Katalog

24 HAZİRAN 2004 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA 17 Truvafihnininatı TüHdye'ye getirüecekmif. Içimisdeki Truva atlan yelmedi mi? Dabülü Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212,512 44 97 - Kara paraya yasal zemin hazırianıyormuş. "Çünkü vasal paranın zemini kalmadı!" Vatandaş, Hürriyet gazetesinden promosyon alacak; kupon göndermek için telefon edip adres soruyor. Santral görevlisi "Hürriyet Medya Towers" diye söze başlıyor. Vatandaş, doğal olarak "towers"ı anlamıyon santral görevlisi kodluyor. Vatandaş da zarfın üstünü yazıyor "Promosyon Depo Hürriyet Medya Trabzon Ordu Dabülü Edirne Rize Sivas Posta Kot 34544 Güneşli Istanbul." Zamane Nevzat Tekin: "Zamane romancılanmızdan Elif Şafak, beşinci kitabı Araf'ı Ingilizce vkaleme almış! Türk ' romancıdan Ingilizce eser... Ingilizce bilmeyen Türk okurlan için kitabın çevirisini de bir Ingiliz Türkolog yapar artık!" ürkiye Büyük Millet Meclisi Çevre Komisyo- nu'nda Hayvanları Koruma Yasa Tasarısı görüşülüyor... Marmaris'ten Cemile Eda Ulken komisyon çalışmalarını yakından iz- liyor ve "Komisyonda kabul edilen tasarının bazı maddeleri Türkiye'nin kabul ettiği Ev Hayvanlannın Korunması'na Dair Avrupa Sözleşmesi ile çelişiyor" diyor: "Bu tasanyı, her biri ölüm kampı halinde olan be- lediye bannaklarına hayatlannda bir kez dahi gitme- miş kişilerhazıriamıştır. Sokak hayvanı sorunu ancak, ölüm kampı halindeki barınakları iyi bilen kişilerin oluşturduğu görüşler doğrultusunda çözülebilir. So- kak hayvanı sorununun ana kaynaklarından biri, sa- hipli ev ve bahçe hayvanlannın kontrolsüz biçimde üretilerek, daha sonra yavrulan ile birlikte terk edil- mesidir. Pitbull gibi üretilmesi yasak olan dövüş köpekleri de bazı üretim merkezlerinde ve evlerde kontrolsüz Hayvanlar olarak üretilmektedir. AyncaTürkiye'ye, özellikle Do- ğu Avrupa ülkelerinden, çoğu kez valizler içinde, ya- nsı yolda havasızlıktan ölen yavru köpekler kaçak olarak sokulmaktadır. Tasanya 'ev hayvanı beslemek mülkiyet hakkı için- de değerlendirilen kişiye sıkı sıkıya bağlı haklardan- dır' ibaresi konmalıdır. Aksi takdirde, komşusuna kı- zan kişi, şimdi olduğu gibi onu köpeğini evden attır- mak ile cezalandırmak için mahkemeye gidecektir. Tasanda ev hayvanlannın kısırlaştınlması yalnızca teşvik edilmiştir. Öysa sokak hayvanı sorununun ana kaynağı, evinden sokağaatılan ev hayvanlan veyaev- de doğurtulup bakılamayan ev hayvanı yavrularının sokağa atılmasıdır. Sokağa atılmış kısır olmayan ev hayvanları, sokaktaki hayvanlarla çiftleşmekte ve bir çift köpek, beş yılda 60 bin sayısına ulaşmaktadır. Av- rupa ülkelerinde kısırlaştırma olmaması emsal gös- terilmişse de, Avrupa'da insanlar ev hayvanlannı so- kağa atarsa kanuni yükümlülük altına girmekte ve ev hayvanlan, yetkilileri tarafından sürekli denetim altın- datutulmaktadıriar. Ev hayvanlanna kısırlaştırma zo- runluluğu gelmeden sokak hayvanı sorunu çözüle- mez. Kedi ve köpek ithalatı, geçici bir süre için dahi ol- sa mutlaka yasaklanmaiıdır. Kaçak ithalata ise önem- li yaptınm getirilmelidir. Çok önemli bir başka konu, belediyelerin bazı hü- kümleri kullanarak, binlerce köpeği birgecede itlaf ede- bümesidir. Tasanda, hayvanlara eziyet verici eylemler açık bir şekilde belirlenmemiştir; AB'de yasaklanmış pek çok hayvan deneyi, yabancı firmalann finansmanı ile Türkiye'deki üniversitelerde yapılmaktadır. Yasa tasarısı bu haliyle hayvanlan korumaya yöne- lik bir yasa olmayacaktır." ÇuvalA i f KökçeKökçe: "NATO toplantısı için Istanbul'a gelecek Amerikalıların üzerieri iyice aransın; yanlarındaki çuvallara el konsun!" SESSİZ SEDASIZ (!) Çocuklara dağıtılan Kürtçe kitaplar Avrupa'dan Türkiye'ye turist vizesi ile gelen yabancılar, Güneydoğu Ana- dolu'daki çocuklara bedava kitap da- ğıtıyorlar. 10 binlerce kitap ve tabii ki Kürtçe... Avrupa Birliği'ne uyum yasalarının getirdiği koşullardiyerek konuyu açık- layabilir misiniz? Hayır... Çünkü turistin işi gezmektir! Herhangi bir Avrupa Birliği ülkesine turist vizesi ile gittiğiniz zaman daha o ülkeye girişte, yanınızda okumaya öm- rünüzün yetmeyeceği sayıda kitap bu- lunursa o kitaplara hemen el koyarlar! Hele kitaplar sizin dilinizde yazılmış değilse bunun hesabını da ayrıca so- rarlar! Varsayalım gümrükten bir şekilde geçtiniz. Yanınızda 10 binlerce kitapla, ülke- nin turistik ve tarihi yerlerinden uzak- laşıp önceden planlanmış bir organi- zasyonla köylere doğru giderseniz ve çevrenize çocuklan toplarsanız, "Sen burada ne yapıyorsun" diye karşınıza güvenlik kuvvetleri çıkar. Kendinizi ön- ce karakolda ve sonra mahkemede bulursunuz... Eğer bazı turistler Güneydoğu Ana- dolu'da ellerini kollarını saJlayarak do- laşıyor ve çocuklara Kürtçe kitap da- ğıtıyorsa... Bu işte bir "hükümet yeni- ği" var demektir... Yok eğer bu kişiler, turist değilse o zaman ülkemiz yaban- cı görevlilerin emrine tahsis edilmiş de- mektir ki bu da memleketin elden git- tiğini gösterir... Yüksek Yerilim Hatti Öldürmeyen Allah öldürmüyor: Süründürüyor! erdincutku " yahoo.com Üstün Korugan Yohın Açık ve Aydınhk Olsun ATtLLA COŞKUN Değerli dostum ve can ar- kadaşım, güzel insan Üstün Korugan'ı 22 Haziran 2004 günü yitirdik. Dünyamız onu artık bir başka biçimde taşıya- cak üzerinde... Üstün'ün gidişiyle içimizden de birşeyler koptu... Tanımlan- ması ve kabul edilmesi zor, hatta olanaksız duygularia kar- şı karşıya kaldık!.. Ama yaşa- nanlar ne yazık ki gerçek... O artık, dünyamızın günlük telaşı ıçerisindeyeralmıyor... Anıları- mızda ve yüreğimizdeki tahtı- na oturmuş bakıyor bizlere. Molier'den. Dostoyoves- ki'den, Tolstoy'dan alıntılaria dolu sözleriyle kulağımızı çınla- tıyor. Tabii her zamanki tebes- sümüyle... Üstün Korgan'ın ölümünün ardından sevgili Tank Akan'ın Cumhuriyet gazetesinde ya- yımlanan sözleri, Üstün'ü ta- nıyan herkesin duygulannı di- le getiriyor. Üstün'ü ve Üs- tün'süz yaşamı ne de güzel anlatıyor Tank Akan: Acılarımın yanında oldun acılanmı küçülttün, sevinçleri- rnin yanında oldun sevinçleri- mi büyüttün. Ben şimdi ne ya- pacağım? Üstün Adam... • • • Üstün'ün ölümünden sonra belki yüzlerce kez kendi ken- dime sordum!.. Üstün niçin böylesine içimizde ve ufku- rnuzda yer etmişti? Onun, bi- zi etkileyen özelliği neydi? Sevim Korugan'ın 22 Ha- ziran günü saat 01.15'te ça- lan telefonumdaki "Atilla Us- îün'ü kaybettik!.." sözü ile başlayan ve o tükenmek bil- meyen gecenin sabahında kapısından içeriye girdiğim Üstün'ün çalışma odası, bu sorulann yanıtlannı içinde ta- şıyordu. Çalışma odasının dört du- ,an kitaplarladoluydu. Bunla- in bir kısmı tıp kitabıydı. Ama Süyük çoğunluğu, her aydını .e kitap okurunu kıskandıra- ;ak ölçüde bir zenginliğe sa- hipti; felsefe, kültür, sanat, ta- rih, siyaset ve ekonomi gibi ûirçok alandaki en seçkin ki- tapları bulmak olanaklıydı bu- 3da... Spinoza, Eflatun, T Sokrat, Montesquie, J.J. Rousseu, Kari Marks, Fri- edrich Engels ve diğerleri... öte yandan Rus, Fransız, Is- panyol veya Türk klasiklerin- den oluşan son derece geliş- kin sanat ve yazın yapıtlan da kütüphanenin bir başka bo- yutunu oluşturuyordu... Nâzım Hikmet Kültür ve Sa- nat Vakfı'nın Oyunculuk Atöl- yesi'nde vermekte olduğu Ti- yatro Felsefesi dersleriyle ilgi- li çalışmasının kaynak kitapla- rı da masasının üzerindeydi; bazı sayfalanna küçük postit- ler yapıştınlmış, bazı satıriarı çizilmiş ve üzerierine de kimi notlar yazılmıştı; Prof. Macit Gökberk'in "Felsefenin Evri- mi", TuncerTuğcu'nun "Ba- tı Felsefesinin Tarihi", Paul Foukjuie nin "Diyalektik" ad- lı kitabı ve Memet Fuat'ın ya- yımladığı "Başlangıcından Bugüne Türk ve Dünya Tiyat- ro Tarihi" ile Özdemir Nut- ku'nun hazırladığı "Modern Tiyatro Akımlan" bu kaynak- lardan bazılanydı. Evet, bu kütüphane, bu ki- taplar ve sürdürmekte olduğu entelektüel çalışmalar Üs- tün'ü tam olarak tanımlıyordu. Üstün'ün gökkuşağı renkleri- ni andıran kişiliğinin kaynakla- rıydı bunlar. Bunlar olmasay- dı Üstün olur muydu?.. Bun- lar olmasaydı, Üstün üstün olur muydu? ••• Üstün Korugan evrensel boyutlarda düşünen, insanı yaşamın her alanında temel sayan bir dünya görüşüne sa- hipti. Alabildiğine hümanist, alabildiğine dayanışmacı, akılcıl yaklaşımı önde tutan bir kişiliği vardı. Demokrasi, de- mokratik ilkeler, onun için te- mel insanlık değerieriydi. Tür- kiye'nin çağdaş değerleri ka- zanma yolunda ileriemesi ve demokratik sosyalist bir kültü- rün egemen olması, insanlığın özgürce kendisini geliştirebi- leceği bir yaşama kavuşması onun başat ülküsüydü. Üstün Korugan, Türkiyemi- zin özlediği ve gereksinimi olan bir aydın kişiydi. örnek alınması gereken bir kişilikti. Yolun açık ve aydınhk olsun Üstün, seni çok özleyeceğiz!.. KİM KİME DUM DUMA BEHİÇAK behicaku turk.net ÇİZGtLÎK KÂMİL MASARACI kamilmasaraci <ı mynet.com HARBÎ SEMİH POROY semihporoyeı yahoo.com HAYAT EPİK TtYATROSU MLSTAFA MANİSA ASLİYE HUKUK HAKtMLİĞl'NDEN DosyaNo:2001 751 Davacı Hatice Uzbasan tarafından açılan gaıplık davasının yapı- lan duruşmasında venlen ara karan gereğuıce; Manısa merkez Yağcılar köyü cılt no 146 01, kütük sıra no: 5, sı- ra no: 5'te nüfusa kayıtlı Hüseyuı ve Emıne'den olma 15.1.1955 do- ğumlu Abdulah Yılmazer'ın 1998 yılında kaybolduğu ve bugüne kadar kendisınden haber alınamadığı anlaşıldığından gaıplığine ka- rar venlmesı talep ve dava edilmiştir. Gaıp hakkmda bılgı \e görgü sahibi olan şahıslann ılan tanhm- den ıtibaren 6 ay içinde mahkememıze müracaat etmelen, edılme- dıği takdirde bu şahsın gaiplıgine karar verilmesıne, karar venlmış- tır. Ilan olunur. 9.10.2002 Basın: 65761 AÎLE BA&LAKLNIN ÇOZÜLMESINE NEDEN OLUYORMUŞ !.. SORUNUNUZUN CÖZÜMU BASIT., TÜKETtM ALISMNLIKLARINIZI. DE(?fSTÎRÎN ABD MALLARINA ELİNİZÎ SÜRMEYİN !.. TARİHTE BUGÜN MMTAZARIKA* 24 Hıızinın incic.mumtaz-tirikan.com Kalbinlzl Koruyun TÜRK KALP VAKFI 19 Mayıs Cad. No: 8 Şişli/lstanbul Tsl: (212) 212 O7 O7 (pbx) (1O hat) Faks: (212) 212 SS 35 ÖNDE GBLEN'YENİDALGA'CILARDAN. CLAuoe CHAeecu. (ezoû ^ASROİ^OO İKİfUCİ YAR.IS/HDA 8'G- GRUP GENÇ SİUEMA /4MA7O LJAJÜA/ BAŞLA7HC4ĞI "YEMİ OALGA*'ADI VERİLBAJ AKJA/DA YefZ ALACAK, SİUEMA EL£ÇTflSMB^U6İM DEfJ YÖUETMeAJUĞE A&tM /*T?KA/rT7/e.. fUC &L Mi "yAtaşna.1 SEKGE"/, EUHE eeç&v SiR MI- YAgAgZAH4&IK YAPAU CHAgeoL, OTVZIJ AŞ&/J F/LAAe /M2A A7XCAK77/e. otzıc. i PAISL EICOtJOM/K KOŞÜUJ4I2C>A YAPti-AM, BÜ- İTfi-OİGİ, D'MAMİK i B/R SifJEMAA&M/YDI. AfJCAK, J&4U4e/ VE fXiTE£L£~Rİ yOIO DÜZ ÇİZGt ÜMİT ZİLELt 'AnökTekTÜPkiyeYok!' Seymour Hersh'i tanıyor musunuz? Hani, ABD'nin Ebu Garib Cezaevi'nde yaptığı insanlık dışı işkenceleri ortaya çıkaran Pulitzer ödüllüAmerikalıgazeteci...lşteAmerikanyöne- timinin bir tenhada kıstırsa bir kaşık suda boğa- cağı bu arkadaş, şimdi de Israil'in Irak, Iran ve Suriye'de Kürtlere komando eğitimi verdiğini, birlikte eylemler yaptığını ortaya çıkardı! - Vay vay vay! Üstelik Israil'in ileriye dönük hesaplannı da bir bir ortaya döktü. Hersh'in olanca açıklığıyla or- taya koyduğu bilgilere göre, ABD'nin Irak'ta ba- şarısız olduğunu gören Israil, kendi kontrolünde bağımsız bir Kürt devleti için kollan sıvadı! Peki, AKP iktidarı, ABD ve Israil'in yoğun bir şekilde üzerinde çalıştığı, üstelik başkentini pet- rolün kaynağı Kerkük olarak belirlediği "Kürt devleti" oyunu karşısında ne yapıyor? Abdul- lah Gül'ün ağzından yanıtlayalım: - Çok yakından takip ediyor! En güçlü Cüneyd Zapsu! Aslında Fikret Bila'nın önceki gün Milliyet'te sünmanşetten verilen "ABD'de gizlihesaplar" haberini görünce AKP'nin gerçekten Amerika'yı "çok yakından takip ettiğine" inandım! Sevgili Bila'nın haberine göre Amerikan yöne- timi 28 Mayıs'ta, Türkiye'yi çok yakından tanı- yan, izleyen "Türkiye uzmanı" bir grup akade- misyen ve bürokratla ABD Dışişleri Bakanlığı'nda bir araya geldi. önemli isimlerin katıldığı toplan- tıda bir de Türk vardı; Utah Üniversitesi öğretim Görevlisi Hakan Yavuz... Siz Yavuz'u daha çok Fethullah Gülen'in talebesi olarak tanırsınız! ABD'nin yalanlamaya çalıştığı, ancak bizzat bu müthiş "beyin fırtınası"na katılan Hakan Ya- vuz tarafından doğrulanan toplantıda, sıradan bir Türk yurttaşının kanını donduracak bilgiler veril- di. örneğin eski Dışişleri Uzmanı Henri Barkey, kendinden gayet emin bir şekilde ve de pek de- ğerli gazetecilerimizden llnur Çevik ile Cengiz Çandar'a dayanarak aynen şunlan söylüyor: - AKP hükümeti, Kürt federasyonuna as- len karşı değil. Askerin ve MGK'nin zorlama- sıyla karşı olduğunu söylüyor! Ben Dışişleri Bakanı ile (yani Abdullah Gül) Washing- ton'da görüştüm, "Kürtlerin haklanna AKP ve hükümet olarak karşı değiliz. Zaten bir 'de facto' devlet var ve biz bununla şu anda iyi ilişkiler içindeyiz" dedi... ABD Milli Savunma Akademisi öğretim Üye- si Judrth Yaphe ise çok daha açık ve net konu- şuyor: - Türkiye tehlike algılaması konusunda ar- tık homojen değil. Dahası sistemin stratejik düşünme mekanizması zayıf ve gittikçe par- çalanıyor. Artık tek Türkiye yok! Yaphe, Kürt konusunda en güçlü kişiyi de açık- ça ifade ediyor: - Bence Cüneyd Zapsu Kürt konusunda en güçlü kişi. Zaman gazetesinde çıkan mü- lakatında, Kürt kimliğine ve Kürt milliyetçi- liğine olan sempatisini açıkça ortaya koyu- yor... Bizim Türk uzman da toplantının en açık me- sajını veriyor. AKP uzmanı olarak da tanınan Ha- kan Yavuz, Kerkük konusunda bakın ne diyor: - Kerkük'ün Kürt eyaleti içinde bırakılma- sına ne AKP'den ne Islamcılardan tepki ge- lir. Sadece kınamakla sınıriı kalır... İşte böyle! Toplantının sonunda nasıl birsonuç çıktığını merak ediyorsanız onu da yazalım: - Türkiye fazla tepki göstermez. Zaten ABD işi bitirdi bile! Şimdi asıl soruyu soralım: - Defalarca yazdığımız gibi;AKP'nin sadık birAmerikanofil olduğunu, ABD çıkaıiannın bölgedeki yılmaz savunucusu olarak görev yaptığını, kendi halkından gerçekleri sakla- dığını ve g'ızlı anlaşmalar içinde olduğunu bu haber de anlatmıyorsa başka ne anlatabilir acaba?!.. Aydınlanmıza ve AKP severtere önemle duyu- rulur! E-posta: umrtzileliattnetnettr B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN Rütbesiz as- îtalya'nm en SOLDAN SAĞA: V Banliyö. II ' Yoğurt, pek- 2 mez gibi koyu o şeyleri suyla inceltmek... Radyum ele- mentinin sim- gesi. 3/ tnme ya da sakatlık gibi bir neden- 8 le yataktan ~ kalkamayan kimse. 4/ Bir şeyin doğru olduğunu be- lirtmek için yapılan işaret. ker... uzun ırmağı. 5/ Aşa- ma, kademe... Boru sesi. 6/ Bir milin ucu- na tespit edilen ve bu mili döndürmeyi sağ- 8 layan bir sapla dona- 9 tılmış parça. II llaç. merhem... "Hayır" anlamında kullanılan söz... Üstü kapalı olarak anlatma. 8/Siya- setle uğraşmayan, siyasete soğuk bakan. 9/ Cinsel güçsüzlük... Çıplak vücut resmi. YUKARTOAN AŞAĞIY4: 1/ Belli bir sonuca doğru yönelir gibi olmakla birlik- te etkinlığe geçmemış bulunan istek. 2/Sulak yer... Ka- zak başkanlanna verilen ad. 3/ "FesleğeıT de denilen, yapraklan güzel kokulu bir süs bitkisi... Eski dilde ayak. 4/Eski dilde bağırsaklar... Satrançta ön sırada yer alan sekiz taşın ortakadı. 5/Bir çeşit çörek... Fut- bolda, top yere değmeden yapılan vuruş. 6/ tki kişiy- le oynanan bir iskambil oyunu... Köpek. 7/Halk dilin- de ormandan açılmış tarlaya verilen ad. 8/ Havaya fır- latılan bir plakanın vurulması ilkesine dayalı atıcılık dalı... "Tanri kabul etsin'" anlamında kullanılan söz- cük. 9/Müzikte üç ya da daha çok sesin bir arada tın- laması... Motorlu taşıtlann elektriğinisağlayan aygıfc