Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 5 MAYIS 2004 ÇARŞAMBA
HABERLER
Baykal, AKP'nin meslek liseleriyle ilgili düzenlemesinin ardmdaki amacırun başka olduğunu söyledi:
Arka bahçekavgasıyapıyorANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
CHP lideri Deniz BaykaL hükümetin
imam hatipliler konusundaki yaklaşı-
mının Türkiye'yi sıkıntıya sokabüece-
ği uyansında bulunarak "Kimse meslek
BsekrikavgasmınanlnMİakendi arka bah-
çe kavgasını götürmeye kalkmasın" de-
di. AKP'nın anayasa paketınde kadın-
erkek eşitliğı konusunda getirdiği düzen-
lemeyi "Kandırah maddesT diye nite-
leyen Baykal, "Anayasada haşiv (boş
söz) olmaz. tktidann utancının belgesi
ohır" diye konuştu.
Partısinin grup toplantısında yaptığı
konuşmada, Irak'ta insanlık dışı man-
zaralar yaşandığını anımsatan Baykal,
CHP grubunun bir bildiri hazırlayarak
tepkisini ortaya koymasını istedi.
Yenı anayasa paketınin köklü bir de-
• Hükümetin imam hatipler konusundaki yaklaşımının
Türkiye'yi sıkıntıya sokacağını vurgulayan CHP lideri Baykal,
AKP'nin anayasa paketinde kadın-erkek eşitliği konusunda
getirdiği düzenlemeyi de "Kandıralı maddesi" diye niteledi.
ğişiklik öngörmediğini anlatan Baykal.
"DeğişMk için dışardan sipariş mi ve-
ribneli? TBMVI siparişlc çalışaa, fason
üretim yapan bir ticari şirket değiL, öz-
gür iradesi olan bağımsız bir siyasi or-
gan" diye konuştu.
Kadm-erkek eşıtliğını sağlayacak mad-
denin AKP tarafindan anayasa değişik-
liği paketınden çıkarılmasını eleştiren
Baykal, "Şimdi 'Herkes eşittir, kadın-er-
kek de eşittir' diyoıiar. Bu Kandırah
maddesidir, "Bölük dur, Kandıralı sen de
dur' derler" dedı. Eklenencümleyi *ge-
reksiz söz" anlamına gelen "haşrv" ke-
limesiyle niteleyen Baykal, "Anayasa-
da haşiv olmaz. tktidann mahcubiyeti-
nin, utancuun belgesi olur" dedi.
Baykal, hükümet ile YÖK arasmda ye-
ni bir gerilim yaşandığını belirtti. Mes-
lek liselüerin üniversiteye girerken hak-
sızlığa uğradıklannın söylendiğini vur-
gulayan Baykal, şunlan söyledi: "Siya-
sette samimiyet esastır. Kimse meslek b-
seleri kavgasuun ardında kendi arka
bahçe kavgasını götürmeye kalkmasın.
Meslek BseJeri geçiş alanı değiL Hükü-
metin gerçekzihnh eti şekilknmeye baş-
hyor. Meslek okulu görüntüsü ardında
başka kavgayı gündeme getiriyor. Bu
Türkiye">i sıkınnya sokacak bir yakla-
şun. YapaysorunlarlaTürkiye'yi uğraş-
annakyanhş."
Kunıltay tarüşması
îstanbul Mületvekili Hasan Aydın,
grubun basına kapalı bölümünde yap-
tığı konuşmada, "HiçbirCHPırüUetve-
kili, milletvekili arkadaşlanyla yemek
yemek veya toplanü yapmak için kim-
seden izin ahnaz" dedi. CHP'nin başa-
nlı olma koşulunun, kurultay ve tüzük
değişikliğine bağh olduğunu sa\r
unan
Aydın, kamuoyu desteğinin artması için
kadro değişımı gerektiğini söyledi. Ay-
dın'ın "Buradaki arkadaşlarunbenim-
le aynı görüşleri paylaşryor" sözleri ise
bazı CHP'lilerin tepkisine neden oldu.
BAŞBAKAN ERDOĞAN
'AB almazsayeni
mecra buluruz*
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Tayyip
Erdoğan, aralık ayında Avrupa Birhği'nin müzakere
tarihi vermemesi durumunda Türkiye'nin "akacağı
yeni bir mecra bulmakta zoriuk çekmeyeceğini"
söyledi. Tayyip Erdoğan dün partisinin grup
toplantısında Kıbns konusunda gelinen aşamayı ve
AB sürecini değerlendırdi. Kıbns sorununda ilk kez
Türkiye lehine "iyimser ve avantajh bir tablo
bulunduğunu" savunan AKP lideri, yeni dönem için
şu değerlendirmeyi yaptı: "Kıbns'a uygulanan tecrit
politikalannın bir an önce kaldınlmasuu hedefleyen
yeni bir Kıbns stratejisi geüştirilmiştir. Kıbnsta asıl
diplomatik mücadele şimdi başhyor. tlgili bütün
zeminlerde tam saha presle diplomatik baskı
uygulayacağız. Bugün itibanyla adada kendisini
savunma pozisyonunda olan taraf biz degiliz. Futbol
tabiriyie oyunu rakip sahaya yıknuş vaziyetteyiz,
kalesini savunmak durumunda olan taraf artik biz
degiliz, karşı tarafnr.
Elbette oyunun sahada
oynanması, hakemin de
maçı adil şekilde
yönetmesi gerekiyor.
Bizim centümenüğimiz
ortada, kusurlu hareketi
yapan taraf da biz
değiHz." Aralık ayında
Türkiye'nin AB üyeliğı
yolculuğunun en
önemli durağına
ulaşacağına işaret eden
Erdoğan, AB'nin
Türkiye'yi daha fazla
bekletmesinin yanlış ve
haksız olacağını
söyledi. Başbakan
Erdoğan, Türkiye'nin
istemediği bir karann
Avrupa değerler
bütününü de
parçalayacağını
belirterek "Arahk
2004te asıl bü\ük smavi
1ĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇtN
lRAKtltARA VG^PTIKUİRI.
• Artık adada
kendisini savunma
pozisyonunda olan
tarafın Türkiye
olmadığını
söyleyen Erdoğan,
"Futbol tabiriyle
oyunu rakip
sahaya yıkinış
vaziyetteyiz" dedi.
bizim değiL, AB'nin vereceği rahathkla görülebüir.
Eğer AB isteğimiz doğrumısunda bir karar
ohışturamaz ise Türkiye sahip olduğu büyük
potansiyelle akacağı >eni bir mecra bulmakta zortuk
çekmeyecektir" diye konuştu.
^Türkiye'nnı AB'de bulunması zorunhr
AB'ye uyum için 8. anayasa değişıklik paketinin
hazırlandığını anımsatan Erdoğan, şunlan söyledi:
*Varsayahm Id müzakere tarihi verflmedi. Bu adımlan
atok diye zarar rru edeceğiz? Biz tam demokrasiyL,
daha iyi işleyen bir hukuk devletini kimin için
istiyoruz? Bu millet için değil mi? Türkiye AB içinde
ya da dışuıda demokratik rejimini en ileri standartiara
kavuşturacaknr. Kopenhag siyasi kriterleri istediğnniz
sonucu vermediği takdirde ne olur? Bunun adını
Ankara siyasi kriterieri koyar, yolumuza devam ederiz.
Avrupa geleeeğin dünyasına yön verecek bir küresel
güç olarak var olacaksa, bu bütün içinde Türkiye'nin
anlamı istisnai bir derinlik taşryacakur. Eğer orada üç
ayn dinin temsilcisi bulunuyorsa, bunun tanınması için
fürkhe'nin orada bulunması zaruridir.''
'HASAN ALMAZ, BASAN ALIR'
Erkan Mumcu da
üslubunu bozdu
ANKARA(Qımhuriyet Bü-
rosu) - Kültür ve Turizm Ba-
kanı Erkan Mumcu, turizm
yatınmına tahsis edilecek ara-
ziler konusunda bilgi verdiği
AKPgrubunda, 1970'liyılla-
nn porno fîlm adına atıfyapan
argoüslupkullana-
rak "Hasan ahnaz,
basan ahr" dedi.
Mumcu, AKP
grubunun basına
kapalı bölümünde
arazi tahsisinin "afc-
yaptyatınnunaka-
ühmpayTesasalı-
narak kamuoyu
önünde ihaleyle ya-
pılacağım anlattı.
Daha sonra konuy-
la ilgili basın top-
lantısı düzenleyen
Mumcu, gazeteci-
lerın "Hasan ahnaz,basan ahr
sözünün, 70'ti yıUann fuınin-
denbiraknuolupobnadığr so-
rusuna, gülerek *Offlmi kaçff-
nnşnn. Benonu söyierken knn-
seye imtiyaz tamnmay acağj.
J\.ültür ve
Turizm Bakam
Mumcu, AKP
gnıbuna turizm
yatırımlan
konusunda bilgi
verirken
"Hasan almaz,
basan ahr"
diye konuştu.
parayıverenin düdüğü çalaca-
ğı anlammda söyledim. Hasan
da basana kafiye oldu" dedi.
117 parsel için 297 başvu-
ru olduğunu bildiren Mumcu,
başvurulann yüzde 85'inin
Antarya'da, yüzde 5'inin Muğ-
la'da yoğunlaştığı-
nı, Aydın, Erciyes
gibi geliştirmeye
yöneldiklen bölge-
lereisebekledikle-
ri ilginin olmadığı-
nı vurguladı. Mum-
cu, "297 başvuru-
nuntamamınaara-
zi ayırabilsek top-
lam yannm 8 mil-
yardolarolabair.Bu
yanrunianda müm-
kün kılacak arazi
tahsisiiçin çaba sarf
edeceğiz. Bundan
sonra tek tek parsel tahsis et-
mekten kaçmarak tüm çevre-
nin buükteplanlandığıturizm
kenderineyönefeceğiz. Bu pbn-
lamada da Tarsus, Dalaman,
Didim öncehM olacak" dedi.
BASIN YASA TASARISI'NA ROTUŞ
Milletvekilisorumlu
müdür olamayacak
ANKARA (Cumhuriyet Basın Yasa Tasansı'nda
Bürosu)-TBMMAdaletKo- basın özgürlüğünün "bilgi
misyonu içinde oluşturulan edinme-yayma, ekştirme ve
altkomisyon, Basın Yasa Ta- eseryaratnuT haklannı içer-
sansı'ndabazı değişiklikler diği belirtilirken alt komis-
yaptı. Basın özgürlüğü ile yonda "yorumlanıa'' hakkı
ilgili maddeye "Sansür edi- da bunlara eklendi. Yasa ta-
lemez" ifadesi ek- sansında, gazete-
lenirken milletve- __ ~ ~ cilerin haber kay-
killerine sorumlu J< y nağını açıklama-
müdür olma ayn- J^asınıasa y a zorlanamaya-
cahğı getiren dü- Tasansı ndan c a ğına ilişkin
zenlememetinden milletvekillerine maddenin içeriği
çıkanldı. Alt ko- sorumlu müdür "bilgi ve belge da-
misyonda, yerel olma ayncalığı hflhertürtühaber
basın için ceza in- ootitvn mnrlAe kaynağı'' denıle-
dirimiistekleriise S^rennıaaae r e k g e m ş l e t ü d i
kabul edilmedi. Çıkanldı. Yerel Milletvekilleri-
Adalet Komis- basın için ceza nin sorumlu mü-
yonu içinde oluş- indirimi ise dür olması duru-
turulan alt komis- kabul edilmedi. m u n d a
dokunul-
yon, Basın Yasa •> 1 mazlıklan göz
Tasansı'nda bazı önüne alınarak
değişiklikleryapılmasını ka- müdüryardımcısı atanması-
bul etti. Buna göre, "basm öz- nı öngören fikra Basın Yasa
gürhığü" ile ilgili maddeye Tasansı'ndan çıkanldı. Yüz
"Basm özgürdür" düzenle- kızartıcı suçlardan mahkûm
mesinin yanında "Sansür olanlann sorumlu müdür ola-
edilemez" ifadesi eklendi. maması da benimsendi.
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected]
"...Arabaya alındığım ilkandan iti-
baren (18 hJısan 1972) bana birçok
sorular soruyoriar, cevap alamayın-
ca da 'Sen konuşma bakalım, biraz
sonra ellerimız bacaklannın arasın-
da dolaşmaya başlayınca bülbül gi-
bi ötersin' gıbi tehditler savuruyor-
lardı... BirstJre sonra bana zorla ço-
raplanmıv& eteğimi çıkarttırdılar. El-
lerimden ayaklanmdan bağlı oldu-
ğum halde yere yatırdılar. U.E. adlı
şahıs copla &yaktanma yanm saat ka-
dar vurdu... Daha sonra el ve ayak
parmaklarırva çıplak elektrik kablo-
Ian bağlayarak şiddetli elektrik ver-
meye başlacılar. Biryandan da çıp-
lak olan ka/'ça/anma copla vuruyor-
lardı...
Bir müddet sonra elimdeki elekt-
rik kablosuru çıkararak kulağımın
etrafınabaşxa biraletlesıkıştırdılar.
Vûcudum */e başım korkunç bir şe-
kilde sarsıld ön dişlerim yavaş ya-
vaş kırılıyordu... Daha sonra da ba-
yıldım... Bcjrlaryetmemiş olacak ki,
bir müddet sonra Û.E. üstûme sal-
dırdı. Beni zorla yere yatırmak iste-
ABD, Türkiye ve îşkence
di. Yere yatırdıktan sonra da sırtıma
çıkıp başka birisinin yardımıyla arka-
dan makatıma cop sokturdu... Biraz
sonra beni zorla yere yatınp ellerim-
den ve kollanmdan sıkıca kazıklara
bağladılar. Çıplak elektrik kablosu-
nu sağ ayağımın küçük parmağına
diğer kabloyu da bir copun ucuna
sardıktan sonra cinsiyet organıma
sokmaya çalıştılar. Ben direnince el-
lerindeki balta sapıyla bacaklanma
ve vücudumun çeşitli yeherine vur-
dular. Bir müddet sonra ellerindeki
copu elektrik kablosu sanlı olduğu
halde cinsiyet organıma soktular ve
elektrik verdiler..."
Bunlan 12 Mart askeri darbesinden
sonra gözaltına alınan ve işkence
gören bir kadının cezaevinden Tür-
kiye Büyük Millet Meclisi'ne yazdığı
dilekçeden aldım. İşkence gören bir
grup kadın ve erkek yaşadıklannı bi-
rerdilekçeileTBMM'yeanlatmışlar-
dı. Bu anlattıklan "İşkence" isimli bir
kitapta toplanmıştı. Geçenlerde bu
kitabı eskicide buldum. Birçoğu bu-
gün profesör, gazeteci, yazar, yayın-
cı, iş kadını olan bu insanlar işken-
cecileri de isimleriyle belirtmişîer ve
önlem alınmasını istemişlerdi. 30 yıl
önce işkencelere adı kanşanlann bir
kısmı hâlâ görev başındalar ve dev-
letin üst kademelerinde emirler ver-
meye devam ediyorlar.
Ertuğrul Mavioğlu'nun 12 Eyiül
sonrası yaşananları anlatan kitabı
"Asılmayıp Beslenenler" (Babil Ya-
yınlan) de bu ülkedeki işkenceleri
gözler önüne seriyor. "Tuğgeneral
'Bu adam konuşacak' demiş birke-
re.. Duyuyorum 'Komutamm' diyor-
lar, 'kolufelçoldututmuyor'. Tuğge-
neral 'devam' diyor. Askıya asıyor-
lar, elektrik veriyoriar. Kalasa batta-
niye sanlmış. Kalasın iki ucu pence-
reterde. Pencereleraçık ve üstelikşu-
batayı, buz gibi bir hava... Çınlçıp-
laksın... Açsın, uykusuzsun. Askı-
dayken diğeryandan falaka ve elekt-
rik. Cinsel organa, göğüslere, par-
mak uçlanna sürekli elektrik veriyor-
lar. Kollanndaki liflerin teker teker
koptuğunu hissediyorsun. Askıda
sürekli sallanıyordum... Müthiş bir
acı veriyordu."
Birinci öykü 1972 yılından, ikinci-
si 1980'den. Her ikisi de ABD des-
tekli askeri darbelerle yaşandı. Yazı-
mın başlığını ABD, Türkiye ve işken-
ce koymuştum. Ne ilgisi var bu söz-
cüklerin diye düşünülebilir. İlgisi şu
ki, Türkiye bir işkenceler ülkesi ola-
geldi. Bu ülkenin işkencecileri hepter-
fi ettiler. Hesabı hiç sorulamadı. Bu
ülkenin işkencecileri eğitimlerini ABD'li
uzmanlardan aldılar.
• • •
ABD işgal kuvvetlerinin suçüstü
yakalanmasına neden olan fotoğraf-
lar ülkemizde de büyük tepkilere ne-
den oluyor. Hepimiz, "lyikibu sava-
şa bulaşmadık, işgalcilere yataklık
etmedik" diye seviniyoruz. Bu fo-
toğraflann yayımlanmasından sonra,
bir TV kanalında bir yorumcuyu din-
lerken ilginç bir saptamayla karsı-
laştm: "Bufotoğraflarnedeniyle bü-
tün ABD halkını suçlamamak gere-
kir. Bunu yapanlar sonuç olarak bir
avuç zalim" diyordu.
Bu sözler size de tanıdık gelmedi
mi: "İşkence münferit birolaydır. Bir-
kaç kendini bilmez bu işleri yapıyor"
demiyorlar mıydı? öyle bir refleks
edinmişler ki, Amerikalı işgalcilerin
yaptığını da eski ahşkanlıkla, "mün-
ferit" demek ihtiyacını duyuyorlar.
Çünkü bizim ülkemizdeki işkenceci-
ler, dünyanın heryerindeki işkence-
cilerin akrabalan.
İşkence fotoğraflarının çekildiği
Ebu Garib Cezaevi'ni eskiden Sad-
dam kullanıyor ve hemen aynı zul-
mü muhaliflerine uyguluyormuş. Irak'a
demokrasi getiren (!) işgalciler de
Saddam'ın cezaevini aynen devral-
mışlar.
Bütün işkenceciler kardeştir. En
büyük ağabey de ABD.
GLOBALpOLİTtKÜLTÜR
ERGİN YILDIZOĞLU
Artık İki Kutuplu'
Çin ekonomisindeki "ısmmaya" ilişkin tartışmalar,
en azından ekonomik açıdan artık "iki kutuplu" bir
dünyada yaşadığımızı gösteriyor. Eğer bu, dünya eko-
nomisinin yapısal birözelliği haline gelirse, "ABD'nin
yerine rakip ülke hangisi olacak" sorusunun ceva-
bını bulmuş olacağız.
'Vazgeçilmez ülke'
Clinton'ın dışişlerı bakanı Albright, ABD'yi ulus-
lararası ilişkilerde "vazgeçilmez ülke "olarak tanım-
lıyordu. Daha sonra Rumsfeld, "Dörtyıllık savun-
ma raporv "nun önsözünde ABD'nin "küresel çıkar-
lara sahip tek ülke" olduğunu ıleri sürdü. Bu sapta-
malar bir hegemonyacı ülkenin devletler sistemi
içindeki konumunu iyi tanımlıyor. Ancak gelişmeler,
ekonomik açıdan Çin'ın de bir başka "vazgeçilmez
ülke" olduğunu gösteriyor.
Çin'ın topraklan ABD'ninkineyakın büyüklükte, nü-
fusu ise onun dört katı. Çin ekonomisi son 35 yılın
en hızlı büyüyen bölgesi Asya'nın lokomotifi olmuş
durumda. Çin' in 10 yıldır yılda ortalama yüzde 9 bü-
yüyen ekonomisinin bölge ülkelerine yatınm ve ih-
racat (talep) olduğu kadar, ucuz işgücü olanaklan,
diğer bir deyışle ekonomik sıkışıklıklarına "mekâna
ilişkin bir çözüm" sunuyor. Geçen yıl ithalatı yüzde
40 büyüyen Çin ekonomisinin, bölge ülkelerinin ih-
racat büyüme hızlarına katkısı, Japonya'da yüzde
32, Kore'de yüzde 36, Tayland'da yüzde 68. Bu
oran ABD ihracatı açısından da yüzde 21. Böylece
Çin bu ülkelerin büyümelen için "vazgeçilmezülke"
olurken sunduğu talebin, dünya mal piyasalannda-
ki ağıriığı da gıttıkçe artıyor. 2003'te Çin'in payı kü-
resel ham petrol tüketıminın yüzde 7'sıne ulaştı. Bu
oran, alüminyum pıyasalannda yüzde 25, çelikte
yüzde 27, ham demirde yüzde 30, çımentoda da yüz-
de 40'a kadar çıkıyor. Geçen sene bu talebin etki-
siyle bazı çelik ürünlerindefiyatlaryüzde 100 artar-
ken ABD pıyasalannda soya fasulyesi ve buğday fi-
yatları da sırasıyla yüzde 80 ve yüzde 20 yükseldi.
VVolksvagen Çin'de, Almanya'da sattığından daha
fazla otomobil satıyor. Çin dünyanın en büyük cep
telefonu pazan. Hızlı kentleşme, tanm arazilerinin sa-
nayi kullanımına açılması ve yenı orta sınrfın tüke-
tim gücü Çin'in sunduğu talebin hızla artmasına ne-
den oluyor.
Çin'den gelen basınç dünya et, buğday, bitkisel
yağ, soya fasulyesi gibi temel gıda ürünlerinin fıyat-
lannı yükseltiyor (Wall Street Journal). Bu gelişme-
lerden ABD gibi büyük tanm ülkeleri faydalanırken
tarımı IMF eliyle yıkılan Türkiye gibi ülkelerin ise hal-
kını beslemek için gittikçe artan fîyatlardan ithalat
yapmak zorunda kalacağını gösteriyor.
Çin hapşırırsa
"ABD hapşırırsa dünya ekonomisi nezle olur" de-
nirdı. Bugün, Morgan Stanley başekonomisti Step-
hen Roachaynı deyimi Çin için kullanıyor. Çin eko-
nomisindeki hızlı büyümenin bir ";s/nmaya"dönüş-
mesi üzerine, Çin yönetiminin ekonomiyi soğutmak
üzere doğrudan müdahale etmeye başlamasıyla,
tartışma yavaşlamanın yaratacağı etkiler üzerinde
yoğunlaşmaya başladi. Bu sırada Çin'in salt bir bü-
yüme merkezi değil, "serbest piyasadan"farklı bir
ekonomi yönetme modelinin de kaynağı olmaya
başladığı görülüyor: Batılı analistler, Çin ekonomi-
sindeki yavaşlamanın, risklerinden dolayı piyasa
mekanizmasına bırakılamayacağından devlet tara-
findan düzenlenmesi gerektiğinden söz etmeye baş-
ladılar. Üstelik Çin yönetiminin bu konudadeneyim-
lı(!) ve kararlı olduğunu bildikleri için de içleri rahat;
piyasalar müdahaleden rahatsız değil! Bu ruh hali-
ni New YorkTimes'ın "küreselleşme gurusu" Tho-
mas Friedman'ın "Hadi hep biriikte dua edelim"
başhklı yazısında bile görmek olanaklı (03/05).
Dünya ekonomisi içinde Çin'ın payı yüzde 4'ü
geçmıyor, ama, Çin'de yaşanacak bir resesyon dün-
ya ekonomisini hasta edebilir. Bunun birinci nede-
ni Çin ile bölge ülkeleri arasındaki bağlantı. Çin'in
bir resesyona girmesiyle biriikte, sunduğu talebin ge-
rilemesine ek olarak ihracata ağııiık vererek birçok
üreticiyi piyasadan silme olasıhğı yüksek. ABD ço-
kuluslu şirketlerinın gelirleri içinde Çin'in payı yüz-
de 1 ama, Asya ülkelerinin payı yüzde 26'nın üze-
rinde. Bu yüzden Çin'de büyüme hızının yüzde 50
düşmesi halinde ABD ÇUŞ'lerinin toplam gelirlerin-
de yüzde 5'e ulaşabilen düşmeler görülebüir. ikin-
cisi, Çin, ABD cari açığının önemli bir bölümünü fi-
nanse ediyor. UPI analistlerinden lan Campel'a gö-
re, bir resesyon Çin'in bu işlevini aksatıp ABD'de uzun
dönemli faizlerin yükselmesine yol açarak ekono-
mik büyümeye ciddi birdarbevurabilir. Çin, ABD için
de "vazgeçilmez ülke" haline gelmiş.
'KKTC tanmmayı çoktan hak etti'
• ANK\RA (Cumhuriyet Bürosu) - Hacettepe
Üniversitesi Ekonomi Topluluğu'nun düzenle-
diği toplantıda "Kıbns" konulu bir konuşma
yapan DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit,
KKTC'nin çoktan tanmmayı hak ettiğini belir-
terek "Çünkü fiilen bir devlettir. Hukuk ve de-
mokrasisi ile birçok Batı demokrasisinden ileri
bir demokrasiye sahiptir" diye konuştu.
Iktidar ABOTin desteğini alıyor
• tstanbul Haber Servisi - 68'liler Birliği Vakfı
ve Cumhuriyet Kitap Kulübü'nün ortaklaşa dü-
zenlediği Bağunsızlık Haftası'nda yazar Demir-
taş Ceyhun bir konferans verdi. AKP'nin sadece
dış politikada değil, iç politikada da ABD'nin
desteğine güvendiğini vurgulayan Ceyhun,
"Mustafa Kemal'ın kurduğu laiklik anlayışını çö-
kertmek için Amerika'nın desteğini alıyor" dedi.
Oğretmene konut kolayiığı
• ANKARA (AA) - Toplu Konut Idaresi, ilköğre-
tim öğretmenleri için Ankara-Sincan Yenikent'te
yapacağı konutlaruı geri ödemesi konusunda, öğ-
retmenlere kolaylık getiriyor. TOKİ Başkanvekili
Erdoğan Bayraktar, Iİksan'ın Yenikent'teki arazi-
sine yapılacak 3 bin 80 konutun geri ödemesinde,
öğretmenlerden, peşinat dışında konut teslim edi-
lene kadar taksit almayacaklannı söyledi.
Nas'tanAkgün'enyaret
• tstanbul Haber Servisi - ANAP Genel Başka-
nı Nesrin Nas, Türkiye'deki bazı gelişmeleri ka-
lıcı kıhnak için siyasi anlayışın düzelrilmesine
ortam yaratacak birleşimlerden yana olduklannı
söyledi. Büyükçekmece Belediye Başkam Ha-
san Akgün'ü makamında ziyaret eden Nas, hal-
ka olumlu getirisi olmayan "toplumsal terzile-
nn" tekliflerine kapalı olduklarmı belirtti.