25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 30 HAZİRAN 2004 ÇARŞAMBA 14 J v l J L i l LJ1İ. kultur@cumhuriyet.com.tr Oliver Stone'un 150 milyon dolara mal olan son fîlmi için 3 bin kılıç, 3 bin kalkan, 4 bin ok yapıldı Düşlerin efendisi IskenderASLISELÇUK "İskender, zamanının çok ötesinde t>ir adamdı. İnsa- nın yazgısının Oiimpos Da- ğı'ndakitannlardan bağun- sız olduğunu, insanın kendi kaderini kendisinin belirle- yeceğini siirekü savunmuştu. Çok yönlü değişik bir ki- şilikti, yaşamdaki her şeye merakh. varüğının kadınla- nn ve erkeklerin yoğun ilgi- sini çekmesinden ve benzer pek çok şeyden kaçnıak is- teyen, sayısız şeye karşı du- ran ve tüm yoğun sarmalın ortasında kendi gerçeğini bulmaya çalışan benzersiz biriydL O, değiştirilmezdenen vaz- gıyı, farklı, benzemez kül- türleri ve inançlan bıknıadan sorguiayan yalnız bir adam- dı.'' 15 yıldan beri "Alexan- der" (Iskender) projesi üs- tünde çalışan senarist-ya- pımcı- yönetmen Oliver Sto- ne, Büyüktsliender'i böy- le anlıyor ve böyle tanımlı- yor. Sinema yaşamının ılk ba- şından beri erk kavramı ile bıkmaksızın ılgılenen (Ken- nedy, >ixon), FideJ Castro, Yaser Arafat belgesellennı gerçekleştiren Stone, son ça- lışması "Alexander r> da (ts- kender) dünyaya egemen ol- mak isteyen Makedonyalı Büyük Iskender'in (MÖ 356-323) zaferlerini ve tra- jedilerinı anlatıyor. Dramla seytrHlc tçlçe enüz 32 yaşındayken Balkanlar'dan Himalaya'ya dek uzanan, dünyanın tarihte gördüğü en büyük imparatorluklanndan birini kuran Büyük îskender'in epik yaşamöyküsünü senaryolaştıran Oliver Stone, görkemli bir seyirlik ile içsel dram öğelerini iç içe geçirmiş. îskender'i canlandıran Irlandalı oyuncu Colin Farrell, "Oliver benim asla olamayacağım kadar Iskender 0nun kadar dâhice engin bir vizyona sahip. Düşlerinin sonuna dek giden birisi ve onu hiçbir şey engelleyemiyor" diyor. Çalışma. tskender'in çocukluğundan başla- yarak imparatorluğunun doruğa ulaşmasını ve çökmesini de kucaklayan o ilginç evreyı kap- sıyor. Henüz 32 yaşındayken Balkanlardan Hi- malaya'ya dek uzanan dünyanın tarihte gör- düğü en büyük imparatorluklardan birini ku- ran Büyük Iskender'in epik yaşamöyküsünü de senaryolaştıran Stone, görkemli bir seyir- lik ile içsel dram öğelerini iç içe geçirmiş. îskender'i Tigerland \e Azınlık Raporu filmlerinde izlediğimiz Irlandalı oyuncu Colüı Farrell canlandınyor. "Colin'de asi bir ruh, bir savaşçııun sarsıla- mayan özgüveni ve bir lider gücü var. Bu rol için ideal yaşa, flziğe de sahip. Öncelikle çok yetenekK bir aktör" diyor Stone, başoyuncu- su ıçın: "Onu bu roie seçtiğimde bu denü ün- lü değüdi. Bentipikbir Hollyvvood oyuncu kad- rosuyla çalışmak istemedim. Evrenleri ve leh- çeleri kanşörmajı yeğledim. Nasıl ki İriandablar İngitizkrle, Amerikalı- larla kanşıyorlarsa aynen onun gibL İskender ve arkadaşlan Makedondular. Kültürlü ve uy- garlaşnuş Vünanhlardı. İngüizfcrin yönetimin- deki Britanya İmparatorlugundaki lrlandah veİskoçIargJbL" Iskender'in annesi Olympias'ı Angelina Jo- lie, babası 2. Philippos u Val Kiüner oynuyor. Sir Anthony Hopkins yaşlı Ptolemaios rolün- de. Iskender'in yakın dosru Hephaistion da Jared Leto var. Iskender'in çocukJuğundakı. güçlü bir kral olan babası, kraliçe annesiyle olan karmaşık ilişkisini, anababasının onu her ne pahasına olursa olsun -cinayet dahil olmak üzere- tah- ta geçirmelerini, zafer düşleri \ r e serüvenler- le dolu gençlik dönemini, dünyanın en büyük ordusunu kurmasını, yakın dostlannı. Iran Im- paratorluğu ile güneşin altındaki savaşlann- dan Hındıstan'ın karlı dağlanna dek impara- torluğunu genişletmesıni anlatan fîlmin çekim- lerine 2003'ün Eylül'ünde başlanmış. Çekimleri 4 ayı aşan projenin bütçesi 150 milyon dolar, süresi de 3 saat. Yapımcılar Gü- lün Adı ve Terminatör 3 'e para yatıran Alman prodüktörlerle Fransızlann Pathe şirketi. Babil'in Asma Bahçeleri, Iskenderiye Ki- taplığı, Darius'un Sarayı gibi iç çekimlerLond- ra'daki Pinewood ve Shepperton stüdyolannın 5 ayn platosunda gerçekleştirildi. Savaş sahnelerinin çekimine Eylül 2003 'te Fas'ta başlandı, 2004'ün ocak ve şubat aylarında ise Tayland'da devam edil- di. Iç çekimlerde kullanı- lan mavi fayanslar, deva- sa mozaikler, görkemli sü- tunlar, uçsuz bucaksız ka- pılar Essauira'da yapıldı, Londra'ya gemilerle ta- şındı. Film için her şey en in- ce aynntısına dek titizlik- le düşünüldü. Ressam ve zanaatkârlar ekibi 20 bin kostüm, 3 bin kılıç, 3 bin kalkan, 4 bin ok yaph. Ak- siyon, seriiven, epik, dram, büyük seyirlik türlerini birleştiren filmde Büyük Iskender'in olağanüstü yolculuğunu, nasıl yaşa- yan bir efsaneye dönüş- tüğünü izleyeceğiz. Asıl İskender, stone Îskender'i oynayan Co- lin Farrell 'a göre asıl Bü- yük Iskender Oliver Sto- ne: "Oüver benim asla olamayacağım kadar İs- kender. Onun kadar dâ- hice engin bir vizyona sa- hip. Düşlerinin sonuna dek giden birisi ve onu hiçbirşeyengefleyenüyoıf Stone'dan önce 1956 yılında yine Amerikalı bir yönetmen, Robert Rossen. u Alexander The Greaf'i (Büyük tsken- der) uluslararası bir oyun- cu grubuyla (Frederich March, Danielk Darri- eux, Stanley Baker) beyazperdeye aktarmış, Îskender'i İngilız tiyatro ve sinemasının unu- tuünaz aktörlerinden Richard Burton oyna- mış. Filminin aynı zamanda senaristi ve yapım- cısı da olan Rossen, Büyük Iskender'in ken- dini bir tann sayarak dünyayı tek bir bayrak altındabirleştirmek istediği zaferlerle dolu dö- nemini ele alarak seyirlik büyük bir çalışma oluşturmuş. Büyük Iskender'in karakterini, gerçek kim- liğini yansıtan birebir sahneler (Claire Blo- om'un oynadığı Barsine ile yaşadığı roman- tik ilişki) 1956 yapımında çok az yer almış. Robert Rossen'in Büyük Iskender'inden tam 48 yıl sonra, ilkinden kesinlikle çok baş- ka olan Oliver Stone'un Îskender'i yakında sinemalanmızda izleyeceğiz... Başvurular başladı Üçayn dalda yarışma Kültür Servisi - Büyükada Külrür ve Yardımlaşma Derneği, bu yaz Adalar'da kısa film, fotoğraf ve karikatür olmak üzere 3 ayn dalda yanşma düzenleyecek. Yanşmanın en önemli özelliğı sosyal ve külrürel yaşamımızda önemli bir yeri olan Adalar'a, sanatsal bir bakış açısıyla yaklaşılarak oluşturulan yapıtlann değerlendirilecek olması. 'lstanbul Adalannda Vaşam" konulu 'Adalar Kısa Film Yanşması' bu yıl ilk kez gerçekleştınlecek. Katılacak fibnlerin en çok 20 dakika olması gereken yanşmanın ödül töreni, 7 Ağustos'ta yapılacak. İlk kez düzenlenecek bir diğer yanşma olan 'Adalar Karikatür Yanşması'nın konusu: 'Ada'. A4 boyurunda çizilecek olan karikatürlerin değerlendirileceği yanşmanın ödül töreni 15 Temmuz'da yapılacak. Yanşma konusu 'İstanbul Adalan' olan 'Adalar Fotoğraf Yanşması' ise bu yıl 3. kez düzenlenecek. Katılacak fotoğraflann 30x40 cm. boyurunda olması gereken yanşmanın ödül töreni 14 Ağustos'ta yapılacak. Seçici Kurul üyelerinin bir bölümünü Mimar Sınan, Marmara, Yeditepe ve Eskişehir Anadolu Üniversitesi öğretim üyelerinin; bir bölümünü de yönetmen, yapımcı, fotoğraf sanatçısı ve karikatüristlerin oluşrurduğu yanşmalar için son katılım tarihi 15 Temmuz. Katılımcılar, katılım formlanm dernek merkezinden ya da derneğin interaet sitesinden sağlayabilecekler. (www.buyukada.org /0 216 382 73 7 SAVAŞIATATÜRK KAZANACAK ATATÜRK, Türk Dünyası ve Mazlum Mületier Dr. Banş DOSTER Büyük Ortadoğu Projesi nin gündemde olduğu, ABD'nin Irak'ı işgal ettiği, Türkiye'nin ulusaf egemenliğinin hızla aşmdığı, kuruluş felsefesinin ve temel değerlerinin tartışıldığı bir süreçte, bu çalışma Atatürk'ün Türk dünyasına ve mazlum milletlere nasıl yaklaştığını, bölge merkezii dış politikayı nastl başarıyla uyguladığını eie almaktadır. • ••• Büyük Ortadoğu Projesi'ne Karşı Duruş... TOPLUMSAL DÖNÜŞÜM YAYINLARI Nariıbahçe Sck. No:6 34420 Cağalogty-istaıbul • îete: İ0212) 519 84 35 • 528 66 85 toplumsaldonusum@superonlJne.com Bu kttap az satarsa kimse şaşırmayacaktı. Bu kitap çok satarsa herkes şaşıracaktı. Her iki durumda da hiç şaşırmayacak tek kişi var: Yazar! S«( Yayınofck'ta Turgay Kantürk İlk Gibi Son (1991 üehçet Necottfpl Şar ödükıj Jıırtcr Ay İçin Küçük Şeyter jiırter Tuzak Kitap frirs«l metinler *SEL YAYINCILIK Galeri • Sergi PİYANO \/£ İANA1 GAl£ÜSİ JULİDEAnısına YAZ KARMA SERGİSİ 1 TEMMUZ - 31 AĞUSTOS A.Fazıl AKSOY - B.B. GÜRBÜZ - E. EBULFETOĞLU • E. KAHRAMAN - F. SÜMER - D. PAKSOY - H. TAŞDEMİR - İ. BİRET - K. YAŞLIÇAM - M. BAŞ - M. DURMUŞ - M. ÖZEL - ve N. İLMEK - Necmiye GÖNENLİ - Ö. YEMENİCİOGLU - RAMO - RİFAT - S. ÖZKAYGISIZ - T. ARTEMEL - T. ERKAL - Yaşar YENİCELI Seramik: Otar SHARABIDZE Kokteyl: 1 Temmuz 2004 Saat:18.00 Reslm- Nüzhetiye Cd. No.36 BEŞİKTAŞ - İSTANBUL Tel: 227 03 28 - 227 86 40 | Bu >l*n lı» YEŞİL IVIUIVIYA Firavunların, Ehramların gizlerini anlatan roman P. HUBERT'ten çeviren O. AKBAL Yeni çıktı ŞİMŞEK YAYINLARI SALIPAZARIASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN 2004 5Esas 2004 27Karar Davacı Mehmet Elı Güzel tarafından mahkememıze açılan soyadı tashihı davası sonucunda 08.04.2004 tanh ve vııkanda numaralan yazılı karar ile davanın kabulüne ve lstanbul ılı, Beşıktaş ılçesı, Akat Mah. cilt no: 3 hane no: 521 'de nürusa kayıtlı Mehmet ve Emı- ne'den olma 10.01 1959 Terme d.lu Mehmet Ali Güzel'ın soyismı Çamoğlu olarak tashıh edihnıştir Ilanen du\urulur Basuı: 23775 DEFNE GÖLGESİ TURGAY FİŞEKÇt Zonguldak Geçen hafta sonu, 7. Karaelmas Kültür ve Sanat Festivali'nde bir şıir söyleşisine katılmak için Ege- men Berköz'le birlikte Zonguldak'taydık. Daha önce Ereğli'ye kadar gitmiştim. ötesını ilk kez gördüm. Kömür madenleriyle tanınan Zongul- dak, her şeyden önce bir doğa mucızesı. Denizden gelen esıntilerle defne ağaçlarından yayılan kokula- nn birbirine karıştığı görkemli ormanlarla kaplı yem- yeşil bir doğa. 19. yüzyılın başlarında, henuz kömür madenlerinin varlığı bılinmezken bugünkü Zongul- dak'ın yerinde, Üzülmez deresinin ağzında, saz ve kamışlardan yapılmış kulübelerin olduğu küçük bir balıkçı köyü varmış. 1848'de taşkömürü üretiminin başlamasıyla yö- renin de yazgısı değişip hızlı bir nüfus artışı ve kent- leşme başlamış. Osmanlı döneminde yabancı şirket- lerce işletilen madenler, Cumhunyet döneminde dev- letleştirilmış. Yabancı şirketlerin kendi personeli ıçın yaptırttığı bahçeli güzel konutlar kentin Fener ma- hallesınde, bugün de lojman olarak kullanılıyor. Ki- milerı de özelleştirme kapsamında varlıklı kişılere satılmış. Satılan evler geçirdikleri yenileme işlemle- riyle hemen ötekilerden ayrılıyor. Zonguldak kömürü, yüksek niteliğiyle sanayinin ge- reksinim duyduğu enerjiyi sağlayabiliyor. Bu neden- le Ereğli Demir Çelik ve Karabük Demir Çelik Fabri- kalan hemen yakınlanna kurulmuştur. Bugün yalnızca kömür madenlerinde, yerin yüz- lerce metre altında elli bine yakın emekçi çalışmak- tadır. Hızlı nüfus artışı, kentleşme ve sanayileşme Zon- guldak'a kozmopolit bir kent havası da vermış. Bu hava kent sokaklarında dolaşırken hemen duyum- sanıyor. Zonguldak, büyük maden ve sanayi kuruluşları- na sahip olmasının sonucu ülkemizin işçi hareket- leri tarihinde de ön sırayı tutar. 1908'den günümü- ze bu mücadele neredeyse hiç kesılmeden sürmüş- tür. 1990'da 45 bin ışçinın haklan için Zonguldak'tan Ankara'ya yürümeleri belleklerde tazeliğini korumak- tadır. Günümüz dünyası enerjı kaynaklannın paylaşımı nedeniyle birbirine gırmişken Zonguldak'ın bu kü- resel gelişmelerden etkilenmemesi doğal ki olanak- sız. 1990'larla birlikte doğalgazın yaygınlaşması, Gü- ney Afrika'nın bütün dünyaya kömürü yan fiyatına satmaya başlaması Zonguldak'ın öneminı azaltır gi- bi oldu. Aynı yıllarda Almanya Ruhr Bölgesi'ndeki, Fransa da Lılle'dekı kömür madenlerini ekonomik ol- madıklan için kapattı. Yerine daha ucuz ötekı ener- ji kaynaklannı koyabildiler. Bizde ise petrol ve doğalgazın tümüyle dışartdan alınması, bu alım anlaşmalannın da sık sık kamuoyu gündemine yansıdığı gibi yüksek fiyatlarla yapılmış olması işleri kanştınyor. Ereğli Demir Çelik Fabrika- lan, küresel tıcarete kendini uydurarak başanlı ve kar- lı bir kuruluş olmayı günümüzde de sürdürüyor. Bu- na karşın Zonguldak kömür madenlerinin geleceği belirsiz. Kârlı bulunmayan kömür madenleri, dünya enerji kaynaklannın giderek azalması ve pahalılaş- ması karşısında yenıden önem kazanma yoluna gir- mış görünüyor. Yeni yatırımlarla bu ulusal kaynağı- mız umalım ülkemiz ekonomisinin ateşleyıci güçle- rinden biri olmayı sürdürsün. Madenlerde çalışmak, yeryüzünün en zor işlerin- den biridir. Maden işçilerinın yaşam sürelerı ortala- ma insan ömrünün epey altındadır. Yıllar boyu so- \unan kömür tozları akciğerlerde onarılmaz yıkımlar oluşturur. Zonguldak Kültür ve Eğitim Vakfı (ZOKEV), ken- tin kültür hayatına önemli katkılaryapıyor. 'ŞiirveHa- yat' konulu söyleşimize katılanlarda gözlediğim bı- linç yüksekliği, şiire gösterilen ilgi içimi umut duy- gularıyla doldurdu. ZOKEV'in Zonguldak kentinin simge şairleri olmuş ve her ikisi de sanki kent insanının kısa yaşamını sim- gelercesine yirmili yaşlannın başlarında bu dünya- dan göçmüş Muzaffer Tayyip Uslu, Rüştü Onur ve edebiyatımızda ılk kez Zonguldak maden işçıle- rinin yaşamlannı öyküleştiren Ahmet Naim'in (1904- 19671 anılannı yaşatmak için düzenledikleri etkınlık- ler ve yayınlar da birer değerbilirlik örneği. Zonguldak, kendimi bildim bileli yalnızca maden- leriyle anılır. Oysa Ereğli ile Zonguldak arasında yol alırken kendimi Isviçre Alpleri'nın güzelliklerı ıçinde buldum. Mavi gök, yemyeşil tepeler, alabildiğine uzanan ıssız kumsallar, bulunmaz birdinginlik ülke- sinde olduğumu söylüyordu bana. Heryöresi birbirinden ilginç, güzel, değerli yurdum! Çalışkan, sabıriı, fedakâr insanlarınla hak ettiğin bü- tün güzellikler kendi toprağında seni bekliyor. turgay v? fisekci.com K Ü L T Ü R • Ç İ Z İ K K A M I L M A S A R A C I
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle