Katalog

30TEMMUZ2004CUMi 1ASERDE DEVRİM INTRALASE LASİK Dünya Göz Hastanesi, Laser ile miyop, hipermetrop, astigmattedavisinde dünyada ulaşılan son nokta olan yeni birteknolojiyi daha ülkemizde uluslararası bir seminer ile hizmete sunuyor. Refraktif cerrahinin dünyadaki en büyük otoriteleri İstanbul'daki seminerde buluşuyor. Dünya Göz Hastanesi laserde bir devrim gerçekleştınyor. Baa özel göz yapılarmda Kişiye Özal Rap oluşturulmasını sağlayan ve dünyanın sayılı göz merkezleriyle eş zamand oiarak Turkiye'de uygulanacak oian "ffTRALASE LASftT i ülkemıze getinyor. "NTRALASE LASİK" ulusjararası bir seminer ile Türk göz hekimterine ve kamuoyuna tanıülacak. Moderatörlüğünü Prof. Dr. loannis G. Pallikaris'in yapacağı seminere dünyanın en ünlü refraküf cerrahi uzmanı hekimler katılıyor. "LASERDE DEVLJERİN BULUŞMASI' SKY TÜRK TVden 1115 -15.15 saatteri amında canlı yayında atenebilecek. MARGUERITE B. Mc. DONALO, MD Dünyadaki laserle ilk miyop tedavisinı 1987de, ilk hipermetrop tedavisini 199yde PRK yöntemıyle gerçekleştirdı. 199?da dünyada ilk defa VVavefrontteknolojisinin kuHarnldığı lasiktedavisini gerçeldeşördi. STEPHEND.KLYCEMD Komeafizyaiopsive biofiaküzerine yapdğı çakşmalarla, lazertedavisininplanlanmasnda ve hasta seçiminde ana knter oiarak kuflaralan Komea Topografisini buldu. IOANNISPAUIKARIS.MD Günümüzdel a ^ cerrahisinde en yaygın uygulanan bsik tanıtt. Refraktif cerrahide geiiştirilen en son ve yeni yöntem olan Epi-Lasiki buldu. JAJMEMART1Z.MD Laskyönteminde önceden otomatik bir btçakla komeada yapılan kesinin yerine, bıçak kullanmadan lazer ışınlanyla komeada flap oluşturan Intralase lazer cihaanı kullanan göz doktorlanna dünya genelinde eğitim vemnektedir. Tüm göz hekimlerimizikonuk meslektaflan ile bilgi alışverişinde bulunmak üzere Dünya Göz Hastanesi'nde gormekten krvanç duyacağtz. SEMİNER :«JlfcMMUz 2004 CUMASAAI l,'J0 DUNYAGO/HASIANI Sl AlAKin KaDtnı icntıa «I», rez«r»««yo« yaptınlmatı riea otamr. LCV trnm f n n M «212 413 75 75 (7421) »NTRALASE LASbCİN AVANTAJLAR». 1- Planlanan cerrahi sonuçlannda net başan: Kişiye Özel Rap (Komeada oluşturulan kapakçık) 2-Tedavi sonrasıflapınyerine daha güçlü yapışması, bu nedenle kayma, kınşma risklerinin azalması 3- Oluşturulan yatak stromanın kusursuz yüzeyi yapılacak excimer laserden elde edılecek sonucun daha net olmasını sağlamakta. Özellikle VVavefront gibi kişiye özel tedavide mükemmel sonuç. 4- Özellikle komeası çok dik ya da düz, göz kapak aralığı çok dar hastalarda kusursuz kontrollü flap oluşturulması. dünyagöz 'Hırsızlar Teslim Olun' Erol ERTUĞRUL Hukukçu 1 5Mayıs 1919'dagü- zel Izmirimiz yayıl- macı ve sömürgeci güçlerin maşalan tarafindan işgal edildiğinde, Kuşada- h Mahmut EsatBey (Boz- kurt) tsviçre'de huİcuk fa- kültesinde doktora eğiti- mini sürdürmekteydi. Hiç kimse kendisini çagırmadı- ğı halde, eğitimini sürdür- mesi olanağı varken, eğiti- mini keserek yurdumuzun işgal edilmesi üzerine, he- men dönerek silaha sanİmış ve Kuşadası-Selçuk yöre- sinde Kuvayı Milliye ko- mutaru oiarak Kurtuluş Sa- vaşı'na katılmıştır. Kurtu- luş Savaşı'mn kazanılma- sından sonra Atatûrk'ün yanında yer almış ve Tûrk Aydınlanması'nın ve Türic Devrimi'nin mimarlann- dan olmuşhır. Önce Ata- türk'ün iktisat bakanı ol- muş ve fzmir 1. tktisat Kongresi'nin toplanmasın- da büyük rol oynamışür. Daha sonra adalet bakanı olmuş ve Türk Hukuk Dev- rimi'ni gerçekJeştirmiştir. Isviçre'den Medeni Ya- sa'run alınmasını saglamış- tır. Medeni Yasa'nın unu- tulmaz gerekçesini yazmış- tır. Bu gerekçenin bir yerin- de, "Din, vicdanlarda kaJ- dıkça, devlet gözünde say- gıdeğerve dokunulmazdır. Dinin kural oiarak yasala- ragirmesitarihin akışı için- de, çoğunhıkla taçh devlet başkanlanmn, zorbalaım, güçlükrin keyif ve istelde- rini doyurma aracı olmas sonucu doğmuştur. Çağdaş devlet, dini dünyadan ayır- makla,insanhğı,tarihin bu kantabdasmdan kurtarmış vedinegerçekvesonsuz bir taht olan vicdanı özgüle- miştir" demektedir. 2 Ağustos 1926 tarihin- de Ege Denizi'nde, Boz- kurt adlı Türk gemisi ile Lotus isimli Fransız gemi- si çarpışırlar. Bu çarpışma sonucunda, sekiz Türk de- nizdsi boğulur. Bunun üze- rine Fransız gemisi Istan- bul'a getirilir ve gemi kap- tanı ve yardımcılan tutuk- lanır. Fransabu duruma iti- raz ederek Türk yargısının buna yetkisi olmadığını be- lirtir. Olay, anlaşmazhğın çözümü için Uluslararası Lahey Adalet Divanfna götürülür. Türk tarafını, Adalet Bakanı Mahmut Esat Bey temsil eder. Da- ha önce, Ispanya açıklann- da böyle bir olay olduğu- nu, Ispanya yargısının yet- kili oldugu yolunda Ispan- yolca birkararbulunduğu- nu öğrenir. Bu karan bulur. Yalnız, kendısi Ispanyolca bilmediğinden, bir Ispan- yolca-Fransızca sözlük ahr. Gece sabaha kadar çalışa- rak bukaran tspanyolcadan Fransızcaya çevırir. Ertesi gün mahkemede bu karan da örnek göstererek savun- masını yapar. Ve başanlı savıınması sonucunda, da- vayı Türkiye kazanır. Mah- mut Esat Bey yurda döner. Devletten aldıgı yolluk pa- rasının artan bölümünü devlete geri verir. Soyadı Yasası çıktığı zaman, Bü- yük Atatüık kendisine Boz- kurt soyadını verir. Bir gün Selçuk'ta, çiftliğinin ya- kınlannda gezerken soğiık- tan tir tir titreyen bir köy- lüye rastlar. Fransa'dan al- dığı paltoyu sırtından çı- kanr ve köylünün şaşkın bakışlan arasında, onun sır- taa giydirir. "Zaten sizin paranızla alnuştunn der. Mahmut Esat Bozkurt, bir bakanın yolsuzluğu nede- niylel3Aralıkl930gün- lü "HalkDostoT adlı gaze- tede yazdığı "HırsızlarTes- Mm Olun" başlıklı yazısın- da, özetle "Bugünün hırsz- lan daha cesur, şebekeleri daha geniştir» Bunlar çete halindedirler" diyerek yol- suzluklara cesurca karşı çı- kar. Sevgili Mahmut Esat Bozkurt'un yazdıklan, yap- tıklan bugün belgeler ha- linde, kızı Gün BozkurtTe- kant'ın Kuşadası'ndaki evinde yaşamaktadır. Bize bu güzel yurdu öz- gür, bağımsız ve borçsuz teslim eden bu kuşağa bor- cumuz var. Bu borç, buyur- du, bağımsız, onurlu ve ba- şı dik tutmaktır. Yurtdışından dönüşün- de, devletten aldığı para- dan artanını geri veren, hır- sızlann üzerine onlarbakan da olsalar korkmadangiden o kuşaktan sonra, çalan, çırpan, şaibeli, kendi suç- lannı çıkardıklan yasalar- la bağışlatan ve yargılan- maktan dokunulniazhk zır- hına bürünerek kurtulan bakanlara, devlet yönetici- lerine gelmek bize acı ve- riyor. Maliye Bakanı, Al- baraka Türk'te yönetici ol- duğu dönemde hakkında açılan "sahte bdge düzen- leme" davasından, vergi paketine eklenen bir mad- deyle afkapsamına alınryor. Başta Başbakan olmak üze- re, bir böKim bakan hakkın- da yolsuzluk davalan ve dosyalan, dokunulmaz ne- deniyle gündeme alınamı- yor ve yargılamalan yapı- lamıyor. Bir de gösterme- lik olarak, kendilennden önceki dönemin bakanlan- nı sözde yargılanmak üze- re Yüce Divan'a gönderi- yorlar. Böylece ne kadar dürüst olduklannı göster- meye kalkıyorlar. Ulusu- muz bunlara kanacak kadar saf rru? Bu ulus bunlara da- ha ne kadar katlanacak? Kapitülasyonlan kaldınp bize tam bağımsız, borç- suz, onurlu birülke bırakan o kuşaktan sonra, yeni ka- pitülasyonlan getiren, yur- dumuzu AB'ye, ABD'ye teslim etme hevesi içinde görünen, yönetici bir ku- şak. Gecen günler, tstanbul"da NATO toplantısı yapıldı. 26 ülkenin devlet ve hükü- met başkanlannın. dışişle- ri bakanlannın eşlerini de izledik. Aralannda bir tek bizim başbakanımızın, dı- şişleri bakanınuzın eşleri öcüler gibi kapanmış. sık- mabaşlı, yaz sıcağında ayaklanna kadar gelen par- dösülergiymişlerdi. Bugö- rüntü, çağdaş ve aydınlık Türkiye'nin yüreğine sap- lanmış bir hançer gibiydi. Bütün ülkelerin televizyon- lan bu görüntüleri verdi- ler. Avrupa Birliği'ne gır- meye çalıştığımız bu dö- nemde, bu görüntüleri iz- leyen AB ülkelerinin halk- lan acaba neler düşündüler? Böyle bir ülkeyi aralanna almayı içlerine sindirebi- lirler mi? Üstelik Avrupa însan Haklan Mahkeme- si, kamusal alanda türban takılamayacagına kararver- di. Ancak, gerçek şu ki, bu- gün ülkemizi yöneterüer, son genel seçimlerde tüm seçmenlerin yüzde yirmi beşinin oylannı alarak yö- netimi ele geçirdiler. Azın- lıktalar, onlann karşısında yüzde yetmiş beşlik büyük bir çoğunluk var. Bu ço- ğunluk, Türk aydınlanma- sından ödün vermeyecek bir çoğunluktur. Clkemiz- deki yönetimin dinsel ey- lemleri karşısında, sevgili Mahmut Esat Bozkurt'un, Medeni Yasa'nıngerekçe- sine yazdığı sözleri düşü- nüyoruz. Ve ülkemizi bu- günlere getirenler utansın diyoruz. Bize bu güzel yur- du, bağımsız, onurlu. başı dik bırakan o kuşağa bor- cumuz var. Bu borç, aydın- lık Türkiye'ye sahip çık- mak ve Türk aydınJanma- sından ödün vermemektir. Tüm aydınlık güçlere ve özellikle demokratik kitle örgütlerine, meslek örgüt- lerine görev düşmektedir. Barolar Birliği bu görevi hukuk örgütü olması ne- deniyle üstlenebilir ve tüm demokratik kitle örgütle- rini, meslek örgütlerini de yanına alarak demokratik bir güç oluşturabilir. Bu güç, iktidann hukuk dışı eylemlerine karşı, Türk Ay- dinlanması karşıtı eylem- lerine karşı gerekenleri yapabilir. Ülkemize sahip çıkmanın ve sesimizi yük- seltmenin zamanıdır. PENCERE Dinci Devlet ile Faşist Devlet.. Geçen gün bir yazıda gözüme ilişti; Israil'in te- pesine çökmüş yedi bela Şaron a yeni ad takmış- lar - Hitfer!.. Peki, Israil'de demokrasi yok mu?.. Irkçılık insanlığın başına beladır; ama, unutma- yalım ki anavatanı uygar Avrupa'dır; Insan Hakla- n Bildirisi'nin yayımlanmasından yüzyılı aşkın bir süre geçtikten sonra tohumlanmış, 20'nci yüzyılın ilk yansında ortalığı kasıp kavurmuştur... Hitler nerede boy gösterdi?.. Almanya'da.'.. 'Aydınlanma'run isim babası kim?.. Bir Alman: Immanuel Kant!.. Beethoven, Goethe, Schiller vb. nerede yetiş- mişlerdi?.. Almanya'da1 .. Faşizm; 'Aydtnlanma, insan haklan, laiklik, de- mokrasi'nm boy attığı krtada geçerii ideolojiye dö- nüşmedi mi?. Bugünkü Israil'de Şaron'un sandıktan çıkması şa- şılası bir işdeğil!.. Hem Şaron ile Bush ikiz kardeş sayılmazlar mı?.. Al birini, vurötekine... • Ancak sap ile samanı birbirine kanştırmamak için kimi gerçeklerin de farkına erişmek gerek!.. Dinci devlet ile faşist devlet bir midir?.. Faşizm; Aydınlanma Devrimi'ni yaparak kilisenin siyasîve hukukîdüzenini yıkmış Avrupa'dayeryer kurulan "sermaye diktası"d\r, yıkıldığı zaman da - Almanya, Italya, Ispanya, Portekiz'de olduğu gibi- demokrasiye geçmek için engel kalmaz... Ya dinci devlet?.. Avrupa'da dinci devleti yıkıp laikliğe geçmek ve demokrasiyi kurmak için kaç yüzyıl nice kavgalar yaşandı!.. Peki, Iran ya da Suudi Arabistan, bilemediniz Kuveyt ve benzerleri demokrasiye nasıl geçecek ler?.. Dinci devleti yıkmak, laikliğe erişmek, demokra- siyi yapılandırmak, insanın aydınlanmasıyla ola- nak kazanır... Insandır her şeyin başı, sonu, özü... • Türkiye 1923 Aydınlanma Devrimi'yle dinci dev- leti yıkabilen tek Islam ülkesidir; bu olgunun adı bi- lim dilınde "MilliDemokratik Devrim"d\r... Çok partili rejime geçişte karşıdevrimin siyasal yaşamda temsilcileri elbette ortaya çıkacaktı; Av- rupa'da bu evre 19'uncu yüzyılda yaşandı ve aşıl- dı... Turkiye'de de aşılacak... Ama, tehlike nerede?.. Ülkemiz bugün dinci devletlerden oluşan bir Is- lam okyanusunda tek ada gibidir... Dışardan ve içerden Türkiye'yi 'llımlı Islam Dev- leti'ne çevirmek isteyenlerin ittifakıyla karşı karşı- yayız; bu tasanm gerçekleşirse, insanı dincilikle bukağıyavurupbilincinisöndüren bir rejime sürük- lenmek işten değil... Böyle bir düzen faşizmden de beterdir. • 1923 Aydınlanma Devrimi'ni savunmak bugün Turkiye'de demokrasiyi savunmakla eşanlamlıdır, özdeştir; laiklik elden gittiği zaman demokrasinin yerinde yeller esecektir. AJL. Canım Necatim Tekrar Görüşmek üzere Güle güle yavrum Dayın metin aydoğan Yeni Kitap Antikçağ'dan Küreselleşmeye YÖNETİM GELENEKLERÎ ve TURKLER metın aydoğan Bıtmeyen Oyun Yeni Dünya Avrupa Birliginin Ekonomik Duzeni Neresindeyiz Bunalımından Kemalızm ve Ulusa) Tüıkıve Bunaluna UMAY YAYINLARI tel: 0232 839 14 62 fax: 0232 839 14 63 e-posta: umayyayinlariWhotmail.com \vw\v. umayvayinlari.com TOPLU İSTEMF.LERE ÖZEL İNDİRİM