24 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 5 MAYIS 2004 ÇARŞAMBA HABERLER Baykal, AKP'nin meslek liseleriyle ilgili düzenlemesinin ardmdaki amacırun başka olduğunu söyledi: Arka bahçekavgasıyapıyorANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP lideri Deniz BaykaL hükümetin imam hatipliler konusundaki yaklaşı- mının Türkiye'yi sıkıntıya sokabüece- ği uyansında bulunarak "Kimse meslek BsekrikavgasmınanlnMİakendi arka bah- çe kavgasını götürmeye kalkmasın" de- di. AKP'nın anayasa paketınde kadın- erkek eşitliğı konusunda getirdiği düzen- lemeyi "Kandırah maddesT diye nite- leyen Baykal, "Anayasada haşiv (boş söz) olmaz. tktidann utancının belgesi ohır" diye konuştu. Partısinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, Irak'ta insanlık dışı man- zaralar yaşandığını anımsatan Baykal, CHP grubunun bir bildiri hazırlayarak tepkisini ortaya koymasını istedi. Yenı anayasa paketınin köklü bir de- • Hükümetin imam hatipler konusundaki yaklaşımının Türkiye'yi sıkıntıya sokacağını vurgulayan CHP lideri Baykal, AKP'nin anayasa paketinde kadın-erkek eşitliği konusunda getirdiği düzenlemeyi de "Kandıralı maddesi" diye niteledi. ğişiklik öngörmediğini anlatan Baykal. "DeğişMk için dışardan sipariş mi ve- ribneli? TBMVI siparişlc çalışaa, fason üretim yapan bir ticari şirket değiL, öz- gür iradesi olan bağımsız bir siyasi or- gan" diye konuştu. Kadm-erkek eşıtliğını sağlayacak mad- denin AKP tarafindan anayasa değişik- liği paketınden çıkarılmasını eleştiren Baykal, "Şimdi 'Herkes eşittir, kadın-er- kek de eşittir' diyoıiar. Bu Kandırah maddesidir, "Bölük dur, Kandıralı sen de dur' derler" dedı. Eklenencümleyi *ge- reksiz söz" anlamına gelen "haşrv" ke- limesiyle niteleyen Baykal, "Anayasa- da haşiv olmaz. tktidann mahcubiyeti- nin, utancuun belgesi olur" dedi. Baykal, hükümet ile YÖK arasmda ye- ni bir gerilim yaşandığını belirtti. Mes- lek liselüerin üniversiteye girerken hak- sızlığa uğradıklannın söylendiğini vur- gulayan Baykal, şunlan söyledi: "Siya- sette samimiyet esastır. Kimse meslek b- seleri kavgasuun ardında kendi arka bahçe kavgasını götürmeye kalkmasın. Meslek BseJeri geçiş alanı değiL Hükü- metin gerçekzihnh eti şekilknmeye baş- hyor. Meslek okulu görüntüsü ardında başka kavgayı gündeme getiriyor. Bu Türkiye">i sıkınnya sokacak bir yakla- şun. YapaysorunlarlaTürkiye'yi uğraş- annakyanhş." Kunıltay tarüşması îstanbul Mületvekili Hasan Aydın, grubun basına kapalı bölümünde yap- tığı konuşmada, "HiçbirCHPırüUetve- kili, milletvekili arkadaşlanyla yemek yemek veya toplanü yapmak için kim- seden izin ahnaz" dedi. CHP'nin başa- nlı olma koşulunun, kurultay ve tüzük değişikliğine bağh olduğunu sa\r unan Aydın, kamuoyu desteğinin artması için kadro değişımı gerektiğini söyledi. Ay- dın'ın "Buradaki arkadaşlarunbenim- le aynı görüşleri paylaşryor" sözleri ise bazı CHP'lilerin tepkisine neden oldu. BAŞBAKAN ERDOĞAN 'AB almazsayeni mecra buluruz* ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Tayyip Erdoğan, aralık ayında Avrupa Birhği'nin müzakere tarihi vermemesi durumunda Türkiye'nin "akacağı yeni bir mecra bulmakta zoriuk çekmeyeceğini" söyledi. Tayyip Erdoğan dün partisinin grup toplantısında Kıbns konusunda gelinen aşamayı ve AB sürecini değerlendırdi. Kıbns sorununda ilk kez Türkiye lehine "iyimser ve avantajh bir tablo bulunduğunu" savunan AKP lideri, yeni dönem için şu değerlendirmeyi yaptı: "Kıbns'a uygulanan tecrit politikalannın bir an önce kaldınlmasuu hedefleyen yeni bir Kıbns stratejisi geüştirilmiştir. Kıbnsta asıl diplomatik mücadele şimdi başhyor. tlgili bütün zeminlerde tam saha presle diplomatik baskı uygulayacağız. Bugün itibanyla adada kendisini savunma pozisyonunda olan taraf biz degiliz. Futbol tabiriyie oyunu rakip sahaya yıknuş vaziyetteyiz, kalesini savunmak durumunda olan taraf artik biz degiliz, karşı tarafnr. Elbette oyunun sahada oynanması, hakemin de maçı adil şekilde yönetmesi gerekiyor. Bizim centümenüğimiz ortada, kusurlu hareketi yapan taraf da biz değiHz." Aralık ayında Türkiye'nin AB üyeliğı yolculuğunun en önemli durağına ulaşacağına işaret eden Erdoğan, AB'nin Türkiye'yi daha fazla bekletmesinin yanlış ve haksız olacağını söyledi. Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin istemediği bir karann Avrupa değerler bütününü de parçalayacağını belirterek "Arahk 2004te asıl bü\ük smavi 1ĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇtN lRAKtltARA VG^PTIKUİRI. • Artık adada kendisini savunma pozisyonunda olan tarafın Türkiye olmadığını söyleyen Erdoğan, "Futbol tabiriyle oyunu rakip sahaya yıkinış vaziyetteyiz" dedi. bizim değiL, AB'nin vereceği rahathkla görülebüir. Eğer AB isteğimiz doğrumısunda bir karar ohışturamaz ise Türkiye sahip olduğu büyük potansiyelle akacağı >eni bir mecra bulmakta zortuk çekmeyecektir" diye konuştu. ^Türkiye'nnı AB'de bulunması zorunhr AB'ye uyum için 8. anayasa değişıklik paketinin hazırlandığını anımsatan Erdoğan, şunlan söyledi: *Varsayahm Id müzakere tarihi verflmedi. Bu adımlan atok diye zarar rru edeceğiz? Biz tam demokrasiyL, daha iyi işleyen bir hukuk devletini kimin için istiyoruz? Bu millet için değil mi? Türkiye AB içinde ya da dışuıda demokratik rejimini en ileri standartiara kavuşturacaknr. Kopenhag siyasi kriterleri istediğnniz sonucu vermediği takdirde ne olur? Bunun adını Ankara siyasi kriterieri koyar, yolumuza devam ederiz. Avrupa geleeeğin dünyasına yön verecek bir küresel güç olarak var olacaksa, bu bütün içinde Türkiye'nin anlamı istisnai bir derinlik taşryacakur. Eğer orada üç ayn dinin temsilcisi bulunuyorsa, bunun tanınması için fürkhe'nin orada bulunması zaruridir.'' 'HASAN ALMAZ, BASAN ALIR' Erkan Mumcu da üslubunu bozdu ANKARA(Qımhuriyet Bü- rosu) - Kültür ve Turizm Ba- kanı Erkan Mumcu, turizm yatınmına tahsis edilecek ara- ziler konusunda bilgi verdiği AKPgrubunda, 1970'liyılla- nn porno fîlm adına atıfyapan argoüslupkullana- rak "Hasan ahnaz, basan ahr" dedi. Mumcu, AKP grubunun basına kapalı bölümünde arazi tahsisinin "afc- yaptyatınnunaka- ühmpayTesasalı- narak kamuoyu önünde ihaleyle ya- pılacağım anlattı. Daha sonra konuy- la ilgili basın top- lantısı düzenleyen Mumcu, gazeteci- lerın "Hasan ahnaz,basan ahr sözünün, 70'ti yıUann fuınin- denbiraknuolupobnadığr so- rusuna, gülerek *Offlmi kaçff- nnşnn. Benonu söyierken knn- seye imtiyaz tamnmay acağj. J\.ültür ve Turizm Bakam Mumcu, AKP gnıbuna turizm yatırımlan konusunda bilgi verirken "Hasan almaz, basan ahr" diye konuştu. parayıverenin düdüğü çalaca- ğı anlammda söyledim. Hasan da basana kafiye oldu" dedi. 117 parsel için 297 başvu- ru olduğunu bildiren Mumcu, başvurulann yüzde 85'inin Antarya'da, yüzde 5'inin Muğ- la'da yoğunlaştığı- nı, Aydın, Erciyes gibi geliştirmeye yöneldiklen bölge- lereisebekledikle- ri ilginin olmadığı- nı vurguladı. Mum- cu, "297 başvuru- nuntamamınaara- zi ayırabilsek top- lam yannm 8 mil- yardolarolabair.Bu yanrunianda müm- kün kılacak arazi tahsisiiçin çaba sarf edeceğiz. Bundan sonra tek tek parsel tahsis et- mekten kaçmarak tüm çevre- nin buükteplanlandığıturizm kenderineyönefeceğiz. Bu pbn- lamada da Tarsus, Dalaman, Didim öncehM olacak" dedi. BASIN YASA TASARISI'NA ROTUŞ Milletvekilisorumlu müdür olamayacak ANKARA (Cumhuriyet Basın Yasa Tasansı'nda Bürosu)-TBMMAdaletKo- basın özgürlüğünün "bilgi misyonu içinde oluşturulan edinme-yayma, ekştirme ve altkomisyon, Basın Yasa Ta- eseryaratnuT haklannı içer- sansı'ndabazı değişiklikler diği belirtilirken alt komis- yaptı. Basın özgürlüğü ile yonda "yorumlanıa'' hakkı ilgili maddeye "Sansür edi- da bunlara eklendi. Yasa ta- lemez" ifadesi ek- sansında, gazete- lenirken milletve- __ ~ ~ cilerin haber kay- killerine sorumlu J< y nağını açıklama- müdür olma ayn- J^asınıasa y a zorlanamaya- cahğı getiren dü- Tasansı ndan c a ğına ilişkin zenlememetinden milletvekillerine maddenin içeriği çıkanldı. Alt ko- sorumlu müdür "bilgi ve belge da- misyonda, yerel olma ayncalığı hflhertürtühaber basın için ceza in- ootitvn mnrlAe kaynağı'' denıle- dirimiistekleriise S^rennıaaae r e k g e m ş l e t ü d i kabul edilmedi. Çıkanldı. Yerel Milletvekilleri- Adalet Komis- basın için ceza nin sorumlu mü- yonu içinde oluş- indirimi ise dür olması duru- turulan alt komis- kabul edilmedi. m u n d a dokunul- yon, Basın Yasa •> 1 mazlıklan göz Tasansı'nda bazı önüne alınarak değişiklikleryapılmasını ka- müdüryardımcısı atanması- bul etti. Buna göre, "basm öz- nı öngören fikra Basın Yasa gürhığü" ile ilgili maddeye Tasansı'ndan çıkanldı. Yüz "Basm özgürdür" düzenle- kızartıcı suçlardan mahkûm mesinin yanında "Sansür olanlann sorumlu müdür ola- edilemez" ifadesi eklendi. maması da benimsendi. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] "...Arabaya alındığım ilkandan iti- baren (18 hJısan 1972) bana birçok sorular soruyoriar, cevap alamayın- ca da 'Sen konuşma bakalım, biraz sonra ellerimız bacaklannın arasın- da dolaşmaya başlayınca bülbül gi- bi ötersin' gıbi tehditler savuruyor- lardı... BirstJre sonra bana zorla ço- raplanmıv& eteğimi çıkarttırdılar. El- lerimden ayaklanmdan bağlı oldu- ğum halde yere yatırdılar. U.E. adlı şahıs copla &yaktanma yanm saat ka- dar vurdu... Daha sonra el ve ayak parmaklarırva çıplak elektrik kablo- Ian bağlayarak şiddetli elektrik ver- meye başlacılar. Biryandan da çıp- lak olan ka/'ça/anma copla vuruyor- lardı... Bir müddet sonra elimdeki elekt- rik kablosuru çıkararak kulağımın etrafınabaşxa biraletlesıkıştırdılar. Vûcudum */e başım korkunç bir şe- kilde sarsıld ön dişlerim yavaş ya- vaş kırılıyordu... Daha sonra da ba- yıldım... Bcjrlaryetmemiş olacak ki, bir müddet sonra Û.E. üstûme sal- dırdı. Beni zorla yere yatırmak iste- ABD, Türkiye ve îşkence di. Yere yatırdıktan sonra da sırtıma çıkıp başka birisinin yardımıyla arka- dan makatıma cop sokturdu... Biraz sonra beni zorla yere yatınp ellerim- den ve kollanmdan sıkıca kazıklara bağladılar. Çıplak elektrik kablosu- nu sağ ayağımın küçük parmağına diğer kabloyu da bir copun ucuna sardıktan sonra cinsiyet organıma sokmaya çalıştılar. Ben direnince el- lerindeki balta sapıyla bacaklanma ve vücudumun çeşitli yeherine vur- dular. Bir müddet sonra ellerindeki copu elektrik kablosu sanlı olduğu halde cinsiyet organıma soktular ve elektrik verdiler..." Bunlan 12 Mart askeri darbesinden sonra gözaltına alınan ve işkence gören bir kadının cezaevinden Tür- kiye Büyük Millet Meclisi'ne yazdığı dilekçeden aldım. İşkence gören bir grup kadın ve erkek yaşadıklannı bi- rerdilekçeileTBMM'yeanlatmışlar- dı. Bu anlattıklan "İşkence" isimli bir kitapta toplanmıştı. Geçenlerde bu kitabı eskicide buldum. Birçoğu bu- gün profesör, gazeteci, yazar, yayın- cı, iş kadını olan bu insanlar işken- cecileri de isimleriyle belirtmişîer ve önlem alınmasını istemişlerdi. 30 yıl önce işkencelere adı kanşanlann bir kısmı hâlâ görev başındalar ve dev- letin üst kademelerinde emirler ver- meye devam ediyorlar. Ertuğrul Mavioğlu'nun 12 Eyiül sonrası yaşananları anlatan kitabı "Asılmayıp Beslenenler" (Babil Ya- yınlan) de bu ülkedeki işkenceleri gözler önüne seriyor. "Tuğgeneral 'Bu adam konuşacak' demiş birke- re.. Duyuyorum 'Komutamm' diyor- lar, 'kolufelçoldututmuyor'. Tuğge- neral 'devam' diyor. Askıya asıyor- lar, elektrik veriyoriar. Kalasa batta- niye sanlmış. Kalasın iki ucu pence- reterde. Pencereleraçık ve üstelikşu- batayı, buz gibi bir hava... Çınlçıp- laksın... Açsın, uykusuzsun. Askı- dayken diğeryandan falaka ve elekt- rik. Cinsel organa, göğüslere, par- mak uçlanna sürekli elektrik veriyor- lar. Kollanndaki liflerin teker teker koptuğunu hissediyorsun. Askıda sürekli sallanıyordum... Müthiş bir acı veriyordu." Birinci öykü 1972 yılından, ikinci- si 1980'den. Her ikisi de ABD des- tekli askeri darbelerle yaşandı. Yazı- mın başlığını ABD, Türkiye ve işken- ce koymuştum. Ne ilgisi var bu söz- cüklerin diye düşünülebilir. İlgisi şu ki, Türkiye bir işkenceler ülkesi ola- geldi. Bu ülkenin işkencecileri hepter- fi ettiler. Hesabı hiç sorulamadı. Bu ülkenin işkencecileri eğitimlerini ABD'li uzmanlardan aldılar. • • • ABD işgal kuvvetlerinin suçüstü yakalanmasına neden olan fotoğraf- lar ülkemizde de büyük tepkilere ne- den oluyor. Hepimiz, "lyikibu sava- şa bulaşmadık, işgalcilere yataklık etmedik" diye seviniyoruz. Bu fo- toğraflann yayımlanmasından sonra, bir TV kanalında bir yorumcuyu din- lerken ilginç bir saptamayla karsı- laştm: "Bufotoğraflarnedeniyle bü- tün ABD halkını suçlamamak gere- kir. Bunu yapanlar sonuç olarak bir avuç zalim" diyordu. Bu sözler size de tanıdık gelmedi mi: "İşkence münferit birolaydır. Bir- kaç kendini bilmez bu işleri yapıyor" demiyorlar mıydı? öyle bir refleks edinmişler ki, Amerikalı işgalcilerin yaptığını da eski ahşkanlıkla, "mün- ferit" demek ihtiyacını duyuyorlar. Çünkü bizim ülkemizdeki işkenceci- ler, dünyanın heryerindeki işkence- cilerin akrabalan. İşkence fotoğraflarının çekildiği Ebu Garib Cezaevi'ni eskiden Sad- dam kullanıyor ve hemen aynı zul- mü muhaliflerine uyguluyormuş. Irak'a demokrasi getiren (!) işgalciler de Saddam'ın cezaevini aynen devral- mışlar. Bütün işkenceciler kardeştir. En büyük ağabey de ABD. GLOBALpOLİTtKÜLTÜR ERGİN YILDIZOĞLU Artık İki Kutuplu' Çin ekonomisindeki "ısmmaya" ilişkin tartışmalar, en azından ekonomik açıdan artık "iki kutuplu" bir dünyada yaşadığımızı gösteriyor. Eğer bu, dünya eko- nomisinin yapısal birözelliği haline gelirse, "ABD'nin yerine rakip ülke hangisi olacak" sorusunun ceva- bını bulmuş olacağız. 'Vazgeçilmez ülke' Clinton'ın dışişlerı bakanı Albright, ABD'yi ulus- lararası ilişkilerde "vazgeçilmez ülke "olarak tanım- lıyordu. Daha sonra Rumsfeld, "Dörtyıllık savun- ma raporv "nun önsözünde ABD'nin "küresel çıkar- lara sahip tek ülke" olduğunu ıleri sürdü. Bu sapta- malar bir hegemonyacı ülkenin devletler sistemi içindeki konumunu iyi tanımlıyor. Ancak gelişmeler, ekonomik açıdan Çin'ın de bir başka "vazgeçilmez ülke" olduğunu gösteriyor. Çin'ın topraklan ABD'ninkineyakın büyüklükte, nü- fusu ise onun dört katı. Çin ekonomisi son 35 yılın en hızlı büyüyen bölgesi Asya'nın lokomotifi olmuş durumda. Çin' in 10 yıldır yılda ortalama yüzde 9 bü- yüyen ekonomisinin bölge ülkelerine yatınm ve ih- racat (talep) olduğu kadar, ucuz işgücü olanaklan, diğer bir deyışle ekonomik sıkışıklıklarına "mekâna ilişkin bir çözüm" sunuyor. Geçen yıl ithalatı yüzde 40 büyüyen Çin ekonomisinin, bölge ülkelerinin ih- racat büyüme hızlarına katkısı, Japonya'da yüzde 32, Kore'de yüzde 36, Tayland'da yüzde 68. Bu oran ABD ihracatı açısından da yüzde 21. Böylece Çin bu ülkelerin büyümelen için "vazgeçilmezülke" olurken sunduğu talebin, dünya mal piyasalannda- ki ağıriığı da gıttıkçe artıyor. 2003'te Çin'in payı kü- resel ham petrol tüketıminın yüzde 7'sıne ulaştı. Bu oran, alüminyum pıyasalannda yüzde 25, çelikte yüzde 27, ham demirde yüzde 30, çımentoda da yüz- de 40'a kadar çıkıyor. Geçen sene bu talebin etki- siyle bazı çelik ürünlerindefiyatlaryüzde 100 artar- ken ABD pıyasalannda soya fasulyesi ve buğday fi- yatları da sırasıyla yüzde 80 ve yüzde 20 yükseldi. VVolksvagen Çin'de, Almanya'da sattığından daha fazla otomobil satıyor. Çin dünyanın en büyük cep telefonu pazan. Hızlı kentleşme, tanm arazilerinin sa- nayi kullanımına açılması ve yenı orta sınrfın tüke- tim gücü Çin'in sunduğu talebin hızla artmasına ne- den oluyor. Çin'den gelen basınç dünya et, buğday, bitkisel yağ, soya fasulyesi gibi temel gıda ürünlerinin fıyat- lannı yükseltiyor (Wall Street Journal). Bu gelişme- lerden ABD gibi büyük tanm ülkeleri faydalanırken tarımı IMF eliyle yıkılan Türkiye gibi ülkelerin ise hal- kını beslemek için gittikçe artan fîyatlardan ithalat yapmak zorunda kalacağını gösteriyor. Çin hapşırırsa "ABD hapşırırsa dünya ekonomisi nezle olur" de- nirdı. Bugün, Morgan Stanley başekonomisti Step- hen Roachaynı deyimi Çin için kullanıyor. Çin eko- nomisindeki hızlı büyümenin bir ";s/nmaya"dönüş- mesi üzerine, Çin yönetiminin ekonomiyi soğutmak üzere doğrudan müdahale etmeye başlamasıyla, tartışma yavaşlamanın yaratacağı etkiler üzerinde yoğunlaşmaya başladi. Bu sırada Çin'in salt bir bü- yüme merkezi değil, "serbest piyasadan"farklı bir ekonomi yönetme modelinin de kaynağı olmaya başladığı görülüyor: Batılı analistler, Çin ekonomi- sindeki yavaşlamanın, risklerinden dolayı piyasa mekanizmasına bırakılamayacağından devlet tara- findan düzenlenmesi gerektiğinden söz etmeye baş- ladılar. Üstelik Çin yönetiminin bu konudadeneyim- lı(!) ve kararlı olduğunu bildikleri için de içleri rahat; piyasalar müdahaleden rahatsız değil! Bu ruh hali- ni New YorkTimes'ın "küreselleşme gurusu" Tho- mas Friedman'ın "Hadi hep biriikte dua edelim" başhklı yazısında bile görmek olanaklı (03/05). Dünya ekonomisi içinde Çin'ın payı yüzde 4'ü geçmıyor, ama, Çin'de yaşanacak bir resesyon dün- ya ekonomisini hasta edebilir. Bunun birinci nede- ni Çin ile bölge ülkeleri arasındaki bağlantı. Çin'in bir resesyona girmesiyle biriikte, sunduğu talebin ge- rilemesine ek olarak ihracata ağııiık vererek birçok üreticiyi piyasadan silme olasıhğı yüksek. ABD ço- kuluslu şirketlerinın gelirleri içinde Çin'in payı yüz- de 1 ama, Asya ülkelerinin payı yüzde 26'nın üze- rinde. Bu yüzden Çin'de büyüme hızının yüzde 50 düşmesi halinde ABD ÇUŞ'lerinin toplam gelirlerin- de yüzde 5'e ulaşabilen düşmeler görülebüir. ikin- cisi, Çin, ABD cari açığının önemli bir bölümünü fi- nanse ediyor. UPI analistlerinden lan Campel'a gö- re, bir resesyon Çin'in bu işlevini aksatıp ABD'de uzun dönemli faizlerin yükselmesine yol açarak ekono- mik büyümeye ciddi birdarbevurabilir. Çin, ABD için de "vazgeçilmez ülke" haline gelmiş. 'KKTC tanmmayı çoktan hak etti' • ANK\RA (Cumhuriyet Bürosu) - Hacettepe Üniversitesi Ekonomi Topluluğu'nun düzenle- diği toplantıda "Kıbns" konulu bir konuşma yapan DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, KKTC'nin çoktan tanmmayı hak ettiğini belir- terek "Çünkü fiilen bir devlettir. Hukuk ve de- mokrasisi ile birçok Batı demokrasisinden ileri bir demokrasiye sahiptir" diye konuştu. Iktidar ABOTin desteğini alıyor • tstanbul Haber Servisi - 68'liler Birliği Vakfı ve Cumhuriyet Kitap Kulübü'nün ortaklaşa dü- zenlediği Bağunsızlık Haftası'nda yazar Demir- taş Ceyhun bir konferans verdi. AKP'nin sadece dış politikada değil, iç politikada da ABD'nin desteğine güvendiğini vurgulayan Ceyhun, "Mustafa Kemal'ın kurduğu laiklik anlayışını çö- kertmek için Amerika'nın desteğini alıyor" dedi. Oğretmene konut kolayiığı • ANKARA (AA) - Toplu Konut Idaresi, ilköğre- tim öğretmenleri için Ankara-Sincan Yenikent'te yapacağı konutlaruı geri ödemesi konusunda, öğ- retmenlere kolaylık getiriyor. TOKİ Başkanvekili Erdoğan Bayraktar, Iİksan'ın Yenikent'teki arazi- sine yapılacak 3 bin 80 konutun geri ödemesinde, öğretmenlerden, peşinat dışında konut teslim edi- lene kadar taksit almayacaklannı söyledi. Nas'tanAkgün'enyaret • tstanbul Haber Servisi - ANAP Genel Başka- nı Nesrin Nas, Türkiye'deki bazı gelişmeleri ka- lıcı kıhnak için siyasi anlayışın düzelrilmesine ortam yaratacak birleşimlerden yana olduklannı söyledi. Büyükçekmece Belediye Başkam Ha- san Akgün'ü makamında ziyaret eden Nas, hal- ka olumlu getirisi olmayan "toplumsal terzile- nn" tekliflerine kapalı olduklarmı belirtti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle