23 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET 5 MAYIS 2004 ÇARŞAMBA HABERLER AKP hükümeti TBMM'ye gönderdiği yasayla imam hatip liselerinin önünü açıyor ^yrıcalıklı düzenlemeAKP hükümetinin geçirmek istediği yasaya göre imam hatiplerin sözel, sayısal ve eşit ağırlık bölümLerinden hangisine uygun eğitim verdiğini MEB belirleyecek. Öğrenciler, alanlanndaki tüm bölümleri terc ih edebilecekler. YÖK tek kurul olacak, üye sayısı 15'e düşecek. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - AKP hükümeti, seçmen tabamna dö- nük en önemli "vaatierinden"' olan ve "imam hatip hselerine ünrversiteye gi- rişte ayncahk" tanıyan yasal düzenle- me için ılk adımı attı. Hükümet, imam hatiplilerin üniver- siteye ginşinde katsayı engelini orta- dan kaldıran ve mevcut YOK yönetı- minin tasfiyesinı öngören dar kap- samlı 11 maddelık YOK Yasa Tasan- BAŞBAKAN ERDOĞAN 'Maratonun başındayız' ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Baş- bakan Recep Tayyip Erdoğan. imam hatip okullanna katsayı eşitliği getirecek dü- zenlemeyi yetersiz bûlan AKP'li milletvekilleri- nin "sabırlT ohnalanm isterken "Bu bir maraton ve daha . yohm başmdayız'' dedi. «i. AKP grup toplantısının basma kapalı bölümün- de imam hatip okullanna katsayı eşitliği sağlayan düzenlemeyi yeter- siz bularak eleştiren Nevzat Yalçın- taş'ı yanıtlayan Erdoğan. çahşmanın "YÖK konusunda birinci etap çahş- ması olduğunu" söyledi. Milletve- kıllerinden "sabırh" olmalarını ıste- yen Erdoğan, "Bu bir maraton ve daha yohm başmdayız" dedi. Top- lumsal "mutabakaün şart olduğu- nu'' belirten Erdoğan, üniversite sı- navında meslek liselerinin mağdur olduğunu, kendılerinin ise dünya ör- neklerini temel aldıklannı savundu. Erdoğan şunlan söyledi: "Lütfen kimse bu konuda üîkeyi germe gay- reti içine girmesin. ÎVIüierimizin gö- nül dünyasmda gerilime neden olma- daa sadece o sonınun çözülmesine dönük olarak, mutlak eşhüğe degil sadece talebe cevap vermek için bi- rinci etapta genel kurul gündemine hükümetimiz o paketi gearecektir." Milli Eğitim Bakam Hüseyin Çelik ise düzenlemeyi 20 Haziran'daki üniversite sınavına yetiştireceklerini ve "mağduriyetlerini'' giderecek- lerini söyledi. KATSAYI DÜZENLEMESİ Sezer karşı çıkmıştı ANKARA (Cum- huriyet Bürosu) - Hükümet yeni ÖSS düzenlemesi çıkarmaya hazrr- larurken, Cum- hurbaskanı Ahmet Necdet Sezer, bu konuda geti- nlecek bir de- ğişikliğe sıcak bakmadığını çok ön- ceden ortaya koymuş- tu. Sezer, meslek li- selerinin kendi dallannda yükse- köğretim görme- leri gerektiğini belirterek "Bu, cum- huriyetin temel nitetikfcrinin korun- ması için gerekBdir'' görüşünü dile getirmişti. Sezer,İÜ'nün 550. yıl kuruluş günü törenınde vaptığı ko- nuşmada "Uzlaşmayla başlarjhnay an ve Umversitelerarası Kurul'un süzge- cinden geçmeyen girisimkrin başan- ya ulaşamay acağındaru sorunlara çö- züm üretmek yerine. yeni sonuüan da birtikte getireceğinden kuşku du- yuhıuunahdır r deıniştL Mühendlslik, tıp ve eczacılık okuyabilecekler Birçok bölümü seçebilecekler ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hükümetin hazırladığı tasanyla birçok ayncalık tanıdığı imam hatip mezunlan. YOK'ün. yükseköğretim kurumlannın programlan ve puan türlerinde herhangi bir değişiklik yapmaması durumunda birçok bölüme girme olanağı yakalayacak. Mevcut sistemde "sözel" alanda eğitim alan imam hatip lisesi öğrencileri. ortaöğretim başan puanlan ilahiyat ve din kültürü öğretmenliğini tercih etmeleri durumunda (0.8), diğer bölümleri tercih ettiklennde ise (0.3) katsayısı ile çarpılıyordu. Yeni düzenlemeyle imam hatip liseleleri sayısal alana dahil edilirse, öğrenciler, bütün mühendislik fakültelerinin yanı sıra tıp ve eczacılık fakültelerine de girebilecekler. Lıselerin eşit ağırlık alanı içinde değerlendirilmesi durumunda, ekonomi, felsefe, felsefe grubu öğretmenliği, iktisat, işletme, kamu yönetimi, maliye, uluslararası ilişkiler gıbi bölümlerin kapılan imam hatip mezunlanna açılacak. İmam hatip liseleri, son ve en güçlü seçenek olan sözel alana dahil edilirse. öğrenciler birçok öğretmenliğin yanı sıra gazetecihk, halkla ilişkiler, radyo televizyon. sinema, tarih, coğrafya, edebiyat ve Türkçe bölümlerine girebilecek. sı'nı dün TBMM'ye sevk etti. Tasan- ya göre meslek lıseleri başta olmak üze- re, tüm ortaöğretim kurumlannın, sa- yısal, eşit ağırlık ve sözel alanlann hangisinde eğitim verdiğini Milli Eği- tim Bakanlığı belirleyecek. Yükseköğretim Kurulu (YÖK) ise hangi fakültenın, hangi puan türüyle öğrenci alacağını tespit edecek. Bu durumda, imam hatip lisesi mezunla- n, ilahiyat dışında birçok fakülteye girme olanağı elde edecek. Yasayla aynca, YÖK başkanı ve YÖK üyele- rinin görevleri sona erecek. Danışma Kurulu ile hazırladığı YÖK yasa taslağında rektörlenn görev süre- lennı 1 dönem ve 5 yılla sınırlayan hü- kümet, Meclis'e gönderdiği 11 mad- delik tasanda bu duzenlemeye yer ver- medi. Hükümet, eğer bu ısrarım koru- saydı, hiçbir rektör tekrar seçilemeye- cekti. Ancak, şimdi hem birçok rektör ikınci kez aday olabilecek hem de ikin- ci dönemini sürdüren 22 rektörün gö- re\ i düşmeyecek. TBMMMillı Eğitim Komisyo- nu'nda yann ele alınarak, gelecek haf- ta Genel Kurul'a getinlmesi planlanan tasanda şu düzenlemeler yer alıyor: Puan türüne sınırlaına: YÖK Yasası'nın 45. maddesinde düzenlenen üniversiteye ginş sistemi tamamen de- ğiştirildi. Yem duzenlemeye göre, öğ- Y Ö K raporunda imam hatip liselerinin normal meslek liseleriyle karşılaşünlması istendi. 4 Onleri kapanmadı9 YÖK'ün hazırladığı rapora göre 2003 'te 1768 imam hatip mezunu iktisat, hukukve öğretmenlikgibi lisanspmgmmlannayerleşti FİGENATALAY Yükseköğretim Kurulu'nca hazırlanan raporda, kat- sayılann yeniden değiştirileceği söylemlerinin yayılma- sı karşısında imam hatip lıselenne gelen öğrenci sayı- lannda yeniden artışlar olmaya başlandığına dıkkat çe- kilerek "Türkiye'nin çok fazla makine, elektrik, elekt- ronik. inşaaL bilgisayar. turizm vb. alanlarda teknisyen wteknikereihtiyaçolduğubirdönemde 1999öncesiben- zer çarpıklıklann oluşmasını kabul etmek. ülkenin kıt kaynaklarımn yanlış istikametlerde kullanılmasına bir diğer örnek teşkil edecektir" denildi. YÖK tarafindan hazırlanan "Üniversite Giriş Sına- vmda Meslek Lisesi ve Genel Lise Mezunlanna Uygu- lanan Farkh Katsayilar Ne- deniyle Orta\-a Çıkân Duru- mun Değerlendirflınesr baş- lıklı raporda. "*imam hatip liselerinin durumu" şöyle anlatıldı: "2002-2003 öğretim yıhiti- barr>la 536 imam hatip lise- sindekiöğrenci64bin 534'dür. Bu, tüm meslek liseleri için- deyüzde 7'dir. İmamhatipb- seferinin tüm meslek liseleri içindeki pay ve oranlannın çok az olduğu \ e dolajısryla bu konunun üzerinde çok fazla duruünaması gerektiği düşüncesL, iki açıdan doğru değildir. Birincisi. imam ha- tip liselerini bir kefeye, diğer tüm meslek liselerini bir ke- feve kovarak mukavese et- 2003 OSS'de Bir Lisans Programına Yerleşen Meslek Lisesi Mezunlan Lise imam Hatip üsesı Tıcaret Meslek Lisesi TeknikUse Başvuran 61.287 122.560 18.735 Sayı 1.768 1.095 1.367 % 2.9 0.9 7.3 Endüstri Meslek Lisesi 170.986 4.646 2.7 Kız Meslek Lisesi ^ ğ Turizm ve Otelcıiik ^ ^ ^ B Toplam ^^^M Lisans Programı Adı Hukuk İktisat (Tüm Ihtisaslar) ^ 63.579 •S 6.680 W 443.827 a Çalışma Ekorcomısi ve Endüstriyel İlişkiler Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi İlahiyat Öğretmenlık Öğretmenliği 2.130 903 11.908 mm 3.4 13.5 5.1 Sayı 42 678 401 440 508 97 mek yanhşür. İmamlık. hatipok ve Kuran kursu öğre- ticüiğu yasa> a göre bir meslek olarak kabul edildiğine göre bunu mesleki ortaöğretimde yaygm olarak bulu- nan turizm, makine, muhasebe. elektrik. kurnu, bilgi- sayar \1x diğer mesleklerle mukayese etmek gerekir. Bu mukavese yapüdığında görülecektir ki, imam hatip li- selerinin oram yüzde 7'lerde dolaşjrken. birçok mesle- ğin paylan yüzde 2-3'lerde SCTTetmektedir. Yanhşhğın ikincisi ise şudur: Halihazırda meslek liseleri içindeki pa- yı vüzde 7'lerde se\Teden imam hatip liselerinin 1998yı- lındaki pa>ı yüzde 21 idi Bu oran, 1999'da yüzde 15.8'e, 2000'de yiizde 11.4'e, 2001'de vüzde 83'e ve 200^2003 oğretim yıhnda vüzde 7.7'ye innüştir. Ancak katsayıla- nn >"eniden değiştirileceği söylemlerinin yayüması kar- şısında imam hatip liselerine gelen öğrenci saydannda yeniden arüşlar olma>"a başlanuşûr.*" Raporda, 1 ^39 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu'nun herkesi bağladığına dıkkat çekilerek kanunun 32. mad- desinde imam hatip liselennin şöyle tanımlandığı \ıır- gulanıyor: "İmam hatip liseleri imamlık. hatiptik\e Ku- ran kursu öğreticUiği gibi dini hizmederin yerine geti- rilmesi ile göre\1i elemanlan yetiştirmeküzere Milli Eği- tim Bakanhğı'nca açılanortaöğretim sistemiiçinde hem mesleğe hem yükseköğrenime hazniayia programlar uy- gulayan öğretim kurumlandır.'" "Hem mesleğe hem yükseköğretime hazuiar'' mad- desı ile yükseköğretimden ne kastedıldiğı ise Meclis za- bıtlanndan alınan gerekçe ile şöyle açıklanıyor: "İmam hatip okuDannıbi- tirenler. bugün olduğu gibi yani 1973 yıhnda olduğu gi- bi kendi aİanlannda > ükse- köğretime geçebikcekkrdiıf Kendi alanının kuşkusuz ilahiyat fakültelen olduğuna dikkat çekilen raporda, şu görüşlere yer verilıyor: "Bu gerekçeye göre,imam hatip lisesi mezunlannın ila- hiyat fakültesi dışında baş- kabirlisansprogranuna baş- vın-mamalangerekir. Ancak söz konusu düzenleme, yıl- lanhrbu şekilde uygulanma- mışör. Bugünkü uygulama- da meslek liselerine hangi katsayı uygulanryorsa imam hatip hselerine de aynı katsayı uygulannıaktadır. Dola- yısryla 'tmam hatip liselennin önü kapandı, imam ha- tip lıselerinden üniversiteye gıdılmiyor" şeklindeki dü- şünceler tamamen gerçek dışıdrrr Mesleki ve teknik lise mezunlanna tanınan büyük ola- naklara karşın genel lise mezunlannın önünde tek bir seçenek bulunduğu, bunun da ÖSS'ye girip bir yükse- köğretim programını kazanmak olduğu belırtilen rapor- da. "Bunda başanh olamazlarsa gidebflecekleri başka yükseköğretim programlan olmadığı gibi yapabilecek- îeri bir meslekleri de voktur" denildi. retim programlan sözel. sayısal ve eşit ağırlık olmak üzere 3 puan türünde toplanacak. Ortaöğretim kurumlan- nın bu üç alandan hangisinde eğitim verdiğini Milli Eğitim Bakanlığı be- lirleyecek. Bu durumda MEB. örne- ğin imam hatipleri "sözd" alana da- hil ederse bu okul mezunlan, sözel puanla öğrenci alan bütün fakültele- re, normal lise mezunu ile aynı katsa- yıyla girebilecek. YÖK de, yükseköğretim program- larını bu üç alana göre gruplandıracak ve hangi alanın hangi yükseköğretim programına karşılık geldiğini ilişki- lendirecek. Öğrencilenn ortaöğretim başan panlan, kendi alanlanndan bir bölümü tercih etmeleri durumunda 0.80 katsayısı ile çarpılacak. Sözel bÖlümden bir öğrencinin ba- şan puanı, eşit ağırhktan bir bölüm tercih etmesi durumunda 0.60, sayı- sal bölümü tercihinde 0.45 katsayısı ile çarpılırken, eşit ağırlık bölümün- de okuyan bir öğrenci hem sözel hem de sayısal bölüm tercihlerinde 0.60 katsayısıyla karşılaşacak. Sayısal bö- lüm öğrencısinin katsayısı ise, eşit ağırlık tercihlerinde 0.60, sözel ter- cihlerinde 0.45 olacak. YETKİLERI KISILACAK YÖK iasftye edüecekGÖreVlerİ bitecek: Tasanya eklenen geçıci maddeyle, YÖK adeta "tasfiye edüecek." Yasanın yürürlüğe girdiğı tarihte Yükseköğ- retim Genel Kurulu ve Yükseköğ- retim Yürütme Kurulu başkan ve üyelerinın göre\len sona erecek. cenel Kurula sınırlama: YÖK tek kurula indiriliyor. Daha önce Cumhurbaşkanı, Bakanlar Ku- rulu ile Üniversitelerarası Kurul (ÜAK) tarafindan seçilen 7'şer ve Genelkurmay Başkanlığı'nca seçilen 1 üye olmak üzere 22 kişıden oluşan Yükseköğretim Kurulu'nun üye sa- yısı 16'ya düsürülüyor. Hükümetin yeni anayasa değişıkliği teklif pake- tinin kabulünün ardından Genelkur- may temsilcisinin üyeliği düşecek ve kurul 15 kışiden oluşaeak. YÖK yetkilerlne kısıtlama: YÖK'ün, görevlerindeki yetersizlik- leri tespit edilen, yükseköğretimin amaç ve ilkelenne aykın hareket eden öğretim elemanlannın rektörün önerisiyle yükseköğretim kurumlan ile ilişkilerini kesme ve başka bır yükseköğretim kurumuna atama yet- kisi de kaldınlıyor. Akademik unvanlar: Yardımcı doçentlerin göre\ T süreleri 12 yıldan 8 yıla çekilecek. Yeni düzenlemeyle aynca. yardımcı doçentler, birinci derecenin son kademesine kadar yükselebilecek. Etİk komisyonu: Yasada yem bır etik komisyon kurulması öngörü- lürken, bu komisyonlann oluşumu ile çalışma yöntemleri ÜAK'nin be- lirleyeceği ilkeler çerçe\esinde, YÖK tarafindan çıkanlacak yönet- melikle belirlenecek. Komisyon. akademik eserin intihal olduğunu tespit ederse, akademik unvanlardan yoksun bırakma cezası verebilecek. SÖZİe$melİ asiStan: Masrafla- nn tamamı gerçek ya da yükseköğ- retim kurumlan dışındaki tüzelkişi- lerce karşılanmak üzere sözleşme ile araştırma öğretim elemanı çalıştınla- bilecek. Üniversitelerde yapılan ça- lışmalar sonucu bır patent hakkı doğması durumunda, ilgili üniversite bunun sabihi olacak ve yönetim ku- rulunun uygun göreceği yöntemlerle bu hak değerlendirilecek. ÖğretiCİ ÖrgÜtlerİ: Birçok aşa- madan geçerek seçilen üniversite öğ- renci konseyi başkanlan, Üniversite- lerarası Öğrenci Konseyi Genel Ku- rulu'nu oluşturacak. Genel kurul. kendi içerisinden biri başkan olmak üzere yedi kişilik Üniversitelerarası Öğrenci Konseyi Yürütme Kuru- lu"nu seçecek. Akademik değerlendirme.- Akademik programlann akreditasyo- nu ile bu kurumlann performans ve kurumsal değerlendirmelerini yap- mak üzere ÜAK tarafindan bir Ulu- sal Akademik Değerlendirme ve Ak- redıtasyon Kurulu oluşrurulacak. AVRUPA'DAN GURAY OZ Denizler Tuhaf zamanlardan geçiyoruz. Uğrunda savaştıklan değerleri terk edenlerin bıkıp usanmadan günah çıkarttıklan zamanlarda yaşıyo- ruz. "Anılannı" anlatırken onları günümüzün "renk- lerine" uydurabilmek için bin dereden su getirenle- ri ciddiye almak zor, ama yine de üzülüyor insan. "Ha- yır!" demeyi unuttukları için, "hayır" demenin hak- sızlıklara isyan etmek olduğunu artık hıç hatırlama- dıklan için, şimdi üst üste, yüz kere, bin kere ve her şeye "evet" deyip duruyorlar. Ağızlarından çıkan "evef'ler, önünde diz çöktüklen sahte ıkonlannın çevresine dizilmiş sonük mumlardır. Oysa anılar gü- zeldir. Acıyla hatırladığımız anılar bile, birer isyan ate- şidirler ve güzeldirler. • • • Deniz uzun boyuyla bir bayrak gibiydi. Kalabalığın içinde yalnızca onun başı yükselirdi. Hatıriıyorum ve bu hatırada ikonlar ve mumlar yok: Fikir Kulüpleri Federasyonu Istanbul Sekreteriiği'nin Sultanahmet'teki merkezindeydik. FKF'nin kendini Türkiye Işçi Partisi'ne daha yakın hisseden kesiminin elinde yalnızca istanbul Sekreterliği kalmıştı. FKF, Dev-Genç olmayolundaydı. Deniz'in önderliğini yap- tığı Devrimci öğrenci Biriiği'nden arkadaşlarla o bi- nanın salonunda oturuyor ve kim bilir ne konuşuyor- duk. Herhalde herkes neden kendisinin daha haklı ol- duğunu anlatıyordu. Denizler devrim ateşinin en alev- li yanıydılar. Bizim ise korumamız gerektiğini düşün- düğümüz bir parti, bır yerlerde düzen haline gelmiş ve nasıl vereceksek, eylemlenmızle zarar vermeme- miz gereken bir sosyalizm ve galiba pek de haklı ol- mayan aklıselimimiz vardı. Şimdi duşünüyorum da dev- rimcinin ısyanı ve heyecanı hep aklından önce gelme- lidir. Yoksa aklına yenilebilir ve akla yenilmek her za- man pek kötü bir şeydir. Çünkü ısyanla, "hayır!"la bes- lenmeyen akıl, muhafazakâr bir akıldır. Telefon çaldı ve üniversiteye baskın yapan faşist- lerin hukuk ve iktisat fakültelerinin bulunduğu binala- n işgal ettiklerini öğrendik. Deniz kalktı ve "Yürüyün arkadaşlar" dedı. Bense FKF Istanbul Sekreterli- ği'nin o saatlerde orada bulunan tek yöneticisiydim ve elbette ben de yürüyecektim. Yürüdük. Deniz bir adım artığında benim ıki adım atmam ge- rekiyordu yetişebilmek için. Ana kapıdan ıçeri girdi- ğimizde nefes nefeseydim. O ise, Can babanın de- diği gibi "en uzun koşunun en güzel yüz metresi- ni" çoktan koşmaya başlamıştı. Sonra 12 Mart'ın ka- ranlığı çöktü üstümüze ve Denizler'i uzun koşudan alı- koydular. 6 Mayıs'ta, Kalyoncu Kulluk'la Simitçi Sokağı'nın kesiştiği köşede üflesen yıkılacak iki katlı ahşap bir evdeydim. Karşı apartmanın penceresinde bir tuhaf, bir garip duran Tassula, ağlayarak gösterdiğınde De- niz'in fotoğrafını, yüz metrenin koşulup bittiğini anla- dım. • • • Şimdi işte bakıyorum da, o günlerden birilerine hiç- bir şey kalmamış. "Değişmek gerektiği, çağın değiştiği" gibi saç- ma sapan sözlerden başka bir şey çıkmıyor kalem- lerinden. Oysa Denizler'den bize kalan, "hayır" de- meye, karşı çıkmaya devam etmektir. Haksızlık sü- rüp gidiyorsa, sömürü gittikçe aröyor, ülkeler utanmaz- ca işgal ediliyor, halklaria alay ediliyorsa isyan etmek gerekir. İsyan edemiyorsanız susabilirsiniz en azından. Insanın üstüne bir kere gölge düştü mü, bir daha güneşi görmek zordur. Insanın üstüne bir kere gölge düştü mü, insan ken- dine yalnızca karanlığın imparatortuğunda yer beğe- nebılir. O zaman, işte o zaman ikonların önünde diz çöker ve mumlannızı peşpeşe yakmaya başlarsınız. Ve ne çoktur o mumlar. Yaşadıklan bütün zamanları yanlış yaşadıklannı dü- şünenler genellikle kandınldıklannı söylerya da genç- liklerinde bulurlar kabahati. Bu, günah çıkartmanın gi- rizgâhıdır. Sonra "değişen dünyanın değişen koşul- lanndan" söz ederler; değişmeyen, tam tersine yo- ğunlaşan sömürü umurlannda bile değildir, "siz hâ- lâ oralarda mısınız" dıye dalga geçmeye kalktıklan bile olur. Onlara gülüp geçeceksinız. Onlara artık bir şey anlatamazsınız. Onlar "Artık ye- ter, biraz da yasa" diyen akıllanna çoktan yenilmiş- lerdir. Yaşamanın ne kadar değerli bir iş olduğunu hiç ama hiç anlamadıkları halde, "yaşamak" diye bir şeyden söz ederler. Yalnızca yemek, içmek ve nasıl olunuyorsa rahat olabilmek gibi bir şeydir onların ya- şamak dedikleri. Oysa yaşamak başka, bambaşka- dır. Denizler'in iyi bildiği bir şeydi yaşamak. Nâzım'dan oğrenmişlerdi ve öğrendikleri gibi de ya- şadılar. Çok da iyi yaşadılar. Gıpta bile edemeyeceğiniz kadar iyi... e-posta:guray.oz <; cumhuriyet.com.tr YÖK olağanüstü toplanıyor 'Eğitim sistemi tahrip olacak' ANKARA (Cumhu- riyetBürosu)-Hüküme- tin YÖK' ü adeta tasfıye eden tasansırun ardın- dan YÖK Genel Kuru- lu, yann olağanüstü top- lanacak. Toplantıdan. hükümete muhtıra nite- liğinde bir bildiri çık- ması bekleniyor. Kurul Başkanvekili Prof. Dr. Aybar Ertepmar, tasa- nyla getirilmek istenen yeni katsayı düzenleme- sinin eğitim sisteminde ciddi bir tahribata yol açacağmı kaydetti. YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç, tasanya ilişkin sorulan yanıtlarken "Ben, bugün bu taslağm açıklanma- smdan sonra. rektörie- rin ve üniversitelerin ne- rede durduğunu merak ediyoruni. Bugüne ka- dar bizim huzunımuzda hep öğrenciler smava gir- mişti, şimdi ünherske- lerverektörler snıa\-agi- riyor" dıye konuştu. ÜAK Başkanı Ayhan Alkış ise tasanyla geti- rilmek istenen yeni kat- sayı düzenlemesininba- zı olumlu yönleri oldu- ğunu kaydetti. "Meslek Hselerine kendi alanlan ile ilgili programlara gi- rebilme imkânnun yolu- nun açılnuş ohııaaolum- lu" dıyen Alkış. yükse- köğretim kurumlannda olması gereken yetkinin siyasi kaygılarla düzen- lenmesinin kaygıya yol açacağmı kaydetti. Alİaş, "Siyasiler katsayryi be- Brleıierse bu otmaz. Kat- sayılan gerekirse YÖK, \İEB üe birtikte değer- lendirmeo. ortak bir ça- hşmayla vürütülmeuy- di" dedı."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle