23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 HA2İRAN 2004 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER İZGİÖlümünün 44. yıldönümü İsmail Hakkı Tonguç anıldı İstanbul Haber Servisi - Türk eğitiminin aydınlanma ışığı, "Köy Enstitüleri"nin kurucusu, eğitımcı İsmail Hakkı Tonguç, ölümünün 44. yıldönümünde anıldı. Köy Enstitülenni Araştırma ve Eğitimi Geliştirme Derneği'nce Yıldız Teknik Üniversitesı'nde (YTÜ) düzenlenen anma töreninde, Tonguç'un gerçek anlamda bir eğitim devrimcisi olduğu belirtildi. Köy Enstitülenni Araştırma ve Eğitimi Geliştirme Derneği Başkanı Doç. Dr. Güler Yalçın. Tonguç'un toplumun yoksul kesimlerine eğıtimin götürülmesi gerektiğini düşünen. bunun gereklerini yerine getiren bır eğitimci olduğunu söyledi. Yalçın, Köy . Enstitülerinin kapatılması ve Isroa.l Hakkı Tonguç. b u n d a n s o n r a k ) s ü r £ Ç t e j ş b a ş m a gelen hükümetlenn eğitim sorununa çözüm bulamadığma dıkkat çekerek "Hükümerkr, eğitimde yaşanan sorunlan çözmek şöyle dursun, durmadan sorun çıkardılar, AKP'nin YÖK yasası bu duruma en iyi örnektir" diye konuştu. "Tonguç'u ve onun eğitimde yapmış olduğu devrimi saygıyla anıyonız" diyen Yalçın, eğıtimin köklü bir bıçimde yenıden örgütlenmesı ıçin kararlı mücadelelerinı sürdüreceklerini de söyledi. SÖZÇİZGİNİN Turhan Selçuk FAKİRLER KULÜBÜ. Konteynerleri taşıyan gemi soruşturma tamamlanana kadar Türkiye'de tutulacak Mısır cephaneliğe sahip çıktı Ata'nın işyeri mi? • Yürt Haberter Senisi - Diyarba- kır'daki Yenişehir Anaokulu'nda oku- yan küçük öğrenciler, önceki gün Mustafa Kemal Atatürk'ün Diyarba- kır'da olduğu dönem için kendısine tahsis edilen tarihi Gazi Köşkü'nü gezdiler. Küçük öğrenciler, bahçede bir süre piknik yaptıktan sonra öğret- menleri eşliğinde Atatürk'ün çalışma odası başta olmak üzere ilk günkü gibi korunan köşkün odalannı incelediler. Inek otlatma cinayeti • NEVŞEHtR(Cumhuri\et)-Nevşe- hir'de damda otlatılan inek yüzünden çıkan tartışma. cinayetle sçnuçlandı. Derinkuyu ilçesine bağlı Özlüce Kö- yü'nde, 72 yaşındaki Şaban Ekinci, evinin damında inek otlatan Yaşar De- liktaş'la (50) tartıştı. Tartışmanın kav- gaya dönüşmesi sonucu, Şaban Ekinci, tabancasıyla 4 el ateş ederek Yaşar De- liktaş'ı öldürdü. Olaydan sonra yakala- nan Şaban Ekinci gözaltuıa alındı. Ikinci el telefon' uyarısı • İSTANBUL (AA) - Tüketıcıler Bir- liği îstanbul Şubesi Başkanvekili Fik- ret Kaya, "kapkaç ya da hırsızlık sure- tiyle elde edilen cep telefonunu satın alan tüketicilerin suç faili gibi muame- le görerek yasal takibe maruz kaldıkla- nm" vurgulayarak "Tüketiciler mutla- ka sabit satış yerlerinden cep telefonu satın almalı ve satıcıdan fatura veya gi- der pusulası talep etmeli" dedi. Keyfi bağışa tepki • İstanbul Haber Servisi - Güngören İzzet Ünver Lisesi velileri, okul yöne- timinin öğrencilerden katkı payı adı al- tında 2'şer milyon lira topladığını be- lirterek öğrencilerin bu nedenle okula gitmediğinı söylediler. Veliler, parayı vermek istemediklerini ifade ederken okul yönetimi ise "Bu ay temizlik gö- revlilerinin ücretlerini ödeyemedik. Parayı onlann maaşlannı vermek için topluyoruz" şeklinde açıklama yaptı. : "Smavda yanlış soru yok' ) • ANKARA (ANKA) - Milli Eğitim | Bakanlığı. özel okullar sınavında yan- j lış soru olmadığını bildirdi. Bakanlık, 30 Mayıs'ta yapılan özel okullar sına- | vırun A kitapçığındaki matematik tes- tinin 23 ve 25 'inci sorulanna ilişkin j kamuoyunda çıkan iddialar ve eleştiri- ler üzerine bir inceleme başlattı. MEB Eğitim Teknolojileri Genel Müdürü Doç. Dr. Nizami Aktürk, incelemenin ardından hazırlanan raporu yazılı açık- ! lamayla duyurdu. Raporda iki soruda j da hata bulunmadığı kaydedildi. 1 ,$ ANKARA (Cumhuriyet Büro- su)-Gümrükçülerin yaptığı çalış- ma sonucu ele geçirilen ve için- de fuzenin de bulunduğu "cep- hanetiğe" Mısır sahip çıktı. Dışiş- leri Bakanı Abdullah Gül, Mısır hükümetinin, silahlann kendıle- rine ait olduğunu bildirdiğini söy- ledi. Konteynerleri taşıyan Por- tekiz bandıralı gemi, soruşturma tamamlanana kadar Türkiye'de tutulacak. Silahlara Mısır'ın sahip çıkmasma karşuı konteynerlerin numarasının neden değiştirildiği ve patlayıcı madde işaretlerinin neden yok edildiği sorusunun ya- nıtı hâlâ belirsizliğini koruyor. Ambarlı Gümrüğü'nde ele ge- çirilen silah ve patlayıcılarla ilgi- • Mısır Büyükelçisi Ahmed Fathallah, Dışişleri Bakanlığı'nı arayarak Ukrayna'dan yasal yollarla silah alımı gerçekleştirdiklerini, söz konusu silahlann Kahire yönetimine ait olduğunu bildirdi. li sis perdesi aralanmaya başladı. Gül, bakanlıktan çıkışmda gaze- tecilerin konuya ilişkin sorusu üzerine, Ukrayna ve Mısır nez- dinde girişim başlatıldığını belir- terek Mısır hükümetinin silahla- ra sahip çıktığını bildirdi. Ukray- na'dan gönderilen konteynerlerin alıcısının Mısır' rn resmi silahlan- ma ofisi statüsündeki "Egyptian Armament Authority Kobry £1 Koba* olduğu belırlenmişti. Mı- sır Büyükelçisi AhmedFathallah da dün Dışişleri Bakanlığı'nı ara- yarak Ukrayna'dan yasal yollarla silah alımı gerçekleştirdiklerinı, söz konusu silahlann Kahire yö- netimine ait olduğunu bildirdi. Mısır'ın bu açıklamasına karşın Türkiye, "silah kaçakçıhğT kap- samında gördüğü olayla ılgili so- ruşturmayı sürdürecek. Devlet Bakanı KürşadTüzmen. kaptanın verdiği bilgide konşi- mento ve manifestoda gümrük- çülerin tespit ettığı mallarla ilgi- li herhangi bir bilgi bulunmadığı- m, konteynerdeki mallann yedek parça olarak beyan edildiğini kay- detti. Tüzmen. kayıtlara göre bir "sahtekârhk" söz konusu olduğu- nu. konteynerin içindeki numara ile dışındaki seri numaralannın birbirini tutmadığını kaydetti. Konteyner numaralannın ne- den değiştirildiği, yanıtı aranan sorulann başında gelirken taşı- macılıkta kullanılan ve yükün "patJayKa" nitelikte olduğuna iliş- kin uyan amaçlı işaretlerin neden söküldüğü belirlenemedı. Içinde fuzenin de yer aldığı "özeUikü cephanenin" neden aktarmalı ta- şındığı ve Akdeniz'e açüan gemi- nin Mısrr'a niye devam etmediği de yanıt bekleyen sorular arasın- da bulunuyor. Kışlalı Meydanı'nın adı değiştirilmek isteniyor. Yeni isim festival programına girdi bile AKPTüerin isim iııadı Dağlarca ödül verdi12 Özel Bitfen Okulu'nun düzenlediği "Fazıl Hüs- nü Dağlarca Şiir ve Öykü Yanşması" sonuç- landı. Yarışma sonucunda, şiir dalında birin- ciliği, "Bir Destan Daha" adlı eseriyle Fatma İşçi, öykü dalında ise "Atatürk'ü Yazan Çocuk" adlı eseriyle Meltem Kızılkan kazandı. Çamlıca'daki Özel Bilfen İlköğretim Okulu'nda dü- zenlenen ödül töreninde, birincilik ödüllerini sahiplerine şair Fazıl Hüsnü Dağlarca verdi. "Ata- türk ve Kurtuluş Savaşı" konulu yanşmaya 22 ilköğretim okulundan 14 öykü ve 20 şiir katıl- dı. Şiir dalında ikinciliği Hazal Kızıltoprak, üçüncülüğü Şebnem Tanyaş alırken öykü dalın- da ikinciliği Simin Kocaaydın, üçüncülüğü ise Toprak Ince kazandı. (Fotoğraf: ESRA AÇIKGÖZ) LEV'ENTGENCELLİ TERÖR MAĞDURU GENC İS ARIYOR i İstanbulHaberServisi-tngiltere'nın istanbul Baş- konsolosluğu'na yönelik bombalı saldında yara- lanan ve "dehşetin fotoğrafi" olarak yerli ve ya- bancı medyaya yansıyan 19 yaşındaki Mehtap Sayüan'ın tedavisi tamamlandı. Sayılan, şimdi ga- zete ilanlan ile iş anyor. ADALET YERİN! BULSUN 19 yaşındaki Mehtap Sayılan, uzun süre yü- rüdüğü zaman ağnlannın devam ettiğini, ancak bunun zamanla geçeceğine inandığmı belirterek genel sağlık durumunun iyi olduğunu söyledi. Sayılan, terör örgütü El Kaide'nin Türkiye ya- pılanması içinde faaliyet gösterdikleri ve Istan- bul'da 15 ile 20 Kasım 2003 tarihlerindeki bom- balı saldınlara kanştıklan iddia edilen sanıkla- ra ilişkin davayı da ilgiyle takip ettiğini ifade ede- rek u Bu kjşilere en ağır cezalann en kısa zaman- da verihnesiniisthorum. Paüamalar nedeniyie bir- çok insan öldü. benim gibi birçok insan da yara- lanıp mağdur oldu. Adalet yerini buhnah" dedi. IWIESLECIMİ YAPACAK Mehtap Sayılan, uzun süren tedavisi nedeniyle işini de kaybettiğini anlatarak "6 aydır evde otur- maktan sıküdun ve bunaldım. Bir şekilde aile büt- çesine katkıda bulunmak istiyorum. Gazete ilan- lanndan iş bakıyorum ancakuygun bir iş bulama- drm. Benim mesleğim muhasebecilik. On muha- sebeyle ügfli her şeyi büiyorum" dıye konuştu. Terör mağduru genç kızın annesi Zeynep Sayı- lan da, aile olarak zor durumda olduklannı söy- leyerek "Mehtap'ın babası böbrek hastası ve ça- lışmıyor. Benim ve oğlumun maaşı\ la geçinmeye çahşıyoruz. Kızuna mesleği>1e ügili bir iş bulun- masını istryonız" dedi. BURSA-Büyük çoğunluğu AKP'lı- lerden oluşan Bursa Yıldınm Beledi- ye Meclisi'nin tek SP'li üyesi Zekeri- ya Yıhnazgöz, Ahmet Taner Kışlalı Meydanı ve Banş Manço Kültür Mer- kezi'nin adınm değiştirilmesini öner- di. Değişiklik, belediye meclisinde he- nüz kabul edilmezken AKP'liler, 43. Uluslararası Bursa Festivali progra- mında meydanın adını, "Yıldınm Be- lediye Mej'danı" olarak yazdılar. Eski DSP'li Belediye Başkanı Rama- zan Altunöz'ün çabalanyla yaptırılan ve yerel seçimlerden önce açüan mey- dana, şeriatçılar tarafindan katledilen gazetemiz yazan Ahmet Taner Kışla- h'nın adı verildi.Ancak 28 Mart se- çimlerinde göreve gelen AKP'li bele- diye yöneticileri meydanın adını de- ğiştirmek ıçin çabalıyor. AM8LEM İÇİN ÖNERİ 12 Haziran'da başlayacak olan 43. Uluslararası Bursa Festivali progra- mında meydanda yapılacak etkinlik- lerin duyurusunda da meydanın adı "YıkhnmBefedry^ Mwdanı* olarakya- zıldı. Bursa Büyükşehır Belediye Mec- lısüyesı AKP'li İdrisUysalda, "Me\- danm adı değiştirildi mi" sorusuna "Daha sıra gehnedL Gelecek" diye ya- nıt verdi. Önceki gün yapılan Yıldınm Bele- diyesi Meclis toplantısında SP'li üye Yılmazgöz, meydanın adrmn "Yüdı- run Belediye MeydanT olarak değiş- tirilmesini, Banş Manço Kültür Mer- kezi'ne "Yüdmm Kültür Merkezi'' adının verihnesini istedi. Yılmazgöz, belediyenin amblemınin "Bir çam ve alonda bir haç" çağnşımı yaptığını belirterek değiştirilmesini önerdi. Atatürkçü Düşünce Derneği Bursa Şubesi Başkanı LütfüKırayoğhı da, de- ğişiklik önergelerinde AKP'nin izle- diği ta\Tin dikkat çekıci olduğunu \iır- gulayarak "Bu değişiklik gerçekleşir- se Ahmet Taner Kışlalı bir kez daha ama bu kez Bursa'da kadedilırüş ola- cakür. Bursaüların bu cinayeti seyret- meyeceğinive sessiz kahnayacaklannı umuyorum" diye konuştu. ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Din Eğitimi Son dönemlerde; içimiz dışımız YÖK, "Din Eğiti- mi", "Imam Hatipler" vb. gibi konulara gömüldü. Fakat fazla şikâyetçi olmaya da hakkımız yok. Çün- kü, bir yanda "laik ve çağdaş Cumhuriyetimiz" sı- nanırken; bir yandan da "ulusal egemenlik" anlayı- şımız sınanıyor. Ve bu ikisini birbirine karıştırmadan, yaşamımızı sürdürmek zorundayız. Fakat maalesef, her iki uçtan bazı "marjinal azınlıklar" bu ayrılıklan körüklüyor ve kendilerine bir "ikbal çıkar mı?" bek- lentisine giriyorlar. Aslında, defalarca ve defalarca yazdım. Tüm eği- tim sorunlannı; imam hatipler ve "örtünmeye" yık- mak, hiç akılcı bir şey değil. Zaten geçmişten günü- müze, istisnasız tüm dinlerde "ö/tünme" vardır. Fa- kat zaman içinde örtünme, salt din insanlanna (ra- hip ve rahibelere) inhisar etmiş ve toplumlann altya- pısı değiştikçe bir yandan "pratiklik"', bir yandan da "moda" vb. nedenlerden ötürü örtünme terk edil- miştir. Fakat gene de Hıristiyanlık dahil tüm tektannlı dinierde, insanlar ibadethanelerine örtünerek gider, dinsel seremonileri sırasında örtünürler. Fellini'nin "Roma" isimli bir filmi vardır (Bir sü- re önce, bizim TV kanallarından birinde de oyna- mıştı). Burada, Papa'nın huzurundan geçen rahi- belerin öyle baş örtmeleri vardır ki; bizim örtülü hanımlar, onlann yanında moda dergilerinden fır- lamış gibi kalır. • • • YÖK tartışmalarından bağımsız olarak gündeme gelen bir başka tartışma konusu, "din eğitimi" ko- nusu. Türkiye'de bir "Islam şeriatından" yana görünen- ler ya da "siyasal Islamcılardan" bir bölümü; devle- tin din eğitiminden tümüyle elini çekmesini ve bunu "cemaatlere" bırakmasını isterler. Işin çok ılginç bir yanı; Türkiye'de, "demokrat" ve "özgöhükçü" sayı- lan kimi "isimler" de aynı görüşü paylaşırlar. Birbirinin zıddı iki kutuptaki isimlerin, aynı nokta- da birieşmelerinin sebebi ne olabilir? Türkiye'de demokrasinin yaşayabilmesi, hiç kuş- kusuz laiklik ilkesinin yaşayabilmesine bağlıdır. La- iklik ilkesi de, ancak devletin "koruması" altında yaşayabilir. Laiklik öyle çok yaygın tanımlandığı üzere, "Din ve devlet işlerinin birbirinden aynlmasından" ibaret değildir. Laiklik aslında, "Yönetme yetkisinin kay- nağı" ile ilgili bir kavramdır ve bu yetkinin kaynağı- nın "din dışı" olması demektir. Yani laiklik, "Birtop- lumda yönetenlerin; yönetme yetkisini, yasa yap- ma yetkisini, kural koyma yetkisini din dışı bir kay- naktan almalan ve bu kurallan koyarken 'kutsal re- feranslara' değii, insan aklına ve günün gereksi- nimlerine bakmalan" demektir. Din kurumunun ''si- yasal talepleri" olan bir düzende, devlet dinden eli- ni çekemez ve bunu cemaatlere bırakamaz. Tehli- keli olur... • • • Avrupa'nın gelişmiş toplumlarında, "laiklik" yeri- ne "sekularizm" sözcüğü kullanılır. Aynı anlamda kullanılmalarına karşın, laiklik ve sekularizm aynı şey değildir. "Sekularizm "inTürkçesi "çağdaşlık"t\r. Ve çağdaş bir toplum, "din ve devlet arasındaki" kavganın sona ermiş olduğu ve din kurumunun devletten herhangi bir talebi olmadığı toplumdur. Böyle bir toplumsal yapı içinde, devletin dinden tümüyle elini çekmesini ve dini cemaatlere bırak- masını normal karşılayabiliriz. Hatta, vergisini de toplar ve eline tutuşturur. Ama bizimkine benzeyen toplumsal yaptlar içinde devlet, din kurumundan elini çekemez ve bunun doğal bir sonucu olarak din eğitimini cemaatlere bırakamaz. • • • Keşke Türkiye; ekonomik ve toplumsal yapı ola- rak din eğitimini cemaatlere bırakacak bir düzeye gelebilse. Inanın, ben de bunu herkesten çok iste- rim. Ama maalesef, o noktanın çok uzağındayız... • • • Bugün "YÖK kavgasına" değtnen bir şeyler yaz- mak niyetindeydim. Fakat yer ve fırsat kalmadı. Bu konuya önümüzdeki hafta değineceğiz. Törene çok sayıda gazetecl katıldı Necla Berkan toprağa verildi İstanbul Haber Servi- si - Önceki gün yaşamı- nı yitiren gazeteci \ecla Berkan (73), dün İstan- bul"da toprağa verildi. Radikal Gazetesi Ge- nel Yayın Yönetmeni ts- met Berkan ın annesi olan Türkiye Gazeteci- ler Cemiyeti üyesi ve "BasınŞerefKarü"sa- hibi Necla Berkan, Ba- sınköy Camisi'nde kılı- nan cenaze namazının ardından Zincirlikuyu Mezarhğı'nda toprağa verildi. Cenaze törenine çok sayıda gazeteci, yazar ve Berkan ailesinin yakınlan katıldı. Osmaniye'de 1931 yı- lında doğan Necla Ber- kan, istanbul Üniversi- tesi Gazetecilik Enstitü- sü'nü bitirdikten sonra mesleğe 1952 yılında Milliyet gazetesinde baş- ladı. Necla Berkan. Cum- huriyet gazetesinde de uzun yıllar görev yaptı. 6.D. 2 gün önce kaybolmuştu El ve ayaklarını bağlayıp öldürdüler İstanbul Haber Servi- â-Ümraniye'de. ailesi- nin 2 gün önce kaybol- duğunubildirdiği İ3 ya- şındaki Ö. D., öldürül- müş olarak bulundu. El ve ayaklan bağlı halde bulunan Ö. D.'nın, kavga ettiği bir başka çocuğun babası tarafindan dövülerek öldürüldüğünün iddia edilmesi üzerine, jan- darmanın bu kişiyi ara- maya başladığı öğre- nildi. Ambar köylüleri kampanya başlattı Siteleri var, bilgisayar yok DtYARBAKIR (Cumhuriyet) - Diyar- bakrr'rn Kocaköy ilçe- sine bağlı Ambar köy- lüleri ve öğrenciler, okullannda bilgisayar olmadığı halde kendi olanaklanyla bir inter- net sitesi hazırladılar. Öğrenciler, web sitesi olan ancak bilgisayar ol- madığı için internete bağ- lanamayan okul için kampanya başlattılar.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle