Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 15 TEMMUZ 2004 PERŞEMBE
HABERLER
DUNYADABUGUN
ALİ SİRMEN
Bush'un, Şaron'un ve
Erdoğan'ın Çıkmazlam
israil Başbakan Yardımcısı Ehud Olmert'in An-
kara ziyareti, Suriye Başbakanı Muhammed Naci
Otri'ninki ile çakışıyor.
Otri ile görüşen Başbakan Erdoğan'ın Olmert'e
randevu vermemesi de Türkiye ile İsrail arasında, çok
yakın zamana kadar yakın olan ama bir süredir so-
ğumuş bulunan ilişkilerin gerilemeye doğru yönel-
diğinın bir göstergesi olarak kabul ediliyor.
Suriye ile bir zamanlar gergin olan, sonra düzel-
me yoluna giren ilişkilerini yakınlaştırma isteğini or-
taya koyan Erdoğan, İsrail-Türkiye ilişkilerindeki ra-
hatsızlığı da belli ediyor.
Israil'in şahinleri arasında sayılabilecek Olmert'in
gezisinin resmi gerekçesi, Şaron'un, Bush tarafın-
dan övgüyle karşılanıp herkesçe desteklenmesini tav-
siye ettiği Gazze'den çekilme planını anlatıp bu ko-
nuda destek istemek.
Esas amaç ise gittikçe bozulan Türkiye- israil iliş-
kilerini yeniden canlandırmak, Kudüs'ün özellikle
Kuzey Irak'ta varolduğu söylenen faaliyetleri konu-
sunda Ankara'ya güvence vermek.
Gerçekten deTürk-lsrail ilişkileri, israil ve ABD'nin
son zamanlarda Kuzey Irak'taki faaliyetlerinden ötü-
rü rahatsız olan Ankara'nın tedirginliği dolaytsıyta ckj-
di biçimde kötüye gidiyor.
• • •
Üç bilinmeyenli bir denklemi andinyor durum.
Bir yandan Bush, Büyük Ortadoğu Projesi'nde
kilit rol oynayan, artık Washington'ın da önemini ka-
bul ettiği bir müttefik olan Türkiye'yi kaybetmek is-
temiyor, ama öte yandan da Irak'ta ve bölgede en
önemli müttefiklerinden biri olan Kürtlere karşı, An-
kara'yı haklı olarak rahatsız eden bir politika izliyor.
Kürt kartından vazgeçmeyen Bush'un bölgedeki
sacayağı, Türkiye, Kürtler ve Israil'den oluşuyor.
ABD, PKKveonundevamı KADEK/Kongra-Gel'e
karşı hiç bir şey yapmıyor, Ankara'ya verdiği sözle-
ri yerine getirmiyor, Kuzey Irak'ta tehlikeli gelişme-
lere destegini sürdürüyor.
Israil'in ise eskiden beri uyguladığı, bir süredir de
uyumaya bıraktığı bölgedeki Kürtleri kışkırtma po-
litikasını yeniden ısrttığı görülüyor. Kuzey Irak'ta Kürt
militanlan eğittiği yolunda Türk istihbarat birimleri-
nin elinde ciddi bilgiler bulunuyor.
israil, ABD'nin Irak'ta uğraması olası başansızlık-
tan sonra, Kürtler ile yakın ilişki içinde, yeni bir po-
litika uygulamaya çalışıyor.
Ancak İsrail aynı zamanda, bölgede Türkiye ile ya-
kın ilişkiler politikasından vazgeçmesinin kendisi
açısından hiç yararlı olmayacağını görüyor.
Şaron'un çıkmazj da.tıpkı Bush'unki gibi, Türk ve
Kuzey Irak Kürtleri kartlannı bir arada oynamak is-
temesinden kaynaklanıyor.
• • •
BOP'un nelere mal olacağını, bölgesel istikrar-
sızlığın Türkiye'nin başına neler açacağını bir türlü
göremeyen, en büyük BOP destekçisi Tayyip Erdo-
ğan ise iç ve dış politikasını mutlak Amerikan des-
teğine ve onun bölgedeki uzantısı olan israil ile ya-
kın ilişkilere dayamış durumda.
AKP, Bush ile Şaron'un elbirliğiyle Türkiye'nin kır-
mızı çizgilerini çiğneme yolunda olduklannı görüyor,
ama bunlara karşı çıkmanın ve ittifakı bozmanın iç
politikadaki hesaplanna da uymadığını biliyor.
Tayyip Bey'in çıkmazı da bu.
Gerçi AKP, Amerikan yetkili çevrelerinin de belirt-
tiği gibi, kırmızı çizgilerin çiğnenmesine tepki gös-
termiyor, ama ülke içinde başka güçlerin aynı dere-
cede tepkisiz olmadığını görüyor.
AKP aynca Şaron ve Bush ile kol kola bir politi-
kanın kendi tabanını ve potansiyel seçmenini de ra-
hatsız ettiğinin farkında.
Şimdi serden de yandan da vazgeçmeyen nasıl
bir politika bulacaklan konusunu acı acı düşünüyor-
lar AKP kurmaylan.
Suriye ve Iran ile yakınlaşma, israil'e yanrt olabilir.
Ama Yahudi lobisinin ve ABD'nin desteği olmadan
iç dengeleri değiştirme ve Türkiye'yi Islam devleti
çizgisıne oturtma politikası nasıl uygulanacak?
Alın size üç bilinmeyenli bir denklem!
Aslındataraflarüçlüdeğil, ikili. İsrail-ABD bir yan-
da, AKP-Tayyip Bey karşı tarafta.
Türkiye'nin çıkarlan, Türkiye'yi karşı tarafa itiyor,
ama Tayyip Bey'in siyasi çıkarlan, ABD ile Israil'i
karşısına almamasını gerektiriyor.
Türkiye'de işbaşında normal bir iktidar olsa
sorunun çözümü konusunda görüş bildirmek müm-
kün olurdu.
Ama durum odeğil.
Tayyip Bey, Türkiye'nin çıkarlannı öne koyan bir
politikanın bedeli olduğunu biliyor.
Peki Tayyip Bey bu bedeli ödemeye hazır mı?
Bütçeye 3.7 katrilyon aktarılacak
Odenek
kavgası aşıldıANK\RA(Cumhuri-
yetBürosu)- Maliye Ba-
kanı KemalUnakıtan ile
Adalet Bakanı CemilÇi-
çek arasında 200 trilyon-
luk ödenek paylaşımı ne-
deniyle krize yol açan
özel gelir ve ödeneklerin
bütçe içine ahnmasını
öngören tasan.
TBMM'de kabul edildi.
tki bakanlık arasında,
mahkûmlardan alınan yi-
yecek bedellerinden el-
de edilen gelirin bütçe
içine alınmasına yöne-
lik düzenleme nedeniy-
le çıkan tartışma da uz-
laşma ile çözüldü.
AKP'lilerin önergesiyle
bu gelirlerin yüzde
35'inin Adalet Bakanlı-
ğı'na bağlı iş yurtlannın
gelirleri arasına alınma-
sı benimsenirken düzen-
lemeyle RTÜK'ün harca-
yamadığı gelirlerinin büt-
çeye alınması öngörül-
Hîî Va«a i
nek ve özel gelir hesabı
bütçeye aktarılacak. Büt-
çeye aktanlan rakamın
yaklaşık 3.7 katrilyon li-
rayı bulduğu belirtildi.
Yasayla getirilen bazı dü-
zenlemeler şöyle:
• Serbest bölgelerden
elde edilen gelirler büt-
çe geliri olarak kaydedi-
lecek ve harcamalar Dış
Ticaret Müsteşarhğı büt-
çesinden karşılanacak.
^ Darphane tarafin-
dan basılarak dolaşıma
çıkanlacak madeni para-
larbütçe geliri olarak kay-
dedilecek.
• Tütün ve alkollü iç-
kiler üzerinden ahnarak
harp malulleri, şehit dul
ve yetimleri, vazife ma-
lulü sayılan TSK men-
suplan ile jandarma ve
emniyet mensuplanna
aktanlan paylann öden-
mesine ilişkin yükümlü-
lük Emekli Sandığı'na
vprihvnr
Sezer'in Başbakanlık'taki atama kararnamesini veto ettiği Kasım Bostan terfi ettirildi
IıııaııılıktaııbaşkanlığaANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Cumhurbaşkanı Ahmet \ecdet Se-
zer'in imam hatip lisesı çıkışlı dıye
atama kararnamesini veto ettiği Ka-
sım Bostan, Başbakanlık Ekonomik
ve Mali Işler Başkanlığı'na vekâleten
getırilirken kadrosu da şube müdürlü-
ğünden daire başkanlığına çıkanldı.
Birçok atamayı "KamuYönetimi Te-
mel Yasasi' sonrasına bırakan AKP
iktidan, Başbakanlık'taki kadrolaş-
ma çalışmalannı sürdürüyor. Memu-
riyete Balıkesir'in Erdek ilçesıne bağ-
lı Avşa adasında "cami imamhğT ya-
parak başlayan Kasım Bostan. Başba-
kanlık'a Ekonomik ve Mali Işler Baş-
kanı olarak atanmak istendi. Ancak Se-
zer'in Açıköğretim Fakültesi Iktisat
• Cumhurbaşkanı'nın imam hatip lisesi mezunu diye atama
kararnamesini veto ettiği Kasım Bostan, aynı göreve vekâleten getirilirken
kadrosu da şube müdürlüğünden daire başkanlığına çıkanldı.
Bölümü mezunu olan Kasım Bostan'ı
geçmış dönemdeki imamlığını da dik-
kate alarak bu göreve uygun bulma-
dığı, bu nedenle atama kararnamesi-
ni geri çevirdiği öğrenildi.
AKP ise Bostan'ı Ekonomik ve Ma-
li Işler Başkanlığı'na getirmek içın
ısrar etti. AKP iktidan, Sezer'in veto
ettiği diğer bürokratlarda olduğu gi-
bi Bostan"ın da bu göre\i vekâleten
vürütmesini öngördü. Bu görevi da-
ha önce şube müdürü olarak vekâle-
ten sürdüren Bostan. geçen hafta da
terfi ettirildi. Kasım Bostan, şube mü-
dürlüğünden daire başkanlığına ata-
nırken hükümetin vekil kadrolar için
nisan ayında çıkardığı kararaame ile
Ekonomik ve Mali Işler Başkanlı-
ğı' nın maaşını da almaya başladı. Ka-
sım Bostan, Ekonomik ve Mali Işler
Başkanlığı görevini 1 yıldır vekâleten
vürüttüğünü doğruladı.
Bu göreve ilişkin kararnamesinin Se-
zer taranndan veto edilip edilmediği-
ni ise bilmediğini söyleyen Bostan,
"Kararnameler gizndir. Kararname-
nin veto edDdiğine ilişkin iddialar du-
yumdan ibaret Ben herhangi bir teb-
ligat almadım" dedi. Bostan, Avşa
adasında belli bu süre imamlık yap-
hğını kabul ederek özgeçmişini şöy-
le aktardı: "tmamhkgörevimden son-
ra Diyanet tşleri Başkanhğı'nm Çocuk
Dergisi'nde yayın kurulunda görev
yapüm. Daha sonra Cemil Çiçek'in
bakanhğ) döneminde 1989 yıhnda Baş-
bakanhk'a geçtim. Daha sonra da Sos-
yal Hizmetierve ÇocukEsirgeme Ku-
rumu'nda görev aklım. Çevre Bakan-
bğı Çevre Konıma Genel Müdürlu-
ğü'nde şube müdürü olarak çabşnm.
19% yıknda Başbakanhk'a şube mü-
dürü olarak geri döndüm. 6yddan be-
ri de Ekonomik ve Mali İşler Başkan-
hğı'nda şube müdürü olarak çahşı-
yordum." Açıköğretim Fakültesi'nden
sora tstanbul Üniversitesi'nde Kamu
ve Yerel Yönetim yüksek lisansı gör-
meye başladığını, ancak tamamlaya-
madığını kaydeden Bostan, "Ben bu
görevegetaıeyi kendim istemedim. Es-
ki başkanın önerisi ile bu göreve geti-
rildirn. Hatta idare aleyhine dava aç-
tun. tnanılmaz yoğunİukta çalışma-
ma karşın nisan ayına kadar bana ve-
kâletettiğim kadronun maaşı ödennıi-
vordu" dedı.
Gül'ün Dışişleri'ne aldığı Doç. Dr. Hasan Nuri Yaşar, AİHM uzmanlığını bakanlıkta öğreniyor
Atama skandah büyüyorANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Dışişleri Bakanı
AbduDah Gül'ün, bakanlığın AtHM dairesine
yerleştirdiği Doç. Dr. Hasan Nuri Yaşar'ın, 3 aydır
hiçbır davada görev almadığı, buna karşın
Dışişleri'nden "ikind göre\ aytağT aldığı ortaya
çıktı. Bakanlığa uzman olarak alınan Doç. Dr.
Yaşar'ın AlHM dairesinde hiçbir deneyimi
olmadığı, Kıbns konusunda davalan inceleyerek
uzmanlık kazanmaya çalıştığı öğrenildi.Dışişleri
Bakanı Gül, türban sa\iınucusu Doç. Dr. Yaşar'ı
bakanlığın AlHM'den sorumlu dairesinde
görevlendirdiğinin ortaya çıkmasının ardından
savunmaya geçti. Dışişleri Bakanlığı'ndan dün
yapılan açıklamada, Doç. Dr. Yaşar'ın. AlHM'deki
"türbana ilişkin davalarda görev almasının
öngörülmediğr bıldınldi. Dışişlen Bakanlığı
Sözcüsü Namık Tan, haftalık basın toplantısında,
gazetecilenn sorulan üzerine yaptığı açıklamada,
Doç. Dr. Yaşar'ın Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün
"onayıyta" bakanlığın Avrupa Konseyi ve İnsan
Haklan genel müdür yardımcılıklannda "uzmanlık
hizmeti" vermek üzere görevlendinldiğini söyledi.
Sözcü Tan, Doç. Dr. Yaşar'ın hangi alanda
^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ uzmanlık hizmeti
w pv y-. vereceği ve bugüne kadar
OÇ. L»T. hangi görevleri üstlendiği
Yaşar, 3 aydır sorulannı ise yanıtsız
görevli bıraktı. Dışişleri
bulundugu AİHM sözcüsünün daha önce
ncn7£r sekilfle ı roT \JV
dairesinde Feridun Yenisey ve Prof.
bugüne kadar Dr Bakır Çağjar'm da
herhangi bir konu görevlendinldiğini
. . . ~ açıklamasına karşın
hakKinda Yaşar'ın durumu AİHM
değerlendirme konusunda uzman bu iki
sunmadl. Buna profesörünkınden faıklılık
, . . eösterivor. Edinilen
karşın Yaşar, § l l g l l e r e g ö r e YaŞ ar, 3
Dışişleri'nden aydır görevli bulunduğu
"İkinci görev AlHM dairesinde bugüne
„, ,i. x, >j _ ı, n* kadar herhangi bir konu
ayllgl ahyor. hakkında değerlendirme
- " " ~ ~ ~ " " ^ — ^ ~ — s u n m a d ı . Buna karşın
Yaşar, Dışişleri'nden "ildnd görev ayhğT ahyor.
Gül'ün görevlendirdiği Doç. Dr. Yaşar, AlHM'deki
Kıbns davalan konusunda hiçbir uzmanhğı
bulunmamasına karşın bu davalarla ilgileniyor ve
bu alanda uzmanlık kazanmaya çalışıyor. Yaşar'ın
bu çerçevede Strasbourg'daki, Türkiye'nin Avrupa
Konseyi Nezdinde Daimi Temsilciliği'nde ve
AlHM'de de incelemelerde bulunduğu öğrenildi.
Dışişleri kaynaklan, Doç. Dr. Yaşar'ın yurtdışı
harcamalannı nasıl karşıladığı konusunda bilgi
vermezken Yaşar'ın baİcanlıktan 400 milyon TL
kadar ek maaş aldığını kaydettiler.
Cül'ün bakanlıkta 5. gözü
Marmara Üniversitesi'nden "geçici görevie''
bakanlıkta görevlendirilen Doç. Yaşar, AlHM
dairesinde Bakan Gül'ün "gözü kıüağT gibi
çalışıyor. Leyla Şahin davasında yaptığı savunmayla
Türkiye'nin AlHM'deki türban davasını
kazanmasını sağlayan Dışişleri'nin Avrupa Konseyi
ve insan Haklan Genel Müdür Yardımcılığı, halen
Merve Kavakçı davasındaki savunmayı hazırlıyor.
Dışişleri Bakanı Gül, uzman hukukçulann geçen
yıl Leyla Şahin davasında hazırladıklan ek
savunmalan daha sonra geri çektirmişti.
ŞişH Etfal Hastanesi
Başhekimlik binası
önünde toplanan
sağbk çabşanlan
"Herkese eşit-etkiıı-
ücretsizsağtık'",
u
Sağfakentemel
insan hakkıdır",
-Sağhkta ticaret
insanhğa ihancttir",
"Kölece çahşma
koşuDannı asla kabul
etmeyeceğiz" yazıh
dö\izier taşr>arak
-Sağhkhaknr
sadlamaz". "Taşeron
değiL kadrolu
eleman", "Köletik
yasalan geri çekikin"
şeklinde slogan
attılar. (Fotoğraf:
ŞLLEKÖKTÜRK)
Sağlık emekçileri, verilen hizmetin nitelikli olmayacağına dikkat çektiler
Taşeronlaştımıaya protesto
tstanbul Haber Servisi - tstanbul Tabip
Odası (ITO), tstanbul Dişhekimleri Odası
(IDO), Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçile-
ri Sendikası (SES) ve DlSK/Dev-Sağlık Iş
üyesi sağlık çalışanlan hekimlerin ve hem-
şirelerin taşeron firmalar aracılıgıyla çalış-
tuılmasuıı protesto ettiler.
Şişli Etfal Hastanesi Başhekimlik binası
önünde toplanan sağlık çalışanlan adına ba-
sın açıklamasını okuyan, SES Şişli Şube
Başkanı Rabialuncer, sağlık hızmetlen için
ilk ihalelerin 8-9 Temmuz tarihlerinde açd-
dığuıı belirterek taşeronlaştırmanın ikinci
adımının Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma
Hastanesi'nde gerçekleştirleceğini bildirdi.
"Hiçbir hak kavramınm tanınmadığı vahşj
bir çahşma düzeni kuruhnaya çahşıldıgını"
ifade eden Tuncer, sağlık emekçilerinin iş gü-
vencesinden yoksun, örgütsüz ve sözleşme-
li eleman haline getirileceğini söyledi.
DlSKÜe\'-Sağlık tş Sendikası Başkanı Do-
ğan Halis de sağlık hizmeti alanlann da va-
rolan durumdan hoşnut olmadıklannı belir-
terek, "Insan muamelesi görmek onlann da
hakkLBu memleketin kaynaidan herkese üc-
retsiz sağhk hizmeti sunmaya yeter. Ama siz
isterseniz Kiks düğünkr yapabüirsiniz, is-
terseniz saltanat kavıklan yapabilirsiniz ya
da isterseniz herkese insanca yaşam sunabi-
firsmiz" dedi. Bu ihalelerle insan ihalesi ya-
pıldığını anımsatan Halis şöyle devam etti:
"Insanuı ihalesi olmaz. Burada köle iha-
lesi yapıhyor \e bu ihalede emeği temsil eden
tarâf yak? Istanbul Tabip Odası Genel Sek-
reteri Afi Çerkezoghı da bu sistemde çalışan-
lann zor dummda kalacağuıı belirterek "He-
kimin kendine bile faydası obnayacak. Ken-
dine faydası olmayan heldmin başkasma hiç
faydası olmaz" diye konuştu.
Bazı delegelerin imzalannı çekmesi nedeniyle çağn için gereken sayının altına düşüldü
CHPUe tüzükkurultayı yokANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP
Genel Başkanı Deniz BaykaL Başbakan Re-
cep Tay\ip Erdoğan ve ailesinin "Tesettür kı-
yafeti içinde debdebeli bir hayat \ aşadığıru"
belirtirken "Turgut Özal'ı bitiren de aile ola-
yrydı" diye konuştu.
CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) dün
Baykal başkanhğında toplandı. Aluıan bilgi-
ye göre Baykal, Erdoğan ve ailesinin nasıl bir
yaşam tarzı olduğunun kamuoyunca görül-
düğünü söyledi. "Tesettur kı>afeti içinde ol-
sa da debdebeli bir hayat tarzuun ortaya çık-
ması insanları düşündürmeye başladı" dıyen
Baykal. eskı Cumhurbaşkanı Turgut Özal
örneğıni verdi. Baykal, "Turgut Özal'ı biti-
ren olay aikola>ı\di'' derken durumun bu yö-
ne doğru gittiğini söyledi.
MYK toplantısında Genel Sekreter Önder
Sav da olağanüstü tüzük kurultayı için baş\-u-
ru yapan bazı delegelerin imzalannı geri çek-
mesi sonucu, toplam imzanın kurultay çağn-
sı yapılması için gereken 259 sayısının alnna
düştüğünü büdirdi. Kurultayın yapılmaması so-
nucunu doğuracak bu durum hakkmda önü-
müzdeki günlerde bir açıklamada bulunulma-
sı bekleniyor. Öte yandan tktidara Yürüyüş Ha-
reketi adına açıklama yapan Amasya Millet-
vekili Mustafa Sayar, parti yönetimi tarafın-
dan oluşturulan "muhalefeti izJeme" komisyo-
nunun görevuıe son venlmesını istedi.
Genel Başkan adayı Şükrü Sina Gürel, 2005 sonbahannda erken genel seçim beklediğini söyledi
W
DSP seçmeniyle yeniden buhışmah'
tstanbul Haber Servisi - DSP genel
başkan adayı Prof. Dr. Şükrü Sina Gü-
rel, partinin demokıatikleşmeye, ulusal-
cılıkla sol çizgiyi buluşturmaya ihtiyacı
olduğunu söyledi.
Crowne Plaza'da dün basın toplanhsı
düzenleyen Şükrü Sinan Gürel, 25 Tem-
muz'da yapılacak olan kongreyi parti
için "dönüm noktası" olarak niteledi.
Gürel, "Parti bu yapıyla devam ederse
Türkiye'de hak ettiği yere gelemez.
DSP'nin toplumun kılcal damarlanna
ksifiar inmesi pereldvor" dedi.
• Prof. Dr. Gürel, "Türkiye birbirine zıt iki yolun kesiştiği bir
kavşakta. Bugün her zaman olduğundan daha fazla ulusal,
demokratik, sol bir siyasete ihtiyaç var" dedi.
Bülent Ecevit'in partiye "tavsiye etti-
ği'' genel başkan adayı Zeld Sezer'i "ge-
nd merkeztarafindan kayınlmakla"' eleş-
tiren Gürel, kendisüıin aday gösterilme-
mesine "kınmıadıgınu aksine böyle bir
durumda ohnak istemcdiğini" söyledi.
Bülent Ecevit'in "Parti padişahhkde-
ğil, vebaht olmaz. Ktanse\i işaret etmem"
sözjerini de anımsatan Gürel, "Genel
başkanınuzın bu rutumu keşke sürsev di""
dedi. Bülent Ecevit'm genel başkanlık-
tan aynlmasının ardından Rahşan Ece-
vit'in de partide görev ahnasının doğru
olmayacağını ifade eden Gürel. "Bunca
emekten sonra bu uygun olmaz. Kaldı ki
benim parti için tasarladığımdeğişim için
de uygun ohnaz'" diye konuştu.
Zeki Sezer'in seçilmesi durumunda ne
yapacağı sorusunu ise Gürel, "Bu mo-
defle parti bir yere gitmez. Zeki Sezer'i
çahşmam zor" diye yanıtladı. AKP'nirı
Aralık 20O4'te AB'den müzakere tarihi
alsa bile daha fazla iktidarda kalamaya-
cağını belirten Gürel, Türkiye'yi 2005
sonbahannda erken genel seçımin bek-
lediğini söyledi.
Gürel, "Bugün Türkiye, birbirine tam
zıt iki yolun kesiştiği bir kavşaktadır. Tür-
kiye her zaman olduğundan fazla ulusal,
demokratik sol bir siyasete ihtiyaç duyu-
yor" diye konuştu.