Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 4HAZİRAN2004CUJ
10 DIŞHABERLER dishab(5 cumhuriyet.com.tr
Denktaş, BM Genel Sekreteri Annan'ın Kıbns raporunu beğenmedi, Talat ise rapordan memnun
KKTCVleııilvifarkh tepkî• KKTC
Cumhurbaşkanı,
"Bugün Kıbns
TürkiTnün yüzünün
güleceği gün değil.
Oturup derin derin
düşünülmesi
gereken bir gündür"
derken Talat,
izolasyonun
kaldınlması
çağnsının önemli
olduğunu vurguladı.
REŞATAKAR
LEFKOŞA-BırleşmışMılletler(BM)
Genel Sekreten Kofi AnnaıTın, Güven-
lik Konseyi'ne sunduğu Kıbns raporu,
KKTC"de görüş aynlıklarına yol açtı.
Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, raporun
Kıbns Türkü'nü tatnıın etmekten uzak ol-
duğunu, sadece bir teşekkürle yetinildı-
ğini belirtirken Başbakan Mehmet Ali
Talat raporda, özellikle Kıbns Türkü üze-
nndelo tzolasyon ve baskının anlamsız ha-
le geldiğinin vurgulandığına dikkat çeke-
rek bunun önemli olduğunu iddia etti.
Kıbns Türkü'nün tanınma vaadiyle,
banş ve dünyayla kucaklaşma vaadiyle
kandınlan bir halk durumuna düştüğünü
ve bunun çok acı olduğunu söyleyen
Denktaş, "Bugün Kıbns Türkü'nün yü-
zünün güleceği gün değil. Oturup derin
derin düşünülmesi gereken bir gündür"
dedi. Yaşanan gelişmeleri bir fütbol ma-
çına benzeten Denktaş şöyle dedi:
"Maçı kavbeftik, karşı tarafistediğini
almışör. Neydi istedigi? Kıbns Cumhu-
riyeti olarak vola devanı etsin, KKTC ta-
nınmasın, Kıbns TürkJerinin egementi-
ği kabul edilmesin. Biz maçı centilmen-
ceoynadık, kaJenüzi korunıadık, Rum'un
sahasındagüleryüzlepaslaşmaylayetin-
dik, skoru umursamadık diye alkış al-
dık, takdir topladık. Ama bunun karşı-
hğuıda Kıbns'uı meşru hükümeti ola-
rak Rumlar görüldü, bize de 40 yılhk
haksız ceza artık kaldınlsuı diyen bir ce-
rnaat gözüyle bakıldı."
'İzolasyon anlamsız haJe geldf
KKTC Başbakanı Talat ise raporun Kıb-
ns Türkü açısından olumlu olduğunu, özel-
likJe Kibns Türkü üzerındeki ızolasyon
ve baskının anlamsız hale geldiğini vur-
gulamasının önemli olduğunu söyledi. Ta-
lat, bundan sonra raporun çağnsına uy-
gun olarak uluslararası toplumun Kıbns
Türkü'nün izolasyonuna son verilrnesi yö-
nünde adım atmasını daha güçlü birpozis-
yonda bekleyeceklerini ve bu yönde yoğun
BDULLAH: MEDYA MANİPÜLE EDÎLDÎ
El Cedre'den basına
'artık uyanın 'çağrısı
BİLGEESER
1 Kasım 1996"da kurulan Katar
merkezlı El Cezire kanalı, 11 Eylül
saldınlannın sorumlusu olarak gös-
terilen El Kaıde'nin liden Isanıe
büı Ladin'ın ilk görüntülerine yer
\ ermesı \ e Irak ıle Afganıstan sa\ aş-
lannda, ABD yanlısı medyadan fark-
lı bir ses olarak dünyanın ilgısını
çekti. İstanbul'da düzenlenen Dün-
ya GazetecilerBirlıği toplantılanna
İcatılan Mahir Abdullah ıle kanalın
öyküsünü, Irak'ı konuştuk. Abdul-
lah, şu anda kanalda "Islam ve Ha-
yat'' adlı bir program hazırlıyor.
- El Cezire niçin bu
kadar tutuldu?
- MAHİR ABDUL-
LAH: Bunu bölgedeki
deneyımımize bağlıyo-
rum. Biz Afganistan'a
savaştan 4 yıl önce git-
tık. Taliban'ın izın ver-
diğı az sayıda kurum-
dan bıriydik. 0 dönem
CNN, "KâbU'den ha-
berçıkmaz" diyerek tek
bir muhabır bıle yolla-
madı. BBC'nın bir tane
çalışanı vardı. Savaşla
birlıkte her yere diğer
gazetelerden daha ko-
lay enştık.
- Sizi diğer Arap ka-
naflarından ayıran ne?
- İlk olarak ülkemiz-
de bıze büvük bir öz-
El Cezire muhabiri
Mahir Abdullah, Bosna,
Irak ve Afganistan'daki
savaşlan izledi.
li'ne saldırdığında ölen gazetecıler
için özür dilemışti. bizden nıye dı-
lemıyor? Bu ırkçılık değil mı?
'En az Irakülar şaşırdT
- Irak halkı işgali nasıl göriiyor? Iş-
kence görüntüleri, bakışı değiştirdi
mi?
- Amerikalılann gelmesıni ger-
çekten ısteyen bir kesım vardı. Sad-
dam Hüseyin'ı se\miyorlardı. Ama
kesinlıkle yabancı bir gücün de gel-
mesıni ıstemıyorlardılar. Kımileri-
nin dırenışçı dedığı kışıler, işgalin ar-
dından yabancı güçlere karşı şidde-
te başvurmaya başladı. îşgal bir so-
run. Ama ABD bir an-
da çekilirse daha büyük
bu" sorun belirir. Ülke-
de çok büvük bir sıya-
sı boşluk var.
Ebu Garib fotoğrafla-
nna gelince: o görüntü-
ler herkesi şoke etti.
Ama en az şaşıranlar
Iraklılardı. çünkü onlar
ışgalı her gün yaşıyor-
lar. Resimler, ülkede ku-
laktan kulağa yayılan
söylentilerin doğru ol-
duğunu ortaya çıkardı.
- Bush'un, Arap ka-
nallannda boy göster-
mesi reklam kampan-
bir çalışma gösterecekierini belirtti.
Kıbns Türkü'nü hem dünyaya tanıtacak-
lannj hem de tecndin kaldınlması yönün-
dekı taleplere haklılık kazandıracaldannı
ifade eden Talat, Annan raporunda "Kıb-
ns Türkleri evet diyerek devletlerinden
vazgeçiyor" ifadesinin yer aldığına ilişkin
bir soru üzerine şunlan söyledi:
"Taın tersine bana göre raporun en
olumlu yerlerinden birisi budur. Genel
Sekreter, izolasyonlann ve Kıbns Türk-
leri üzerindeki basküarın ortadan kaku-
rümasuun gerektiğini, izolasyonlann kal-
dınlmasının ayn devlet anlamına gelme-
diguıi, yeniden birieşme>e \ardınıcı ola-
cağını ifade edivor."
±APADOPUWS
Annan
raporu
hatalı
BEHZATBARIŞ
El Hayat editörlerinden Hazem Saghieh:
w
îslaıııi demokrasi adında
riskli bir oyun oynanıyor'
gürlük sunuluyor. Herhangi bir bas-
kı yok ama tabii Katar Emin"nin iyi
niyeti var. 1yi nıyet bıterse biz de bi-
teriz.
îkincisi, Arap dünyasında hiç tar-
tışılma^an konulan tartıştık. Ku-
ran'dakı hükümlenn günümüzden
çok geri olup olmadığını açıkça or-
taya koyan ilk Arap kanalı biziz.
'Buırkçüıkdegümi?'
- Irak'ta El Cezire'nin kısıüanma-
suıı nasıl görüyorsunuz?
- Şu anda adırnızı duyunca baa top-
lantılara çağırrmyorlar, ama öncele-
ri kötü muameleye maruz kaldık. Ör-
neğin, 4 ay öncesmden "Burası bir
basuı merkeadir" diyerek koordi-
natlannı ABD güçlerine \ erdiğimiz
ofisimiz 4 roketle \airuldu. 2 çalışa-
nımız öldürüldü. ABD, Fılistin Ote-
- Arap dünyasında
demokrasi isteyen bir
Arap olarak şunu söy-
leyebilinm ki, demokrasinin anla-
mına ilişkin şüphelerim \ar. Çünkü
Batı'da, özellikle de ABD'de gördü-
ğüm siyaset manıpülasyon demek.
Önemli olan savunduğunuz politika
değil, o politikayı doğru pazarlaya-
bılmeniz. Bush her şeyi kendi lehı-
ne çevirerek oyunu kazanmaya ça-
Iışıyor.
Artık bazı çevreler uyamyor. Ül-
kede kitle imha silahlan bulunama-
dı. Saddam Hüseyin'in El Kaide ıle
bağlantısı saptanamadı. Ülkede öl-
dürdükleri sivilleri saymaya bıle zah-
met ermiyorlar. Medya da sonunda
uyanmaya başladı. New ^brk Times
gazetesi bir örnek. Medya, savaşm
hakh çıkanlması uğruna kullanıldı-
ğını, kendisine yalan söylendiğini.
manipüle edildiğıni gördü. Umanm
bunu başka örnekJer izler.
Merkezi Ingiltere'nin
başkenti Londra'da bulu-
nan El Hayat gazetesi edi-
törlerinden Lübnan asıllı
Hazem Saghieh, Başbakan
Recep Tavyip Erdoğan'ın
"tslanıi demokrasi" adı al-
tmda riskli bir oyun oyna-
dığını, bu oyunu kazanırsa
Türkiye'nin Islam dünyası-
na bir model olabileceğini
söyledi. Avnıpa'daki Arap-
lann yakından takip ettiği
gazetenin yetkilisi, Büyük
Ortadoğu Projesi ve Tür-
kiye'nin AB üyeliği hak-
kında görüşlerini Cumhu-
riyet'e aktardı.
Şaron'Ia olmaz...
- ABD'nin denizaşm bir
şekildedemokrasi getinne-
ye çahşmasuu doğru bulu-
yor musunuz?
- HAZEM SAGHtEH:
Projeyi doğru buluyorum,
ancak Bush'un uygulama-
da yeterince içten olduğu-
nu düşünmüyorum. Şaron
varken bunu başaramaz.
- Pekiy» Türkhe'nin mo-
del alınması konusu?..
Hazem Saghieh ile
Türkije'nin AB üyeliği ve
BOP üzerine konuştuk.
- Evet, bu mümkiin; an-
cak Erdoğan, seçmenlerini
peşinden sürüklemeyi ba-
şarabilirse... Erdoğan, risk-
li bir oyun oynuyor; adı da
"islami demokrasi". Ama
İslamcılar buna tepki gös-
terirlerse oyun biter. Bu ke-
simin olumlu bir tavir takın-
ması 2 unsura bağlı: Türki-
ye'nin AB'ye kabul edil-
mesi ve yoksul kesüne yan-
sıyacak bir ekonomik iler-
leme. Çünkü, Islamcılan
yönlendiren şey aslında
ekonomik şartlar.
-SizceTürkiyeAB'ye ab-
nacakmı?
- A\Tupahlar akılcı ve ye-
terince hoşgörülü davranır-
larsa, Türkiye'nin aralan-
na girmesine izin verirler.
Aptal ve dar görüşlü da\-
ranırlarsa tersi olur. Bu da
A\TUpa'nın çirkin yüzünü
daha da çirkinleştirir.
Baskı yok
1
- ABD'nin başmüttefiki
İngiltere'de yayımlanıyor-
sunuz. Bugüne kadar hiç
baskı gördünüz mü?
- Asla. Hiçbir şekilde ya-
yınlanmıza kanşılmıyor.
- Bush'un Irak politika-
sını ve Arap kanaOannda
çıkmasını nasıldegertendi-
riyorsunuz?
- Aptalca. Bush, mutlu
bir yüz sergilemeye çalışı-
yor, ancak bu işe yarama-
yacak. Bence Irak ve Filis-
tin, Bush için birerdeneme.
Filistin'de değişen bir şey
yok. Irak'ı değerlendirmek
içüıse erken.
NEW YORK - Rum yönetımı
lideri Tasos Papadopulos,
Kıbns'ta çözüm yolunda yenı
bir girişimde bulunmak ıçın
zamana ihtiyaç bulunduğunu
belırterek, Annan Planı 'nın
bugünkü haiiyle kabul
edilmeyeceğmı \ e raporun da
isteklerini karşılamadığını
belirtti. Papadopulos. BM
Genel Merkezı'nde Genel
Sekreter Kofi Annan ıle
görüşmesınden sonra
düzenledıği basın
toplantısında, sorulan yanıtladı.
Annan'ın dün yayımlanan
raporunun tarihsel süreç ve
değerlendırmeler açısından
hatalarla dolu olduğunu
savunan Papadopulos. raporun
birçok noktasına katıhnadığmı
ve hayal kınkJığına uğradığını
kaydettı. Rum tarafının
referandumda Ada'da çözümü
değil, Annan Planı "nın bu
versıyonunu reddettığinı
savunan Papadopulos, KKTC
Cumhurbaşkanı Rauf
Denktaş'ınyapıcı
da\Tanmadıgını ve Denktaş"ın
Kıbns'ta iki ayn egemen devlet
görüşünü tekrârladığını iddia
etti. Rum lider. bu konuda
karar mekanizmasının Ankara
olduğunu ılen sürerek, Rum
tarafının ıkı bölgeli, iki
toplumlu bir federal çözümü en
lyı "ikinci" çözüm olarak
desteklediğını kaydetti.
Papadopulos, Banş Gücü'nün
şu anki koşullarda Ada'da
kalması gerektiğini, gucün
çekılmesinın ise hata olacağını
savundu. Rum lider. KKTC
ekonomisınin Türk Lirası'nı
kullanması nedenıyle, Türk
ekonomisınin yaşadığı tüm
olumsuzluklan da hissettiğini
sa\aınarak, BM planının ret
gerekçelennden birinı de
bırleşme halinde Rum tarafının
da bundan etkileneceği
düşüncesi olarak gösterdi.
Annan Planı ile ilgıli tavnndan
dolayı Washington yönetımi
Papadopulos ıle görüşmeyi
reddetmişti.
Kıbns raporu
Ankara
olumlu
bakıyor
• BM Genel Sekreteri
Annan'ın Kıbns raporunu
olumlu karşılayan Türkiye,
izolasyonun kaldınlması
yönündeki çağnnın bağlayıcı
bir karara dönüştürülmesi
gerektiği görüşünde.
ANKARA (CumhuriyetBürosu)-BM
Genel Sekreteri Kofi Annan'ın Kibns
raporunu olumlu karşılayan Türkiye,
bir sonrakı adım olarak izolasyonun kal-
dınhnası yönündeki çağnnın bağlayıcı
bir karara çevrihnesini istiyor.
Annan'ın 24 Nisan'daki referandum-
lann ardından gelınen durumu değerlen-
diren raporu Dışışlen Bakanlığı'nda
oiumlu karşılandı. Yetkilıler, BM Genel
Sekreten'nin kararla dünya ülkelenne
izolasyonun kaldınlması doğrultusun-
da çok açık bir çağn yaptığına ve am-
bargolan "gereksiz" olarak nıtelediği-
ne dikkat çekıyor.
'Bağiayıcı karar gerek'
Yetkilıler, bu raporun ülkeleri ve ku-
ruluşlan bağlayıcı kılacak bir BM ka-
ranyla daha güçlendınlmesi gerektığı gö-
rüşünde.
Ancak diplomatik kaynaklar, Güney
Kıbns Rum Yönetımı'nın Güvenlik
Konseyi'ndekı çıkarlannı koruyan ül-
ke statüsündekı Rusya'nın bu aşamada
böyle bir karar tasansına geçıt \erme-
yeceğıni düşünüyorlar. Bu nedenle, ça-
lışmalann BM'den zıyade ABD \e AB
Komısyonu'nun atacağı adımlan hedef
alması gerektiği kaydedihvor.
ABD yönetımı, KKTC'ye uygulanan
izolasyonun kaldınlması ıçın BM ra-
porunu bekhyordu. ABD'nin atacağı
adımlann netleşmesi durumunda diğer
birçok ülke ve uluslararası kuruluşun
da tavızın kaldınhnası karanm alabile-
ceği belirtilıyor.
KKTC
Yenihükümet
anlaşması
Dış Haberler Servisi - KKTC'de
CTP-DP koalisyonunun Meclis'te 23
üyeyle azınlığa düşmesi ardından
gündeme gelen yeni hükümet arayışlan
sonuçlandı. Yenı koalisyonu, Mehmet
Ali Talat"ın liderliğıni yaptığı
Cumhunyetçı Türk Partisi (CTP) ve
Demokrat Parti'nin yanı sıra,
Akıncrnın lideri olduğu Banş ve
Demokrasi Hareketi (BDH)
oluşturacak. KKTC Başbakanı
Mehmet Ali Talat, "Azınhğa düşen
bir hükümctin başbakanı olarak
harekete geçmem lazımdı" dedi ve
çoğunluğa sahip olunması için bu yenı
förmüle baş\r
urulduğunu belirtti. BDH
Başkaru Mustafa Akıncı da. Talat ile
anlaşmaya vardıkJannı, koalisyonun
diğer ortağı DP'nin lideri Serdar
Denktaş ıle de görüşeceğini söyledi.
Akıncı, "Fazla vakit geçirmeden yeni
hükümeti kuranz" dedı. 50 üyeli
KKTC meclisınde, CTP'nin 18,
DP'nin ise 5 üyesı bulunuyor.
BDH'nin de koalisyona katıhmıyla
27 üyeye ulaşılacak.
Havan topubkantayıvurdu tS
ıa 5 ha\an topu aülnıası sonucu 2 Irakh öldü. Polis, havan toplannın bir lokan-
aya çarpöğını ve 2 müşterinin yaşamını vitirdiğini söyledi. Kûfe'deki çatışma-
f:AP)
ÖR ÜŞ / TANJU ERDEM <E>
Soğuk savaşjn sona efmesinden
sonra ABD'nin ağırlıklı olarak Av-
rasya bölgesini kontrol altına alma-
ya yönelik stratejik çabalan açık bir
şekilde görülüyor. Emperyal gücün
yükselmesini sürdürmesi için Sov-
yet Rusya ve Doğu Avrupa ko-
münizminin çöküşünü takiben or-
taya koyduğu tehdidin "Radikal
Islam" olarak tanımlanması ve
ABD'nin Büyük Ortadoğu olarak
kastettiği Avrasya halklannın ge-
nelde Müslüman inancını taşıma-
sı tesadüfi birdurum olarak yorum-
lanamaz.
Büyük Ortadoğu Girişimi ya da
Projesi (BOP) işte bu stratejinin
ortam ve konjonktüre göre aynn-
tı ve yöntemlerde sürekli geliştiri-
lip değiştirilecek bir ABD - Batı
hâkimiyet planının uygulamaya
geçilmesi ya da bu bölge ülkele-
rini emperyal gücün öngördüğü
düzene dönüştürme harekâtıdır.
BOP, Kuzey Afrika'dan Çin'e
uzanan vejeopolitik biliminde ke-
nar kuşak ülkeleri olarak bilinen ül-
kelerin demokratikleşme, liberal-
leşme ve modemleşmesıni öngö-
rüyor. Böylece köktendind teroriz-
me ve cehalete karşı, kadınlann öz-
gürleşmesine, neo-liberal ekono-
milere, insan haklannın geliştirilme-
sine dönük girişimlerie, istikrar-
sızlıklarla dolu bir büyük bölgede
ABD'nin Büyük Ortadoğu Girişimi ve Türkiye
demokrasinin ve banşın tesisine
yardımcı olunacağı ifade ediliyor.
Bu, yüzeydeki görunuş.
Petrol ve doğalgaz
Bu bolge dünya ham petrol re-
zervlerinin yüzde 73'üne, doğal-
gazrezervlerininise yüzde 72.5'ine
sahip. Gelişmiş ülkeler (G-7'ler)
bu petrolün yüzde 55.5'ini, doğal-
gazın ise yüzde 68'ini ithal ediyor-
lar. Ham petrol ithalatında Kuzey
Amerika'nın payı yüzde28, BatıAv-
rupa'nın payı yuzde 30'larda Do-
ğalgazda Kuzey Amerika'nın pa-
yı yüzde 20, Batı Avrupa'nın ise
yüzde 48'lerde bulunuyor. ABD'nin
enerji kullanım payı giderek artış
eğilimi gösteriyor.
Önemli bir husus da enerji da-
ğrtım terminallerinin bu bölgede
konuşlanması. ABD önderliğinde
ABD ve AB'nin, Batı'nın güvenlik
ve enerji politikalannı güvence al-
tına almak üzere arayışlar içinde
bulundukları ve bu projeyi gün-
deme getirdikleri yaygın bir kanı.
Böylece bölgedeki kaynaklara bi-
linçli bir şekilde sahip çıkacak mil-
liyetçi ve köktendinci rejimlerin
tasfiye edilerek yerlerine ABD'ye
tabi, yeni dünya diizenmın ongor-
düğü düzenlemeleri yapacak yö-
netimleri iktidara getirmek suretiy-
le dünyanın bu enerji havzasının
stratejik kontrolünü sağlayacak,
kaynaklann sınırlı yeteriiliğinin ba-
his konusu olduğu bir dönemde
refah düzeylerini sürdürecekler;
yanı sıra birgüç merkezi olan Çin'i,
Rusya'yı ve Hindistan'ı da eko-
nomik ve askeri açılardan kontrol
edebilecek homojen birjeopolitik
cepheoluşturacaklardır. Doğaldır
ki has dostları Israil'in de güven-
liği ve büyüme eğilimi ve bir Kürt
devletı kurma eylemlerinin son
aşaması datemin edılmiş olacak-
tır.
Bu proje bir tasanm aşamasın-
da olabilir. Ancak ABD'nin (ve In-
giltere'nin) daha dar anlamda da
olsa bu bölgede herzaman; ener-
ji kaynak ve terminallerinin strate-
jik kontrolü ve Israil'in güvenliği
için yönetimleri kendilerine tabi ül-
kelerden oluşan bolgese) örgütlen-
meleryapmagırişımlen görülmek-
tedir. 1951'de Ingiltere'nin girişi-
miyle Ingiltere, ABD, Fransa, Tür-
kîye, Yunanistan ve Mısır'ın kuru-
culuğunu yapacakları Ortadoğu
Savunma Paktı teşebbüs aşama-
sında Arap halklarının karşıt tep-
kileriyle gerçekleştirilememiştir.
1955'te komünizmin sızmasını ön-
lemek ve Batı yanlısı statükoyu
sürdürmek üzere Türkiye, Irak,
Iran, Pakıstan ve Ingiltere'nin işti-
rakiyle kurulan Bağdat Paktı,
1958'de Irak'ta Kral Faysal rejimi-
nin radikal milliyetçi subaylarca
devrilmesıyle dağıldı.
CENTO'nun etkisi yoktu
ABD Ortadoğu'daki stratejik çı-
karlannı sağlama karannda oldu-
ğundan, 1959'da Bağdat Paktı
Irak'ı devre dışı bırakarakABD'nin
katıhmıyla CENTO örgütüne dö-
nüştüruldü. 1970'li yıllann sonuna
gelirken CENTO bir etkinlik gös-
termeden çözüldü. Kıbrıs Banş
Harekâtı'yla ve sonrası görece ulu-
sal politikalar izlemeye başlayan
Türkiye'nin bir ölçüde bu görünü-
mü sonucu ABD, nüfuzunu daha
ziyade Suudiler, Körfez şeyhlikle-
ri ve Iran'da şah rejimine dayana-
rak sürdürüyordu.
1979'da Iran'da Şah'ın molla-
larca devrilmesi, Sovyetler Birli-
ği'nin Afganistan'ı işgali ve Iran ile
Irak arasında Körfez'de sıcak ça-
tışmanın başlaması, ABD ve NA-
TO'nun ılgısinı Ortadoğu ve Kör-
fez üzerinde yoğunlaştırdı. Car-
teryönetimi Ulusal Güvenlik Da-
nışmanı Prof. Z. Brzezinsky ta-
rafından Carter Doktrini adıyla
öneriten, Körfez'de gereğinde güç
kullanarak petrol bölgeleri üze-
rinde ABD nüfuzunu sürdürmeyi
öngören polrtikasının araçlan olan
örgütlenmenin uygulamasına baş-
landı 450 bin kişilik Acil Müdaha-
-JeKuvveti 1985'te Rorida'da Ame-
rikan Merkezi Komutanlığı adıyla
faaliyete geçti. ABD'nin Ortado-
ğu Körfez Bölgesi için askeri güç
oluşturma çalışmalanna NATO ül-
keleri işbirliği, eşgüdüm, daya-
nışma ve lojistik destek için mu-
tabakatlannı bildirirken, bu kuvve-
te ABD'nin ısrarlanna karşın ka-
tılmadılar. O dönemde Türkiye'nin
dış ve güvenlik politikalannı yön-
lendiren asker ve sivil kadrolar,
ABD'nin bölgeye yönelik ihtima-
liyat planlarında askeri üsler tah-
sis etmekten ve ABD'nin jandar-
ması rolünü oynamaktan titizlik-
le kaçındılar. Ta ki 1991 ilk Körfez
krizinde T. Özal'ın Büyük Bush'a
yaptığı açılımlara kadar. ABD'nin
1991 Birinci Irak ve 2003 Ikinci Irak
saldırılannı yapan güç, çok önce-
leri oluşturulan bu acil müdahale
kuvveti olmuştur.
SÜRECEK :,