Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
9 MAYIS 2004 PAZAR CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Türey Köse
okıruyla bufuştu
• A.VKARA (Cumhuriyet
Bürofli) - Gazetemiz
Parlamento Büro Şefi
Türe\ Köse, dün
okurlanyla buluşarak
'Idam Tarih Oldu. Utancı
Kaldı adlı kıtabını
ımzaladı. Ilhan Ilhan
Kıtabevı 'nde HaJıt Çelenk
ve Türey Köse'nin aynı
gün dûzenlenen imza günü
büyük ilgi gördü. Çankaya
Beledıye Başkanı
Muzaffer Eryılmaz ve eski
Devlet Bakanı Hasan
Gemıcı'nin de aralannda
bulundugu çok sayıda
okurun katıldığı ımza
törenınde Köse ve
Çelenk kitapseverlerle
sohbet ettiler.
ÇHD işkenceyi
tapüşryop
• A.VKARA (Cumhiiriyet
Bürosu) - Türkıye'nın
değişik kentlerinden
avukatlar. ışkence,
mücadele yöntemleri,
yargısız iniâz, gözaltında
ölüm, kötü muamele ve bu
alanJardaki hak ıhJallerinı
masaya yatırmak üzere bir
araya geldiler. Çağdaş
Hukukçular Derneği'nce
(ÇHD) dûzenlenen"
toplantıda, işkence
konusunda mağdura
ulaşma, görüşme,
konınması, işkence
yöntemleri, yeni teknikler,
tecrit, gözaltı, kayıtsız
gözaltı, kanıtlann
toplanması, zamanaşımı
sorunu ele alınacak.
27 Mayıs Milli
Devpim Derneği
• ANKARA (Cumburiyet
Bürosu) - 27 Mayıs Milli
Devrim Derneği Genel
Kurulu dün demek genel
merkezinde yapıldı.
Atatürkçü Düşünce
Demeğı (ADD) Genel
Başkanı Ertuğrul
Kazancı'nın dıvan başkanı
olduğu kongrede.
Atatürkçü düşüncenm
topluma egemen olması
ıçin çok çalışılması
gerektiği vurgulandı.
Genel kurulda, yönetim
kuruluna Hüseyin A\TIİ
Güler yenıden başkan
>eçılirdi.
EMD Genel
Kurulu yapıldı
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Ekonomi
Muhabırleri Derneği
IEMD) Genel Kurulu,
Ankara Sanayi Odası'nda
ierçekleştınldi. Açılış
Lonuşmasını yapan
3aşkan Cahit Uyanık,
EMD'nin etik ılkelerini
loruyup gelıştırmesi
çerektiğini söyledi. Genel
İöırul'da yapılan seçimde
lyanık yenıden başkanJığa
sçildi. Ahmet Kıvanç
hışkan yardımcısı. AIi
Poğanoğlu genel sekreter.
,-ydın Haskebapçı mali
siyman. Özlem Doğaner
s yayından sorumlu
^netim kurulu üyeliğine
stinldi. Levent Çağlar ile
^lehmet Kaya da yönetim
crulunda göre\ yapacak.
yileşince yine
szaevine döndü
mıhuriyet
aşsavcıhğı'nın hakkında
ialama müzekkeresı
larttığı S.D, Sıvas'takı
Tide gözaltına ahndı.
^adışı örgüt üyesı olmak
.undan 12.5 yıla
Jıkûm olan ve Edirne'de
ıdığı cezaevınde açlık
svine katılan S.D, sağlık
rumunun bozulduğu
•skçesiyle bır süre önce
:>est bırakıldı.
aıyetteki işlemlerınin
ından Adli Tıp
rumunda kontrolden
ırilen ve sağlık
umuBun iyi olduğu
ışılan S.D, kalan
kluluk süresini
amlamak üzere
•evine gönderildi.
Şeriatçı örgüt, Almanya'da faaliyetleri sınırlanınca yeni arayışlara yöneldi
Kaplancılar Suriye'deANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) -Almanya'da yargı ıle bü-
yük sorunlar yaşayan Anadolu
Federe Islam Devleti (AFlD)/
Kaplancılar grubu, faaliyetle-
rini sürdürebilmek amacıyla Or-
tadoğu'ya yöneldi. Bu kapsam-
da Suriye'yı hedef seçen grubun
çocuklan eğitmek amacıyla
medrese açtığı öğrenildi.
Irticaı gruplan yakından iz-
leyengüvenüJc birirnlerinin dev-
let üst yönetimine sunduğu ra-
porlarda. ağırlıklı olarak Al-
manya'da faaliyet gösteren Kap-
lancılann yeni arayışlara girdi-
ği dile getirildi. Kaplancılar
hakkında Almanya Anayasayı
Koruma Kurumu'nun başlattı-
gı çalışmalar ve bu çalışmala-
nn yıllık raporlara yansıması
• Almanya'dan Ortadoğu'ya yönelen Kaplancılann ilk durağı
Suriye oldu. Suriye'de bir medrese kuran Kaplancılann, çocuklara
dini eğitim verdiği öğrenildi. Güvenlik birimleri, bu medreseye
özellike Türkiye'den katılım olduğunu belirledi.
üzerine örgüt, her hareketinde
üıtiyatla davranmaya başladı.
Örgüt üyelerinin özellikle ken-
dilerine ait yerlerde fark edile-
bilecek durumlar yaratmamaya
ve îslamcı kimliJderüıi ön pla-
na çıkarmamaya gayret ettik-
leri bildirildi.
AFÎD yandaşlannın Alman-
ya'daki faaliyetlenni özellikle
Kuran kurslan ve eğitim ku-
rumlanmn yerine son dönem-
de ticari kuruluşlan tercih ettik-
leri tespit edildi. Örgüt üyele-
rinin bu amaçla özellikle Türk
yurttaşlannın yoğun yaşadığı
bölgelerde mağazalar açtıklan.
bu mağazalann kişilerin mülki-
yetinde olmasına özen göster-
dikleri kaydedildi.
AFlD, Almanya'da terör lis-
tesine alınması ve yargı ile ya-
şadığı sorunlarnedeniyle önem-
li faaliyetlerinin hemen hemen
tamamını bu ülke dışuıa çıkar-
dı. Örgütün yayın organı olan
Beklenen Asr-ı Saadet gazete-
si, uzun süreden beri Hollan-
da'da basılıyor ve Almanya 'ya
buradan getirilerek üyelere da-
ğıtımı yapılıyordu. Son dönem-
lerde ise örgütün yayın organı-
nın Hollanda'da yapılan baskı-
sının da bu ülke güvenlik bi-
rimlerince durdurulduğu öğre-
nildi.
Örgüt .Almanya'daki faaliyet-
lerini sınırlandırmasının ardın-
dan çocuklanna eğitim vermek
için yeni arayışlara gırdı ve bu
kapsamda dığer ülkelerde bu
olanaklan araştırdı. Bu amaçla
son olarak AFÎD'in çocuklan
eğitmek üzere Sunye'de bir med-
rese açtığı tespit edildi. Güven-
lik birimleri, bu medreseye özel-
like Türkiye'den de katılım ol-
duğunu belirledi. Güvenlik bi-
rimleri, "örgürün özeflikle ta-
banını yidrmemek ve olumsuz
koşuflan en azzararia atiatabtt-
mekk-in bu yöntemebaşvurdu-
ğu" değerlendırmesıni yapıyor.
Menzfl bölûndü
Dığer yandan özellikle Milli
Görüş geleneğinden olan parti-
lere verdiği destekle gündeme
gelen Nakşıbendi Menzil Gru-
bu'nda da bölünmeler yaşanıyor.
Bu kapsamda grubun Koca-
eh'ndekı ticari işletmelerinden
sorumlu olan şahsın "şeyhüği-
ni" ılan ederek yakJaşık 35-40
kışüıkbır grupla Menzil'den ay-
nldığı bildirildi.
TOBAV'dan Yıldırım'a tepki:
Valisanata
karşı önyargılı
ÇİZMEDEN YUKARI MUSAKART
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Devlet
Tiyatrolan. Opera ve
Balesi Çalışanlan Yar-
dımlaşma Vakfi (TO-
BAV) bünyesindeki sa-
natçılar, 5. Uluslarara-
sı Karadenız'e Kıyısı
Olan Ülkeler Tiyatro
Buluşması'nda Trab-
zon V'alisi Aslan Yıldı-
run'ın Devlet Tiyatro-
lan Genel Müdür Yar-
dımcısı ve TOBAV
Başkanı Tamer Le-
vent'e yönelik sözlen-
ne tepki gösterdı.
TOBAV'da dûzenle-
nen basın toplantısın-
da konuşan vakfin Ge-
nel Başkan Yardımcısı
Tacettin Uyamk. olaym
bır "protokolsorunuy-
muş" gibi yansıtılma-
sının yanlış olduğunu
söyledi. Yıldırım'ın ön-
yargılı bir rurum ıçinde
bulunduğunu savunan
Uyanık, "Tiyatrom,
opera- baJem, senfonim
\7ir di\e se\inipövüne-
cek olsaJar bürün bun-
ları ülkemize hediye
eden Atatürk'ün anıö-
na çiçek koyma>i red-
deönezlerdi'' dedi.
Valı Yıldınm'uı Le-
vent'e yönelik dava aç-
tığını hatırlatan Uya-
nık, "Vaüniııdav'aaçtı-
ğını biliyoruz. Ancak
Sa\ın Levent şu anda
bekuyor. TamerLevent,
tepki verme>erek olayı
soğutmayı amaçladı.
Tepki göstersevdt hak-
lıyken haksız durumu-
na düşecektT diye ko-
nuştu.
TOBAV Genel Sek-
reteri Nflgün Fıratiı da
Levent'e "Terbiye sı-
nırlaruu aşıyor" denil-
mesinin yanlış olduğu-
nu söyledi. Levent'in
alkol alıp almamasırun
ön plana çıkanldığını
ifade eden Fıratiı, "Sa-
yın LeveDt'in aJdığı aJ-
kolün promili 3'tü, 5'ti
bu önemli degil. Sorun
bir sanatçjya karşı afa-
nanbutavırdır.Bizbu-
na tepki gösteriyoruz.
Biz Tamer Levent'in
avukaü da değüiz. Sa-
natayapıJanlara tepki-
miz var" dedi.
Mülki amirler, sosyal yardımlaşma vakıflannı 'hizmet fonu' gibi kullanmış
Vakıfların yardıım vaKyeANKARA (CumhuriyetBürosu)-Va-
kıflar Genel Müdürlüğü müfettişlerinin
kamu vakıflanyla ılgili Meclis Araştır-
ma Komisyonu'na sunduğu raporda, sos-
yal yardımlaşma vakıflannın sorun yu-
mağı olduğu ortaya konuldu.
Meclis -\raştırma Komisyonu'na su-
nulan raporda 18 yıllık çalışmaların so-
nucunda elde edilen bilgilerışığında be-
lirlenen bazı sorunlar şöyle sıralandı:
"Fakiriik tespiuerindegereJdî tiözfikgös-
terümiyor. Köylerde halktemsilcfleri,ba-
zen, haor-gönül meseiesnie baa hak et-
meyen kişiJeri deo sınıfa sokuponiarada
dosya açarabilivor. FakirliklistelerigÜD-
• Sosyal Yardımlaşma Vakffnda bazı kişilerin 'hatırgönül işiyle' fakir
ilan edildiği, burada görevli personelin vali ve kaymakamlara hizmet
ettiği ortaya çıktı. Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün raporuna göre yeterli
ön çalışma yapılmadan \erilen düşük faızli krediler de geri dönrnüyor.
ceUennüyor. Zatnan içerisüıde de o gün
fakir olan daha sonra zenginleşnûş ola-
bilrvor. Dulsa evienmiş olabilivor. Başka
şekilde mali durumu degişmiş olabilivor.
Yöre halkuıa iş ve mesiek edindirnıek
için habcüık,triko,Asanatian, büyükbas-
küçükbaş hay^uncıhk, kültür mantan.
mev'vecilik gibi konularda düşük faizü
uzun \adetikrediJer^eriüvor. Fakatne \a-
zık ki buniarda yeterlifizibfliteçalışma-
lan yapılmadığı için bu projeler çoğu ke-
re başansızhkla sonuçlanıyor ve verilen
para heba o!up gjdiyor."
Raporda, sosyal yardımlaşma vakıfla-
nndakı en büyük sorun, vab' ve kayma-
kamların hizmet bınalannın ve lojman-
lannın tarrurat, bakım ve döşemesi, ma-
kam araçlannın tamiratı, yakıt giderle-
rinin karşılanması gibi ödemelerin vakıf
paralanndan yapılması olarak sıralanı-
yor. Rapora göre, valı ve kaymakamlar
özellikle tasarruf dönemlerinde ihtiyaç
duyduklan harcamalan ve personel te-
miniıu vakıf aracıhğıyla sağlıyor. Ko-
nuya ilişkin olarak komisyona bilgi ve-
ren müfertışler şu ifadelere yer verdi:
"Ozeflikle kavmakam vevafi; sekrete-
ri, şoförü ve diger bekçi gibi Idşfleri me-
mur ve işçi alımı kısjtlamalan dönemle-
rinde bu yolla daha rahat buluyoriar. VB-
kıf kanahyia istihdam ettirdikleri kişile-
ri ücrederi vakdüan karşuanmak sure-
tiyle.Bu tür \asadışıisdhdamlar olu> or."
EYLEMCÎLER HAKKINDA REKOR SAYIDA DAVA AÇILDI
Tunceli'dememur kalmayacakTUNCELİ (Cumhuriyet) - Memurla- teki bazı kamu kurumlannda çok az sa-
'Hıdrellezİn onurkonuğuSangül
İstanbui Haber Servisi - Şişli Be-
lediye Başkanı Mustafa Sangül. Hıd-
rellez'in birlik ve beraberliğı güçlen-
dıren önemli bir kültürel etkınlik ol-
duğunu söyledi.
Ordu'da geleneksel olarak dûzen-
lenen Hıdrellez şenlikleri kutlamala-
nnın bu yılki onur konuğu Şişli Be-
lediye Başkanı Sangül oldu. Hıdrel-
lez'in bahann müjdecısi olduğunu
belirten Sangül, "Anadolu'da uzun
yıuardu*yaşaülan bu gelenek. aynıza-
manda insanlann birbuierh le ka> -
nasuğı. dosduk vedayanışmayıgüçlen-
diren bir işleve sahip" dedı.Etkinliğe
Ordu Belediye Başkanı SeyitTorun'un
yanı sıra çe\Te ıl ve ılçelerden gelen
çok sayıda yurttaş da katıldı.
nn sendikal ve özlük haklanmn gasp
edilmesine karşı KESK tarafından 10-
11 Aralık 2003 tarihinde >oırt genelin-
de dûzenlenen iş bırakma eylemine ka-
tılan memurlara Tunceli'de rekor dava
açıldı. Kentte eyleme katılan 665 memur
ve 83 işçüıin "hapis ve işten e] çektir-
me"yle cezalandmlması istendi.
Yurt genelinde düzenlenen eyleme ka-
hldıklan gerekçesiyle Tunceb' Belediye-
si'nde işçi olan 83 kişiyle birlikte çoğun-
luğu öğretmen, maliye, sağlık, beledi-
ye çalışanı toplam 748 kişi hakkında
Cumhuriyet Savcılığı'nca 22 ayn dos-
yada kamu davası açıldı.
TCY'nin 236. maddesi uyannca me-
murlann yasa hükümlerine aykın olarak
iş bıraktıklan gerekçesiyle herbirine "4
a> hapis. ağır para cezası ile birlikte mu-
\akkaten veya müebbeten memuriyetten
mahrunüyet cezası" verilmesı talep edil-
di. 28 Mayıs "ta görülecek dava sonrasın-
da memJrlann ceza alması haünde kent-
yıda çalışan kalacak.
Genel-lş Sendikası Tunceli Şube Baş-
kanı Hasan Çiçek, beledıye işçilen hak-
lcmda açılan davanın hukuka aykın ol-
duğunu belirterek "Belediyede işçi sta-
tüsündeçahşıyoruz. Ancaksavcıhk hak-
kımızda devlet memurlannın yargılan-
dığı 236. maddedcn dava açıvor. YapO-
ğnnız tamamen >asaJ bir eylem" dedi.
Yurt genelinde yapılan bir eylem ne-
deniyle Tunceli'de yüzlerce memur ve
işçiye dava açılmasuıa anlam veremedik-
lerini ifade eden Çiçek, "Bu kadar me-
mur ceza alırsa Tunceli'de devlet memu-
m kalmm^cak. Aynca hakkumzda da-
va açılması için işverenin suç duyııru-
sunda buhmması gerekhor. tşveren suç
duyurusunda buhmmadığıhalde haldo-
mızda dava açıbnası da bir hayü ilginç bir
durum. AB'ye girmeyi hedeflediğüniz
bu günlerde sendikal nıücadelenin sonu
mahkeme koridorlannda sürünmek ol-
manıalı" dıye konuştu. .
[email protected]
POLfflKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Bir Sap KaranfiL.
Bir ilkyaz gecesınde ay ışığı vuruyor odanın içi-
ne; hafif bir serinlik, boğazın lacivert sulannda ge-
ziniyor...
Dipsiz avuntular içindeyim...
Kırılmış kanatlar, denizden bulutlara, bulutlardan
denize doğru, keskin bir yay çizerek anılan tazeli-
yor...
12Mart'lar. 12Ey1û/ ier, işkencelervecezaevi araç-
lan...
Nâzım Hikmet'in dizelerinde güneşli bir toprak
kokusunu soluyorum, bir buğday tarlasında ekin-
lerin içinde kayboluyorum...
Başı bulutlarda bir çınar anyorum, kendi kendim-
lekonuşuyorum...
Kız Kulesi'nde bir akşam güneşin batışını sey-
rederken, Selimiye Kışlası'nın hüznü beni 33 yıl ön-
ceyegötürüyor...
Tam bu sırada kendi kendime mırıldanıyorum:
"Belki avluda bir ağaç bulunur ama gökyüzünü
başımın üstünde görmek bana yasak..."
Kendi sesinden başka insan sesi duyurmayan,
bu demirli pencere, bu toprak testi, bu dört duvar-
dır...
Oysa bugün 'ANNELER GÜNÜ' yani anneleri-
mizi kucaklayıp öpeceğimiz bir pazar sabahı...
Bense bugün analann hapiste olan çocuklannı ya-
zacağım...
Duvarlann arasında yazılmış iki mektup duruyor
masamın üzerınde "Merhaba Hikmet Abi" diye
başlayan...
Birincisinin üzennde kırmızı ve yeşit iplikten özen-
le yapılmış bir kırmızı karanfil, ötekisinde san, ye-
şil, kırmızı iplikten örülmüş kır çiçekleri...
"...Dörtyılsonra merhaba diyorum ilk kez aydın-
lanmızdan birine. Ben Uşak Hapishanesi'nden ya-
zıyorum size. Hava güzel. Böyle birgünde en son
sohbet etmekisteyecekleriniz bizlerizdirherhaJde.
Düşünmekistediğiniz çok da güzelşeyler vardırsa-
nınm. llkyazda, hapishaneyi, oradayaşayanlan dü-
şünmek tuhaf bir şey sayılmaz..."
• • •
Hapishane yaşamını anlatıyor birinci mektup...
Diyor ki:
"Siz tecridibilirmisiniz? Sanınm bilmezsiniz! 109
arkadaşımızın ölümünü biliyorsunuzdur..."
Mektubu yazan kişinin Karadenizli olduğunu öğ-
reniyorum satııianndan...
Devam ediyor:
"...Sohbetim birazuzun sürebilir, şimdiden uya-
nyorum. Bir çay alın isterseniz, benim ikramırn ol-
sun. Çünkü Karadenizlıyim. Sohbetin uzununu,
dalgalann büyüğünü, dağlannyamaçlannı severim...
En hızlısından olsun isterim oynadığım oyun, en ha-
reketlisinden olsun yaşamım. Denizimin sesi geli-
yorsa kulaklara, fırtınayı da severim. Karadeniz'de
sümbüller, menekşeler açmıştır. Dağlar mora ke-
silmiştir. Bilir misiniz ben memleketimi, ülkemi, in-
sanlan çok severim."
İki mektup da çok uzun...
Hüzün var satırlannda Bema'nın, özlem var, sı-
caklık var...
İki mektubu da okurken bir yağmur bulutu geçi-
yor gözlerimden...
Biliyor musunuz ben çok az ağlar, çok az güle-
rim!..
Ama ağlarsam hıçkıra hıçkıra, gülersem katıla
katılagülerim.'..
Bir Valencia akşamında katıla katıla gülmüştüm,
Serdar Kızık şaşınp kalmıştı!..
Berna'nın elle kırmızı ve yeşil iplikten yaptığı bir
sap karanfili yakama taktım dün sabah...
Yeşil saplı kırmızı karanfili kımselere vermeyece-
ğim...
Sonra bir kez daha okudum ikinci mektubu...
Nâzım'ın, Hasan Hüseyin'ın. Ahmed Arif'in,
Şükran Kurdakul'un dizelerinde uzun bir yolculu-
ğaçıktım...
Bilmiyorum, birden hapislik günlerimi düşündüm,
Ataol Behramoğlu'nun o güzelim şiirinin birkaç di-
zesini yıllar sonra anımsayıverdim...
"Yüreği hüzünle dolduran hayat/güneşli bir ni-
san akşamında/her şey ölüp gidiyor ve/atıyla oy-
nuyor komşunun çocuğu da"
• • •
Ben dün sabah avluda çiçeklerle konuşurken
Berna'yı, Bernalan, Ali'yi, Alileri düşünüyordum...
Onlar dört duvar arasındaydılaıi.
Berna, "karanfilözgürtüğün çiçeğidir"'diyordu bi-
rinci mektubun sonunda...
"Alın koklayın karanfiiimizi. Çünkü sevgiyi yük-
ledikona. Size veriyorum sevgimi, sizinle büyüsün
diye..."
Ben de söz veriyorum Berna'ya...
Karanfili yaşamım boyunca saklayacağım, onu bü-
yüteceğim!..
İkinci mektubu önümüzdeki pazar yazacağım...
Ben de Berna'nın adında tüm cezaevindeki siya-
si tutuklu ve hükümlülere Melih Cevdet Anday'ın
bir şiirini gönderiyorum •'ANNELER GÜNÜ"nüe:
"Bir mayıs sabahını yaşayacak böcekler
Çılgın karanfillehe dolacak saksın,
Ve sen bir fidan gibi yeşenmiş olacaksın,
Serin, çakıl yollarda kuşkular birikecek."
hikmet.cetinkayawcumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212/513 90 98
Nazife Hatun (1961-...)
Nazomuzu özlüyoruz...
Yürek bir kez görür, sonra hep gözler görür
Ben onu yüregunJe görmüşüm anlaşılan
Çözüldü artık o büyü, yanımda
Sıcakhğı parnıaklanmı acıtan bir haziran
Üstelik çoktan buldum aradığım o yeri
Tam yedi kez doğan güneşlenn altında
Bir yitip bir yükselen sıradağlann ardından
Bir eksıkle yaşanmaz mı. yaşanır
araa şımdi bir fazlası dışımda artık.
Zeynep. Kardekn, Şükrü HATUN, Kazım BtLGtN. Akrn
YÂZICI, Cengiz ERÇtN, Başar ÇOLAK, Ümit BİÇER.
Ömer KURTAŞ, Onur HAMZAOĞLU, Nilav ETtLER,
Cavit Yavuz IŞIK, Füsun YILDIZ, Ercüment YILDIZ,
Berrin YAŞAR, Hatice AYDIN. Hüseyin BAŞYİĞ/T,
llknur TUFAN. Yasemin GAZİOĞLU, Sebati ÖZDEMİR