14 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 22 HA2İRAN 2004 SAL OLAYLAR VE GORUŞLER EVET/HAYIR OKTAY AKBJİL Bir Yıldız Aktı! "Ölümden öte köy yok" demiş şair. Hep ölüm, hep ölüm, Yunus'tan Tarancı'ya, Saba'ya, Ortıan Veli'ye, daha kimlere, kJmlere!.. ölüm hep yanı ba- şımızda... Cemal Süreya, "Herölüm erken ölüm- dür" demedi mi? "İki kapılı birhandayız." Girenler, çıkanlar, bekleyenler, koşanlar... Elli iki yaşındaymış! Beş yıl daha görev yapacak- tı. Belki daha üstiin görevlere de gelecekti. Kırkın- da milletvekilliği, kırk beşinde Izmir Büyükşehir Başkanlığı, daha sonra bakanlık, belki başbakan- lık... Onu çok şey bekliyordu. Hepsi ülkeye, insa- na yarar getirecek davranışlar... Bir görev insanı ol- mak her babayiğidin işi değildir. Piriştina, kendine güven duyan, üstlendiğı i işi başarmasını bilen bir ki- şiydi. Biraydın, birhalkçı, birtoplumcu... TlP'den DSP'ye, derken CHP'ye giden bir yolda, daha ile- ri, dahasağlam, daha irıançlı biryürüyüş... Izmir çok şey yitirdi. Türkiye de, Türk halkı da, Türk demokrasisi de!.. Ama yaşamın oyunlan böyle! Is- ter yazgı de, ister başka şey! Piriştina Izmir'i uygar bir kent yaptı. Dehizini deniz. Havasını hava... Ama artık yok! Adı, efsanesi var. Kendisi artık sevenle- rinin gönlünde... Az yetişen insanlarımızdandı... Niye az yetişiyor böyleleri? Yetmiş ünive>rsite, yüzlerce öğretim gö- revlisi, doçenti, profesörü... Her yıl öğrenim gören milyonlarca genç! Ama seçimlerde ortaya çıkanlar hiç de umduklanmız, kendilerinden yapıcı işler bek- lediklerimiz olmuyor. Işte arkadaşlarını birtakım kuşkulardan anndıımak için af yasası çıkartmaya çalışanlar!.. Hepsi okumuş yazmış, ama hiçbiri bir Piriştina olamamış!.. Bakan, başbakan olursunuz ama bir Piriştina'nın değerine ulaşamazsınız... Şimdi Izmir'de yeni bir seçim olsa, CHP yüzde elliye yaklaşan bir oy alabilir mi? Bugünkü CHP yö- netimi Istanbul'da, Ankara'da, Mersin'de yaptığı yanlışlan bir de Izmir'de yapmaz mı? Eski Başkan Yüksel Çakmur'un gösterdiği özveri CHP yöneti- mine güzel bir örnek olabilse diyorum. Birtakım partı hesaplannı biryana itmek, Izmir'e, Piriştina'ya yakışan yeni bir aday bulunabilse, birkaç yıl son- raki seçimde güzel Izmir başkanlığı AKP'ye kaptı- rılmasa... Bütün Türkiye bir "insan "ın ardından gözyaşı dö- küyor. Sevilmek işte budur. Olay bir başanlı bele- diye başkanının yitirilmesi değil, Türk politikasının geleceğinde parlayacak, çok yararlı işler başara- cak bir insanın, bir yıldızın sonsuzluğa akmasıdır. Bir anda tüm halkırnızın yalnızlığa düştüğünü duymasıdır Anısı, hep saygıyla, sevgiyle yaşayacak. Bedeli Çanakkale'de... Bedeli Çanakkale 'de ödenen, sahteyüz (100) liralık bugün Anlcara da Emniyet Genel Mü- dürlüğü Müzesi 'nde. • • lkemizintambağımsızlığınasahip U çıkmak, yayılmacı ve sömürgeci güçlerden ülkemizi korumak hepi- mizin baş görevidır. Özellikle içe- risinde bulunduğumuz dönemde, bir yandan özelleştirme adı altında ekonomik kaynaklanmızın kururulmasına, öte yandan Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) adı altında yurdumuzun, yabancı egemenliğine teslim ediJmesine tüm gücümüzle karşı durmalıyız. Başta büyük Atatürk olmak üzere, tüm Kuva- yı Milliyecilere ve geçmişte bu topraklar için gözlenni kırpmadan yaşamını verenlere, kısa- cası şehitlerimize karşı borcumuz budur. Bu- nun için de öncelikle geçmişi iyi bilmemiz ve bu topraklann neler karşılığında bıze bırakıl- dığını ıyi öğrenmemiz gerekmektedir. Çanak- kale Savaşlan sırasında, yurdumuzun dört bir köşesinden on binlerce gencimiz yayılmacı ve sömürgeci güçlere karşı yaman bir dıreniş gös- terdiler. Daha yaşamadan öldüler, ama sömür- gecilere yol vermediler. Istanbul Erkek Lise- si "nin öğrencileri Çanakkale Savaşlanna gö- nüllü yazılırlar ve bu öğrencilerin çoğu bu sa- vaşlarda şehit olurlar. îstanbul Erkek Lisesi, ya- ralılar ıçın hastaneye çevnlır ve o nedenle oku- lun duvarlan sanya boyanır. Öğrencilerinin şehit olması nedeni ile duvarlara siyah bayrak asılır. Bugün îstanbulspor Kulübü'nün renk- lerinin san siyah olması bundandır. Aynı ta- rihte, Istanbul Tıp Fakültesi'nin 141 öğrenci- si de. Çanakkale Savaşlanna gönüllü yazılır- lar. Ve hepsi şehit olurlar. 0 yıl Istanbul Tıp Fakültesi mezun veremez. Mezuniyet defteri- ne, "Okulumuz öğrencflerinin tûmii Çanakka- le Savaşlannda şehit olduktanndan, fakülte- miz bu yd mezun verememiştir" notu düşûlür. Mehinet Muzaffer, Galatasaray Lisesi me- zunudur. Yirmi yaşındaki bu delikanlı Çanak- kale Savaşlanna ihtiyat zabiti, yani yedek su- bay olarak katılmıştır. Mehmet Muzaffer, 1916 yıhnda Çanakkale'ye vardığuıda, sömürgeci ve yayılmacı güçler yenilgiye uğramış ve büyük ölçüde çekilmışlerdir. Zaman zaman, savaş gemilerinden ve uçaklardan bombalamalar sürmektedir. Çanakkale'deki birliklerimiz, Kaf- kas, Irak ve Filistin cephelerine gönderilecek- lerdir. Bu nedenle de eksikler tamamlanmak- tadır. Mehmet Muzaffer'e birliğin kamyon ve otomobil lastiği ve öbür eksikliklerini tamam- lamak üzere Istanbul'a, Erkân-ı Harbiye'ye (Genelkurmay Başkanlığı) gitmek görevi ve- rilir. O yıllarda Istanbul 'da kamyon ve otomo- bil az rastlanır şeylerdi. Bunlann, lastik gibi yedek parçalan ise, ancak karaborsada bulu- nabilecek araç gereçlerdi. Mehmet Muzaffer, Istanbul'da aradığı şeyleri, Karaköy'de Yahu- di bir tüccarda bulur. Ancak, Genelkurmay'da- ki yetkili yarbay, Mehmet Muzaffer'in, yazılı bu istemlerine karşın, "Mz askerin ayağına postaL, sırüna kaput alacak parayı bile bulanu- yonız. Araç lastiği için parayı nereden bulaca- ğE?" yanıtını verir. Mehmet Muzaffer, göre- vini mutlaka yerine getirecekti. Bu araçlara birliğinin gereksinimi vardı. Sanat eseri 100'lük-. Yahudi tüccaragider, parayı altın olarak de- ğil kâğıt para olarak, ancak yann sabah erken- den getirebileceğini ve emanetlerin hazır edil- mesini söyler. O tarihlerde, Osmanlı'da elli li- ralık banknotlar bulunmaktaydı. Mehmet Mu- zaffer'in alacaklan ise elli banknottan fazla turuyordu. O gece, Karaköy kırtasiyecilerin- den, banknot basımında kullamlan kâğıtlar- dan ve mürekkeplerden alarak sabaha kadar ça- lışıp bir yüzlük banknot yapar. Osmanlı'da yüzlük banknot yoktu, ama Muzaffer'in baş- ka da çaresi yoktu. Sabah erkenden gün doğar- ken Yahudi tüccann yanına gitnğinde, oto las- tikleri ve öbür araç gereçler hazırlanmıştı. Yüz- lük banknotu verir ve alacaklanru alır. Gemi- ye yükleyip Çanakkale'deki görevinın başına döner. O tarihlerde banknotlann üzennde, "Be- deli Dersaadet'te alûn olarak ödenecektir* ya- zısı bulunuyordu. Yani bu banknotu Osmanlı Bankası'na götürenler, bedelini altın olarak alıyorlardı. Mehmet Muzaffer ise, banknotun üzerıne "Bedeü Çanakkale"dealtın olarak öde- necektir" bıçımınde yazmıştı. Burada, Muzaf- fer'in, Çanakkale'de, şehitlerimizin altından da değerli kanlanndan söz ettiğini düşünmek- teyız. Yahudi tüccar, üç gün sonra, Osmanlı Ban- kası'na gider, ancak banknotun sahte olduğu- nu öğrenir. Oysa ki bu banknot sahtedir ama 'gerçek bir sanat yapıü'dır. Çünkü, o dönem- deki kıt olanaklarla, bir gecede böylesine as- lına benzeyen bir banknotu yapmak, gerçek bir sanat olayıdır. Durum Istanbul'da duyulur. Şeh- zade Abdülhalim Efendi, Yahudi tüccan çağı- nr, elinden eşi bulunmayan yüziük banknotu alır, yerine yüz altın verir. Ve bu banknot pa- rayı Istanbul Polis Okulu'ndakı Emniyet Mü- zesi 'ne armağan eder. Bu banknot para bugün Ankara'da Emniyet Genel Müdürlüğü'nün mü- zeîsinde bulunmaktadır. Mehmet Muzaffer, bırliği ıle birlikte Sina Cep- hesi'ne gider, Gazze Savaşlan'na katılır. 1917 yılının haziran ayuıda, İstanbul'dakı bir arka- daşına yazdığı mektupta, "kohından yaralan- dığuu. hastanedeokJugunu,>akmda cepheye dö- neceğini, madalya aldığuu, buna sevindiğini, ancak savasta koOarun, bacaklannı kaybeden arkadaşlarinın madalya almalan ne kadar ye- rinde ise, aldığı küçük yaradan ötürii kendisi- ne verilen madalyanın yerindeounadığınT be- ürtir. Muzaffer, cepheye geri döner ve bu sa- vaşlar sırasında, son askeri ile birlikte, düşman- la boğaz boğaza savaşarak şehit olur. Bizlere bu güzel yurdu canlan karşıLğında bırakan, Ça- nakkale'de şehit olmuş, Kurtuluş Savaşımız- da şehit olmuş, tüm Mehmet Muzafferierimı- zi bir kez daha saygıyla anıyoruz. Ve şimdi so- ruyoruz, geçmiş kuşaklann kanlan, canlan karşılığında bağımsızlığını kazanmış bu güzel yurdu, kim ABD'ye, yayılmacı, sömürgeci güçlere peşkeş çekebilecektir. Kim, yayılma- cı ve sömürgeci güçlerin savaşarak alamadık- lanm, kendi kişisel ve siyasal çıkarlan uğru- na, yabancılara peşkeş çekebilecektir. Türki- ye Cumhuriyeti, ıhmh Islam uydurmasını ve Batı"nın çıkarlanna hızmet etmekten başka bir amaç taşımayan BOP'u kabul etmeyecek ka- dar parlak ve onurlu bir geçmişe sahiptır. Hıç- bır güç, ülkemizi, kendı çarpık amaçlan uğru- na, sömürgeci güçlerin hızmetıne sunamaz. Hiçbir güç, TBMM'deki çoğunluğuna da>"a- narak. bu ülkenin Silahh Ku\^etlerinl Danış^ tay'ını. \argıtay'ını. Ana\asa Mahkemesi'nL, tüm ünh ersiteierinive a> dınlık güçierini yok sa- yarak, djşla\ arak, ulusumuzun geleceğjni ka- rartamaz. Buna aydınlanmacılar izin vermez- ler. Ulus egemenlıği ve gerçek demokrasi de bunu gerektirir. BAŞSAĞLIĞI Yönetım Kurulu Üyemiz Alaeddın ,\RAS'ın annesi sevgılı HATİCEARAS 20.06.2004 tarihinde Diyarbakır'da vefat etmış. cenazesi 21.06.2004 tarihınde defhedilmıştir. Ailesüıe ve yakınlanna başsağlığı dılenz. TIVIMOB Vönetim Kurulu Amasya Genelgesi: İlk Adım... Dr. Handan DİKER Yıldız Tehtik Üniv. Öğretim Görevlisi "Sivasal uğraşlarm çoğu basittir. FakaL toplumsal ça- hşmalar her valdt için ve- rimn'dir. BizJm aydmiannuz buna çahşmah. Neden Ana- dolu>-a gelip uğraşmaziar? Neden utusladoğrudandoğ- nı\ > atemasta buhınmazlar? Ülke\igezmefi. uhısutanma- h,eksiği nedir görüp göster- meli. l lusu sevmek böyle olur. Voksa sözle sevgi yarar vermez" diyen MJC Ata- türk (Ekım'l919) ne haklı- dır. İşte onun (21-22 Hazi- ran 1919'da Amasya'da) ge- nelgedeki görüş ve kararla- n: -*\urdunbutünlüğü,uhı- sunbağmszl^ıtenlikededir! - Istanbul'daki hükümet üzerine akhğı sorumhıhığun gereklerini yerine getireme- mektedir. Bu durum uhısu- GELECEK SİZİN!Meslek sahibi olmak da, kariyerinizde yükselmek de sizin elinizde. Tüm dünyada geçerii olan sertifikalan almak için vakit kaybetmeyin, geleceğinizi ertelemeyin. KARİYER PROGRAMLARI • Sistem Mühendisi Mıcrosoft Systens Engıneer (MCSE) • Yazılım Mühendisi Mıcrosoft Software Engıneer (MCSO.Net) • Web&Grafik Tasanmcısı Wet>&Graphıcs Oesıgner KARİYER DESTEK PROGRAMLARI • Mıcrosoft Ofıs Mıcrosoft Offtce • Bilgısayarlı Muhasebe AcCOUnting >Conpuier Based) g B gsa,ar DesıefcıA Englısh (Computef Sased} macromedla' Beşiktaş Şubesi 0212 227 43 00 Kadıköy Şubesi 0216 347 21 21 Bakırköy Şubesi 0212 570 03 72 Fatih Şubesi 0212 635 62 90 Genel Müdürlük&Kurumsal Çözümler 0212 272 76 00 muzuyokohnuştanıtnnyor. - Llusun bağımsızhğuu, yine uhısun azim ve karan kurtaracaknr. - Uhısun durumunu ve davranışuu göz önünde nıt- mak ve haklannı dilegetirip tüm dünyayadu>ıırnıakiçin her türlü etkiden ve dene- timden kurtulmuş,ulusal bir kurulun varlığı gereklidir. - Anadohı'nun her yön- den en güvçnü yeri olan SH vas'ta uiusal bir kongrenin tezelden toplanması karar- taşünhmştır. - Bunun için tüm iOerin her sancağından halkın gü- venini kazanmış üç delege- nin süratle yola çıkanbnası gerekmektedir. - Herhangi bir kötü du- rumla karşılaşabikceği dü- şünülerek bu iş. uiusal bir su- gibi tutulmah ve delege- lergereken yeriere kimlikie- rinigizleyerek gelmelidirler. - Doguffleriadma 10 Tem- muz'da Erzurum'da bir kongre toplanacaknr. O gü- ne kadaröbür fldelegeferide Sıvas'aulaşabflirierseErzu- rum Kongresi'nin delegele- ri de Sıvasta yapılacak ge- nel kongreye kanlmak üze- re yoia çıkarlar." Yukanda vermiş olduğum ve Amasya Genelgesi (Ta- mimi) olarak adlandınlan bu tarihsel belgede Musta- fa Kemal Paşa ve Amas- ya 'ya göriişmeye gelmiş olan GeneralAliFuatCebe- soj', Rauf Orbay ve Refet Bele'nin adlan bulunmak- tadır. Günümüzde Türk devrim tarihi açısından baktığınıız- da bir hayli önem taşıyan bu belgede üzerinde hukuk- sal ve siyasal açıdan yorum- laryapılacak düşünceler bu- lunmaktadır. Türk devrim süreci iki ev- reden oluşur. Birinci evre, yenilik düşüncesinin orta- ya atıldığı düşün e\Tesı, ikın- cısı de Anadolu hareketini kapsayan eylem (aksıyon) evresidır Yanı dar anlamı ile devrimi (ihtilali) içeren evredir. Bu süreçte Amasya GenelgesiTürk devrim tan- hı ıçınde, tanhımızın ilk dev- rim (ihtilal) beyannamesi olarak adlandınlan belge- dir. İlk tümcesıne baktığımız- da, yurdun böKinmezhği kar- şısında bir vatan büriinlü- ğünün zorunluluğunu ve ulusun bağımsızlığının teh- likede olduğunu bir alarm vermek ve halkı uyarmak istercesine sunar. Öte van- dan Istanbul hükümetinin bu durum karşısında acız ve güçsüz olduğunu belırtir. Ama en önemli şey olarak, kurtulma karannın ulusun kendisinden gücünü alabüe- ceğlduşuncesıolmuştur Ya da başka bir deyışle Ata- türkçü düşünce sistemine egemen olan bir görüşün, yani "liusal biriik \ç bera- beıükle her şeyin başanlabi- leceğj" görüşunün temelle- n burada atılmıştır. Mustafa Kemal, Amas- ya'ya gelır gelmez Anado- lu halkı ile iyice ka\Tiasmak istemıştir. Beledıye binası- nın balkonundan halka kar- şı yaptığı ilk konuşmasında şunlan söylemiştir "Amasyahlar! Padişah ve hükümet, Iti- laf de\ letlerinin eiinde esir- dir. Memleket elden gitmek üzeredir. Bu kötü vaziyete çare buhnak için sizlerie iş- buüği yapmaya geldim. Amasyahlar! DüşmanJanmızın Sam- sun'danyapacaldan herhan- gi bir çıkarma hareketine karşu ayaklanmıza çankla- nnuzı çekecek. dağiara çe- kilecek, vatanımızı en son kayasına kadar müdafaa edeceğiz-.Amasvahlar! Hep birlikte yemin edelim kL." Bu sözler onun ileride va- pacaklarının bir göstergesı- dir adeta. Amasya Genel- gesi ile monarşik bir idare- ye karşı bir ihtilal hareketı başlatılmıştır. Ama bu hareket bir halk hareketi olarak örgütlenmiş ve demokratik rejime gıdi- şin müjdecisi olmuştur. Amasya Genelgesi. ulusu harekete geçirmek ısteyen bir uyanşhr. Mustafa Ke- mal'in bincik amacı Türk ulusunun harekete geçmesı. birlikte hareket etmesrydi İş- te Amasya Genelgesi bu di- leği eyleme geçirmiştir. Uluslann tarihlerine bak- tığınuzda bazı önemli evre- ler, kınlma noktalan ortaya çıkmaktadır İşte Amasya Genelgesi de Türk ulusunu bır araya getirmek, uiusal bırlikteliği oluşturmak ve devnmi gerçekleştirmek için yapılan ilk adımı oluştur- maktadır. Bu ilk eylemden sonra kongreler ve ardından da TBMM'nın açılması ile yeni Türk devletinin kuru- İuş evresi tamamlanacakhr. Işte yeni Türk devletinin bu kuruluş e\Tesinde Amasva Genelgesi'nin önemi onun bu süreçteki ilk adım olma- sındadır PENCERE Dünden Bugüne, 28 Hazipan'a. Ümit Sanaslan'dan bir mektup geldl; zarfı aç- tım, içinden 24 Ekim 1987 günlü bir 'Pencere' ke- siği çıktı; demek ki 17 yıl önce yayımlanmış birya- zı... Altı gün sonra istanbul'da (28 Haziran 2004) NA- TO toplantısı var; bu nedenle "Enveriyye" başlıklı 'Pencere 'yi okurla paylaşıp anımsamak yararlı olur diye düşündüm... • "12 Eylül 1980. Sabah. Oldubittinin ardından düşünüyorum: - Bundan sonra ne yazılabilir? Askeri darbenin anlamı, yörüngesi, doğrultusu belli. Artık, beigeleri de açıklandı; Vaşington'da 12 Eylül'ün haberini alan Amerikalı rahatlıyor: - Bizim oğlanlar, bu işi kıvırdılar... Daha ilk adımda Beyaz Saray'ın isteğiyle Yuna- nistan 'ın NATO askeri kanadına dönüşüne 12 Ey- lül 'Evet' diyor; Türkiye ilerde bu ödünün acısını çok çekecektir. Tercüman'dan üç yazar 12 Eylül hükümetine bakan olarak atanacak, Cumhuri- yet'ten üç yazar cezaevini boylayacaktır. Atatürk-' çülük, demokrasi, laiklik, MGK (Milli Güvenlik Kon-: seyi) karartarıyla çiğnenecek; askeri darbe sola' karşı buldozer gibi işletilecektir. Laik Cumhuriyet ideolojisi biryana itilecek, Türk-lslam sentezigün-' deme girecektir. MGK'yi oluşturan beş sağcı ge- neral, bütün siyasal yetkileriyle orduyu emrü ku- manda zincirinde kullanacaklardır. Gidiş: Geriyedoğru, antidemokratikyöne doğru, Ata- • türkçülüğün bütün kurumlannı yıkmaya doğru... Peki, ne yazmalı?" • "12 Eylüldarbesiniyaptıran Vaşington, Türkiye'yi Basra Körfezi'ne doğru atlama taşı gibi kullan-', mak isteyecektir. Oysa Türk ordusuna Envercilik değil, Atatürk- [ çülük temeldir. 1979'da Şah'ın yıkılışıyla Iran'ı elinden kaçıran \ Amerika'nın Türkiye'yi Basra Körfezi jandarmalı- ğında kullanmak isteğine karşıt çıkışlann 12 Eylül [ gibi gerici bir darbe ortamında bile ordu içinde des- • teklenmesi olanağı yoktur. ; Nitekim bu yoldaki yayınlar engellenmedi. 24 < Ocak ekonomisinin eleştihsi üzerine ilk günlerde [ sıkıyönetimden Ankara kaynaklı birkaç uyan gel- i di; sonra gevşedi. Envercilik üzerine yapılan ya-' yınlar ise sıcak destekler buldu, onaylandı. Envercilik nedir? Osmanlı Imparatortuğu'nun çöküşyıllannda En-! ver Paşa 'nın dışa dönükserüvencil/ği, Atatürk'ün 'Milli Misak' (Uiusal Ant) gerçekçiliğiyle Cumhuri- yet döneminde tarihe gömülmüştür. Basra Körfezi'nden Iran'da Rumiye Gölü'ne, Kafkasya 'dan Suriye 'ye kadar heryanda Türk as- kerinikırdıranEnverPaşa, 1922 yılının ağustosayın- da Tacikistan'da savaşarak ölürken Mustafa Ke- mal 'in ordulan Anadolu'yukurtarmakiçin 'Büyük Taarruz'a hazıriantyoriardı. Vaşington'un güdümündeki bir askeri darbey- le işbaşına geçmiş MGK bütün kudreti eiinde tu- tan\en bile ordunun Envercilikten uzak kalabilme- si tarihsel bilincin ürünü ve sonucudur." • 17 yıl önce yayımlanmış yazı, günün koşullanna göre, ABD'nin ve Türkiye'nin karşılıklı konuşlanma- lan saptanarak noktalanlyor: "ABD ile Sovyetler arasında orta ve kısa men- zilli füzeler konusunda da anlaşmaya vanlmak üze- redir. Bu durumda Türkiye Vaşington'a artık Basra Körfezi için gerekli. Islamın birkanadını, Amerikancı kanadı adma ce- zalandırmakiçin Vaşington Türkiye'yikullanacak... Türkiye'nin Amerikancı yönetimine bu açıdan göz kulak olmalıyız; bunlar iktidarda kalmak için her şe- yi göze alabilirier..." Sovyetler 1991 'de sizlere ömür... ABD'nin eli kolu artık daha serbest... Ya Türkiye ne durumda?.. 17 yıl önce bugün görülüyordu.. 17 yıl sonra bugün, yann görülüyor.. Görmeyen yaaklını kullanmayandır. Ya kasıtlıdır. ANMA Fakültemizin bahçesinin güzelleşmesi için özverili çalışmalara destek veren; dürüstlüğü ve çalışkanlığı ile hepimize örnek olan, güzel insan nın AHMET PİRİŞTİNA anısını yaşatacağız. Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi VEFAT ve BAŞSAĞLIĞI Cetniyetimız üyesi, değerli arkadaşımız İSMAÎL KILIÇ 18 Haziran 2004 Cuma günü vefat etmiştir. Kaybı topluluğumuzda üzüntü yaratan Kılıç'ın cenazesi 19 Haziran 2004 Cumartesi günü Bolu'nun Mudurnu ilçesinde toprağa verilmiştir. tsmail Kılıç'a Tann'dan rahmet, kederli ailesine ve üyelerimize başsağlığı dileriz. TLRKİYE GAZETECİLER CEMİYETİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle