14 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET YAKFI adına tLHAN SELÇUK Genel Yayın Yönetmeni: İbrahim Yıldız # Yazıişleri Müdürü: Safim Alpadan#Sorumlu Müdür. Mehmet Sucu # Haber Merkezı Müdürii: Hakan Kara îstıhbarat Cengiz Yıldırım # Ekonomi: Özlenı Yflzak • Külhir Egemen Berköz • Spor Ab- dülkadir Y'ücelman 9 Makaleler: Sami Ka- raören • Duzeltme: Abdullah Yazıcı • Bil- gı-Belge: Edibe Buğra • Yun Haberlen. Meh- met Faraç 0 Avrupa Temsılcısı: Gürav Öz Yayın Kurulu flhan Selçuk (Başkan), Emre Kongar (Da- mşman). Orhan Erinç, Hikmet Çetinkaya, Şükran Soner, tb- rahim Yıldız, Orhan Bursalı. Mustafa Balbav. Hakan Kara. Ankara Temsilcısi Mustafa Balbav Atatûrk Bulvan No: 125,Kat:4. BakanlıkJar Tel:4195020(7hat), Faks:4195027#IzmırTemsıIcisi: SerdarKızık,H ZıvaBK 1352 S 2 3 Tel: 4411220, Faks: 4418745 • Adana Temsilcısi Çetin Yiğenoğlu. Inönü Cd. 119 S No 1 1. Tel: 363 12 11, Faks. 363 12 15 Antalya Temsilcısi: Abmet Oruçoğlu Cumhunyet Cad. S0 5 Tel 0242 248005^ Fax: 2430509 Müessese Müdürü- Erol Erkut # Bılgı îşlem Ahmet Ko- rulsan 9 Satış Fazilet kuza 9 Cumhurhet Reklam: Tel: (0212ı 512 05 05 (20 hat) 553 554 Fa.\. (02]2 J 513 84 63 \aıımla\an: Yenı . TiHocağıCad V41 Ca«alo£lu '-4? ^4 lsönbul PK 246-Sutccı W*5 la fel ı (k 2121 ^ 12 05 05 12» ıhal I avTncıiAto \ U r t r s 2 0 0 4 lmsak.4.04 G u n e ş î 4 S Ogle b . 0 8 I k ı n d ı l 6 ? 9 Akşam 20 16 >atsı 21 50 Özel sektör ile yerel yönetim el ele vererek tarihin derinliklerinden bir kültür ve turizm değeri yaratıyor Ornek bîr proje: Kayakapı • Tarihi yapıyı bozmadan yeniden canlandırılacak olan Kayakapı hem müze, şaraphane, kilise, hamam, çeşme, kûtüphane ve buluşma yeri ile herkesin ortak kullanımına açık olacak hem turistlere. ÖZLEMYUZAK ÜRGÜP- Crgüp'ün ıçinde Esbelli kayasının kuzeydoğu eteklerinde, şimdi terk edılmiş olan eski bir mahalle... Kayalaraı içinde oyma evle- ri, kiliseleri, yan yıkık yapılan, hâlâ zamana di- renen bazı mimari özellikleri ve ıçinde yaşayan birkaç Çingene ailesi ile büyüleyıci, ancak aynı anda insanın içıne acı ve terk edılmişlik duygu- su veren bir görüntü... Işte bu görüntünün içinden acıyı çekıp alacak, hak ettiği tarih ve kültür mirasını yeniden böl- geye kazandıracak bir proje tüm hızıyla yürüyor. Hem de özel sektör ve yerel yönetim işbırlığı- nın en güzel örneklerinden binnı sergileyerek. Bahsettiğımiz özel sektör, bugün başta Al- manya ve A\"usfurya olmak üzere birçok Avru- pa pazannda turizmde bir marka haline gelen Ma- jic Lıfe Grubu. Bundan 14 yıl önce Avustur- ya'ya üniversite öğrenimı için giden 2 Türk gen- ci, Dr. Cem Kınay ve Oğuz Serim tarafından ku- rulan, kısa sürede büyüyerek 7 ülkede 20 tatil köyü ve otel, 18 büı 500 yatak kapasitesi ve 6 bın çalışanı ile bir dev haline gelen Magıc Lıfe, turizm sektörünün "herşey dahü" sıstemının de babası. Ancak bellı kı onlar da bu sıstemın kı- mileri tarafından "kötü takütkriyle. dejenere edümeayie" Türkıye turizmıne zarar \ erdığının farkındalar. _ Ürgüp'ün CHP'li Beledıye Başkanı Bekir Ödemiş'ın ön ayak olmasıyla 2 yıl önce gınş- tikleri Kayakapı projesi ile kültürel ve doğal çevreyi koruma ve canlandırma çalışması Ma- gic Life için de yepyeni bir deneyim. Proje tüm hızıyla yürüyor derken şunu da vurgulayalım: Ka- yakapı mahallesıne henüz ne tek bır çıvi çakıl- dı, ne tek bır taş yerinden oynatıldı. Ama bugüne kadar şırket tarafmdan 2 mıl- yon dolar harcandı. Neye mı harcandı? Ilgı- İı bakanlıklardan gereklı ızınlenn alınması- nın ardından projenin planlanmasına. Çünkü proje hem 'eskfnın tarihi ve doğal dokuyu boz- madan yeniden canlandınlmasını amaçhyor. hem de mahallenın bir bölümünde uluslara- rası standartlarda bır turizm yatınmı olarak hizmet vermeyı. Kayakapı ilgınç bır mahalle. 18. ve 19. yüz- yıllarda büyük konakların var olduğu zengın bır mekân. îçlerinden kımilen Osmanlı saraylann- da Kuşçubaşı, îbnkçibaşı olarak görev yapmış. Osmanlf nın çölcüşü ile burada da aıleler yok- sullaşmış, evler bölünmüş, göçler yaşanmış. Ka- yakapı'da hem Rumlann hem de Türklerın de- rin tarihi, bugün bu proje kapsamında mımar Cen- giz Kabaoğhı başkanlığında hemen hepsi akade- misyenlerden oluşan 40 kışılık bır danışman kadrosuyla gün ışığına çıkanlıyor. Projedejeolog- lar, şehir planlamacılan, tanhçıler. sosyologlar ortak çalışıyor. Şirketler grubu bünyesındekı VASCO'nun felsefecı genel müdürü Dr. Yusuf Örnek de projeye ciddı katkı venyor. Sonuçta, 35 mılyon dolara mal olacağı öngö- rülen projenin tamamlanması ile Kayakapı, hem müze, şaraphane, kilise, hamam, çeşme, kûtüp- hane ve buluşma yen ile herkesin ortak kullanı- mına açık olacak. hem de konaklama bölümü ile yerli ve yabancı turiste farklı bir tatil anlayışı ve zevki sunacak. Fostep sinemaya dönüyor • ANKARA (AA) - Oscarlı ünlü aktris Jodie Foster, 2 yıJlık aradan sonra beyazperdeye yeni bir filmle dönüyor "Flight Plan" adlı fılmde Foster, kızıyla birlikte uçakta tehlike yaşayan bir anneyi canlandıracak "Empire" dergisinin internet sitesındeki habere göre, 'Kuzulann Sessizligi" ve "Sanık" fılmleriyle iki kez Oscar ödülünü kucaklayan Jodie Foster, Disney yapımı "Flight Plan" adlı fılmde rol alacak. "Panik Odası-Panic Room" filmınden bu yana sinemadan uzak kalan Fosterın yeni filmi, eşinin ölümünün ardından kızıyla beraber Amerika'ya dönmeye çalışan bir annenin uçağın hava boşluğuna düşmesiyle yaşadığı heyecan ve korku dolu saatleri anlatıyor. AB ülkelerinm sağlık prafffi... • ANKARA (AA) - Avrupa Birliğı (AB) üyesi ûlkelerde kanser vakalannın arttığı belirrildı. AB üyesi ülkelerden alınan veriler doğrultusunda hazırlanan raponın Türkçe metni, Sağlık Bakanlığı'nca yayımlancU. Rapora göre tüm AB üye devletlerinde, kanser halen başlıca ölüm nedenleri arasında yer alıyor. Ölümle sonuçlanan kanserler genellikle erkeklerde akci|er, prostat ve kalın bağırsak; kadınlarda ise göğûs, kalın bağırsak ve akciğer kanseri olarak sıralanıyor. Tüm üye devletlerde kadınlarda göğüs kanseri sayısı artıyor ve göğüs kanseri kadınlar arasında en yaygın ölüm nedeni olarak görülüyor. Hayvanlara mezaplık • ANKARA (AA) - tnsanlara yaşamlan boyunca can yoldaşlıgı yapan, hayatlanna neşe katan "dört ayaklı dostlar", artık son yolculuklannı bir çöp yığınının içinde noktalamayacak. Hayvanseverlerin isteğiyle bir veteriner hekim tarafindan oluşturulan başkentin ilk hayvan mezarhğı Akyurt'ta hizmete girdi. Veteriner hekım Hasan Tahsin Gürhan tarafindan oluşturulan Sarmaşık Kedi ve Köpek Mezarlığı, başkentin 35 kilometre dışında dört ayaklı dostlara "ebedi istirahatgâh" olarak tasarlandı. Dört yanı sarmaşıklarla çevrilmesi planlanan mezarbğın ilk "sakinleri" ise iki köpek ve bir kedi... • İZMÎR (AA) - Özellikle menopoz sonrası kadınlan etkileyen osteoporozun etkin tedavisinde umut verici gelişmelerin saptandığı bildirildi. Menopoz sonrası 45-82 yaş grubundaki osteoporozlu 994 kadını kapsayan araştırmada, osteoporoz nedeniyle kınğa eğilimli kritik iskelet bölgelerinde kemik yoğunluğu ölçülen kadınlara uygulanan 5 ve 10 miligramlık "Alendronat" tedavisi izlemeye alındı. Araştırma sonucunda, 10 yıl boyunca "Alendronat" tedavisi uygulanan kadınlann iskelet, kalça ve tüm vücut bölgelerinde ortalama kemik mineral yoğunluğunda anlamlı düzeyde artış saptandı. (i) icasso'ya rekor fiyatIspanyol ressam Pablo Picasso'nun 'Pipolu Çocuk' (Garcon a la Pipe) adlı tab- losu, New York'ta düzenlenen müzayedede 104.1 miryon dolara (yaklaşık 150 trilyon lira) satıldı. Müzayedeyi düzenteyenlere ödenecek komisyonla birlikte alıcısına 104.1 milyon dolara mal olan tablo, 1990 yılında Christie's müzayede evinde 82.5 milyon dolara satlan Van Gogh'un "Dr. Gachet'in Portresi" (Port- rait of Dr. Gachet) adlı tablonun rekorunu kırmış oldu. Sotheby's müzayede evindeki açık arttrma 55 miiyon dolardan başladı. Picasso'nun bundan önce en pahalıya satlan tablosu 2000 yılında 55 milyon dolara alıcı bulmuştu. (AP) Eurovision fanlan işbaşında ÎSTANBIIL(AA)- Organization Gene- raledes Amateurs de l'Eurovision (OGAE) adlı Euro- vision fan kulüpleri- nin üyeleri, Abdi Ipekçi Spor Salonu ve çevresindeki ça- lışmalar hakkında her aynntıyı izleye- rek internet sitelerin- den dünyadaki diğer Eurovision meraklıla- nnı bilgilendiriyor. Abdi İpekçi Spor Salonu'nun bahçe- sindeki alanda kendilerine ait bir ça- dırlan bulunan kulüp üyeleri arasında, Türkiye Eurovision Fan Kulübü ile dünyanın 36 ülkesindeki kulüplerden üyeler yer alıyor. Üyeler, basın men- suplanna bile kapalı olan provalan. Avrupa Yayın Birliği'nin (EBU) kendi- lerine gösterdiği anla\ışla izleyebili- yor, bunun yanı sıra yanşmacıla- nn basın toplan- tılarrnın da tü- münü takip edi- yorlar. OGAE hak- kında bilgi veren Türkiye Eurovi- sion Fan Kulübü Başkanı Aykut Berber, OGAE'mn 1986 yılında FinJandi- ya"da kurulduğu- nu, kulübün Türkiye biriminin ise 1996 yılında faaliyete geçtiğini anlattı. Bu arada Eurovision Şarkı Yanşması'nda hazırlıkJar son hızla devam ederken dün. pro\a yapan Ukraynalı sanatçılann şarkı söylediği platform çöktü. Kısa bir paniğe neden olan kazayı sanatçılann hafif sıynklarla atlattığı öğrenildi. Eurovision'da Arnavutluk'u temsil edecek olan Marta Roure Abdi ipekçi Salonu'nda prova yaptı. (AA) NüKLEER SALDIRI TATBİKATI: 40 BİN KİŞİ ÖLECEK BRÜKSEL (AA) - Belçika'da sanal tatbikatta, teröristlerin NATO yakınlarında nükleer silah kullanmalan olasılığı değerlendirildi ve böyle bir saldın halinde en az 40 bin kişinin öleceği, 300 bin kişinin yaralanacağı belirlendi. Uzmanlar, NATO yakınlarında 10 kilotonluk (Hiroşima'dakinin yansı) bir nükleer bomba patlahlması halinde ortaya çıkacak tabloyu ıncelediler. Nükleer, biyolojik ve kimyasal kitle imha silahlanndan kaynaklanan tehditlere karşı önlem arayışı içinde olan NTI (Nükleer Tehdit lnisryatifi), "Karanhk Şafak" ismım verdiği tatbikatta, El Kaıde terönstlerinın Rusya'dan zenginleştirihniş uranyum temin ederek, Brükserdeki NATO Genel Merkezi yakmlannda bomba patlattığı varsayımına dayanan hayali bır senaryoyu değerlendirdi. 'Eğitime Yüzde Yüz Destek' için Ankara'ya geldiler Öğrenciler Anıtkabir'e yürüdü Haber Merkezi - "Eğirime Yüzde Yüz Destek" kampanyası kapsamında çeşitli ıllerden Ankara "ya gelen 320 öğrenci •Anıtkabir'e yürüdü. Milli Eğitim Bakanlığı Başöğretmen Anıtı önünde gerçekleştinlen yürüyüşü başlatan Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik. öğrencileri yan yolda bırakarak TBMM'yegitti. Üzerinde "Eğitime jüzde yüz destek" yazılı tişört ve şapka ile Milli Eğitim Bakanlığı Başöğretmen Anıtı önünde açıİdamalarda bulunan Çelik. "eğitim ve çocuklann geleceği için yürüdüklerini" söyledi. "Eğitime Yüzde Yüz Destek" kampanyasının 11 Eylül 2003 tarihinde başlatıldığını ammsatan Çelik, "Türkiye çapında 371 okula Uişkin protokol imzalantmşnr. Bu, 4 bin 800'e yakın derslik demektir. Bu kervan yürüyor" dıye konuşru. Öğrenciler yürüjaişü Anıtkabir'de tamamlarken Bakan Çelik, Vekâletler Çaddesi'nde öğrencilerden aynlarak TBMM'ye gitti. K Çeşitli Ulerden gelen 320 öğrenci Anıtkabir'i ziyaret ettL (Fotoğraf AA) AKADEMEDYA'NIN ARAŞTIRMASI: Türk halkı ABD 'yi sevmiyor tSTANBUL (AA) - Türk insa- nı, ABDyi "süperbir güç", "fir- satlar ülkesi" olarak görürken yi- ne de bu ülkede yaşamak iste- miyor. Istanbul Üniversitesi (IÜ) tletişim Fakültesi Araşnrma Gru- bu "Akademedya" tarafindan Is- tanbul'da 25 ilç'ede 1000 kişi ile "Türk Kamuoyu Gözüjie ABD lmajı" konulu araştırma yapıldı. "ABD'devaşama nrsaü sunuldu- gunda, orada yaşamak ister miy- diniz" sorusuna. katılımcılann yüzde 66.8"ı "'hayır" yanıtı ve- rirken "evet" diyenlerin oranı yüzde 33.2'dekaİdı. Araştırmayakatılanher 100 kişiden 62.4; ü "ABDvatanda- şı olmak istemezdirrT yanıtını verdi. Araştırmaya katılanla- nn yüzde 68.6'sı ABD'yi sev- mediğini belirtti. SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN "...Sakın, Gazi'den Sonrakilep!.." (...İlgınç değil mı, Amerika ı Cheryl Benard da. Rus AJeksandr Dugin de, Türkiye'dekı laıklik uygulama- sından soz ederken. aşağı yukan aynı fıkirde bırteşiyor- lar llkıne göre, ülkemizde agresrf (saldırgan) bir laik- lik' uygulanıyor, ıkıncisıne göre ise, 'Türkiye'nin öner- diği jeo/politik model, Batı Dünyası'na ve ateist tek dünyacı medeniyete entegre olmak'tan ıbaret; afe- /sf'in 'fanntan/maz'anlamınageldiğini, ılâveetmeye, bil- mem gerek var mıydı? Peki. doğru mu soyluyoriar? Haklılar mı? Türkiye'nin 'laıkliği' hep 'saldırgan' mı oldu; ya da ne manada 'ate- ist' sayılabılırdi? Bilır mısıniz ki 'Cumhuriyet Kuşağı', Türkiye'de laıkliğın haylı geç uygulandığına tanıktır, Şer'iyye Vekâleti lağvolunmuş, Tevhid-i Tedrisat Ka- nunu kabul edilmiştırama; (1924) ilke olarak Laiklik, ön- ce CHP'nin altı okundan binsinı oluşturmuş; devletin Ana- yasası'na, ancak Gâzi'nin vefatından biryıl önce, 1937'de girebilmıştir. öyleyse, bazı yabancılar tarafından nasıl olu- yor da saldırgan sayılabiliyor? Cumhuriyet'in ılanı ile la- iklığin Anayasa'ya gırmesı arasında, onbeş yıl var. na- sıl bir 'saldırganlık' bu, epeyce ağır ve yavaş sayılma- malı mı? Gerçek şu ki, Cumhuriyet başlangıçta 'lâık' sayılabi- lecek adımlar atmıyor degildi ama; tarih sahnesine, 'Ulusal Demokratik bir Devrim' olarak çıkmışt; ve o yıllarda, 'ağııiığı'nı, Mazlum Milletler'den yana ko- yuyor; açıkça Batı'ya Karşı, -daha doğrusu anti/em- peryalist- bir tavır içinde gözüküyordu.) 0, Tanzlmat Batıcılığı'na karsıydı.. I T a r i h t e n Yaprak/a/'...Gâzi, Tanzimat'ı ne gözle | I görmekteidi?'Tanzimat'ınaçtığı'SerbestTica- ret' devri, Avrupa rekâbetine karşı kendini müdafaa edemeyen iktisâdiyatımızı, bir de Kapitülasyon zin- cirleri ile bağlamıştı. Teşkilât ve ferdi kıymet nokta- i nazanndan, iktisat sahasında bizden çok kuvvetli olanlan memleketimizde, bir de fazla olarak, imti- yazlı mevkide bulunuyorlardı. Temettü Vergisi ver- miyorlardı. Gümrtıklerimizi ellerindetutuyortardı. Is- tedikleri zaman, istedikleri eşyayı, istedikleri şerâit tahünda, memleketimize sokuyorlardı. Bütün iktisat şubelerimize bu sâyede hâkim olmuşlardı. Efendi- ler, bize karşı yapılan rekâbet, hakikaten çok gayri meşrû, hakikaten çok kahir idi. Rakiplerimiz bu su- retle inkısâfa müsâit sanayiimizi de mahvettiler; zi- raatımızı da rahnedâr eylediler; inkışâf ve tekâmül- ü iktisadi ve maliyemizin önüne geçtiler..' (Mart, 1922) b/ 'Reis Paşa', bağımsızlık açısından. ihtılâl öncesi durumu şöyle degerlendinyordu ...sırf şahâne bir ar- mağan olarak ecnebilere bağışlanmış olan ve özel bir lütuf diye ülke dahilindeki gayrimüslim azınlıkla- ra verilmiş olan her şey, kazanılmış hak sayıldı, fa- kat yabancılar, yalnız bu hakları korumakla yetinme- diler, belki her gün onları biraz daha çoğaltmak için çareler aradılar ve buldular. Dahildeki azınhklar, kur- mayı becerdikleri iç örgütlerine dayanarak, dış güç- lerin sürekli özendirmesine, kışkırtmasına ve yardı- mına sığınıp, devletin ve asli unsurunun ortadan kal- dınlmasryla siyasi bir varlığa kavuşmak için çalışmak- tan geri durmadılar. Yabancılar bir taraftan içerde- ki azınlıkları kışkırtıyorfardı, diğer taraftan da ken- dileri müdahale ediyorlar; ve her müdahalede, yine devlet ve milletin aleyhine olmak üzere, yeni yeni bir- takım ayncalıklar, haklar alıyorlardı..." (1923) c/ bu önünde sonunda, Anadolu Ihtilâli'nı getirecek- tı, Gâzi'nin o 'lhtilâli'r\\ tanımlaması şoyledır: '...Fransa thtilâli bütün cihâna hürriyet fikrini nefh eylemiştir ve bu fikrin hâlen esası ve menbâı bulunmaktadır. Fakat o tarihten beri beşeriyet terakki etmiştir. Türk demokrasisi Fransız Ihtilâli'nin açtığı yolu takip et- mış, lâkin kendı has vasf-ı mümeyyizle inkişâf etmiştir. Zira her millet ınkılâbını, içtimâi muhitinin tazyikât ve ih- tıyacına tâbı olan ve hal ve vaziyetine ve bu ihtilâl ve in- kılâbın zaman-ı vukuuna göre yapar." (1923) Devrlmin eksenl ml değistlrlllyor?.. a t ı r a ^' 1 - "••bir de yaşadıklanmız var: Cumhuri- \ yet, eğitim ve öğretimde 'birliği'.yâV)/ 'lâikJiği' sağ- lamıştı, kumanda, Maarif Vekâleti 'ndeydi ama, işibâ- dete gelince, Camiler serbestti; yalnız onlar mı, kilise- ler ve havralar da! Daha şaşırtıcı olan, meselâ 'teset- tür'ün, -özellikle Anadolu'da- hiçbir kısıtlamayla karşı karşıya kalmayışıdır; 1936-37 kışında, llgın (Konya) II- çesinde, kadınlanmız kızlanmız, tepeden tımağa örtü- lüıdiler, 'tesettür'ü abartıyorlardı, meselâ beni, -kioni- kiyaşındaydım-, ya da kardeşim Cengiz'/' -ki dokuzya- şındaydı- sokakta gördülermi, daha birsakınarak, yüz- lerinı duvara dönüp, taş kesiliyohar. Ne ilçenın kayma- kamı, bu davranışlanndan dolayı herhangibir 'işlem'ya- pıyordu; ne de Jandarması.. yapmaları gerekmiyordu da, ondan. O zaman soru şu: neden Cheryl Benard ve Alek- sandr Dugin, Türkiye'dekı Laikliğin 'saldırgan' ya da 'ateisrJiğe' yakın olduğunu söylemiş? Niye Gâzi'nin sağlığında, daha ziyade, anti/emperyalist tutumu, Mazlum Milletler'e yakınlığı ve onlara özgürlük yo- lunu açmasıyla ün kazanmış olan Cumhuriyet; onun vefatından sonra, laikliğin önemini taşıdığından faz- la abartarak, rejimi adetâ onunla kâim ve onsuz ya- şayamaz addetmeye başlamış? Şakın bu. 'Reis Paşa'nın ateş püskürdüğü eskı duş- mân ve hasımlanmızla, yâni 'Düvel-i Muazzama'yla. ye- ni yöneticilerin tekrar o 'tanzimatçı' yakınlığı benim- semesinden olmasın? Elbette görüşeceğız...) e-mail:tilahan n isnet.net.tr http://www.bilgiyayinevi.com.tr/ailhan Faks:0-212 / 260 19 88
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle