Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 25 MAYIS 2004 SALI
4 HABERLER
DUNYADABUGIM
ALİ StRMEN
Anayasa Değişikliği
İyi de Yeterli Değil
Milliyet muhabiri Türker Karapınar, 12 Aralık
2002 yılındaAydın'da yaşanan bir olayda bıçak çe-
kerek 1 milyon lira gasp eden 6 çocuğun beşinın
11 'er yıl 8'er ay ceza yedıklerini ve dörder yıl altışar
ayı cezaevinde geçireceklerini, içlerinden birinin, yi-
ne reşit olmayan 13 yaşındaki SY'nin ise 22 yıl 2 aya
mahkûm olduğunu, ınfaz süresinin de 8 yıl 8 ay ola-
cağını yazjyor; Nesim Malki cinayetinin azmettiri-
cisi olduğu için, ömür boyu hapse mahkûm edilen
Erol Evcil'ln ıse mevzuat gereği sadece 3 yıl daha
hapiste kalacağını belirtiyordu.
Salt bu olay bile hukuk sistemimizde, kamu vic-
danını yaralayacak bir aksaklık olduğunu gösterir.
Türkiye, dostlar alışverişte görsün kabilinden de-
ğil, ciddi, hukuka yaklaşımı ve adalet anlayışını da
içeren kapsamlı bir hukuk reformununa gırişmek
ve bunu ciddi biçimde yaşama geçirmek zorunda-
dır.
Yoksa, dış baskılarla, AB normlanna uyum kay-
gısıyla yapılmış, bölük pörçük anayasa değişiklik-
leri bir anlam ifade etmez.
Hep söylendi. Türkiye'de bugün yürürlükte olan
anayasa veyasalan, daha demokratik bir ülkede uy-
gulamaya kalkın, elde edeceğinız sonuçlar bızde-
kiyle kıyaslanmayacak derecede, değişık ve daha
demokrasiye yakın içtihat yaratacaktır.
• • •
Bu saptama anayasa hıç değişmesin anlamına gel-
miyor. 1982 Anayasası'nın bırçok noktasının değiş-
mesi, hatta temelden, toplumsal mutabakata da-
yanan yepyeni bir anayasa yapılması zorunludur.
Ama bunun için değişıkliğe tevessül edenlerin iç-
ten olmalan ve gerçekten toplumsal mutabakatı el-
de etmeye çahşmalan zorunludur.
Yoksa, gözlerini kan bürüdüğü için, kendi yaptı-
ğı anayasa değişikliğine aykırı yasaları kendileri
Meclis'ten çıkarmakta beis görmeyenlerin gerçek-
leştirdikleri değışikliklere, insanların kuşkuyla bak-
malan ve onlan kaale almamalan kaçınılmazdır.
Birörnekileaçalımkonuyu. Bilindiği gibi DGM'ler
anayasa değişıkliği ile kaldınld/ vebu düzenleme Cum-
hurbaşkanı tarafından da onaylandı.
DGM'lerin 12 Eylül rejimi tarafından belirli amaç-
larla getirilmiş olmalan eleştirilere yol açıyordu.
Uygulamalar da çok iç açıcı olmadığı için, DGM'le-
rin kaldınlmasında bırmutabakatsağlandı ve bu ara-
da ilgili kişilerin uyarmalanna karşın, kamuoyu bu
ve benzeri mahkemelerin, hukukun temel ilkeleri-
nin hudutlannı taşmamak kaydıyla, organize suçlar
konusunu araştırmada önemli işlevler taşıdıklannı,
demokratik ülkelerde de benzer kurumlann olduğu-
nu görmezden geldi.
• • •
Şimdi bu boşluğun doldurulması için yeni mah-
kemelerkurulması,bunlara(şimdiliküzerindeanla-
şıldığı üzere) Bölge Ağır Ceza Mahkemeleri (BAM)
adı verilmesi kararlaştınlmış bulunuyor. Savalann uya-
nsı üzerine, bu mahkemelerin başına savcı yardım-
cısı değil de başsavcı getirilmesi konusunda da an-
laşmaya vanlmış gibi görünüyor.
DGM'lerin kaldınlmasınınne sonuç vereceğinibi-
ze gösterecek olan anayasa değişikliği değil, bun-
dan sonra çıkanlacak olan BAM Yasası gösterecek.
Demek, elin oğlunun "Bır de uygulamayı göre-
lim" itirazı çok yersiz değil.
Eğer uygulama, hukukun çerçevesi içinde kalmaz
ise DGM'lerden değişik bir sonuç vermeyecektir.
Ancak orgütlüsuçlann, her alandageliştiğigünü-
müzde, bunlara bakacak bir mahkemenin gerekli-
liği vezorunluluğu da en liberal hukukçulann bile üze-
rinde ittifak ettikleri bir konu.
Burada bir noktayı daha belirtmek gerekir. DGM'ler
birçok sakıncasının yanı sıra, doğrusu örgütlü suç-
lan takipte ve örgüt bağlantılannın ortaya çıkanlma-
sında da aynca yetersiz kalmışlardır.
Bu noktayı, birçok celsesi gibi karar celsesini de
takip ettiğim, Leyla Zana'nın mahkûm olduğu DEP
davası sırasında Mılliyet'te yayımlanan "DGM Dö-
viz Getirir" başlıklı yazımda vurgulanmış ve mah-
keme karannı içime sindiremediğimi de belirtmiş-
tim.
Ancak, yazının yayımlanmasından sonra gelişen
kimi olaylar hem kamuoyunun hem de Türkiye'nin
bugünkü yöneticılerinin ya dikkatınden kaçmış ya
da sonradan unutulmuştur.
Söz konusu davanın sanıklan arasında olup yurt-
dışına kaçmış olanlar, orada yaptıklan açıklamalar-
da, "Bizim PKKİIe ilişkilehmizisoruyoıiar, bizPKK'nin
ta kendisiyiz!" dememişler miydi?
Evet, davada soruşturma yeterli değildi. Ama bu
açıklama ne anlama geliyordu?
Bu durumda da Dışişleri Bakanı'nın "Avrupa Za-
na konusunda bizi eleştirmekte haklı" cümlesi ya
bir anlam taşımıyor ya da "Terör örgütleriyle bağ-
lantıyı da suç olmaktan çıkarmalıyız" demek olu-
yor.
Görüyorsunuz ki hukuk alanında her şey ilk ba-
kışta görüldüğünden daha karmaşıktır ve daha bü-
yük özenle yaklaşmayı gerektirmektedir.
Süleyman işıldar seçildi
InterpolAvrupa
KomitesVne Türküye
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Interpol
Daire Başkanı Süley-
man Işıldar. 46 ülkenın
üye olduğu Interpol Av-
rupa Komitesi'ne seçil-
di. Avnıpa bölgesinde
suçla mücadelede işbir-
liği amacıyla 1991 yıkn-
da kurulan tnterpol Av-
rupa Komitesi'nde Tür-
laye'yi Süleyman Işıldar
temsil edecek.
Ukrayna'nın Kie\
kentınde 12-14 Mayıs
2004 tanhleri arasında
yapılan "33. İnterpol Av-
rupaBölgeselKonferan-
sı"nda Interpol Avrupa
Komitesi. üyelikleri so-
na eren Hollanda ve îtal-
ya'nın yerine 4 yıl gö-
rev yapacak yeni üye-
lerin seçimi yapıldı. Tür-
kiye'nin adayı Süley-
man Işıldar, oybirliği ile
Interpol Avrupa Komi-
tesi'ne seçılirken, yeni
komitede Belarus, Es-
tonya, Gürcıstan, Ingil-
tere. Norveç, Polonya,
Slovenya ve Türkiye'nin
temsilcıleri yer aldı.
Avrupa bölgesinde 46
üye ülkesı bulunan In-
terpol AvTupa Komite-
si. 8 üye ülke temsilci-
sinden oluşuyor.
AKP yöneticileri, Köşk'ten dönse bile yasayı yeniden çıkarmakta ısrarlı olacaklannı söyledi
'YOK'teB planımız hazır'• AKP Grup Başkanvekili
Haluk tpek, "Biz A planı,
B planı hepsini düşündük"
derken Milli Eğitim Bakanı
Çelik de "Yasa bir kenarda
demlensin"
demeyeceklerini, ÖSS'ye
yetiştireceklerini vurguladı.
ANKARA (Cumhumet Bürosu)
-Gerginliğe neden olan YÖK Yasa-
sı'nda Cumhurbaşkanı'nın tavn bek-
lenirken, AKP Grup Başkanvekili
Haluk İpek. *B planımız hazır" de-
di. Mılli Eğitim Bakanı Hüseyin Çe-
lik de "Yasa bir kenarda demlen-
sin'' demeyeceklerini, ÖSS'ye yetiş-
tireceklerinı yıneledi.
YÖK Yasası konusunda Cumhur-
başkanı'nın 15 günlük inceleme sü-
resi haftasonu dolacak Genelkur-
may temsilcısinı YÖK'ten çıkaran
anayasa değişikliği nedeniyle yasa-
daki "anayasa özrü" kesınleşmesi-
13 sivil toplum örgütü Meclis önünde açıklama yapacak
Yasaya karşı eylem planı hazır
Eğitim-Sen'in öncülüğündeki 13
sivil toplum örgütü ise
yasaya karşı eylem planını
hazırladı. Yasayla ilgili
cumartesi günü kitlesel basın
açıklaması yapacak olan örgütler,
yasanm Cumhurbaşkanı Sezer
ne karşın AKP Grup Başkanvekili
tpek "Cumhurbaşkanf nın yasa>ı
onaylama ihtimali bulunduğunu"
savundu. tpek. "Cumhurbaşkanı'ıun
tasarrufü ortaya çıksın. Onarviama ih-
timali de var, onaylamama ihtimali
de var. Biz A planı, B planı hepsini
düşündük.Ama Cumhurbaşkaıu'nm
iradesinin ortaya konması lazun"
görüşünü dile getırdi.
Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çe-
tarafindan veto edilmesi ve
Meclis'te yeniden ele alınması
durumunda TBMM
önünde basın açıklaması
yapacaklar. Örgütler. perşembe
günü de "Yükseköğretim:
Mevcut Uygulamalar,
Iik ise iade edilmesi dunımunda ya-
sayı yeniden çıkarmakta ısrarlı ola-
caklanna dönük mesaj verdı. YÖK
ile ilgili değişikliğin hükümet prog-
ramlannda ve acil eylem planlann-
da yer aldığını anımsatan Bakan,
"Toplumsal bir konsensüs sağlana-
bihnesiiçin uğraşverdik, ancak YÖK
yetküileri her defasında buna yaklaş-
madı. Bizim gizh' gündemimiz diye
bir şey yok. 17 aydır bu çabşmalan
Yeni Yasa Düzeıüemesi
ye Özerk, Demokratik
Ünrversite" konulu panel
düzenleyecek. Ankara
Ünıversitesi Cebecı
Kampusu'ndaki panel saat
13.30 da başlayacak.
kamuoyunun önünde sürdürüyo-
ruz" diye konuştu.
Çelık. Cumhurbaşkanrnın yasa-
yı iade etmesi dunımunda gerekçe-
lenn önemli olacağını vurguladı.
Gerekçelen partinin ve hükümetın
yetkili organlannda görüşecekleri-
ni kaydeden Hüseyin Çelik, Başba-
kan Erdoğan veya kendisinın iade ge-
rekçeleriyle ilgili olarak Çankaya
Köşkü'ne çıkabıleceğini belirttı. Çe-
lik, iade dunımunda hükümetin ne
yapacağına ilişkin sonıya "Busoru-
yu bana Hüseyin Çefik olaraksorar-
sanız 'Yasa bir kenarda demlensin'
diye kenarda durmaz. Gönderibne-
si gerekir. Bu inatlaşma değildir. Sa-
bit bir noktada inatta duran insan-
lar degiüz. Ancak doğruda sebat et-
meüyiz" yanıtını verdı.
Cumhurbaşkanı'nın. iade gerekçe-
lerini ve yaklaşan üniversite sınav-
lannı da dikkate alarak yasarun Mec-
lis'e bir an önce yeniden göndere-
ceğini düşündüğünü belirten Milli
Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, düzen-
lemenin ÖSS'ye yetişmemesi gibi bir
dunımun da olmadığını savundu.
Bakan Çelik, yasanın kimseye danı-
şılmadan hazırlandığı yönündeki
eleştirilere karşı W
E1 insaf, 17 aydır
hem Mumcu hem de benim zama-
nımda toplumsal konsensüs sağlan-
ması için taraflaıia görüşmeler ya-
püdı, duvTinüdu. YOK 1999'da >a-
pılan değişikliği kime sordu?'" görü-
şünü dile getırdi.
tĞINELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇtN Usulsüzlük iddiaları ortaya atıldı
Bedava kitap
ihalesi iptalFIRATKOZOK
ANKARA-Mılli Eğitim
Bakanhğı 2004-2005 eğitim-
öğTetim döneminde dağıtacağı
64 milyon ders kitabı içın açtığı
170 trilyonluk ihaleyi ıptal etti.
Bakanlık yetkılilen ihalenin,
tekliflerin çok yüksek olması
nedenjyle iptal edildifini
savunurken, gerçek nedenin
bazı firmalann aralannda
anlaşması olduğu öğrenıldı.
thale, 31 Mayıs'ta yenilenecek.
MEB'in, gelecek yılın eğıtim-
öğretuıı döneminde dağıtacağı
ücretsiz kitaplann alımı içın
geçen hafta pazartesı günü
yaptığı ıhale ıptal edildı.
Toplam 62 çeşit kitabın
alınacağı ıhaleye usulsüzlükler
kanştığı belırtilirken, bazı
yayıne\ lerinin aralannda
anlaşarak ihaleye tek bir fiyatla
girdikleri kaydediliyor.
Yayımlar Dairesi Başkanı Şadi
Keskin. iptal nedenintn
fiyatlardâki aşın yükseklik
olduğunu söyledi. Usulsüzlük
ıddıalannı kabul etmeyen
Keskin. ihalenin 31 Mayıs'ta
yenileneceğini kaydetti.
Keskin, yeni ihale için bütün
yayuıe\lerinin davet edildiğini
dile getirdi. tUcöğretim
okullannda okutulacak
kitaplan 2003-2004 eğitim ve
öğretim döneminden itibaren
ücretsiz dağıtmaya başlayan
MEB, geçen yıl alacağı kitaplar
için yayınevine maliyeti 600
bin lira olan 160 sayfalık bir
kitap için, 1 milyon 800 bin lira
ödeyerek yayınev lerine
yaklaşık 107 trilyon liralık bir
rant kapısı açmıştı.
Başbakan Erdoğan'm da katıldığı ilköğretim okulunun açılışında yine tartışmalı görüntü vardı
Protokolde türban ısrarı sürüyorANK\RA(Cumhurrvet Bü-
rosu)-Başbakan TayyipErdo-
ğan, "Haydi KızlaV Okula"
kampanyasına büyük önem
verdiklerinı, bu yolla 50 bin
kız öğrencıyi eğitime kazan-
du-dıklannı, hedeflerinin 600
bin kız çocuğunun daha oku-
la gitmesi olduğunu söyledi.
Erdoğan" ın açılışinı — —
yaptığı Hasan-Şük-
ran Saruhan ilköğ-
retim Okulu'nda pro-
tokol ıçin kurulan ça-
dırda türbanlı bir ka-
dının da yer alması — —
dikkat çekti.
Başbakan Tayyip Erdoğan
dün Devlet Bakanı KürşatTüz-
men'in eşinın amcası olan Ha-
san Saruhan'un 350 milyar li-
ra destek \ erdığı Etimesgut'ta-
ki iUcöğretun okulunun açılışı-
na katıldı. Ilk defa kendi dö-
nemlerinde milli eğitim bütçe-
sinin savunma bütçesinin önü-
ne geçtiğini söyleyen Erdoğan,
hedeflennın 70-80 kışilik Ikıli
öğretim yapılan okullardan 30
kişilik tekli öğretim yapılan
okullara geçmek olduğunu be-
lirtti. Erdoğan, şu ana kadar 2
bin 802 ilköğretim okuluna bil-
gi teknolojisi sınıfi kumlduğu-
• Erdoğan, yüzde 87 olan okuryazar
oranının yeterli olmadığını, meslek lisesi.
düz lise ve üniversite mezunJannın sayısını
arttırmayı amaçladıklarını vurguladı.
nu, bunun 2005 sonu itıbany-
la tüm okullara kurulacağını
belirterek "Arök kara tahtala-
rm olduğu sıralar değil. sırala-
nn üzerinde bilgisa>ar sistemi-
nin kurulduğu okullara geçme
dönemi geuniştir" diye konuş-
tu. Şu anda 642 bin 133 öğren-
cinin derslik yokluğu nedeniy-
le başka okullara taşındığını
ıfade eden Erdoğan, bunun da
zaman zaman kazalara \e öğ-
rencilerin yaşamını yitirmesine
yol açtığını kaydetti. Erdoğan.
bunun için toplam 83 bin yeni
dersliğe gereksinim olduğunu
bildirdi. Yurttaşlann okul yap-
tmnasını sağlamak için vergi-
— — • de yüzde 100 indinm
yaptıklannı anlatan
Erdoğan, şu ana ka-
dar 1.5 katrilyonluk
hayırsever desteği ol-
duğuna dikkat çekti.
— ^ ^ Erdoğan, yüzde 87
olan okuryazar oranının yeter-
li olmadığını, meslek lisesi, düz
lise ve üniversite mezunlannın
sayısını arttırmayı amaçladık-
lannı \-urguladi. Bugüne kadar
82 milyon ders kitabını ücret-
siz dağıthklannı kaydeden Er-
doğan, bu uygulamanın sürece-
ğinı bildirdi.
Başbakan Erdoğan'ın açıhşma katıldığı Hasan-Şükran Saruhan İlköğretim Okulu'nda pro-
tokol için kurulan çadırda türbanh bir kadın da yer akü. (Fotoğraf: SERDAR ÖZSOY)
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr
Serdar Bilgili Beşiktaş kulübü-
nün istifa etmiş başkanı. önümüz-
deki günlerde yapılacak kongreyle
bu görevini yeni seçilecek başkana
devredecek. Alaaddin Çakıcı'ya
vize temini işine Beşiktaş Travel'in
ve menajer Sinan Engin'in karış-
masının tamamen bir tesadüf oldu-
ğunu belirttikten sonra şunları söy-
lüyor: "Olay tamamen arkadaşlann
birsaflığı."
Türkiye saf insanlar ülkesi. Ala-
addin Çakıcı muhtemelen yönetici-
lerin bir saflığı sonucu yıllar önce
Beşiktaş kulübüne üye olmuştur. Si-
nan Engin, büyük bir olasılıkla Ala-
addin Çakıcı'yla, kaçmadan ve vi-
ze almadan önce defalarca saflığı so-
nucu telefon konuşması yapmıştır.
Onlar saf olabilirler ama, toplu-
mun o kadar saf olmadığı da bir ger-
'Arkadaşlarm Bir Saflığı'
çek. Çünkü spor camiasında boy
veren mafya meselesi uzun zaman-
dırtartışılıyor. Milyon dolartann dön-
düğü bir piyasaya mafyanın el atma-
ması mümkün mü? Spor dünyası-
nı iyitanıyan birarkadaşım, "Neolu-
yor" sorumaşu cevabı verdi: "BirSü-
per Lig maçında ne kadarpara dö-
nüyorbiliyormusun? TVyayın hak-
kı, reklam gelirieri, radyo yayınlan,
stadyumdakibüfelerden kazanılan-
lar, bilet paraları toplanınca ortaya
hermaç için 3 milyon dolartık birra-
kam çıkıyor. Bu kadarbüyük birran-
tı mafya serbest bırakırmı?.. örne-
ğin bir futbolcunun transferinde 1
milyon dolarla 5 milyon dolar civa-
rında para dönüyor. Menajeher bu-
nun yüzde 15'ini resmen alıyohar.
Transferlerde mafya çoğu zaman
kritik bir rol oynuyor."
Serdar Bilgili, arkadaşlarının bir
saflık sonucu vize işine karıştıklan-
nı söylerken, kimsenin saf olmadı-
ğını ve bunları hemen kabul etme-
yeceğini biliyor. Bizde işler böyle yü-
rür. Herkes her yapılanı bilir. Ancak
yine de başka türlü konuşulmasına
da ses çıkarmaz. Söylenenler baş-
kadır, gerçekler başka.
Futbolun büyük bir sanayiye dö-
nüşmesi, dünyanın yeni gerçeği. TV
ve naklen yayın, büyük izleyici oran-
ları, futbolun büyük bir ekonomik
güce dönüşmesine neden oluyor.
Yakında Türkiye'de Süper Lig maç-
lannın iki yıllıkTV'den naklen yayım-
lanması için ihale açılacak. 350 mil-
yon dolardan söz ediliyor. Bu yalnız-
ca TV naklen yayın hakkı. Devletin
kurumu olanTRT'nin de bu ihaleye
gireceği söyieniyor. Türkiye'de bu dü-
zeyde olan rakamlarAvrupa'da da-
ha da yükseklere çıkıyor.
• • •
Türkiye'de ilginç bir durum daha
söz konusu. Hiçbir kulüp, giderleri-
ni karşılayamıyor. Yüksek transfer üc-
retleri, aşın masraflar kulüplerin ge-
lirierini fersahfersah geçiyor. Bu açı-
ğı, kulüplerin yönetimine gelen işa-
damlan kapatıyorlar. Neredeyse bü-
tün büyük şehir belediyeleri bir ku-
lübe destek veriyor. Birçok beledi-
ye başkanı aynı zamanda kulüp baş-
kanı oluyor.
Neden acaba? Işadamları, bele-
diye başkanlan ceplerinden milyon-
larca dolar vererek kulüpleri neden
destekliyorlar? Sizce bu soruların
bizim bilmediğimiz cevaplan var mı?
• • •
Sonuç olarak, biz saf futbol izle-
yicileri, sahada koşan, gayret gös-
teren, şöhrete ulaşıp zenginliklere
kavuşan genç adamlann arkasında
işleyen karmaşık çarkı bilmiyoruz, an-
lamıyoruz, anlayamıyoruz.
Orada bir şeyler oluyor. Çok pa-
ralar dönüyor, çok büyük reklam
pastaları ortaya çıkıyor. milyonlarca
insan gözünü meşin yuvarlaktan
ayırmadan, saf saf maçları izliyor.
Orada bir şeyler oluyor.
Bizler saf insanlanz.