazır değiliz. Daha önee öde-
nen bedeüer var. Biz şimdi bu
meslek liselerinde okuyanlara
da aynı bedeli ödetemeyiz. Bu-
nun için de bu adımı atamayız.
Toplum buna hazır olduğu za-
man bu adım atdır."
Erdoğan devlet kaynaklanyla
Ürdün'e gerçekleştirdiği ve bü-
yük tartışma yaratan özel ziyare-
tiyle ilgili sorularüzerine ise "Zi-
yaretin gayri resmi yapılması
işin samimi yanı" değerlendir-
mesini yaptı. Erdoğan, bu ziya-
retlerle Türkiye ile ilgili ülkeler
arasındaki ılişkileruı çok daha sü-
ratle karar alınacak noktalara ge-
leceğini sa\
r
undu.
Cumhurbaşkanı Ahmet Nec-
det Sezer'in rektör atamalannı
nasıl değerlendirdiği yönündeki
bir soruya da Erdoğan şu yanıtı
verdi: "Yasanın içinde yetki
kendisine tanınmış. Tercihini
Sayın Cumhurbaşkanı bu isti-
kamette kullandı. Onun için
ben kalkıp da 'Niçin böyle kul-
landı, neden böyle yaptı' diye-
mem. Çünkü yasada o yetki ve-
riliyor.Yasada o yetki verildiği-
ne göre, onu istediği gibi kul-
lanır. tster birinci\i atar, ister
üçüncüyü atar."
Başbakan hn Ürdün zjyaretikavgaçıkardıANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Başbakan Tayyip
Erdoğan'ın, ATA uçağıyla
Ürdün'e yaptığı "özel ziya-
ret" TBMM Plan ve Bütçe
Komisyonu'nda AKP ve
CHP'lilerin sert tartışmalan-
na neden oldu. AKP liler Er-
doğan'ın kızının düğün dave-
tiyesini yermek için özel
uçakJa Ürdün'e gitmesini
eleştiren CHP'li Kemal Kı-
üçdaroğlu nu konuşturmaz-
ken CHP'liler bu tutumu pro-
testo ettiler. Fak-Fuk-Fon ola-
rak bilinen Sosyal Yardımlaş-
ma ve Dayanışma Fonu'nun
"genel müdürlüğe" dönüş-
türiilmesine ilişkin yasa tasa-
nsının ele almdığı TBMM
Plan ve Bütçe Komisyo-
nu'ndaki görüşmelere Erdo-
ğan'ın Ürdün gezisiyle ilgili
tartışmalar damgasmı vurdu.
CHP'li komisyon üyesi Ke-
mal Kılıçdaroğlu, Türkiye'de
10 miryon yoksul insan bulun-
duğunu belirterek "Bu kadar
yoksul olan bir ülkeyiz. A-
ma Başbakanımız, kızının
düğün davetiyesini özel
uçakla Ürdün'e görürüyor.
Uçakla davetiye dağıtıyor"
dedi. AKP'liler bu sözlere
tepki gösterince, komisyonun
AKP'H Başkanvekili Altan
Karapaşaoğlu da Kılıçda-
roğlu'nun mikrofonunu ka-
pattı. CHP'li Ali Kemal
Kumkumoğlu da davetiye
haberlerinin gazetelerde yer
aldığını belirterek "Haberle-
ri görmüyor musunuz" diye
tepki gösterdi. AKP'liler ga-
zete haberlerinin dedikodu ol-
duğunu savunurken Isparta
Milletvekili Emin Bilgiç,
Dünya Bankası'mn yaptığı
500 miryon dolarlık yardımın
ne olduğunun CHP Istanbul
Milletvekili Kemal Derviş'e j
sorulması gerektiğini söyledi. j
GÜNDEM MUSTAFA BALBAY
H Baştarafi 1. Sayfada
Kenyatta'mn sözünü anımsatalım:
"Beyazlargeldiğinde onlann elinde Incil, bizim-
se topraktanmız vardı. Zamanla bize gözlerimizi
kapatıp dua etmesiniöğrettiler. Birsüre sonra göz-
lerimizi açtığımızda gördük ki, Incil bizim elimiz-
deydi. Topratdanmızsa beyazlann olmuştu."
Kenyalılar gözlerini açtığında bu gerçeği gördü-
ler ama, kendi topraklarını kendilerine ait kılma-
lan kolay olmadı. Beyaz adam, sömürgecilik dö-
neminin bitmesinin ardından şu öneriyi getirdi:
"Tamam, bu topraklarsenin. Ama bakbiz bu ka-
dar ürün elde ediyoruz. Sen de yararlanıyorsun.
Bu topraklan bize kirala!"
Yoğun tartışmalardan sonra işlem kabul edildi.
Milyonlarca dekar arazi beyaz adama 999 yıllığı-
na kiralandı. Yılı yanlış okumadınız!
Türkiye'ye gelelim... Tarım politikamızın "üre-
timsizliği desteklemek" üzerine kurulmasıyla ya-
bancılara toprak satışının serbest bırakılması ara-
sında hiç benzerlik yokmuş gibi görünüyor ama,
aynntılar öyie demiyor...
IMF ve Dünya Bankası'mn Türkiye gibi ülkele-
re dayattığı tanm politikası şu:
"Arkadaş, tanm senin sırtında yüktür. Tanmıdes-
teklemeyi bırakacaksın. Ben de senin üreticine
ürün bazında değil, dekarbaşına para vereceğim.
Üreticinin üretmesi gerekmeyecek..."
Türkiye'de bu politika başanyla uygulanıyor. Da-
vul zurna ile açıklanan 2004 yılı büyüme hızında
tanmın yeri eksi 7.5. Tanmımız bırakın büyümeyi,
küçülüyor. Artık pek çok tarımsal ürünü de fthal
etmeye başladık. Ithalat sayesinde ticaret artın-
ca da bunu büyüme gururumuza ekliyoruz.
Tanm ilacı, gübre ve tohumda dışarıya bağlıy-
dık. Yabancı şirketler, "tamam sen üretimyapabi-
lirsin ama, ilacını, gübreni ve tohumunu ben sata-
cağım" derdi. Şimdi bütün ürünü onlar satma yo-
lunda...
Tarımı boğa boğa
Tarımdaki küçülme kaygı verici ölçülerde sürer-
ken, yabancılara satılan toprak miktannda da ar-
tış var. CHP Muğla Milletvekili Gürol Ergin'in so-
ru önergesini yanıtlayan boyunduruk, affedersiniz
Bayındırlık ve Iskân Bakanı Zeki Ergezen'in ver-
diği rakamlar şöyle:
- Satışa izin veren yasanın çıktığı 3 Temmuz
2003'ten bu yana 43 bin 521 yabancı, Türkiye'den
arazi ve mesken satın aldı.
- Satın alınan taşınmaz mal adedi 41 bin 901.
- Toplam yüzölçüm 298 milyon 240 bin metre-
kare.
- Türkiye'den mülk edinenler arasında, Yunan-
lılar, Almanlar, Ingilizler ve Suriyeliler başta geli-
yor. 30'a yakın ülkeden alım yapıldı...
Bu bilgiler ilk bakışta kaygı verici bulunmayabi-
lir. Hatta, olumlu karşılayan da olabilir, salt ticaret
gözüyle bakabilir. Işin turizm ve yerleşıp yaşama
amaçlı yanını bir ölçüde ayn tutabiliriz. Ancak, ya-
bancılara satış izni tanmdaki küçülmeyle ve üre-
timsizliği desteklemeyle yan yana konunca orta-
ya başka bir tablo çıkıyor.
Gidiş şu:
Üretmeden destek alan toprak sahibi bir süre
sonra toprakla bağını kesecek. İyi fiyat veren olur-
sa satacak. Onun yanındaki üretime devam etse
bile ona da değerinden biraz yüksek fiyat öneri-
lecek. Satacak. Satın alan şirket tarla toplulaştır-
mayla büyük ölçekli üretime gidecek. Köylü bir sü-
re önce kendisine ait olan toprakta ücretli olarak
çalışmaya başlayacak.'
Bu durumda bizim AB'ye girmemize gerek kal-
mayacak, zaten AB bize girmiş olacak!
Son sözümüzTanm Bakanı'na... Tanm küçülür-
ken "Anadolu esmeri" adı altında bir boğa üretti-
ğimizi duyurdu. Kesinlikle küçümsemiyoruz. Bu
tür çalışmalar gerçekten gerekli... Ancak tanmda-
ki ve topraktaki bu olumsuz tablo karşısında "bo-
ğa" deyince insanın aklına şu geliyor:
Demek ki tarımı boğa boğa büyütecekler!
ankcum(a cumhuriyet.com.tr
Rumlar barış istemiyor
'Olimpiyat ateşi'
KKTC'ye gitmeyecek
LEFKOŞA (AA) -
KKTC Gençlik ve Spor
Bakanı Özkan Yorgan-
cıoğlu, Atina Olimpiyat
Komitesi'nin, daha ön-
ce vanlan mutabakatın
gerisine gittiğini, bu ne-
denle olimpiyat meşa-
lesinin KKTC'den geç-
meyeceğini bildirdi.
Lefkoşa Belediye Baş-
kanı Kutlay Erk de
"Meşale, Rum yöneti-
minin ırkçı, faşist. he-
gemonyacı siyasetine
esir düştü" dedi.
Yorgancıoğlu, dün
Lefkoşa Belediye Baş-
kanı Kutlay Erk le bir-
likte Meclis'te düzenle-
diği basın toplantısında,
dört aydır konuyla ilgi-
lendiğini, Rum Olimpi-
yat Komitesi Başkanı
Kikis Nazarides, Atina
Olimpiyat Komitesi ve
sponsor fırmalann yet-
kılileriyle temaslar yap-
tıklannı ve meşalenin
KKTC'den geçmesi
için bir mutabakata var-
dıklannı anlattı. Rum
yönetüni sözcüsü Kip-
ros Hrisostomidis ın.
"Bizim koşullarımız
kabul edilirse meşale
Kuzey Kıbrıs'a geçe-
cek" açıklamasının ar-
dından işlerin kötüye
gittiğini ve işe Rum ke-
siminde siyaset kanştı-
nldığını kaydeden Yor-
gancıoğlu, Türk tarafın-
da tören yapılmaması,
Türk atletlerin yanında
Rum atletlerin bulun-
maması, Lefkoşa Bele-
diye Başkanı'nın ko-
nuşmaması, meşalenin
Kuzey Kıbns"ta yakıl-
maması, Güney Kıb-
ns'tan yakılarak getiril-
mesi şartlannın öne sü-
rüldüğünü belirtti.
Meşaleyi taşıyacak
10 atletin yanında ne-
den 10 yardımcı atletin
bulunmayacağı gerek-
çesinin "10 tane tişört
yok" diye açıldandığı-
na işaret eden Yorgancı-
oğlu, Güney Kıbns'ta
uygulanan prosedürün
aynısının uygulanması
şartıyla olimpiyat me-
şalesini gururla KK-
TC'de konuk edecekle-
rini bildirdi.