Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 30 TEMMUZ 2004 CUIV
4 HABERLER
DUNYADABUGUN
ALt SİRıMEIV
AKP İktidarı ve
Demiryolları
CHP'nin, Ulaştırma Bakanı hakkındaki gensoru
önergesiyle TBMM'yi toplantıya çağırmış olması-
nı büyük bir fırsat olarak n/teliyor, Tarhan Erdem
dünkü yazısında.
Tarhan Bey'in gözlemine değilse bile, temmeni-
sine katılmamak mümkün değildir. Gerçekten de
bu fırsat. Türkıye'nin ulaşım politikasının yeniden
vetemelden gözden geçirilmesi, yenı rantab) ve kök-
lü çözümler üretılmesi olanağını verirse Türkiye bu
işten çok yarariı çıkacaktır. Eğer gensoru önerge-
si kısırbir iktidar muhalefet çekişmesi ve güç gös-
terisiyte sınırlı kalmaz ise sistemin özüne uygun bir
işleve kavuşacaktır CHP'nin çağnsı.
Gerçekten de konunun enine boyuna tartışılma-
sı ve ulusal bir polftika oluşturulması zorunludur. Çün-
kü, Türkiye ulaşım politikasında yeryüzünün en ga-
rip ülkelerinin başında gelir.
Türkıye'de bugün yolcu taşımacılığında karayol-
lannın payı yüzde 96 iken demiryollannınki ise yüz-
de 2'ye düşmüş bulunmaktadır. Aynı oranlar mal
taşımac/lığında yüzde 94 ile yüzde 4'tür.
Kara taşımacılığıyla demiryolu taşımacılığı ara-
sında böylesine büyük fark hiçbir gelişmiş ülkede
söz konusu değildir.
Bu oranlar karayolu şebekesinin en gelişmiş,
otoyollann en yaygın olduğu ABD için dahi kabul
edilebilir düzeyin çok çok ötesinde bulunmaktadır.
• • •
Osmanlı'nın son döneminde, ulusal ekonominin
gereklerinden çok imparatorluk üzerinde hege-
monya kurmuş olanlann gereksinimlerine yanıt ge-
tirmeye yönelik olarak başlayan demiryollannı ge-
liştirme politikası, Cumhuriyet ile birlikte, ulusal po-
litika endeksli olarak, öncelikli hedef haline getiril-
miştir. öyle ki, genç Cumhuriyet onuncu yılında
"anayurdu dört baştan demir ağlarla örmek"\e
övünmekteydi.
Ne var ki, bu politika tek parti dönemiyle sınırlı
kalmış, daha sonra gelen iktidariar, tabii ki dış güç-
lerin büyük telkinlerinin de sonucu olarak, demir-
yollannı ihmal etmenin ötesinde tümden bir kena-
ra itmiş bulunmaktadırlar.
Demokrat Parti'nin iktidara gelmesinden sonra,
Ereğli Demirçelik için yapılan hattın dışında bir tek
hat açılmak şöyle dursun, varolan yollann yenilen-
meleri, hatta bakımları bile doğru dürüst yapılma-
mıştır.
Bugün kullanılmakta olan demiryollanmızın alt-
yapılan ve raylannın yüzde 70'i 20 yaşından eski-
dir.
1983 yılında başlayan Istanbul Ankara arasını üç
saate indirecek olan hızlı tren projesi de şu anda
teorik olarak yürümekte fakat fiilen ilerlememekte-
dir. Çünkü Hazine'nin bu işe ayıracak beş parası
yoktur. Yap-işlet-devret yöntemiyle çözümün önün-
de de engeller bulunmaktadır.
Durum böyle olunca Türtoye'nin çarpık ulaşım po-
litikası, nihai tahlilde ulusal ekonomiye büyük kül-
fetler yükleyerek sürüp gidecek görünmektedir.
Bu bakımdan Tarhan Erdem'in çağnsına katılıp
son tren kazasını fırsat bilerek ulusal bir ulaşım po-
litikası oluşturulmasını istemek ve parlamentonun
bu konuda kendisine düşeni yapmasını bekJemek
son derecede doğrudur.
• • •
Ancak bu beklentinin de iyi niyetli zihinlerde ye-
şermiş bir temenni olmaktan öteye geçemeyece-
ğini, ulusal politikalar üretmekten çok, ulusal den-
geleri değiştirmeyi hedefleyen AKP'nin gensoruyu
fırsat bilip, yeni bir çığır açmaktan çok, kendi yö-
neticilerinin sorumluluklannı örtbas etmeye çalı-
şacağını görmemek mümkün değildir.
Zaten, AKP'nin ideolojik yapısı da ulusal önce-
likler üzerine kurulu olmadığı için, bu hedefe yöne-
lik olan demiryolu politikasına sıcak bakmasına da
engeldir.
Unutmayalım ki, Atlantik'in iki yakasında da ka-
pitalizmin gelişmesinin ve serpilmesinin hem ürü-
nü hem de pekiştiricisi olan demiryolu ulaşımını sa-
vunmak, Türkiye'de kapitalist gelişmenin baş sa-
vunuculanndan biri olan Turgut Ozal tarafından ko-
münistlrk olarak suçlanmıştı.
Turgut özal'ın temsilcisi olduğu çarpık gelişme
zihniyetini de yansıtan bu benzetme, ekonomik
bakışlan ondan çokfarklı olmayan öbür partiler ta-
rafından reddedilmiş değildir.
Bu durumda korkarım ki, gensoru görüşmeleri
sırasında iktidann serg/leyeceği sorumsuzluk, ger-
çek sorumluları gizleme çabalan, Türkiye'nin de-
miryolu politikasını daha da çıkmaza sokacak, son
kazanın verdiği dersleri almamakta direnen ve di-
renecek görünen partizan bir yönetimin elinde olan
TCDD, daha da büyük çıkmazlann ve belki de ge-
ri dönülmesi güç bir iflasın eşiğine gelecektir.
Son kazanın yol açtığı kayıplann ilk bakışta fark
edilenden çok daha büyük olduğunu ne yazık ki,
önümüzdeki günlerde yaşayarak göreceğiz.
Anlaşma sağlanamadı
EminönüBelediyesi'nde
grevkaran alındı
Istanbul Haber Servi-
si - Genel-Iş Sendika-
sı'nda örgütlü Eminönü
Belediyesi çalışanlan,
toplu iş sözleşmesi gö-
rüşmelerinde anlaşma
sağlanamadığı gerekçe-
siyle grev karan aldı.
DlSK'ebağhGenel-îş
Istanbul 7 No'lu Şube
üyesi birgrup, Eminönü
Belediye Başkanlığı
önünde toplanarak 5 ay-
dır süren toplu iş sözleş-
mesi görüşmelerinde an-
Iaşmaya vanlamaması-
nı protesto ettı. Genel-
Iş Örgütlenme Dairesi
Başkanı ErolEkicl Tür-
kiye'de sendikal mücade-
le devam ettikçe bu gibi
direnişlerin yaşanacağı-
m söyledi. Ekîcı, Emi-
nönü Belediyesi'nin,
kendilerine insanca ya-
şamakoşullan sağlama-
sını istediklerini belirte-
rek "Daha önceki sözleş-
mderimizde emek, ahn-
teri vebedei var. Bugüne
kadarkurallara bağlan-
nuş çataşma yaşamıni]-
zın kuralsıznğa dÖnüştü-
rülmesine izin vermeye-
ceğjz" dedi. Basın açık-
lamasını okuyan Genel-
Iş 2 No'lu Bölge Başka-
m Mehmet Karagöz de
sendika ile Eminönü Be-
lediyesi adına görüşme-
lere katılan Mahalli Ida-
reler Işverenler Sendi-
kası'nın(MTKSEN)uz-
laşmaz tutumlan nede-
niyle anlaşma sağlana-
madığını söyledi.
Sosyal güvenlik reformuna göre, 2005'ten sonra sisteme girenler 9 bin gün prim ödeyecel
AKP'den 'paralı'hizmetANKARA - Hükümet, hazırladı-
ğı yeni sosyal güvenlik reformuyla;
2005 yılından sonra sisteme girecek
tüm çahşanlar için prim ödeme gün
sayısını 9 bine çıkarmayı planhyor.
Reformla yaşama geçmesi planlanan
genel sağlık sigortası ise verilen tüm
hizmetlerden "katiapayı" adı altın-
da para alınmasını öngörüyor. Si-
gorta kapsamuıda verilecek hizmet-
ler için temel bir paket oluşturulma-
st planlanırken bu paketin dışında ka-
lan hizmetlenn de paralı olması he-
defleniyor. Emeklilik maaşlannda
düşüş de öngören reformla, "primi-
ni ödemeyene sağhk hizmeti verU-
1060169" dönemi başlayacak.
Hükümet, sosyal güvenlik refor-
mu kapsamında yapılacak çalışma-
lan "Beyaz Kftap" adı altında ra-
poriaştırdı. Rapor, ilgili sosyal kesim-
İere de iletildi. Buna göre, sosyal
güvenlik reformunun öne çıkan de-
taylan şöyle:
*«<Mevcut aktif sıgortalılann emek-
liliklerini hak edecekleri yaş, prim
• Hükümetin, hazırladığı yeni sosyal güvenlik reformuyla yaşama geçmesi planlanan
genel sağlık sigortası ise verilen tüm hizmetlerden "katkı payı" adı altında para alınmasını
öngörüyor. Emeklilik maaşlannda düşüş de öngören reformla, "primini ödemeyene sağlık
hizmeti verilmemesi" dönemi başlayacak.
ödeme ve sigortalılık süreleri aynen
korunacak. Tek bir emeklilik siste-
mi uygulamasına geçilecek.
v0
Emeklilüc yaşı, 2005 yılından
itibaren sisteme giren çahşanlar için
kademeli olarak artnnlacak. Buna gö-
re, 2036 yılında erkek 61, kadın 59,
2037-2039 yıllannda ise kadın 60,
erkek 62 yaşında emekli olacak.
Emeklilik yaşı 2075 yılına kadar ka-
demeli olarak arttınlacak ve 2075 yı-
lında 68 olacak.
*-" Halen çalışma yaşamında ge-
çen her yıl için SSK ve Bağ-Kur'da
yüzde 2.6, Emekli Sandığı'nda ise
yüzde 3 oranında aylık bağlanıyor.
Ancak tüm mevcut ve sisteme yeni
girecek sigortalılar için emeklilik
sistemınde geçirilen her yıl için 2015
yılına kadar yüzde 1.6 oranında ma-
aş bağlanacak. 2015 'ten itibaren ise
yüzde 1.5'lik aylık bağlama katsa-
yısı geçerli olacak. Bu da, 2005 yı-
lından sonra emekli olacak tüm ça-
lışanlann maaşlannda ciddi düşüş-
lere neden olacak.
u* Prim ödeme gün sayısında da
önemli değişiklikJer yapılacak. Bu-
na göre, 2005 yılından sonra siste-
me gireceklerin tamamı 9 bin gün
prim ödeyecek. Buna göre, en büyük
zaran SSK'lilergörecek. SSK'Iile-
rin emekliliğinde halen 7 bin gün
prim ödemek yeterli sayılıyor.
u* Genel sağlık sigortasına geçi-
lecek, bu sistemde prim ödemeleri
yüzde 12 düzeyinde olacak. Duru-
mu iyi olmayanlannsa primlerini
devlet üstlenecek.
v* Genel saghk sigortası kapsamın-
da sunulacak hizmetleri içeren bir te-
mel paket olacak. Kışilerin daha
farklı kapsam, fiyat \ e kalitede sağ-
lık hizmeti talep etmeleri durumun-
da, kişi bunu kendi cebinden ödeye-
cek ya da bağlı olduğu özel sigorta-
sı aradaki farkı ödeyecek.
ıs0
Sağlıkta tüm hizmetlerin para-
lı olması dönemi başlayacak. Genel
sağlık sigortası kapsamında, sağlık
hizmetlerinin tamamından belirli
oranlarda katkı payı alınacak.
k" Genel sağlık sigortasuıdan ço-
cuklann yararlanma süresi sınırlana-
cak. Buna göre kız ve erkek çocuk-
lar için genel sağlık sigortasından
yararlanma eğitim koşuluna bağlı
olarak 25 yaşla sınırlanacak. Bu yaş-
tan sonra ailesi adına sağlık yardı-
mı alan çocuklann, yoksulluk testi
Türk-ls 1. Bölge Temsilcisi Büyukkucak
İ
AKP hükümeti
sendikal
bartşı bozduy
• Maslak'taki Orman Bölge Müdürlüğû'nün
bahçesinde bir basın açıkJaması yapan
Büyukkucak, başta Orman Bakanlığı olmak
üzere birçok bakanlığa bağlı bürokratın
sendikalı işçileri istifaya zorladığını söyledi.
İSTAI>TCUIVAı\KARA geç ödeyecekferdir'' diye
- Türkiye Işçi Sendikala-
n Konfederasyonu (Türk-
Iş) 1. Bölge Temsilcisi Fa-
ruk Büyukkucak, konfe-
derasyonlanna üye işçile-
rin istifaya zorlandığını
belirterek "Üyelerimizi
Hak-tş'e geçmeye zoria-
yan bürokrat ve sh-asiler
suç işlemcktedir" dedi.
Hak- İş Genel Başkanı Sa-
Bm Ustu, iddialana ilişkin
olarak "işçDer.sendikala-
nyla Katotik nikâhı için-
de değildir. Diledikkriza-
manayrümahaJdanvar"
diye konuştu.
Maslak'taki Orman
Bölge Müdürlüğû'nün
bahçesinde konfederas-
yona bağlı sendika yö-
neticileri ve işçilerin ka-
tılımıyla bir basın açık-
laması yapan Büyukku-
cak, başta Orman Bakan-
lığı ounak üzere birçok
bakanlığa bağlı bürok-
ratlann "militan gibi dav-
ranarak" sendika üyesi
işçilerini istifaya zorla-
dıklannı kaydetti.
Büyukkucak, "tşvere-
nin, işcinin sendika terahi-
ne kanşması ana>asavave
Türldye'nin imzaladığı
uJuslararaa sözieşmeiere
aytandır.Üvderimra Hak-
tş'e geçmeye zoriayarak
suç işlejen bürrjkrat ve si-
\asiler bunun bedetini er
konuştu.
Hak-Iş'in hükümet des-
teğini yanına alarak Türk-
Iş'ten üye koparmaya ça-
lıştığını ifade eden Büyuk-
kucak, bunun sendikal ah-
lakla bağdaşmadığını vur-
guladı. Demiryol-Iş Sen-
dikası Genel Başkanı Er-
gün Atalav ise Orman-Iş
Sendikası'na üye işçilere
yönelik yapılan baskıla-
nn ulusal ve uluslararası
mevzuatlaraaykın olduğu-
nu anımsatarak sendikal
mücadelelerini çirkinleş-
tirenlerle sonuna kadar
mücadele edeceklerini
söyledi.
Uslu'dan savunma
Hak-Iş Genel Başkanı
Salim Uslu, konuya ilişkin
Hak-IşGenel Merkezi 'nde
düzenlediği basın toplan-
tısında, sendikalar arasın-
daki rekabetin, "konfede-
ral bir çaüşmaya ve siy-asi
alana çeldhneye çabşikb-
ğını" ifade etti.
işçilerin sendika üyeli-
ğininve degiştinne istemi-
nin anayasal bir hak oldu-
ğunu kaydeden Uslu,
Türk-îş'in, bu işçilerin ne-
den sendika değiştirdiği-
ni sorgulaması ve özeleş-
tiri yapması gerektiğini
söyledi.
işçOer ve aOeieri Bolu Belediye Başkanı'nın makam odası önünde oturma eylemi yapü.
îşçilerden oturma eylemi
RUJHATAVŞAR
BOLU-AKP'li Bolu Bele-
diyesi'nden işten çıkanlan 117
işçi ve ailelerirun belediye bi-
nası önünde başlattıklan otur-
ma eylemi devam ediyor.
Bolu Belediyesi'nde ge-
çen dönemlerde vizesiz çalış-
tıklan gerekçesiyle işçiler ve
yakınlan önceki gün Bolu
Belediye Başkanı Alaaddin
Vılmaz'Ia görüşmek ıstedı-
ler. Yılmaz'la görüşemeyen
işçiler, başkarun makam oda-
sı önünde oturma eylemi baş-
latülar. Geceyi belediye bina-
sı önünde geçiren işçilere dün
sabahtan itibaren aileleri de
destek vermeye başladı.
40 derece sıcakta bekleyen
işçi yakınlan önce belediye
bınasına alınmadılar, ancak
daha sonra çeşitli gerekçeler
göstererek içeriye girmeyi ba-
şardılar. Bolu Emniyet Mü-
dürlüğü Terörle Mücadele ve
Çevik Kuvvet ekipleri bölge-
de geniş güvenlik önlemleri
alırken Başkan Yılmaz dün
belediyeye gitmedi.
Işçi aileleri, AKP'hTerin se-
çim döneminde altın dağıta-
rak oy istediklerini anımsata-
rak "Alünla işbaşına geldfler.
Şimdi de poüs nezaretinde iş-
ten çıkan>X)rlar" dediler.
Türk-îş Bölge Temsilcisi
Erdogan Kefefi de -Beiediye
bizündir, emekcinindir. Beİe-
diveBoiuhılarakaiacakiır.Bu-
raidanhiçbir j'eregitnıeyecegiz
vesonunakadardJrenecegE"
şeklinde konuştu.
Eski belediye başkanı
CHP'li Yüksel Cejian da iş-
çileri ziyaret etti. Ceylan işçi-
lere, "Evbüanm,stzierihiçbir
zaman yalnız bırakmayaca-
ğun ve sürekta' yanııuzda ola-
cagun" diye seslendi.
Çorum'da
sendikal
mücadele
sonuç verdi
ÇORUM(AA)-Çorum'da2 haf-
ta önce sendikaya üye olmak iste-
dikleri gerekçesiyle yaklaşık 4 bin
500 çalışanın işine son verildiği
kirerrut fabrikalannın ikisinde iş-
çi-işveren arasında anlaşma sağlan-
dı.
Türk-îş Konfederasyonu'na bağ-
lı Çimse-Iş Sendikası Bölge Tem-
silcisi Mahnnrtİşgör, işçilerin sen-
dikalı olmak için başlattıklan mü-
cadelenin sonuçlannı vermeye baş-
ladığını söyledi. Her işyerinde sen-
dika adına bir temsilci belirledik-
lerini ifade eden Işgör, işten çıkar-
malann yaşandığı fabrikalardan
ikisinde, işverenle işçi temsilcile-
ri arasında yapılan anJaşma gere-
ği iş akitleri feshedilen yaklaşık
250 işçinin yanndan itibaren si-
gortah olarak işlerine devam ede-
ceklerini kaydetti.
kriteri dikkate alınarak kendi adın;
sağlık yardımı karşılanmaya devarr
edilecek.
Prim ödemeyene hizmet yok
*^ Genel sağlık sigortası prim öde-
melerini zamanında yapmayan prim
yükümlüsü sigortalılar ve bakrnak-
la yükümlü olduğu kişiler; ödenme-
miş primleri ödenene kadar yasada
öngörülen yardımlardan, acil du-
rumlar dışında yararlanamayacak-
lar.
i^ Primi ödenmemiş sigortalılar-
la. sağlık yardımı açısından bakmak-
la yükümlü olduğu kişilere yapıla-
cak acil tıbbi müdahale veya uzun sü-
reli tedaviyi gerektiren ve bu teda-
vinin yapılmaması halinde hayatı
tehdit eden hastalıklan nedeniyle
doğacak masraflar kurum tarafın-
dan karşılanacak. Ancak bu durum-
da. kurum tarafından ödenen tüm
masraflar prim borcuyla birlikte fa-
ıziyle tahsil edilecek.
Trabzon İHK:
Gözaltında
parmak iû
yasadışı
AHMETŞEFtK
TRABZON - Trabzon Insan Haklan
11 Kurulu (tHK), gözaltında parmak
izi alınması ve fotoğraf çekilmesinin
yasadışı olduğunu belirterek
Başbakanlık Insan Haklan
Başkanlığı'na başvurma karan aldı.
Trabzon"da 22 Mart'ta Atatürk
Alanı'nda Karadeniz Teknik
Üniversitesi (KTÜ) öğrencileri
basın açıklaması yaparken
dövülerek gözaltına alınmışlardı.
Gözaltındalarken, hazırhk
soruşturması sırasında öğrencilerin
parmak izi alındı, fotograflan
çekildi. Trabzon IHK üyesi ve
avukat Ömer Faruk Altuntaş,
polisin yaptığı uygulamanın yasa ve
tüzüklere aykın olduğu iddiasıyla
konuyu kurul gündemine getirdi.
Kurul. üyeler ile CHP il yönetim
kurulu üyesi avukat GüJcan Ozgür,
Hazıne avukatı Canan Bolükbaşı ve
KTÜ temsilcisi YusafŞevid
Hakyemez"den oluşan bir komıteye
konuyu araşhrma yetkisi verdi.
Kurul tarafindan hazırianan raporda,
Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri
Yasası'na aykın eylemde
bulunduklan gerekçesiyle gözaltına
alınan 21 öğrencinin parmak
izlerinin alındığı ve fotoğraflannın
çekildiğinin saptandığı belirtildi. Bu
uygulamanın Emniyet Genel
Müdürlüğü Parmak izi Teknik
Hizmetler Yönetmeliği'nin 12'nci
maddesinin (a) bendine dayanılarak
yapıldığı vurgulanan raporda,
"KoDuk kuvvederi ancak
soruşturma sonucu cumhumet
savcthğuıa göre ağır hapis gerektiren
durumian orta>-a çıkarsa parmak izi
alabiKrve fotoğraf çekebiHr" denildi.
Polisin uygulamasının yasaya aykın
olduğuna dikkat çekilen raporda,
yönetmelikten kaynaklanan yanlış
yorumun önlenmesi istendi.
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr
Kastamonu'nun Pınarbaşı ilçe-
sindeyiz. Garanti Bankası'nın des-
teğiyle Türkiye VVVVF'nin, (Doğal Ha-
yatı Koruma Vakfı) Küre Dağlan'nda
doğayı korumak amacıyla geliştir-
diği projeleri izlemek amacıyla bu-
raya geldik. Dağlara tırmanacağız,
Türkiye'nin en büyük kanyonu Val-
la Kanyonu'na gideceğiz, llıca Şela-
lesi'ni göreceğiz. Cide açıklannda-
ki Gideros Koyu, Zümrüt ve Har-
mangeriş köyleri de gezimizin hedef-
leri arasında.
İki gün boyunca her gün ortalama
3-4 saat yürüyerek bütün bu alanla-
n gezdik. Bir doğa harikası olan Kü-
re Dağlan gerçekten etkileyici. WWF
ekibinin yaptığı çalışmalar daha da
etkileyici. VVVVF'nin bu bölgedeki ça-
lışmalannı yürüten Orman Programı
Müdürü Dr. Sedat Kaiem'in kılavuz-
luğunda Kızılcasu Ormanı'nda bin
bir çeşit çiçeğin ve ağacın yer aldı-
ğı tarihi yolda bir saatlik yürüyüş yap-
tık. Dağ gülleri, yaban karanfilleri,
ayçiçeği büyükJüğüne ulaşmış san te-
lekyalar, kayın ve göknar ağaçlan
içinde geçerken, kendimizi Avru-
pa'nın güzel bakılmış bahçelerinden
birisinde gibi hissettik. Üstelik bu çi-
çekler bu ağaçlar binlerce yıldır bu
'Ayı mı Kıymetli Yoksa Biz mi?'
doğal ortam içinde variıklannı sürdü-
rüyorlardı, onlara bakan da yoktu,
koruyan da...
Küre Dağlan'nın milli park ilan edil-
mesi için WWF ekibi büyük mücade-
leler vermişti. WWF Türkiye'nin Yeni
Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Mer-
sinli, gelişmiş, işini seven ve doğayı
korumak için mücadeleye azmetmiş
bir uzman ekiple çalıştıklannı anlat-
tı. WWF Çevre Koruma Direktörü Atil-
la Uras, bölgede orman aJanlannın
milli park ilan edilmesiyle ortaya çı-
kan sorunlan dile getirdi.
Biryörenin milli park ilan edilmesi,
geçimini ormancılıktan sağlayan köy-
lüler için maddi engeller yaratıyordu.
Çünkü artık ormandan ne şekilde
olursa olsun kesim yapmak yasak-
lanıyordu. Orman işletmesi dahil kim-
se, milli park içindeki alanlarda hiç-
bir şeye dokunamıyordu. Tabii köy-
lülerin bundan memnun olmaması
demek milli park fikrini geliştirmeyi zor-
laştınyordu. Çünkü binlerce hektar-
lık alanlan köylülerin desteği olmadan
korumak mümkün değildi. Bu amaç-
la WWF uzmanlan köylülere yeni ka-
zançlar getirecek projelerin ortaya
çıkanlmasına çalışıyorlardı.
Köylüleri korumaya katabilmek
amacıyla eko turizm diye tanımlanan
ve doğaya meraklı turistleri çekecek
yeni girişımler başlatılmıştı. Yöre hal-
kının oluşturduğu demekler, dünya ça-
pındaki Valla Kanyonu'nu merkez üs
olarak kabul edip yeni bir turizmcili-
ğe teşvik ediliyordu. Kastamonu'nun
Pınarbaşı ilçesinde sahipleri tarafın-
dan keresteleri 5 milyara satışa çıka-
nlan Paşakonağı, VVWF tarafından
10 yıllığına kiralanmış ve restore edil-
mişti. Yüz yıldan daha yaşlı bu ahşap
konak otel haline getirilmiş ve işlet-
meci olarak yöre halkına devredil-
mişti. Biz de gezimiz boyunca bu ko-
nakta kaldık.
Valla Kanyonu, Pınarbaşı'na 26 ki-
lometre uzaklıkta. Kanyon 10 kilo-
metre uzunluğunda, kayalık uçurum-
lannın yüksekliği 1200 metreye kadar
çıkıyor. Bu kanyonun dünyanın dör-
düncü büyük kanyonu olduğu söy-
leniyor. llgarini Mağarası da tarihi ve
doğa güzelliği açısından çok etkile-
yici. İçinde tapınak ve mezariann bu-
lunduğu bu mağara 250 metre derin-
liğe kadar iniyor.
Köylülerin milli parkfikriyle uyuşa-
bilmesi amacıyla yörede el sanatla-
rının da geliştirilmesine çalışılıyor.
Harmangeriş Köyü'nde neredeyse
tüm köy halkı kışlan kaşıkçılık yapı-
yorlar. Ancak kaşıkçıların en sevdiği
şimşir ağacı koruma altına alınmış
olduğu için bu ağacı kullanamıyorlar.
Şimşir ustası Yüksel Erdoğan'ı ka-
şık yaparken ziyaret ettik. Şimşirin
yasaklanmasından hiç memnun de-
ğildi. "Her şeyin yasağıyanlış" diye-
rek tepkisini dile getiriyordu.
Küre Dağlan Milli Pari^lar Müdür-
lüğü'nü uzun yıllar yürüten Orman
Mühendisi Dr. Ismail Menteş ise on-
ları ikna etmeye ça/ışıyordu. Bir şim-
şir ağacının büyümesinin yüz yılıbul-
duğunu, bu ağaçlann kesilmesi ha-
linde kökünün yok olacağını anlatı-
yordu. Erdoğan'ın tepkisi ise şöyley-
di: "Ne işe yarar ki bu ağaç."
Aynı sorunlaryöredeki yaban hay-
vanlan için de ortaya çıkıyordu. Kü-
re Dağlan'nda 300 civannda olduğu
düşünülen ayılardan köylüler şikâ-
yetçiydi. Ayılar, an kovanlanndan bal-
lan çalıyor, meyve bahçelerinesaldı-
nyordu. Bu nedenle köylülerayılan av-
lamak istiyortardı. Milli Park yöneti-
cileri ise bunun yasak olduğunu söy-
iediklerinde, "Siz ayı mı koruyorsu-
nuz, yoksa bizi mi?" diye tepki gös-
teriyoriardı.
Küre Dağlan çevresindeki köyler,
göçler nedeniyle tamamen boşal-
mıştı. Dünya güzeli ahşap evter yıkı-
ma terk edilmişti. Işsizlik ve maddi im-
kânlann yetersizliği göçlere yol açmış-
tı. Bu nedenle yörede doğal alanlar
fazla tahrip edilmemişti. Korumacı-
lar iyi bir yerden işe başlıyorlardı.
WWF Türkiye'nin kurulduğu 1997
yılından bu yana ana sponsorluğunL-
Garanti Bankası yapıyordu. Banka-
nın Genel Müdür Yardımcısı Nafiz
Karadere de bizimle geziye katıldı.
Bir bankanın doğal hayatın korun-
ması amacıyla sağladığı bu destek öv-
güye değerdi.
Küre Dağları'nı ten< ederken gö-
zümüz arkada kalmadı. Doğayı se-
venier el ele vermişler, bir büyük zen-
ginliği korumaya çalışıyorlardı.