Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
24 HAZİRAN 2004 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
NATO İSTANBUL DORUGU 2004
Lieberman ve Hagel hazırladı
Amerikan
Senatosu'tnın
gündemindeki
yasatasansı
TT*V emokrat Parti senatörii Joe
/ 1 Lieberman ve Cumhuriyetçi Parti
J~J senatörü Chuck Hagel, geçennisan
ayında ABD Senatosu'na Büyük Ortadoğu
Projesi'ne ilişkin bir tasan sundular. "2004
ı Büyük Ortadoğu ve Orta Asya Kalkuuna
YasasT tasansı olarak tanımlanan bu metnin
amaç bölümünde, "Bu yasanın amacı,
özellikle özel sektörün geJiştirümesiyle
Büyük Ortadoğu ve Orta Asva'da siyasi
özgüriük ve ekonomik kalkımnamn
sağlanması için yardımın
yetkiiendirilmesidir. Bu yardım kapsamında,
Demokrasi Vakfi, Kalkınma Fonu ve
Kalkuuna Bankası isimli 3 yeni kurum da
katkıda bulunacakür" denildi. Tasannın
"Kongrenin Saptamalan" başlıklı üçüncü
bölümünde. BOP'un temellerine ilişkin şu
vurgularyapıldı: "11 Eyiül 2001'deld terörist
saJdınlar, ABD'nin dış politikasındaki
dönüm noktasının sinyallerini vermistir. El
Kaide ve baglantdı gruplar, Afganistan,
Pakistan, Büyük Ortadoğu ve Orta Asya ile
dünyanın her verinde birbirleriyle bağjanüh
bir terörist şebekesi ohışturmuşlardır.
Terorizmle savaş, ABD'nin, Büvük
Ortadoğu ve Orta Asya'yı kendi siyasi,
ekonomik ve güvenlik dinanuklerine sahip
stratejik bir bölge olarak değerlendirmesini
gerektirmektedir. KültüreL, coğrafık ve dil
çeşittiliği zenginligine sahip Büyük Ortadoğu
ve Orta Asya, ekonomik kalkınma ve siyasi
özgüriük açısından ortak engellerle karşı
karşıyadırlar. Yoksulluk ve ekonomik
azgetişnüşlik, tek başlanna terorizme neden
olmamakla beraber, ekonomik biiyiime,
serbest ticarct ve özel sektörün kalkınması
terorizmin gelişmesine neden olan radikal
siyasi eğilimlerin önünün kesildiği bir
ortamın gelişmesine katkıda bulunabilir.
Küresel savaşın kazanılmasının ardından
ABD ve diğer bagışçı ülkeler, daha açık siyasi
ve ekonomik sistemlere ulaşılması için
reformlann yerine getiriimesi arzumuzu
pavlaşan Büyük Ortadoğu ve Orta Asya
yurttaşlannı
desteklemetidir.
A\rupa Büiiği
üyefa'ğüıe dönük
beklentileri
açısından
desteklenmesi
gereken
Türkiye, Büyük
Ortadoğu ve
Orta Asya'ya
ekonomik
kalkuuna ve
istikrar
getiriimesi
çabalannda
öncü ve eşsiz bir
rol
oynamaktadır.
Başkan, Büyük
Ortadoğu ve
Orta Asva'da
siyasi ve
ekonomik
kalkuımanın
teşvik edilmesi için Büyük Ortadoğu ve Orta
Asya ülkelerinin yanı sıra Avrupa'yı ve diğer
ülkelerle beraber çalışacak yeni
mekanizmalar geliştirmelidîr. Büvük
Ortadoğu ve Orta Asya dinanüklerinin
küresel güvenliğe ciddi etkileri olmasından
dolayu NATO arûk stratejik odaklamasuu
bu bölgeye çevirmeli ve Irak, Afganistan ve
Akdeniz'deki rolünü arttırntabdır."
Yeni fonlar ve bankalar
rasannın "Yardunuı Yetkilendirilmesi"
başlıklı beşinci bölümü de. ABD
Başkanının "Büyük Ortadoğu ve
Orta Asya'da ekonomik ve siyasi
özgürlüklerin. serbest ticaretin, özel sektör
geüşmesinin teşvik edilmesi amacıyla çeşitn'
programlan içeren yardımlan sağjamakla
yetküendirilmesTni öngörüyor. Bu
programlar. tasanda şöyle tanımlanıyor:
1. Kalkuuna Bankası: Başkan, özel sektörün
geliştirilmesi için Büyük Ortadoğu ve Orta
Asya Kalkınma Bankası kurulması amacına
dönük olarak diğer bağışçılar ve Büyük
Ortadoğu ve Orta Asya ülkelerinin
temsilcileriyle çalışmaya yetkilendirilmiştir.
1 Kalkuuna Fonu: Başkan, küçük ve orta
ölçekli işletmelerin geliştirilmesi, özel
sektörün güçlendırilmesi konulannda destek
veren sivil toplum kuruluşlarını da içerecek
şekilde belirlenen kamu ve özel yardım
programlannın idaresi ile uygulanmasında
yardım edecek çok taraflı Büyük Ortadoğu
ve Orta Asya Kalkrnma Fonu kurulması için
diğer bağışçılar ve ülkelerin temsiJcileriyle
çalışmaya yetkilendirilmiştir.
3. Demokrasi Vakfl: Başkan, sivil toplum,
demokratik reform, iyi yönetişim
uygulamalan ve hukukun üstünlüğünün
geliştirilmesini desteklemek amacıyla diğer
bağışçılar ve Büyük Ortadoğu ile Orta Asya
bölgesinin sivil toplum liderleriyle beraber
çok taraflı Demokrasi Vakfi kurmak için
yetkilendirilmiştir.
Tasanyia Başkan Bush'a
geniş yetküer tanuuyor.
İ
Doç. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu, BOP'un bölgedeki üniter yapılan çözmeyi amaçladığını söyledi
Türkiyeüs yapılacak'
/
stanbul Ünrversitesi Stratejik
Araştırmalar Merkezi Yönetim
Kurulu üyesi Doç. Dr. Yaşar
Hacısalihoğlu, Büyük Ortadoğu
Projesi'nin (BOP) bölgedeki üniter
yapılan çözmeye dönük bir girişim
olduğunu dile getirdi.
Hacısalihoğlu Türkiye'yi lojistik üs
yapma ve askeri açıdan Irak
odağına çekme isteğini içeren
tasanmın Anadolu'nun su
alanlanna uzandığını da ifade etti.
Yaşar Hacısalihoğlu, BOP'un
stratejik açıdan anlamını, ana
başhklarıyla şöyle değerlendirdi:
BOP, cumhuriyet yerine
ılımlı Islamı önerlyor:
F
as'tan Çin sınınna kadar
uzanan genişletılmiş
Ortadoğu'nunjeopolitik
bölgelerinin kesişme alanı
Türkiye'dir. Projenin yürütücüsü
sıfaüyla ABD, Türkiye'yi BOP
içinde odak ülke olarak görmek
istemektedir. Bu odaklanmanın
Türkiye 'den iki beklentisı vardır.
Birincisi, Türkiye'nin askeri
gücünün, BOP için mızrak ucu
olarak kullanılmasıdır. Ikincisi ise,
Yaşar Hacısalihoğlu.
Türkiye'nin BOP'a sürüklenmesi,
gelecek adına onanlması güç sorunlan
yaratacaktır. Şayet Türkiye; BOP'a
bulaştırılırsa öncelikle bölgesine ve
Avrasya'ya yabancılaşacak, yeni
düşman ve düşmanlıkJar kazanacak ve
Soğuk Savaş sonrasının yeni
bağımlılığına yelken açmış olacaktır.
Ortadaki
Büyük
Oyun:
BOP
Hazırlayan:
Işık Kansu-Sertaç £ş
BOP'un sivil etkinliğine yönelik
olarak "reform" söylemi için
Türkiye'nin model haline
getirilmesidir. Türkiye için, ulusal
bağımsızhk ve ulus egemenliği
temeline dayanan Cumhuriyet
kimJiğinin modelliği yerine "ıhmh
Isüun" nitelendirilmesi
yeğlenmektedir. "Ihmh İslam"
dinsel değil, siyasal bir nitelemedir
ve ABD kaynaklıdır. Bu kavramın
öne çıkartılmasının iç içe geçen iki
nedene dayandığı söylenebilir.
Birincisi, Türkiye'nin laiklik
duyarhhgı yüksek çevrelerine
yönelik "ölümü gösterip srtmaya
raa etme" çabasıdır. Ikincisi,
Türkiye'nin antiemperyalist
Atatüikçü çizginin zayıflatılarak,
hem Türkiye için hem de Avrasya
uluslan için yeniden ilham kaynağı
olmasımn ve direnme gücüne
yeniden ışık tutmasımn
engellenmesidir.
BOP. bölgedeki ünrter
yapılan çözmeye yönellktlr:
O?, aslında A\Tasya
coğrafyasında "mekânuı
özelleştirilmesi'' seferidir.
Avrasya jeopolıtığınin omurgasını
oluşturan Fas'tan Çin sınınna kadar
uzanan geniş coğrafi alan, BOP'un
" özeüeştirme harekâtT için tek
pazar haline gelmelidir, ama
parçalan küçük olmalıdır. Buna
göre; federatif yapılar, küçük
devletçikler yaratılmalı ve onlann
pazarlık güçleri kınlmalı, doğal
kaynaklan üzerinde daha
zahmetsizce egemenlik
kurulabilmelidir. Taşeron rolünü
benimsemiş olsa da Türkiye'nin, bu
süreçten olumsuz etkilenmemesi
olanak dışıdır. Çünkü, Türkiye'nin
öncelikle komşulan için olmazsa
olmaz koşul saydığı ve varlığına
Pakistan ve
Pakistan'da 1979'da
Başbakan Zülfikar AIi
Butto'yu de\irip düzmece
gerekçeierle idam ettiren
Zjya-ül Hak şeriat
yasalannı uygulayacağuu
ilan etmişti. Suud ve CIA,
paralanyia ülkede 2 bin 500
medrese açılnuşü.
Tatiban'ın kadrolan bu
medreselerde yetiştirihyor,
buradan Afganistan'a
gönderiliyordu.
Afganistan'da savaşan
mücahitlere de CIA
pasaporru sağlanarak
Amerika'ja getirUiyor, New
York'ta Brooklyn'de
kurulan Al-Kifah
kampında eğitiliyorlardL O
dönemlerde Pakistan
Başbakanı Benazir Butto.
baba Bush'a -Bir
Frankestayn
yaranyorsunuz" demişti.
Taliban
TIHAKGenelSekreteri VahapErdoğdu:
y
yu ABD karıştınyor
TT^öktendinci terör eylemlerini durdurma
/ y gerekçesiyleyolaçıkanve özellikle Islam
JL V . coğrafyasına Büyük Ortadoğu Projesi ile
"demokrasi, modernleşme ve üısan haklarT ge-
tireceğini ileri süren ABD, bugüne değin aynı ül-
kelerde gericiliğin ve baskıcı reiimlerin hep baş-
ta gelen destekçisi oldu. Türkiye însan Haklan Ku-
nımu (TfHAK) Genel Sekreten Vahap Erdoğ-
du'nun hazırladığı raporda, konuya ilişkin şu bil-
gilere yer verildi:
ABD, bir yandan bölgedeki Ingiliz petrol şir-
ketlerine ortak olurken, bir yandan da ABD pet-
rol şirketleri petrol kaynakJannı kontrol alrına
alıyordu. ABD, geçmişte Mısır'da Nasır'a karşı
Müslüman Kardeşler'i, Endonezya'da Sukar-
no'ya karşı Sarekat'i tslam'ı, Pakistan'da But-
to'ya karşı Cemaat-i İslami'yi,
Afganistan 'da laik-komünist Ne-
tibuDah'a karşı Taliban'ı, Iran'da
da demokratik, ulusalcı muhale-
feti susturmak için Şah RızaPeh-
levi'yi destekledi. Mollalann ha-
reket alanlanru genişletti. Petro-
lü ulusallaştırmak isteyen Mu-
saddık'ı devırmek için CIA'nın
gerid mollalara 5 milyon dolar da-
ğıttığı, ABD resrrü belgeleriyle
kanıtlanmıştır. Irak'ta Islamcı bir
grup yoktu. Komünistler ve de-
mokratlann üJkede belirlı bir ağır-
lığı vardı. O nedenle Baas Partisi içerisindeki bir
kesimi harekete geçirerek, komünistleri ve pet-
rol sendıkası işçilerini saf dışı etmek görevini
Saddam'a vermişti.
Müslüman Kardeşler drgütü
Ariel Şaron"un 1971 "de. îsraıl'e karşı gerilla
savası vermek üzere yerinden örgütlenen FKÖ"yü
kanlı bir biçimde ezmesinin ardından, geçen gün-
lerde Şaron'un flize ile öldürdüğü Şeyh Ahmet
Yasin, Mujamah adı altuıda Islamcı bir örgütlen-
meye girişti. Örgüt; önceleri gençlik kulüpleri, spor
tesisleri, sağlık kJinikleri, Kuran okullan açtı.
Müslüman Kardeşler ile işbirliğine giren örgüt,
petrol zengıni Arap ülkelerinden destek görmek-
lekalmadı, îsrail'dendemaddi destek sağladı. Is-
rail örgütü destekleyerek, FKÖ'nün gücünü azalt-
mak istiyorda Bu örgütlenmeyeparalel olarak Sey-
yit Kutub'un ideolojisini izleyen îslami Cihad
örgütü kuruldu. Hamas (îslami Devrim örgütü)
bu iki örgütün üyelerinden oluşturuldu. Seyyit Ku-
rub, Müslüman Kardeşler örgütünün en önde ge-
len ideologlanndandı ve îngiliz gizlı servisi ve CIA
desteğiyle Nasır'a karşı düzenlenen suikasta ka-
rıldığı için idam edildi.
982'de Suriye'de de, Hama'da ayakJanan Müs-
lüman Kardeşler, 10 bin insanın yaşamına mal ol-
muştur. Örgüt, 1981 "de Mısır De%let Başkanı En-
vıer Sedat'ı öldürdü. Sedat'ın yerine geçen Hüs-
nü Mübarek, pek çok ödün vermesine karşın ey-
Vahap ErdOğdU: ABD, geçmişte Mısır'da
Nasır'a karşı Müslüman Kardeşler'i,
Endonezya'da Sukarno'ya karşı Sarekat'i îslam'ı,
Pakistan'da Butto'ya karşı Cemaat-i İslami'yi,
Afganistan'da laik-komünist Necibullah'a karşı
Taliban'ı, Iran'da da demokratik, ulusalcı muhalefeti
susturmak için Şah Rıza Pehlevi'yi destekledi.
Mollalann hareket alanlannı genişletti.
lemlerin önüne geçemedi. 1990 Ekimi"nde Par-
lamento Başkanı Rtfat Mahcub'u öldürdüler.
1992'de laikliğin önde gelen savunuculanndan Fa-
raj Fo'yu öldürdüler. 1997'de Laxor'da. çoğu ru-
rist 58 kişiyi öldürdüler. Bu mücahitler, ABD'de
de boş durmadılar. Kampın lideri EI Said Nasu1
,
herkesin gözleri önünde fanatik bir Yahudi yi öl-
dürdüğünde, yakalanınca, evınde büyük binala-
n tahrip edebilecek bomba yapımına ilişkin bil-
giler, Empire State Buildıng ve Dünya Ticaret Mer-
kezi'nin fotoğraflan bulundu. ABDpolisi ofayı
geçiştirdi. 1993 'te 1 tona yakrn patlayıcı yüklü bir
minibüs, ABD'deki Dünya Ticaret Merkezi bod-
rumunda patladı. 6 kişi öldü ve 1000 kışi yara-
landı. Yakalananlann "Kör tmam" olarak bılınen
Şeyh Ömer Abdurrahman'ın müritlen olduğu
saptandı. Amerikan camilerinde imamlık yapan
Şeyh Abdurrahman'ın, Enver Sedat cinayeti ile
ilgisi belirlenmiş ve ABD'ye kaçınlmıştı.
BOP'un ilk adımlan
Afganistan, emperyalizmin Asya egemenliği için
en kilit coğrafyasının üzerinde yer ahnaktadır.
Sovyet sisteminde sonun baslangıcı, Afganistan
müdahalesi ile oluşmuştu. 1998 yılında büyük
bir petrol şirketinin başında bulunan bugünkü
ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney, "Hazar
bölgesinin birdenbire bu denli stratejik önem ka-
zandığı bir dönem düşünemiyonun" diyordu.
Bölgedeki gaz ve petrolün Rusya ya da Azerbay-
can üzerinden geçirilmesi, Rus-
ya'nın Orta Asya cumhuriyetle-
ri üzerinden siyasal ve ekonomik
denetimini güçlendirecekti.
Iran üzerindengeçinlmesi, Iran
rejimini güçlendirdi. Afganistan
üzerinden Pakistan ve Hindis-
tan 'a ulaştınldığında, stratejik ve
ekonomik olarak en verimli so-
nuç olacaktı.
Pakistan'ın ABD'nin yanında
• Taliban'ı desteklemelerinde bu
—>. — projenin büyük payı vardı.
1995 'te ABD şirketı Unicol,
Türkmenistan'dan Afganistan üzerinden Pakis-
tan'ın Umman denizi limanlanna ulaşacak olan
boru hattı için görüşmelere başladı. Şirket, Afga-
nistan"da istikrarlı bir yönetim istiyordu. 1996'da
Taliban, yönefimi ele geçirince, hattın güvence-
sini sağladıklarını düşünüyorlardı. Ükyıl ABD'nin
Taliban'a karşı politikalannı bu şirket belirliyor-
du. Bu proje Doğu Afrika'da ABD elçiliğinin
1998'de bombalanmasından dört ay sonra "şim-
döik'' rafa kaldınlmış oldu. 2001 Ekimi'nde Af-
ganistan bombalanıp Taliban dağıtıldıktan sonra
Unicol'ün danışmanı ZabnayHahizad, ABD'nin
özel temsilcisi olarak Afganistan'a atandı. Şirke-
tin memurlanndan HamidKarzai de kurulan hü-
kümetin başına geçirildi.
büyük özen gösterdiği "toprak
bütünlüğünden yana ouna"
politikası geçerliliğini yitırecek, bu
politikayı savunamaz hale gelecek
ve bu durum kendi toprak
bütünlüğüne yönelik duyarlılığında
ciddı aşınmalara neden olacaktır.
Türkiye askeri açıdan ırak
odaflına cekllmek Irtenlyor:
A BD, Irak işgalinde karşılaştığı
/\ çıkmazdan kurtulmarun
JLJL. çaresi olarak tüm bölgeyi
denetleme gücüne BOP yoluyla
erişmeyi arzulamaktadır. Bu
bağlamda Türkiye'ye özellikle BOP
kapsamında Irak'tan yansıyacak
güvenlik sorunu; giderek
istikrarsızlaşan ve o oranda da
karmaşıkJaşan Irak odağına
Türkiye'nin askeri zeminde çekilme
riskidir. Kabul edilmelidir ki, bugün
Irak, yeni bir Filistin'dir.
BOP. Türklye'nfn su
alanlarına uzanıyor:
O
rtadoğu'da su, yaşanmış ve
yaşanan birçok çatışma ve
savaş atmosfennin örtülü
nedenidir. Türkiye'nin terörle
mücadelesınde su, GAP üzerinden
yürütülen bir stratejinin tayin edici
unsurlan arasında tutulmuştur. Proje
kapsamında baraj yapımlannda dış
fınansman desteklennde sıkıntıiar
yaşanması. su tutma \e aktanmında
yaratılan uzlaşmazlıklar. bölücü
terörün bölgeye odaklanması,
bölgenin su denkleminden
Türkıye'nin güvenliğıne
yansıyanlardır. Türkiye, bölgenin su
konusundaki ıhrilaflı ülkelerinin
gözünde kaynak ülkedir. Fırat ve
Dicle'ye odaklanan bu yaklaşım,
Irak'taki işgalin seynne bağlı olarak
yeni bir "su güvenlik alanının"
yaratılmasından yanadır. BOP ve
onunla önemli paralellikler taşıyan
"Büyük Israil Projesi" gıbi Israil
stratejıleri, bölgenin "su
denklemini" yeniden oluşturma
amacındadır. Buna göre,
Türkiye'nin mevcut Suriye ve Irak
özelinde görülen su sorununa yeni
boyutlar ve aktörler eklenecektir.
Israil'in genişletilmiş Ortadoğu
ölçeğinde belirleyici rol üstlenmek
ıstediği yeni su denklemi, Irak"ın
kuzeyinden başlayarak Fırat ve
Dicle havzalanrun bütünlüğünü
içeren suya dayalı yeni güvenlik
alanı yaratacaktır. Israil- Sunye
görüşmelerinde Golan Tepeleri'nin
su kaynaklanna ilişkin pazarlıklarda
Türkiye'ye vurgu yapılrnış ve
anlaşmazlıklann giderilmesi için
Türkiye'nin su kaynaklan denkleme
dahil edilmeye çalışılmıştır.
Görünen odur ki; tıpkı petrol ve
diğer enerji kaynaklannda olduğu
gibı, bölgede suyu yönetmek ve
denetlemek, bölge dengelerini
korumak ve bozmakla dolayısıyla
bölge ekonomi-politiğini elınde
tutmakla eşdeğer hale gelecektir. Bu
nedenle Türkiye'nin iddia
edildiğinin aksıne su zengini
olmadığının bılinciyle, artan nüfus
ve ihtiyaçlannı karşılanmasıru
gözeterek su yönetim planlaması ve
stratejisi gelişrirmek zorundadır.
BOP, Türkiye'yi
lojistik üs yapıyor:
rürlaye'nin BOP'a
sürüklenmesi, gelecek adına
onanlması güç sorunlan
yaratacaktır. Türkiye'nin kendi
iradesi ve kararlanyla
belirlenmemiş bir projeye taşeron
rolüyle soyunması; öncelikle ulusal
güvenliğini sağlayamama zafıyetine
yol açacaktır. BOP, Türkiye'yi
kullanılması gereken lojistik bir üs
olarak da görmektedir. Buna bağlı
olarak aslında 1 Mart 2003 tezkere
süreci yeniden işletilmek
istenmektedır. Ama bu defa TBMM
onayı dahi aranmaksızın
Türkiye'nin yeniden ABD'ye yeni
üsler ve limanlar sunması
istenmektedir. Karşılığında
Türkiye; tıpkı "stratejik ortak" gibi
bu kez "demokratik ortak"
nitelemesiyle yine içi boş bir
yakıştırmayia avutulmaya
çalışılacaktır. Şayet Türkiye; BOP'a
bulaştınlırsa öncelikle bölgesine ve
Avrasya'ya yabancılaşacak, yenı
düşman ve düşmanlıkJar kazanacak
ve Soğuk Savaş sonrasının yeni
bağımlılığına yelken açmış
olacaktır.
Yarın: BOP'un askeri
ve siyasi anlamı