23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 15 TEMMUZ 2004 PERŞEMBE HABERLER DUNYADABUGUN ALİ SİRMEN Bush'un, Şaron'un ve Erdoğan'ın Çıkmazlam israil Başbakan Yardımcısı Ehud Olmert'in An- kara ziyareti, Suriye Başbakanı Muhammed Naci Otri'ninki ile çakışıyor. Otri ile görüşen Başbakan Erdoğan'ın Olmert'e randevu vermemesi de Türkiye ile İsrail arasında, çok yakın zamana kadar yakın olan ama bir süredir so- ğumuş bulunan ilişkilerin gerilemeye doğru yönel- diğinın bir göstergesi olarak kabul ediliyor. Suriye ile bir zamanlar gergin olan, sonra düzel- me yoluna giren ilişkilerini yakınlaştırma isteğini or- taya koyan Erdoğan, İsrail-Türkiye ilişkilerindeki ra- hatsızlığı da belli ediyor. Israil'in şahinleri arasında sayılabilecek Olmert'in gezisinin resmi gerekçesi, Şaron'un, Bush tarafın- dan övgüyle karşılanıp herkesçe desteklenmesini tav- siye ettiği Gazze'den çekilme planını anlatıp bu ko- nuda destek istemek. Esas amaç ise gittikçe bozulan Türkiye- israil iliş- kilerini yeniden canlandırmak, Kudüs'ün özellikle Kuzey Irak'ta varolduğu söylenen faaliyetleri konu- sunda Ankara'ya güvence vermek. Gerçekten deTürk-lsrail ilişkileri, israil ve ABD'nin son zamanlarda Kuzey Irak'taki faaliyetlerinden ötü- rü rahatsız olan Ankara'nın tedirginliği dolaytsıyta ckj- di biçimde kötüye gidiyor. • • • Üç bilinmeyenli bir denklemi andinyor durum. Bir yandan Bush, Büyük Ortadoğu Projesi'nde kilit rol oynayan, artık Washington'ın da önemini ka- bul ettiği bir müttefik olan Türkiye'yi kaybetmek is- temiyor, ama öte yandan da Irak'ta ve bölgede en önemli müttefiklerinden biri olan Kürtlere karşı, An- kara'yı haklı olarak rahatsız eden bir politika izliyor. Kürt kartından vazgeçmeyen Bush'un bölgedeki sacayağı, Türkiye, Kürtler ve Israil'den oluşuyor. ABD, PKKveonundevamı KADEK/Kongra-Gel'e karşı hiç bir şey yapmıyor, Ankara'ya verdiği sözle- ri yerine getirmiyor, Kuzey Irak'ta tehlikeli gelişme- lere destegini sürdürüyor. Israil'in ise eskiden beri uyguladığı, bir süredir de uyumaya bıraktığı bölgedeki Kürtleri kışkırtma po- litikasını yeniden ısrttığı görülüyor. Kuzey Irak'ta Kürt militanlan eğittiği yolunda Türk istihbarat birimleri- nin elinde ciddi bilgiler bulunuyor. israil, ABD'nin Irak'ta uğraması olası başansızlık- tan sonra, Kürtler ile yakın ilişki içinde, yeni bir po- litika uygulamaya çalışıyor. Ancak İsrail aynı zamanda, bölgede Türkiye ile ya- kın ilişkiler politikasından vazgeçmesinin kendisi açısından hiç yararlı olmayacağını görüyor. Şaron'un çıkmazj da.tıpkı Bush'unki gibi, Türk ve Kuzey Irak Kürtleri kartlannı bir arada oynamak is- temesinden kaynaklanıyor. • • • BOP'un nelere mal olacağını, bölgesel istikrar- sızlığın Türkiye'nin başına neler açacağını bir türlü göremeyen, en büyük BOP destekçisi Tayyip Erdo- ğan ise iç ve dış politikasını mutlak Amerikan des- teğine ve onun bölgedeki uzantısı olan israil ile ya- kın ilişkilere dayamış durumda. AKP, Bush ile Şaron'un elbirliğiyle Türkiye'nin kır- mızı çizgilerini çiğneme yolunda olduklannı görüyor, ama bunlara karşı çıkmanın ve ittifakı bozmanın iç politikadaki hesaplanna da uymadığını biliyor. Tayyip Bey'in çıkmazı da bu. Gerçi AKP, Amerikan yetkili çevrelerinin de belirt- tiği gibi, kırmızı çizgilerin çiğnenmesine tepki gös- termiyor, ama ülke içinde başka güçlerin aynı dere- cede tepkisiz olmadığını görüyor. AKP aynca Şaron ve Bush ile kol kola bir politi- kanın kendi tabanını ve potansiyel seçmenini de ra- hatsız ettiğinin farkında. Şimdi serden de yandan da vazgeçmeyen nasıl bir politika bulacaklan konusunu acı acı düşünüyor- lar AKP kurmaylan. Suriye ve Iran ile yakınlaşma, israil'e yanrt olabilir. Ama Yahudi lobisinin ve ABD'nin desteği olmadan iç dengeleri değiştirme ve Türkiye'yi Islam devleti çizgisıne oturtma politikası nasıl uygulanacak? Alın size üç bilinmeyenli bir denklem! Aslındataraflarüçlüdeğil, ikili. İsrail-ABD bir yan- da, AKP-Tayyip Bey karşı tarafta. Türkiye'nin çıkarlan, Türkiye'yi karşı tarafa itiyor, ama Tayyip Bey'in siyasi çıkarlan, ABD ile Israil'i karşısına almamasını gerektiriyor. Türkiye'de işbaşında normal bir iktidar olsa sorunun çözümü konusunda görüş bildirmek müm- kün olurdu. Ama durum odeğil. Tayyip Bey, Türkiye'nin çıkarlannı öne koyan bir politikanın bedeli olduğunu biliyor. Peki Tayyip Bey bu bedeli ödemeye hazır mı? Bütçeye 3.7 katrilyon aktarılacak Odenek kavgası aşıldıANK\RA(Cumhuri- yetBürosu)- Maliye Ba- kanı KemalUnakıtan ile Adalet Bakanı CemilÇi- çek arasında 200 trilyon- luk ödenek paylaşımı ne- deniyle krize yol açan özel gelir ve ödeneklerin bütçe içine ahnmasını öngören tasan. TBMM'de kabul edildi. tki bakanlık arasında, mahkûmlardan alınan yi- yecek bedellerinden el- de edilen gelirin bütçe içine alınmasına yöne- lik düzenleme nedeniy- le çıkan tartışma da uz- laşma ile çözüldü. AKP'lilerin önergesiyle bu gelirlerin yüzde 35'inin Adalet Bakanlı- ğı'na bağlı iş yurtlannın gelirleri arasına alınma- sı benimsenirken düzen- lemeyle RTÜK'ün harca- yamadığı gelirlerinin büt- çeye alınması öngörül- Hîî Va«a i nek ve özel gelir hesabı bütçeye aktarılacak. Büt- çeye aktanlan rakamın yaklaşık 3.7 katrilyon li- rayı bulduğu belirtildi. Yasayla getirilen bazı dü- zenlemeler şöyle: • Serbest bölgelerden elde edilen gelirler büt- çe geliri olarak kaydedi- lecek ve harcamalar Dış Ticaret Müsteşarhğı büt- çesinden karşılanacak. ^ Darphane tarafin- dan basılarak dolaşıma çıkanlacak madeni para- larbütçe geliri olarak kay- dedilecek. • Tütün ve alkollü iç- kiler üzerinden ahnarak harp malulleri, şehit dul ve yetimleri, vazife ma- lulü sayılan TSK men- suplan ile jandarma ve emniyet mensuplanna aktanlan paylann öden- mesine ilişkin yükümlü- lük Emekli Sandığı'na vprihvnr Sezer'in Başbakanlık'taki atama kararnamesini veto ettiği Kasım Bostan terfi ettirildi IıııaııılıktaııbaşkanlığaANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanı Ahmet \ecdet Se- zer'in imam hatip lisesı çıkışlı dıye atama kararnamesini veto ettiği Ka- sım Bostan, Başbakanlık Ekonomik ve Mali Işler Başkanlığı'na vekâleten getırilirken kadrosu da şube müdürlü- ğünden daire başkanlığına çıkanldı. Birçok atamayı "KamuYönetimi Te- mel Yasasi' sonrasına bırakan AKP iktidan, Başbakanlık'taki kadrolaş- ma çalışmalannı sürdürüyor. Memu- riyete Balıkesir'in Erdek ilçesıne bağ- lı Avşa adasında "cami imamhğT ya- parak başlayan Kasım Bostan. Başba- kanlık'a Ekonomik ve Mali Işler Baş- kanı olarak atanmak istendi. Ancak Se- zer'in Açıköğretim Fakültesi Iktisat • Cumhurbaşkanı'nın imam hatip lisesi mezunu diye atama kararnamesini veto ettiği Kasım Bostan, aynı göreve vekâleten getirilirken kadrosu da şube müdürlüğünden daire başkanlığına çıkanldı. Bölümü mezunu olan Kasım Bostan'ı geçmış dönemdeki imamlığını da dik- kate alarak bu göreve uygun bulma- dığı, bu nedenle atama kararnamesi- ni geri çevirdiği öğrenildi. AKP ise Bostan'ı Ekonomik ve Ma- li Işler Başkanlığı'na getirmek içın ısrar etti. AKP iktidan, Sezer'in veto ettiği diğer bürokratlarda olduğu gi- bi Bostan"ın da bu göre\i vekâleten vürütmesini öngördü. Bu görevi da- ha önce şube müdürü olarak vekâle- ten sürdüren Bostan. geçen hafta da terfi ettirildi. Kasım Bostan, şube mü- dürlüğünden daire başkanlığına ata- nırken hükümetin vekil kadrolar için nisan ayında çıkardığı kararaame ile Ekonomik ve Mali Işler Başkanlı- ğı' nın maaşını da almaya başladı. Ka- sım Bostan, Ekonomik ve Mali Işler Başkanlığı görevini 1 yıldır vekâleten vürüttüğünü doğruladı. Bu göreve ilişkin kararnamesinin Se- zer taranndan veto edilip edilmediği- ni ise bilmediğini söyleyen Bostan, "Kararnameler gizndir. Kararname- nin veto edDdiğine ilişkin iddialar du- yumdan ibaret Ben herhangi bir teb- ligat almadım" dedi. Bostan, Avşa adasında belli bu süre imamlık yap- hğını kabul ederek özgeçmişini şöy- le aktardı: "tmamhkgörevimden son- ra Diyanet tşleri Başkanhğı'nm Çocuk Dergisi'nde yayın kurulunda görev yapüm. Daha sonra Cemil Çiçek'in bakanhğ) döneminde 1989 yıhnda Baş- bakanhk'a geçtim. Daha sonra da Sos- yal Hizmetierve ÇocukEsirgeme Ku- rumu'nda görev aklım. Çevre Bakan- bğı Çevre Konıma Genel Müdürlu- ğü'nde şube müdürü olarak çabşnm. 19% yıknda Başbakanhk'a şube mü- dürü olarak geri döndüm. 6yddan be- ri de Ekonomik ve Mali İşler Başkan- hğı'nda şube müdürü olarak çahşı- yordum." Açıköğretim Fakültesi'nden sora tstanbul Üniversitesi'nde Kamu ve Yerel Yönetim yüksek lisansı gör- meye başladığını, ancak tamamlaya- madığını kaydeden Bostan, "Ben bu görevegetaıeyi kendim istemedim. Es- ki başkanın önerisi ile bu göreve geti- rildirn. Hatta idare aleyhine dava aç- tun. tnanılmaz yoğunİukta çalışma- ma karşın nisan ayına kadar bana ve- kâletettiğim kadronun maaşı ödennıi- vordu" dedı. Gül'ün Dışişleri'ne aldığı Doç. Dr. Hasan Nuri Yaşar, AİHM uzmanlığını bakanlıkta öğreniyor Atama skandah büyüyorANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Dışişleri Bakanı AbduDah Gül'ün, bakanlığın AtHM dairesine yerleştirdiği Doç. Dr. Hasan Nuri Yaşar'ın, 3 aydır hiçbır davada görev almadığı, buna karşın Dışişleri'nden "ikind göre\ aytağT aldığı ortaya çıktı. Bakanlığa uzman olarak alınan Doç. Dr. Yaşar'ın AlHM dairesinde hiçbir deneyimi olmadığı, Kıbns konusunda davalan inceleyerek uzmanlık kazanmaya çalıştığı öğrenildi.Dışişleri Bakanı Gül, türban sa\iınucusu Doç. Dr. Yaşar'ı bakanlığın AlHM'den sorumlu dairesinde görevlendirdiğinin ortaya çıkmasının ardından savunmaya geçti. Dışişleri Bakanlığı'ndan dün yapılan açıklamada, Doç. Dr. Yaşar'ın. AlHM'deki "türbana ilişkin davalarda görev almasının öngörülmediğr bıldınldi. Dışişlen Bakanlığı Sözcüsü Namık Tan, haftalık basın toplantısında, gazetecilenn sorulan üzerine yaptığı açıklamada, Doç. Dr. Yaşar'ın Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün "onayıyta" bakanlığın Avrupa Konseyi ve İnsan Haklan genel müdür yardımcılıklannda "uzmanlık hizmeti" vermek üzere görevlendinldiğini söyledi. Sözcü Tan, Doç. Dr. Yaşar'ın hangi alanda ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ uzmanlık hizmeti w pv y-. vereceği ve bugüne kadar OÇ. L»T. hangi görevleri üstlendiği Yaşar, 3 aydır sorulannı ise yanıtsız görevli bıraktı. Dışişleri bulundugu AİHM sözcüsünün daha önce ncn7£r sekilfle ı roT \JV dairesinde Feridun Yenisey ve Prof. bugüne kadar Dr Bakır Çağjar'm da herhangi bir konu görevlendinldiğini . . . ~ açıklamasına karşın hakKinda Yaşar'ın durumu AİHM değerlendirme konusunda uzman bu iki sunmadl. Buna profesörünkınden faıklılık , . . eösterivor. Edinilen karşın Yaşar, § l l g l l e r e g ö r e YaŞ ar, 3 Dışişleri'nden aydır görevli bulunduğu "İkinci görev AlHM dairesinde bugüne „, ,i. x, >j _ ı, n* kadar herhangi bir konu ayllgl ahyor. hakkında değerlendirme - " " ~ ~ ~ " " ^ — ^ ~ — s u n m a d ı . Buna karşın Yaşar, Dışişleri'nden "ildnd görev ayhğT ahyor. Gül'ün görevlendirdiği Doç. Dr. Yaşar, AlHM'deki Kıbns davalan konusunda hiçbir uzmanhğı bulunmamasına karşın bu davalarla ilgileniyor ve bu alanda uzmanlık kazanmaya çalışıyor. Yaşar'ın bu çerçevede Strasbourg'daki, Türkiye'nin Avrupa Konseyi Nezdinde Daimi Temsilciliği'nde ve AlHM'de de incelemelerde bulunduğu öğrenildi. Dışişleri kaynaklan, Doç. Dr. Yaşar'ın yurtdışı harcamalannı nasıl karşıladığı konusunda bilgi vermezken Yaşar'ın baİcanlıktan 400 milyon TL kadar ek maaş aldığını kaydettiler. Cül'ün bakanlıkta 5. gözü Marmara Üniversitesi'nden "geçici görevie'' bakanlıkta görevlendirilen Doç. Yaşar, AlHM dairesinde Bakan Gül'ün "gözü kıüağT gibi çalışıyor. Leyla Şahin davasında yaptığı savunmayla Türkiye'nin AlHM'deki türban davasını kazanmasını sağlayan Dışişleri'nin Avrupa Konseyi ve insan Haklan Genel Müdür Yardımcılığı, halen Merve Kavakçı davasındaki savunmayı hazırlıyor. Dışişleri Bakanı Gül, uzman hukukçulann geçen yıl Leyla Şahin davasında hazırladıklan ek savunmalan daha sonra geri çektirmişti. ŞişH Etfal Hastanesi Başhekimlik binası önünde toplanan sağbk çabşanlan "Herkese eşit-etkiıı- ücretsizsağtık'", u Sağfakentemel insan hakkıdır", -Sağhkta ticaret insanhğa ihancttir", "Kölece çahşma koşuDannı asla kabul etmeyeceğiz" yazıh dö\izier taşr>arak -Sağhkhaknr sadlamaz". "Taşeron değiL kadrolu eleman", "Köletik yasalan geri çekikin" şeklinde slogan attılar. (Fotoğraf: ŞLLEKÖKTÜRK) Sağlık emekçileri, verilen hizmetin nitelikli olmayacağına dikkat çektiler Taşeronlaştımıaya protesto tstanbul Haber Servisi - tstanbul Tabip Odası (ITO), tstanbul Dişhekimleri Odası (IDO), Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçile- ri Sendikası (SES) ve DlSK/Dev-Sağlık Iş üyesi sağlık çalışanlan hekimlerin ve hem- şirelerin taşeron firmalar aracılıgıyla çalış- tuılmasuıı protesto ettiler. Şişli Etfal Hastanesi Başhekimlik binası önünde toplanan sağlık çalışanlan adına ba- sın açıklamasını okuyan, SES Şişli Şube Başkanı Rabialuncer, sağlık hızmetlen için ilk ihalelerin 8-9 Temmuz tarihlerinde açd- dığuıı belirterek taşeronlaştırmanın ikinci adımının Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde gerçekleştirleceğini bildirdi. "Hiçbir hak kavramınm tanınmadığı vahşj bir çahşma düzeni kuruhnaya çahşıldıgını" ifade eden Tuncer, sağlık emekçilerinin iş gü- vencesinden yoksun, örgütsüz ve sözleşme- li eleman haline getirileceğini söyledi. DlSKÜe\'-Sağlık tş Sendikası Başkanı Do- ğan Halis de sağlık hizmeti alanlann da va- rolan durumdan hoşnut olmadıklannı belir- terek, "Insan muamelesi görmek onlann da hakkLBu memleketin kaynaidan herkese üc- retsiz sağhk hizmeti sunmaya yeter. Ama siz isterseniz Kiks düğünkr yapabüirsiniz, is- terseniz saltanat kavıklan yapabilirsiniz ya da isterseniz herkese insanca yaşam sunabi- firsmiz" dedi. Bu ihalelerle insan ihalesi ya- pıldığını anımsatan Halis şöyle devam etti: "Insanuı ihalesi olmaz. Burada köle iha- lesi yapıhyor \e bu ihalede emeği temsil eden tarâf yak? Istanbul Tabip Odası Genel Sek- reteri Afi Çerkezoghı da bu sistemde çalışan- lann zor dummda kalacağuıı belirterek "He- kimin kendine bile faydası obnayacak. Ken- dine faydası olmayan heldmin başkasma hiç faydası olmaz" diye konuştu. Bazı delegelerin imzalannı çekmesi nedeniyle çağn için gereken sayının altına düşüldü CHPUe tüzükkurultayı yokANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Genel Başkanı Deniz BaykaL Başbakan Re- cep Tay\ip Erdoğan ve ailesinin "Tesettür kı- yafeti içinde debdebeli bir hayat \ aşadığıru" belirtirken "Turgut Özal'ı bitiren de aile ola- yrydı" diye konuştu. CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) dün Baykal başkanhğında toplandı. Aluıan bilgi- ye göre Baykal, Erdoğan ve ailesinin nasıl bir yaşam tarzı olduğunun kamuoyunca görül- düğünü söyledi. "Tesettur kı>afeti içinde ol- sa da debdebeli bir hayat tarzuun ortaya çık- ması insanları düşündürmeye başladı" dıyen Baykal. eskı Cumhurbaşkanı Turgut Özal örneğıni verdi. Baykal, "Turgut Özal'ı biti- ren olay aikola>ı\di'' derken durumun bu yö- ne doğru gittiğini söyledi. MYK toplantısında Genel Sekreter Önder Sav da olağanüstü tüzük kurultayı için baş\-u- ru yapan bazı delegelerin imzalannı geri çek- mesi sonucu, toplam imzanın kurultay çağn- sı yapılması için gereken 259 sayısının alnna düştüğünü büdirdi. Kurultayın yapılmaması so- nucunu doğuracak bu durum hakkmda önü- müzdeki günlerde bir açıklamada bulunulma- sı bekleniyor. Öte yandan tktidara Yürüyüş Ha- reketi adına açıklama yapan Amasya Millet- vekili Mustafa Sayar, parti yönetimi tarafın- dan oluşturulan "muhalefeti izJeme" komisyo- nunun görevuıe son venlmesını istedi. Genel Başkan adayı Şükrü Sina Gürel, 2005 sonbahannda erken genel seçim beklediğini söyledi W DSP seçmeniyle yeniden buhışmah' tstanbul Haber Servisi - DSP genel başkan adayı Prof. Dr. Şükrü Sina Gü- rel, partinin demokıatikleşmeye, ulusal- cılıkla sol çizgiyi buluşturmaya ihtiyacı olduğunu söyledi. Crowne Plaza'da dün basın toplanhsı düzenleyen Şükrü Sinan Gürel, 25 Tem- muz'da yapılacak olan kongreyi parti için "dönüm noktası" olarak niteledi. Gürel, "Parti bu yapıyla devam ederse Türkiye'de hak ettiği yere gelemez. DSP'nin toplumun kılcal damarlanna ksifiar inmesi pereldvor" dedi. • Prof. Dr. Gürel, "Türkiye birbirine zıt iki yolun kesiştiği bir kavşakta. Bugün her zaman olduğundan daha fazla ulusal, demokratik, sol bir siyasete ihtiyaç var" dedi. Bülent Ecevit'in partiye "tavsiye etti- ği'' genel başkan adayı Zeld Sezer'i "ge- nd merkeztarafindan kayınlmakla"' eleş- tiren Gürel, kendisüıin aday gösterilme- mesine "kınmıadıgınu aksine böyle bir durumda ohnak istemcdiğini" söyledi. Bülent Ecevit'in "Parti padişahhkde- ğil, vebaht olmaz. Ktanse\i işaret etmem" sözjerini de anımsatan Gürel, "Genel başkanınuzın bu rutumu keşke sürsev di"" dedi. Bülent Ecevit'm genel başkanlık- tan aynlmasının ardından Rahşan Ece- vit'in de partide görev ahnasının doğru olmayacağını ifade eden Gürel. "Bunca emekten sonra bu uygun olmaz. Kaldı ki benim parti için tasarladığımdeğişim için de uygun ohnaz'" diye konuştu. Zeki Sezer'in seçilmesi durumunda ne yapacağı sorusunu ise Gürel, "Bu mo- defle parti bir yere gitmez. Zeki Sezer'i çahşmam zor" diye yanıtladı. AKP'nirı Aralık 20O4'te AB'den müzakere tarihi alsa bile daha fazla iktidarda kalamaya- cağını belirten Gürel, Türkiye'yi 2005 sonbahannda erken genel seçımin bek- lediğini söyledi. Gürel, "Bugün Türkiye, birbirine tam zıt iki yolun kesiştiği bir kavşaktadır. Tür- kiye her zaman olduğundan fazla ulusal, demokratik sol bir siyasete ihtiyaç duyu- yor" diye konuştu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle