17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 1 TEMMUZ 2004 PERŞEMBE HABERLER DÜNY4DABUGUN ALİ SİRMEN Bush Bunları Mahsus mu Yapıyor? Istanbul'daki NATO zirvesi, metropolün sakinleri- neazap çektiımenin ötesinde, elle tutulur bir sonuç doğurmadan bitti. Gözlemcilerin çoğunun "Dağ fare doğurdu" yol- lu yorumlanna katılmamak mürnkün değil. Gerçekten de, NATO'yu küresel kaprtalizmin ve pat- ronunun, yani kendisinin vurucu gücü olarak gören ve tescil ettirmek isteyen ABD, son dorukta Avru- palı üyelerin bu konuda direnişi yüzünden istediği- ni elde edememiş, Irak'a, güvenlik güçlerinin eğiti- mi dışında, NATO bayrağını sokmayı başaramamış- tır. Ancak bir önceki yazımda da belirttiğim gibi, bu durum Türkiye'nin NATO içindeki konumunun, ken- di çıkartan aleyhine degişmesini engellemiş değil- dir. Soğuk Savaş sırasında, özellikle Küba füzeler kri- zi sonrasındatopraklan üzerindeki kimi füzelerin sö- külmesi üzerine, savunmacı bir kanat ülkesi konu- munda olan Türkiye, artık müdartaleci bir cephe ül- kesi durumuna gelmekte ve BOP'un tam göbeğin- de yer alarak bölge için tehlikeler içeren, afişe ama- cı ile gerçek amacı arasında dağlar kadar fark bu- lunan, bir planın temel taşı olmaya doğru gitmekte- dir. BOP'u doğru okuyanlar, bunun bölgede sürekli is- tikrarsızlıkyaratma, hatta Türkiye'nin toprak bütün- lüğünü tehdit etme gibi sakıncalar taşıdığını açıkça görmekte fakat gerçeğı, ne Erdoğan a ne de ABD ile arasında "aktarma kayışı" görevini yerine getiren sivil kabinesıne anlatabilmektedirier. Daha doğrusu onlar bu gerçekJeri görmek isteme- mekte, başka deyişle, kendi amaçlanna yönelirken bu sakıncaları göze almaktadırlar. • • • Bush'un Ankara ve istanbul görüşmelerinde, Ku- zey Irak ve PKK konusunda Türkiye'nin endişeleri- ni giderecek herhangi bir güvenceyı, lafta bile olsa vermekten özenle kaçınması da üzerinde durulma- sı gereken bir husustur. Ankara'nın, BOP ve NATO konusunda, AB ile bir- likte hareket etmesi gerekirken türnüyte Amerikan po- litikasının dümen suyuna girmesinin ne gibi sonuç- lar doğuracağını ne yazık ki yaşayarak göreceğiz. Burada bir yanlış anlamaya meydan vermemek için, küresel politika açısından, AB'nin ABD'ye altematif olma veya o politikanın karşıtını geliştirme gibi bir konumu olmadığını, dağınık AB'nin böyte bir niyeti de gücü de bulunmadığını belirtmek gerekir. Yine de Avrupa ülkelerinin ve özellikle Almanya ile Fransa'nın tutumlannın, NAT0'y u ABD'nin istediği rotaya tam olarak yönelmekten alıkoyduğunun altı- nı çizmeliyiz. Böyle bir ortamda, Ankara'nın birbirierini tamam- layan, birbirieriyle uyum içinde olan bir AB ve ABD politikası oluşturması beklenirken durum tam tersi- ne gelişmektedir. ABD'nin BOP içinde Türkiye'ye yüklemek istedi- ği "örnek Islam devleti" rolü ile son tahlilde laik Av- rupa üyeliği birbiriyle bağdaşmak şöyte dursun, tam anlamıyla çelişmektedirier. Ankara'nın bu gerçeği görmemekte direnmesi ise iktidann Islam devleti rolüne teşne olmasındandır. • • • Başkan Bush'un ikide bir, Türkiye'nin AB üyeliği konusunda, sureti Hak'tan görünüp baskı yapması ise, bizim kamuoyunun sandığının tersine çok olum- suz bir etki yapmaktadır. Irlanda'daki AB-ABD zirvesi sırasında Bush'un bu yoldaki davranışı Avrupa basınında büyük eleştiri- lere neden olmuş, hatta AB Dönem Başkanı ve Ir- landa Başbakanı'nın, "Avnıpa'nm iç işlerine müda- hale olan" bu davranış karşısında, yeterli tepkiyi göstermemesi de eleştirilmişti. Bush'un Türkiye'de yaptığı aynı yöndeki açıkla- malar da, kişisel olarak Türkiye'ye müzakere tarihi verilmesine taraftar olan, ama kendi kamuoyunda bu konuda var olan büyük tepkilen göğüslemekte güçlük çeken, Fransız Cumhurbaşkanı Jacques Chirac'ın "Başkan yetki alanını aşmıştor; biz ABD ile Meksika 'nın ilişkilerine kanşıyor muyuz?" deme- sine yol açmıştır. vVashington'ın ikide bir AB'yeTürkiye'yi alması için telkinde bulunmasının butün tereddüt ve kaygılann yanı sıra, bir de "Bu Türkiye acaba AB içinde VVas- hington'ın Tnjva Atı mı olacak?" endişesini de ya- ratacağını nasıl görmezden gelebiliriz? Bir yandan batısında Ingiltere, kuzeydoğusunda Polonya gibi iki Truva Atı ile çevrili Avrupa, şimdi bir de güneydoğusunda aynı işlevi yüklenecek bir Tür- kiye'yi neden istesin ki? Bir dostum geçenlerde,"Acaba Bush bütün bun- lan mahsustan yapıyor da, Türkiye'nin AB üyeliği- nin önünü iyice keserek mutlak bir kucak politika- s/nı mı amaçlıyor?" demişti. Bilmem ki, bu konuda sizler ne dersiniz? Perincek'ten sert elestiri 'Istihbaratın kaynağı GüV İstanbul Haber Servi- si-ÎP lideri Doğu Perin- çek, ABD'li istihbarat- çılann kaynağının Dışiş- leri Bakanı AbduHah Gül olduğunu açıklayarak "Gulhakkmdasoruştur- ma açacaksavcı yok ımT diye sordu. Perinçek. ABD Baş- kanı GeorgeBush'un Ga- latasaray Üniversite- si'nde yaptığı konuşma- dan önce, AKP hüküme- tinin bakanlannın, CIA ajanlanna ellerini açarak muayeneden geçmeleri- nın, Tüıkiye için yüz ka- rası olduğunu vurgula- dı. Hükümetin istifasını isteyen Perinçek, şu nok- talara dikkat çekti: • ABD'li gizli servis uzmanlannın kaynakJa- n arasında Gül'ün de bu- lunduğu ortaya çıkmışör. CIA'ya yakınlığıyla bili- nen Henri Barkey, bilgi- leri Gül'den aldığını be- lirtmiştir. •" ItaurÇevii'e Kuzey Irak'ta verilen 65 miryon dolarlık ihale, Washıng- ton'daki Gül-Barkey gö- rüşmesinden sonra Citi- es lokantasındaki buluş- mada bağlanmıştır. • Cengiz Çandar, Barkey ile birlikte ABD ıstihbarat kurumlanna "Kuzey Irak'taki getiş- mderin Türkiye'nin 20 yıhna etkisi" konusunda bir raporu, 1.5 milyon dolara yazmıştır. • Gül, Çevik'e ABD istihbaratı yardımıyla sağlanan 65 milyon do- larlık ihaleden ne kadar komisyon almıştır? CHP'li muhalifler, parti yönetiminin değişmesi gerektiğini savunarak delegelere çağn yaptı 'Güvensizlik oyu verin'ANKARA (Cumhuri- yetBürosu)-CHP'nin îk- tidara Yürüyüş Hareketi. CHP yönetiminin değiş- mesi gerektiğini savuna- rak delegeleri, 3 Tem- muz'daki kurultayda Ge- nel Başkan Deniz Bay- kal' a güvensizlik oyu ver- meye çağırdı. Eski CHP Genel Başkanı AltanÖy- men, partideki demokra- si eksikliğı nedenıyle yö- netimin her alanda hata üzerine hata yaptığını ve inandıncılığinı kaybetti- ğini söyledi. CHP'nin Iktidara Yü- rüyüş Hareketi dün Klas Otel'de bir basın toplan- tısı düzenledi. Hareketin hazırladığı ortak açıklamayı, eski Ge- nel Başkan Altan Oymen okudu. AKP iktidan döneminde ışsızlik, yoksul- luk, yolsuzluk, eğitim ve sağlık so- runlannın devam ettığini anlatan Öy- men, bu tablonun CHP'nin iktidara gelmesıyle değışebileceğini söyledi. "CHP, temel yapısL, birikimleri ve itf- kenin her yanındaki ideaüst insanlarry- la bu güce sahiptir" dıyen Öymen, bu- nun için partinin iç sorunlanna hızla çözüm bulması gerektiğini kaydetti. 'Demokrasl işlemiyor' Parti içi demokrasinin işlerliğini kaybettiğini anlatan Öymen. şöyle ko- nuştu: "Genel Başkan kendi çağmhğı kurultayda. bir özeleştiri kapısı açmak yerine bunun tam tersini yaprjor. Öze- leştiriyapumasını isteyen mflletvekule- rini suçluyor ve onlann kurultav ca da suçlanmasını istiyor. Bu, parti içinde ki son demokratikleşıne çabalannı da yok etme yolunda çok vahim bir giri- şimdir. Bu gündem maddesinin verdi- ği işaretaçıkbr: Bundan sonra hiç kim- se, partiyönetimini ekştirmeye, kurul- taytoptaıı\aya.tüzükdeğiştirrneyekalk- masın. Yoksa onlar da, parti bütünlü- ğünü zedeleyen, parti çalışmalanna zarar veren, Türkiye'nin gündemini saptıran insanlar' dhe suçlanacaktır." Oymen, kurultayın şehir merkezin- den 27 kilometre uzakta bir otelde, se- yircisiz ve basınsız toplanmasının da şeffaflık ilkesiylebağdasmadıgını kay- detti. Ö>Tnen, kurultayın kapalı toplan- ması karannı genel başkanın değıl, kurultayın alabileceğini belirterek, Baykal'ın tüzüğün kendisine verme- diği bir yetkiyi kullandıgını söyledi. Siyasi Partiler Yasası'na göre ku- rultaya çağnlacak delegelerin lıstele- rinin de önceden açıklanması gerek- tiğini ancak bu kurala da uyulmadığı- nı kaydeden Oymen, CHP'nin ciddi bir iktidar seçeneğı olacak biçimde yenı- leşmesini istedi. 'Önce ba;kan ve yönetlm' Bunun için önce siyaset ve yönetım anlayışının değişmesi gerektiğini an- latan Öymen. "Bu değişim, genel baş- kan ve üstyönetim kadrolarmdan baş- lavarak gerçekkştirilmelidir. Bu amaç- la kurultay üyesi arkadaşlannuzı 3 Temmuz kurultayuıda Sayın Genel Başkan'a güvensiz&k oyu vermeye ça- ğmyoruz' 1 dedi. Aktidara Yürüyüş Hareketi tarafindan hazırlanan ortak açıklamayı okııyan Altan Öymen, CHP'nin ciddi bir iktidar seçeneği olacak biçimde yenileşmesi için gerekli değişimin genel başkan ve üst yönetim kadrolarmdan başlaması gerektiğini belirtti. Gazetecilerin genel başkan adayı konusundaki sorulan üzerine Oymen, öncelikli sorunun bu olmadığını, par- tide son demokrasi kırıntılannın da ortadan kaldınlmak istendiğini söy- ledi. Hareketin, 3 Temmuz'daki ku- rultayda divan başkanlığı için eski M- talya Belediye Başkanı Bekir Kum- bul'u aday göstermesi bekleniyor. ToplanOya, eski genel başkanlar Öy- men ve Cezmi Karta}'. millervekille- ri Ahmet Günüz Ketenci, Vedat Me- lik. Atilla Başoğlu, Mustafa Sayar, ts- maflDeğerhMVluharrem Toprak,Meh- met Tomanbay, Züheyir Arnber, Mu- zaffcr Kurtulmuşoğlu, Nurettin Sözen, Hüseyin Ozcan, Ersoy Bulut eski ge- nel sekreterlerAdnanKeskin,Eıtuğ- rul Güna>. eski milletvekilleri ve es- ki belediye başkanlan katıldı. Muhallf delegeler dlsiplin kuruluna MERStN (Cumhuriyet) - Mersin'de, CHP'yi olağanüstü genel kuruia çağıran muhalefete destek veren 6 kurultay delegesi, il disiplin kuruluna verildi. Delegeler, parti üyesi olmayan kişilerin kendileri hakkında şikâyet dılekçesi yazdığını iddia ettiler. Kurultay yaklaşırken, CHP içindeki kargaşa giderek artıyor. Mersin'de partiyi olağanüstü kurultaya çağıran bildiriye imza atan kurultay delegeleri. eski milletvekili Baki Gökçel Z«keriya O^ür, Serdar Kuyucuoğlu, Mehmet Şerif Küçük, Ergun Kıhç ve HaKl Aydemir, il disiplin kuruluna verildi. "TedbirB" duruma düştükleri için kurultayda oy kullanıp kullanmayacaklan belirsiz olan delegeler. önceki gün CHP merkez ilçe binasında açıklama yapmak istediler. Ancak "onanm'' olduğu gerekçesıyle binaya alınmayan delegeler, basın toplantısını CHP il başkanlığında yaptılar. Toplantıda söz alan delege Serdar Kuyucuoğlu, disipline sevk edilme gerekçeleriyle ilgili bilgi alamadıklannı belirterek, "Hakkunızda şikâyet dilekçesi verenler ya partih' değil ya da iş vaadiyle boş kâğıt imzalanlan kişilerdir'' dedı. GUREL VE MUTMAN'DAN OLUMSUZ YANTT Ecevit: Orgüt isyanı söndürecek ANKARA(CumhurivctBQ- rosu) - DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, parti yönetimi- ne karşı "başkakün" tasarlan- dığını belirterek "Fakatörgü- tümüz, bu başkakbnyı yerin- de söndürecektir" dedi "DSP'de Gefişim Hareketi" ta- rafindan yapılan ^ ^ ^ ^ çağnya adaylardan r% ŞökrüSinaGürel ile USP lideri, AtüTa Mutman p a r t i içinde bir olumsuz yanrt verdi. Ecevit, dün yaptı- ğı açıklamada, iki yıl önce DSP'nin rel ve Atilla Mutman'Ia da bağlantı kurdu. Harekete des- tek veren delegelerin eğilimi- ne koşulsuz destek vermeleri koşuluyla katılımlan istendi. Şükrü Sina Gürel, bu istemi reddetti. Gürel, "Böylebirha- reket olduğuna inanmrvTMTim. _ _ ^ ^ Ben, adavhğmu açık- ladım. Ülkenin dört bir yanından destek mesajlan ahyorum. Parti>1e,ülke\leilgin olarak \apmak iste- diklerimbeULBuar- kadaşlar bana tektek başkaldın tasarlandığını belirterek daha çok dışköken- "Örgütümüz bu destekohnakisterier- libiroyunageldiği- başkaldınyı se tek tek destekleri söndürecektir" diye konuştu. ni belirtti. Ecevit. "Görünüşe göre bu kez de iç kökenli bir oyun var. Bu amaç- la bir sözcülerinin de\imi\le DSP yönetimine karşı bir baş- kaldın ' tasaıiamyor. Fakat ör- gütümüz bu başkaldınyı ye- rinde söndürecektir n dedi. "DSP'de Gelişim Hareketi", genel başkanhğa aday olaca- ğmı açıklayan Şükrü Sina Gü- kabulümdür. Detege- lerin eğShni ise kurul- tayda befli ohır" dedi. ~"~*~* Atilla Mutman ise "Ecevit'in adayı Zeki Sezer karşısında en güçlü aday ola- rak" yoluna devam edeceğini bildirdı. Mutman "gecikmiş, taban gücü olmayan hareket- lerin partiye yarar getirmeye- ceği kanaatinde olduğunu" sözlerine ekledi. ÎĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN NATO Zirvesi bitti, liderler Türkiyeden ayrıldılar. Courrier international: Erdoğan hn rakibiSangül İstanbul Haber Servisi - AKP Genel Başkanı, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan' ı yıkacak tek ismın, son yerel seçimlerden oyunu artrı- rarak çıkan CHP'nın Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sangül olduğu belirtildi. Mustafa Sangül'ün, "Türk sohınun geleceği için umut vaatettiği" ifade edildi. Fransa'nın ciddi haf- talık siyasi dergilerinden Courrier Internati- onal'ın son sayısmda yer alan ve Tempo der- gisi ile Zaman gazetesinden derlenen habere göre, Türk solu için gelecek vaat eden kişi Mustafa Sangül. 28 Mart'taki yerel seçim- lerden Erdoğan'ın AKP'sinın, Türkiye'nin siyasi arenasından ko- numunu pekiştırerek çıktığı anımsatılarak -AKP'ninkarşKindaki tek rakibi olan CHP, arük ne orta smıfi ne de lzmir ve İstanbul'un entelektüel kesimlerini cezbedebinyor. Sohın eridiği bir dönemde ge- Mustafa Sangül. ElKaide davasında ifade veren sanık, örgütün emiri olan kocasını caniHJde suçladı Eşlerini bile kandırmışlar İstanbul Haber Servisi -tstanbul'da 15 ile 20 Kasım 2003 tarihlerinde düzenlenen bombalı saldrnlara ilişkin 46'sı tutuklu 69 sanığm yargılandığı davada İstanbul 2 No'lu DGM, "Ağn-CezaMahkemesi" sıfatıyla, is- teyen sanıklann sorgulannı yaptı. Örgütün Türkiye emiri Habip Akdaş'ın eşi Cemile Akdaş, eşinin yaptığı büyük hatayı destek- lemediğini ve boşanma davası açtığını be- lirterek "Yapngıcanüik- ti" diye konuştu. Duruşmanın 3. günü- ne, 2'si kadın 13 tutuklu sanık katıldı. Duruşma- da daha önceki celseler- de olduğu gibi "laik re- jim önünde oturmak is- temediği" için ayakta du- ran avukat Abdurrah- lendirilmesinin henüz yapılmadığını ifade eden Iste. sanıklann sorgulannın yapılıp yapılmaması konusunda avukatlannın be- yanlannı sordu. Avukatlann bir kısmı "sorgu yapüması- nı" talep ederken bir kısmı ile müdahil avu- katlan "istemediklerini" söylediler. Duruş- maya genel uygulamamn aksine salonu terk ederek ara veren mahkeme heyeti, daha son- • El Kaide davasınm görüldüğü îstanbul 2 No'lu DGM, 'Ağır Ceza Mahkemesi' sıfatıyla, isteyen sanıklann ifadesini aldı. Önceki celselerde olduğu gibi dünkü duruşmada da 'laik rejim önünde oturmak istemediği' için ayakta duran avukat Abdurrahman Sanoğlu, müvekkilleri tarafmdan azledildi. hatayı kesinhkle desteklemrvorum. Bu ha- tanın cezasuu ben çekhorum. Eşimin yap- tığı canilikti. Ben yalnızca çocuklanma ka- vuşmakistiyorum" diye konuştu. Cemile Ak- daş, eşi Habip Akdaş'a boşanma davası aç- tığını sözlerine ekledi. Örgütün icra şûrası üyelerinden Gürcan Baç'ın gayri resmi eşi Mediha Yıkünm ise 1993 yılında evlendiği eşinin gerçek adını bir yıl sonra öğrenebildiğini söyledi. Üçüncü çocuklan dünyaya gelene dek eşinin evden dışan çıkrnasına izin ver- mediğini ifade eden Baç, tüm ısrarla- nna karşm eşinin resmi nikâh yapma- dığmı ve çocuklan okula gönderme- dığini anlattı. Bir kişi tahliye edlldl man Sanoğlu. müvekkilleri olan Cemile Akdaş ve Mediha Yıkünm tarafindan azle- dildi. Bunun üzerine Sanoğlu, duruşma sa- lonundan aynldı. Mahkeme Heyeti Başkanı Şerafettin Is- te, duruşmadan önce kendi aralannda 1.5 sa- atlik bir toplantı yaptıklarını belirterek DGM'lerin kaldınlmasıyla ilgili 5190 sayı- lı yasanm Resmi Gazete'de yayımlandığı- nı söyledi. Ancak kurulacak ağır ceza mah- kemelerinde başkan ve asıl üyelerin görev- ra 'Ağır Ceza Mahkemesi' sıfatıyla, sorgu vermek isteyenlerin ifadelerini ahnayı ka- rarlaştırdı. Zorla Afganistan'a götürdü' Örgütün Türkiye emiri Habip Akdaş'ın eşi Cemile Akdaş, eşinin yaptığı hatanın ceza- sını kendisinin çektiğini savunarak eşinin kendisıni zorla Afganistan'a götürdüğünü iddia ettı. Akdaş, "Eşimin yaptığı büyük Sanıklardan Suat Şarman da 15 Kasım'da meydana gelen ilk saldınlann akşamı, 5 gün sonra gerçekleştirilen Ingiltere Baş- konsolosluğu saldınsının faili FeridunUğur- hı ile eşi Ayşe Uğuriuyu. HSBC Bank Ge- nel Müdürlüğü'ne saldın düzenleyen Üyas Kuncak'ın Bağcılar'daki evine götürdüğü- nü ileri sürdü. Duruşmanın sonunda mahkeme heyeti tutuklu sanıklardan ZiyaÇeHk'in tahliyesi- ne karar vererek duruşmayı erteledi. leceği parlak bir adam yüzünü göstermekte: Mustafa SangüL Renklerini taşıdığı CHP, oy sandıklannda hezimete ugramış olsada o, Şişli belediye seçimkrinden buyük bir zaferie çık- ma>ı başanruştır" denildi. Yazıda, Mustafa SangüFün 48 yıl önce Anadolu'nun doğu- sundaki bir köyde doğup Istanbul'a göç ede- rek, sosyal sımf katmanlarmda hızla yüksel- diği, orta halli oluşunun haüan dilini konuş- masına yardımcı olduğuna dikkat çekildi. Mülkiyet yapısı incelensin' CHP'den medya araştırrna önergesi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP An- kara Milletvekili Yakııp Kepenek ve arka- daşlan, medyada, demokratik bir toplum için gerekli olan çoğulculuğu, yansızlığı ve bağımsızlığı sağlayacak mülkiyet yapısı bu- lunup bulunmadığmın saptanması için Mec- lis araştırması istedi. CHP'li Kepenek ve ar- kadaşlannca TBMM Başkanlığf na verilen Meclis araştırması önergesinde, Türkiye'de basın-yayın sektörünün çağdaş demokrasi- nin gerektirdiğı özellikleri taşıyıp taşunadı- ğının sürekli tartışıldığı belirtildi. Önergede, sektörde tekelci piyasalann geçerli olup ol- madığını, gazete ve televizyon sahiplerinin. diğer ekonomik faaliyetleri ile sektörün ka- musal görevlerinin ne ölçüde bağdaştığınm araştınlması istendi. Önergede aynca, med- ya sahiplerinin hükümetle olan iş ilişkileri- nin haber seçimine, köşe yazılanna yansıyıp yansımadığı ile sektörde çalışanlann sendi- kal haklan ve ücretleri ile son aylarda ya- şanmakta olan mülkiyet değişimlerinin sek- tör üzerindeki etkilerinin araştınlması is- teminde bulunuldu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle