25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 30 NİSAN 2004 CUMA 8 HABERLERIN DEVAMI TURKIYE Istanbul Edirne PB 19 Sinop PB 21 Samsun PB 15 Adana PB 27 13 Kocaeli PB 20 Trabzon Y 14 Çanakkale Izmır PB 20 Giresun Y 15 PB 24 Ankara Manısa PB 23 Eskışehir Y 19 Y 16Aydın PB 24 Konya Denizli PB 23 Sıvas Y 19 Zonguldak PB 16 Antalya Y 22 Kars Mersın Dıyarbakır Şanlıurfa Mardın Sıırt Hakkâri Van PB Y Y Y Y Y Y 24 23 28 25 24 15 14 Y 15 Butun bolgelerımız parçalı yer yer çok bulut- lu. Iç Ege, Akdenız ın ıç kesımlen Iç Anadolu Batı Karadenız'ın ıç ke- sımlen Orta ve Doğu Ka- radenız ıle doğu ne Gu- neydoğu Anadolu bolge- lerı sağanak ve gokgü- rultulu sağanak yağışlı geçecek. Hava sıcaMığı batı bolgelenmızdearta- cak doğu bolgelerımız- de azalacak DIS MERKEZLER Oslo PB 14 Helsinkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Parıs Bonn B B Y Y Y Y Y 12 14 11 16 17 16 20 Münıh PB 21 Zünh Berlın Budapeşte Madrıd Vıyana Belgrad Sofya Roma Atına HB PB Y PB PB PB Y B 21 23 15 24 23 18 21 21 Y 22 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bışkek Tiflıs Kahıre B B PB PB Y Y Y B 13 24 12 20 19 13 19 27 B 29 Açık Parçaıı Dulutlu Sıslı C H Buluttu ^ ÇOK - Yağmurtu Sulu kar > Gök gurultulü G U N C E L CÜIVEYTARCAYÜREK B Baştarafı 1. Sayfada Rumların güvenliğıni sağlamak ne anlama geli- yor? Türk askerinin adadan çekilmesi! Kofi Annan Kıbrıslı Türkleri okşarken Rumları kı- namıyor. Hayır oyunu, üzüntü yarattı, şaşırttı gibi ifadelerle anıyor. Rumların planı bir kez daha dik- katle incelemelerini salık veriyor. Genel Sekreter'in konuşması genelde planı hâlâ masada görüyor, yeniden görüşülmesine yeşil ışık yakıyor diye yorumlanıyor. AB çevrelerinde de aynı olasılık dikkate alınıyor. Bizimkilere gelince; böyyük diplomatlara özgü tavırla susuyorlar! Geriye kala kala... unuttuk, tabii sayılan odak noktalarıyla uygun adım yürümeyi yaşamsal bir il- ke sayan MA Talat kalıyor. Annan Planı'nı canh ve heyecanlı biçimde görüşmeye hazır olduğunu du- yuran dolaylı dolaysız ifadeler kullanıyor. Talat'ın Brüksel'de -bir başbakandan çok- birce- maat lideri gibi kabul gördüğü saatlerde, partisinin (CTP) ikinci adamı Genel Sekreter Ferdi Soyer bu doğrultuyu doğrulayan açıklamalar yaptı. Rumlarda büyük heyecan uyandıran bir açıkla- ma: "Annan Planı'nı 'tek taraflı uygulama' yoluna başvunvaya hazıriandıklannı" söyledi. • • • Elbette bu açıklama Güney'i umutlandıracak. Böylece plan pilav derken -AB'nin, ABD'nin "ha gayret" kışkırtmalan ile- Türk askerinden kurtula- cak ve güvende olacaklar! Annan Planı'nın aynı doğrultuda olduğundan bi- haber, adı çokbilmişe çıkmış kimi köşe yazarlan son günlerde asker çekilmeli, diye yazıyor ve az ve- ya çok asker çekmeye gereken zemini hazırlıyor- lar. RTE asker çekmenin gündemde yer almadığı- nı söylüyorama... Ah efendim, bu zatın bugün söy- lediklerini yarın değiştireceğı bilindiğine göre: ABD ve AB; Kıbrıs sorununu kazan-kazan üslu- buyla çözmeyi istemiyor musun, işte: Çek askeri "kazandır" Rum'a, ama -bizim baskımızla sağlaya- cağın- başka ödünlerle "kazan!"... dediler mı, bizim- kilerdahaönceki sözlerinden şıpın işı dönüverirler. Bugünlere değin soydaşlarımızın, Türkıye'nın gü- vencesi açısından adada kalmayı gerekli gören as- kerler "Ne derier" diye bir soru akla gelebilir. Genelkurmay Başkanımızın asker çekmeyı ge- reksiz görmesi ne kadar olağansa, hükümetin ka- rarına uygun davranması, uyum sağlaması da bir o kadar olağandır. • • • Dönerler mi söylediklerinden? Bu başbakan de- ğil miydi referandumdan bir gün önce, cumartesı günü "Kuzey'de evet, Güney'de hayır çıkarsa, pa- zartesi gününden itibaren ilk işimiz KKTC 'nin tanın- ması yönünde girişimler başlatacağız" diyen? Dışişleri Bakanı Gül değil miydi, defalarca Rum- ların hayır demesi üzerine önce Islam ülkelerinden başlayarak hemen her ülkenin KKTC'yı tanımaları- na çalışacaklarını söyleyen? Hükümetin izlediği Kıbrıs politikasını ilk satınndan son satırına kadar onaylayan Milli Güvenlik Kurulu bildirisinde bile KKTC'nin tanınması yönünde tek bir cümle yok! • • • Geleceğe; AB'nin, ABD'nin birleşik Kıbrıs'tan vazgeçeceğıni sanarak bakmak, zaten budalalık. KKTC'yi izolasyondan (tecritten) kurtarmak ço- cuklara elma şekeri! • • • Durumun özetine gelince efendim; bildiğiniz te- kerteme... Bizde bu ense olduktan sonra... 2.6 trilyon liraya alıcı buldu Osmanlı hançeri rekorfiyatla satıldı ÖZGEN ACAR Londra"da bir müza- yedede 16. yüzyıldan bir Osmanlı hançeri, olağanüstü bir çekişme- den sonra rekor kırarak, öngörülen değerinin 15 kahbirbedelle 1 milyon 36 bin sterline (yaklaşık 2.6 trilyon liraya) adı açıklanmayan bir kişiye satıldı. Kanuni Süleyman döneminden ve bir ben- zeri yatağan olarak ya- pıldığı belirtilen hançe- re müzayede öncesinde 70 bin sterlinlik bir sa- tış değeri öngörülmüş- tü. Sapı değerli bir taş olan lacivert renkli la- pislazuli ile yapılmış olan hançerin keskin bölümüne altın kakma çiçekler işlenmişti. 7.3 milyon sterlinlik toplam satışa ulaşılan Sot- heby'in Islam Dünyası Sanatı müzayedesinde birinciliği, 1609 tarihli, üzerinde Moğol împa- ratoru Cihangir Şah Ekber Şah yazılı 4x2.8cm. boyutunda, 98 karatlık zümrüt mü- hûr 1.9 milyon dolarla aldı. Bunu 1 milyon 461 bin sterlinle 14. yüzyıl- da Orta Asya'da yapıl- mış olan ve bir türbeden çıkanldığı sanılan bir cilalı seramik sanduka izledi. Eğitim Nedir? I Baştarafı 2. Sayfada iç başansı) hem dış ve- rimliliği (=sistemin top- lumun taleplerine cevap verme derecesi) olması gerekir. Bunun içın emek (=öğretmenler. rehberlik elemanlan, yöneticiler. diğer personel) sermaye (=bina. arazi, derslikler, laboraruvarlar. bilgisa- yarîar. atölyekT) ve tek- noloji girdilennin nice- lik ve nitelik yönünden yeterli olmalan gerekir. Girdilerin nitelik ve ni- celik olarak yeterliliği, iyi/kaliteli bir eğitim/öğ- retim sürecinin koşulu- dur. Ezberci eğitim nedir, zararlan: Bir eğıtim öğ- retim sürecinde ezberle- me. öğrenilen bilgilerin niçin öğrenildiğine iliş- kin bir anlamı olmaksı- zın hafizaya verleştiril- mesidir. Eğitim öğretım etkinliklerinde ezberle- menin gerekli olduğu sü- reçler vardır Söz gelimi yabancı dil öğrenıminde sözcüklerin ezberlenme- si gibi Ezberci eğitimin sakıncası, bilgı ıçenkle- nnin anlaşılmadan öğre- nilmesidir ve Türk eği- tim sisteminde olduğu gibi üretimden kopuk, yaratıcı olmayan, sadece belli eskimiş, kendi için- de işlevsiz bılgilenn de- polanması şeklindekı öğ- renmede olduğu şeklidir ABD'nin kentten çekileceği açıklandı ancak Pentagon doğrulamadı Felluce'ye Saddam'ıngeneraliD'ş Haberler Servisi - Irak'ın Felluce kentini yaklaşık 3 hafta- dır kuşatma altmda tutan ABD güçlerinin bugünden itibaren kentten çekilecekleri açıklandı. ABD Savunma Bakanlığı söz- cüsü Larry Di Rita ıse böyle bir anlaşmadan haberinin olmadığı- nı söyledi. Irak'ta düzenlenen 3 ayn saldında 10 ABD askeri ölürken komutanlann isteği üze- rine Irak'a daha gelişmiş tank ve zırhlı araç gönderiliyor. ABD'lı Yarbay Brennan Byrne, 1. Tabur 5. Deniz Ala- yı'nın Felluce'nin güneyinden bugünden itibaren çekileceğini açıkladı. Güvenliğin, Iraklılar- dan oluşan "Felluce Koruma Ordusu" adlı bir güce teslim edileceğinı behrten Byrne, ileri- ki günlerde de kentin kuzeyin- den çıkacaklannı kaydetti. Fellu- ce Koruma Ordusu'na devrik li- der Saddam Hüseyin'ın bir ge- neralinin komuta edeceği bildi- rildi. Haben doğrulamayan ABD Savunma Bakanlığı söz- cüsü Di Rita ise, bir anlaşma ol- ma ihtimalini reddedemeyeceği- ni ancak Bağdat'taki Amerikan karargâhı yetkılilerinin kendisi- ne "nihai bir anlaşmanın sağ- landığını teyit edemeyecekle- rini" söylediklerini belirtti. 10 ABD askeri oldüruldü ABD'li bir ordu sözcüsü, as- kerlerin Bağdat'ın güneyindeki Mahmudiye semtinde devriye gezdiği bir sırada, bomba yüklü bir aracın patlatıldığını söyledi. Olayda 8 ABD askeri öldü' 4 as- ker de yaralandı. Bağdat'ın ku- TUTSAKLARA İŞKENCE CBS TELEVİZYONUNDA Dış Haberler Servisi - ABD'deki CBS tele- vizyonu, Amerikan askerlerinin kötü muamele ettiği Iraklı tutsakların fotoğraflannı yayınlar- ken bir tuğgeneral hakkında da soruştuıma açıl- dı. Esirlere kötü muamelenin yaygın olduğu kay- dedilen haberde, başkent Bağdat yakınlannda bulunan Ebu Garib Cezaevi'ndeki mahkûmlara kötü davTanıldığını gösteren fotoğraflann Ame- rikan ordusunca birkaç hafta önce bulunduğu belirtildi. Fotoğraflardan birinde, bir kutu üze- rinde elleri kablolarla bağh olarak durmaya zor- lanan ve düşerse kendisini elektrik çarpacağı söylenen Iraklı mahkûm yer alıyor. Bir başkasındaysa çıplak halde birçok mah- kûmla bedenine îngilizce hakaret sözcükleri ya- zılmış bir mahkûm aynı karede görülüyor. Or- du sözcüsü Mark Kimmitt. "Bu kişiler bizi temsil ediyorlar; bizimle aynı üniformayı gi- yiyorlar. tnsanlara saygılı davranmazsak on- lardan aynı şekilde davrannıalarını isteyeme- yiz" ded'ı. Tuğgeneral Janis Karpinski. Ebu Garib Cezaevi'ndeki mahkûmlara kötü muame- le ettiği gerekçesiyle görevinden uzaklaştınla- rak hakkında soruşturma açıldı. Daha önce de aynı cezaevinde meydana gelen olaylar nedeniy- le 6 ABD askeri mahkemeye verilmişti. zeyindeki Bakuba'da düzenle- nen bombalı saldında ise l ABD askeri ile bir Irakh sivil öldü. Bağdat'ın doğusunda roketatar- la düzenlenen başka bir saldın- da l Amerikan askeri yaşamını yitirdi. Musul kentinde de dev- riye gezen Iraklı polislere ateş açılması sonucu 5 polisin öldü- ğü bildirildi. ABD güçlerinin bugünden itibaren Fellucc'dcn çekileceği ileri sürüldü. (Fotoğraf AP) ABD'li Tümgeneral John Sattler, Irak'a takviye tank ve zırhlı personel taşıyıcılann ulaş- tığını, daha fazlasının da yola çıktığını söyledi. Irak'a yenl zırhlı araç Tümgeneral Sattler, Sünni üç- genindeki isyanı bastırmaya ça- lışan piyadelerle kara birlikleri- nin talebi üzerine zırhlı gönderil- diğini kaydederken sayı verme- di. Ingiliz yayın kuruluşu BBC ise Irak'ta var olan Humvee tipı araçlann yeterlı olmadığını ve 28 adet çok daha gelişmiş M l ti- pı Abraham tankının göndenle- ceğini bildirdi. 1 slvll yasammı yttlrdl Felluce yakınlannda içi sivil- lerle dolu bir minibüse işgal güç- leri tarafından ateş açıldığı bildi- rildi. Olayda l yolcunun yaşa- mını yıtirdiği kaydedildi. YÖKTARTIŞMALARI DEVAM EDÎYOR Rektörler bugün Erdoğan'la görüşecek ANKARA {Cumhuriyet Bürosu) - "YOK Yasası çı- karsa istifa ederiz" diyen rektörler, bugün Başbakan RecepTayyip Erdoğan'la gö- rüşecek. Üniversitelerarası Kurul Başkanı ve Yıldız Teknik Üni- versitesi Rektörü Prof. Dr. Ay- han Alkış başkanlığındaki rektörler heyeti, Cumhurbaş- kanı Ahmet Necdet Sezer ve TBMM Milli Eğitim Komis- yonu'nu ziyaretlerinin ardın- dan bugün de Başbakan Erdo- ğan'la görüşecek. Göriişme, Başbakanlık Merkez Bina'da gerçekleşecek. Rektörler, 2 Mayıs Pazar günü de Rektör- ler Komitesi'nde bir araya ge- lecek. Ankara'da olağanüstü toplanacak komite, YOKYasa Taslağı ve özellikle katsayıla- rın eşitlenmesine ilişkin çalış- malan değerlendirecek. Rek- törler dün de "Eğer yasa çı- karsa topluca istifa ederiz" açıklamasında bulunmuşlardı. ÎZMİRLİ ÖĞRETÎM ÜYELERİTEPKÎLİ: Üniversitelerde mııska yazmak îstemiyoruz tZMİR (Ege Cumhuriyet Bürosu) - tzmir Üniversitele- ri Öğretim Elemanlan Derne- ği (tZÜNİDER) Yönetim Ku- rulu Başkanı Yrd. Doç. Dr. Ömür Mavioğlu, AKP hükü- metinin çağdaş YÖK Yasası gereksinimini kendi dünya gö- rüşü doğrultusunda kullandı- ğını belirterek "Demokrasi takıyyesiyle ılımlı tslami cumhuriyete donüştürülme- ye çahşılanTürkiye Cumhu- riyeti üniversitelerinde mus- ka yazmak ya da hurafeler okutmak istemiyoraz" dedı. Hükümetin, YÖK Yasa- sı'yla birlikte üniversiteye gi- rişte katsayı farkını ortadan kaldırma planına Izmir'den tepki geldi. ÎZÜNtDER adına açıklama yapan Mavioğlu, YÖK planına karşı kamuoyu- nun daha hassas olmasını iste- di. Mavioğlu, "Üniversitele- rimiz bilimi ve etik değerle- ri sonuna kadar koruyacak ve savunacaktır" dedi. SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN "...Silahlı KuvveUer, Neden Pasit'?!.." (Açık lstihbarat/3. "...Ingiltere'de uzun yıl- lar 'mayesfe/en'nin Dışişleri Bakanlığı'nı, daha sonra da Başbakanlığını üstlenmiş olan, Lord Arrthony Eden (1897-1977), bir tarihte demiş- tir ki: 'Kıbns olmazsa, petrol ikmalimizi sağ- layacak gerekli tesislerden yoksun kalırız; petrol olmazsa, Ingiltere'de açlık ve işsizlik ortaya çıkar. Mesele bu kadar basit!.' O de- virde belki öyle görünüyordu, oysa günümüzde, stratejik açıdan Kıbns'ın önemi -üstelik son de- rece çetrefıl bir düğüm içersinde- artmış görün- mektedir: ABD'nin, 'Büyük Ortadoğu Projesi' ile, AB'nin Doğu Akdeniz'deki çıkarlan, adanın üzerinde kesişiyor." Cörünüçte -mUtteflk', gerçekte 'rakip'... A/ ".AB'nin Kıbrıs'tan onemli beklentileri vardır: ekonomik anlamda Kıbrıs Avrupalı işadamlanna, Israilli, Lübnanlı, Kuzey Afri- kalı iş çevrelerini yakınlaştıracaktır; ortaya çıkan durum sayesinde Ortadoğu artık AB'nin yakın takibi altına girmiş olacaktır. Bu anlamda AB'nin Kıbrıs'a girişi Brüksel için oldukça önemlidir. Hallhazırda, 'yeni komşu- luk' ilişkilerindeki ilk adımlan; Iran ve Libya gibi bölge ülkelerine yapılan resmi ve gayri resmi üst düzey ziyaretleriyle, Ingiltere şim- diden başlatmıştır..." B/ "...diğer taraftan, tam da 'Büyük Orta- doğu Projesi' (BOP) gündeme gelmişken, AB'nin, proje bakımından büyük öneme sa- hip olduğu gözlemlenen Kıbns üzerindeki nüfuzunu daha da arttırmak istemesi, konu- yu daha da mühim bir hale getirmektedir. ABD de, BOP çerçevesinde Ada'dan yarar- lanmak istemektedir. Bu durumda ise, gele- cekte Ada'nın güney kesiminde AB'nin, ku- zey kesiminde ise ABD'nin etkin olacağı bir siyasi yapının gündeme gelmesi muhtemel- dir. (...) ABD'nin Kuzeydoğu'dan Arap dünya- sını kuşatması, son dönemde Suriye'yi çıkar- ları açısından tehdit olarak algılaması ve Amerikan savaş gemilerinin Süveyş Kana- lı'ndan Cibuti'deki yeni deniz üssüne ve ora- dan Bahreyn'e geçmesiyle; Kıbrıs, Doğu Ak- deniz'de, bir Amerikan askeri üssü olarak, daha arzu edilir bir hale gelmiştir..." (TÜSAM, 'Ulusal Güvenlik ve Araştırma Merkezi, 20 Nisan 2004' skantar a fef .sdu. edu.tr) Buradan bakılınca görülen nedir? Yunanis- tan'ın, Batı'yı kullanarak, Kıbrıs'a sahip olma- sı mı? Kıbns üzerinde, çoktan başlamış olan ABD-AB karşıtlığının, Doğu Akdeniz'de 'kınl- ma noktası'na varmış olması mı? Yoksa, Batılı Hıristiyan ve Beyaz Emperyalizm'in, Avras- ya'da oluşan yeni siyasi ve ekonomik platform- dan kaygılanarak, bir öne geçmek çabası mı? Karar sizin.. sizin de, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin ulusallığı tartışılamaz bu davada, göze çarpan pasifliğini neye yormalı?) ABD'nin en iyl ihraç malı'. ordusu mu? (Tespit/1. "...NATO ekseninde yapılan tartış- malarda da öne çıktığı gibi, merkez ülkelerin dışındaki -Türkiye benzeri-, ülkelerin, ulusal ordularının, 'ulusal savunma' konseptlerini bir kenara bırakıp, ittifakın genel savunma stratejisi içindeki rollerine göre organize ol- malan istenmektedir. Bu yapılanmanın dikte edildiği ülkelerde esas olan, 'ulusal güvenlik' değil, ittifaka entegre edilmiş güvenliktir. It- tifak dayatması altında tanımlanan güvenlik- le, merkez ülkelerin dışındaki ülkelerde, or- duların 'ulusal çıkarlan' koruma işlevi sınır- lanmakta, harta bu işlevin ortadan kaldınlma- sı amaçlanmaktadır..." "...ABD'nin 'terörle mücadele" adı altında sürdürdüğü savaş, bu anlayışın ipuçlannı ve- riyor. 'Terör Savaşı', bir yandan ABD'nin glo- bal düzeyde bir hegemonya kurmasını ve kendi düzenini empoze etmesini sağlarken; diğer yandan, 'taşeron ordular'a da iş saha- sı açmaktadır. Taşeronluk görevini yüklen- miş bir ordunun, 'ulusal savunma' kurumu olmayacağı ve 'piyasa ordusu' haline gelece- ği, açık. Gündemde, bu işleve uymayan or- dulann, gücünün sınırlandınlması var. Iste- nen, dünyayı neo-liberal 'pazar5 olarak kav- rayan, bir 'tüccar siyaset anlayışı' ve o paza- ra 'güvenlik satmaya' koşullanmış, bir ordu. Bu durumda 'ulusal çıkariar 1 da ABD tarafın- dan tanımlanmakta, onun izin verdiği ölçüde ordular, bu çıkarlann koruması işlevini yeri- ne getirmektedirler..." "...TSK'nin işlevi ve etkinliğinin sınırlandı- nlması adımlannı; bu politikanın, Türkiye'de- ki sonuçlan olarak değeriendirmek mümkün. Süleymaniye Krizi, ABD'nin, Türk Silahlı Kuv- vetleri'ni, bu işlevin sınırları içinde tutma ka- rarlılığının, önemii göstergelerinden biridir. Aynı şekilde, Irak'la ilgili pazarlıklarda 'cö- mert ABD yardımlan'nın, koşullan da dikka- ti çekmektedir. Bu yardımlar, siyasal planda 'stratejik ortaklık', ya da 'ittifak'tan çok, 'ta- şeronluk' ilişkisini öngöımektedir. Kuzey Irak koşullu Dubai Anlaşması bunun bir örneğidir. Soros'un, 'en iyi ihraç malı ordumuzdur' sö- zü de, bu çerçevede anlam ifade ediyor..." "...bu bağlamda ABD'nin -1991'de uygula- maya koyduğu, ancak bugün Türkiye'nin gündeminde olan- 'Büyük Ortadoğu Strate- jisi'nde, alt-emperyalist güçlere ve politika- lara yeryoktur. Bu stratejiyi uyariı, enerji hav- zalarının kontrolüne hizmet eden; ve radikal dinci hareketleri ehlileştirmede rol oynaya- cak, 'taşeronlara' ihtiyaç vardır. Bu işlev, as- lında Türk Silahlı Kuvvetleri'nin ilkelerine ve ideolojisine uymamaktadır..." (Yavuz Gökalp Yıldız, NPQ /Türkiye dergisi, Cilt 6, sayı 1,2004) Şimdi gel de hatırlama! Galiba 70'li yıllarda, o zamanki gazetemde yayımladığım söyleşilerden birinin, başlığı neydi biliyor musunuz? Aynen şu: 'Türk'ü NATO'ya Tutsak Ettiler'. Etmemişler mi?) e-mail:tilahan < isnet.net.tr http://www.bilgiyayinevi.com.tr/ailhan Faks:0-212 / 260 19 88 GÜNDEM MLSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada la şu soruyu getiriyor: Irak'ta kitle imha silahı arayan ABD, kitle imha etmeye mi başladı? Kent, önceki Körfez savaşlarında olduğu gibi canlı yayın eşliğinde bombalanıyor. Klasik bir söy- lemdir: Büyük bir ülke, içindeki ve dışındaki sorunları sadece silah gücüyle çözmeye başlamışsa kü- çülmeye başlamış demektir! ABD'nin 20 Mart 2003'te başlattığı savaşın adı neydi? Irak'ı özgürleştirme Operasyonu! Aradan geçen bir yılda neyin ne kadar özgür- leştiği ortada... Irak'ta tutunmak için katı güvenlik önlemlerine başvurmaktan başka çaresi kalmamış görünen ABD'nin, dünyadaki destekçilerinin de giderek azaldığı dikkati çekiyor. Operasyon başlarken 40'a yakın ülke, "ABD'nin yanına asker veririz" dedi, gereğini de yaptı. Bu rakam 33'e düştü. Ço- ğu sembolik de olsa nisan sonu itibarıyla Irak'ta- ki işgal güçlerinin ülkesi ve sayısı şöyle: ABD 135 bin, Ingiltere 7500, Italya 2700, Polon- ya 2400, Ukrayna 1700, Hollanda 1100, Avustral- ya 850, Romanya 730, Güney Kore 675, Japon- ya 550, Danimarka 510, Bulgaristan 470, Tayland 460, El Salvador 360, Macaristan 300, Singapur 200, Moğolıstan 180, Norveç 180, Azerbaycan 150, Gürcistan 150, Letonya 120, Portekiz 120, Nikaragua 115, Litvanya 105, Filipinler 95, Çek Cumhuriyeti 92, Slovakya 80, Arnavutluk 70, Ye- ni Zelanda 60, Estonya 55, Kazakistan 30, Make- donya 28, Moldova 25. ABD'nin müttefikleri de zorda ABD'nin yanında başı çeken ülkeler Ingiltere, Italya, Polonya'dan işgal karşıtı sesler yükseliyor. Ingiltere'de Başbakan Tony Blair'a bir mektup yazan eski destekçileri şu uyarıyı yaptılar: "Ya bugünkü Irak politikasından tümüyle vazgeç ya da Bush'u daha gerçekçi politikalara çekmek içinçaba harca..." Italya'da Başbakan Silvio Beriusconi, eleştiri- ler yoğunlaşınca şunu demek durumunda kaldı: ABD'nin kölesi değiliz. Demokrasi anlayışımız ve diktatöriüklere karşı çıkışımız nedeniyle Irak'ta- yız..." Başbakan'ın Irak politikası nedeniyle istifa et- mek durumunda kaldığı Polonya'da da bu ülke- de asker bulundurulması gerektiğine inananların oranı yüzde 29'lara geriledi. Polonya'nın ABD'nin OrtaAvrupa'daki birnumaralı müttefiki olduğunu ve Almanya'daki askerlerini bu ülkeye taşımaya hazırlandığını anımsatalım! Benzer bir durum Irak' ın içinde de yaşanıyor. Fi- ili olarak 3'e bölünen Irak'ta Kuzey "en Amerikan- cı bölge", Güney ise "en Amerikan karşıtı bölge" olarak şekillendi. Irak Geçici Hükümet Konse- yi'nin dönem başkanı ve KDP lideri Mesud Bar- zani 26 Nisan'da AP'ye şu demeçi verdi: "Amerikan ordusu, kurtarıcı ordudan işgalci or- duya dönüştü. Bu bir hatadır." Günaydın Mister Barzani! Gallup'un 22 Mart-9 Nisan tarihleri arasında Iraklılar üzerinde yaptığı araştırmanın sonuçların- dan bazı örnekler aktaralım: Halkın yüzde 71'i ABD'yi işgalci görüyor, yüz- de 50'den fazlası ABD askerlerine yapılan her tür- lü saldınnın meşru olduğunu savunuyor, yüzde 57'sı ABD'nin hemen gitmesıni istiyor... Tablo ABD'nin Irak'taki işinin hiç de kolay olma- dığını bir kez daha ortaya koyuyor. Görünen o ki, ABD'nin Irak'tan çıkması, girmesinden daha zor olacak... Saddam'ı devirmek için her türlü planı en ince ayrıntısına kadar yapan, Irak'ın her türlü haritası- nı milim milim çıkaran ABD, bir şeyi unutmuş gö- rünüyor: Halkı... ankcum(5 cumhuriyet.com.tr imam hatiplilere katsayı kıyağı CHP'lüerden iktidara sert çıkış • Baştarafı 1. Sayfada mam hatip lisesi me- zunları tarafından çı- karılmaktadır" dedi. Akmcı, şunlan kaydetti: "Geçmiş hükümet- lerin anlayişları, yak- laşımları ya da geç- mişteki yasal düzenle- meler buna olağanüs- tü olanak veriyordu. Bunun sonuçlannı biz Türkiye'de hepimiz gördük. El sıkmayan valilere, kaymakamla- ra ulaşan bir zincirin halkaları yavaş yavaş oluşruruldu." AB bahane edlllyor Bursa Milletvekili Mustafa Özyurt, hü- kümetin yapmak istedi- ği değişikliklere AB normlannı gerekçe ola- rak gösterdiğini, ancak AB devletlerinin hiçbi- risinde meslek okullan- nın ünnersiteye girme şanslan olmadığını söy- ledi. Özyurt, hükümetin asıl amacının AB stan- dartlanna uygun bir ya- sa hazırlamak değil, se- çim meydanlannda i- mam hatiplere yönelik verilen sözleri yerine getirmek olduğunu vur- guladı. İmam hatiplilere ayrıcalık tanınıyor Yalova Milletvekili Muharrem tnce, Tür- kiye'de meslek lisele- rinde bir sorun yaşandı- ğını, ancak Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çe- Iik"in,yaklaşık985bın meslek lisesi öğrenci- sinden 70 binini oluştu- ran imam hatip lisesi öğrencilerine ayncalık tanımak istediğini söy- ledi. tstanbul Milletve- kili Berhan Şimşek de hükümetin amacının ileride "imam doktor, imam avukat yetiştir- mek olduğunu" söyle- di. Şimşek, "tmam ha- tipler bahane edildiği için diğer meslek lise- lerinde okuyan çocuk- larımız mağdur edil- miş vaziyette" dedı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle