19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 3 HAZİRAN 2004 PERŞEMBE HABERLER Gazetemiz yazan Hikmet Çetinkaya, Fethullah Gülen'in 40 yıllık serüvenini yazdı Maskeyi düşürenkitap Gazetemiz yazan Hikmet Çetinkaya yeni kttabında y ıllarca yazdığı gerçeklerin ışığında Fethullah Güleni kendi dilinden deşifre ediyor; devleti ele geçirme planlaruu kaleme abyor. AYKLT KÜÇÜKKAYA Otuz yıldan bu yana yazı-rö- portaj lanyla Fethullah Gülen ve cemaatinin maskesini dü- şüren gazetemiz Yayın Kuru- lu üyesi ve yazan Hikmet Çe- tinkaya, son kitabında "Fet- hullah Gülen'in 40 yılhk se- rüveni"nı deşifre ediyor. Çe- tinkaya, Günizi Yayıncı- lık'tan çıkan kitabında Fet- hullah Gülen- Recep Tayyip Erdoğan ilişkisini gözler önüne seriyor; Gülen'in AKP'ye verdiği desteği ay- nntılanyla anlatıyor. Hikmet Çetinkaya, bir süre ön- ce gazetemizde yayımlanan ve okurların büyük ilgısini çeken yazı dizisi "Fethullah Gülen'in 40 Yılhk SerüvenTni kitaplaştır- dı. Gazetemiz Imtiyaz Sahibı ve Yayın Kurulu Başkanı Ühan Sel- çuk kitabın önsözünde yapıtı, "Hikmet Çetinkaya, adamı ken- di dilinden deşifre ediyor, başka- • Hikmet Çetinkaya'nın 'Fethullah Gülen'in 40 Yıllık Serüveni' kitabına önsözü Gazetemiz İmtiyaz Sahibi ve Yayın Kurulu Başkanı İlhan Selçuk yazdı. Selçuk, yapıtı, "Hikmet Çetinkaya, adamı kendi dilinden deşifre ediyor, başkasının anlatımı değil; Fethullah, Fethullah'ın kimliğini sergiliyor..." diye tanımladı. sınm anlatımı değil; Fethullah, Fethullah'ın kimliğini sergihyor_" diye tanımhyor. "Kim bu Fethul- lah'' diye soran İlhan Selçuk, ön- sözü şu cümlelerle tamamhyor: 'Cesaretleri yok' "Ne olursa olsun, Fethullahçı- lar Orta Asya'dan Amerika'ya dek örgütlenmişler, Türkiye siya- sal haritasında ve seçim sandığın- da pazarhk güçleri var~ Şimdi Tayyip'e oynuyorlar. Cumhuriyet'ten başka hiçbir gazete Fethuİlah'ı gerçek kimligıy- le sergilemeye cesaret edemez™ Neden? Çünkü banka ve piyasa dünya- smda süregelen iş ilişkileri nede- niyle medya, Şeyh Efendi'nin da- lına basamaz; çıkarlar yumağm- İstanbul'daki bombalı saldınlara ilişkin El Kaide davasmdâ bir sanık tahliye edildi KatliamnedeniAKP politikalan • El Kaide'nin "Türkiye emiri" Habip Akdaş ile "Istişare Şûrası" üyesi Gürcan Baç'ın tutuklu yargılanan eşlerinin avukatı Abdurrahman Sanoğlu, sanıklann eyleminin, "ABD'nin Irak'ı işgali, Yahudilere destek verilmesi ve Irak'a asker gönderme karanndan dolayı AKP iktidanna yapılmış bir tepki" olduğunu savundu. ÖZGÜR ERBAŞ istanbul'daki bombalı saldınlara ilişkin davanın dün yapılan duruş- masında ilk tahliye karan venlir- ken El Kaide'nın "Türkiye emiri" Habip Akdaş ıle "tstişare Şûrası" üyesi Gürcan Baç'ın tutuklu yar- gılanan eşlerinin avukatı Abdur- rahman Sanoğlu, sanıklann eyle- minin, anayasal düzeni değiştirme- ye yönelik değil, "ABD'nin Irak'ı işgali, Yahudilere destek verilmesi ve Irak'a asker gönderme karann- dan dolayı AKP iktidanna yapıl- nuş bir tepki" olduğunu savundu. Sanoğlu duruşma boyunca ayakta durmasının nedenıni, mahkeme başkanına "Oturunca bacağım sız- hyor" diye açıklarken duruşma so- nunda gazetecilerin sorulan üzeri- ne "Bir Müslüman olarak laik re- jimin önünde sürekH oturup kalk- mak istemiyorum'' yanıtını verdi. Sanoğlu, Çetin Emeç ve Turan Dursun'un katili tslami Hareket Öıgütü'nün lideri irfanÇağınanın avukatı olarak Yargıtay'da yaptığı savunmada da "Benden izin alma- dan Müslümanlan yargılayamazsı- nız" demiş ve bu nedenle 3 yıl ha- pis cezasına çarptınlmıştı. Istanbul 2 NoTu DGM'de yapı- lan üçüncü gün oturumuna arala- nnda Akdaş 'ın eşi Cemile Akdaş ile Baç'ın gayri resmi eşi Mediha Yıldınm'ın da bulunduğu 14 tu- tuklu sanık katıldı. Sanıklann kim- lik tespitlerinin yapılmasının ar- dından, sanık avukatlannın tahliye istemlerine geçildi. Yıldınm ve Ak- daş'ın avukatı Abdurrahman San- oğlu, Türkiye'de Selefilerin tümü- nün El Kaide üyesi olarak algılan- dığını belirterek Cemal Gürsel'in Çumhurbaşkanlığı döneminde Di- yanet İşleri başkanlığı yapmış bir kişinin kitabından alıntı yaparak "Bütün Müslümaıüarm kökü Sele- fıüktir. Selefıliği mahkûm etmek, İslamı mahkûm etmek anlanuna gelecektir. Yollar içerisinde en iyi yolbudur" dedi. 'Kadın tutuklular rehine' Sanoğlu, eskı ABD Dışişleri Ba- kanı Henry Kissinger'm "Dipto- masi" kitabından da bölümler oku- yarak "Görüleceği üzere, devlet çı- kan, ulus çıkan gözeten modern devletin ahlak kuraDarma bağhlıgı yokrur" diye konuştu. Müvekkillennin "cihatyapama- yacağuu, çünkü İslamiyette kadın- lann cihatla görevlendirilmediği- ni" belirten Sanoğlu. "Benim bil- diğim kadanyla £1 Kaide'nin kadın mititanı voktur" dedi. Yıldınm ve Akdaş'ın diğe katı tlhami Sayan da bu davada 48 tutuklu bulunduğunu, 2 kişinin ise "rehine" konumunda olduğunu id- dia ederek "Habip Akdaş ve Gür- can Baç'ın Türkiye'ye dönmcsi için müvekkillerim rehine olarak tutu- luyor. Bu örgüt gizlfliğe büyükönem vermektedir, öyle ki Mediha Yıl- dınm, 1993 yılında evlendiği ve ' Ömer' olarak bildiği eşinin gerçek ismini 2 yıl sonra öğrenmiştir. Bu gizBHkçerçevesinde müvekldlleri- min bir şey bilmesi nıümkün değil- dir" dedi" Avukatma katılmadı Duruşmada söz alan Cemile Ak- daş da avukat Sanoğlu "nun söyle- dığı bazı şeylere katılmadığını be- lirterek "Eşim yurtdışına çıkacağı sırada avukaünıın soylediği gibi ci- hada gideceğini söylenıedi. Işsizlik belgesi abnak için Cezayir'e gidiyo- rum demişti" diye konuştu. Sanık avukatlanndan Osman Ka- rahan ise müvekkili Muhammet i3anık avukatlanndan Abdurrahman Sanoğlu, duruşma boyunca ayakta durmasını, mahkeme başkanına "Oturunca bacağım sızhyor" diye açıklarken gazetecüere yapüğı açıklamada "Bir Müslüman olarak laik rejim önünde sürekH oturup kalkmak istemiyorum" dedi. Sanoğlu, Çetin Emeç ve Turan Dursun'un katili trfan Çagıncf nın avukaü olarak Yargrtay'da yaptığı savunmada da "Benden izin ahnadan Müslümanlan yargılayamazsuuz" demiş ve bu nedenle 3 yıl hapis cezasına çarptınlmıştı. ül Enün Bastın'ın Kuzey Irak'taki Ensar El tslam "aşiretiyle" ilişkisi bulunduğunu ve Irak savaşı döne- minde yardım amaçlı olarak Irak'a gittiğini savundu. 'Ensar El tslam aşirettir' Sanık avukatı Osman Karahan. "Ensar El İslam bir örgüt değil, Türkiye'ye yakınhğıyla biünen bir aşirettir. Mesut Barzani ve Celal Talabani ye karşı savaşmışlardır'' di- ye konuştu. Duruşmanın sonunda görüşü so- rulan Cumhuriyet Savcısı Musta- fa Erol, suç vasfının değişme ihti- mali göz önüne alınarak tutuklu sa- nıklardan Ahmet Aslanoğlu, Yusuf Dural ve Ziya Çeük'in tahliyeleri- ne karar verilmesini istedi. Verilen aranın ardından kanıt du- rumu ve tutuklu kaldığı süre dik- kate alınarak mağduriyetine mey- dan verilmemesi için Ahmet Asla- noğlu'nun tahliyesini kararlaştıran mahkeme heyeti, diğer sanıklann tahliye istemlerini reddetti. da kördüğümleşen basın. Fethul- lahçılarla iyi geçinmek zorunda- dır." Kitapta "Fethullah Gülen Ken- dini Anlaüyor" başlıklı bölüm- lerde Gülen'in "cihad çağnlan" dikkat çekiyor; "Fethullah Gü- len'le Dgüi Raporlar" başlıklı bö- lümde ise Gülen'in "devleti ele ge- çirme planlan" yansıhlıyor. Cünümüze ısık tutuyor îşte kitabın bugüne ışık rutan ra- porlar bölümünden bazı aynntı- lar: • Gülen, demokratik yollar- dan devlet kademelerinde kad- rolaşarak Atatürk ilke ve devrim- lerini de ortadan kaldınp şeriat esaslanna dayalı bir devlet kur- mayı ve bunu takiben dünya Türk- Islam birliğini gerçekleştirmeyi hedeflemektedir. •" Islamda cihadı, fikri alanda yapılması gereken bir mücadele olarak yorumlaması nedeniyle zaman zaman ıumlı ve devlet yan- lısı Islamcılar olduklan yönünde tartışmalar gündeme gelmekte- dir. Ancak yurtiçi ve yurtdışında grubun organize oluş biçimi, fa- aliyetleri ve kadrolaşma çalışma- lan incelendiğinde, tümüyle dev- lete alternatif bir hedef güdüldü- ğü görülmektedir. • Türk cumhuriyetlerinde ABD'nin nüfuz alanını genişlet- me çabalanyla aynı dönemde yay- gm ve organize bir güce kavuş- ması, aynca Iran'a karşı kesin bir tavır ortaya koyarken Batı yanlı- sı Suudi Arabistan'a karşı taraf- sız davranmaya özen göstermesi dikkat çekicidir. Fethullahçılann uluslararası nitelikli yatınmlan ve ilişkilerinin, başta ABD ve In- giltere olmak üzere Batılı ülkeler tarafından, Ortadoğu ve Afrika kökenli Islam köktendinciliğinin etkisini kırmak ve Iran'ın rejim ihracı çalışmalanna alternatif ya- ratma düşüncesiyle desteklendi- ği değerlendirilmektedir. 'Bir kasetle sarsılan aüc' Kitabın en çarpıcı özelliğini ise Hikmet Çetinkaya'nın yıllarca yazdığı gerçeklerin, Türkiye'nin büyük kesimi tarafından, 18 Ha- ziran 1999 akşamı atv'de yayım- lanan kasetle anlaşılması oluştu- ruyor. Gülen, kasette, "Gumhuriyet rejimini ywaş yavaş nasıl yıkaca- ğuu" açıklıyor. Hikmet Çetinka- ya, kasetle ilgili aynntılara de- ğindikten sonra o dönemde yaz- dığı bir yazısına da kitabında yer veriyor. Çetinkaya, 5 yıl önce yaz- dığı "Takke Düştü, Kel Göründü" başlıklı yazısında, günümüz med- yasına anlamlı bir mesaj veriyor: "... Önceki gece atv'deki Fethul- lah Gülen kasetini tüm kamuoyu izledL.. Dün sabah gazetelere baküm. Sabah, Hürriyet, MUliyet, 'mas- kenin düşüşü'nü manşetten ver- mişlerdi... Fethullah Gülen'i yıllardır ko- ruyup kollayan med>a nasıl olup da uyanmışu? ... Fethullah Gülen, düne dek yalanladığı 'Işık Evleri'nin ama- cını açık seçik anlattı; nıülki amir- lerle, savcılarla, yargıçlarla nasıl ilişki kurulacağım, kendi yandaş- laruun devlet erkine nasıl yerleş- tirileceğini açıkladı... Yıllarca yazdıklanmızm gerçek olduğu artık ortadadır. Bizi tekzip edenler, mahkeme- ye verenler bakalım bundan son- ra ne yapacaklar?.." UMUT davasmdâ mahkeme heyeti, görevsizlik karan verilmesi istemini inceleyecek Satnldar yetldsizliğe sığmdı • UMUT davasında, El Kaide davasında olduğu gibi sanıklar anayasa değişikliği nedeniyle DGM'nin yetkisizlik karan vermesini istedi. Savcı Salim Demirci, DGM'lerin Kuruluş ve Yargılama Usulleri Hakkındaki Kanun'un halen yürürlükte olduğuna işaret ederek istemin reddini talegetti. ANKARA (Cumhumet Bürosu) - Gazetemiz yazarlan Uğur Mumcu ile Prof. Dr. Aİunet Taner Kışlalı nın öl- dürülmesine ilişkin UMUT davasında sanıklar. anayasa değişikliği nedeniy- le DGM'nin yetkisizlik karan verme- sini ıstediler. Savcı Salim Demirci, DGM'lerin anayasa] güvencesinin or- tadan kalktığını, ancak DGM'lerin Ku- ruluş ve Yargılama Usulleri Hakkında- ki Kanun'un halen yürürlükte olduğu- na işaret ederek istemin reddini talep etti. Mahkeme heyeti, görevsizlik ve yetkisizlik karan verilmesi yönünde- ki istemle ilgili olarak dosyanın ince- lemeye alınmasını kararlaştırdı. UMUT davasının dünkü oturumu- na, tutuklu sanıklar Ekrem Ba>tap, Ferhan Ozmen, Abdülhamit Çetik, Hasan Kıhç, Mehmet AH Tekin, Yu- suf Karakuş, Mehmet Şahin ve Fa- tih Aydın ıle sanık ve müdahil avu- katlan katıldı. Tutuklu sanık Mehmet Şahin'in avu- kaft Mehmet Balh söz alarak, DGM'le- rin kuruluşuna ilişkin anayasanın 143. maddesinin yürürlükten kaldınldığı- nı anımsattı. DGM'lerin, anayasal da- yanağının kalmadığını belirten Balh, dosyanın görevsizlik ve yetkisizlik ka- ranyla îstanbul Ağır Çeza Mahkeme- si'ne gönderilmesini istedi. Savcı Salim Demirci, DGM'lerin anayasal güvencesinin ortadan kalktı- ğına, ancak DGM'lerin Kuruluş ve Yargılama Usulleri Hakkındaki Ka- nun'un halen yürürlükte olduğuna işa- ret etti. Anayasanın 142. maddesinde, mahkemelerin kanunla kurulacağının hüküm altına alındığını behrten Demir- ci, DGM'lerin yasal dayanağını ana- yasanın 142. maddesinden hareketle 2845 sayılı yasadan aldığını, bu ne- denle sanıklar ve avukatlannın talep- lerinin reddedilmesini istedi. Mahkeme heyeti, görevsizlik ve yet- kisizlik karan verilmesi yönündeki ta- leple ilgili olarak dosyanın inceleme- ye alınmasına, tutuklu sanıklann tah- liye taleplerinin reddine ve diğer ek- sikliklerin giderilmesine karar vererek duruşmayı erteledi. CEREKCELİ KARAR Polis okulunda imam hatipliye vize verilmedi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Anayasa Mahkemesi, polis okullanna "genel Hse, erkek ve kız teknik öğretim, ticaret \e turizm öğretimine bağh okul mezunlan arasuıdan" öğrenci alınmasını öngören yasal düzenlemenin iptali istemini reddetti. Bu kararla, imam hatiplilerin, polis okullanna girişine vize verilrnemiş oldu. Anayasa Mahkemesi Başkanı Mustafa Bumin, Başkanvekili Haşim Kıhç ve üye Sacit Adah bu karara katılmadı. Kapatılan FP, Polis Yüksek Öğretim Kanunu'nun 10. maddesinin ikinci ve 15. maddesinin binncı fikralannda yer alan, "_genel Kse, erkek teknik öğretim, kız teknik öğretim ve ticaret ve turizm öğretimine bağh okul mezunlan arasuıdan._" ibarelerinin iptali istemiyle dava açmıştı. Anayasa Mahkemesi, istemi 12 Şubat 2004'te oyçoklugu ile reddetmişti. Anayasa Mahkemesi'nin gerekçeli karannda düzenlemeyle, temelde, Türk toplumuna ve emniyet örgütünün ihtiyaç ve beklentilerine yanıt verebilecek nitelikte polıslerin yetiştirilmeleri ve onlann insan haklanna saygılı, ancak devlet otoritesını de zaafa uğratmayacak bir yapıda eğitilmeleri için, eğitim hizmetlerinin gelişen bilim ve teknolojiye paralel olarak yapılandınlmasının amaçlandığı vurgulandı. Kararda, belirli önemde bazı kamu hizmetlerinin özelliklerini gözeterek gerçekleştirdiği bu tür düzenlemelerin anayasal ilkelere bağh kalmak ve hizmetin gereklerinı dıkkate almak koşuluyla yasa koyucunun takdir yetkisi içinde olan bir yasama işlemı olduğu anlatıldı. METİN KAPLAN OLAYI Die VVelt gazetesi ve Neue VVestfaetische Zeinıng dünkü sayılannda Metin Kaplan'a yer verdL Güvenlikboşluğu Alman medyasında BERLtN (ANKA) - Alman basını şenatçı örgüt lideri Metin Kaplan olayında ortaya çıkan güvenlik boşluğunu tartışmayı sürdürüyor. Neue Westfaelısche Zeıtung gazetesi, "Metin Kaplan gibi ortada olan bir insanı denetim alnnda tutamayan polis, gjzti yasadışı faalivet \iihiten El Kaide teröristierini nasıl ortaya çıkaracak?" diye sordu. Dıe Welt gazetesi, yurtdışına çıkış karan önce onaylandıktan sonra hakkında tutuklama müzekkeresi çıkanlan ancak 100 polisle gerçekleştirilen arama sonucu günlerce bulunamayan Kaplan'ın durumunu alaycı bir üslupla değerlendirdi. Die Welt. "tyi ki Metin Kaplan var" ıfadesini kullanırken Kaplan sayesinde Almanya'daki güvenlik sorununun değişik boyutlannın bir kez daha ortaya çıktığını belirtti. Die Welt, Yeşiller Partisi'nin Almanya'da iç güvenliğin arttınlmasına karşı çıktığını anımsatırken Hıristiyan Sosyal Birlik Partisı Başkanı Ednıund Stoiber'in, "Kaplan ve benzerleri suurdışı edümezse Göç Yasası uzlaşmasuun alnna imza armam" sözünde haklı olduğunu bildirdi. Neue Westfaelische Zeitung ise yorumunda. "Bu konuya neşter aOlnıah. Beceriksiz operasjonlann, üetişimsizligin önüne geçerek, istihbaraö kendine saklayanlar hakkında işlem yapumah" önerisini ortaya attı. KREUZBERC Berlin y de radikal cami tartişması BERLtN (AA) - Almanya'nın başkenti Berün'de, çok sayıda Türk'ün yaşadığı Kreuzberg semtinde yapılması planlanan cami, radikal dinci bir dernek tarafından yapılacağı gerekçesiyle tarhşmalara neden oldu. tslam uzmanı Ralf Ghadban. Berlin'deki "Radio-muhıkuh1''ye yaptığı açıklamada, "Camiyi üışa edecek dernek Bberal görünüyor, ancak radikal bir akuna bağh" dedi. "Derneğin amacının toplumu tslamlaşormak olduğunu" kaydeden Ghadban, şunlan söyledi: "En çok önem verdikleri konulann başında cinshet aynmı geHyor. Bu konudaki düşünceleri o kadar radikal ki 'Islamcılar' tarafindan bile reddedilivor. Kurulacak bu cami, kesinlikle Kreuzberg'de daha iyi bir büükteuğe ve uytıma katkı sağlamayacakur." Hıristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) Kreuzberg semti parti teşkilatı da caminin inşaahna karşı direneceğini açıkladı. CDU'lu Kurt VVansner, "Bu cami inşaaüyla birlikte daha fazia Alman bölgeden ay nlacakör" diye konuştu. Berlin Eyaleti tçişleri Bakanı Ehrhart Körting ise "kentte yaklaşık 4 bin radikal dinci bulunmasına rağmen büyük bir güvenlik endisesi olmadığuu" belirtti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle