Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 30 NİSAN 2004 CUMA
8 HABERLERIN DEVAMI
TURKIYE
Istanbul
Edirne
PB 19 Sinop
PB 21 Samsun
PB 15 Adana PB 27
13
Kocaeli PB 20 Trabzon Y 14
Çanakkale
Izmır
PB 20 Giresun Y 15
PB 24 Ankara
Manısa PB 23 Eskışehir Y 19
Y 16Aydın PB 24 Konya
Denizli PB 23 Sıvas Y 19
Zonguldak PB 16 Antalya Y 22 Kars
Mersın
Dıyarbakır
Şanlıurfa
Mardın
Sıırt
Hakkâri
Van
PB
Y
Y
Y
Y
Y
Y
24
23
28
25
24
15
14
Y 15
Butun bolgelerımız
parçalı yer yer çok bulut-
lu. Iç Ege, Akdenız ın ıç
kesımlen Iç Anadolu
Batı Karadenız'ın ıç ke-
sımlen Orta ve Doğu Ka-
radenız ıle doğu ne Gu-
neydoğu Anadolu bolge-
lerı sağanak ve gokgü-
rultulu sağanak yağışlı
geçecek. Hava sıcaMığı
batı bolgelenmızdearta-
cak doğu bolgelerımız-
de azalacak
DIS MERKEZLER
Oslo PB 14
Helsinkı
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Parıs
Bonn
B
B
Y
Y
Y
Y
Y
12
14
11
16
17
16
20
Münıh PB 21 Zünh
Berlın
Budapeşte
Madrıd
Vıyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atına
HB
PB
Y
PB
PB
PB
Y
B
21
23
15
24
23
18
21
21
Y 22 Şam
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bışkek
Tiflıs
Kahıre
B
B
PB
PB
Y
Y
Y
B
13
24
12
20
19
13
19
27
B 29
Açık Parçaıı Dulutlu Sıslı C H Buluttu ^ ÇOK - Yağmurtu Sulu kar > Gök gurultulü
G U N C E L CÜIVEYTARCAYÜREK
B Baştarafı 1. Sayfada
Rumların güvenliğıni sağlamak ne anlama geli-
yor? Türk askerinin adadan çekilmesi!
Kofi Annan Kıbrıslı Türkleri okşarken Rumları kı-
namıyor. Hayır oyunu, üzüntü yarattı, şaşırttı gibi
ifadelerle anıyor. Rumların planı bir kez daha dik-
katle incelemelerini salık veriyor.
Genel Sekreter'in konuşması genelde planı hâlâ
masada görüyor, yeniden görüşülmesine yeşil ışık
yakıyor diye yorumlanıyor.
AB çevrelerinde de aynı olasılık dikkate alınıyor.
Bizimkilere gelince; böyyük diplomatlara özgü
tavırla susuyorlar!
Geriye kala kala... unuttuk, tabii sayılan odak
noktalarıyla uygun adım yürümeyi yaşamsal bir il-
ke sayan MA Talat kalıyor. Annan Planı'nı canh ve
heyecanlı biçimde görüşmeye hazır olduğunu du-
yuran dolaylı dolaysız ifadeler kullanıyor.
Talat'ın Brüksel'de -bir başbakandan çok- birce-
maat lideri gibi kabul gördüğü saatlerde, partisinin
(CTP) ikinci adamı Genel Sekreter Ferdi Soyer bu
doğrultuyu doğrulayan açıklamalar yaptı.
Rumlarda büyük heyecan uyandıran bir açıkla-
ma: "Annan Planı'nı 'tek taraflı uygulama' yoluna
başvunvaya hazıriandıklannı" söyledi.
• • •
Elbette bu açıklama Güney'i umutlandıracak.
Böylece plan pilav derken -AB'nin, ABD'nin "ha
gayret" kışkırtmalan ile- Türk askerinden kurtula-
cak ve güvende olacaklar!
Annan Planı'nın aynı doğrultuda olduğundan bi-
haber, adı çokbilmişe çıkmış kimi köşe yazarlan
son günlerde asker çekilmeli, diye yazıyor ve az ve-
ya çok asker çekmeye gereken zemini hazırlıyor-
lar. RTE asker çekmenin gündemde yer almadığı-
nı söylüyorama... Ah efendim, bu zatın bugün söy-
lediklerini yarın değiştireceğı bilindiğine göre:
ABD ve AB; Kıbrıs sorununu kazan-kazan üslu-
buyla çözmeyi istemiyor musun, işte: Çek askeri
"kazandır" Rum'a, ama -bizim baskımızla sağlaya-
cağın- başka ödünlerle "kazan!"... dediler mı, bizim-
kilerdahaönceki sözlerinden şıpın işı dönüverirler.
Bugünlere değin soydaşlarımızın, Türkıye'nın gü-
vencesi açısından adada kalmayı gerekli gören as-
kerler "Ne derier" diye bir soru akla gelebilir.
Genelkurmay Başkanımızın asker çekmeyı ge-
reksiz görmesi ne kadar olağansa, hükümetin ka-
rarına uygun davranması, uyum sağlaması da bir
o kadar olağandır.
• • •
Dönerler mi söylediklerinden? Bu başbakan de-
ğil miydi referandumdan bir gün önce, cumartesı
günü "Kuzey'de evet, Güney'de hayır çıkarsa, pa-
zartesi gününden itibaren ilk işimiz KKTC 'nin tanın-
ması yönünde girişimler başlatacağız" diyen?
Dışişleri Bakanı Gül değil miydi, defalarca Rum-
ların hayır demesi üzerine önce Islam ülkelerinden
başlayarak hemen her ülkenin KKTC'yı tanımaları-
na çalışacaklarını söyleyen?
Hükümetin izlediği Kıbrıs politikasını ilk satınndan
son satırına kadar onaylayan Milli Güvenlik Kurulu
bildirisinde bile KKTC'nin tanınması yönünde tek
bir cümle yok!
• • •
Geleceğe; AB'nin, ABD'nin birleşik Kıbrıs'tan
vazgeçeceğıni sanarak bakmak, zaten budalalık.
KKTC'yi izolasyondan (tecritten) kurtarmak ço-
cuklara elma şekeri!
• • •
Durumun özetine gelince efendim; bildiğiniz te-
kerteme... Bizde bu ense olduktan sonra...
2.6 trilyon liraya alıcı buldu
Osmanlı hançeri
rekorfiyatla satıldı
ÖZGEN ACAR
Londra"da bir müza-
yedede 16. yüzyıldan
bir Osmanlı hançeri,
olağanüstü bir çekişme-
den sonra rekor kırarak,
öngörülen değerinin 15
kahbirbedelle 1 milyon
36 bin sterline (yaklaşık
2.6 trilyon liraya) adı
açıklanmayan bir kişiye
satıldı.
Kanuni Süleyman
döneminden ve bir ben-
zeri yatağan olarak ya-
pıldığı belirtilen hançe-
re müzayede öncesinde
70 bin sterlinlik bir sa-
tış değeri öngörülmüş-
tü. Sapı değerli bir taş
olan lacivert renkli la-
pislazuli ile yapılmış
olan hançerin keskin
bölümüne altın kakma
çiçekler işlenmişti. 7.3
milyon sterlinlik toplam
satışa ulaşılan Sot-
heby'in Islam Dünyası
Sanatı müzayedesinde
birinciliği, 1609 tarihli,
üzerinde Moğol împa-
ratoru Cihangir Şah
Ekber Şah yazılı
4x2.8cm. boyutunda,
98 karatlık zümrüt mü-
hûr 1.9 milyon dolarla
aldı. Bunu 1 milyon 461
bin sterlinle 14. yüzyıl-
da Orta Asya'da yapıl-
mış olan ve bir türbeden
çıkanldığı sanılan bir
cilalı seramik sanduka
izledi.
Eğitim Nedir?
I Baştarafı 2. Sayfada
iç başansı) hem dış ve-
rimliliği (=sistemin top-
lumun taleplerine cevap
verme derecesi) olması
gerekir. Bunun içın emek
(=öğretmenler. rehberlik
elemanlan, yöneticiler.
diğer personel) sermaye
(=bina. arazi, derslikler,
laboraruvarlar. bilgisa-
yarîar. atölyekT) ve tek-
noloji girdilennin nice-
lik ve nitelik yönünden
yeterli olmalan gerekir.
Girdilerin nitelik ve ni-
celik olarak yeterliliği,
iyi/kaliteli bir eğitim/öğ-
retim sürecinin koşulu-
dur.
Ezberci eğitim nedir,
zararlan: Bir eğıtim öğ-
retim sürecinde ezberle-
me. öğrenilen bilgilerin
niçin öğrenildiğine iliş-
kin bir anlamı olmaksı-
zın hafizaya verleştiril-
mesidir. Eğitim öğretım
etkinliklerinde ezberle-
menin gerekli olduğu sü-
reçler vardır Söz gelimi
yabancı dil öğrenıminde
sözcüklerin ezberlenme-
si gibi Ezberci eğitimin
sakıncası, bilgı ıçenkle-
nnin anlaşılmadan öğre-
nilmesidir ve Türk eği-
tim sisteminde olduğu
gibi üretimden kopuk,
yaratıcı olmayan, sadece
belli eskimiş, kendi için-
de işlevsiz bılgilenn de-
polanması şeklindekı öğ-
renmede olduğu şeklidir
ABD'nin kentten çekileceği açıklandı ancak Pentagon doğrulamadı
Felluce'ye Saddam'ıngeneraliD'ş Haberler Servisi - Irak'ın
Felluce kentini yaklaşık 3 hafta-
dır kuşatma altmda tutan ABD
güçlerinin bugünden itibaren
kentten çekilecekleri açıklandı.
ABD Savunma Bakanlığı söz-
cüsü Larry Di Rita ıse böyle bir
anlaşmadan haberinin olmadığı-
nı söyledi. Irak'ta düzenlenen 3
ayn saldında 10 ABD askeri
ölürken komutanlann isteği üze-
rine Irak'a daha gelişmiş tank ve
zırhlı araç gönderiliyor.
ABD'lı Yarbay Brennan
Byrne, 1. Tabur 5. Deniz Ala-
yı'nın Felluce'nin güneyinden
bugünden itibaren çekileceğini
açıkladı. Güvenliğin, Iraklılar-
dan oluşan "Felluce Koruma
Ordusu" adlı bir güce teslim
edileceğinı behrten Byrne, ileri-
ki günlerde de kentin kuzeyin-
den çıkacaklannı kaydetti. Fellu-
ce Koruma Ordusu'na devrik li-
der Saddam Hüseyin'ın bir ge-
neralinin komuta edeceği bildi-
rildi. Haben doğrulamayan
ABD Savunma Bakanlığı söz-
cüsü Di Rita ise, bir anlaşma ol-
ma ihtimalini reddedemeyeceği-
ni ancak Bağdat'taki Amerikan
karargâhı yetkılilerinin kendisi-
ne "nihai bir anlaşmanın sağ-
landığını teyit edemeyecekle-
rini" söylediklerini belirtti.
10 ABD askeri oldüruldü
ABD'li bir ordu sözcüsü, as-
kerlerin Bağdat'ın güneyindeki
Mahmudiye semtinde devriye
gezdiği bir sırada, bomba yüklü
bir aracın patlatıldığını söyledi.
Olayda 8 ABD askeri öldü' 4 as-
ker de yaralandı. Bağdat'ın ku-
TUTSAKLARA İŞKENCE CBS TELEVİZYONUNDA
Dış Haberler Servisi - ABD'deki CBS tele-
vizyonu, Amerikan askerlerinin kötü muamele
ettiği Iraklı tutsakların fotoğraflannı yayınlar-
ken bir tuğgeneral hakkında da soruştuıma açıl-
dı. Esirlere kötü muamelenin yaygın olduğu kay-
dedilen haberde, başkent Bağdat yakınlannda
bulunan Ebu Garib Cezaevi'ndeki mahkûmlara
kötü davTanıldığını gösteren fotoğraflann Ame-
rikan ordusunca birkaç hafta önce bulunduğu
belirtildi. Fotoğraflardan birinde, bir kutu üze-
rinde elleri kablolarla bağh olarak durmaya zor-
lanan ve düşerse kendisini elektrik çarpacağı
söylenen Iraklı mahkûm yer alıyor.
Bir başkasındaysa çıplak halde birçok mah-
kûmla bedenine îngilizce hakaret sözcükleri ya-
zılmış bir mahkûm aynı karede görülüyor. Or-
du sözcüsü Mark Kimmitt. "Bu kişiler bizi
temsil ediyorlar; bizimle aynı üniformayı gi-
yiyorlar. tnsanlara saygılı davranmazsak on-
lardan aynı şekilde davrannıalarını isteyeme-
yiz" ded'ı. Tuğgeneral Janis Karpinski. Ebu
Garib Cezaevi'ndeki mahkûmlara kötü muame-
le ettiği gerekçesiyle görevinden uzaklaştınla-
rak hakkında soruşturma açıldı. Daha önce de
aynı cezaevinde meydana gelen olaylar nedeniy-
le 6 ABD askeri mahkemeye verilmişti.
zeyindeki Bakuba'da düzenle-
nen bombalı saldında ise l ABD
askeri ile bir Irakh sivil öldü.
Bağdat'ın doğusunda roketatar-
la düzenlenen başka bir saldın-
da l Amerikan askeri yaşamını
yitirdi. Musul kentinde de dev-
riye gezen Iraklı polislere ateş
açılması sonucu 5 polisin öldü-
ğü bildirildi.
ABD güçlerinin
bugünden
itibaren
Fellucc'dcn
çekileceği ileri
sürüldü.
(Fotoğraf AP)
ABD'li Tümgeneral John
Sattler, Irak'a takviye tank ve
zırhlı personel taşıyıcılann ulaş-
tığını, daha fazlasının da yola
çıktığını söyledi.
Irak'a yenl zırhlı araç
Tümgeneral Sattler, Sünni üç-
genindeki isyanı bastırmaya ça-
lışan piyadelerle kara birlikleri-
nin talebi üzerine zırhlı gönderil-
diğini kaydederken sayı verme-
di. Ingiliz yayın kuruluşu BBC
ise Irak'ta var olan Humvee tipı
araçlann yeterlı olmadığını ve
28 adet çok daha gelişmiş M l ti-
pı Abraham tankının göndenle-
ceğini bildirdi.
1 slvll yasammı yttlrdl
Felluce yakınlannda içi sivil-
lerle dolu bir minibüse işgal güç-
leri tarafından ateş açıldığı bildi-
rildi. Olayda l yolcunun yaşa-
mını yıtirdiği kaydedildi.
YÖKTARTIŞMALARI DEVAM EDÎYOR
Rektörler bugün
Erdoğan'la görüşecek
ANKARA {Cumhuriyet
Bürosu) - "YOK Yasası çı-
karsa istifa ederiz" diyen
rektörler, bugün Başbakan
RecepTayyip Erdoğan'la gö-
rüşecek.
Üniversitelerarası Kurul
Başkanı ve Yıldız Teknik Üni-
versitesi Rektörü Prof. Dr. Ay-
han Alkış başkanlığındaki
rektörler heyeti, Cumhurbaş-
kanı Ahmet Necdet Sezer ve
TBMM Milli Eğitim Komis-
yonu'nu ziyaretlerinin ardın-
dan bugün de Başbakan Erdo-
ğan'la görüşecek. Göriişme,
Başbakanlık Merkez Bina'da
gerçekleşecek. Rektörler, 2
Mayıs Pazar günü de Rektör-
ler Komitesi'nde bir araya ge-
lecek. Ankara'da olağanüstü
toplanacak komite, YOKYasa
Taslağı ve özellikle katsayıla-
rın eşitlenmesine ilişkin çalış-
malan değerlendirecek. Rek-
törler dün de "Eğer yasa çı-
karsa topluca istifa ederiz"
açıklamasında bulunmuşlardı.
ÎZMİRLİ ÖĞRETÎM ÜYELERİTEPKÎLİ:
Üniversitelerde mııska
yazmak îstemiyoruz
tZMİR (Ege Cumhuriyet
Bürosu) - tzmir Üniversitele-
ri Öğretim Elemanlan Derne-
ği (tZÜNİDER) Yönetim Ku-
rulu Başkanı Yrd. Doç. Dr.
Ömür Mavioğlu, AKP hükü-
metinin çağdaş YÖK Yasası
gereksinimini kendi dünya gö-
rüşü doğrultusunda kullandı-
ğını belirterek "Demokrasi
takıyyesiyle ılımlı tslami
cumhuriyete donüştürülme-
ye çahşılanTürkiye Cumhu-
riyeti üniversitelerinde mus-
ka yazmak ya da hurafeler
okutmak istemiyoraz" dedı.
Hükümetin, YÖK Yasa-
sı'yla birlikte üniversiteye gi-
rişte katsayı farkını ortadan
kaldırma planına Izmir'den
tepki geldi. ÎZÜNtDER adına
açıklama yapan Mavioğlu,
YÖK planına karşı kamuoyu-
nun daha hassas olmasını iste-
di. Mavioğlu, "Üniversitele-
rimiz bilimi ve etik değerle-
ri sonuna kadar koruyacak
ve savunacaktır" dedi.
SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN
"...Silahlı KuvveUer, Neden Pasit'?!.."
(Açık lstihbarat/3. "...Ingiltere'de uzun yıl-
lar 'mayesfe/en'nin Dışişleri Bakanlığı'nı, daha
sonra da Başbakanlığını üstlenmiş olan, Lord
Arrthony Eden (1897-1977), bir tarihte demiş-
tir ki: 'Kıbns olmazsa, petrol ikmalimizi sağ-
layacak gerekli tesislerden yoksun kalırız;
petrol olmazsa, Ingiltere'de açlık ve işsizlik
ortaya çıkar. Mesele bu kadar basit!.' O de-
virde belki öyle görünüyordu, oysa günümüzde,
stratejik açıdan Kıbns'ın önemi -üstelik son de-
rece çetrefıl bir düğüm içersinde- artmış görün-
mektedir: ABD'nin, 'Büyük Ortadoğu Projesi'
ile, AB'nin Doğu Akdeniz'deki çıkarlan, adanın
üzerinde kesişiyor."
Cörünüçte -mUtteflk',
gerçekte 'rakip'...
A/ ".AB'nin Kıbrıs'tan onemli beklentileri
vardır: ekonomik anlamda Kıbrıs Avrupalı
işadamlanna, Israilli, Lübnanlı, Kuzey Afri-
kalı iş çevrelerini yakınlaştıracaktır; ortaya
çıkan durum sayesinde Ortadoğu artık
AB'nin yakın takibi altına girmiş olacaktır. Bu
anlamda AB'nin Kıbrıs'a girişi Brüksel için
oldukça önemlidir. Hallhazırda, 'yeni komşu-
luk' ilişkilerindeki ilk adımlan; Iran ve Libya
gibi bölge ülkelerine yapılan resmi ve gayri
resmi üst düzey ziyaretleriyle, Ingiltere şim-
diden başlatmıştır..."
B/ "...diğer taraftan, tam da 'Büyük Orta-
doğu Projesi' (BOP) gündeme gelmişken,
AB'nin, proje bakımından büyük öneme sa-
hip olduğu gözlemlenen Kıbns üzerindeki
nüfuzunu daha da arttırmak istemesi, konu-
yu daha da mühim bir hale getirmektedir.
ABD de, BOP çerçevesinde Ada'dan yarar-
lanmak istemektedir. Bu durumda ise, gele-
cekte Ada'nın güney kesiminde AB'nin, ku-
zey kesiminde ise ABD'nin etkin olacağı bir
siyasi yapının gündeme gelmesi muhtemel-
dir. (...) ABD'nin Kuzeydoğu'dan Arap dünya-
sını kuşatması, son dönemde Suriye'yi çıkar-
ları açısından tehdit olarak algılaması ve
Amerikan savaş gemilerinin Süveyş Kana-
lı'ndan Cibuti'deki yeni deniz üssüne ve ora-
dan Bahreyn'e geçmesiyle; Kıbrıs, Doğu Ak-
deniz'de, bir Amerikan askeri üssü olarak,
daha arzu edilir bir hale gelmiştir..." (TÜSAM,
'Ulusal Güvenlik ve Araştırma Merkezi, 20 Nisan
2004' skantar a fef .sdu. edu.tr)
Buradan bakılınca görülen nedir? Yunanis-
tan'ın, Batı'yı kullanarak, Kıbrıs'a sahip olma-
sı mı? Kıbns üzerinde, çoktan başlamış olan
ABD-AB karşıtlığının, Doğu Akdeniz'de 'kınl-
ma noktası'na varmış olması mı? Yoksa, Batılı
Hıristiyan ve Beyaz Emperyalizm'in, Avras-
ya'da oluşan yeni siyasi ve ekonomik platform-
dan kaygılanarak, bir öne geçmek çabası mı?
Karar sizin.. sizin de, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin
ulusallığı tartışılamaz bu davada, göze çarpan
pasifliğini neye yormalı?)
ABD'nin en iyl ihraç malı'.
ordusu mu?
(Tespit/1. "...NATO ekseninde yapılan tartış-
malarda da öne çıktığı gibi, merkez ülkelerin
dışındaki -Türkiye benzeri-, ülkelerin, ulusal
ordularının, 'ulusal savunma' konseptlerini
bir kenara bırakıp, ittifakın genel savunma
stratejisi içindeki rollerine göre organize ol-
malan istenmektedir. Bu yapılanmanın dikte
edildiği ülkelerde esas olan, 'ulusal güvenlik'
değil, ittifaka entegre edilmiş güvenliktir. It-
tifak dayatması altında tanımlanan güvenlik-
le, merkez ülkelerin dışındaki ülkelerde, or-
duların 'ulusal çıkarlan' koruma işlevi sınır-
lanmakta, harta bu işlevin ortadan kaldınlma-
sı amaçlanmaktadır..."
"...ABD'nin 'terörle mücadele" adı altında
sürdürdüğü savaş, bu anlayışın ipuçlannı ve-
riyor. 'Terör Savaşı', bir yandan ABD'nin glo-
bal düzeyde bir hegemonya kurmasını ve
kendi düzenini empoze etmesini sağlarken;
diğer yandan, 'taşeron ordular'a da iş saha-
sı açmaktadır. Taşeronluk görevini yüklen-
miş bir ordunun, 'ulusal savunma' kurumu
olmayacağı ve 'piyasa ordusu' haline gelece-
ği, açık. Gündemde, bu işleve uymayan or-
dulann, gücünün sınırlandınlması var. Iste-
nen, dünyayı neo-liberal 'pazar5
olarak kav-
rayan, bir 'tüccar siyaset anlayışı' ve o paza-
ra 'güvenlik satmaya' koşullanmış, bir ordu.
Bu durumda 'ulusal çıkariar
1
da ABD tarafın-
dan tanımlanmakta, onun izin verdiği ölçüde
ordular, bu çıkarlann koruması işlevini yeri-
ne getirmektedirler..."
"...TSK'nin işlevi ve etkinliğinin sınırlandı-
nlması adımlannı; bu politikanın, Türkiye'de-
ki sonuçlan olarak değeriendirmek mümkün.
Süleymaniye Krizi, ABD'nin, Türk Silahlı Kuv-
vetleri'ni, bu işlevin sınırları içinde tutma ka-
rarlılığının, önemii göstergelerinden biridir.
Aynı şekilde, Irak'la ilgili pazarlıklarda 'cö-
mert ABD yardımlan'nın, koşullan da dikka-
ti çekmektedir. Bu yardımlar, siyasal planda
'stratejik ortaklık', ya da 'ittifak'tan çok, 'ta-
şeronluk' ilişkisini öngöımektedir. Kuzey Irak
koşullu Dubai Anlaşması bunun bir örneğidir.
Soros'un, 'en iyi ihraç malı ordumuzdur' sö-
zü de, bu çerçevede anlam ifade ediyor..."
"...bu bağlamda ABD'nin -1991'de uygula-
maya koyduğu, ancak bugün Türkiye'nin
gündeminde olan- 'Büyük Ortadoğu Strate-
jisi'nde, alt-emperyalist güçlere ve politika-
lara yeryoktur. Bu stratejiyi uyariı, enerji hav-
zalarının kontrolüne hizmet eden; ve radikal
dinci hareketleri ehlileştirmede rol oynaya-
cak, 'taşeronlara' ihtiyaç vardır. Bu işlev, as-
lında Türk Silahlı Kuvvetleri'nin ilkelerine ve
ideolojisine uymamaktadır..." (Yavuz Gökalp
Yıldız, NPQ /Türkiye dergisi, Cilt 6, sayı 1,2004)
Şimdi gel de hatırlama! Galiba 70'li yıllarda, o
zamanki gazetemde yayımladığım söyleşilerden
birinin, başlığı neydi biliyor musunuz? Aynen şu:
'Türk'ü NATO'ya Tutsak Ettiler'.
Etmemişler mi?)
e-mail:tilahan < isnet.net.tr
http://www.bilgiyayinevi.com.tr/ailhan
Faks:0-212 / 260 19 88
GÜNDEM MLSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
la şu soruyu getiriyor:
Irak'ta kitle imha silahı arayan ABD, kitle imha
etmeye mi başladı?
Kent, önceki Körfez savaşlarında olduğu gibi
canlı yayın eşliğinde bombalanıyor. Klasik bir söy-
lemdir:
Büyük bir ülke, içindeki ve dışındaki sorunları
sadece silah gücüyle çözmeye başlamışsa kü-
çülmeye başlamış demektir!
ABD'nin 20 Mart 2003'te başlattığı savaşın adı
neydi?
Irak'ı özgürleştirme Operasyonu!
Aradan geçen bir yılda neyin ne kadar özgür-
leştiği ortada...
Irak'ta tutunmak için katı güvenlik önlemlerine
başvurmaktan başka çaresi kalmamış görünen
ABD'nin, dünyadaki destekçilerinin de giderek
azaldığı dikkati çekiyor. Operasyon başlarken
40'a yakın ülke, "ABD'nin yanına asker veririz"
dedi, gereğini de yaptı. Bu rakam 33'e düştü. Ço-
ğu sembolik de olsa nisan sonu itibarıyla Irak'ta-
ki işgal güçlerinin ülkesi ve sayısı şöyle:
ABD 135 bin, Ingiltere 7500, Italya 2700, Polon-
ya 2400, Ukrayna 1700, Hollanda 1100, Avustral-
ya 850, Romanya 730, Güney Kore 675, Japon-
ya 550, Danimarka 510, Bulgaristan 470, Tayland
460, El Salvador 360, Macaristan 300, Singapur
200, Moğolıstan 180, Norveç 180, Azerbaycan
150, Gürcistan 150, Letonya 120, Portekiz 120,
Nikaragua 115, Litvanya 105, Filipinler 95, Çek
Cumhuriyeti 92, Slovakya 80, Arnavutluk 70, Ye-
ni Zelanda 60, Estonya 55, Kazakistan 30, Make-
donya 28, Moldova 25.
ABD'nin müttefikleri de zorda
ABD'nin yanında başı çeken ülkeler Ingiltere,
Italya, Polonya'dan işgal karşıtı sesler yükseliyor.
Ingiltere'de Başbakan Tony Blair'a bir mektup
yazan eski destekçileri şu uyarıyı yaptılar:
"Ya bugünkü Irak politikasından tümüyle vazgeç
ya da Bush'u daha gerçekçi politikalara çekmek
içinçaba harca..."
Italya'da Başbakan Silvio Beriusconi, eleştiri-
ler yoğunlaşınca şunu demek durumunda kaldı:
ABD'nin kölesi değiliz. Demokrasi anlayışımız
ve diktatöriüklere karşı çıkışımız nedeniyle Irak'ta-
yız..."
Başbakan'ın Irak politikası nedeniyle istifa et-
mek durumunda kaldığı Polonya'da da bu ülke-
de asker bulundurulması gerektiğine inananların
oranı yüzde 29'lara geriledi. Polonya'nın ABD'nin
OrtaAvrupa'daki birnumaralı müttefiki olduğunu
ve Almanya'daki askerlerini bu ülkeye taşımaya
hazırlandığını anımsatalım!
Benzer bir durum Irak' ın içinde de yaşanıyor. Fi-
ili olarak 3'e bölünen Irak'ta Kuzey "en Amerikan-
cı bölge", Güney ise "en Amerikan karşıtı bölge"
olarak şekillendi. Irak Geçici Hükümet Konse-
yi'nin dönem başkanı ve KDP lideri Mesud Bar-
zani 26 Nisan'da AP'ye şu demeçi verdi:
"Amerikan ordusu, kurtarıcı ordudan işgalci or-
duya dönüştü. Bu bir hatadır."
Günaydın Mister Barzani!
Gallup'un 22 Mart-9 Nisan tarihleri arasında
Iraklılar üzerinde yaptığı araştırmanın sonuçların-
dan bazı örnekler aktaralım:
Halkın yüzde 71'i ABD'yi işgalci görüyor, yüz-
de 50'den fazlası ABD askerlerine yapılan her tür-
lü saldınnın meşru olduğunu savunuyor, yüzde
57'sı ABD'nin hemen gitmesıni istiyor...
Tablo ABD'nin Irak'taki işinin hiç de kolay olma-
dığını bir kez daha ortaya koyuyor. Görünen o ki,
ABD'nin Irak'tan çıkması, girmesinden daha zor
olacak...
Saddam'ı devirmek için her türlü planı en ince
ayrıntısına kadar yapan, Irak'ın her türlü haritası-
nı milim milim çıkaran ABD, bir şeyi unutmuş gö-
rünüyor:
Halkı...
ankcum(5 cumhuriyet.com.tr
imam hatiplilere katsayı kıyağı
CHP'lüerden
iktidara sert çıkış
• Baştarafı 1. Sayfada
mam hatip lisesi me-
zunları tarafından çı-
karılmaktadır" dedi.
Akmcı, şunlan kaydetti:
"Geçmiş hükümet-
lerin anlayişları, yak-
laşımları ya da geç-
mişteki yasal düzenle-
meler buna olağanüs-
tü olanak veriyordu.
Bunun sonuçlannı biz
Türkiye'de hepimiz
gördük. El sıkmayan
valilere, kaymakamla-
ra ulaşan bir zincirin
halkaları yavaş yavaş
oluşruruldu."
AB bahane edlllyor
Bursa Milletvekili
Mustafa Özyurt, hü-
kümetin yapmak istedi-
ği değişikliklere AB
normlannı gerekçe ola-
rak gösterdiğini, ancak
AB devletlerinin hiçbi-
risinde meslek okullan-
nın ünnersiteye girme
şanslan olmadığını söy-
ledi. Özyurt, hükümetin
asıl amacının AB stan-
dartlanna uygun bir ya-
sa hazırlamak değil, se-
çim meydanlannda i-
mam hatiplere yönelik
verilen sözleri yerine
getirmek olduğunu vur-
guladı.
İmam hatiplilere
ayrıcalık tanınıyor
Yalova Milletvekili
Muharrem tnce, Tür-
kiye'de meslek lisele-
rinde bir sorun yaşandı-
ğını, ancak Milli Eğitim
Bakanı Hüseyin Çe-
Iik"in,yaklaşık985bın
meslek lisesi öğrenci-
sinden 70 binini oluştu-
ran imam hatip lisesi
öğrencilerine ayncalık
tanımak istediğini söy-
ledi. tstanbul Milletve-
kili Berhan Şimşek de
hükümetin amacının
ileride "imam doktor,
imam avukat yetiştir-
mek olduğunu" söyle-
di. Şimşek, "tmam ha-
tipler bahane edildiği
için diğer meslek lise-
lerinde okuyan çocuk-
larımız mağdur edil-
miş vaziyette" dedı.