19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 5 HAZİRAN 2004 CUMARTESİ DUNYA ÇEVRE GUNU Yaşlı gezegen, başındaki büyük bela küresel ısınma nedeniyle gününü buruk kutluyor Kii^adiriÖZLEMGÜVEMLt Y aşlı gezegenımiz, 5 Haziran Dünya Çevre Günü'nü yıllardır olduğu gibi yıne küresel ısınma tehdidi altında kutluyor. Bu kutlama- ları bizzat düzenleyen Birleşmiş Milletler de (BM) tüm dünyada yaşanan çevresel sorun- lan "efi kohı bağh" seyrediyor. Içme suyu havzalannın imara açıldığı, doğal kaynaklann uluslararası maden tekellerinin insaftna bırakıldı- ğı, StT alanlannın ve 2B'lerin yağmalandığı, çev- renın tüccar zihniyetiyle sermayenin hizmetine sunulduğu Türkiye'de ise hâlâ 3. Boğaz Köprüsü yapılıp yapılmayacağı tartışılıyor. Stockholm'de, 1972'de yayımlanan BM Dünya ve Çevre Kalkınma Konferansı Sonuç Bildirge- si'nin yıldönümü nedenıyle her 5 Haziran'da kut- lanan Dünya Çevre Günü'nün konusu bu yıl "Aranıyor! Denizier ve Okyanuslar, Öhı veya Di- ri" olarak belirlendi. Uluslararası resmi kutlama, Birleşmiş Milletler Çevre Programı ve Universal Forum ofCultures işbirliğıyle Ispanya, Barcelo- na'da gerçekleştirilecek. Ancak kutlamalann ev sahibı BM bu yıl söylemlerini eyleme dönüştüre- memekle suçlanıyor. Mimarlar Odası Genel Mer- kezi tarafından hazırlanan bıldiride, "sürdürüie- biür çevre" politıkalannın üretıldığı BMnın Bal- kanlar'da, Fılistin'de işlenen cinayetler karşısında u yapünmsız n kaldığı gibı gittikçe büyüyen çevre sorunlanna karşı da ancak HABÎTAT'larda karar ve söylem ürettığıne dikkat çekildi. Bildinde, Ye- ni Dünya Düzeni'nin öncüsü ABD'nin, atmosfer kirliliğıne karşı Kyoto Sözleşmesi'ni ımzalama- dığı da ifade edildi. UçÜNCÜ KÖPRÜ TUZAĞI Bildinde, genel çevre sorunlanna karşı duyar- sızlığın Türkiye'yı, kentleri ve çevresini de teslim aldığı belirtildi. IstanbuFun içme suyu havzalan- nın yasadışı yeni kentlerle işgal edildiğıne dikkat çekilen bildiride şöyle devam edildi: "tstanbul 'köprüler tuzağı ndan bir türlü kurtuiamıyor. 3. Boğaz Köprüsü, yeni çevTesel sorunian beraberin- de getirecek. tstanbul'da deprem riskini azaltacak bir kentsel yenileme seferberiiği verine 3. Boğaz Köprüsü'nün mutlaka yapüacağı açıklanıyor." TÜCCAR ZİHNİYETİ HER YERDE Çevre Mühendıslen Odası'nın hazırladığı "uyan" bildirisinde de Çevre ve Orman bakan- lıklannın birleştirilmesı, doğal kaynaklann ulus- lararası maden tekellerinin in- ' ~» safına bırakılması, orman ve SlT alanlannın yağ- # Çevre ması, *mobfl sanrraJ- GünÜ'nÜn lann" hukuka kar- konusu bu Vll $ m ^'etilmeye alın- »Aramyor! Denizfe Ve Okyanuslar, OİU l e sermayenın veya Diri ". Ancak hizmetine su- kutlamalann ev sahibi nulmasmın gös- BM, dünyadaki çevresel ff 1 ™. o l d u ^ u ı *r ı r i i u -i belırtıldı. katlıamlan elı kolu bağh Bildinde izlediği için eleştiriliyor. Türkıye'de'ge- Bugün tüm dünyada, nel politika sü- özellikle kuraklıklar, reçlenyie büyük seller ve rekor kıran b ı r u y u m ' ^ , , , , .. .. , çevrenın yıllar sıcaklıklar yuzunden b o y u n c a i s t ı s m a r büyük İklim edildiğine dikkat değişikliği çekildi. Çevre sorun- vasanivor lanna ilişkin politika yoksunluğu, yasal kar- --'* maşa ve yaptınm eksikliğı gibi sorunlar nedenıyle dep- remlerin katliama, yağışlann sel felaketlerine, yanlış yerleşim polirikalannın rant kavgalanna, çöp dağlannın bombalara dönüştüğu anımsatıldı. BiR TÜR KİTLE İMHA SİLAHI "Rhode Island büyüklüğünde bir buz kütlesi Antartik buzullanndan kopfu. Bu olayın ardından dünyanın her yerinden Udimie iigiü garip haberier gebneye başladı. Tokyo'da greyfiırt büyüklüğünde dolu yağdı. Havvaii'de rekor saydabilecek hızda bir firrına esmeye başiadı. \eni Delhi'de kar yağarken, Los Angeies'ta tornadolar çıktı. Küresel ısnıma ge- zegenimia yeni bir Buz Devri'ne sürüklüyor. Tüm düm a ikBniin getirdigi soğuk ölümden güneye doğru kaçmaya başladu." Bu sözler şimdilik bu habenn gıriş cümlesi de- ğil, vizyona yeni giren "Yanndan Sonra" adlı fil- min tanıtım metni. Ancak bu cümlelerin gerçek olması çok da uzak görünmüyor. Hindistan'da ge- çen yıl muson yağmurlan öncesinde sıcaklıklann normal değerlerin çok üzerinde seyretmesi sonu- cunda 1500 kişi hayatını kayberfi. Bu sayı 11 Ey- lül 2001'de Dünya Ticaret Merkezi'ne yapılan saldınlarda ölenlerin yansına eşit. Bazı bilim adamlannın en az kimyasal, biyolo- jik veya nükleer silahlar kadar, yani uluslararası terorizm kadar tehlikeli olduğunu savunduğu kü- resel ısınma, dünyanın kendi başına açılan en bü- yük belalardan biri. Iklim değişikliği sonucu, de- niz düzeyinin yükselmesi, aşın doğa olaylan ve çölleşme, özellikle yoksul ülkelerde yaşayan mil- yonlarca insan için büyük bir tehlike oluşturuyor. SüÇLU: FOSİL YAKITLAR Iklim değişikliğinin nedenlerinüı başında, fosil yakıtlann kullanılması geliyor. Petrol, kö- mür, doğalgaz gibi fosil yakıtlann kullanılması sonucu ortaya çıkan karbondioksit, iklim deği- şikliği yaratan insan etkinliklerinin yaydığı en önemlı seragazı. Yeşilbarış'tan anlamlı mesajDünya Çe\Te Günü etküüiklerinifirsatbi- len Yeşilbanş Örgütü (Greenpeace), bugün kutlamalann yapıiacağı Barcelona kentinde 'mesaj vermek' için ünJü Sagrada Familia Katedra- li'ni seçti. Çevre sorunlanna dikkat çekmek için genelHkle köprü, yüksek bina veya akaryakıt ta- şryan tankerteri seçen örgütün iki üyesi dün Gaudi'nin ünlü yapıtının kulelerine tırmandı. Ve, 'Denizierimizi Kurtann', 'S.O.S.' yazılı iki dev pankart asO. Amaçlannın deniz tabanında yapı- lan baükçıügı protesto etmek olduğunu açıklayan Yeşilbanş üyeleri böylece Düm a Çevre Günü'nden bir gün önce sesini duyurmuş oldu. Başka bir deyişle etkinliklere katılacak çevrecilere, fspanya halkına, daha doğnısu tüm dünya kamuoyuna çe\Te sorunlanna kayıtsız kahnmamasının gele- cek kuşaklara karşı insani bir sorumluluk olduğunu anımsatmış oldu. (Fotoğraf: AP) HERA'NIN YAKITI BOĞAZ'A SIZIYOR -i- stanbul Haber I Servisi- tstanbul I Boğazı'nın A girişinde Eşek Adası'nın 5 mil kuzeyinde 13 Şubat günü fırtma nedeniyle batan Kamboçya bandıralı "Hera" adlı gemi yaklaşık 10 gündür fueloil ve dizeloil sızdınyor. Bugüne dek toplam 175 ton fueloil, 62 ton yag tstanbul Boğazı'na kanştı. 17'si Bulgar2'si Ukraynalı 19 mürettabatıyla batan kömür yüklü Hera'mn günlerdir yakıt sızdırmasına karşın yetkililer hiçbir müdahalede bulunmadı. Kıyı Emniyeti ve Gemi Kurtarma tşletmeleri Genel Müdürlüğü yetkilileri, sızıntının Ergun Gürsoy'a ait sigorta şirketi tarafından temizlenmesi, önlemlerin de tl Çevre Müdürlüğü tarafından alınması gerektiğini söylediler. Hera'mn battığı bölgede dalgıçlann çektiği video kamera görünrülerinde, dizeloil sızıntısırun hızla devam ettiği, denize kanşarak yüzeyde ciddi bir kirlenme yarattığı görülüyor Küçüklerden büyüklere temiz dünya Meydanlarda çöp toplayan öğrenciler 'duyarlı olun' mesajı verdi V stanbul Haber Servisi - 5 Haziran Dün- ya Çe\xe Günü, belediyelerin. okullann düzenlediği çeşitli etkinliklerle kutlan- dı. Özellikle öğrenciler düzenlenen et- kinliklerde. çevredeki çöpleri toplaya- rak büyüklerine "temiz çevre" mesaj la- n verdiler. 'İYİ YAŞAM YÜRÜYÜŞÜ' Kadıköy Belediyesi Çevre Haftası et- kinlikleri kapsamında dün. Caddebostan sahilinde "Sağbkfa Çevre ve İyi Yaşam Yürüyüşü" düzenledi. Sabah saatlennde sahilde toplanan Kadıköylüler, önce hep birlikte cimnastik ve aerobik yaptılar. Ka- dıköy Belediye Başkanı SeiamiOztürk'ün de katıldığı cimnastik hareketlerinin ta- mamlanmasımn ardından 3 kilometrelik bir yürüyüş gerçekleştirildi. Kadıköy'deki ilköğretim okullarının öğrencileri de etkinliğe üzerlerine çeşit- li atık ürünler yapıştınp, plastik giysiler giyerek katıldılar. Kadıköy'ün çe\Te sorunlannın kalma- dığını belirten Selami Özrürk. "ÇevTeso- runumuz yok. Bu yıl denize de gireceğiz. Kadıköylüler, çe\Tenin konınması konu- sunda çok bihnçB" dedi. Nestle'nin sponsorluğundaki yürüyü- şe katılan Öğrenciler arasında yapılan çe- kilişte 15 çevreci öğrenci dağ bisikleti kazandı. Etkinlık. müzik ve dans göste- rilerinin ardından sona erdi. **• r 5 YIL ^ * Kadıköy Belediyesi, 'Sağbkh Çevre ve tyi Yaşam Yürüyüşü' gerçekleştirdi™ Üc ZEHRE ÜÇ HAYIR' Eminönü Belediyesi de ilçedekı 24 oku- lun öğrencilerinin katılımıyla "3 zehre 3 hayır" yürüyüşü gerçekleştirdi. Beyazıt Meydanı'nda toplanan yüzler- ce öğrenci, meydandaki çöplen topladık- tan sonra "Temiz çevre için el ele", "Çev- reye temizlik,insana sağtak", "İnsan sevil- dikçe,doğa korundukça güzeklir" pankart- lanyla Sultanahmet Meydanfna kadar yürüdüler. Sıgara. alkol ve uyuşturucuyu temsil eden 3 öğrenci de Sultanahmet Meydanf nda kurulan "mahkemedeyar- güandılar" Aym zamanda a\ııkat da olan Üç zehir; sigara, alkol ve uyuşturucu 'mahkemede yargüandı'. (ÖZLEM GÜVTîMLt) Eminönü Belediye Başkanı Nevzat Er. öğrencilerin temsil ettiği 3 zehrm mah- kûmiyetıne karar verdi. Etkinlik, temsilı halk yargılamasının ardından gerçekleş- tirilen folklor gösterileri ile sona erdi. Bayrampaşa Belediyesi de pet şişeler, kola kutulan, kâğıt atıklar, ambalajlar, plastiklerden faydalanılarak oluşrurulan "Heykel ve Ağaç Maked w nın açılışım ger- çekleştirdi. CUMARTESİ YAZILARI ATAOL BEHRAMOĞLU Vasıf'ı Anmak... Vasrf Öngören adını önce ağabeyi Veysel Ön- gören'den duyduk. Kardeşinin Berlin'de Brecht Tıyatrosu'nda eğitim gördüğünü söylüyordu. 6O'lı yılların Ankara'sındaydık ve Brecht adı da Türki- ye'de yeni yeni duyulmaya, ya da yaygınlaşma- ya başlamıştı... Kardeşinin bir de fotografını gös- termişti Veysel... Aklımda yanlış kalmadıysa, bir oyun provasında, kara kuru, gösterişsiz, genç bir adam... O fotoğrafa bakarak o kara kuru genç adamdan büyük bir oyun yazan, büyük bir tiyat- ro adamı çıkacağını tahmin etmek pek kolay de- ğildi... Sonra Vasıf geldi... Hem kendisi, hem An- kara BirlikTiyatrosu, hem de yazıp yönettiği oyun- lar bizlerin kişisel yaşamlanmızda ve ülkenin kül- türyaşamında silinmez izler bırakarak yerini aldı... • • • Ankara Sanat Tiyatrosu'nun dışavurumcu, gro- tesk, çarpıcı sahne düzenlerinden sonra Vasıf'ın BirlikTiyatrosu'nda sahnelenen "Asiye NasılKur- tulur?"un çıplak, yoksul sahne ortamını yadırga- mıştım doğrusu... Şimdi düşündüğümde de, bu oyun daha başka türlü, daha çarpıcı görüntüler- le sahnelenemez miydi diye sormaktan kendimi alamıyorum... Fakat asıl önemli olan, hiç kuşku- suz, oyunun kendisidir... Diyalektik düşünce tiyat- rosunun sanıyorum ki ülkemizdeki ilk örneğidir bu. Yazar, Brecht'ten diyalektik düşünce yöntemini al- mıştı.. Onun da bu yöntemi Marx'tan alması gi- bi... Yöntemi almış, fakat içini yerli içerikle doldur- muştu... Zeliha Berksoy un unutulmaz/^s/ye'si, tiyatromuzun, sinemamızın, bütün bir edebiyatı- mızın en yerli tiplerinin başında gelir... Öyküsünün oluşturulma yöntemi ise onu evrensel kılmıştır... • • • Soru soran bir yazardır Vasıf Öngören. Amacı, tıpkı Brecht gibi, izleyiciyi duygulandırmak değil düşündürmektir. Duygulanılacaksa eger, ona da akıl yoluyla ulaşılacaktır... Aslolan duygulanmak değil, anlamak, kavramaktır... Bu, duygulanıma kar- şı olmak değil, onu daha doğru, daha gerçek bir temele oturtmaktır. Bunun yolu da, sorular sor- maktan geçer... Vasıf'ın (ve Brecht'in) yöntemi kuşkusuz ki tartışılabilir... Kaldı ki, sanatın her- hangi bir alanında, tek bir yöntemin egemenliği kabul edilemez. Fakat, diyalektik düşünme yön- teminin, felsefede ve toplumbilimlerde olduğu gi- bi, sanat alanında da bir devrim olduğundan, ken- di payımakuşkuduymuyorum... Vasıf Öngören'in "Asiye Nasıl Kurtulur? "la başlatıp "Oyun Nasıl Oy- nanmalı? Ve "Zengin Mutfağı "yla sürdürdüğü se- rüven, çağdaş Türkiye tiyatrosunda bir devrimin adıdır. Uğursuz 1980 sonrasında yurtdışına çık- mak zorunda kalan yazarın, orada vakitsiz, apan- sız ölümüyle birdenbire kesilen, yarım kalan... • • • Vasıf'la dostluğumuz kardeş yakınlığındadır. (Ağabeyleri Veysel ve Ferit'le de olduğu gibi). An- kara'da "meyhane" sohbetlerimizden onu çok az anımsıyorum. Belki de hepimizden daha çok ça- lışan biri olduğu için. Vasıf'ın üretmediği, üretme- yi düşünmediği tek bir an bile bulunduğunu san- mıyorum. Şimdi adını anımsamadığım bir ilde, yi- ne yanılmıyorsam eğer yedek subay öğretmenlik yaparken Ankara'ya dönüşlerdeki heyecanı bu günmüş gibi aklımda, gözlerimin önünde... He- yecan, bu ilde ve yöresinde elmacılık konusunda bir kooperatif kurma tasarısına ilişkindi... Tıpkı bir oyun oluşturur gibi, tüm enerjisini bu tasarının ge- liştirilip gerçekleştirilmesine yöneltmişti ve coşku- sunu bizlere geçirmeyi de başarıyordu. O yıllar- da, Vasıf Öngören'le, aynı dünya görüşü içınde, farklı sayılabilecek politik çizgilerdeydik. Fakat tek bir kez bile gönül kırıcı bir tartışmamızı anım- samıyorum. Onda bir derviş kimliği; doğal olarak kendisini de eleştirmeye yetenekli, kılı kırk yaran bir akıl vardı... • • • 70'li yılların ikinci yarısında, benim ilk uzun yurt- dışı deneyimimden sonra tstanbul'a dönüşümde, Vasıf Öngören'le bu kez bu kentte pek çok kez karşılaştık, buluştuk, görüştük. Ortak sanatsal et- kinlikler içinde yer aldık. Türk ve dünya şairlerin- den oluşturduğum bir sahne gösterisinin isim ba- bası odur: "Katilleri Tanıyor musunuz?" Sonra 1980... Cezaevlerine, yurtdışılannasavruluşlanmız... Ben 1984 başında, kendime ait olmayan bir pa- saportla, Yılmaz Güney'in ve kardeşim Nihat Behram'ın da sürgün kenti olan Paris'e ulaştığım- da, Vasrf bir süredir Amsterdam'da yaşamaktay- dı. Paris'te bulunuşumun ilk aylannda, belki de ilk günlerinde Amsterdam'a gidişim, yanlış anımsa- mıyorsam eğer, Vasıf'ın örgütlediği bir yazarlar toplantısı nedeniyledir... Aradan geçen yirmi yıla karşın o görüşmemizin tüm ayrıntılan, görüntüle- ri, bu günmüş gibi aklımda, gözlerimin önünde- dir. Yabancı bir ülkede zorunlu bulunuşunun da yoğunlaştırdığı kimi kişisel sıkıntılanna karşın, yi- ne umutla, coşkuyla, her alanda yapıcı tasarılar- ladoluptaşıyordu... Amsterdam'da bütün bir gün dolaşıp dertleştik... Başlarımızda kasket, üstü- müzde palto, mont benzeri birşeylerolduğunagö- re, 84'ün ya kış aylarından birinde, ya ilkbahar- daydık. Yıllarca süreceğini o sırada bilemeyece- ğim sürgünlüğümün bu başlangıç döneminde Va- srf'la buluşup görüşmemiz kaygılarımı azaltmış, içimi umutla doldurmuştu... Amsterdam'dan bu duygularla dönüşümden çok kısa bir süre, belki birkaç gün sonra, o dönemde Paris'te sığınağım olan yoksul yalnızlık odasına, Vasıf Öngören'in ölüm haberi bir bomba gibi düştü. • • • Vasıf'ın ve sımsıcak gülüşünü dostlarının hiçbir zaman unutamayacağı Nuran'ın sevgili kızları, kendisi de değerli bir tiyatro sanatçısı olarak ye- tişen Aslı Öngören, babasının yirminci ölüm yı- lında bir anma programı hazırlığındayken, anne- sini de apansız yitiriverdi. Program, bu yeni acı- ya karşın, Hadi Çaman'ın bir kardeş evi olan ti- yatrosunda, öngörülen zamanda, başanyla ger- çekleşti. Derken üzücü haberier sökün etti. Bu an- ma programında yer alan sanatçılar hakkında, kadrolu sanatçı olduklan Şehir Tiyatrosu yöneti- mince birtakım bürokratik gerekçelerle soruştur- ma açılmış... Gerekçe ne olursa olsun, böyle bir girişim, bü- yük bir sanat adamının anısına gösterilmesi ge- reken saygıyla bağdaşmadığı gibi, sanata ve sa- natçılığa yakışmıyor... Yakışıyor mu yoksa, ne dersiniz? ataol b(S cumhuriyet.com.tr. Faks:(0212)513 85 95
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle