Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
25 MAYIS 2004 SALI CUMHURİYET SAYFA
CJJVUI!N UİVJJ. ekonomi(5 cumhuriyet.com.tr 13
Son günlerde hükümetin ekonomi politikalanna yönelik eleştiriler, iş dünyasından da destek gördü:
İş dünyasında kaygı artıyorHACER BOYAaOĞLU
ANKARA - TOBB Başkanı Rifat
HisarcıkboğJu'nun ekonomi politı-
kalarındaki son duruma ilişkin
eleştirileri, iş âleminden de destek
gördü.
Adıyaman Ticaret ve Sanayi
Odası (TSO) Başkanı Zafer Ersoy,
Başbakan Recep Tayyip Erdo-
ğan'ın konuşmasının dahi son ıki
aydır değişmediğıni vurgularken;
TOBB Sanayi Odalan Konseyi
Başkanı Kemal Çolakoğlu ve ASO
Başkanı Zafer Çağlayan ekonomı-
dekı en ciddı sorunun ışsizlik oldu-
ğuna dikkat çekti.
TOBB'nin hafta sonunda ger-
çekJeştınlen 59. genel kurulunda,
TOBB Başkanı Hısarcıklıoğlu; hü-
kümetin son dönemde birbiriyle
• ASO Başkanı Zafer Çağlayan, işsizliğin hâlâ sorun
olduğunu ve ekonomideki kınlganlığın devam ettiğini dile
getirirken TOBB Sanayi Odalan Konseyi Başkanı Kemal
Çolakoğlu, AKP'nin 18 ayı geride bıraktığını, eleştirilerin
de buna göre yapıldığını vurguladı.
çelişen açıklamalar yaptığıru ve ge-
reken adımlan atmadığı eleştirisi-
nı yaptı. Oda başkanlan, Hisarcık-
lıoğlu"nun görüşlerine katıldıkJan-
nı belirtirken: ekonomideki son du-
rumu da şöyle değerlendirdiler:
ASO Başkanı Zafer Çağlayan:
Son 15 güne kadar makro ekono-
mik göstergelerde bir düzelme du-
rumu vardı. ancak bu durum son
15 gündür ortadan kalktı.
Şu anda en büyük sorun faizlerin
yukan çıkması. Faizler arttığuıda
üretim ve yatınm olmuyor. Yatınm
ortamı iyileştirilmeden, Türki-
ye'nin en önemli sorunu olan işsiz-
lik çözülemez.
İTO Başkanı Mehnıet Yıldınm:
îktidarla geçen 18 ay, hükümetin
özgün ekonomi politikalan olmadı-
ğını ortaya koydu. Tamamen
IMF'nin politikalan uygulanıyor.
Yatınmlar yapılmıyor, ekonomide
sürekli istıkrarsızlık durumu görü-
lüyor.
Bu iktidardan beklenti, radikal
önlemler alıp ekonomiye yön ver-
mesiydi. Ancak bu gerçekleşmedi.
bundan sonra da gerçekleşeceğüıi
sanmıyorum.
TOBB Sanayi Odalan Konseyi
Başkanı Kemal Çolakoğlu:
TOBB'nin geçen yıl yapılan genel
kurulunda, daha iyimser mesajlar
venlmişti. Bunun nedenı de o dö-
nemde iktidann 6 aylık olması.
Şımdi ise karşımızda 1.5 yıllık bir
ıktidar var.
Genel kurulda, başkan tarafindan
yapılan konuşmada da bu gerçek-
ler dikkate ahnarak yapıldı. Ben
başkanın konuşmasına katılıyo-
rum. Yapısal değişikliklere ıhtiyaç
var. îstihdam en önemli sorun. Ha-
len iç pıyasalarda olumlu gelişme
görülmüyor.
Sosyal güvenlikte kara delikle-
nn kapatılması gerekiyor. Ekono-
mide kınlganlık ise devam ediyor.
800 milyon dolar
Zorlu
y
dan
îsmil'e
devyatmm
ANKARA
(ANKA)- Zorlu
Enerji Grubu,
Israil'de 800
milyon dolarlık
enerji santrah
anlaşmalanna
imza atıyor.
Zorlu Ener-
ji 'den yapılan
açıklamada,
Zorlu Holding Zorlu Endüstn-
Başkanı Ahmet yel ve Enerjı Te-
NazifZorhı. sisleri Inşaat Tı-
caret AŞ'nin, Israil'de üstlendiği
anahtar teslımi üç enerji santrah
projesiyle 400 milyon dolar gelir
sağlayacak müteahhitlik hizmet-
leri gerçekleştireceği belirtildi.
Grubun diğer şirketi Zorlu O
and M Enerji Tesislen Işletme ve
Bakım Hızmetleri'nin de tesis-
lerin uzun dönem işletme ve ba-
kım hizmetlenni üstleneceği
kaydedildi. Uzun dönem işletme
ve bakım hızmetlenyle birlikte
projenin 800 milyon dolann üze-
rinde bir büyüklüğe ulaşacağı
bildirildi. Ikisi Güney, biri ise
Kuzey îsrail'de inşa edilecek te-
sısler ıçın İsraıllı enerji şirketle-
riyle gerçekleştirilecek anlaşma-
lann niyet mektubu bugün An-
kara'da ımzalanacak.
Israıl Büyükelçihği'nden ya-
pılan açıklamada da santralın
Aşkelon dakı Eylat-Aşkelon bo-
ru hattı sitesinde inşa edileceği
behrtılerek "20O7'de işlemeye
başlayacak olan santral doğalgaz-
la çalışacak. Bu proje İsrail'de
özel sektör tarafindan gerçekleş-
tirilecek ilk ve en büyük enerji
santrah projesi olacak" denildi.
Her güne 175 ihale
Günlükharcama
36 trilyon lira
Ekonomi Servisi - Devletin gün-
de ortalama 175 ıhale yaparak yak-
laşık 36 trilyon liralık mal ve hiz-
met alımı gerçekJeştirdiga belirlen-
di. Kamu îhale Kurumu'nun
(KİK) açıkladığı yılın ilk dört ayı-
na ilişkin ihale istatistiklerine gö-
re, ocak-nisan döneminde mal,
hizmet alımlan ve yapım ışleri için
ihale usullenne göre 3.8 katrilyon,
doğrudan temin yöntemiyle de 459
trilyon lira olmak üzere toplam 4.3
katrilyon liralık kamu harcaması
yapıldı. Bu dönemde yapılan iha-
le sayısında Milli Eğitım Bakanlı-
ğı 4 bin 325'le ilk sırada yer aldı.
Bu kurumu 3 bin 613 ihaleyle
Sağhk Bakanhğı, 2 bin 939 ihaley-
le yerel yönetımler ızledi. Parasal
büyüklüğüne bakıldığında ise ilk
sırada 851 trilyon lirayla yerel yö-
netımler aldı. Bu dönemde iha le-
lere ilişkin hakkında en çok şikâ-
yet yapılan kurumlar sıralamasın-
da Sağhk Bakanhğı, 102 başvu-
ruyla birincı oldu. Kamu ihaleleri-
ne katıhna yasa ğı devam eden kı-
şi sayısı da 1635'e ulaştı.
Borcun sürekli arttığını söyleyen Aygün'den Erdoğan'a yanıt:
IMF ile ne işimiz var?• Bugün iç ve dış borç miktannm 290 milyar dolara çıktığına
dikkat çeken ATO Başkanı Sinan Aygün, "Borçlanarak
devam ediliyorsa ekonominin nesi düzlüğe çıkmış" dedi.
Ekonomi Servisi - Ankara Ticaret
Odası Başkanı Sinan Aygün. "Ekono-
mi düzlüğe çıküysa L\İF ile ne işimiz
var? IMF gitsin o zaman, biz kendi-
miz milli politika uygulayahm" dedı.
Özelhkle geçen hafta'sonu TOBB
Genel Kurulunda ekonomiye ilişkin
yapılan eleştınlere oldukça sert ya-
nıtlarlar veren Başbakan Recep Tay-
yip Erdoğan'a ve ekonomi yöneti-
mine eleştiriler devam ediyor. ATO
Başkanı Aygün, Türkiye'nin 1945
yıhndan itibaren Uluslararası Para
Fonu (IMF) ile ılişkilerinin sürdüğü-
nü ancak yalnız borç miktannın art-
tığım dile getırerek, 'ekonominin ga-
yet rayında gittiğini' vurgula-
yan Erdoğan'a. ekonominin
nesinın düzlüğe çıktığını
sordu.
Müstakıl Sanayici ve Işa-
damlan Derneği'ni (MÜSÎ-
AD) zıyaret eden Aygün,
Türkiye'nin 1945'den beri en
ağır krizle 2001'de tanıştığmı ifade
ederek, "O günkü hata neydi? Tür-
Idye 2001'de her şeyi yapmıştı.
IMF'nin söylemiş olduğiu programla-
n yerine getirmişti" diye konuştu.
Türkiye'nin 1999'da programa
başlamadan bir hafta önceki toplam
iç ve dış borcunun 145 milyar dolar
olduğunu belirten Aygün, bugünkü
hesapla 5 yıl sonra borcun 700 mil-
yar dolara çıkacağını savunarak şöy-
le konuştu: "Bugün iç ve dış borcu
290 milyar dolara çıknuşür. 2001 kri-
zindeki borcumuz 200 milyar dolar-
dL Şimdi 300 milyar dolara gidiyor.
Yine akünı ermiyor. Başbakan, di-
ğer bakan açıklama yapryor (Türki-
ye ekonomisi sıkınnyı atlattı, düzlüğe
çıkü) diye. Düzlüğe çıküysa IMF ile ne
işimiz var? IMF gitsin o zaman biz
kendimiz milli politika uygulayahm."
IMF programlanyla bir yere gıdıl-
mediğinin altını çizen Aygün,
"IMF'yle bir yere gidilmiyor. Bunu
reddedenler, Malezya, Güney Kore ve
Rusya... EVIF'yi ülkesinden kovan ül-
keler rahat etmişler, ama 89 ülke IMF
ile program uygulamaktan dolayı
çöknıüş vaziyette. Şuna akhm ermi-
yor niçin IMF Türkiye'nin ekonomi-
sini düzehmek istesin, niye Türkiye'ye
yardımcı olsun?" dedi.
Babacan'a eleştiri
^ — ^
Aygün, son 20 yılda hükü-
metlerin faizle para al-
dıklan gün "Türldye
kurtukhı''diye bü-
yük bir sevinç
içine girdiğini
sa\oınarak.
"Bunlardan bi-
rini birkaç gün
önce yaşadık. Ali
Babacan çok mut-
lu vaziyette'Dün-
ya Bankasfna
gol attık, bir
milyar dolar
para aldık' di-
yor. Aldığm
para faizi
olan para, se-
\inilecekbir
şey değil.
Bu, gazete-
lere çıkıp,
güJer yüzle
poz verîlecek
bir durum de-
ğil" şeklinde
konuştu.
TOBByİ
harekete
geçiren
tablo
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- Ekonomide iş dünyasını
tedirgin eden gelişmelerin
başında. cari açık gelıyor. Cari
açüc, 2004'te öngörülmeyen bir
artış eğilimine gırdi. Döviz ve
faizlerde son dönemde yaşanan
artış, kaygılan artınrken iş
dünyası AKP'nin vaatleri
arasında bulunan yapısal
reformlann yapılmamasından da
rahatsız. Son dönemde,
dikkatlen ekonomiye çeviren
gehşmeler şöyle sıralanıyor:
Cari açik: Yıhn ilk 3 ayında
can açık 5 milyar 131 milyon
dolara ulaştı. Bu rakam,
hükümetin yıl sonunda
öngördüğü 7 milyar 626
milyon dolarlık cari açık
hedefinin de "gerçekkşebilir
olmaktan" uzak olduğunu
gösteriyor. Cari açık rakamındaki
yükseliş, yeni bir krizin
"öncüsü" olarak da görülüyor.
DÖVİZ Ve faiZ: Yaklaşık
1 aydu" piyasalarda yaşanan
dalgalanma, TL karşısında
dövizin yüzde 15 oranında değer
kazanmasına neden oldu. Dolar,
halen piyasalarda 1 milyon
540 seviyesinde ışlem
görüyor. Faizler de yüzde
30 seviyesine kadar çıktı.
Borç StOkU: Borç stokunda
yaşanan artış da, sıkıntı veren
gelişmeler arasmda görülüyor.
30 Nisan 2004 tarihi ıtibanyla.
konsolıde bütçe borç stoku
205 milyar dolar oldu. Bu
rakamın 62.3 milyar dolannı dış
borç stoku; 206.2 katrilyon
lirasını ise iç borç oluşturuyor.
2003 yıh nisan ayında ise,
konsolıde bütçe borç stoku 165.6
milyar dolardı. Bu rakamın 107.5
milyar dolannı iç piyasalara
olan borç, 58.2 milyar dolannı
da dış borç oluşturuyordu.
Yapısal reformiar:
AKP'nin seçim beyannamesınde
bulunan. IMF'yle uygulanan
programm da koşullan arasında
bulunan birçok yapısal
düzenleme gerçekleştirihnedi.
İş dünyasının yapılmamasından
rahatsızlık duyduğu yapısal
reformiar; özelleştirmelerin
başanyla tamamlanamaması,
sosyal güvenlik reformunun
gerçekleştirilememesi,
eneriideki yüksek maliyetlerin
düşürülememesi ve kapsamlı
bir vergı reformunun
yaşama geçirilememesi
olarak sıralanıyor.
İŞÇİNİNEVRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
Böl ve Yönet
Gıdadan özel havayolu bilet ücretlerine kadar pek çok mal ve hizmette fiyatlar artıyor
Yeni zaııı dalgası kapıda
ÖFKIerin fon büyüklüğü 4 katına çıkacak
İslami bankacılık
doludizgin
ANKARA (ANKA) -
Kamuoyunda "tslami ban-
kacılık" olarak bilinen
Özel Finans Kurumları,
(ÖFK) mali sektördekı
ağırhğını önümüzdeki üç
yıhn sonunda ıki katına çı-
karmavT hedefliyor.
Özel Finans Kurumlan
Birliğı'nin hazırladığı ra-
pora göre halen sayılan 5
olan bu kuruluşlann 2003
sonu itibanyla 4 katrilyon
lira olan fon hacminin
2007 sonunda 15 katrilyo-
na, finans sektörü içinde-
ki ağırhğının da yüzde
2.6'dan yüzde 5'e yüksel-
tilmesi öngörülüyor. Özel
finans kurumlarının sis-
temdekı payı 2000 yılına
kadar yüzde l'in altında
bulunuyordu. Hazırlık ça-
hşmalan süren yeni ban-
kacılık yasa tasansı kap-
samında faaliyet esaslan
yeniden düzenlenerek,
"kaûhm bankaahğı'' ola-
rak tanımlanması öngörü-
len bu kuruluşlann, top-
lam şube sayısı 2003 sonu
itibanyla 188'e ulaştı. Ra-
porda, birikimlerin altın ya
da dö\TZ yerine, banka ve
özel finans kurumlanna
çekilebihnesi için halkın
bilinçlendirümesi gerekti-
ğine işaret edilerek cami-
lerde de cuma hutbelerin-
de konunun sıkça dile ge-
tirilmesi istendi. Raporda,
aynca Türkiye Bankalar
Birliği ve Özel Finans Ku-
rumlan Birliği "nin halkı
bu konuda bilinçlendir-
mek için medyayı etkin bi-
çimde kullanması gerekti-
ği ifade edildi.
FATMA KOŞAR
Petrol fiyatlanndaki artış
ve Türkiye'de akaryakıta
yapılan yüzde 5 'lik zam çok
sayıda mal ve hizmette fiyat
artışlannı gün-
deme
Gıda toptancıla
nna göre akaryakıtta
yüzde 5 oranındaki zammın
gıdadaki yansıması en az
yüzde 10 fiyat artışı anla-
mına gelirken şehırlerarası
ulaşımda da ücret ayarlama-
lan yapılıyor.
Taksi ve müıibüs esnafı
bir süre daha dayandıktan
sonra yeniden bir maliyet
hesabı yapmaya hazırla-
nırken, ha\ayolunu tercih
eden yolcu sayısmın yüz-
de 250 oranında arttığı ha-
vayollannda bılet ücretle-
ri 1 Haziran'da yeniden
düzenlenecek.
Otobüs şirketleri de
özel havayolu şirketle-
rinin uçuş yap-
tığı iller dışın-
daki hatlara
yüzde 10 ile
yüzde 20 arasında zam
yapmaya hazırlanıyor. Şe-
hırlerarası otobüs şirketle-
rinin de bılet fiyatlarında
yapacağı artış yine 1 Hazi-
ran'da geçerli olacak.
Türkiye Özel Havayolla-
n Işletmeleri Der-
7 ^ neği Başkanı ve
Onur Air Koordi-
natörü Şahabettin
Bolukçu, akaryakıta gelen
zammın kendilerini etkile-
memesiyle beraber petrol
fiyatlanndaki artışın ma-
lıyetleri yüzde 60 ora-
nında arttırdığını be-
lırterek "Biz petro-
lün varin" için 27-
28 dolar soiyesi-
ne göre hesap
yapûk. Bilet ücretleri belir-
lenirken dolar kunı da 1
milyon 330 bin lira idL Şu
anda petrol 40 dolar civa-
nnda. dolar kunı 1 milyon
550. Bu da kullandığımız
yakıtın lit-
-^~~~^ resinin
470 bin B-
radan 750
bin liraya
çıkması anlamına
geliyor" diye konuştu.
Bu gelişmelerin bilet fi-
yatlanna yansımasuıın ka-
çınılmaz olduğunu kayde-
den Bolukçu, "Zam oranı
yüzde 60 olmayacakür, ola-
bildiğince düşük tutacağız.
Petroldeki genşmeleri izfiyo-
ruz. Ancak 1 Haziran'da ar-
üş olacak" bilgisini verdi.
Uluslararası Anadolu ve
Trakya Otobüsçüler Der-
neği Icra Kurulu Başkanı
Recai Delibaşoğlu da şehir-
lerarası bilet
fiyatlannda
i yüzde 20'yi
geçmeyecek
biçimde artış öngörüldü-
ğünü belirtti.
Istanbul Gıda Toptancı-
lan Derneği Başkanı Gü-
nay KotiL akaryakıt zamla-
n naklıye ücretlerini arttır-
dığı içm gıdaya daha yük-
sek oranlı zamlar geldiğini
belirterek ortalama yüzde
10 olması beklenen fiyat
artışının ürüne göre deği-
şebileceğıni de ifade etti.
Öte yandan beyaz eşya
ürünlerinde de yüzde 5-6
oranında fiyat artışı olma-
sı bekleniyor. Firmalara
göre, yapılması planlanan
zam yüzde 10'u geçmez.
Dün sabah, ABD kaynaklı son Kıbrıs'a ilişkin ha-
berleri dinlerken acı acı gülümsernekten kendimi ala-
madım. Bizim "verkurtulculann" ağırlıklı gerekçele-
ri olan, "AB ile bütünleşme"den bugünlerde nerede
ise hiç söz edemediklerini anımsadım. Başbakan
Erdoğan'dan Kıbrıs Başbakanı Talat'a uzanan ge-
niş bir yelpazede, "evet" oylarının Türkiye ve Kuzey
K/brıs'ı AB'ye sihirli bir yapıştırıcı gibi yakınlaştıraca-
ğı savlanıyordu...
Annan Planı, okus pokus, yüksek evet oyları.. der-
ken, bugün hem Türkiye hem de Kuzey Kıbrıs'ta,
AB'ye birkaç ay öncesinden daha uzak, ABD'ye çok
daha yakın düşmüş konumdayız.
Kişisel paranoyam olmasını dilerim, ancak ABD,
AB kaynaklı gelişmelerin bütününden edindiğım ız-
lenim, Annan Planı oylaması sonrası tabloda, Lefko-
şa sının, ABD-AB gizli çatışmaları, aynı zamanda uz-
laşmalannın, yeni bir iktidar paylaşım sının olarak
belitiendi. Bana göre ABD, AB'ye; "Birieşik Kıbns
yok. Güneyi sizin, Kuzey'i benim iktidar denetim
alanım içinde olacak.." anlamında bir şeyler dedi...
Talat'ın başbakan muamelesi görmesi, Denktaş'ın
muhatap alınmayacağının ilanı, kimi ekonomik des-
tek, ABD dayatması yıllardır uygulanmış katı ambar-
goların gevşetilmesi olarak algılanabilecek açıkla-
malar söz konusu örneğin. Kıbns'taki sonucu biraz
dikkatle gözlemlersek, ABD-AB ilişkileri dengelerin-
de, Balkanlar poltikalannda yaşanan benzerleriyie
de ilişkilendirebiliriz. Parçalanan Yugoslavya'nın Hır-
vatistan, Slovenya devletçiklerinin AB iktidar alanın-
da yer bulmalannın ardından, Bosna ve Kosova'da,
ABD'nin bir biçimde ağıriığını koyup devreye girme-
si ve paramparça edilmiş bölgeye üsler ağırlıklı yer-
leşmesi...
Vurgulama katı, çirkin kaçacak, üstelik Türkiye'nin
çıkarian açısından bence olabilecek en olumsuz çiz-
gi, ama bizı çok daha yakından ilgilendiren Türkiye
dış politikasındaki gelişmelere ilişkin kaygılanmı şöy-
le özetleyebiliyorum: "Türkiye'yi en çok AB'ye ya-
kınlaştıran iktidar görüntüsündekı Erdoğan Hükü-
meti'nin, aslında adım adım yaptıklannın bütünü,
eskisinden çok daha bağımlı, ABD 'nin kucağında bir
Türkiye oluyor." Erdoğan Hükümeti, "AB'ye uyum"
gerekçesini, aslında bir tek siyasal Islamın önünü
kesen, asker ağıriığını ortadan kaldıran yasal deği-
şimler için kullandı. YÖK hamlesi ile bile bile AB'den,
olmazsa olmaz ilkelerinden sapmada en küçük bir
sakınca görmüyor.
Tam da bu aşamada, ABD kaynaklı Türkiye'ye iliş-
kin çok çarpıcı önenler gündemde.. önce ABD'nin
hâlâ Türkiye'nin AB üyeliği çabalarmı destekleyece-
ği açıklanıyor. Ardından alternatifler geliyor. Hani şu
ünlü BOP projesi ile de tam uyum içinde, Türkiye için
AB üyeliği dışında, çok yönlü bölgesel ittifak olası-
lıkları sayılıyor. Bu arada ABD için birçok yeni üssün
gündeme gelmesi ilginç bir rastlantı değil mi? Çar-
pıcı bir başka boyut, uyumlu(!) Başbakan Erdoğan
ile yapılacak anlaşmalarda parlamentonun karariar
çarkının dışında tutulması çabası. Gerekçesı elbet-
te geriye dönen tezkere.
Alenı olarak Türkiye'deki parlamenter demokratik
düzenin olmazsa olmaz ılkelerinin işletilmemesi, çiğ-
nenmesınin yollan aranıyor. NATO zirvesinde Türki-
ye'ye biçilmek istenen yeni roller üzerine kaygılan-
mız gün gün artryor...
ABD'nin kucak açtığı, sahiplendiği, desteklediği,
kurtarmak, demokratikleştirmek istediği ülkelerve ik-
tidariarın halleri ortada.. El atılıp da demokrasinin
getirildiği, geliştırildiği, ekonomik, sosyal gelişmele-
rin yaşanabildiği bir tek ülke örneği yok. Irk ve din
ekseninde aynşmalar, parçalanmalar, geriye gidişler,
insan haklan, toplumsal gelişmişlıkten geriye doğru
kayıplann arkası gelmiyor. Birçoğu kanlı ıç hesaplaş-
malann pençesinde, halklan acılar içinde kıvranıyor.
Hoş yakından bakıldığında bu konuda demokra-
tik ilkelerte yola çıkmış gözüken AB'nin de karnesi
hiç pariak değil. Birinci kuşak üye ülkeler için demok-
rasi, sosyal gelişmişlik getirdiği tamam da, ikinci ku-
şak üyeliklerde işler sarpa sanyor. AB; bölmeden, bi-
rinci kuşak üyelerin çıkariannı ön planda tutmadan,
ikinci kuşak üyeliklerı kabul etmiyor. Parçalanan bir
tek Yugoslavya değil.. Çekoslovakyada ortada. Üs-
telik Türkiye yokuşa sürülürken en çok büyüklüğü
gerekçe yapılmıyor mu?
"Hani küreselleşme sınırtann kalkması, dünyanın
bütünleşmesiydı?" ABD, AB ülkelerinin zengin Ku-
zey cephesi çıkarian için, yoksul Güney'de "Böl, par-
çala, yönet" mi geçerli?..
soner@cumhuriyet.com.tr
Perinçek: 300 milyon Euro kayıp
İP'den Dentirkaya'ya
dokndıncılık suçlaması
Istanbul Haber Servisi
- Işçi Partisı (ÎP) liden
Doğu Perinçek, Istanbul
Sanayı Odası (ÎSO)Baş-
kanvekıli ve TOBB Yö-
netim Kurulu üyesi Ha-
ül Denürkav'a'nın, Baş-
bakan Tayyip Erdoğan
ile olan ılişkısini kulla-
narak gurbetçılerin 300
milyon Euro'sunu dolan-
dırdığını ileri sürdü.
Perinçek, partisinin il
merkezinde. gurbetçiler-
le birlikte düzenlediği
basın toplantısında, De-
mirkaya'nın, Ahnan-
ya'da bir ofis açarak
'Şüzde40pay dağıtacağı
iddiasıjia" gurbetçilerin
paralannı toplayarak, bu
paralarla AKP'nin seçim
giderlerini karşıladığını
iddia etti. Halil Demırka-
ya'nm kardeşı Haüt De-
mirkava'nın Tekirdağ
Yenıce'deAKP'denbele-
diye başkan adayı oldu-
ğunu anımsatan Perin-
çek. "Demirkaya Gmbh
şirketinde göze ilk çar-
paru Demirkay^a'nın Baş-
bakan ile çektirümis, sa-
minıi fotoğraflandır. Şir-
ketin broşürlerinde debu
fotoğraflar yer almakta-
dır. Yani Demirkava, Er-
doğan'la olan Uişkisini
kullanarak gurbetçiler-
den para toplamışür. Bu
nedenle Başbakan da sa-
nık konumundadır" de-
di. Perinçek. belgeleri,
TBMM Yolsuzluk Ko-
misyonu Başkanı Azmi
Ateş'e göndereceklerini
söyledi. Ulusal Kanal'ın
avııkatı Emcet Olcaytu
da Demirkaya'nın iki oğ-
lu ve kardeşi ile birlikte
Şişli Aslıye Hukuk Mah-
kemesi'nde dolandıncı-
lık suçundan yargılan-
masının sürdüğünü be-
lirtti. Almanya'da çalı-
şan gurbetçi Muhammet
Demirci de genel seçim-
lerden önce ve sonra dö-
nenıin başbakanı Abdul-
lah Gül'ü ve sonrasında
Erdoğan'ı durumdanha-
berdar ettiklerini anlattı.
Demirkaya'nın şirketine
1.5 milyon mark yatırdı-
ğını söyleyen Demirci,
Almanya'daki pek çok
Türk'ün, anaparanın al-
tındaki ödemelere razı ol-
masına karşın paralannı
alamadıgını ifade etti. _