Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
5 HAZİRAN 2004 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
'Ayrıcalıkdeğilhakistiyoruz'
Türkiye Ermenileri Patrikliği'nin hukuk danışmanı Avukat Sebu Aslangil, varlığı gerçek
bir kurumun yasal güvence altına alınmasını istemenin farklı yorumlandığını söylüyor
LETLA TAVŞANOĞLU
~W~>
±ışişleri Bakanhğı 'nın,
ğ tTürkiye Ermenileri
* S Patrikliği 'ne ilişkin
yaptığı tüzük çahşmasının
Içişleri Bakanhğı tarafından
eleştirilmesiyle ilgili
gazetemizde çıkan haber
Türkiye Ermenileri Patrikliği
tarafından tepkiyle karşılandı.
Konuyla ilgili olarak
görüşlerine başvurduğumuz
patrikhanenin hukıık
danışmanı Avukat Sebu
Aslangil patrikhanenin
göriişlerini hukuksal açıdan
bize şöyle aktardı:
Cumhuriyet gazetesinde Dışişleri
Bakanlığı'nın Türkiye Ermenileri Patrikliği
hakkında bir tüzük çalışması yaptığına iliş-
kin bir haber yayımlandı... Bu çalışma hak-
kında sizin görüşünüz nedir?
SEBU ASLANGİL - Bilındığı gıbı Osmanlı
Devlet düzenınde tüzelkişılık kavramı 1900'lü
yıllann başına kadar mevcut değildı. Bunun ye-
rıne imparatorluk topraklan üzennde yaşayan çe-
şıtlı ırklara ve özellıkle gaynmüslım mensup te-
baaya "miDet" statüsü verilerek bu tebaanın yö-
netılmesı yoluna gidılmışti.
ÖzellikJe 1856 tarihli Islahat Fermanrndan
sonra her mıllete kendi mensuplannı idare et-
mek üzere bir nızamname hazırlanarak dev-
letin idaresi yoluna gidilmiştir. Bu şekilde Er-
menı Gregoryen milietıne mensuplar içınse
1863 tarihli bir "Nizamname-i Milleti Erme-
niyan" isimli anayasal bir metin düzenlenerek
yürürlüğe sokulmuştur.
PATRIKLER SORUMLU
Bu metinlerle Osmanlı topraklarında yaşayan
gayrimüslim tebaa kendi içişlerinde özerk ve o
zamanki Ermeni Patriği'mn yönetimi altuıda ida-
re edılmiş, padişaha karşı yalnızca patrikler so-
rumlu kıhnmıştır. Bu sıstem içerisinde "hayrî,
içtimai, sosyaL kültüreL sağlık, maliye, yargı ve di-
ni" konularda tamamen kendi sistemini kuran
azınlıklann Osmanlı Devleti ile doğrudan, birey-
sel ve topluluk haklan açısından hukuki bir ya-
şaması söz konusu olmamıştır.
Osmanlı Devleti'nin sona ermesi ve yerine ku-
rulmuş olan Türkiye Cumhunyeti Dev-
leti'nde 1863 tarihli "Nizamname-i Mil-
leti ErmeniyaıTın getırdıği hükümlere
ılışkın yenı hıçbır düzenleme yapılma-
mıştır. 1923 yılında ımzalanmış olan Lo-
zan Antlaşması düzenlenırken, bu ant-
laşmanın 37-45 arasındaki maddelerinde
Türkiye Cumhunyeti sınırlan içerisinde
yaşayan gayrimüslim azınlıklar din, dil ve
kültürel haklar bakımından güvence al-
tına alınmış, ancak daha önce mevcut
Patriklik müessesesı hakkında hiçbir dü-
zenleme yapılmamıştır. 0 tarihsel koşul-
larda özellıkle Fener Rum Patrikhane-
si 'nın "ekümenikfik" konumu büyük tar-
tışmalara yol açmış.
YASAL TARİFİ YAPILMADI
Bu tartışmalar anlaşmanın imzalanma-
sına engel teşkil edecek şekilde uzadığı
için, bu konu herhangi bir düzenleme ya-
pılmadan konunun çözümü geleceğe bı-
rakılmıştır. Cumhuriyetımızın kuruluşun-
dan bugüne kadar Türkiyede mevcut gay-
nmüslim azınlık Patriklıklennin yasal bir
tanfi yapılmamıştır. Böyle bir tarifın bu-
lunmaması gerek gayrımüslım azınlık ce-
maatıne mensup vatandaşlar ıle Patriklik
arasında ılışkıleri ve gerekse Patriklik ile
devlet arasındaki ilişkileri olumsuz yön-
de etkilemektedir.
HUKUK DEVLETİ
Özellikle son yıllarda gündeme gelen
Avrupa Birliği'ne üyelik süreci içerisin-
de hukuki ve yasal tarifıne ihtıyaç duyu-
an Patriklik ve Patnkhane konusunda
ievletin ilgili birimleri, hukuk devletınin
tir gereğı olarak bu kurumlara ilişkin ya-
.>al çerçeve yaratma çabası içersine gir-
nişlerdir. Kanımızca, TC Dışişleri Bakan-
ığı'nın haberde anılan çalışması da hu-
aık devleti ohna anlayışının ürünü bir
.alışmadır.
Bu düzenleme gazete haberinde
sözü edildiği gibi gerçekten de Tür-
(iye Ermenileri Patrikliğini, diğer
azınlık toplumlar içerisinde ayrıca-
ıklı konuma mı getirmektedir?
ASLANCİL - Yukanda kısaca özetle-
iiğim gibi Türkiye'de halen fiilen mev-
.ut olan Patnklık gibi bir müessesenin hiç-
)ir yasal temelınin var ohnaması bize gö-
e hukuki bir ayıptır. TC Devleti'nden
jnce mevcut Osmanlı Imparatorluğu da-
ü bu müesseseye bir anayasal metın ile
ıukuki bir statü kazandırmış iken 1564
.ılından ben varlığını sürdüren Türkiye
ırmenileri Patrikliği'nin Türkiye Cum-
ıunyeti yasalan içerisinde ifadesıni bu-
amamasını kabul etmek mümkün değil-
dır. Bu nedenle ınsan haklanna saygılı, hukukun
üstünlüğüne ınanan ve demokratık bir devlette var-
lığı gerçek bir kurumun yasal güvence altına alın-
masını savunmak niçin "ayncahkisteme" olarak
yorumlanıyor. anlamak mümkün değil.
ÜLKE YIPRANIR
Burada özellikle Cumhuriyet gazetesinde yer
alan haberde "tçişleri Bakanhğı uzmanlan Lozan
Antiaşması'nda Patriklik makamına ilişkin bir
hüküm bulunmadığına, azınlıklann dini liderlik-
leri hakkında yasa, tüzükgibi bağlayıcı hukuki bir
düzenlemeye gkiilmediğine dikkat çektT şeklın-
de yer alan Içışlen Bakanlığı'nın görüşünü, hu-
lcuk devletınde savunulabılecek bir görüş olarak
kabul etmek asla mümkün olamaz.
Aynca belırtmek gerekır ki, hukuk devletine kat-
kı getıren bir düzenlemeye yandaş olmayı "ayn-
calık isteminde bulunma"gibi yorumlamak ulus-
lararası alanda ülkemizi yıpratan bir görüş ola-
caktır.
Böyle bir düzenleme, devletin diğer ku-
rumlan yerine, neden Dışişleri Bakanhğı ta-
rafından yapılmak istenmektedir?
ASLANCİL • Bizce Türkiye'de uzun yıllardan
beri devletin, kamuoyunca yanlış algılanan bir dav-
raruş biçimı süregelmektedır. Türkiye'de yaşa-
yan gaynmüslım azınlıklar her ne kadar ulusla-
rarası bir antlaşma olan Lozan Antlaşması ile ya-
sal bırtakım yasal haklara muhatap olmuş iseler
de bu azınlıklar yüzyıllardan ben bu topraklarda
doğan, büyüyen, yaşayan ve ölen bıreylerden
oluşmaktadır.
Dolayısıyla bu insanlar bu topraklann öz ev-
latlandır. Lozan Banş Antlaşması'nın uluslara-
rası bir antlaşma olması, bu gerçeği değiştirmez.
Dünyada çeşitlı devletler içensınde dın, dil, et-
nik köken ve kültürel bakımdan azınlık olarak ya-
şayan topluluklar mevcuttur. Hiçbir ülkede bu
azmlıklar kendi devletlen ıçensinde yabancı ad-
dedilmemektedır.
Evrensel hukukun vazgeçihnez normlan ara-
sına giren tnsan Haklan Evrensel Beyannamesi,
Avrupa Insan Haklan Sözleşmesi, Kopenhag Kn-
terleri ve Pans Şartı gibi Azınlüdara dair hukuki
metınler bu azınhklan içınde yaşadıklan devlet-
lerin eşit birer vatandaşı olarak kabul etmeyi zo-
runlu görmektedır.
Hal böyle iken Türkiye'de belli belirsiz her za-
man var gayrimüslim azınlıklan "yabancı gibi"
görenanlayış.. özellikle 1974 tarihli Yargıtay Hu-
kuk Genel Kurulu'nun bir karanndan sonra dev-
lette apaçık oluşmaya başlamıştır. Nitekim gay-
rimüslim azınlıklara ilişkin Cumhuriyet döne-
minde bağımsız olarak çıkartılmış ilk yasa olan
"Gayrimüslim azınlıklara aitvakıflann mal edin-
mesTile ilgili 4771 sayılı yasa maalesef aynı an-
layışın ürünü olarak Avrupa Birliği Uyum Yasa
Paketi içerisinde çıkartılmıştır.
Kaldı ki dünyadakı insan haklan konusunda ge-
lışmeleri konumu gereği en yakından bilen ba-
kanlık doğal olarak, her ülkenın Dışişlen Ba-
kanhğı olmaktadır.
TC Dışişleri Bakanhğı'da, uluslararası
platformda diğer ülkelerle temas ederken
en çok sıkıntı çektiği konunun Türkiye'de
gaynmüslım azınlıklara ilişkin yasal mev-
zuat boşluğu olduğunu görüp yaşamakta-
dır. Bu nedenledir kı Dışişlen Bakanhğı hak-
lı olarak ülkemizdekı bu yasal mevzuat
boşluğunun doldurulmasında Türkıye'nın
dış dünyadakı saygınlığını sağlamak ama-
cıyla en ön safta yer almaktadır. Bu da de-
min de söyledığımız gibi Türkiye'de, ül-
ke içensınde yaşayan tüm azmlıklara ıh-
tiyaç duyulacak her alanda mutlaka yasal
düzenleme yapmasının bu devletin bu- hu-
kuk devleti olmasının olmazsa olmaz ko-
şulu olduğu görüşümüzü bir kez daha doğ-
rulamaktadır.
Bugünkü şartlar altında, Türkiye
Ermeniler Patrikliği'nin Ermeni ce-
maati içerisindeki konumu nedir?
ASLANCİL • Bu soruya cevap olarak
öncelıkle göreve yeni seçilen Türkiye Er-
menilen Patriği'nin, seçim sonucunda yap-
tığı yemının tam metninı vermek ıstenm.
"Vazifemi Türkiye Cumhuriyeti kanunlanna,
nizamlanna ve örf ve âdetlerimize uygun olarak
ifa edecegime, cenıaatimize ait dini, hayri ve içti-
mai müesseselerin hak ve menfaatierini koruya-
cağuna. dindaşlanma hak, hakikat ve fazilet yo-
lunda rehber olacagıma ve bu yolda sadakarJe hiz-
met edeceğime huzuru ilahide söz \eririm."
VATANDAŞLIK
Şundi, böyle bir yemını eden Patnğuı kendi ce-
maati mensuplannın idaresine ilişkin mutlaka
bırtakım hukuki ve yasal düzenlemelere gerek-
sinim hissedeceğı açıktır.
Oysa ki, şimdikı durumda Patnkliğın gerçek ya
da tüzelkişi olarak hıçbır hukuki ve yasal tarifi
bulunmamaktadır. Böyle bir durumda bu yemi-
ni yapmış bir cemaat liderinin cemaat mensup-
lan üzennde yeminındekı gibi bir yaptınm gücü-
ne sahip olması mümkün olabilır mi?
Vatandaşlık, kişiyi, içinde yaşadığı ülkede mev-
cut anayasa ve diğer yasalara uymasmı zorunlu
kılar. Eğer bir devlet, egemen olduğu ülke içen-
sınde bir konuda hukuki ve yasal boşluk bırak-
mış ise artık vatandaşını o konudakı davranışı
nedeniyle sorumlu tutamaz.
Kaldı ki, hukuk devletinde hiçbir kişinin ya
da kurumun hukuk dışı kahnası sa\
r
unulamaz.
Osmanlı Devleti'nde bir kurum olarak kabul
edılen Patrikliğin, maalesef Türkiye Cumhu-
riyeti Devleti'nde hukuki ve yasal hiçbir tari-
fi bulunmamaktadır.
ASLANGİL: DEVLETÎN YASALARI DÜZENLENME AMAÇLARINA UYDURMASI GEREK
'Üzerimize düşeni yaparız'
Türkiye Ermenileri, pat-
riklerini serbest bir seçim-
le seçmiş iken TC Içişleri
Bakanhğı neden bu seçim
sistemiyle bağdaşmaya-
cak olan Patriğin görev-
den azledilmesine müda-
hale etmek istemektedir?
ASLANCİL -Öteden be-
ri devletin içişlerinden sorum-
lu birimleri azınlık cemaati
bireylerinin ve cemaatlerinin
bütününün varhğını bir "gü-
venliksorumı'', adeta "potan-
siyel suç kaynağT olarak gör-
mektedir. Kanımızca, îçişle-
ri Bakanhğı cemaatin serbest
seçimiyle göre\'e gelen Patrik-
liğe herhangi bir yerinden mü-
dahale etme isteği de bu dü-
şüncenin bir yansımasıdır. Av-
rupa Birliği müktesebatına ve
bütün dünyada kabul edilmiş evrensel hukuk
normlanna aykın olan bu zihniyet bir türlü terk
edilmemektedir.
BÜROKRAT YOK
Bugün bir bsım yetkililerce, devlet yaşamı-
nın her alanında bu bakış etkin kılınmak isten-
mektedir. Azınhğın bireysel haklan hiçbir ya-
sal dayanak olmamasına rağmen bu bakış doğ-
rultusunda engellenmektedir.
Örneğin; gayrimüslim azınhğa mensup hâkim,
polis veya üst düzey bir bürokrat gibi devlet
düzeninde etkili olan makamlarda bir kişi bu-
lamazsınız. Aynı şekilde gayrimüslim azınlığın
topluluk haklan da, elzem bir ihtiyaç olan Pat-
rikliğin yasal statüsünün belırlenmemesı şeklin-
de engellenmektedir. Bütün bu sorunlar ancak
gayrimüshm azınlık vatandaşlann anayasamız-
da tarif edildiği gibi bu ülkenin eşit vatandaş-
lan olarak kabulü ile bunun gerçek anlamda
hayata geçirilmesi ile aşılabilir.
Sizce, gayrimüslim azınlığın sorunları
kamuoyunda yeterince gündeme geliyor
ve anlaşılıyor mu?
ASLANGİL - Öncelikle birgerçeğin altını çiz-
mek gerekir. Bir ülkedeki azınlığın yaşadığı her
sorun bizce, o ülkedeki demokrasinin varhğı so-
runudur. Daha önce de ülkemizdeki bütün ba-
sın yayın organlannda yer aldığı gibi, bu ülke-
de kuruluş yasası ve amacı açıklanmayan ve
yalnızca gayrimüshm azınhğa mensup vatandaş-
İara yönelik faaliyet gösteren bir a
Azınlıklar
Tab Komis\'onu"nun kurulduğu ve görev yap-
tığı bilınmektedir.
AYRIMCILIK
Şimdi bu nitelikteki bir komisyonun demok-
ratik bir ülkede var olabilmesi savunulabilir mi?
Bu, de\'letin kendi inisiyatifi ile bir kısım va-
tandaşlanna "aynmcıhk" uygulamasıdır kı, bu
kabul edilemez. Türkiye'de yaşayan gayrimüs-
lim azınhğa mensup kişi ve kurumlar, zaman
içerisinde bu komisyonun görüşü alınmadan
asla haklannı kullanamaz dunıma getirihnişler-
dir. Gazetenizde yer alan ve Içişleri Bakanhğı'na
atfedilen göriişler de kanımca ve büyük bir ola-
sılıkla. şimdi adı
tt
Azmhk Sorunlan tzleme Ko-
misyonu" olarak değişmiş bulunan bu kurulu-
şun görüşleridir. Devletimizin bir an önce bu tür
organizasyonlardan vazgeçmesi gerekir. Bilin-
diği gibi ülkemizde Avrupa Birliği yolunda de-
mokratikleşmeye yönelik bir-
çok yeni yasa kabul edilmiştir.
Ancak, herkesçe bilinmekte-
dir ki, yasanın içeriğinin de-
mokratik kavTamlarla oluşma-
sı tek başına demokrasinin ger-
çekleşmesine yeterli olama-
maktadır. Nitekim, özellikle
uluslararası platformda, Tür-
kiye'deki yasal değişiklikler
olumlu karşılanmakla birlikte
devletimizin yukanda sözünü
ettiğimiz biçımdeki uygulama-
lan ile bu değişiklikler sonuç-
suz kalmaktadm
SORUN AŞILABİLİR
Devletimizin, bir an önce ya-
salan, düzenleme amaçlanna
uygun davranacak bir bürokra-
tik yapıya kavuşturuhnası ge-
rekmektedir. Başta Patrikliği-
miz olmak üzere biz gayrimüs-
lim azınlık mensubu vatandaşlar olarak bu ko-
nuda üzerimize düşen her türlü görevi yerine ge-
tirmeye her zamanki gibi hazmz.
Tüm bu sorunlar karşısında gayrimüs-
lim azınlık mensuplan nasıl bir yapı içeri-
sinde olmalıdır?
ASLANGİL - Tüm dünyada, hukuk alanın-
daki ortak e\xensel kurallar en çok azınlık hak-
lan konusundadır. Türkiye Cumhuriyeti Dev-
leti 1923 yılında imzalanan Lozan Antlaşma-
sı'nı Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde 340 sa-
yılı yasa ile kabul etmiş bir devlet olarak azın-
lık haklannı anayasal anlamda ilk tanıyan ül-
kelerden biri ohnuştur. Ancak Lozan Antlaşma-
sı ile tanınan haklar daha sonra iç hukuktaki ya-
sal düzenlemelerle desteklenmediği için bugün
gayrimüslim azınhkla ilgili sorunlar yaşanmak-
tadır. Bu sorunlann en önde geleni ve en çarpı-
cı olanı Türkiye Ermenileri Patrikliği'nin hu-
kuki ve yasal statüsünün belirlenmemiş olma-
sıdm Bu sorun aşılabilir. Bizce Lozan Antlaş-
ması ve Evrensel Hukuk Normlan bugün için-
de yaşadığımız azınlıklara dair tüm sorunlan aş-
maya yetecek düzeydedir. Yeter ki, bu konuda
gereken devlet iradesi gösterilebilsin.
üniversitelerde heyecan
Rektörlük
seçimleri
sürüyor
Yurt Haberleri Senisi - Birçok üniversitede
rektörlük seçimi heyecanı sürüyor. En çok
oyu Dicle Üniversitesi'nde rektör Dr. Fikri
Canonıç, Atatürk Üniversitesi'nde rektör
Prof. Dr. Yaşar Sütbeyaz, Gaziantep Üni-
versitesi'nde Tıp Fakültesi Öğretirn Üyesı
Prof. Dr. Erhan Ekinci aldı. Dicle Üni\ersi-
tesi Tıp Fakültesi Büyük Salon'da gerçek-
leştuilen seçımlerde toplam 435 oy kulla-
nıldı. Yapılan sayamlar sonucunda Rektör
Prof. Dr. Fikri Canonıç 184 oy aldı. Gazi-
antep Üniversitesi Atatürk Kültür Merke-
zi'nde yapılan rektörlük seçiminde Tıp Fa-
kültesi Göğüs Hastalıklan Anabilim Dalı
Başkanlığı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erhan
Ekinci 84 oyla liste başı oldu. Atatürk Üni-
versitesi Kültür Merkezi'nde yapılan, se-
çimlerde, 1019 geçerli oyun 606'sını, halen
rektörlük görev inı sürdüren Prof. Dr. Yaşar
Sütbeyaz aldı.Ege Üniversitesi'nde de 7
Haziran'da gerçekleştirilecek seçim için
Rektör Prof. Dr. Ülkü Baymdır ile Prof.
Candeğer Yılnıaz adaylığını açıkladı. Prof.
Dr. Baymdır, üniversiteyi yabancı öğrenci-
ler için bir çekim merkezi haline getirmeyi
hedeflediklerini belırrti. Uludağ Üniversite-
si'nde yapılan seçimlerde ise en yüksek
oyu, 576 oyla halen rektörlük görevini yü-
riiten Prof. Dr. Mustafa Yürtkuran aldı.
3 öğrencl satırla yaralandı
Gazi'de
ülkücü saldırı
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Gazi Üniver-
sitesi Ticaret Turizm Eğitim Fakültesı'nde 3
öğrenci, üUdicüler tarafından satırlarla ya-
ralandı. Edinilen bilgılere göre, üniversite-
nin Gölbaşı'ndaki kampusuna gelen 15 ki-
şilik grup, tekbir seslenyle solcu öğrencile-
re saldırdı. Ellerinde bıçak, satır ve kılıçlar
taşıyan grup, Orçun Masatçı, Ender Eylen-
ceoğlu, AK Yücel Özden adlı öğrencilen ya-
raladı. Yaralı öğrencilerden Orçun Masat-
çı'nm vücudunda bazı derin kesikler bulun-
duğu öğrenildi. Konuyla ilgili Cumhuri-
yet'e açıklamalarda bulunan Sibel Can adlı
öğrenci, üniversitede kendilerine sürekli
baskı uygulandığını ve tehdıt edildiklerini
söyledi. Saldın olduğu sırada polislerin
yeterli müdahalede bulunmadığuıı belırten
Can, saldırgan grubun fakülte binasuıa gir-
mesine de göz yumulduğunu kaydetti.
Toplam 30 ddilı aldı
Küçük ressamın
büyük başansı
BOLU(AA)- 12yaşındakı
ilköğretim okulu öğrenci-
si, katıldığı resim yanş-
malanndan toplam 30
ödül aldı. 50. Yıl Izzet
Baysal ilköğretim Okulu
öğrencisi Ece Nur \aruk,
resimdeki yeteneğmı ya-
nşmalardan aldığı onlarca ödülle tescilledi.
Yanık, resim konusunda ailesinden ve öğret-
menlerinden büyük destek gördüğünü belir-
terek "Annenıin çocukluğunda resme mera-
kı \armış, ama bunun eğitimini alamanuş. O
yüzden bana çok destek oluyor" dedi. Katıl-
dığı yanşmalardan bugüne kadar 30 ödül al-
dığını anlatan Yanık, ileriki yıllarda moda
tasanmcısı veya mimar olmak ıstediğını ifa-
de etri. Yanık, resim çalışmalanndakı başan-
lannın derslerini olumlu etkılediğini vurgu-
layarak "Resim >apüğım için dersJerimi ih-
mal etmi\x)rum. Geçen yıl da Shankar's ulus-
lararası yanşmasında ikinci oldum" dedi.
Müdür yardımcılığı
Öğretmenlikte
2 yû geçirmek şart
ANKARA (Cumhurhet Bürosu) - Eğitim ku-
rumlanna müdür yardımcısı ohnak isteyen
adaylar için yükseköğrenim görme ve öğret-
menlikte iki yıl geçirme koşullan getirildi.
Millı Eğitim Bakanlığı, 11 Ocak'ta Resmı
Gazete'de yayımlanan "Eğitim Kurumlan
Yöneticilerinin Atanıa ve Yer Değistinne Yö-
netmeliğj" çerçevesuıde müdür yardımcısı
olmak isteyenler için gerekli ölçütleri belir-
ledi. Buna göre, sınava karılacak adaylann
yükseköğrenim mezunu olması ve öğret-
menlikte en az iki yıh bitirmiş olması gere-
kecek. Adaylarda aynca, "ağır bir disiplin
cezası ahnanuş olmak, son yda ait sicil notu
rvi ohnak şartıyla \arsa son üç \ıllık sicil notu
ortalanıası i\i dereceden aşağı olmamak \e
son üç yılhk hizmet süresi içinde varsa yöneti-
cilik görevi adli ya da idari soruştunna sonu-
cu üzerinden ahnmamış ohnak1
' ölçütleri de
aranacak. Sınavla ilgili başvuru ölçütlen ve
yapıhnası gereken işlemler 14 Haziran'a ka-
dar okul ve kurumlara gönderilecek.
Ece Nur Yanık.