23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 25 MAYIS 2004 SALI 4 HABERLER DUNYADABUGIM ALİ StRMEN Anayasa Değişikliği İyi de Yeterli Değil Milliyet muhabiri Türker Karapınar, 12 Aralık 2002 yılındaAydın'da yaşanan bir olayda bıçak çe- kerek 1 milyon lira gasp eden 6 çocuğun beşinın 11 'er yıl 8'er ay ceza yedıklerini ve dörder yıl altışar ayı cezaevinde geçireceklerini, içlerinden birinin, yi- ne reşit olmayan 13 yaşındaki SY'nin ise 22 yıl 2 aya mahkûm olduğunu, ınfaz süresinin de 8 yıl 8 ay ola- cağını yazjyor; Nesim Malki cinayetinin azmettiri- cisi olduğu için, ömür boyu hapse mahkûm edilen Erol Evcil'ln ıse mevzuat gereği sadece 3 yıl daha hapiste kalacağını belirtiyordu. Salt bu olay bile hukuk sistemimizde, kamu vic- danını yaralayacak bir aksaklık olduğunu gösterir. Türkiye, dostlar alışverişte görsün kabilinden de- ğil, ciddi, hukuka yaklaşımı ve adalet anlayışını da içeren kapsamlı bir hukuk reformununa gırişmek ve bunu ciddi biçimde yaşama geçirmek zorunda- dır. Yoksa, dış baskılarla, AB normlanna uyum kay- gısıyla yapılmış, bölük pörçük anayasa değişiklik- leri bir anlam ifade etmez. Hep söylendi. Türkiye'de bugün yürürlükte olan anayasa veyasalan, daha demokratik bir ülkede uy- gulamaya kalkın, elde edeceğinız sonuçlar bızde- kiyle kıyaslanmayacak derecede, değişık ve daha demokrasiye yakın içtihat yaratacaktır. • • • Bu saptama anayasa hıç değişmesin anlamına gel- miyor. 1982 Anayasası'nın bırçok noktasının değiş- mesi, hatta temelden, toplumsal mutabakata da- yanan yepyeni bir anayasa yapılması zorunludur. Ama bunun için değişıkliğe tevessül edenlerin iç- ten olmalan ve gerçekten toplumsal mutabakatı el- de etmeye çahşmalan zorunludur. Yoksa, gözlerini kan bürüdüğü için, kendi yaptı- ğı anayasa değişikliğine aykırı yasaları kendileri Meclis'ten çıkarmakta beis görmeyenlerin gerçek- leştirdikleri değışikliklere, insanların kuşkuyla bak- malan ve onlan kaale almamalan kaçınılmazdır. Birörnekileaçalımkonuyu. Bilindiği gibi DGM'ler anayasa değişıkliği ile kaldınld/ vebu düzenleme Cum- hurbaşkanı tarafından da onaylandı. DGM'lerin 12 Eylül rejimi tarafından belirli amaç- larla getirilmiş olmalan eleştirilere yol açıyordu. Uygulamalar da çok iç açıcı olmadığı için, DGM'le- rin kaldınlmasında bırmutabakatsağlandı ve bu ara- da ilgili kişilerin uyarmalanna karşın, kamuoyu bu ve benzeri mahkemelerin, hukukun temel ilkeleri- nin hudutlannı taşmamak kaydıyla, organize suçlar konusunu araştırmada önemli işlevler taşıdıklannı, demokratik ülkelerde de benzer kurumlann olduğu- nu görmezden geldi. • • • Şimdi bu boşluğun doldurulması için yeni mah- kemelerkurulması,bunlara(şimdiliküzerindeanla- şıldığı üzere) Bölge Ağır Ceza Mahkemeleri (BAM) adı verilmesi kararlaştınlmış bulunuyor. Savalann uya- nsı üzerine, bu mahkemelerin başına savcı yardım- cısı değil de başsavcı getirilmesi konusunda da an- laşmaya vanlmış gibi görünüyor. DGM'lerin kaldınlmasınınne sonuç vereceğinibi- ze gösterecek olan anayasa değişikliği değil, bun- dan sonra çıkanlacak olan BAM Yasası gösterecek. Demek, elin oğlunun "Bır de uygulamayı göre- lim" itirazı çok yersiz değil. Eğer uygulama, hukukun çerçevesi içinde kalmaz ise DGM'lerden değişik bir sonuç vermeyecektir. Ancak orgütlüsuçlann, her alandageliştiğigünü- müzde, bunlara bakacak bir mahkemenin gerekli- liği vezorunluluğu da en liberal hukukçulann bile üze- rinde ittifak ettikleri bir konu. Burada bir noktayı daha belirtmek gerekir. DGM'ler birçok sakıncasının yanı sıra, doğrusu örgütlü suç- lan takipte ve örgüt bağlantılannın ortaya çıkanlma- sında da aynca yetersiz kalmışlardır. Bu noktayı, birçok celsesi gibi karar celsesini de takip ettiğim, Leyla Zana'nın mahkûm olduğu DEP davası sırasında Mılliyet'te yayımlanan "DGM Dö- viz Getirir" başlıklı yazımda vurgulanmış ve mah- keme karannı içime sindiremediğimi de belirtmiş- tim. Ancak, yazının yayımlanmasından sonra gelişen kimi olaylar hem kamuoyunun hem de Türkiye'nin bugünkü yöneticılerinin ya dikkatınden kaçmış ya da sonradan unutulmuştur. Söz konusu davanın sanıklan arasında olup yurt- dışına kaçmış olanlar, orada yaptıklan açıklamalar- da, "Bizim PKKİIe ilişkilehmizisoruyoıiar, bizPKK'nin ta kendisiyiz!" dememişler miydi? Evet, davada soruşturma yeterli değildi. Ama bu açıklama ne anlama geliyordu? Bu durumda da Dışişleri Bakanı'nın "Avrupa Za- na konusunda bizi eleştirmekte haklı" cümlesi ya bir anlam taşımıyor ya da "Terör örgütleriyle bağ- lantıyı da suç olmaktan çıkarmalıyız" demek olu- yor. Görüyorsunuz ki hukuk alanında her şey ilk ba- kışta görüldüğünden daha karmaşıktır ve daha bü- yük özenle yaklaşmayı gerektirmektedir. Süleyman işıldar seçildi InterpolAvrupa KomitesVne Türküye ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Interpol Daire Başkanı Süley- man Işıldar. 46 ülkenın üye olduğu Interpol Av- rupa Komitesi'ne seçil- di. Avnıpa bölgesinde suçla mücadelede işbir- liği amacıyla 1991 yıkn- da kurulan tnterpol Av- rupa Komitesi'nde Tür- laye'yi Süleyman Işıldar temsil edecek. Ukrayna'nın Kie\ kentınde 12-14 Mayıs 2004 tanhleri arasında yapılan "33. İnterpol Av- rupaBölgeselKonferan- sı"nda Interpol Avrupa Komitesi. üyelikleri so- na eren Hollanda ve îtal- ya'nın yerine 4 yıl gö- rev yapacak yeni üye- lerin seçimi yapıldı. Tür- kiye'nin adayı Süley- man Işıldar, oybirliği ile Interpol Avrupa Komi- tesi'ne seçılirken, yeni komitede Belarus, Es- tonya, Gürcıstan, Ingil- tere. Norveç, Polonya, Slovenya ve Türkiye'nin temsilcıleri yer aldı. Avrupa bölgesinde 46 üye ülkesı bulunan In- terpol AvTupa Komite- si. 8 üye ülke temsilci- sinden oluşuyor. AKP yöneticileri, Köşk'ten dönse bile yasayı yeniden çıkarmakta ısrarlı olacaklannı söyledi 'YOK'teB planımız hazır'• AKP Grup Başkanvekili Haluk tpek, "Biz A planı, B planı hepsini düşündük" derken Milli Eğitim Bakanı Çelik de "Yasa bir kenarda demlensin" demeyeceklerini, ÖSS'ye yetiştireceklerini vurguladı. ANKARA (Cumhumet Bürosu) -Gerginliğe neden olan YÖK Yasa- sı'nda Cumhurbaşkanı'nın tavn bek- lenirken, AKP Grup Başkanvekili Haluk İpek. *B planımız hazır" de- di. Mılli Eğitim Bakanı Hüseyin Çe- lik de "Yasa bir kenarda demlen- sin'' demeyeceklerini, ÖSS'ye yetiş- tireceklerinı yıneledi. YÖK Yasası konusunda Cumhur- başkanı'nın 15 günlük inceleme sü- resi haftasonu dolacak Genelkur- may temsilcısinı YÖK'ten çıkaran anayasa değişikliği nedeniyle yasa- daki "anayasa özrü" kesınleşmesi- 13 sivil toplum örgütü Meclis önünde açıklama yapacak Yasaya karşı eylem planı hazır Eğitim-Sen'in öncülüğündeki 13 sivil toplum örgütü ise yasaya karşı eylem planını hazırladı. Yasayla ilgili cumartesi günü kitlesel basın açıklaması yapacak olan örgütler, yasanm Cumhurbaşkanı Sezer ne karşın AKP Grup Başkanvekili tpek "Cumhurbaşkanf nın yasa>ı onaylama ihtimali bulunduğunu" savundu. tpek. "Cumhurbaşkanı'ıun tasarrufü ortaya çıksın. Onarviama ih- timali de var, onaylamama ihtimali de var. Biz A planı, B planı hepsini düşündük.Ama Cumhurbaşkaıu'nm iradesinin ortaya konması lazun" görüşünü dile getırdi. Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çe- tarafindan veto edilmesi ve Meclis'te yeniden ele alınması durumunda TBMM önünde basın açıklaması yapacaklar. Örgütler. perşembe günü de "Yükseköğretim: Mevcut Uygulamalar, Iik ise iade edilmesi dunımunda ya- sayı yeniden çıkarmakta ısrarlı ola- caklanna dönük mesaj verdı. YÖK ile ilgili değişikliğin hükümet prog- ramlannda ve acil eylem planlann- da yer aldığını anımsatan Bakan, "Toplumsal bir konsensüs sağlana- bihnesiiçin uğraşverdik, ancak YÖK yetküileri her defasında buna yaklaş- madı. Bizim gizh' gündemimiz diye bir şey yok. 17 aydır bu çabşmalan Yeni Yasa Düzeıüemesi ye Özerk, Demokratik Ünrversite" konulu panel düzenleyecek. Ankara Ünıversitesi Cebecı Kampusu'ndaki panel saat 13.30 da başlayacak. kamuoyunun önünde sürdürüyo- ruz" diye konuştu. Çelık. Cumhurbaşkanrnın yasa- yı iade etmesi dunımunda gerekçe- lenn önemli olacağını vurguladı. Gerekçelen partinin ve hükümetın yetkili organlannda görüşecekleri- ni kaydeden Hüseyin Çelik, Başba- kan Erdoğan veya kendisinın iade ge- rekçeleriyle ilgili olarak Çankaya Köşkü'ne çıkabıleceğini belirttı. Çe- lik, iade dunımunda hükümetin ne yapacağına ilişkin sonıya "Busoru- yu bana Hüseyin Çefik olaraksorar- sanız 'Yasa bir kenarda demlensin' diye kenarda durmaz. Gönderibne- si gerekir. Bu inatlaşma değildir. Sa- bit bir noktada inatta duran insan- lar degiüz. Ancak doğruda sebat et- meüyiz" yanıtını verdı. Cumhurbaşkanı'nın. iade gerekçe- lerini ve yaklaşan üniversite sınav- lannı da dikkate alarak yasarun Mec- lis'e bir an önce yeniden göndere- ceğini düşündüğünü belirten Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, düzen- lemenin ÖSS'ye yetişmemesi gibi bir dunımun da olmadığını savundu. Bakan Çelik, yasanın kimseye danı- şılmadan hazırlandığı yönündeki eleştirilere karşı W E1 insaf, 17 aydır hem Mumcu hem de benim zama- nımda toplumsal konsensüs sağlan- ması için taraflaıia görüşmeler ya- püdı, duvTinüdu. YOK 1999'da >a- pılan değişikliği kime sordu?'" görü- şünü dile getırdi. tĞINELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇtN Usulsüzlük iddiaları ortaya atıldı Bedava kitap ihalesi iptalFIRATKOZOK ANKARA-Mılli Eğitim Bakanhğı 2004-2005 eğitim- öğTetim döneminde dağıtacağı 64 milyon ders kitabı içın açtığı 170 trilyonluk ihaleyi ıptal etti. Bakanlık yetkılilen ihalenin, tekliflerin çok yüksek olması nedenjyle iptal edildifini savunurken, gerçek nedenin bazı firmalann aralannda anlaşması olduğu öğrenıldı. thale, 31 Mayıs'ta yenilenecek. MEB'in, gelecek yılın eğıtim- öğretuıı döneminde dağıtacağı ücretsiz kitaplann alımı içın geçen hafta pazartesı günü yaptığı ıhale ıptal edildı. Toplam 62 çeşit kitabın alınacağı ıhaleye usulsüzlükler kanştığı belırtilirken, bazı yayıne\ lerinin aralannda anlaşarak ihaleye tek bir fiyatla girdikleri kaydediliyor. Yayımlar Dairesi Başkanı Şadi Keskin. iptal nedenintn fiyatlardâki aşın yükseklik olduğunu söyledi. Usulsüzlük ıddıalannı kabul etmeyen Keskin. ihalenin 31 Mayıs'ta yenileneceğini kaydetti. Keskin, yeni ihale için bütün yayuıe\lerinin davet edildiğini dile getirdi. tUcöğretim okullannda okutulacak kitaplan 2003-2004 eğitim ve öğretim döneminden itibaren ücretsiz dağıtmaya başlayan MEB, geçen yıl alacağı kitaplar için yayınevine maliyeti 600 bin lira olan 160 sayfalık bir kitap için, 1 milyon 800 bin lira ödeyerek yayınev lerine yaklaşık 107 trilyon liralık bir rant kapısı açmıştı. Başbakan Erdoğan'm da katıldığı ilköğretim okulunun açılışında yine tartışmalı görüntü vardı Protokolde türban ısrarı sürüyorANK\RA(Cumhurrvet Bü- rosu)-Başbakan TayyipErdo- ğan, "Haydi KızlaV Okula" kampanyasına büyük önem verdiklerinı, bu yolla 50 bin kız öğrencıyi eğitime kazan- du-dıklannı, hedeflerinin 600 bin kız çocuğunun daha oku- la gitmesi olduğunu söyledi. Erdoğan" ın açılışinı — — yaptığı Hasan-Şük- ran Saruhan ilköğ- retim Okulu'nda pro- tokol ıçin kurulan ça- dırda türbanlı bir ka- dının da yer alması — — dikkat çekti. Başbakan Tayyip Erdoğan dün Devlet Bakanı KürşatTüz- men'in eşinın amcası olan Ha- san Saruhan'un 350 milyar li- ra destek \ erdığı Etimesgut'ta- ki iUcöğretun okulunun açılışı- na katıldı. Ilk defa kendi dö- nemlerinde milli eğitim bütçe- sinin savunma bütçesinin önü- ne geçtiğini söyleyen Erdoğan, hedeflennın 70-80 kışilik Ikıli öğretim yapılan okullardan 30 kişilik tekli öğretim yapılan okullara geçmek olduğunu be- lirtti. Erdoğan, şu ana kadar 2 bin 802 ilköğretim okuluna bil- gi teknolojisi sınıfi kumlduğu- • Erdoğan, yüzde 87 olan okuryazar oranının yeterli olmadığını, meslek lisesi. düz lise ve üniversite mezunJannın sayısını arttırmayı amaçladıklarını vurguladı. nu, bunun 2005 sonu itıbany- la tüm okullara kurulacağını belirterek "Arök kara tahtala- rm olduğu sıralar değil. sırala- nn üzerinde bilgisa>ar sistemi- nin kurulduğu okullara geçme dönemi geuniştir" diye konuş- tu. Şu anda 642 bin 133 öğren- cinin derslik yokluğu nedeniy- le başka okullara taşındığını ıfade eden Erdoğan, bunun da zaman zaman kazalara \e öğ- rencilerin yaşamını yitirmesine yol açtığını kaydetti. Erdoğan. bunun için toplam 83 bin yeni dersliğe gereksinim olduğunu bildirdi. Yurttaşlann okul yap- tmnasını sağlamak için vergi- — — • de yüzde 100 indinm yaptıklannı anlatan Erdoğan, şu ana ka- dar 1.5 katrilyonluk hayırsever desteği ol- duğuna dikkat çekti. — ^ ^ Erdoğan, yüzde 87 olan okuryazar oranının yeter- li olmadığını, meslek lisesi, düz lise ve üniversite mezunlannın sayısını arttırmayı amaçladık- lannı \-urguladi. Bugüne kadar 82 milyon ders kitabını ücret- siz dağıthklannı kaydeden Er- doğan, bu uygulamanın sürece- ğinı bildirdi. Başbakan Erdoğan'ın açıhşma katıldığı Hasan-Şükran Saruhan İlköğretim Okulu'nda pro- tokol için kurulan çadırda türbanh bir kadın da yer akü. (Fotoğraf: SERDAR ÖZSOY) IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr Serdar Bilgili Beşiktaş kulübü- nün istifa etmiş başkanı. önümüz- deki günlerde yapılacak kongreyle bu görevini yeni seçilecek başkana devredecek. Alaaddin Çakıcı'ya vize temini işine Beşiktaş Travel'in ve menajer Sinan Engin'in karış- masının tamamen bir tesadüf oldu- ğunu belirttikten sonra şunları söy- lüyor: "Olay tamamen arkadaşlann birsaflığı." Türkiye saf insanlar ülkesi. Ala- addin Çakıcı muhtemelen yönetici- lerin bir saflığı sonucu yıllar önce Beşiktaş kulübüne üye olmuştur. Si- nan Engin, büyük bir olasılıkla Ala- addin Çakıcı'yla, kaçmadan ve vi- ze almadan önce defalarca saflığı so- nucu telefon konuşması yapmıştır. Onlar saf olabilirler ama, toplu- mun o kadar saf olmadığı da bir ger- 'Arkadaşlarm Bir Saflığı' çek. Çünkü spor camiasında boy veren mafya meselesi uzun zaman- dırtartışılıyor. Milyon dolartann dön- düğü bir piyasaya mafyanın el atma- ması mümkün mü? Spor dünyası- nı iyitanıyan birarkadaşım, "Neolu- yor" sorumaşu cevabı verdi: "BirSü- per Lig maçında ne kadarpara dö- nüyorbiliyormusun? TVyayın hak- kı, reklam gelirieri, radyo yayınlan, stadyumdakibüfelerden kazanılan- lar, bilet paraları toplanınca ortaya hermaç için 3 milyon dolartık birra- kam çıkıyor. Bu kadarbüyük birran- tı mafya serbest bırakırmı?.. örne- ğin bir futbolcunun transferinde 1 milyon dolarla 5 milyon dolar civa- rında para dönüyor. Menajeher bu- nun yüzde 15'ini resmen alıyohar. Transferlerde mafya çoğu zaman kritik bir rol oynuyor." Serdar Bilgili, arkadaşlarının bir saflık sonucu vize işine karıştıklan- nı söylerken, kimsenin saf olmadı- ğını ve bunları hemen kabul etme- yeceğini biliyor. Bizde işler böyle yü- rür. Herkes her yapılanı bilir. Ancak yine de başka türlü konuşulmasına da ses çıkarmaz. Söylenenler baş- kadır, gerçekler başka. Futbolun büyük bir sanayiye dö- nüşmesi, dünyanın yeni gerçeği. TV ve naklen yayın, büyük izleyici oran- ları, futbolun büyük bir ekonomik güce dönüşmesine neden oluyor. Yakında Türkiye'de Süper Lig maç- lannın iki yıllıkTV'den naklen yayım- lanması için ihale açılacak. 350 mil- yon dolardan söz ediliyor. Bu yalnız- ca TV naklen yayın hakkı. Devletin kurumu olanTRT'nin de bu ihaleye gireceği söyieniyor. Türkiye'de bu dü- zeyde olan rakamlarAvrupa'da da- ha da yükseklere çıkıyor. • • • Türkiye'de ilginç bir durum daha söz konusu. Hiçbir kulüp, giderleri- ni karşılayamıyor. Yüksek transfer üc- retleri, aşın masraflar kulüplerin ge- lirierini fersahfersah geçiyor. Bu açı- ğı, kulüplerin yönetimine gelen işa- damlan kapatıyorlar. Neredeyse bü- tün büyük şehir belediyeleri bir ku- lübe destek veriyor. Birçok beledi- ye başkanı aynı zamanda kulüp baş- kanı oluyor. Neden acaba? Işadamları, bele- diye başkanlan ceplerinden milyon- larca dolar vererek kulüpleri neden destekliyorlar? Sizce bu soruların bizim bilmediğimiz cevaplan var mı? • • • Sonuç olarak, biz saf futbol izle- yicileri, sahada koşan, gayret gös- teren, şöhrete ulaşıp zenginliklere kavuşan genç adamlann arkasında işleyen karmaşık çarkı bilmiyoruz, an- lamıyoruz, anlayamıyoruz. Orada bir şeyler oluyor. Çok pa- ralar dönüyor, çok büyük reklam pastaları ortaya çıkıyor. milyonlarca insan gözünü meşin yuvarlaktan ayırmadan, saf saf maçları izliyor. Orada bir şeyler oluyor. Bizler saf insanlanz.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle