Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 4 HAZİRAN 2004 CUMA
HABERLER
DUNYADABUGUN
ALİ SİRMEIV
Ussarides'in Yabancı
Güçler Mavalı
Pazar günü. Leyla Tavşanoğlu'nun 'Söyleşi' kö-
şesinde Kıbns Rum kesiminin eski liderlerinden Dr.
Vassos Lissarides ile konuşmasını okurken, eski
günleri, Kıbns Rum liderieriyle görüşmelerimi anım-
sadım ve kimi politikacılann nasıl ömür boyu ma-
sal anlatmaktan vazgeçmediklerini bir kez daha
gördüm.
Deneyımli bir gazeteci olan ve Kıbns sorununun
geçmişi ile bugününü iyi bilen Tavşanoğlu, zaten
Üssarides'in ne olduğunu bildiğini, amacının üstü-
ne gitmek olmadığını, yalnızca ne kadar değiştiği-
nin veya değişmiş görünmek istediğinin ortaya çık-
masını istediğini söylüyor.
Makarios'un özel doktoru ve yakın dostu olan
Vassos Lissarides, uzun yıllar Kıbns'ta sosyalist
etiketli, ama gerçekte şoven yanı ağır basan üçün-
cü dünya nasyonal sosyalizmi damgalı EDEK Par-
tisi'nin başkanıydı.
Lissarides Enosis davasının ateşli ve silahlı sa-
vunucuianndan biriydi.
28 yıl önce 1976'da, Kıbns Rum tarafına ilk ge-
çen Türk gazetecilerinden biri olarak, Makarios ve
Lissarides ile görüştüm.
Hemen belirtmek isterim ki, Üssarides'in çevre-
sindeki savunma çemberi, Makarios'unkinden de
dahasıkıydı ve partisinin merkezine gıttiğimde, bi-
zim ülkücülere benzer bir grup ile karşılaştım.
Lissarides o sıralarda Londra ve Zürih Antlaşma-
lan'na karşı çıkarak, Kıbns Anayasası'nın uygulan-
masını engelleme çabalannın, Ada'nın kuzeyinin
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin eline geçmiş olması so-
nucunu yaratmış olmasının şaşkınlığı içindeydi.
• • •
Dr. Lissarides de, Başpiskopos Makarios da, Ko-
münist AKEL'in yöneticileri de gerçekleri görmemek-
te veya söylememekte direniyorlardı.
Haksızlık etmeyelim, AKEL üyeleri, resmi konuş-
malardan sonra, yazılmamak kaydıyla anlattıklann-
da bambaşka bir dil kullanıyoriardı. örneğin AKEL
mensubu bir belediye başkanı resmi konuşmamı-
zın sonunda,
- Şimdi, dedi, kapıyı kapatıp da konuşalım.
Kapıyı kapattık ve adam rahatlamış bir şekılde,
- Ben, dedi, öbürieri gibi degildim, ayınm yapmaz,
kendi belediyemde Türklere de iş verirdim.
Sordum:
- Bunu yazabilir miyim?
- Olmaz, dedi, özel konuşuyoruz.
1976 Haziranı'nda, bütün Rum kesiminde iki ta-
ne Kıbns bayrağı vardı. Biri Makarios'un sarayı
önünde, öbürü de katıldığım uluslararası toplantı-
nın yapıidığı otelcilik okulu binasının girişinde du-
ruyordu.
Solcu Rumlardan biri,
- Bunlara fazla kulak asma, Makarios'un konutu
önündeki bız zoria astırdık, toplantı binasının önün-
deki de size gösteriş olsun diye çekildi.
0 günlerde, hem Makarios hem de Lissarides,
Ada'nın bağımsızlığı için mücadele ettiklerini söy-
lüyoriardı. Ama bütün Güney Kıbns'ta, yukanda
anlatığım istisnalar dışında, mavi Yunan bayrakla-
n dalgalanıyor ve Kıbns Cumhuriyeti'nin Ulusal
Marşı'nı ise Yunan Milli Marşı oluşturuyordu.
Bu durumdan rahatsız olup olmadıklannı sordu-
ğumda ıse Makarios da Lissarides de sorumu ya-
nıtsız bırakmayı yeğlemişlerdi.
• • •
Lissarides ile ikinci karşılaşmamız ise 1979 yılın-
da Adis Ababa'daki Asya Afrika ve Dünya Banş Kon-
seyi toplantısında oldu.
Toplantıda Lissarides bir yandan Kıbns Türkleri
için yüreğinin trtrediğini söytüyor, öte yandan da ola-
yı çarpıtan bildiri için çaba harcıyordu.
Aynı Lissarides, Leyla Tavşanoğlu ile yaptığı ko-
nuşmada, Ada'da kendisinin de aktif ve silahlı ta-
raflardan biri olduğunu herkesin bildiği Rum - Türk
çatışmasının olmadığını söyledikten sonra, ekliyor:
- Bizidış güçler yıktı.
"Biz" derken Rum'u ve Türk'ü ile bütün Kıbnslı-
lan, "yabancı güçler" derken de Ingilizleri kastedi-
yor.
öyle de güzel konuşuyor, Türk - Rum ayınmına
öylesine karşı çıkıyor ki, yazıyı okurken, "At Lissa-
dires at! Nasıl olsa din kardeşi değiliz" diye bas-
tım kahkahayı.
Ama eli kanlı Lissarides, "şecaat arzederken
merd-i kıpti sirkatin söyler" misali, hiç değişmedi-
ğini, hep aynı kaldığını da ortaya koyuyor.
Gerçekten de Londra ve Zürih Antlaşmalan ile bun-
lara dayanan Kıbns Anayasası'nın uygulanmasını
engellefnek için elinden geleni yapan Lissarides, şim-
di de Annan Planı'na karşı olduğunu söylüyor. Ge-
rekçeaynı: İki düzenlemede Ada'nın yönetimini im-
kânsız kılmaktadır. Ancak Türk - Rum ayınmı kal-
kıp, Türkler basit bir azınlık derekesine indiği zaman
sorun çözülecektir.
Pariak laflann ardından, gerçek bütün açıklığıy-
la sıntıyor.
Ne Lissarides değişmiştir, ne de Kıbns Rum Yö-
netimi'nin öbür yöneticileri.
Bütün bu gerçekleri görmeden, bunlara güvene-
rek maceraya atılanlara ise Allah akıl versin!
Bravo Leyla Tavşanoğlu'na, üssarides'eeteğin-
deki taşlan dökmekfırsatnı verirken, gerçek yüzünün
ortaya çıkmasını da sağlamış.
Avrupa düşü yarım kaldı
însan kaçakçılarına
operasyon: 37 gözaltı
tstanbul Haber Servi-
si - Fatih'te Yabancılar
Şube Müciüriüğü tarafin-
dan düzenlenen operas-
yonda, kaçak yolla Tür-
kiye'ye girdiği belirle-
nen Afganistan. Fas, Pa-
kistan, Irak, Bangladeş
ve Suriye uyruklu 34 ki-
şi ile bu Idşileri AvTupa
ülkelerine göndermek
için organizasyon yapan
^kişiyakalandı.
Mültecilerin Edirne
üzerinden Istanbul'a ge-
tiriidiği istihbaratını alan
polis,34RVU31plaka-
1] minibüsü Vatan Cad-
desi'nde durdurdu. Minı-
büste arama yapan po-
lis, aralannda insan ka-
çakçüığı organizatörü ol-
duğu belirlenen Ömer
E., Cemal R ve Murat
B'nin de bulunduğu 37
kişiyi gözaltına aldı.
Adaylan 'beğenmeyen' hükümet, 8 boş üyelik için TBMM'de yapılması gereken seçimleri yapmıyor
AKP 'nin SayıştayoyalamasıANKARA (Cumhumet Bürosu) -
AKP iktidannın Sayıştay'da boşalan
üyeliklerle ılgılı süreci işletmemesi,
CHP'nin tepkisine yol açtı. Sayıştay
Genel Kurulu'nun ocak ayında belir-
leyerek Meclis'e gönderdiği 32 aday
adayını "beğeıunmn" AKP nin, se-
çimleri geciktirdiği ve farklı arayış-
lara girdiğıne dikkat çekildi. Sayış-
tay'ın bildirdiği adaylan yanya indır-
mek için yapılması gereken seçimi,
yaklaşık 4.5 aydır yapmayan TBMM
Plan ve Bütçe Komisyonu'nun AKP'lı
Başkanı SaitAçba ise seçimin gecık-
tirilmesine somut bir gerekçe göste-
remezken "Gündem joğundu" de-
mekle yetındi. AKP'nın, kendisine
yakın adaylann seçıme katılabilme-
si için geçicı madde düzenlemesüıe
gidebileceği belirhliyor.
Rektörlük seçimleri
• Sayıştay Genel Kurulu, ocak ayında boş üyelikler için 32 aday adayznı belirleyerek Meclis'e
gönderdi ama hükümet bu konuda hiçbir girişimde bulunmadı. Adaylan yanya indinnek için
yapılması gereken seçimleri 4.5 aydır yapmayan AKP'nin kendisine yakın isimlere adaylık yolu
açabilmek amacıyla geçici madde düzenlemesine gidebileceği belirtiliyor.
CHP lıden Deniz Baykai bu hafta-
ki TBMM grup konuşmasında Sa-
yıştay'daki durumu gündeme taşıdı.
Sayıştay, boşalan 8 üyelik için genel
kurulda belirlediği 32 aday adayını
Plan ve Bütçe Komısyonu'na bildir-
dı. Komisyonun her üyelik için bildi-
rilen 4 adayı 2"ye indirmesı gereki-
yor. Bu ısımlerin belirlenmesinden
sonra TBMM Genel Kurulu'nda ya-
pılacak oylamada da üyeler belirleni-
yor. Sayıştay'ınadaylannıTBMM'ye
bıldirmesinin üzennden yaklaşık 4.5
ay geçtiği vurgulandı. TBMM Plan ve
Bütçe Komisyonu'nun CHP'H üyele-
nnden AktfHamzacebL "l'sulüneuy-
gun olarak Ugüi yasalar çerçevesinde
yapdan seçimlerde belirlenen adayla-
nn TBMM'ye biklirilmesinin üzerin-
den aylargeçti. Konunun Plan ve Büt-
çe Komis\onunun gündeminealmma-
nıası üzüntü vericidir. Bu şekilde Mec-
Bs'in iradesine gölge düşürülmekte-
dir" dedi.
Gerekçe: Gûndem yoğun
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu
Başkanı Sait Açba ıse seçımlenn ge-
ciktirilmesine somut bir gerekçe gös-
teremedi. Cumhuriyet'ın konuyla il-
gilı görüşme istemıni önce sekreteri
aracılığıyla "Gündemimizde Sayış-
ta>' seçimi yok" diye gen çeviren Aç-
ba, daha sonra "gündemin yoğunhı-
ğunu" gerekçe gösterdi. Komisyon
gündeminde önemli konulann oldu-
ğunu ve Sayıştay'a üye seçiminin gün-
deme alınamadığını ılen süren Açba.
"Bundan sonra gündemimiz uygun
ohırsaeteahnz" dedi. Açba, "Seçimi,
adaylann partinizeyakm isimJerobna-
ması nedeniyle geciktirdiğiniz ifade
edflrvt>r_" anımsatması üzerine, "Bun-
lar önyargıh değertendirmeler'' kar-
şılığıru vermelde yetindi.
Sayıştay kulislerinde, seçilen aday
adaylannm çoğunluğunun "Atatürk-i
çü" olduğu, ancak "dindar" olup;
AKP'ye sempati beslemeyen ve ça-
lışkan kişilerin de yer aldığı dile ge-
tiriliyor.
Geçmiş yıllarda, şimdi olduğunun
tersine Sayıştay Genel Kurulu'nca
belirlenen aday olmaması nedeniyle
TBMM tarafindan üyeler seçilmişti.
Genel kurulun belirlediği aday aday-
lannın AKP taranndan * kabul görme-
mesi* üzerine, geçici bir düzenlemey-
le hükümetin "istediğT kişilerin üye
seçılmesini sağlayabileceği dile geti-
riliyor.
Sayıştay Genel Kurulu'nun yok sa-
yılmasının başlamış olan hukuki pro-
sedürün yara almasına neden olaca-
ğına işaret ediliyor.
Dicle'de
broşür
sovoşlanYfort Habetieri Servisi - Dicle
Üniversıtesf nde bugün yapılacak
rektörlük seçimleri için adaylar arasında
broşür savaşı yaşanıyor. Her aday
milyarlarca lira harcayarak bastırdığı
broşürlerle kendıne yandaş ararken,
Hızbullahçı İbrahinı San'yı Tıp
Fakültesi Sekreterlığı'ne getıren eski
rektör Mehmet Öza>dın ise
"Ankara'dan işaret aldım. Köşk ve
Genelkurma> yaruldıklannı anlanuşlar"
diyerek propaganda yapıyor.
Rektör Fikri Canonıç'un yanı sıra
Mehmet Özaydın, Orhan Denli, HaH
Değertekin, Omer Mete, Ekrem
Vlüftüoğlu \ e Mahnıut Aydınol
rektörlük iddıasını sürdürüyor. Bırçok
aday milyarlarca lira harcayarak
bastırdığı broşürleri, asistanlan ya da
personeli aracılığıyla dağıtıyor. Tüm
adaylar, broşürlennde Atatürk'ün başta
laiklik olmak üzere tüm ilkelerine bağlı
kalacaklannı \Tirguluyorlar. Ancak bazı
öğretim üyeleri, broşürlerde Atatürk'e
bağlılık yeminleri edilirken, üni\ ersite
lojmanlannda çok sayıda türbanlı
kadının bulunduğuna dikkat çekıyorlar.
ÎĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN
GÜVENLİK NEDENİYLE
İSTANBULA BUSHUN
DUBLÖRÜ
GELECEKMİŞ !...
Aldığımız habere göre, Pentagon'da Bush'un hangi dublörünün İstanbul'a
gönderiieceği konusunda görüş ayrılıkları var! Karar zeka testlerinden sonra verilecek!
İl Özel İdaresi Tasarısı
Komisyon
20 maddeyi
kabuletti
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - AKP
hiikümetinin Kamu Yönetimi Yasa
Tasansı'run ayaklanndan birini
oluşturan tl Özel Idareleri Yasa
Tasansı'mn 20 maddesi TBMM Plan
ve Bütçe Komisyonu'nda kabul edildi.
CHP'li komisyon üyesi Ali Kemal
Kumkumoğlu. hükümetin henüz
yasalaşmamış olan Kamu Yönetimi
Tasansı'na göre bıçımlendırilen İl Özel
İdaresi Tasansı'nı komisyona
getirmesini eleştirerek "Komisyon
üyelerine bir brifîng veribnelL Burada
tasanyı körün fili tarif etmesi gibi
görüşüyoruz" diye tepki gösterdi.
Komisyonda dün kabul edilen 20
maddeyle öngörülen düzenlemeler de
özetle şöyle: #11 özel idarelerinin yetki
ve sorumluluklan il sınırlan ıçinde,
eğitimden sağlığa, sosyal hizmetten
çocuk yuvalan ve yetiştirme yurdu
hizmetlerine kadar genişletiliyor.
# İl özel idareleri, her türlü kiralama
ve satış işlemlerinde yetkili olacak.
# İl genel meclisi, ticari ortaklıklar
kurmaya, gayrimenkul yatınm ortakiığı
kurulmasına karar verebilecek.
DİSK Genel Başkanı Çelebi, hem emeğin hakkını hem de laik Cumhuriyeti savunacaklannı söyledi
'Toplunısal muhalefetin işbirliğî şarl'
BARIŞDOSTER
DİSK Genel Başkanı Süky-
man Çelebi, hem sendikal mü-
cadele verip hem de laik, de-
mokratik, sosyal hukuk devle-
tini ve Cumhuriyetin kazarum-
lannı savunacaklannı vurgula-
yarak "DİSK, hükümetin de ser-
mayenin de emekçilere yöneük
saldırılarmı göğüsleye-
cek güçtedir" dedi.
DİSK'in bugün
başlayan 12. Genel
Kurulu öncesinde,
sendikal harekete ve
Türkiye'nin sorun-
lanna ilişkin görüş-
lerini gazetemize
değerlendiren Çe-
lebi, genel kurul-
larını. emeğe
her düzeyde
saldınların
yoğunlaştığı,
küreselleşme-
DİSK'in 12. genel kurulu başlıyor
Istanbul Haber Servisi - DİSK'in
bugün îstanbul'da başlayacak 12.
Olağan Genel Kurulu'nun ana
teması "banş, özgürlük,
demokrasi" olarak belirlendi.
Grand Cevahir Kongre
Merkezi'nde, 6 Haziran'a dek sürecek
genel kurul öncesinde, karar tasanlan,
tüzük değişikliği ve tahmini bütçe için
oluşturulan komisyonlar da hazrrlıklannı
tamamladı. Komisyonlann çalışmalannın,
nin azgınlaştığı ve hükümetin IMF patentli
reçetelere imza attığı bir süreçte topladıklan-
na işaret etti. "Dört >ılhksürede,ekonomikkriz-
leri, üçhl koalisyonu.AKP'nin geneJ veyerrfse-
çim başanlannı, solun güç yitirişini yaşadık ve
bunlara karşıgücümüz oranmda mücadele et-
tik" diyen Çelebi, DlSK'in gücünün üye sa-
yısıyla değil, toplumsal muhalefetteki başan-
sı ve ortaya koyduğu doğru önderlikle ölçül-
düğünü vurguladı. Hükümetin sermayenın
8-9 Mayıs 2004 tarihlerinde
Ören'deki Genel-lş Abdullah
Baştürk Eğitim ve Dinlenme
Tesisleri'nde yapılan DİSK
Genişletilmiş Başkanlar Kurulu
toplantısmda ele alındığı
anımsatılarak, Başkanlar Kurulu'nun
taslaklar üzerinde son çalışmasını 1
Haziran'daki toplantısmda yaparak, Genel
Kurul'a sunulacak şekle getirdiği
vıırgulandı.
tüm taleplerini harfiyen yenne getirdiğini, Av-
rupa Birliği uyum paketlerini geçirdiğini, ama
sendikal hak ve özgürlüklerle ilgili hiçbir
olumlu adım atmadığmı, hatta bu alanda ye-
ni kısıtlamalann söz konusu olduğunu anla-
tan Çelebi, "12 Eylül hukuku hâlâ vürüriük-
te. tş Kanunu ile, Kamu Yönetimi Yasa Tasa-
nsı üe emeğin kazanımlarına yönetik yeni sal-
dınlar gündemde. Aynca iktidar, son YÖK
tartışmalannda olduğu gibi, üniversitekrin.
avdmların, laikCumhurrvetyandaşlannın tüm
uyanlanna karşm >^pa> gündemlerle ülkevi
geriyor. Sorunlan çözmek yerine pembe tab-
lolar çiziyor. Hükümet, kendine mahkûm, ba-
ğunb, iaşeci bir toplum yaratmak istiyor" di-
ye konuştu.
Hükümetin bu tavnna karşı ana muhalefet
partisi CHP'den Meclis dışı muhalefete, de-
mokratik kitle örgütlerinden meslek odalan-
na dek herkese sorumluluk düştüğünü ve ge-
niş bir muhalefet ağma ihtiyaç olduğunu ifa-
de eden Çelebi, bu süreçte küçük aynlıklan
öne çıkarmak yerine birlikte mücadele etmek
gerektiğinin altmı çizdi.
Haziran ayı sonunda Istanbul 'da toplanacak
NATO zirvesinde Büyük Ortadoğu Projesi'nin
şekillendirileceğine işaret eden Çelebi şöyle
devam etti:
"Bu proje bölgemizi barut nçısına çevire-
cek. Banşı daha çok tehdit edecek. Buna kar-
şı tüm toplumsal muhalefet güçleriyle buükte
olacağız. Bizim, 'DİSK'in işçisi, demokrasi
bekçisi' diye bir sloganımız vardır. Çünkü hem
emeğin, alın terinin hakkını savıınur, sosyal
deviete sahip çıkanzhem de laikCumhurrvete,
hukuk dev lerine toz kondurmayız."
NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected]
Gündem gazetesinin önceki gün-
kü manşeti, son kongrede Kongra-
Gel'in yeniden başkanlığına seçildi-
ği söytenen Zübeyir Aydar'ın deme-
cinden alınmıştı. Kuzey Irak'ta ya-
pıidığı bildirilen basın toplantısmda
Aydar'ın şu sözleri manşete taşın-
mıştı: "öcalan'da birleştik."
Abdullah Öcalan'ın günler ön-
ceden basınayansıyan biraçıklama-
sı vardı. Bu açıklamada, "1 Hazi-
ran 'a kadar tecrit ve baskılar kaldı-
nlmazsa silahlı eyleme geçilebilir ve
ben buna engel olamam" şeklinde
sözler yer alıyordu. Öcalan'ın bu
açıklaması, biranlamdai Haziran'da
eyleme geçin diye de yorumlanabi-
lecek bir çağn sayılırdı. Zübeyir Ay-
dar da "Öcalan'da birleştik" dedi-
ğine göre onun çağnsı etrafında bir-
leştiklerini ifade etmek istiyordu.
PKK böyle bir çıkışı neden yaptı?
Zübeyir Aydar'ın açıklamalarına ba-
kıldığında, öne sürülen sebepler,
binlerce insanın ölümüne neden ola-
PKK Ne Yapmak İstiyor?
cak yeni bir savaşa başlamak açı-
sından ve sorunlannı banşçı ortam
içinde çözmeye çalışan Kürtler için
ikna edici gerekçelertaşımıyor. Bel-
li ki bu açıklananlann dışında birta-
kım nedenler onları öyle bir açıkla-
maya itiyor. Peki nedir bu sebepler?
Bir süredir PKK yönetimi içinde ay-
rılıklar olduğu basına yansıyordu.
Bu ayrılıkların son kongre sırasında
datartışıldığı Zübeyir Aydar'ın açık-
lamalarından anlaşılıyor. Aydar, ara-
mızdaki sorunlan çözdük diyor ve ar-
dından "Ateşkese son veriyoruz"
açıklamasındabulunuyordu. Muha-
lif olarak bilinen isimlerin çatışma
yanlısı olduklan söyleniyordu. Onla-
n susturmak için bu açıklama yapıl-
mış olabilir mi?
İkinci olasılık; Türkiye'nin Irak'tafe-
derasyonu kabule hazırianmasına
kızan bazı çevrelerin PKK'yi arkadan
iteklemesi olabilir. ABD ve işgal kuv-
vetlerinin Irak'tan çekilmeye hazır-
landığı ve Kürtlerin de içinde yer al-
dığı federatif Iraktezinin güç kazan-
maya başladığı şu günlerde, acaba
Türkiye içinde bazı çevreler bu ge-
lişmelere PKK üzerinden bir karşı-
lık mı vermek istiyorlar? öcalan'ın çok
sıkı tecrit koşullarında "1 Haziran
çağnsını" yapmasını nasıl yorum-
lamak gerekir?
Üçüncü olasılık; ABD'nin, Türkiye
ile bazı konuları halletmek amacıyla
PKK'ye yol vermesi. Zübeyir Aydar
basın toplantısını Kuzey Irak'ta yap-
tı. Kuzey Irak, Kürtlerin egemenliğin-
de olan bir bölge. Bu bölge aynı za-
manda ABD askerlerinin en rahat ha-
reket ettiği yer olarak da kabul edili-
yor. Böyle bir yerde ABD'nin izni ya
da bilgisi olmadan böyle bir çağn ya-
pılabilir mi? Tabii diğer Kürt grupla-
nnın liderierinin de böyle bir açıkla-
mayı bilmemeleri mümkün değil.
Bütün bu olasılıklartamamen bir-
takım varsayımlara dayanıyor. Bir
bilginin ürünü değil. Bu nedenlespe-
külatif sayılabilir. Ancak bir şey ger-
çek: PKK, Türkiye ile yeniden bir
askeri hesaplaşamaya girişmeye
karar verdiğini açıkladı. Bunu yeri-
ne getirebilir mi, getiremez mi, onu
önümüzdeki günlerde göreceğiz.
Daha önce de benzer çıkışlar yap-
tılar, fakat pek sonuç vermedi.
Güneydoğu'daki durumu az çok
bilen birisi olarak şunu söyleyebili-
rim: Kürtler, çatışmak istemiyorlar.
Kürt kimliğinin tanınmasına ilişkin
adımlaratılmasını bekliyorlar. Bu ko-
nuda çok da umutsuz değiller. Av-
rupa Birliği'ne üyelik süreci onları
umutlandırıyor. Böyle bir ortamda
yeniden çok büyük acılara neden
olacak bir iç çatışma ortamını iste-
meleri için hiçbir maddi ve manevi
neden yok. Güneydoğu'da birçok
sorun çözülmedi. Sıkıntılar, yoksul-
luk diz boyu. Fakat onlar açısından
en kötüsü çatışma ortamı. Hâlâ yir-
mi yıl süren acılı dönemin yaralannı
sarmaya çalışırken yeniden eskiye
dönmek istemeleri mümkün değil.
Böyle bir ruh hali içinde değiller.
Bütün bu ortama rağmen PKK
ortamı gerecek ve kanlı bir döne-
mi başlatacak eylemlere girişebilir
mi? Buna girişirse Kürtler için ne el-
de edebilir? Böyle bir kanlı dönem
başlarsa bundan en çok zararı yi-
ne Kürtler görür. Tabii Türkiye gö-
rür. Fakat PKK bunu kime, nasıl
açıklayabilir? En çok da Kürtlere
nasıl açıklayabilir?
Bölge, çok kritik bir döneme gi-
rerken PKK'nin bu çıkışı umarız ar-
kası gelmeyecek bir çağrıdan iba-
ret kalır. Tersini düşünmek bile iste-
miyoruz...