Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
g TEMMUZ 2004 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
17
uıp
3
E
«
Saddam hukuk
çahşıyormuş.
Doğru...
En bümediği
konuydul
- Alman solu bölünüyormus...
"Türklere özenmisJerdiri"
EMctron&posta: denizsoinGcwnhimyetcain.tr Tefc «212.512 05 05 Faks: 0.212^12 44 97
Pendik
Istanbul'da AKP'li
Pendik Belediyesi
"Kültür ve Sanat
Festivali" adryla bir
panayır düzenliyor.
Saat gece yansını
geçtikten sonra
konser veriliyor,
sabaha karşı havai
fişekler atlıyor.
Gürültüden
otomobillerin alarmlan
çalıyor, çocuklar
deprem korkusuyla
yataklanndan fırtıyor.
Polisi arayan
vatandaşlar,
"N'apalım; festival var"
yanrtını alıyor!
Kanlı jft
Akif Kökçe: "Amerika
Birteşik Devtetleri
sayesinde dünya,
uzayda masmavi değil
artık kan kırmızısı
panldayacak."
Neden?
Neden insanlar burun-
lannı kuvvetlice temizle-
dikten sonra mendilin
içine merakla bakariar?
A. Acaba büyük ikrami-
ye çıktı mı diye. B. Ba-
şanlannı gözleriyle gör-
mek için. C. Neye ben-
zediğini yakından gör-
mek için. D. Hiçbiri.
Mümtaz Idil
agazin dünyasmdaki haberlere bakılırsa
özel televizyonlardaki pop staryanşmalan-
na özenen TRT de kendince yıldız yaratmak
için Türk sanat müziği yanşması düzenleye-
cekmiş. Hükümetin yayın organına dönüşen TFİT'ye
tasavvuf müziği yanşması ya da ilahilerden birdemet
daha çok yakışırdı! Hele bir de "düm teka düm tek"ler
arasında türbanlı bir hatun kişiyi yıldız yaptılar mı ya-
nşmanın tadına doyulmazdı!
Sözde özerk TRT'nin hükümet yanlısı yayınlan ar-
tık gazete haberierine de konu olunca Ankara'dan
Doç. Dr. Hüner Tuncer bakın ne diyor:
"Her gün saat 18.00'de TRT2'de yayımtanan 'Gü-
nün Konusu' programını ilgiyle izliyorum. Çünkü bu
yayında, genellikle uluslararası ilişkilerdeki son geliş-
melere ilişkin 'değerii uzmanlar'ın görüşlerine ve yo-
rumlanna yer veriliyor.
Bu yayının sorumlusu olan Haluk Koç'u birkaç kez
telefonda aramaya çaJıştım; ancak, kendisiyle bir tür-
TRT
lü görüştürülmedim. Eğer görüşebilseydim, kendisin-
den şu sorulanmı yanıtlamasını rica edecektim:
Bu programda niçin yalnızca hükümetin sözcülü-
ğüne soyunmuş uluslararası ilişkileruzmanlannın gö-
rüşlerine yer veriyorsunuz?
Devletin televizyonu olan TFTTde hükümete muha-
lif görüşlerin kamuoyunaduyurulmasına niçin olanak
tanımıyorsunuz?
Ben, Atatürkçü bir aydınım ve uluslararası ilişkiler
alanında çalışmaktayım. Eski bir diplomat olarak,
uluslararası ilişkiler dalının hem teorisini hem de uy-
gulamasını bilen kişilerden biriyim.
Aynca, bu dalda yayınlanmış olan 10'a yakın kita-
bım bulunmaktadır.
Ancak, ben sesimi devlet tetevizyonundan Türk ka-
muoyuna duyuramamaktayım çünkü ismim, 'TTTTnin
karalistesi'ndeyeraJmaktadır. Bu 'liste'yealınmamın
nedeni, Türkiye'nin günümüzdeki gerçeklerine ilişkin
doğrulan apaçık yazılanmla ve konuşmalanmla ka-
muoyuna duyurmaya çalışmam olmuştur.
Demek ki, Atatürkçü ilkelere ve düşüncelere bağ-
lı aydınlar, bugün Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin te-
levizyonu açısından 'sakıncalı kişiler' olarak sayıl-
maktadır!
TRT'nin dışında ulusal düzeyde yayın yapan özel
televizyon kanallan da, benim gibi düşünen Atatürk-
çü aydınlara ne yazık ki bugün kapalıdır!
Ankara Barosu'nun düzenlediği bir panelde birlik-
te bildiri sunduğumuz Prof. Dr. Alparslan Işıklı da
benzer bir görüşü dile getirmiştir."
Bu tür görüşleri her ortamda dile getirmekte, kay-
da geçirmekte yarar var. Çünkü Türkiye'nin içeriden
ve dışandan kuşatıldığı bir dönemi yaşıyoruz. Tarihe
not düşmek için yaşadığımız bugünler çok önemli...
AKP bayrağı astırmamamn cezası
Giresun Devlet Hastanesi'nde sosyal
hizmet uzmanı olarak çalışan biri,
yerel seçim öncesi oturduğu
apartmana büyük bir AKP bayrağı
asmak ister.
Alt katında oturan bir öğretmen itiraz
eder; apartmana AKP bayrağı
astırmaz.
Derken... Sosyal hizmet uzmanının,
öğretmene yönelik tehditleri başlar
"Bunun hesabını senden
soracağım. AKP milletvekillerinin
hepsini tanıyorum; seni Şırnak'a
sürdüreceğim."
13 Haziran Pazargünü, öğretmenin
kapısı çalınır.
Üst kattaki sosyaJ hizmet uzmanı
komşusu kapıya gelmiştir.
Öğretmeni konuşmak için dışan
çağınr.
öğretmen dışan çıktığında, sosyal
hizmet uzmanının saldınsına uğrar ve
dı
çocuklannın gözü önünde dayak yer.
Oğretmen, rapor almak üzere, sosyal
hizmet uzmanının çalıştığı Giresun
Devlet Hastanesi'ne gider. Acil
Servis'teki nöbetçi doktor, rapor
vermez..
öğretmen morarmış yüzü ve şişmiş
dudaklan ile Giresun SSK Hastanesi
Acil Servisi'ne gider.
Nöbetçi doktor, kesin rapor
vermekten kaçınır, "öğrencilerinin
karşısına bu haJiyle beş gün çıkması
uygun değildir" yolunda bir rapor
verir.
Olay yerel televizyon kanalına yansır.
öğretmen, yaralı yüzüyle televizyon
muhabirine astırmadığı AKP
bayrağından başlayarak başından
geçenleri anlatır. Fakat, televizyon
kanalı bu haberi yayınlamaz.
Öğretmen şimdi Şırnak'a tayinini
beklemektedir.
Gerçek Reagan (ve ABD)
TÜRKKAYAATAÖV
40'ıncı ABD Başkanı R.
Reagan öldüğünde Ameri-
ka'daydım. "BirAmerikan dü-
şü" olarak günlerce anıldı.
Modellik, aktörlük, valilik ve
başkanlık, bu arada birkaç
ömrü dolduracak boş lafla ge-
çen 93 yılını "tipik Âmerikan
yaşamı" diye sundular. Dergi-
lerin kapağındaydı; özel sayı-
lar ve kitapçıklar vitrinleri dol-
durdu. Sanki tek başına Ame-
rika, yurtseverlik, özgürlük,
iyimserlik ve canlılık simgesiy-
di. Falcılann yakın dostu Nan-
cy ile evliliği de "yüzyılın en
büyük aşklanndan biriy"m\ş
anlaşılan. insanlar naaşının
önünden günlerce geçip dur-
du. Bayraklar belki bugün de
hâlâ yanda. Şımdi, kâğıt para-
lardan birinin üstüne resmini
koyacaklar.
Oysa, Reagan'ın Âmerikan
halkına ve dünyaya büyük za-
rarları oldu. Hele ikinci dört yı-
lında gerçekle masalı ayırt
edemeyen birzavallıydı. Bay-
rağı sallar, kötü habere kulağı-
nı tıkardı. Kimi yakınlan görev-
den alınmasını bile düşündü-
ler. Şimdiki Bush dışında, son
yüzyılın en kötü ABD başka-
nıydı. Ülkeye ve dünyaya yap-
tıklannı gerçekçi ölçülerde an-
latan çıkmadı. Neden olduğu
yıkımı bir yazıya sığdırmak
olanaksız. Hiçbir bilgeligi ol-
mayan, kendi dünyasında, gi-
derek düşe gömülmüş en
önemli haber kaynağını Re-
ader's Digest adlı sıradan der-
ginin oluşturduğu biriydi. Yıl-
ları hırs, kibir, riya, yasadışılık,
kan ve emeğe düşmanlık a-
ma gülümsemeyle geçti.
Anlayışı şuydu: En güçlüyü
destekle, zayıfla vakit harca-
ma. Ülkeyi 1920'lerin cumhu-
riyetçi Harding-Coolidge-Ho-
overyönetimine geri götürdü.
Temeldetutucu iktisatçılardan
F. Hayek ile M. Friedman'ın
kulaktan dolma düşüncelerini
başkente taşıdı. Âmerikan
medyasını kendi sesbüyütü-
rüne çevirdi. Variıklılara büyük
vergi indirimleri uygular ve as-
keri harcamalan üst düzeyle-
re çıkanrken bütçe açıklannı
bazen sahte rakamlaria gizle-
di. Aynca, devleti iflasa sürük-
leyip sosyal güvenlik, sağlık
ve eğitim gibi kamu program-
lannda kısmalan haklı göster-
me, ama ekonomik yaşamı
bütünüyle tekelci sermayeye
teslim etme yanlısıydı. Fede-
ral yönetimi neredeyse meş-
ruluk dışına itti.
Çalışan çoğunluğun karşı-
sında yer aldı. Sendikalara
düşmandı. Grev yaptılar diye
havaalanı işçilerini toptan iş-
ten çıkardı. Çalışma yerierin-
de güvenlik en alt düzeydey-
di. Irk aynmı yapan özel okul-
ların vergilerini kaldırdı. Hu-
kukçuların en tutucusu A.
Scalia'yı yüce mahkemeye
atadı.
Dünyanın çeşitli yerierinde
demokrasiyi ve insan haklan-
nı tahrip etti. Brüksel'de
1984'te uluslararası bir top-
lantıda, Güney Afrika'da ırk
aVnmını vasatmak icin ne vol-
lar denediğini anlatma görevi
bana verilmişti. Arjantin'defa-
şist cuntayı, sivil toplu kıyımın-
dan sorumlu El Salvador ve
Guatemala rejimlerini, Şili ka-
sabı A. Pinochet'yi ve Filipin-
ler celladı F. Marcos'u des-
tekledi. Kongre kararlannı çiğ-
neyip Nikaragua'da on binle-
rin yaşamını noktalayan in-
sanlık suçlan işledi. Uluslara-
rası Adalet Divanı'nca suçlu
bulununca da, karan tanıma-
dı ve yasa egemenliğine say-
gısızlığını kanıtladı. Böylece,
dünya mahkemesinın suçla-
dığı tek devlet ABD ve onun
başındaki kişi Reagan'dı. Ni-
karagua iktidanna karşı olan
kontra'\an desteklerken uyuş-
turucu mafyasıyla içli dışlı ol-
duğu CIA yazanaklarındadır.
Bir yandan Iran'a gizlice silah
sattı, öte yandan Saddam'a
arka çıktı. Iki Grenada adası-
nı yok yere işgal etti. Kara-
yipler'deki birkaç ada devle-
tinden ikişer üçer kişi alarak
bu saldınsına "koalisyon" gö-
rünümü vermeye çalıştı.
llk darbeyi vurarak nükleer
savaşı kazanabileceklerini dü-
şünen kişileri sorumlu yertere
getirdi. "Nükleer Savaşa Kar-
şı Uluslararası Bilimciler Ku-
ru/u "naseçildiğinde, yedi kişi
hep biriikte M. Gorbaçov'a
giderek yeraltı denemelerini
tekyanlı durdurmasını istedik.
Hemen uydu. Semipala-
tinsk'e yerleştirdiğimiz çok
duyarlı aletler sözünden çık-
madığını kanıtlarken, Âmeri-
kan medyasında bu önemli
habere ilişkin aylarca bir tek
satır çıkmadı. öte yandan,
Reagan'a aynı öneriyle giden
üç Nobel ödüllü bilimciyi Baş-
kan kabul bile etmedi, yalnız
ağızdan haber yolladı: "Sov-
yetler isterse durdursun, ben
nükleer silahlan geliştirmeyi
sürdüreceğim". Ortaya attığı
tehlikeli "yıldız savaşlan" dü-
şüncesini şimdi Bush ele aldı.
Reagan, ikinci dört yılında
sabah geç kalkıyor, öğleden
sonra uyuyor, televizyon sey-
rederek akşam yemeğini yiyor
ve erkenden yatıyordu. Ko-
nuşması süslü ama basmaka-
lıp cümleleri sıralamaktan öte
gitmiyordu. Birçok yakınının,
bu arada köpeğinin de, adını
anımsamıyordu. Dinleyenlerin
çoğunun bildiği Hollywood
filmlerinin konusunu başından
geçmiş ya da gerçekten ol-
muş olaylar gibi anlatıyordu.
Israil Başbakanı Y. Şamir'e
Auschvvitz toplama kampını
kurtaranlardan olduğu palav-
rasını attı. Devirdiği çamlann
hesabı yok. örneğin: Bit-
burg'da Nazi ölüm birlikleri
SS'lerin mezarlığına gitmiş,
burada İkinci Dünya Sava-
şı'nda (!) "Sovyet totaliterliği-
ne karşı omuz omuza çarpı-
şan" Âmerikan, Ingilız, Fransız
ve Alman şehitlerinin biriikte
yattıklan düşlemini yumurtla-
mıştı. Astrolojiye inanır, paria-
yan yıldızlarla serbest pazar
arasında anlaşılmaz bağlar
kurardı.
Reagan'ın bu mirasını. şim-
di, yardımcısının oğlu ekleme-
Ipr v/annrat cı'ırHüriK/nr
KİM KİME DUM DUMA BEHÎÇAK behicak" turk.net
ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACI kamilmasaraciı mynet.com
OTOBÜSTEKİLER KEMAL URGEISÇ
HAYAT EPtK TÎYATROSU MLSTAFA BÎLGÎN
ISSIZLİK
AILE YAPISINr
— BOZUYORMUŞ •.
ı t t
| r t
} ,
TARİHTE BÜGÜN MÜMTAZ ARIKAN
8 Tenunuz ınctc.mumtaz-arikun. com
SONUÇ
BİR. TU
tZJ-İRM
MİYS- Ç
RBYE KESKİN A6ZI ALT*
DÜZ ÇİZGİ
ÜMİT ZİLELİ
Peri Km ile
Prensin 'Vuslafı!
Hadi gözümüz aydın!
Tayyip Bey'in kerimesi Esra. bu pazar günü
Lütfi Kırdar Kongre Sarayı'nda, 7 bin davetlinin hu-
zurunda dünya evine girecek...
Bu düğün çok şaşaalı olacak çook. Ne Ahmet
Burak'ın 200 milyarlık takı takılan (babası mal-
variığı beyanında altınlan borç olarak göster-
mişti) düğünü ne de Italya Başbakanı Beriusco-
ni'nin gelinin elini öpüp ufak çaplı skandal yarat-
tığı Necmettin Bilal'in 5 bin kişilik düğünü Es-
ra'nınki ile aşık atabilecek!
Bir kere bu düğünde rock grubu Gece Yolcula-
n'nın özel olarak hazıriadığı "Vuslat • Kavuşma"
isimli senfonik parça çalınacak. Tayyip Bey, ya-
bancı konuklar da geleceği için bestede Avru-
pa'ya dönük Türkiye" temasının vurgulanmasını
istemiş. Grup bu ince ayan da göz önüne almış ve
sipariş parçayı "bir peri km ile prensin düğü-
nünü" hayal ederek bestelemiş!
Sonracığıma, nikâh şahitleri Doğu-Batı sente-
zini en iyi şekilde temsil edecek konuklardan olu-
şacak. Bir yanda Ürdün Kralı Abdullah, diğer yan-
da Romanya Başbakanı Nastase ve Yunanistan
Başbakanı Karamanlis. Herhalde Karamanlis'e
de bir ince ayar uyarı yapılmıştır. Biliyorsunuz
adamcağız Yunanistan seyahati esnasında Emi-
ne Hanım'ı yanaklanndan öpmüştü de diploma-
tik ve de siyasi krize neden olmuştu. Tayyip Bey'in
basın danışmanı zavallı Ahmet Tezcan'ın, "gö-
rüntüleri yayımlatmamak uğruna" göbeği çatla-
mıştı!
Bu düğün davetli sayısı bakımından da tarihe
geçecek. Siz bakmayın 7 bin kişi denildiğine; ipi-
ni koparan Tayyip Bey hayranı en azından boy
göstermek için akın edeceğinden Lütfi Kırdar'ın
içinde ve etrafında en azından 10 bin kişi olacak.
Ben hesabını yapamadım; Tayyip Bey, henüz Fa-
zilet Partisi'nde orta karar siyasetçiyken oğlu Bu-
rak'ın düğününde 200 küsur milyarlık altın takı ar-
mağan edilmişti. Şimdi Başbakan olduğuna gö-
re, düğüne de kaymak tabaka dahil 7 bin kişi da-
vet edildiğine göre sizce ne kadar armağan gelir?
Birsoru ile bitirelim...
Geçen hafta Birlik Vakfı toplantısında yaptığı ko-
nuşmada başta Cumhurbaşkanı, Genelkurmay
Başkanlığı ve sivil toplum örgütlerini "imam hatip
yasasının karşısına dikilenler" olarak niteleyen
Tayyip Bey, bu kesimlere toplumun gereken ce-
vabı vermediğini öne sürmüştü... Yani imam ha-
tip velilerini ve bu yönde düşünen kesimleri soka-
ğadavet etmişti...
İster misiniz, tam da pazar günü bu kesimler
Tayyip Bey'in çağnsına uyup Lütfi Kırdar'ın önün-
de pankartlanyla toplansınlar? Işte o zaman dü-
ğüne katılanlann sayısı davetlilerin çok üstüne çı-
kar. Pek şenlikli olur!
- Davetsizler takı takar mı, bilemem?!
Kuzey Irak sofrası!
Karamehmet Grubu'na ait Halk'a ve Olaylara
Tercüman gazetesinin dünkü manşetinde iki çok
iyi bilinen isim vardı: llnur Çevik ve Cengiz Çan-
dar! Iki arkadaşın, Türkiye'ye "dinlenmek" için
gelen Kürt lider Celal Talabani ile Borsa lokanta-
sında baş başa yedikleri 2.5 saatlik yemeğin fo-
toğraflan birinci sayfayı süslüyordu! Çelik Çelik-
yaman'ın haberine göre masada Ingilizce konu-
şulmuş ve sık sık "Turkish" ve "Dollars" kelime-
leri geçmiş!
Yıne habere göre llnur Çevik çok sıkıntılı görü-
nüyormuş. Biliyorsunuz, gazeteci llnur Çevik'in
Kuzey Irak'ta 65 milyon dolariık ihale aldığı Vatan
gazetesinin manşetine konu olmuş, Çevik ihaleyi
doğrulamıştı. Cengiz Çandar'ın da bu "iş"\e ortak
olduğu yazılmıştı. Yemekten sonra çıkışta Tercü-
man muhabirinin sorusu üzerine Talabani, "Aile-
ceyeme/cyed//(''yanıtınıvermiş...Çandarise"D/-
şişleri'nden mesaj getirmek" gibi bir durumun söz
konusu olmadığını belirtmekle yetinmiş... Tercü-
man muhabiri can alıcı soruyu da sormuş:
- Ufukta yeni bir ihale mi var?!
E-posta: umitzileliiVrttnet.net.tr
BULMACA SEDAT YAŞAYAN
SOLDANSAĞA:
1/Osmanlılar-
da vergi topla- '
yan devlet gö- 2
revlisine veri- 3
lenad. 2/Hat-
tatlann kâğıt
cilalamakta
kullandıklan
bileşim... As-
ya ile Avnı-
pa'yı ayıran
dağ sırası. 3/ 9
Bir renk... Üç
kişiyle oynanan bir
kâğıt oyunu. 47 "în-
gJn,dumağT gibi ad-
lar da verilen hasta-
lık... Şamanizmin
din adamJanna veri-
len ad. 5/Konut... Bir
etkinliğin geçici ola-
rak durdurulduğu sü- 8
re... Güney Afrika 9
Cumhuriyeti'nin plaka işareti. 6/ Mersinbalığına
verilen birbaşka ad. 7/Tuzağa düşürülen şey... As-
ya'da bir ırmak. 8/ Arkası düz olan sandal. 9/ Bir
haber ajansının kısa yazılışı... Ağızda güç eriyen
bir cins şeker.
YUKARTOAN AŞAĞIYA:
1/ Manisa'nın antik dönemlerdeki adı. 2/ "Çep-
çe\Te kaplasın bu ziya, bu renk ' Havayı dolduran
bu — ahenk" (A.H. Tanpınar)... Şaşmabelirtenbir
ünlem. 3/Bir şeyi olan, elinde bulunduran... Bir
akışkanın boru içindeki dolaşımıru durdurmak ya
da serbest bırakmak için kullanılan aygıt. 4/Utanç
duyma... Böceklerin yumurtadan çıktıktan sonra
ergin karakterlerini kazanmadan önceki e\Tesi. 5/
Güney Amerika'da bir ülke... Ford otomobilinin bir
modeli. 6/Kale duvan... Dövüldükten sonra sav-
rularak temizlenen ve kunıtulan buğday. 7/Uzak...
Çok inatçı kimseler için kullanılan bir sözcük. 8/
Ge\eze. 9/Tibet'te Buda rahiplerine verilen ad...
anntaniTnî»7