Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 3 HAZİRAN 2004 PERŞEMBE
HABERLER
Gazetemiz yazan Hikmet Çetinkaya, Fethullah Gülen'in 40 yıllık serüvenini yazdı
Maskeyi düşürenkitap
Gazetemiz yazan Hikmet Çetinkaya yeni
kttabında y ıllarca yazdığı gerçeklerin ışığında
Fethullah Güleni kendi dilinden deşifre ediyor;
devleti ele geçirme planlaruu kaleme abyor.
AYKLT KÜÇÜKKAYA
Otuz yıldan bu yana yazı-rö-
portaj lanyla Fethullah Gülen
ve cemaatinin maskesini dü-
şüren gazetemiz Yayın Kuru-
lu üyesi ve yazan Hikmet Çe-
tinkaya, son kitabında "Fet-
hullah Gülen'in 40 yılhk se-
rüveni"nı deşifre ediyor. Çe-
tinkaya, Günizi Yayıncı-
lık'tan çıkan kitabında Fet-
hullah Gülen- Recep Tayyip
Erdoğan ilişkisini gözler
önüne seriyor; Gülen'in
AKP'ye verdiği desteği ay-
nntılanyla anlatıyor.
Hikmet Çetinkaya, bir süre ön-
ce gazetemizde yayımlanan ve
okurların büyük ilgısini çeken
yazı dizisi "Fethullah Gülen'in
40 Yılhk SerüvenTni kitaplaştır-
dı. Gazetemiz Imtiyaz Sahibı ve
Yayın Kurulu Başkanı Ühan Sel-
çuk kitabın önsözünde yapıtı,
"Hikmet Çetinkaya, adamı ken-
di dilinden deşifre ediyor, başka-
• Hikmet Çetinkaya'nın
'Fethullah Gülen'in 40 Yıllık
Serüveni' kitabına önsözü
Gazetemiz İmtiyaz Sahibi ve
Yayın Kurulu Başkanı İlhan Selçuk
yazdı. Selçuk, yapıtı, "Hikmet
Çetinkaya, adamı kendi dilinden
deşifre ediyor, başkasının anlatımı
değil; Fethullah, Fethullah'ın
kimliğini sergiliyor..." diye tanımladı.
sınm anlatımı değil; Fethullah,
Fethullah'ın kimliğini sergihyor_"
diye tanımhyor. "Kim bu Fethul-
lah'' diye soran İlhan Selçuk, ön-
sözü şu cümlelerle tamamhyor:
'Cesaretleri yok'
"Ne olursa olsun, Fethullahçı-
lar Orta Asya'dan Amerika'ya
dek örgütlenmişler, Türkiye siya-
sal haritasında ve seçim sandığın-
da pazarhk güçleri var~
Şimdi Tayyip'e oynuyorlar.
Cumhuriyet'ten başka hiçbir
gazete Fethuİlah'ı gerçek kimligıy-
le sergilemeye cesaret edemez™
Neden?
Çünkü banka ve piyasa dünya-
smda süregelen iş ilişkileri nede-
niyle medya, Şeyh Efendi'nin da-
lına basamaz; çıkarlar yumağm-
İstanbul'daki bombalı saldınlara ilişkin El Kaide davasmdâ bir sanık tahliye edildi
KatliamnedeniAKP politikalan
• El Kaide'nin "Türkiye
emiri" Habip Akdaş ile
"Istişare Şûrası" üyesi
Gürcan Baç'ın tutuklu
yargılanan eşlerinin avukatı
Abdurrahman Sanoğlu,
sanıklann eyleminin,
"ABD'nin Irak'ı işgali,
Yahudilere destek verilmesi
ve Irak'a asker gönderme
karanndan dolayı AKP
iktidanna yapılmış bir
tepki" olduğunu savundu.
ÖZGÜR ERBAŞ
istanbul'daki bombalı saldınlara
ilişkin davanın dün yapılan duruş-
masında ilk tahliye karan venlir-
ken El Kaide'nın "Türkiye emiri"
Habip Akdaş ıle "tstişare Şûrası"
üyesi Gürcan Baç'ın tutuklu yar-
gılanan eşlerinin avukatı Abdur-
rahman Sanoğlu, sanıklann eyle-
minin, anayasal düzeni değiştirme-
ye yönelik değil, "ABD'nin Irak'ı
işgali, Yahudilere destek verilmesi
ve Irak'a asker gönderme karann-
dan dolayı AKP iktidanna yapıl-
nuş bir tepki" olduğunu savundu.
Sanoğlu duruşma boyunca ayakta
durmasının nedenıni, mahkeme
başkanına "Oturunca bacağım sız-
hyor" diye açıklarken duruşma so-
nunda gazetecilerin sorulan üzeri-
ne "Bir Müslüman olarak laik re-
jimin önünde sürekH oturup kalk-
mak istemiyorum'' yanıtını verdi.
Sanoğlu, Çetin Emeç ve Turan
Dursun'un katili tslami Hareket
Öıgütü'nün lideri irfanÇağınanın
avukatı olarak Yargıtay'da yaptığı
savunmada da "Benden izin alma-
dan Müslümanlan yargılayamazsı-
nız" demiş ve bu nedenle 3 yıl ha-
pis cezasına çarptınlmıştı.
Istanbul 2 NoTu DGM'de yapı-
lan üçüncü gün oturumuna arala-
nnda Akdaş 'ın eşi Cemile Akdaş
ile Baç'ın gayri resmi eşi Mediha
Yıldınm'ın da bulunduğu 14 tu-
tuklu sanık katıldı. Sanıklann kim-
lik tespitlerinin yapılmasının ar-
dından, sanık avukatlannın tahliye
istemlerine geçildi. Yıldınm ve Ak-
daş'ın avukatı Abdurrahman San-
oğlu, Türkiye'de Selefilerin tümü-
nün El Kaide üyesi olarak algılan-
dığını belirterek Cemal Gürsel'in
Çumhurbaşkanlığı döneminde Di-
yanet İşleri başkanlığı yapmış bir
kişinin kitabından alıntı yaparak
"Bütün Müslümaıüarm kökü Sele-
fıüktir. Selefıliği mahkûm etmek,
İslamı mahkûm etmek anlanuna
gelecektir. Yollar içerisinde en iyi
yolbudur" dedi.
'Kadın tutuklular rehine'
Sanoğlu, eskı ABD Dışişleri Ba-
kanı Henry Kissinger'm "Dipto-
masi" kitabından da bölümler oku-
yarak "Görüleceği üzere, devlet çı-
kan, ulus çıkan gözeten modern
devletin ahlak kuraDarma bağhlıgı
yokrur" diye konuştu.
Müvekkillennin "cihatyapama-
yacağuu, çünkü İslamiyette kadın-
lann cihatla görevlendirilmediği-
ni" belirten Sanoğlu. "Benim bil-
diğim kadanyla £1 Kaide'nin kadın
mititanı voktur" dedi.
Yıldınm ve Akdaş'ın diğe
katı tlhami Sayan da bu davada 48
tutuklu bulunduğunu, 2 kişinin ise
"rehine" konumunda olduğunu id-
dia ederek "Habip Akdaş ve Gür-
can Baç'ın Türkiye'ye dönmcsi için
müvekkillerim rehine olarak tutu-
luyor. Bu örgüt gizlfliğe büyükönem
vermektedir, öyle ki Mediha Yıl-
dınm, 1993 yılında evlendiği ve
' Ömer' olarak bildiği eşinin gerçek
ismini 2 yıl sonra öğrenmiştir. Bu
gizBHkçerçevesinde müvekldlleri-
min bir şey bilmesi nıümkün değil-
dir" dedi"
Avukatma katılmadı
Duruşmada söz alan Cemile Ak-
daş da avukat Sanoğlu "nun söyle-
dığı bazı şeylere katılmadığını be-
lirterek "Eşim yurtdışına çıkacağı
sırada avukaünıın soylediği gibi ci-
hada gideceğini söylenıedi. Işsizlik
belgesi abnak için Cezayir'e gidiyo-
rum demişti" diye konuştu.
Sanık avukatlanndan Osman Ka-
rahan ise müvekkili Muhammet
i3anık avukatlanndan
Abdurrahman
Sanoğlu, duruşma
boyunca ayakta
durmasını, mahkeme
başkanına "Oturunca
bacağım sızhyor" diye
açıklarken gazetecüere
yapüğı açıklamada
"Bir Müslüman olarak
laik rejim önünde
sürekH oturup
kalkmak istemiyorum"
dedi. Sanoğlu, Çetin
Emeç ve Turan
Dursun'un katili trfan
Çagıncf nın avukaü
olarak Yargrtay'da
yaptığı savunmada da
"Benden izin ahnadan
Müslümanlan
yargılayamazsuuz"
demiş ve bu nedenle 3
yıl hapis cezasına
çarptınlmıştı.
ül Enün Bastın'ın Kuzey Irak'taki
Ensar El tslam "aşiretiyle" ilişkisi
bulunduğunu ve Irak savaşı döne-
minde yardım amaçlı olarak Irak'a
gittiğini savundu.
'Ensar El tslam aşirettir'
Sanık avukatı Osman Karahan.
"Ensar El İslam bir örgüt değil,
Türkiye'ye yakınhğıyla biünen bir
aşirettir. Mesut Barzani ve Celal
Talabani ye karşı savaşmışlardır'' di-
ye konuştu.
Duruşmanın sonunda görüşü so-
rulan Cumhuriyet Savcısı Musta-
fa Erol, suç vasfının değişme ihti-
mali göz önüne alınarak tutuklu sa-
nıklardan Ahmet Aslanoğlu, Yusuf
Dural ve Ziya Çeük'in tahliyeleri-
ne karar verilmesini istedi.
Verilen aranın ardından kanıt du-
rumu ve tutuklu kaldığı süre dik-
kate alınarak mağduriyetine mey-
dan verilmemesi için Ahmet Asla-
noğlu'nun tahliyesini kararlaştıran
mahkeme heyeti, diğer sanıklann
tahliye istemlerini reddetti.
da kördüğümleşen basın. Fethul-
lahçılarla iyi geçinmek zorunda-
dır."
Kitapta "Fethullah Gülen Ken-
dini Anlaüyor" başlıklı bölüm-
lerde Gülen'in "cihad çağnlan"
dikkat çekiyor; "Fethullah Gü-
len'le Dgüi Raporlar" başlıklı bö-
lümde ise Gülen'in "devleti ele ge-
çirme planlan" yansıhlıyor.
Cünümüze ısık tutuyor
îşte kitabın bugüne ışık rutan ra-
porlar bölümünden bazı aynntı-
lar:
• Gülen, demokratik yollar-
dan devlet kademelerinde kad-
rolaşarak Atatürk ilke ve devrim-
lerini de ortadan kaldınp şeriat
esaslanna dayalı bir devlet kur-
mayı ve bunu takiben dünya Türk-
Islam birliğini gerçekleştirmeyi
hedeflemektedir.
•" Islamda cihadı, fikri alanda
yapılması gereken bir mücadele
olarak yorumlaması nedeniyle
zaman zaman ıumlı ve devlet yan-
lısı Islamcılar olduklan yönünde
tartışmalar gündeme gelmekte-
dir. Ancak yurtiçi ve yurtdışında
grubun organize oluş biçimi, fa-
aliyetleri ve kadrolaşma çalışma-
lan incelendiğinde, tümüyle dev-
lete alternatif bir hedef güdüldü-
ğü görülmektedir.
• Türk cumhuriyetlerinde
ABD'nin nüfuz alanını genişlet-
me çabalanyla aynı dönemde yay-
gm ve organize bir güce kavuş-
ması, aynca Iran'a karşı kesin bir
tavır ortaya koyarken Batı yanlı-
sı Suudi Arabistan'a karşı taraf-
sız davranmaya özen göstermesi
dikkat çekicidir. Fethullahçılann
uluslararası nitelikli yatınmlan
ve ilişkilerinin, başta ABD ve In-
giltere olmak üzere Batılı ülkeler
tarafından, Ortadoğu ve Afrika
kökenli Islam köktendinciliğinin
etkisini kırmak ve Iran'ın rejim
ihracı çalışmalanna alternatif ya-
ratma düşüncesiyle desteklendi-
ği değerlendirilmektedir.
'Bir kasetle sarsılan aüc'
Kitabın en çarpıcı özelliğini ise
Hikmet Çetinkaya'nın yıllarca
yazdığı gerçeklerin, Türkiye'nin
büyük kesimi tarafından, 18 Ha-
ziran 1999 akşamı atv'de yayım-
lanan kasetle anlaşılması oluştu-
ruyor.
Gülen, kasette, "Gumhuriyet
rejimini ywaş yavaş nasıl yıkaca-
ğuu" açıklıyor. Hikmet Çetinka-
ya, kasetle ilgili aynntılara de-
ğindikten sonra o dönemde yaz-
dığı bir yazısına da kitabında yer
veriyor. Çetinkaya, 5 yıl önce yaz-
dığı "Takke Düştü, Kel Göründü"
başlıklı yazısında, günümüz med-
yasına anlamlı bir mesaj veriyor:
"... Önceki gece atv'deki Fethul-
lah Gülen kasetini tüm kamuoyu
izledL..
Dün sabah gazetelere baküm.
Sabah, Hürriyet, MUliyet, 'mas-
kenin düşüşü'nü manşetten ver-
mişlerdi...
Fethullah Gülen'i yıllardır ko-
ruyup kollayan med>a nasıl olup
da uyanmışu?
... Fethullah Gülen, düne dek
yalanladığı 'Işık Evleri'nin ama-
cını açık seçik anlattı; nıülki amir-
lerle, savcılarla, yargıçlarla nasıl
ilişki kurulacağım, kendi yandaş-
laruun devlet erkine nasıl yerleş-
tirileceğini açıkladı...
Yıllarca yazdıklanmızm gerçek
olduğu artık ortadadır.
Bizi tekzip edenler, mahkeme-
ye verenler bakalım bundan son-
ra ne yapacaklar?.."
UMUT davasmdâ mahkeme heyeti, görevsizlik karan verilmesi istemini inceleyecek
Satnldar yetldsizliğe sığmdı
• UMUT davasında, El Kaide
davasında olduğu gibi sanıklar
anayasa değişikliği nedeniyle
DGM'nin yetkisizlik karan
vermesini istedi. Savcı Salim
Demirci, DGM'lerin Kuruluş
ve Yargılama Usulleri
Hakkındaki Kanun'un halen
yürürlükte olduğuna işaret
ederek istemin
reddini talegetti.
ANKARA (Cumhumet Bürosu) -
Gazetemiz yazarlan Uğur Mumcu ile
Prof. Dr. Aİunet Taner Kışlalı nın öl-
dürülmesine ilişkin UMUT davasında
sanıklar. anayasa değişikliği nedeniy-
le DGM'nin yetkisizlik karan verme-
sini ıstediler. Savcı Salim Demirci,
DGM'lerin anayasa] güvencesinin or-
tadan kalktığını, ancak DGM'lerin Ku-
ruluş ve Yargılama Usulleri Hakkında-
ki Kanun'un halen yürürlükte olduğu-
na işaret ederek istemin reddini talep
etti. Mahkeme heyeti, görevsizlik ve
yetkisizlik karan verilmesi yönünde-
ki istemle ilgili olarak dosyanın ince-
lemeye alınmasını kararlaştırdı.
UMUT davasının dünkü oturumu-
na, tutuklu sanıklar Ekrem Ba>tap,
Ferhan Ozmen, Abdülhamit Çetik,
Hasan Kıhç, Mehmet AH Tekin, Yu-
suf Karakuş, Mehmet Şahin ve Fa-
tih Aydın ıle sanık ve müdahil avu-
katlan katıldı.
Tutuklu sanık Mehmet Şahin'in avu-
kaft Mehmet Balh söz alarak, DGM'le-
rin kuruluşuna ilişkin anayasanın 143.
maddesinin yürürlükten kaldınldığı-
nı anımsattı. DGM'lerin, anayasal da-
yanağının kalmadığını belirten Balh,
dosyanın görevsizlik ve yetkisizlik ka-
ranyla îstanbul Ağır Çeza Mahkeme-
si'ne gönderilmesini istedi.
Savcı Salim Demirci, DGM'lerin
anayasal güvencesinin ortadan kalktı-
ğına, ancak DGM'lerin Kuruluş ve
Yargılama Usulleri Hakkındaki Ka-
nun'un halen yürürlükte olduğuna işa-
ret etti. Anayasanın 142. maddesinde,
mahkemelerin kanunla kurulacağının
hüküm altına alındığını behrten Demir-
ci, DGM'lerin yasal dayanağını ana-
yasanın 142. maddesinden hareketle
2845 sayılı yasadan aldığını, bu ne-
denle sanıklar ve avukatlannın talep-
lerinin reddedilmesini istedi.
Mahkeme heyeti, görevsizlik ve yet-
kisizlik karan verilmesi yönündeki ta-
leple ilgili olarak dosyanın inceleme-
ye alınmasına, tutuklu sanıklann tah-
liye taleplerinin reddine ve diğer ek-
sikliklerin giderilmesine karar vererek
duruşmayı erteledi.
CEREKCELİ KARAR
Polis okulunda
imam hatipliye
vize verilmedi
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Anayasa
Mahkemesi, polis okullanna "genel Hse, erkek
ve kız teknik öğretim, ticaret \e turizm
öğretimine bağh okul mezunlan arasuıdan"
öğrenci alınmasını öngören yasal
düzenlemenin iptali istemini reddetti. Bu
kararla, imam hatiplilerin, polis okullanna
girişine vize verilrnemiş oldu. Anayasa
Mahkemesi Başkanı Mustafa Bumin,
Başkanvekili Haşim Kıhç ve üye Sacit Adah
bu karara katılmadı. Kapatılan FP, Polis
Yüksek Öğretim Kanunu'nun 10. maddesinin
ikinci ve 15. maddesinin binncı fikralannda
yer alan, "_genel Kse, erkek teknik öğretim, kız
teknik öğretim ve ticaret ve turizm öğretimine
bağh okul mezunlan arasuıdan._" ibarelerinin
iptali istemiyle dava açmıştı. Anayasa
Mahkemesi, istemi 12 Şubat 2004'te
oyçoklugu ile reddetmişti. Anayasa
Mahkemesi'nin gerekçeli karannda
düzenlemeyle, temelde, Türk toplumuna ve
emniyet örgütünün ihtiyaç ve beklentilerine
yanıt verebilecek nitelikte polıslerin
yetiştirilmeleri ve onlann insan haklanna
saygılı, ancak devlet otoritesını de zaafa
uğratmayacak bir yapıda eğitilmeleri için,
eğitim hizmetlerinin gelişen bilim ve
teknolojiye paralel olarak yapılandınlmasının
amaçlandığı vurgulandı. Kararda, belirli
önemde bazı kamu hizmetlerinin özelliklerini
gözeterek gerçekleştirdiği bu tür
düzenlemelerin anayasal ilkelere bağh kalmak
ve hizmetin gereklerinı dıkkate almak
koşuluyla yasa koyucunun takdir yetkisi
içinde olan bir yasama işlemı olduğu anlatıldı.
METİN KAPLAN OLAYI
Die VVelt gazetesi ve Neue VVestfaetische Zeinıng
dünkü sayılannda Metin Kaplan'a yer verdL
Güvenlikboşluğu
Alman medyasında
BERLtN (ANKA) - Alman basını şenatçı
örgüt lideri Metin Kaplan olayında ortaya
çıkan güvenlik boşluğunu tartışmayı
sürdürüyor. Neue Westfaelısche Zeıtung
gazetesi, "Metin Kaplan gibi ortada olan bir
insanı denetim alnnda tutamayan polis, gjzti
yasadışı faalivet \iihiten El Kaide teröristierini
nasıl ortaya çıkaracak?" diye sordu. Dıe Welt
gazetesi, yurtdışına çıkış karan önce
onaylandıktan sonra hakkında tutuklama
müzekkeresi çıkanlan ancak 100 polisle
gerçekleştirilen arama sonucu günlerce
bulunamayan Kaplan'ın durumunu alaycı bir
üslupla değerlendirdi. Die Welt. "tyi ki Metin
Kaplan var" ıfadesini kullanırken Kaplan
sayesinde Almanya'daki güvenlik sorununun
değişik boyutlannın bir kez daha ortaya
çıktığını belirtti. Die Welt, Yeşiller Partisi'nin
Almanya'da iç güvenliğin arttınlmasına karşı
çıktığını anımsatırken Hıristiyan Sosyal Birlik
Partisı Başkanı Ednıund Stoiber'in, "Kaplan
ve benzerleri suurdışı edümezse Göç Yasası
uzlaşmasuun alnna imza armam" sözünde
haklı olduğunu bildirdi. Neue Westfaelische
Zeitung ise yorumunda. "Bu konuya neşter
aOlnıah. Beceriksiz operasjonlann,
üetişimsizligin önüne geçerek, istihbaraö
kendine saklayanlar hakkında işlem
yapumah" önerisini ortaya attı.
KREUZBERC
Berlin
y
de radikal
cami tartişması
BERLtN (AA) - Almanya'nın başkenti
Berün'de, çok sayıda Türk'ün yaşadığı
Kreuzberg semtinde yapılması planlanan
cami, radikal dinci bir dernek tarafından
yapılacağı gerekçesiyle tarhşmalara neden
oldu. tslam uzmanı Ralf Ghadban.
Berlin'deki "Radio-muhıkuh1''ye yaptığı
açıklamada, "Camiyi üışa edecek dernek
Bberal görünüyor, ancak radikal bir akuna
bağh" dedi. "Derneğin amacının toplumu
tslamlaşormak olduğunu" kaydeden
Ghadban, şunlan söyledi: "En çok önem
verdikleri konulann başında cinshet aynmı
geHyor. Bu konudaki düşünceleri o kadar
radikal ki 'Islamcılar' tarafindan bile
reddedilivor. Kurulacak bu cami, kesinlikle
Kreuzberg'de daha iyi bir büükteuğe ve
uytıma katkı sağlamayacakur."
Hıristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU)
Kreuzberg semti parti teşkilatı da caminin
inşaahna karşı direneceğini açıkladı. CDU'lu
Kurt VVansner, "Bu cami inşaaüyla birlikte
daha fazia Alman bölgeden ay nlacakör" diye
konuştu. Berlin Eyaleti tçişleri Bakanı
Ehrhart Körting ise "kentte yaklaşık 4 bin
radikal dinci bulunmasına rağmen büyük bir
güvenlik endisesi olmadığuu" belirtti.