22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYF» CUMHURIYET 30TEMMUZ2004CU 14 \jM\ kultur@cumhuriyet.com.tr Süımrolog, araştırmacı, yazar Muazzez Ilmiye Çığ, Türkiye 'nin geleceğinden umutlu 90yülık birserüven...AYÇAIEER SûmeroİG, araştırmacı. yazar Mu- szzezlkniytÇığ, ge^en günlerde 90. }zşıaı kutlaiı. 33 yıl îstanbul Arke- doji Mûzesf nde hizrnet veren Çığ, bu dönemae 3rinSümer tableti okuyup çs\iıdı. Hakın anl^yacağı şekilde yazdığı İ3 utabıyla ve yurtiçinde - yjrtdıştnda /erdiği konferans ve se- ninerlerle Jümer rnederuyetini gii- nıimüze taşKan Çığ'la, Birinci Dün- ya Savaşı'yk başlayıp KurtuJuş Sava- şı ve Cumhıriyet tarilıini geçerek gü- nümüze ulaşın 90 yıllık serüveni üze- rine konuştuc. İllc beyln çöçü Ataturk'ten - SünKrokgolmaya siziyöneften ne oldu? MIA2ZEZ tLMtYE ÇIĞ - Ata- türk'ün bire|itim planı vardı. Cum- huriyet daha kurulmadan çeşitli dal- larda eğitimcfler buJunması için genç- leri Avrupa'ja göndermeye başladı- lar. Üniversitelerin açılması gereki- yordu, ama gznçlen kim eğitecekti? Almanya'da Hitlcr rejiminirı gelme- siyle birçok Yahudi profesörü kürsü- lerinden atıld;. Atatürk bunu duyun- ca bütün oprofesörleri Türkive'ye ça- ğırdı. Böylece tarihteki ilk beyin gö- çünü Atatürk gerçekleştirdi. O sıralar- da Dil Tarih Fakültesi de Türk dili ve tarihinı araştırmaya yönelik bir paket program olarak açıldı. Ankara'daki öğretmenlenn ısteği üzerine birkere- liğe mahsus olmak üzere öğretmen- lenn de oraya kabul edilmesine karar verildi. Kayıt yaptırmak için fakülte- ye gittiğimizde bütün şubelerin dol- duğunu, yalnızca Hititoloji ve Süme- rolojı'de yer olduğunu ögrendik. Hi- tıtolojinin. Sümerolojinin ne olduğu- nu bile bilmeden bilinçsiz olarak ora- ya kaydolduk. Ama şimdi Hititolo- ji "ye girdiğim için çok mutluyum. - Türkiye'de Sümerolojinin gelişt- mini evre evre izleme olanağınız oMu. Dolu dolu bir 90 yılı geride bırakan Sümerolog Muazzez Ilmiye Çığ, Sümerler üzerine üç yeni kitap çalışmasımn yanı sıra 1920'lerde Hindistan ve Pakistan'da bulunan Indus yazısıyla Etrüks ve Orhun yazıJan arasmdaki bağlantı üzerine bir çalışmanın da hazırhğı içinde. Sümerolojinin şu andaki durumunu nasıl buJuyorsunuz? ÇIĞ - Mesela 1948'de başlayan Kültepe kazılannda vığınla tablet çık- masma rağmen doğru dürüst ekip ku- rulup okunamadı. Şimdi onu yaban- cılara vermişler. Burada çalışmalan- nı yapıp ülkelerinde onlan yayımlıyor- lar. Bize de hava kalıyor. Aslında o ça- lışmalar yabancılarla ortak yapılma- lıydı. Ve çalışmalann sonuçlannm da iki dilde -Türk dili ve yabancılann di- li- Türkiye'de yaytmlanması gerekir- di. - Türkiye Cumhuriyeti'nin kuru- luşundan günümüze kadar her evre- sine tanıkük ettiniz. Türkiye'nin şu andaki durumunu nasıl buluyorsu- nuz? ÇIĞ - 90 yıl bana bir saniye gibi gel- di geçti. Ama tabii ki koca bir tarih yaşadım. Binnci Dünya Savaşı, Kur- tuluş Savaşı. Ikincı Dünya Savaşı. Cumhuriyete geçişimiz, onun mutlu- luğu, heyecanı, ardından ne yazık ki başlanan o güzelliklerin yavaş yavaş yok edilişinin üzüntüsü... Atatürk bi- ze bir yol açmıştı. Batı'yı taklitetme- den, ama ömek alarak medenileşme- mızi istiyordu. Ama onun arduıdan her şey tersıne döndü. Halkevlerinin ve Köy Enstıtülerinin kapatılması ülke- mizin ılerlemesine, aydınlanmasına büyük bir darbe vurdu. ÇocukJanmız başıboş kaldı. Başka ıdealler peşinde koşmak zorunda kaldılar. Onlan hiç ayıplamıyorum. Asıl suç, kafasını iş- letemeyen. ileriyi göremeyen aydın geçınenlerde. Abdülhaınit, dönemin- de belalı külhanbeylerini birbirine dü- şürüp kırdırtıyormuş. Böylece ceza vermesine de gerek kalmıyormuş. Bu- nu özellikle 70'li yıllarda gençler üze- rinde uyguladılar. Dincileri, mılliyet- çileri ortaya çıkardılar. sonra onlan bir- birine düşürdüler. "Sokaklar vürümekle aşmmaz" dediler. O çocuk- lara ne oldu? îhtilalden sonra komü- nizme alternatif olarak dini ön plana çıkardılar. Komünizmin dinle ilgısi ne° Demokratlarsafsataya kaçmadan dini anlatacak insanlar yetiştirmek için îmam Hatıp okullannı açtılar. Fa- kat bunu da yozlaştırdılar. îmam Ha- tipler ihtiyaç olduğu kadar. çok az miktarda kalabilseydi. bu ülke 100 yıl ilerideolacaktı. - Türkiye'nin geleceğinden umutiu musunuz? ÇIĞ - Fransa'nın 100 yılda yaptı- ğı devrimi biz 10 yılda yaptık diye çok seviniyorduk. Şimdi görüyorum ki hâlâ devrim içindeyiz. lyi kı padi- şahlık geri gelmedi. Biz devrim sava- şımında elde ettiklenmızi tutmayı bi- lemedik. Devrimlerin tamamen otur- ması için daha yirmi-otuz yıl olduğu- nu düşünüyorum. Yirmi-otuz yıl son- ra her şey daha güzel olacak. Bakıyo- rum gayet akıllı, ülkemizi düşünen çocuklaryerişiyor. Onlan ülke, vatan sevgisine, Türklükaraştırmasınayön- lendirmek gerekiyor. Sümer'den indus'a - Yeni çahşmaiannjz var mı? ÇIĞ - Emekli olduktan sonra Sü- merleri ve Hititleri halka tamtmak amacıyla 13 kitap yazdım. Şimdi Sü- mer üzerine daha akademik bir çalış- ma hazırhğı ıçindeyim. Ondan sonra da Sümer aşk tannsı tnana ve mabet fahişeliğinin düı kitaplanndaki ızleri üzerine birkitap yazacağım. Nuh Tu- fanı'nın hikâyesi üzerine bir çalış- mamvar. 1920'lerden sonra Pakistan ve Hindistan'da îndus kültürü bulun- du. Burada bulunan yazılar uzmanlar tarafindan okunamadı. Çünkü dii. mü- hür damgalan gibi simgelerden olu- şuyor. Ben o yazılan Etrüks ve Orhun yazılanyla karşılaştırdım. îşaretler birbirinin ayrusıydı. Acaba onlar Türk yazısının birbaşka çeşidi miydi? Aca- ba Sümerlerle onlar arasında bir bağ- lantı var mı? Arkeoloji ve Sanat Ya- yınevi'yle önümüzdeki günlerde bu konu üzerine çalışmalar vapacağız. Eğer iki dil arasında bir bağlantı bu- lursak bu muazzam bir şey olacak. 11 U JLltyilîCVl flUCfl IIK KltllplClV... toplumsal duyarhlığınarttınlması Küttür Servisi - Îstanbul Teknik Üniversite- si'nce (ITÜ) 2003 yılında yeniden hayata ge- çirilen tTÜ Yayınevi'nin ilk kitaplan okurla buluştu. Bunlar Prof. Dr. AylaÖdekan'm 'Ya- alan ve Rölöveleriyie Sedat Çetintaş', Prof. Dr. Mete Tapan'ın 'Mimarnkta Değerlendir- me' ve Prof. Dr. A. M. Celal Şengör'ün 'Yaşa- mın Evrfani Fikrinin Darwin Döneminin So- nuna Kadarki Kısa Tarihi'. ITÜ Yayınevi 2003 yılında, ÎTÜ Vakfi'na bağlı olarak üni- versitelerin bilim, teknoloji ve sanat alanında- ki bilgi üretimini toplumun yaranna sunma sorumluluğunun bir sonucu olarak kuruldu. 'Bilim / Teknoloji / Sanat Başvuru Kitaplan Serisi', 'Afet Yönetimi Serisi', 'Araşürnıa Ra- porlan Serisi', 'Popüler Bilim Serisi', 'Sanat / Kühür Serisi' olmak üzere beş dizıde yayın yapacak olan İTÜ Ya>ınevi'nin kuruluş amacı; bilimsel, sanatsal ve teknolojik bilgile- ri yaymak, ÎTÜ'deki bilgi üretimini tanıtmak, rrU"nün ve başka üniversitelerin eğitim ve öğretim etkinlilderini desteklemek, bilim, sa- nat ve teknolojıye olan toplumsal duyarlılığuı / -stanbul Teknik Üniversitesi 'nce (İTÜ) üniversitelerin bilim, teknoloji ve sanat alanındaki bilgi üretimini toplumun yaranna sunma sorumluluğunun bir sonucu olarak 2003 yılında yeniden hayata geçirilen ÎTÜ Yayınevi 'nin ilk kitaplan, Prof. Dr. Ayia Ödekan 'ın 'Yazılan ve Rölöveleriyie Sedat Çetintaş', Prof. Dr. Mete Tapan 'ın 'Mimarlıkta Değerlendirme' ve Prof. Dr. A. M. Celal Şengör 'ün 'Yaşamın Evrimi Fikrinin Danvin Döneminin Sonuna Kadarki Kısa Tarihi' okurla buluştu. artınlmasına katkıda bulunmak. Yayın yönetmenliğini Prof. Dr. Yıldız Sey'in üstlendiği ITÜ Yayınevi'nin okuyucuyla bu- lujan kitaplanndan ilki, mimar Sedat Çetin- taş'ın halen ITÜ Mimarlık Fakültesi Arşi- vi'nde korunan 108 adet çızimini içeren 'Ya- zılan ve Rölöveleriyle Sedat Çetintaş' adlı yapıtı oldu. Mimarlık tarihımızde sanatsal ve arkitektonik değeri güçlü rölöve ve resritüs- yonlann yaratıcısı olan Sedat Çetintaş üzeri- ne bu aynntılı çalışmayı Prof. Dr. Ayla Öde- kan kaleme almış. Kitap, bir yandan bu çi- zimleri toplu olarak herkese ülaştırması ve araştırmaya sunması, diğer yandan da Sedat Çetintaş'ın yazılaruu bir araya toplaması açı- sından önem taşryor. fTÜ Yayınevi'nden çı- kan ıkinci kitap Prof. Dr. Mete Tapan'ın 'Mi- marbkta Değerlendirme' adlı yapıtı. Minıari üriinün değerlendirme analizleri, estetik, mi- mari yapıtı nesnel kavramJarla anlatma gibi konulan irdeleyen Prof. Dr. Tapan, kitabında özneyle nesne arasında oluşan değer olgusu- nu da bilimsel bir anlatımla dile getiriyor. Yayınevinden çıkan üçüncü kitap ise, Prof. Dr. A. M. Celal Şengör'ün, tTÜ Yayınevi için hazırladığı 'Yaşamın Evrimi Fikrinin Danvin Döneminin Sonuna Kadarki Kısa Tarihi' adlı yapıtıdır. Prof. Dr. Şengör, Char- les Danvin'in evrim kuramının öncesi ve kuramla ilgili araştırmalannın sonuçlannı derlediği kitabında, evrim düşüncesinın tarihsel gelişimini hem biyolojik, hem de jeolojik çerçevede ele ahnakta. (dünya karikatürleri yarışıyor, buluşuyor!) NurayÇİFTÇİ Oleg Dergachov ServetGÜREL Natasfıa Kostovska MuhıttinKÖROĞLU Luka Lagator JsmetLOKMAN Salih MEMECAN MetınPEKER Omar Perez TurtıanSELÇUK Grzegorz SzumowsKİ Tonpç YAŞAR T.C BaşOakanKc Jsnıtma fonu Kurutu ı£S*i ***** Çankaya Belediyesi Cumhurtyet GÜNEŞ D2AAO gmfflc tasarm I TfercüîRan IMGE SABAH l f LZALLJ Adres; KariiatürcHler DerneSi: Istanbui Büyiıkşetrr Beledıyesı, Yereöatan Sarayı Çıkışı Sulianafımet/ İSTAN6UL T: 0(212) 513 6061F: 0(212) 527 2618 •karıkaturcuierdemegi@Hrıet net tr 31 Temmuz • 20.00 Böyiikçekmece/KültörparkAnfrtiyatro BILET SATIS NOKTALARI »ttm.uk.smtrm **!«»! • Mtuııûat <K»*Ş*İ»,' • mt I M «KIM» JKMK m*B> • ımmnmaı ~—-"• • rAMsa unşa ,-sjf*»».-»« ş • »MV! mıutv ftmiptntt!) ' 882 10 60 61 ONURLUtNSAN, KORSANKİTAP 0KUMAY1 tÇÎNESÎNDİREMEZ. Bilim ve Edebivat Eseri Sahipleri Meslek Birliği (BESAM) YAZIODASI SELtM İLERİ Masallar (2) 'Prenses Rozet' masalı, sözünü açtığım, hülyaj dolup taşan yaz öğledensonralannın hep son okum sı olurdu. Ondan sonra ne kadar ısrar edersem ed yim, ne kadartutturursam tutturayım, direnmelerim b şa çıkar, yeni birokumaya geçilmez; yattığım sedird duvara asılı Iran halısının çeşft çeşit hayvan nakışlj nyla baş başa bırakılırdım. Güneş yelesi san sırma arslandan başka, çevil gergin leopariar, adlarını hiçbirzaman bilemeyeceğir masal kuşlan, yemyeşil gözlerini bize dikmiş bir ys ban kedisi, gaJiba ceylanlar... Halıya bakarken gözle rim kapanırdı. Fakat uyuyamazdım. Annem artık uyuduğumu sanır, ayaklannın ucuna ba sa basa odadan çıkar, odanın tam karşısına düşen kü çük mutfağına geçerdi: yapılacak işleri vardı. Bir an için Rozet'in serüvenini tamamıyla unutarak gözlerim kapalı, öylece, hiç uykum olmamasına kar- şın, kapkaranlıkta parlayıp sönen ateş renkli şekillere şekillerin yaklaşıp uzaklaşmalanna dalardım. Bu yaklaşıp uzaklaşmalarda, bu, ateşten uçuşma- larda, çok geçmeden, halıdakı motifler hareket kaza- nırdı. Ama sonra onlar silinir; başka masallann, baş- ka söylencelerin motifieri yaşam kazanır, mesela kop- koyu, koyuluğundan mor salkım geçmiş, ulu bir selvi ağacı ortaya çıkardı. Selvi ağacının altına tek başıma gelirdim. Annean- nemin bana anlatmış olduğu "Üç Turunçlar" masalı- nı yaşamaya başlardım artık. Delikanlının aşk serüve- nini baştan sona biliyordum; orada, mor salkım geç- miş seMnin altında oturmuşken, delikanlı ben olurdum. Coşku nöbetlerine tutulmuş, sevgilimi beklerdım. "Ûç Tuıvnçlar"\n bir de 'yaz///' olduğu 'kitap' vardı. Anneannemin masalı her defasında değişirken kitap- taki "Üç Turunçlar" hiç değişmez, hep aynı kalırdı. Yal- nızca, okuyan kişinin.. annemin sesi bazan degişiyor- du; bu ses, kimi günler daha da üzgün, kınk olurdu... "Ûç Turunçlar"ın yer aldığı kitaba gelince, harfleri de, resimleri de yeşildi. Yeşil devanalarına, yeşil ha- nım suftanlara, yeşil helvacı güzellerine pek şaşardım, yeşil harfierede. Göze pek hoş görünmeyen yosun ye- şili... Prenses Rozet'ten öteki masal kahramanlanna, göz- lerim kapalı dönenip durduğum evren, ansızın tüke- nir, gözlerimi kaygıyla açardım. Yeniden odayı bulurdum. Yeniden yaz öğledenson- rasıydı. Oda aslında yemek odamızdı. Açıldığında bü- yüyen, dört kişilik masa tam orta yerde duruyordu. Yat- tığım sedir, sokak kapısının duvanndan devam eder gibi uzanıvermiş az çıkıntılı bir başka duvara daya/ıy- dı. Şöyte doğrulursam, yemek masasını, Kadıköyü'nde- ki evden gelme, çok eski ve gıcırtılı iskemleleri aşıp, karşı duvara adeta yapıştınlmış sehpayı, sehpanın üs- tündeki körüklü radyoyu görebiliyordum. Bu radyo, bu, sesli çalgılı kutu daha o zamanlardan bana biralınyazısı biçiyordu. Cumartesi günleri, Efla- tun Cem Güney'in hazırladığı ve sunduğu bir masaJ programı vardı. "Gökten üç elma düştü..." diye biter- di. Masallanmızla haşırneşir Eflatun Cem Güney tatlı tatlı anlatırdı. Kitaplann ve anneannemin masallan beş on taneyken Eflatun Cem Güney'inkiler hep yepyeniy- di. Radyoda anlatılan masallann tek tehlikesi, onlan bir daha dinleyemeyeceğimiz olmalandır. Tehlikeyi baş- ta fark etmemiştim. Dinlediğim masalı, ancak yanm yamalak hatırlayınca aklım başıma geldi. Şimdi kula- ğımı dört açarak dinliyor, elden geldiğince ezberieme- yeçalışryordum. Böylelikle, masal dağarcığımda, rad- yonunkiler de yer alabiliyordu. O, "Gökten üç elma düştü..." sözü, masalın sona erdigini haber verdiğinden, daima iç burkardı. Çare- sizlik içinde kaJırdınız. Daha doğrusu, gelecek cumar- tesiyi beklemekten başka umudunuz kalmazdı... Öneriler Kitap/Türk Klasikleri: Ahmet Haşim, Yaşar Nabi Na- yır, Variık Yayınlan, 1959. (Adeta bir hatıra kitabı...) Woody Allen caz turnesînde • BERLtN(AA)- Amerikalı ünlü yönetmen ve oyuncu Woody Allen, klarnet çaldığı caz orkestrasıyla bir dizi konser vermek üzere bugün Almanya turuna çıkıyor. Allen, Stuttgart'tan başlayacağı turunu, yann Münih, pazar günü de Berlin'de sürdürecek. Monaco ve Ispanya'da dt^ konserler verecek olan Allen, daha sonra yeni filminin çeldmleri için tngiltere'ye gidecek. • AKSAISÂT KÜLTÜR SANAT MERKEZÎ'nde saat 18.00'de laser disc'ten Mozart'ın 2 ve 3 Pivano için Konçertolan. (0 212 252 35 00) • TARÖd GALATA KÖPRÜSÜ'nde '1. Uuslararası Tîyatro Festivah' kapsamında saat 21.00 de Kınm - Tatar Akademik Devlet Dram Tîyatrosu'nun sahnelediğı 'Arzu Gız'. (0 212 240 77 20) • BEYOĞLU SEVE.MASI '9. ONAT KLTLAR FİLM ŞEMİĞÎ' kapsamında 12.00, 15.00, 18.00 ve 21.00'de DavidLinch'in "MuDhofland Çıkmazı' adlı filmi. (0 212 251 32 40) ADALAR FESTİVALİ • BÜYÜKADA KtXTÜR E \ l nde saat 18.00'de 'Ege'nin İki Yakasından' başlıkJı 'Yazarfar Buluşması ve Imza Günleri' etkinliğine Cengjz Bektaş, Enıillios Eden, Ash Erdoğan, Avra Sidiropoulou, Buket l zuner katılacak. Ardından Cüneyt Türel - Tilbe Saranın şiir dinletisi yer alacak. (0 212 245 79 84) • BÜYÜADA'da saat 22.00'de Ross Daly, KeJvy Thoma, Periküs PapapetropouJos, Steffios Petralds, AngeKna Tkakcheva, Ruth HiD'ın katıldığı 'Kapanış Konseri'. (0 212 245 79 84) i
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle