Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 15 TEMMUZ 2004 PERŞEMBE
HABERLER
Yargıtay, hak ihlallerinin giderilmediğini ve yeniden yargılama ilkesine tam uyulmadığını bildirdi
DEP kararıbozulchıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Yargıtay 9. Ceza Dairesi, kapatılan
DEP'ın eski mılletvekilleri Leyia Za-
na,HanpDkfe.Setim Sadak veOrhan
Doğan hakkındaki I5'er yıllık hapis
cezası karanru oybırliğiyle bozdu. Da-
ire bozma karannı, Avnıpa însan Hak-
lan Mahkemesi'nce belirlenen hak ih-
lallerinin tam olarak giderilmemesı
veyenidenyargılamanın eskisinden ta-
mamen bağımsız bir yargılama olma-
sı ilkesine uyulmamasına dayandırdı.
Daire, Susurluk davasında yargılanan,
eski DYP milletvekili SedatBucak ın
dinlenmemesıni de usul eksüdiği ola-
rak değerlendirdi.
Yargıtay 9. Ceza Dairesi Başkanı
HasanGerçeker, DEP daN-asının tem-
• DEP'lilerin avukatı Hamit Geylani, yargı sürecinin halen devam
ettiğini belirterek " Yanlış hesap hep bir yerlerden döner. Bu yanlış
hesap da hesabı yapan makama geri çevrilmiştir" dedi. Geylani, bu
karann Türkiye için önemli bir kilometre taşı olduğunu söyledi.
yiz incelemesine ilişkin kararı açık-
ladı. Ceza Genel Kurulu Toplantı Sa-
lonu'ndaki duruşmaya, eski milletve-
killeri Zana, Dicle, Dogan ve Sadak
kahlmazken aviıkatlan HamitGeyia-
oi hazır bulundu.
Başkan Hasan Gerçeker, karan
açıklarken ulusal mevzuatta, Avnıpa
însan Haklan Sözleşmesi (AtHS) ve
A\Tupa însan Haklan Mahkemesi
(AlHM) ıçtihatlan doğrultusunda
uyum paketleriyle köklü değişiklik-
ler yapıldığını belirtti. Gerçeker,
DGM'lerbünyesinden askeri hâJdmin
çıkanldığını, bu mahkemelerin tabi
olduğu kısıtlayıcı usul hükümlennın
kaldınldığını ve DGM'lerin tama-
men kaldınlarak yerine ağır ceza
mahkemelerinin kıirulduğunu arum-
sattı. Hasan Gerçeker, anayasarun 90.
maddesinin son fıkrasına eklenen
cümleyle usulüne göre yürürlüğe ko-
nulmuş temel hak ve özgürlükJere
ilişkin uluslararası anJaşmalarla ka-
nunlann aynı konuda farkJı hüküm-
ler içermesi halinde anlasma hüküm-
lerinin esas alınacağına ilişkin hük-
mün getirildifini anlattı.
Cerekçeler
Yargıtay 9. Ceza Dairesi 'nin Baş-
kanı Gerçeker, bozma gerekçelenni
şöyle açıkladı:
*/ Mahkeme başkanına yönelik red-
di hâkim isteminin reddine ilişkin ka-
On yıh aşkın süredir devam eden DEP davası, Yargrtay'ın mahkûmryet karannı bozmasnia başa dönnıiiş oldu. Zana ve Doğan'ın kızlan dünkü duruşmayi yine tdedi.
Üçüncü kez görülecek davaya DGM'leryerine kurulan Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi bakacak
^feniden yargılanacaklarANKARA(OınAuriyetBüro-
su) - Yargıtay 9. Ceza Daire-
si'nin, Leyla Zana, Hatip Dide,
Sefim Sadak ve Orhan Doğan
hakkındaki mahkûmiyet karan-
ru bozmasıyla DEP davasında
başa dönüldü. Dairenin bu ka-
ranndan sonra DEP'lileryeniden
yargılanacaklar. Yerel mahke-
mede üçüncü kez görülecek da-
vaya, kaldınlan DGM'ler yeri-
ne kurulan Ankara 11. Agır Ce-
za Mahkemesi bakacak. Yerel
mahkeme, Yargıtay'ın bozma
gerekçelerine kaülmayıp karann-
da direnirse dosya, Yargıtay Ce-
za Genel Kurulu'na gıdecek.
Pavanın gelfclml
10 yıh aşkın süredir devam
eden DEP davasının seyri şöy-
le gelişti: DEP'li milletveküle-
ri Zana, Dicle ve Doğan 17 Mart
1994'te. Selim Sadak ise 12 Tem-
muz 1994'te futuklanarak ceza-
evi'nekonuldu. Ankara 1 No'lu
DGM. DEP'lileri, PKK'den al-
dığı emir ve talimatlar doğrul-
tusunda ülke içınde ve dışuıda
bölücü faaliyetlerde bulunduk-
lan gerekçesiyle "vasadışı ör-
gütüyeJiğmden'' 15'eryıl ağır ha-
pis cezasına mahkûm ettı. Yar-
gıtay 9. Ceza Dairesi de karan
onadı. DEP'lilerin 1996 yıhn-
daki başvurusunu 2001 yılında
sonuçlandıran AlHM, DGM'nin
tarafsız ve bağımsız olmadığı
gerekçesiyle adil yargılanma
hakkırun ıhlal edildiğine karar
verdi. Mahkeme, Türkiye'nin,
başvuruda bulunanlara 25'er bin
dolar ödemesine hükmetti.
2. Uyum Paketi ile Ceza Mu-
hakemeleri Usulü Kanunu'nun
"Mmuhakemenin İadesT baş-
lıklı maddesıne yeni eklenen
bentle yeniden yargılamanın yo-
lu açıkü. Bunun üzerine DEP'li-
lerin avukatı Yusuf Alataş,
DGM'ye başvurarak yeniden
yargılama talebinde bulundu ve
hükümlükrin tahliyelerini iste-
di. Ankara 1 No'lu DGM. yeni-
den yargılama istemini, mah-
keme başkanı Orhan Karadeni-
zin muhalefetine karşın oyçok-
luguyla kabul etti, ancak tahli-
ve istemini reddetti. DEP'liJerin
yeniden yargılanmasına 28 Mart
2003 tarihmde başlandı. Mah-
keme, 21 Nisan 2004'deki karar
oturumunda. savcının da görii-
şü doğrultusunda DEP'lilerhak-
kındaki 15 'er yıllık hapis ceza-
sını oybırliğiyle tasdik etti. Bu
arada eski DEP'liler Yargıtay'ın
karanyla serbest kaldılar. DEP'li-
ler yeniden yargılamada veri-
len karan da temyız etmiş ve
dosya Yargıtay'a gönderilmişri.
Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin de
karan dün bozmasıyla DEP da-
vasında başa dönülmüş oldu.
rar, yasal gerekçeden yoksundur.
t/ Yargılamanın yenilenmesi kara-
nna dayamlarak yeniden yapılan yar-
gılamanuı eskisinden tamamen ba-
ğımsız bır yargılama olması ilkesine
uyulmadı. İddianame yeniden okun-
madı ve sorgulan yeniden yapılmadı.
• Hükme esas alman kaset çözüm
ve olay tutanaklan, basın açıklamala-
n, dilekçeler gibi kanıt niteliğindeki
belgeler duruşmada okunmadı, sanık-
lann diyecekleri soruhnadı.
^ Gösterilen savunma tanıklannın
bir kısmı dinlenmedi. duruşmada din-
lenemeyip hazırlıktaki ifadelennin
okunulmasıyla yetinildi. Beyanlan
hükme dayanakyapılan SedatEdip Bu-
cak ile Hath Aslan da dinlenmedi.
• Hükme esas alınan
konuşmalara ilişkin teyp
ve video kaset çözümle-
rinin tarafsız bir kişiye
yaptınlması talebinin fi-
ilen mümkün bulunma-
sı durumunda, kabulü ge-
rekirken reddine karar
verildi.
• Orhan Doğan hak-
kındaki hükme esas alı-
nan 24 Ekim 1993 'te DEP
Manisa II Kongresi'nde
bölücü ve örgütsel içerik-
li konuşmayapma eylemi-
nin kendisine isnat edilen
eylemler arasuıda bu ey-
lem bulunmayan Hatip
Dicle için de hükme esas
alınmasıyla CMUK'a ay-
kın davranıldı.
f/ Kabul ve uygulama-
ya göre de 1 Ocak 2002
tarihinde yürürlüğe giren
4721 sayılı Türk Medeni
Yasası'nın 471. maddesi
ile Türk Ceza Kanunu'nun
33. maddesinde yapılan
zımni değişiklik nedeniy-
le yasal kısıtlılık halinde
bulundurulmanın hapis
halinin sona erdirilmesi-
ne kadar olacağı hususu
gözefilmedi.
• AlHM karannda tes-
pitı yapılan adil yargılan-
maya ilişkin hak ihlalleri
tam olarak giderilmedi.
Yargıtay 9. Ceza Daire-
si'nin Başkanı Hasan Ger-
çeker, bu gerekçelerle ka-
rann, usul ve yasaya ay-
kuı bulunan hükmün bo-
zulmasına oybirhğiyle ka-
rar verildiğini bildirdi.
DEP'lilerin avukatı Ha-
mit Geylani, yargı süreci-
nin halen devam ettiğini
belirterek "Yanhş hesap
bep bir yerlerden döner.
Bu yanhş hesap da hesabı
yapan makama geri çev-
rflmiştir'" dedi.
DEP mîlletvekillerinin yargılanması
AB tatminolmadı
Haber Merkezi - AB Komisyonu, eski DEP
milletvekillerinin yargılanmasına ilişkin süreçte
"tatmin edid bir sonuca ulasüamamasından" üzüntü
duyduğunu bildirdi. AB Komisyonu'nun genişlemeden
sorumlu üyesi Günter Verheugen'in sözcüsü Jean-
Christophe FOori, Yargıtay'ın DEP'liler konusunda
verdiği kararla ilgili açıklamasında "Komisyon, Devlet
Gûvenük Mahkemeieri tarafindan veriien 15 yd hapis
cezası kararuun bozulmasıru memnuniyetle
karşılamaktadır. Yargıtay'uı yeniden yargılama karannı
inceleveceğiz. DGM'ler kapaoidığı için bu yargılamanın
nonnaJ yargılama sürecinde gerçekleşeceğini anhyoruz.
Komisyon, konnnun hâlâ tatmin edid bir sonuca
ulaşmamış ohnasını üzüntüyle karşılamaktadırr>
dedi.
DİYARBAKIR'DA GARİP ARAMA
6
Akraban değflse
posterhii asma'
DÎYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Dıyarbakır'ın Dicle
ilçesinin Yokuşlu Köyü'ne ilişkin bir istihbarah değerlendiren
jandarma birlikleri, Ilçe Cumhuriyet Savcıhğı'ndan izın alarak
köyde arama yaptı. Nurettin Cansever, Paşa Cengjz, ZüHö
Cengiz ve Şevket Yıknz'ın evi ve Mustafa Yıkhnm'm
çalıştu-dığı köy kahvesini arayan askerler, bazı Kürtçe kasetler
ile yayınlara el koydu. Kahve işleten Yıldınm'a evinde ya da
işyerinde silah olup olmadığını soran askerlerin, silah
olmadığını öğrendikten sonra bu kez duvarda asılı Yıbnaz
Güney ve Ahmet Kaya posterlerine dikkat çekerek "Akraban
mı ki bunlann posterlerini asıyorsua Yoksa siz burada devrhn
mi yapıyorsunuz. Gençsin sana yazık oiur" dediği iddia edildi.
YUdırım 2 saatlik sorgunun ardından serbest bırakıldı.
Cüvenlik Komitesi kararı uygulandı
fan'danPKKbilgisi
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Dışişleri Bakanlığı
Sözcüsü Namık Tan, Iran güvenlik güçlerinin terör
örgürü PKK'Kongra-Gel üyeleriyle girdikleri çatışma
haklonda Ankara'yı bilgilendirdiğini söyledi.Tan,
Dışişleri Bakanlığı'nin haftalık basın toplantısında
konuya ilişkin bir soru üzerine "Konııya ilişkin olarak
tran yetküikrince tarafimıza veriien bdghe göre
çaüşmalar, PKK/Kongra-Gel unsurlaruıın kanun dışı
yoflardan sınır geçişi yapma teşebbüsleri sonucu
meydana gelmiştir'' açıklamasını yaptı. Tan, daha önce
konuya ilişkin yaptığı açddamada, Iranlı yetkiliierin,
Türkiye-lran Ortak Güvenlik Komitesi toplantısı
smısında çatışmalara ilişkin olarak Ankara'yı aynntılı
şekilde bilgilendirmelerini beklediklerini kaydetmişti.
: Komısyon, konunun hala tatmin edıcı bır sonuca nu ki bunlann posterlerini asıyorsun. Yoksa siz burada devrim sırasında çatışmalara ılışkın olarak Ankara yı aynntılı
I ulaşmamış ohnasını üzüntüyle karşılanıaktadır" dedi. mi yapıyursunuz. Gençsin sanâ yazık olur" dediği iddia edildi. şekilde bilgilendirmelerini beklediklerini kaydetmişti.
_ -. - _- Yılduım 2 saatlik sorgunun ardından serbest bırakıldı.
Eski milletvekilinin avukatı, Milli Eğitim Bakanı'nm 'geçmiş olsun' mesajını ilettiğini açıkladı
Bayraııı, Bakan ÇeHklegörüşmüş
YTJSUF ZİYA CANSEV'ER
VAN/MALATYA- Eski mil-
letvekili Mustafa Bayram'ın,
uyuşturucu kaçakçısı oğlu Hamit
Bayram ve şoföriinün Van Em-
niyet Müdürlüğü'nden kaçınl-
masından sonra Milli Eğitim Ba-
kanı Hüseyin Çefik ile görüştü-
ğü ortaya çıktı Van Emniyet Mü-
dürü Tacettin Kurt, Hamit Bay-
ram'ın yakalanması ile ilgili çe-
lışkili açıklamasının bilgi eksik-
liğinden kaynaklandığını söyle-
di. Kurt, Hamit Bayram'ın yaka-
lanması için Mustafa Bayram 'dan
yardım istediklerini doğmladı.
nıklann avukatı Van Baro Baş-
kamAyhanÇabuk, IçişleriBa-
kanı AbdülkadirAksu'nun ön-
ceki gün \erdiği demeçte. Bay-
ram'ın kendisini aramadığını
ifade etmesi üzerine bu konu-
ya açıklık getümek gereği duy-
duklannı söyledi. Çabuk. Bay-
ram'uı ifadesinde, geçen ba-
kan Içişleri Bakanı değil, Mil-
li Eğitim Bakanı olduğunu kay-
dererek şöyle konuştu: "Bay-
ram, oğlunun kaçınlması du-
\Timunu akuktan sonra gerek-
li önlenüerin ahnması için Vaü
Hikmet Tan'ı aramış. Tan, il dı-
şında okiugu için van' yardını-
disine intikal ertikten sonra Va-
liTan da makam aracmdan Bay-
ram'ı aranuş ve geçmiş olsun
dileklerini iletmiş. O sırada
Tan'ın yamnda bulunan Milli
Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik
de aynı telefondan Bayram'Ia
kısa sürefa' göriişerek geçmiş ol-
sun mesajını bildirmiştir."
Van Emniyeti savunmada
Hamit Bayram ve şoforü Hüs-
nüOzbuz'un polis merkezmden
kaçınlmasıyla ilgili tarhşmala-
nn odağmda yer alan Van Em-
niyet Müdürü Tacethn Kurt, ses-
sizliğini düzenlediği basın top-
başladığı 2002 yılı Haziran ayın-
dan bu yana Van'da çoğunluğu
eroin olmak üzere toplam 1 ton
250 kilogram uyuşturucu ele ge-
çirildiğini belirtti. Hamit Bay-
ram ın kaçınhnasıyla ilgili yap-
tığı çelişkili açıklamalann bilgi
eksiklığinden kaynaklandığmı
savunan Kurt, Mustafa Bay-
ram'la emniyet müdürlüğünde
görüştüğünü doğruladı. Kurt,
"Hamit Bayram'uı yakalanma-
sıiçin Mustafa Bayram'dan des-
tekistedik''dedi.
İran'a kaçı$ sadece tahmln
Olayla ilgili iki müfettişin in-
basında çıkan haberlerin birço-
ğunun sadece tahminlere da-
yandığını belirten Van Emniyet
Müdürü Kurt, "Hamit Bay-
ram'ın İran'a kaçması konusu
da bir olasüıktır. Bu bir tah-
mindir. Hamit Ba\Tam"ın, ara-
cında yapılan aramada 48 kilo
eroin çıkmadı" dedi.
Bayram Bitlls F Tipl nde
Bu arada Van M Tipi Ceza-
evi'nde bulunan eski milletveki-
li Mustafa Bayram, emniyette
yaşanan "baskmlakaçrnna" ola-
yırun yinelenmemesi için daha
güvenli olan Bitlis F Tipi Ceza-
PERŞEMBE
ORHAN BURSALI
Meclis'te Kafa Naklî
Meclis'te esaslı Kemalistlerden iki aslan CHP'li
milletvekili, dünyanın ve uygariığın en uzun küttü-
rel ve düşünsel atlayışlanndan veya değişimlerin-
den birini, hem de bir günde ve bir hamlede ger-
çekleştirdi.
Gerçi bizim Mecliszaten herzaman benzersiz re-
korlann sahnesidir, ancak bu "operasyon" öylesı-
radan gelmedi bana.
Fotoğraflara baktım, yazılanlan okudum, arşivie-
rimi kanştırdım ve sonunda sorunu çözdüm!
Partisinden istifa ettikten sonra, "AKP'ye geçe-
cek misiniz" sorusuna, bir gün sonra AKP'ye ge-
çen milletvekili sıfatlı zat, "Hayır, ben Atatürk'ün
yolunda olurum" demiş.
Derken, aynı zat, bir gün sonra AKP'li olmuş!
Gazeteciler sıkıştırmış ve AKP'li olmadan önce-
ki sözlerini anımsatmışlar.
O da gazetecilere, "Burası da Atatürk'ünyolu de-
ğil mi" diye sormuş..
Olay, açık bir beyin nakli veya beyin operasyonu
olayı!
Kafasına bir gecede "AKP beyni" naklettirmiş
veya nakledilmiş!..
"Nakilden hemen önceki" sözleriyle, "nakilden
hemen sonraki" sayıklamalan arasındaki çelişki-
nin nedeni bu!
"Atatürkün partisi" sayıklamalarına bakılacak
olursa, aslan CHP'li, anlaşılan henûz narkozun et-
kisi altında konuşmuş.
Bu sayıklama, "gizli kafa nakli" yapıldığının da
en açık kanıtı!
Rivayete göre, "kafa nakli", zatın, Adana'daki
fabrikasının muhasebe bölümünde gerçekleşmiş!
• • •
Kafa nakli, aslında tıbbın yıllardır üzerinde dur-
duğu en "spekülatif" konulardan biri.
Organ nakillerine, aslında önce en iddialısıyla,
kafa nakli ile başlandı. Arşivlerime bakıyorum:
1908 yılında Amerikalı fızyolog ve farmakolog
Charles C.Guthrie kafa naklini ilk deneyen adam.
Bir köpeğin başını başka bir köpeğin boynuna ikin-
ci kafa olarak yamamış!
1950'li yıllarda, Rus bilim adamı Vladimir P. De-
mikhov, küçük bir köpegin vücudunun üst kısmı-
nı ön ayaklanyla birlikte daha iri bir köpeğin boy-
nundaki kan damarlanna bağlamış, iki kafalı köpek
29 gün yasamış.
Tam bir kafa nakli, yani kafası olmayan bir Rhe-
sus maymununa kafa nakledilmesi, 1970 yılında
gerçekleşmiş. Yaşadığı 8 gün boyunca maymunun
bilinci yerindeymiş, "kafa sinirierinin de yemek, iç-
mek, odada dolaşan insanlangözleriyle izlemekgi-
bi fonksiyonlan yerine getirdiği" gözlenmiş.
• • •
Bu arada, tıp bilimi nakillerkonusunda bayağı uz-
manlaştı, bildiğiniz gibi. Insanı parça parça yenile-
meyi başlı başına bir dal haline getirdi.
Parmak nakli, el nakli, deri nakli, kaş ve saç nak-
li; bobrek ve karaciğer nakli, rahim nakli, damar
nakli, ilik nakli, kan nakli... derken hücre ve kök
hücre nakilleriyle organlann kendilerini sıfırdan ye-
nilemeleri noktasına vanldı.
Tıp bilimi, insanlan organ organ, parça parça ye-
niden yaratmak için on yıllardır büyük bir uğraş için-
de.
Peki, kafa naklinde nerede!
Teorik olarak tıp bilimi, insandan insana kafa nak-
line teknolojik bakımdan hazır.
Aslında kafa nakli, beyin nakli demek.
Beyin, kan damarian ve sinirier olmadan nakte-
dilemeyeceği için "muhafazası", yani kafatası ile bir-
likte nakledilmek zorunda.
Düşünsenize: İki kafada da ana damartar, do-
kular, kaslar ve sinirier kesilecek, omurilik açığa çı-
kanlacak. Ve "hasta"nm kafası, kan damarlanna
bağlanmak üzere, kafası kesilen ikinci hastaya ta-
kılacak. Cerrahlar, nakledilen kafanın damarlannı ka-
fası kesilen vücudun damarlanna dikecekler...
Offf, ne zor iş!
Üstelik başka ruhsal ve toplumsal sorunlar orta-
ya çıkacak... Ruhun da beyin ile birlikte nakledilmiş
olup olmayacağı tartışılacak... Ruh bunun neresin-
dediyesorulacak... Beyin ruhu, insan njhu, ruh-be-
den, beyin-beden uyuşmazlıkian üzerinde binler-
ce araştırma yapılacak ve söz söytenecek...
Ne zor iş!
• • •
Bizimkiler bunu yıllardır şıp diye çözmüş durum-
da, dünya farkında değil!
Sryasetimiz, siyasetçimiz tam bir nakil usta-
sı, daha doğrusu kafa ve beyin nakli bilimcisi gi-
bi çalışıyor!
Nakil yapılacak adamı hemen biliyor ve tanryor-
lari
Bunun için özel yöntemler, araçlar-gereçler, cihaz-
lar geliştirmiş!
Bu cihaz ve yöntemlerin hepsi siyasi olarak işli-
yor!
Midesine bakıyor, uzaktan dinliyor gövdeyi!
Sesler gurul gurul!
Gövde kımıl kımıl, başını taşıyamıyor.
Adam hasta! Hem de son derece!
Yani nakil için olgun!
Siyasetçimiz, usta kasa hırsızı gibi, para kasası-
nın için/ görüyor ve biliyor!
Sesleri duyuyor takır takır!
Borçlar, harçlar, senetler sepetler gırla!
Muhasebesine adamını gönderiyor. Kaçaklar, ka-
ra para kokulan etrafı sarmış!
Hem kasalan hem muhasebeleri bağır bağır!
Hem mideleri, hem muhasebeleri, hem banka
hesaplan veya hesapsızlıklan feryat figan!
Hem gövdesi, hem beyni, hem yüreği, hem ka-
fası zangır zangır!
Yani nakle hazır!
Ve bir gece yansında veya gündüz gözünde ka-
fa ve beyin nakli gerçekleştiriliveriliyor!
İnsana, vatana, millete hizmet aşkına hem de!
• • •
Kafa naklinden hemen sonra çekilmiş fotoğrafa
bakıyorum.
Nakli yapan siyasi cerrah Recep Tayyip'in ko-
lunda ve yanında, gürbüz birer çocuk gibiler!
Ne bedenlerinde birtitreme kalmış, ne beden-ka-
fa uyumsuzluğu ne de ruhsal bozukluklan!
Kasalan-masaları, defterleri-mefterleri, bugünle-
ri-gelecekleri uzun bir bakıma alınmış gibi... rahat
ve gülümsüyorlar.
Sağlıklanna hemen kavuşmuşlar!
Yalnız, Hümyet'teki resme dikkat ertim, kafa nak-
linden sonra taburcu edilirken birisinin kravatı düz-
gün bağlanamamış mı ne!
Yan duruyoıi
Gözler de biraz kaypak, cam bakışlı sanki!
Narkozun henüz tam geçmemiş etkisine yordum!
nhı • ^f'/^ı ımhnfh/At ^y**** **•