25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 0 HAZİRAN 2004 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA I • • 1 KULTUR kultur@ cumhuriyet.com.tr 15 ALLECRO EVİNİLYASOĞLU LorinMaazel'iizleıkenEVİN İLYASOĞLU Lorin Maazel'i geçen yıl Bavye- r a Radyo Orkestrası'yla yine İstan- t»ul 1-estivali'rün kurucusu NejatEc- iactbaşı'yı anma konserinde izle- rniştik. Maazel bu yıl da yepyeni ku- rıılaaı bir orkestrayla, Filarmonica Artııro Toscanini Orkestrası'yla an- nna gecesinin konuğu oldu. Yetmiş dört yaşındaki bu ünlii şefi izlerken etkilenmemek elde değildi. Sonde- rece ekonomik devingenliği. yarat- tığı manyetik güç merkezi, anlamlı cümJeleri, nüanslardaki titizliği, coş- turan dinamizmi ve ritim kurgusu müziği uçurup götürüyordu. Dvo- rak' ın Yeni Dünya senfonisini son derece parlak, canlı -hatta ağır bö- lümü oldxıkça hızh tempoda- çaldır- dı. Birbirini tamamlayan Respig- hi'nin Ronıa Çeşmeleri ve Roma Çamlan, zengin bir senfonik doku- da, bütün çalgı gruplannın kendi şö- leni olarak seslendirildi. Lorin Maazel, günümüzün en önemli yirmi şefinden birisi. Ilerle- miş yaşına karşın aranan bir şef ol- rnasının pek çok sırn olsa gerek. Bu sırlan da onun orkestrasında bu yaz birinci flütçü olan ve Istanbul'daki konserde de sololanyla dikkat çeken sanatçımız Bülent EvciTden öğrene- ceğiz herhalde. 1930'da Paris'te dünyaya gelmış, altı yaşında müziğe başlamış, ilk kez sekiz yaşında şef kürsüsüne çıkmış; 12 yaşında New York Filarmoni'yi yönetmiş! Bavyera Radyo Orkestra- sı, Berlin Operası, Viyana Operası. Viyana Filarmoni, Cleveland. Pitts- burgh gibi orkestra ve operalann da- ımi şefliği kadar sanat yönetmen- liklerinde de bulunmuş. Bugüne ka- dar yüz elliden fazla orkestra yönet- miş, iki yüz elliden fazla yoğunça- lara imza atmış. Geçen yıl, ilk kez on iki yaşında yönettıği Nevv York Filarmoni'ye KurtMasur'un ardın- dan süreklı şef olarak getirildi. 2011de Parmadakl yerdl Festivall Arturo Toscanini Vakfı tarafın- dan 2001 yıluıda kurulan 'Arturo Toscanini Filarmoni Orkestrasf L'orin Maazel, Filarmonica Arturo Toscanini Orkestrası'yla anma gecesinin konuğu oldu. Yetmiş dört yaşındaki bu ünlü şefi izlerken etkilenmemek elde değildi. Son derece ekonomik devingenliği, yarattığı manyetik güç merkezi, anlamlı cümleleri, nüanslardaki titizliği, coşturan dinamizmi veritimkurgusu müziği uçurup götürüyordu. Dvorak'ın Yeni Dünya senfonisini son derece parlak, canlı -hatta ağır bölümü oldukça hızh tempoda- çaldırdı. dünyanın çeşitli orkestralarından seçilmiş yüz genç sanatçıyı kapsı- yor. Maazel, yoğun programına kar- şın bu gencecik orkestrayla festi- val turneleri yapmakta. Şimdilik en uzak hedefleri 2011 'de Parma'da yer alacak olan Verdi Fes- tivali'ne katılmak. Çünkü bu festi- vali 1911 yılında ilk kez Arturo Tos- canini başlatmış. Lorin Maazel'in bir başka yönü de besteciliği. Viyana Filarmoni ta- rafından kendisine ısmarlanan bir senfoni, 2000 yılında seslendiril- miş. Aynca, Viyana Operası'nın ıs- marladığı George Onvell'in 1984 adlı yapıtına dayanan operası da 2005 yılında sahnelenecek. Şefler neden uzun yaşarlarmış, bilir miy- diniz? Çok devingen olduklann- dan, kan dolaşımı rahathğından fi- lan değil, çok uzun vadeli anlaşma- lar imzaladıklanndan. 2011 yılında, seksen bir yaşındaki Maazel'i Ver- di festivalinde aynı çeviklikte izle- yeceğimizden kuşkum yok. Maazel aynca genç şefleri ortaya çıkart- mak için 'Maazel-Vilar' adı altında bir şeflik yanşmasının da kurucu- su ve organizatörü. Yirminci yüzyıla dönüp bakıyo- rum. Büyük şeflerin her biri artılı eksili yönleriyle tarihe geçmişler. Onlan 'büyük şef yapan özellikler- den birisi kendi kunlikleri olduğu kadar kurduklan ya da çalıştırdıkla- n orkestralann ulaştığı başan düze- yi. Onlann orkestralan da şeflerin ka- rakteriyle kendilerine özgü bir kim- lik geliştırmiş. Berlin Filarmoni'nin Karajan'la özdeşleşmesi gibi, nice topluluk şefiyle özdeşleşmiş. Ma- azel'in meslek yaşamında buna en güzel ömek Cleveland Orkestrasf nı bir taşra topluluğu olarak ele alıp dünyanın en ünlü orkestralarından bi- ri haline getirmesidir. Türkiye'deki devlet orkestralannın başlıca soru- nu, başlannda belli bir şefin olma- yışı, gelen geçen şeflerle toplulu- ğun her konserde yeni bir kimliğe bü- rünmesi! Maazel'in Istanbul konserinde so- list yoktu. Çünkü Arturo Toscanini Filarmoni Orkestrası tek beden ha- linde, başlı başına solistti. Şefınin gö- zünün içine bakan, onunla soluk al- mayı, onun duyuşlanyla tümleşme- yi öğrenmiş bir topluluk. Maazel'in tüm bedeni bir metronom olabildi- ği kadar ifade gücüyle de yükleni- yor. Hem hiç de dramatik ifadeler ta- kınmadan, elini kolunu havalarda sallamadan, aşınlıklarla kendini ora- dan oraya atmadan, yalnız bilek ha- reketiyle dılediğini yaptırabiliyor. Yalnız temayı çalan çalgıda değil, ar- kadaki eşliklerde de öylesine aynn- tılan öne çıkanyor ki, sonuçta ren- gârenk, zengin bir halı dokuyor. İPSO lle Sanderllng Aya Irini'nin kubbesinde çarpışan sesler yazık kı zaman zaman uğul- tuya dönüşüyor. Maazel'in orkest- rasını da keşke Lütfü Kırdar gibi birsalondadinleyebilseydik! îstan- bul'un ev sahibi orkestrası IDSO Festival Konseri'nde hiç bu alana uy- gun yapıtlar seçmemişti. Çağımızın büyük şeflerinden Kurt Sander- Mng' in oğlu Stefan Sanderting Stra- vinsky'nin Ateşkuşu Süiti'nde ve Saint Saens'in Hayvanlar Karna- vab'nda yeterince zengin bir atmos- feryaratamadı. Ferhan-FerzanÖn- der'in piyanolannın sesi de kubbe- nin derinliğinde buğulandı. Hay- vanlar Karnavah'nın anlatıcısı Va- nessa Redgrave, son dakikada NA- TO zirvesinı kınadığını belirterek îs- tanbul'a gebnekten vazgeçince ye- rine hemen getirtilen LesBeCaron, yıllann verdiği deneyimli tiyatrocu- luğuyla programa renk kattı. Va- nessa Redgrave'in bu davranışı onun gibi büyük bir sanatçının disiplini- ne yakışır mıydı? Sanatçının göre- vi önce verdiği sözü yerine getirip sanatını icra etmek, sonra da bu güçle bildirisini aktarmak değil mi- dir? www.evinilyasoghi.com Sevinç Altan rehberliğindeki sergiden Deniz Egeü'nin bir yapıü. Atölye seıgisi yannaçılıyor Kültür Senisi - Atölye' sergisi, Sevinç Altan rehberliğinde 1-31 Temmuz tarihleri •rasında Karşı Sanat Çahşmalan'nda jçılıyor. Sevinç Altan Atölye'yi, Bilsak'ta Mehmet Göleryüz'ün ESİstanlığını yaptığı :n yıl boyunca dindiği deneyimler ışığmda 2000 yılında turuldu. ilk yıl japılan çalışmalann »nuçlannı 2001 'de jjılan bir sergiyle îösteren Atölye, jmdi de son yılda crtaya çıkan işleri ergiliyor. Atölye iahşanlannın büyük hr çoğunluğu nimar, tıp doktoru, sklamcı gibi farklı aeslek dallannda alışan kişilerden duşuyor. Sergide, Ceren Kahraman, Deniz Egeü, Gülengül Altmsay, Mukadder Çalar, Ozan Bayülken, Sato Divrik, Şehnaz Doğruer, Yasemin Aksoy. Zeynep Beykal Şahin, Zile Arkun'un yapıtlan yer alıyor. Atölye'de aynca, sanatın ve rolünün ne olduğuna ilişkin, bir bağlama oturtabilmek amacıyla 'Zerrin Bovnudelik ile Uygarhk Tarihi', 'Ahıer Maral ile Müzik Tarihi', 'Hihni Yavuz ile Sanat Tarihi Okuması'. sanatçı atölyeleri ziyaretleri vb. etkinlikler de yapılıyor. Sergi, pazar günleri dışında her gün saat 11.00- 19.30 arası gezilebilir. (0 212 293 27 63- 0 212 251 53 70) 18. Uluslararası İzmir Müzik Festivali'nin açılış konseri Ahmet Piriştina'ya adandı Evrensel müzikdağarından ÖNDERKÜTAHYALJ "18. Liuslararası İzmirMüzik Festivali" 23 Hazıran"da başla- dı. Böylece "Izmir Kültür Sa- nat ve Eğitim Vakfi" (IKSEV), olumsuz ortamın getirdiği ola- naksızlıklara karşuı kentimizi uluslararası sanatın güzellikle- riyle buluşturmayı başardı. 9 gösteriden üçü Efes Antik Tiyat- ro'da sunuluyor. Kültürpark Açıkhava Tiyatrosu ile Efes Cel- sus Kitaplığı'nda da birer gös- teri var. Izmir ve yöresinin çe- şitli mekânlanndan yararlan- mak isteyen festival yönetimi, bu yıl Çeşme Kalesi'ne iki, Ege Üniversitesi Yerleşkesi'ne de bir dinleti koymuş. Festival, 14 Temmuz akşamı "Bremen Genç- HkSenfoni Orkestrası''nın Gün- doğdu Meydanı'nda halka açık olarak vereceği dinleti ile sona erecek. Aynı dinleti 15 Temmuz akşamı Karşıyaka'da da yine- lenecek. Ahmet Piriştlna anısına Bu yıl festivale iki senfoni or- kestrası, üç oda orkestrası, bir oda müziği topluluğu katılıyor. Aynca bir tiyatro, bir de bale gösterisi ve "tzmir Devlet Türk Musikisi Korosu" ile Galata Mevlevihanesi, etkinlikleri renk- lendiriyor. Festivalin açılış dinletisinde son derece üzgündük. Sanatın koruyucusu Büyükşehir Beledi- ye Başkanımız Ahmet Pirişti- na artık aramızda değildi. Pla- ketini İzmir Valisi Sayın \Usuf ZiyaGöksu, Piriştina ailesi adı- na aldı ve bir anma konuşması yaptı. tKSEV Başkanı Sayın Fî- Bz Sarper Eczacıbaşı da açış ko- nuşmasını rahmetli Pinştina'ya avırdı. Kısa törenin ardından ünlü SEVİLEN BAŞKAN - Ahmet Piriştina belediye başkanhğını yapüğı tzmir'e birçok teâs kazandmmş, projeleri hayata geçirmenin yam sıra halkıyla da sıcakiüşkikr kurmayı başarmıştL Lzmir Festivali'nin açılış konserini Lorin Maazel yönetimindeki Arturo Toscanini Filarmoni Orkestrası gerçekleştirdi. Dinletide Dvorak'ın 'Mi Minör 9. Senfonisi', Respighi'nin 'Roma Çeşmeleri' ve 'Roma Çamlan' seslendirildi. şef Lorin Maazel'in yönettiği "Arturo Toscanini Filarmoni Orkestrası''nı dinledik. Toplu- luk, Italya'nm Emilia Romag- na bölgesinde. aynı adı taşıyan müzik vakfının senfoni alanın- daki en faal bölümüdür. Merke- zi Parma'dadır ve 100 kişilik kadrosu titizlikle seçilmiş mü- zikçilerden oluşmaktadır. Ama- cı, evrensel senfonik müzik da- ğannnı usta işi yorumlarını or- taya koymaktır. Dinleti, A.Dvorak'm Mi Mi- nör 9. Senfonisi'y le(" Yeni Dün- ya'dan") başladı. Maazel, bi- rinci bölümün ikinci ve üçüncü temalannı biraz ağır alarak bun- lann işlendiği yerlerde ise tem- poyu hızlandırarak liriklikle de- vingenliğin bireşimini yaptı. Senfoni bütünüyle çok güzel çalındı. Orkestra etklleylciydi ikinci yanda O. Respighi'nin "Roma Çeşmeleri" ve "Roma Çamlan" başlıklı senfonik şiir- lerini dinledik. Kalabalık kad- rolu orkestranın tınısı her yön- den dengeli ve etkileyiciydi. Ba- na göre "Roma Çamlan"nda- ki yorum daha heyecan vericiy- di. Yapıtın son bölümü olan "Ap- pia Yolunun Çamlan" özellik- le etkileyiciydi. Çocukluğundan başlayarak müzik sanatıyla bütünleşmiş olan Maazel, bu özelliğini or- kestranın üyelerine de yansıtı- yor. Kullandığı tekniği abarhlar- dan anndırmış, jestlerini en aza indirgemiş. Respighi'ninkoca- man yapıtlaruıı küçük bir Mo- zart orkestrasına özgü devinim- lerle yönetiyor. Bazı yerlerde duruyor, sanatçılara bağımsız olarak müzik yapma özgürlü- ğü veriyor, bu arada kendini ye- ni güzelliklere hazu"hyor. Eski Grek site devletlerinin açık hava tiyatrolannda günba- tımı dekor olarak kullanılu"dı. Biz Respighi'yi dinlerken saat 23 'ü geçmişti; ama bu kez kar- şımızdaki ay-yıldız, yeni bir de- kor oluşturdu ve dinletiden her şeye karşın mutlu aynldık. GÜZELİN ARDINDA BERTAN ONARAN Nevtnİşlek-IVIeNikaBaş Nevin'le yollarımız iki anaçizgide kesişiyormuş: yazın ve resim; ama Sevgili Inci Bengiserp resim- lerini sergilemese, bilinçli olarak varlığından haber- siz yaşayacaktım. Bütün gerçekten soylu insanlar gibi, o da alçakgönüllü; günün birinde, resimlerini koltuğunun altına yerleştirip Hobi'ye getirmese, evindeki sessiz üretimi sürüp gidecek. Oysa, ev- rendeki bütün varlıklar gibi, ondadaçekingenliğin, utangaçlığın yanında yiğitçe bir girişkenlik de var; nitekim, yaşamının başlannda, içinden gelerek yaz- dığı öykü denemelerinin yanında, resim yapmaya da giriştiğinde, bakmış bu sanatın abc'sini de bil- miyor; aynca, ya parası yok, ya alacağı yerieri öğ- renememiş daha, oturup en doğru kişiye, Bedri Rah- mi'ye bir mektup yazıyor; resim bezi (tuval) yapı- mını soruyor; mektuba çizimlerinden bir demet de ekliyor. Bedri Bey'in kişiliğine yakışır biçimde, sevecen bir yanıt geliyor. Sonra günün birinde Cumhuri- yet'te, Bedri Bey'in Nişantaşı'nda özel bir sanat oku- lunda ders verdiğini okuyor; hemen gidip yazılıyor. Bir Alevi türküsü: Doğru geldi isen dosta / öldü isen can bulunur, der; bu ilişkide de öyle oluyor, öğ- retmenle öğrenci eksiksiz çakışıyor. Ama yasam de- ğişken, günün birinde usta o okuldan aynlmak zo- runda kalıyor, "Beni sevenler Narmanlı Yurdu'na gelsinler" diyor; bu çağrıya uyan birkaç kişi ara- sında Nevin de var. Sevgi dolu alışveriş öyle mutlu gelişiyor ki, gü- nün birinde Bedri Bey'den resim almaya gelen bir yabancı, Nevin'in de bir çalışmasını alıyor. Sonra, yine yollanmız kesişmiş, ama görüşeme- den: Nevin, De Yayınevi'nden can dostum Hasan Özay'la evleniyor, birı kız biri oğlan ikizleri oluyor, Gebze'de yaşıyoriar. Yıllardır beni Yeşilköy'deki ev- işliğine çağınrdı, birtüriü göze alıp gidemezdim; ge- çende bu işi becerdim, ödülümü de aldım: Evinde üst üste yığılı resimler arasından Gebze'de yaptı- ğı bir iki resmi gösterdi; tam kişiliğine uygun, ben- zersiz, öykünmesiz, içten yapıtlar; pazara gelen köyiü kadınlan, fınn ışçileri, güzelim sıradan insan kardeşlerimiz. Sonra en sevdiği varlıklar, kediler; kediler, düş- ler, özlemler... Resimleri sevgi dolu birer masal. Ama kendisi yurdumun en bilinçli, en temiz yü- rekli yurtseverlerinden biri; günün birinde Ulusal Ka- nal'ı buluyor kablolu yayında; artık sabahtan ak- şama, hem de yüksek sesle açık televizyonu, mut- fakta çalışırken bile en azından konuşmaları dinli- yor can kulağıyla. Ancak yakından ilgilenenler bi- liyor, efendilerimizden gelen buyruk üzerine yerii uşaklar, bütün yasalan, hukuku, adalet duygusu- nu ayaklar altına alarak yaklaşık bir yıldır kablo ya- yını dışında tutuyoriar bu kanalı. Ikimiz de merak- la, özlemle bekliyoruz. Mehlika, ikizlerin kız olanı; anasından aldığı göz- lerle ve sonraki görsel etkıyle o da başlıyor küçük yaşta kediler karalamaya; annesi o kadar beğeni- yor ki, günün birinde, Bedri Rahmi'ye yazdığının ben- zenni Tan Oral'a yazıyor, kızının kedi resimlerinden bir demeti içine koyup yolluyor; onlar o sırada Ke- di dergisini çıkarıyorlar. Tan, uzunca bir süre son- ra, çizimleri beğendiğini bildiren bir yanıt veriyor. Mehlika, Akademi'nin gönlünde yatan resim bö- lümüne değil de Sinema-Televizyon Enstitüsü'ne girip okuyor; derken sevda; llhan'la evlenme; oku- la ara; sonra bitiriş ve kısa bir süre özel bir kanal- da çalışma; ardından kızı Ekin'in doğuşu. Ancak resim tutkusu alttan alta işleyip geliyor; gü- nün birinde o da kendini bütünüyle bu anlatıma ve- riyor. Anımsıyorum, yine sevgili Inci Bengiserp, ma- halledaşları Muhsin Kut'un bir sergisınde, küçük bir köşeyi onun camaltı resimlerine ayırmıştı. Ci- hat Burak, "resmin anası da babası da karakalem çizimdir, derdi; Mehlika bunun canlı kanıtı; gözle- mi, çizimi kusursuz, yalın, ustaca: Tek bir çizgiyle yansıtabiliyor örneğin ortak dostumuz Günay Pe- sen'/n gülüşünü." Muhsin Kut, Bülent Oran, Gü- ner Ener, Inci Bengiserp, aile bıreylerinden kimi- leri, karşılaştığı, etkilendiği insanlar en sevecen çiz- gilerleyansımışlaryapıtlarına. Bu iki güzel insanın, kimileri gibi, resim sanatını allak bullak etme sav- lan yok; içlerinden geldiği gibi, sevgiyle, sevinçle resim yapıyoriar; ben de gittikçe tadı kaçırılan dün- yamızda, hem özlerine, hem sözlerine bakıp sevi- niyorum. sbonaran(« hotmail/yahoo.com Nefertiti büstü geri Isteniyor • BERLİN (AFP) - Mısır, Alman hükümetine efsane\i Mısır Kraliçesi Nefertiti'nin büstünün ülkeye geri verilmesi çağnsuıda bulundu. 100 yıl önce bir Alman arkeolog tarafından bulunan büst, o dönemden bu yana Almanya'da. Kahire'deki 'Mısır Ulusal Müzesi' yöneticisi Wafaa Seddig, bir Alman gazetesine yaptığı açıklamada, mermer büstün yasadışı yollarla ülkeden çıkanldığını, geri verilmesinin gerektiğini söyledi. Seddig, en kötü olasılıkla, en azından birkaç aylığına büstün ülkede sergilenmesini istediklerini söyledi. BUGÜN • MANHATTAN MUSIC ÇLUB'da 21 30da 'CBmb' konseri. (0 212 244 04 42) • AKBANK KÜLTÜR SANAT MERKEZİ'nde 19.30'da'Hah(cı)', 'Fotoğraflarda', 'Oyuncak Fabrikası', 'Süpürgemin A>nası', 'Kararma' adlı kısa filmlerin toplu gösterimi. (0 212 252 35 00) • BEYOĞLUStNEMASI'nda Sinema Yazarlanmn Seçtikleri' kapsamında 12.15, 14.30, 16.45, 19.00, 21.15'te 'Havuz' adlı filmin gösterimi. (0 212 251 32 40) • SELAMİÇEŞMEÖZGÜRLÜKPARKI'nda 21.00 de 'Çocuk ve Gençfik Tiyatrolan Festivali' kapsamında Tiyatn) Akkaş'tan 'Yıkuray'ın Rüyası' • BİLGİ ÜNtVERSİTESİ DOLAPDERE KAMPUSU'nda 14.30 ve 19.30'da 'Otobüs Durağı' ve 16.30'da 'TannKent' adlı filmlerin gösterimi. (444 0 428) ÎSTANBUL MÜZİK FESTtVALl • AYA İRİNt MÜZESİ'nde saat 20.00'de Katia ve MarieDe-Labeque konseri. (0 712 334 07 34)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle