19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
30 NİSAN 2004 CUMA CUMHURİYET SAYFA J v LJ Li J. U IV k uttu r( Ş cumhuriyet.com.tr 15 Quentin Tarantino'nun kaldığı yerden devam eden aksiyon 'soap-opera'sı gösterimde Gelin'in kini Bill'i yendi Bu yılın başında 'birinci cildi'ni görüp ya- pımcı-dağıtımcı Miramax ın ve çektiği sahne- lerin hiçbirinden vazgeçemeyen narsisist yö- netmenin, aynı fılmi ikiye bölerek iki bilet kes- mek gibi ortaklaşa uyanıklığı sonucunda ister istemez merakla 3 ay bekledikten sonra 'ikin- ci cildi'ni bu hafta seyrettiğimiz, toplamı 4 sa- ati aşkın Quentin Tarantino destanında ner- de kalmıştık? Festival nedeniyle geçen hafta ihmal ettiği- miz Kill Bill 2'de, Japon kılıç ustası Hattori Hanzo (Sonny Chiba) yapımı çelik Samuray kılıcıyla ölüm listesindeki Vernita Green'le (Vivica A. Fox) O-Ren Ishii'nın (Lucy Liu) üstlerine çizgiyi çeken kahramanımız Gelin (Uma Thurman), eski çete arkadaşlan Budd (Michael Madsen), EUe (Daryl Hannah) ve terk ettiği sevgilisi, patronu, çocuğunun ba- bası Bill'in (David Carradine) peşinde, in- tikam seferini ısrarla sürdürüyor. 4 yıl kadar kaldığı komadan çıkıp kükreyerek onu vuran eski arkadaşlannı bir bir yok etmeye koyulan intikam meleği Gelin-Beatrix Kiddo, inatla ko- valadığı Bill'e ulaşmak için nice badireyi atla- tıp önüne çıkanı deviriyor. On Dölümde İntikam destanı 5 yıl önce bir Teksas kilisesinde- ki düğün katliamında kimlerin kimleri katlettiğini öğrendiğı- miz bölümü izleyen sahneler- de, ağabeyi Bill'in uyardığı, aslında Gelin intikamı, biz de öldürülmeyi hak ediyoruz di- yen, çöldeki bir karavanda ya- şayan, bar fedaisi Budd'a saldı- nyor Gelin bodoslama. Ama Budd ağabeyinin kalbini kırmış Gelin'i alt edip canh canlı bir ta- buta çivileyerek mezara koyuyor. Ancak kungfiı ustası ve hocası Pai Mei'nin (Gordon Liu) gaddar eği- timinden geçerek yetişmiş, eli aya- ğıyla tahtalan delmeyi öğrenmiş Ge- lin, geçmişini anımsayıp inanılmaz bir şekilde kurtuluyor Paula Schultz'un mezanndan. Hanzo'nun kılıcını satmak istediği Elle, Budd'ın icabına bakıyor. Budd, korkunç kara mambo yılanının zehriyle kıvrana kıv- rana öbür dünyayı boyluyor. Elle de Budd'ın karavanında, iki mahalle kadını- nın kılıçlarla ölümüne kapışmasından farksız, feci birkavgada sağlam gözünü çıkaran ve böy- lece ilk filmdeki Hattori Hanzo'nun yerini al- mış ustası Pai Mei'nin öcünü de arkada koma- yan Gelin'e yenik düşüyor. Son bölümdeyse Gelin nihayet eriştiği Bill'le, yanm kalmış he- saplannı kapatacak nihai kapışmadan, eşsiz 5 nokta, avuç ve kalp patlatma tekniğiyle Bill'i devirmezden önce, oturup karşıhklı soru-ce- vaplarla konuşuyor, ayn düşmüş iki sevgili ya da yeniden kavuşmuş kan-koca gibi. Sonunda finalde bir arada memnun mesut, 5 yaşındaki kızıyla izleriz Dişi Kaplan'ı, artık ormanda da her şey yolundadır! Ilk cildin başında Gelin tarafından, annesi Vernita'nın haklandı- ğını gören küçük zen- ci kız çocuğunun kahramam olacağı üçüncü bir de- vam fil- minden kapı açılan Hollyvvood'un şimdiki an- lı şanlı şahsiyetlerinden Tarantino, vaktiyle et- kilendiği filmlerden, yönetmenlerden esinlenip yola çıkar genelde. Türleri harmanlayarak bi- raz şu filmden, azıcık da bu filmden alarak, tar- zını bürünüyle göndermeler üstüne kurar, bilin- diği gibi. Pop kültürün 'pulp' yönetmenl On yılın ürünü 4 filmiyle (özellikle Rezer- vuar Köpekleri ve Ucuz Roman'la) pop kül- türün pulp yönetmeni olarak ana akımda doru- ğa çıkan, Indie kökenli Tarantino, sıra dışı bir şekilde keyif ve nükteyle kullandığı şid- det öğesi, daldan dala atlayan, geyik muhabbeti gibi uzattığı diyalog- lan, uçlardan uçlara savrulan enerjisi, ritmi, kodlan, dekorla- n, giysileri değiştiren anlatımı ve seyir zevki veren, uzun plan sekanslara dayanan me- lez üslubuyla özel hayranlar edindi. Referanslan ma- lum, 1960-70'lerinBsen- si spaghetti western'ler, kungfu karate filmleri, Sergio Leone'nin dolar üçlemesi, Bruce Lee mitosu, samuray kültü- rü, Yeni Dalga, Dario Argento, çizgi ro- manlar, Ennio Morricone çız- gisindeki şurup Uma Thurman, Bill'le hesabını görmek için Gelin - Beatrbc Kiddo rolünde nice badireyi atlatarak önüne çıkanı deviriyor. gibi müzikler, vs.. Yine tüm takıntılannı, fetiş- lerini doluşturduğu Kill Bill 2, bizce büyük öl- çüde 1968'in Sergio Leone başyapıtı Batıda Kan Var'm kungfulandınlıp aksiyonlaştınldı- ğı, Charles Bronson'un yerini de Uma Thur- man'ın aldığı, çizgi roman iki boyutluluğunda seyreden milenyum versiyonu. Görselliği, koreografik dövüşleri, aksiyon temposuyla tüm hayranlannı heyecana boğan ilk cilde kıyasla daha çok diyaloğa dayanan, da- ha dingin, daha aksiyonsuz bu ikinci ciltte, sa- distlik ve şiddet yine yer yer iğrenç ötesi bo- yutlarda (Uma'nın, Elle'in çıkardığı gözünü çirkin ayaklanyla ezdiği sahneyi hatırlatınz!) ama fıskiye gibi fışkıran kanlar daha az bu kez. Sapkın karalrterler galerlslne buyrun Hazretin etkilendiği, esinlendiği karate film- lennı sevmeyen bızım gibileri bile perdeye bağ- layan, şiddetı görsel şölene çeviren bu beylik in- tikam-aksıyon çeşitlemesi, bir zamanlann Çe- kirgesı David Carradine'ı da unutulduğu kö- şesinden çekıp çıkanyor. 'Göndermelerin si- nemacısf Tarantino, sıkça yapar bunu zaten, eski yüzleri alıp alıp parlatır (Pulp Fıctıon'daki Travolta'yı, Jackıe Brovvn'daki Pam Grier'i anımsayın.) Yine hareketli bir akjş sağlamış, sakız gibi çığnenmiş, beylik intikam öyküsüne. Aşk kırgını Bill'in Gelin'i niye çekip vurdu- ğunun filan anlaşıldığı hastalıklı bir aşk dramı- na da dönüşen, sapkın karakterlerin boy gös- terdiğı, Latin ezgılerinin üst üste bindirilerek her an müziği dayattığı bu Kill Bill 2. 1970'le- rin karate filmlerine saygı duruşunda bulunan, taşkın bir şiddet şöleni. Aslında B filmleriyle, spaghetti vvesternlerle, Hong-Kong sineması aksıyonlanyla öteden beri gönül bağı lcurmuş Tarantıno'nun dünyası bızi pek sarmasa da, ne- hır roman gibi bir aksiyon soap opera'sını an- dıran bu film çokça önemsenmeden tüketili- veriyor sonuçta. Kesinlikle bir oturuşta bütü- nünü seyretmeyi yeğlerdik! YENİ BAŞLAYANLAR... CÖRKEMLİ HAYATIM (Amerlcan Splendor) Bugün gösterime giren filmlerden ilki Shari Springer Berman ile Robert Pulcini'nin yazıp yönertikleri, 23. Istanbul Film Festivali'ni kapatan ve 2003 Sundance'da Jüri Odülü'nü alan 'Görkemli Hayatım'. Başrollerinde Paul Giamatti, Hope Davis ve Janıes Urbaniak'ın oynadıklan film çizgi roman yazan Harvey Pekarın yaşamına ve yapıtlanna dayanıyor Virginia Hastanesi'nde dosyalama memuru olan, Cleveland dogumlu, okumaya doymayan, plak koleksiyonu yapan bir cazsever ve berbat bir ev erkeği olarak günlük tutan Pekar'ın dünyevi yaşamı iğneleyen otobiyografisi niteliğinde 'Görkemli Hayatım'. Kendini ifade ederken sansür uygulamayan ve minnettar bir okur kitlesine, başanya ve en güzel mutlu sona (yani sevgi dolu bir aileye) kavuşan, işçi sınıfindan, sıradan bir adamın gerçek destamnı anlatan bu film festivalde kaçıranlar için. HİPALCO Başrollerini 'Yüzüklerin Efendisi'nde kral rolüyle ünlenen yiggo Mortensen'in yani sıra Ömer Şerif, Zuleikha Robinson, Louise Lombard ve Said Taghmaoui'nin paylaştıklan 'Hidalgo'nun yönetmeni Joe Johnston. Filmde olaylar 1890'da geçiyor. Bir zamanlann efsane kovboyu Frank T. Hopkins (V. Mortensen) ve görkemli atı Hidalgo için o muhteşem günler çok gerilerde kalmıştır. Kovboy eskısi Frank, artık ayık dolaşmakta zorlanan bir ayyaşa dönüşmüştür. Ama hakkında anlatılan öyküler dilden dile dünyanın dört bir yamna ulaşmış, efsanesi almış yürümüştür. Bu uzak diyarlardan biri de Arap yanmadasıdır ve Frank ile atı Hidalgo, Kızıldeniz kıyılannda yapılacak olan binlerce kilometrelik bir yanş için Arabistan'a çağnlırlar. Ancak söz konusu yanş Frank için sadece bir zafer kazanma mücadelesi değil, aynı zamanda bir ölüm-kalım savaşımı haline dönüşecektir. Paul Giamatti, 'Görkemli Hayatım'da Harvey <*ekar'ı oynuyor. Kill Bill VOlume 2 / Yönetmen, senaryo: Ouentin Tarantino / Kamera: Robert Richardson / Müzik: RZA, Robert Rodriguez / Oyuncular: Uma Thurman, David Carradine, Daryl Hannah, Michael Madsen, Gordon Liu, Michael Parks / ABD 2003 (Avşar Film) İZLEYİCİ GÖZÜYLE ERDAL ATABEK Kendini arayışın sonu"Bir bakıma fare kapanı her yerdedir, her yerde duvarlar... Seçebileceğimiz bir çıkış yok. Ama çıkışı bulabiliriz. Kendi çıkışını bulan kendini bulmuş demektir. tnsanın her gün kendini bul- nıası gerekiyor." Jean Paul Sartre. 'Duvara Karşı', bir kendini ara- yış filmi. tki kültür arasında sıkış- mış, kimliğini arayan ama bula- mayan insanların bunalımı anlatı- lıyor. Sibel, aile baskısının dışına çıkmaya çalışan genç bir kadın. Bu duvarların dışına ancak evlenmek- le çıkabilir. Ama evlilik de başka bir duvar. Sibel, evliliği kendisini kısıtlamayan bır biçimde yaşaya- bilmek için 'anlaşmalı evlilik' yapmayı düşünüyor. Bulduğu aday da bir barda şişe toplayıcısı olarak çalışan Cahit'tir. Cahit bir tutuna- mayan. Yaşamını bir türlü düzene sokamıyor. En iyi arkadaşı Şeref. Cahit'e yardım elini cömertçe uza- tan Şeref, onun bu çıkmazdan kur- tulmasım istiyor. Kimliklerini bulamayan insan- lar, kişiliklerini tanıyamayan, ken- dilerine çıkış yolu bulamayan in- sanlar. Kendine bir yol arayan Si- bel. O. yapmak istediği 'anlaşma- lı evlilik'le hem aile baskısmdan kurtulmayı, hem de evlilik baskı- sına girmemeyi amaçhyor. Ama kendisine çızdıği bir çıkış yolu da yok. Kendini rastlantılara bırak- mış. akan suyla birlikte akıp gidi- yor. Sibel'ın akrabası Selma, îs- tanbul'da bır otelde düzgün işi olan, hırslı bir kadın. OdaSibel'in savruk yaşamını görüp yardım et- meye çahşıyor. Belkl de sorun nihlllzm'dlr Almanya'da Türk, Türkiye'de Almancı olmak. Bilınen kimlik değişımleri. Ama ışte bu karmaşa-. 'Altın Ayı' ödüllü Duvara Karşı'da Birol Ünel ve Sibel Kekilli. yı düzene sokamayan çok insan var. Bu karmaşada ne yapacağını bilememek, neyi nasıl yapacağını kestirememek yaşamı amaçsız kı- lıyor. Dünyada yeni bir 'nihilizm' yaşanıyor. 'Nihilizm' yani 'hiççi- lik' Yaşamda amacın ne? Hiç. Kendine değer veriyor musun? Hiç. Ne yapmak istiyorsun? Hiç. Ne düşünüyorsun? Hiç. Gelecekten ne bekliyorsun? Hiç. Belki de çözülmesi gereken so- run, bu "nihilizm'dır. Anlamı olmayan yaşam. Değeri olmayan kişilik. Amacı olmayan ilişkiler. Ortada hıçten başka bir şey ol- mayınca da gelsin alkol, gelsin ko- kain, gelsin intiharlar. Duvara çarptınlan araba, bileği kesen jilet. Belki bır altın vuruş. Yapılacak bir şey kalmamış mı? Elbette öyle değıl. Yapılacak çok şey var. Ama Hamburg doğumlu yönet- men Fatih Akın bir çıkış yolu gös- termiyor. Bunalımı koyuyor ve sürdürüyor. Border-line bozuklu- ğun iniş çıkışlannı gösteren Sibel ile umutsuz ve umarsız Cahit ken- di çıkışlannı bulamadan yaşamla- nnı sürdürüyorlar. Görülecek ve düşünülecek bir film. KEDİ GOZU VECDİ SAYAR laydanlık Değil îaydamlık İstiyoruz! Yerel seçımlerden büyük bir başarı ile çıkan AKP iktidan, kültür ve sanat politikasının ana çizgileri ko- nusunda henüz bir karar verememiş gibi görünü- yor. Bir yanda, Kültür ve Turizm Bakanı Erkan Mumcu'nun "kültüralanında sivilleşme ve saydam- lık" vaatleri içeren açıklamaları, öte yanda hiç ya- bancısı olmadığımız taraflı uygulamalar. Esenyurt Belediyesi'nin "resim kaldırma operas- yonu"nun ardından Bursa'nın yeni Belediye Baş- kanı'nın sanat alanındaki ilk icraatı, Bursa Kültür Sanat ve Turizm Vakfı - Çağdaş Sinema Oyuncu- ları ışbırliği ile dört yıldır başarı ile gerçekleştirilen 'Bursa Sinema Şenliği'nin yarın (1 Mayıs'ta) başla- yacak olan beşincisini rafa kaldırması oldu. Derne- ğin görüşme talebine yanıt vermeyen başkan, ya- nındaki ilgililere "şimdilik beklesin" talimatını ver- miş. Acaba, ne kadar beklenecek? Bu işi ihale ede- ceklerı bir yandaş şirket ortaya çıkana kadar mı? AKP'li başkanların sanata tümüyle duyarsız ol- duklarını söyleyemeyiz. Ankara Belediye Başkanı Melih Gökçek, Ankara meydanlarına koydurduğu 'çaydanlık' ve benzeri anıtlardan sonraki projeleri- nı seçim öncesi iftiharla açıklıyordu: Bir gökdele- nin tepesıne konacak 'Jumbo Jei' heykeli, kentin her tarafından görülecek ve başının içinde döner bir restoran bulunacak dev bir 'derviş' heykeli! Bu müthiş projeler başkanın şahsi yaratıcılığının eseri midir bilemiyoruz. Ama, kesin olarak bildiğimiz bir şey var; o da kamu alanına keyfi müdahalelerin önüne geçecek bir kurumun / bir iradenin olmadı- ğı. Belkı de, AKP iktıdarının 'sanatsal özgürlük'ten anladığı, belediye başkanlarının kendi inançları ve beğenıleri doğrultusunda her türlü tasarrufu yapa- bilme özgürlüğüdür. Kuşkusuz, ellerindeki yetkiyi sorumsuzca kullan- mak yerine, bu yetkiyi uzman kışi ve kuruluşların görüşleri doğruttusunda kullanmayı seçen, sanat kurumlarını politikaya alet etmekten kaçınan baş- kanlar da var. Geçen dönemde, bazı belediye baş- kanlanmızın 'Kent Konseyleri' ile yakın bır ışbirliği içine girdiğinı gördük. Yeni başkanlann bu yaklaşı- ma ne denli sahip çıktığını ise önümüzdeki günler gösterecek. Beyoğlu Belediye Başkanlığı döneminde olum- lu uygulamaları ile tanıdığımız Kadir Topbaş'ın, Is- tanbul gibi bır dünya kültür kentıne yakışır icraat- lar gerçekleştirmesi sürprız olmaz. Onun dönemin- de çalışmalarına başlayan 'Beyoğlu Platformu'na, yeni başkan Ahmet Misbah Demircan da sahıp çıktı. Beyoğlu'nun sivıl toplum örgütlerı, turizmci- ler, yerel yönetıcıler hep birlikte Beyoğlu'nun sorun- larına çözüm arıyor. Istanbul'un kültür ve turizm iş- lennden sorumlu Valı Yardımcısı Cumhur Güven Taşbaşı'nın öncülüğünde başlayan, Beyoğlu'nun dınamik Kaymakamı Ali Kamil Başar'ın da yürek- ten desteklediğı bu olumlu gırişımın tüm beledıye- lere örnek olması gerekir. Elbette, bu plarformların göstermelik kalmaması, alınan kararların idare ta- rafından uygulamaya konulması koşuluyla. Belediye başkanları, çevrelerıni saran çıkar grup- larından uzak durmayı, bihmsellik ve saydamlıktan şaşmamayı ilke edindikleri ölçüde kentlerine en doğru hizmeti götürebilirler hiç kuşkusuz. Bunun kolay bir iş olmadığını biliyoruz. Çünkü, iktidarın ni- metlerinden yararlanmak isteyen çıkar çevrelerinin her dönemde siyasi -ve de ticari- baskılarla iste- diklerini elde etme yolları aradıklarını biliyoruz. Evet, başkanlann işi zor. Bu zor işin altından kalk- manın bir tek yöntemi var: Katılımcılık ve saydam- lık. Yani, karar mekanizmalarının veölçütlerinin her- kesin gözü önünde olması. Elbette, bu yöntemin de aksayan noktaları olacaktır. Ama, daha iyi bir çö- züm de yok. Kamusal alanların düzenlenmesinden anıtlara, kent mobilyalarına, kentı görsel kırlilikten kurtaracak önlemlerın alınmasına pek çok konuda belediye başkanlarının verecekleri kararları sivil konseylerle (ama dost ahbabın seçimi ile oluşan kurullar değil, demokratik yöntemlerle oluşturulan kurullarla) paylaşmaları önemlı bir aşamadır. Fark- lı alanlann temsil edileceği kent konseylerinin alt ku- rulları da olmalı. örneğin, kentin kültür ve sanat kuruluşlannın ve sivil toplum örgütlerinin katılımı ile oluşacak 'Kültür-SanatKurullan'. Estetikten yoksun kentlerimize bir nefes aldırabilir bu kurullar. Yeter ki, oluşumlarında siyaset (ve ticaret) belirleyici ol- masın. Bu konuya devam edeceğiz... vecdisayara yahoo.com Gerçekçiliğinden Sahneler' B Kültür Servisi - Nâzım Kültürevi bugün saat 19.30"da "Rus Gerçekçiliğinden Sahneler' başlıklı okuma tiyatrosuna ev sahipliği yapacak. Puşkin, Gogol, Lermontov, Herzen, Dostoyovski, Turgenyev, Dobrolyubov ve Çernışe\ski'nin yapıtlanndan yararlanarak B. Sadık Albayrak'ın hazırlayıp yönettiği okuma tiyatrosunda Nâzım Kültürevi Edebiyat Atölyesi İcatılımcılan Sevilay Uygur, Bahar Döner, Mehmet Küçük, Cemilcan Yusufoğlu, Şehriban Altuncevahir ve Sedanur Özgün rol alıyor. Teknik yönetmenliğini Cüneyt Tekin'in üstlendiği gösteride 19. yüzyıl Rus edebiyatından çarpıcı sahneler sergileniyor. (0 212 245 04 81) BUGÜN • ATATÜRK KÜLTÜR MERKEZİ nde 19.30'da İDSO konseri. Şef: Alpaslan Ertüngealp. Solistler: Ricardo Moyano (gitar), Jorge Cardoso (gitar). (0 212 251 56 00) • CEMAL REŞtT REY'de 20.00'de '4. Uluslarlarası Istanbul Dans Festivali' kapsamında Compagnia Balletto Classico. (0 212 232 98 30) • BABYLON'da 23.00'te Plaid konseri. (0 212 22 73 68) • YILDIZ ÜNÎVERStTESİ ODtTORYUMU'nda '5. YTÜ Gitar Günleri' kapsamında 10.00 - 14.00 arası Elena Papandreou'dan "vvorkshop", 15.30'da 'Geçmişten Günümüze Türkiye'de Gitar Eğitimi' konulu panel ve 19.00'da Elena Papandreou konseri. (0 212 293 83 73) • YAPI KREDİ SERMET ÇtFTER SALONU'nda 18.30'da 'Aynadaki Şantiye - IH' başlıkh Zeynep Mennan'm katılacağı 'Sanat Dünvamız Paneli' (0 2b2 252 47 00>
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle