19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
30NİSAN2004CUMA CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER dishab(a cumhuriyet.com.tr 11 Iran'da çokeşliliğe protesto • TAHRAN(AA)- îran'da çoğu kadın 250 kişi, çokeşliliği destekleyen bir diziyi yayımladığı ıçın devlet televizyonunu protesto etti. Göstericiler, muhafazakârlann, kaduılann "itaatkâr ev kadmı" olmasım ısteyen politikalannı eleştirdi. Kadmlar, muhafazakârlann kontrolündekı devlet televizyonunda yayımlanan, kocasına evlenmesi içın arkadaşını tanıştıran bir kadın karakterin yer aldığı dizi nedeniyle protesto kampanyası başlatmıştı. Gelibolu ammsatması • YVASHINGTON (AA) - Washıngton Post yazan Bob Woodward'un "Saldın Planı" adlı kitabında, Irak savaşı öncesınde Dışışlen Bakanı Cohn Powell'ın, ABD askerinın Türk topraklanndan geçinlmesi planına karşı çıktığı anlatıldı. Woodward, Povvell'ın Türkiye'den kuzey cephesi açılması planlanyla alay ederek "yüklerimizi Gelibolu'da mı boşaltacağız? Bu olmaz" dediğini aktardı. Kitaba göre Powell, "bu kadar büyük bir kuvvet, Türklerle anlaşmalann değiştirilmesini gerektirir" dedi. Bush ve Cheney ilade verdi • VVASHINGTON(AA)- ABD Başkanı George Bush ile Başkan Yardımcısı Dıck Cheney, 11 Eylül saldınlannı araştıran komisyonda dün ifade verdiler. Kayıt tutulmadan ve yemin etririlmeden yapılan oturumda, Bush ile Cheney'e, saldınlar öncesindeki uyanlara nasıl cevap verdikleri soruldu. Bush ile Cheney, oturuma birlikte girmeyi ve kapalı yapılmasını şart koşmuşlardı. ABD: İspail'e gitmeyin • W\SHEVGTON (AA) - ABD Dışişleri Bakanlığı, vatandaşlannı, güvenlik endişesiyle Gazze'den hemen aynlmalan ve Israil'e seyahat etmemeleri konusunda uyardı. Açıklamada, İsrail ile Batı Şeria ve Gazze Şeridi'nde kalmayı tercih eden Amerikalılardan da kalabalık yerlerden uzak durmalan ıstendi. Türkiye'den gelirken yakalandı • MADRİD (AA) - Fas'ın Kazablanka kentınde 16 Mayıs 2003'te meydana gelen terör saldınlanyla bağlantılı olduğu ıddia edilen Cezayirli bir kişinin, dün Barcelona havaalanında yakalandığı bildirildi. lspanyol haber ajansı EFE. Ulusal Mahkeme Hakimi Baltasar Garzon'un emriyle hakkında tutuklama emri çıkanlan Cezayirli'mndün Türkiye'den Barcelona'ya geldiğini ve havaalanında yakalandığını belirtti. Hakim Garzon. Kazablanka ve Madrid'teki terör saldınlan ile terör örgütü El Kaide'ye bağlı 4 kişinin 2000 Ekım ayında tstanbuPda yaptıklan iddia edilen toplantı arasında bağlantı olduğunu savunuyor. Yeşil Hat'ın iç sınır olarak kabul edilmesi Güney'de zafer olarak değerlendirildi Karar Rumları sevindirdiREŞATAKAR LEFKOŞA - A\rupa Birliği (AB) Daimi Temsilciler Komitesi'nin (CO- REPER), Kıbns'takı sının "YeşflHaT olarak belirlemesi \ e Rum yönetimi- nı, tüm Kıbrıs'a egemen "Kıbns Cumhuriyeti" olarak yeniden tescil etmesi, adanın güneyinde büyük memnuniyet yarattı. Sımerini gazetesi "Avrupa yoluyia taksinı yok" başlıklı haberinde, Gü- neyKıbns'ınüyelıksözleşmesinin 10. protokolünde yer alan "işgal nedeniy- le Avrupa normlarmm Kuzey'de uygu- lanmasının ertelenmesi" ifadesinin COROPER karanyla doğrulandığına dikkatçekti. AB'nın, Kıbns'mbirleş- tirilmesini hedeflediğini belirten ga- zete, bunu gerçekleştırinceye kadar, Kuzey ile Güney arasındaki ticaretin tabi olacağı tüzüklerle, "SchengenSöz- leşmesi" temelinde ateşkes hattında • Avrupa Birliği, KKTC'yi tanıyacak hiçbir adım atmadı. Alınan kararlar, bazı Türk ürünlerinin ancak Rum limanlanndan ihracına olanak sağlıyor. Kuzey'deki hava ve deniz limanlanna uygulanan ambargolar da sürüyor. yapıhnası gereken denetimlerin şöy- le kararlaştınldığını yazdı: 1- Dekonfrantasyon hartı, "işgal" nedeniyle AB'nin dış sının veya Kıb- ns Cumhuriyeti nin iç hartı anlamına gelmiyor. 2- Kıbns Türk ürünlerinin ihracı Kıbns Cumhuriyeti tarafından denet- lenmekte olan hava ve deniz limanla- n üzerinden yapılacak. Ürünler vergi, harç ve KDV'den muaf tutulacak. 3- Kıbns Türk ürünlerine onay bel- gesi, Avrupa Komisyonu'nun uzlaşı- sı ve tüzüklere uyulması ana sorum- luluğunu taşımakta olan Kıbns Cum- huriyeti nin oluru ile Kıbns Türk Ti- caret Odası tarafından verilecek. 4- Kaçak göçün önlenmesi içın "iç hattın" (ateşkes hattı) denetimini "Schengen Södeşmesi" çerçevesinde Kıbns Cumhuriyeti yapacak. Kıbns Cumhuriyeti vatandaşı olarak Kıbns- lı Türklerin serbest dolaşımlan mev- cut düzeni etkilemeyecek. 'KKTCülerden Kıbns Cumhuriyeti pasaportu istenecek' Simerini gazetesi, Brüksel'de, KKTC'deki hava ve deniz limanlan- na yönelik ambargolann kaldınlması ve AB'nin KKTC'de bir irtibat büro- su açmasının gündeme bile gelmedi- ğini belirtirken Alithia, 1 Mayıs son- rasında Kuzey'den Güney'e geçen Kıb- rıslı Türklerden "Kıbns Cumhuriye- ti" pasaportu isteneceğini yazdı. Ku- zey'de üretılen ürünlerin KKTC li- manlanndan ihracının yasaklandığını, buna karşın Rum hava ve deniz liman- lannın Türk ürünlerine açıldığını ha- ber veren gazete. tek açılımın bu nok- tada sağlandığına dikkat çekti. Fana- tik Mahi gazetesi de "İlk zafer" baş- lığını kullandı. Gazeteler, AB'nin ge- nişlemeden sorumlu üyesi Günter Ver- heugen'ın, referandum öncesinde söy- lediklerinin toplantı gündemine dahi gelmediğine de dikkat çektiler. Verhe- ugen, Rum tarafından "hayır" çıkma- sı durumunda AB suunnın Yeşıl Hat'ta sona ereceğini söylemişti. KKTC'nin eskı Londra Büyükelçi- si Tansel Fikri, Rum egemenlığinin tüm adaya yayıldığına dikkat çekerek "KKTC ve Türkiye'nin ada üzerinde- ki egemenlik ve garantöriük haklan ihlal edilmiştir" dedi. JM EHMETAÜ TALAT Tuzuge itiraz edeceğim' • Ikinci bir referanduma sıcak bakmayan Talat, Rum tarafından bir kez daha "hayır" çıkmasının birleşmeyi tamamen yok edecek sonuçlar yaratabileceğini de söyledi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - KKTC Başbakanı Mehmet AH Talat ve Başbakan Yardımcısı Serdar Denk- taş, 24 Nisan'daki referandum sonuç- lannı değerlendırmek \ e bundan son- ra izlenecek polıtikanın görüşülme- sı amacıyla Ankara'da temaslardabu- lundular. Talat, AB'nin son şeklini verdiği Kıbns tüzuğündeki pek çok maddenin kendilennı tatmin etmedi- ğinı söyledi. Talat, füzüğe itiraz ede- ceğini açıkladı Başbakan Tayyip Er- doğan, KKTC'nin bundan sonra dı- şanya karşı izleyeceğı politikalarda başanya ulaşması ıçın ıç çekişmeler- den uzak durmasını. Türkiye ile de bir- lik ve beraberlik içmde olmasım is- tedi. Talat, Serdar Denktaş Dışişleri Ba- kanı Gül'le öğle yemeğinde görüştükten sonra Başbakan Erdoğan ile bir araya geldi. Brüksel'de yaptı- ğı görüşmelerin olumlu geçtiğini an- cak son şeklini alan Kıbns tüzüğünün kendılerini tatmin etmediğini anlatan Talat, .AB'ye itiraz edecekJerini kay- dettı. Talat, tüzüğe göre KKTC mal- larının dışarıya ihraç edilmesinde Rum yönetiminin kabul edeceği bi- rimin vereceği sertifıkalann esas ola- cağını aktardı. KKTC mallannm ih- racı için Türk tarafının değil Rum ta- rafının muhatap almmasının kabul edilemez olduğunu anlatan Talat, bu yönde girişimleri olacağını söyledi. Başbakan Erdoğan ise Kuzey Kıb- ns 'ta birlık ve beraberliğin korunma- smın önemine dikkat çekti. Kıbns'ta- ki yeni süreçte bu birlık ve beraber- liğin hayati rol oynayacağını ıfade eden Erdoğan, iç çekişme görüntüsü verecek rutumlardan kaçınılmasını istedi. Erdoğan, KKTC'nin hem ken- di içinde hem de Türkiye ile ilişkile- rinde beraberlik ve dayanışma için- de olması gerektiğini belirtti. NTV'ye verdiği demeçte de ikin- cı bir referandum konusuna sıcak bakmayan Talat. Rum tarafından bir kez daha "hayır" yanıtının çıkması- nın birleşmeyi tamamen ortadan kal- dıracak sonuçlar yaratabileceğini de söyledi. Ispanyol askerieri Irak'tan geri çekildi. lspanya'nın yeni sosyatist Başbakanı Jose Luiz Zapatero, ülkelerine dönen askerieri Madrid'in 400 km. bansındaki Botoa üssündc askeri törenle karşıladı. (Fotograf: REUTERS) KKTC'li parlamenterlerin AB toplantılarında temsiliyet hakkı reddedildi AKPM'deRum baskısıDış Haberler Servisi - Av- rupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM), Kıbns tasa- nsını değişiklik önergeleriyle kabul etti. Tasanyla Kıbnslı Türklere uygulanan yaptınm- lann gözden geçirilmesi çağ- nsı yapıldı. Ancak Kıbnslı par- lamenterlere polirik statü veril- mesi reddedildi. Rum parla- menterlenn önergesiyle değiş- tirilen maddede Kıbnslı Türk parlamenteriere AKPM'de tem- siliyet hakkı sağlanması öngö- rülüyordu. Avrupa Konseyi Parlamanter- ler Meclisi'nde onaylanan ta- sanda Kıbnslı Türkler "evet" oyu için kutlandı. Başta AB ve Avrupa Konseyi ve BM olmak üzere, uluslararası topluma, Kıbnslı Türkleri izolasyondan kurtarmak için açılım çağnsı yapıldı. Avrupa Konseyi Parlamenterler Mec- lisi BM'den, KKTC'ye uygulanan yap- hnmlann haklı olup olmadığını göz- den geçirmesini istedi. AKPM genel kurulunda kabul edilen kararda, Avru- pa'daki siyasi liderlerin KKTC'ye ma- li yardım yapılması ve adanın kuzey i- ne yönelik uluslararası yaptınmlann azaltılması yolunda verdikleri deste- ğin memnuniyetle karşılandığı belir- tildi. Kararda, "BM'nin de bu yaptınm- ları tenıel alan kararlann hala hak- lı olup olmadığını gözden geçirme- si gerektiği" ifade edildi. "Referan- dum sonucunda birleşik Kıbns için açık destek veren KKTC'nin Avru- pa'daki siyasi tartışmalarda tenısil hakkından mahrum bırakılmasının RUSYA. ÇİN VE FRANSA ANNANI SUSTURDU NEW YORK (AA) - BM Güvenlik Konseyi, 2 gün süren Kıbns görüşmelerinin ardından, Kıbns Türkleri'nin durumlannı iyileştirici bir başkanhk açıklamasımn üzerinde uzlaşma sağlayamayınca, bir basın açıklamasıyla yetindi. Konseyin Dönem Başkanı Almanya'run BM Büyükelçisi Günther Pleuger tarafından yapılan basm açıklamasında, BM Güvenlik Konseyi'nin referandumlann sonuçlannı saygıyla karşıladığı belirtilirken, birleşme planının başansızlığa uğraması nedeniyle Genel Sekreter'in uğradığı düş kınklığının paylaşıldığı kaydedildi. Alman Büyükelçi, açıklamasından sonra gazetecilerin sorularını yanıtlarken, konseyin başkanhk açıklaması yerine basın açıklamasıyla yetinmek zorunda kalması konusunda yorum yapmadı. Konseyde Türk tarafina destek veren ve adada Türkler'e yönelik tecridin kalkmasını isteyen Pakistan'ın BM Daimi Temsilci Yardımcısı Mesud Halid de yaptığı açıklamada, ülkesinin Kıbns Türlderi'ne yönelik tecridin kalkmasına ahfta bulunacak bir başkanhk açıklaması çıkması için çaba gösterdiğini, ancak bunun yeterince taraf bulmadığıru ifade etti. Diplomatik kaynaklar, konseyinbir basın açıklamasıyla yetinmesinde, Rusya'nın Cin ve Fransa'nın engellemelerinin büyük etkısi olduğunu kaydettiler. artık haksızlık olacağı" vurgulanan tasanda, "Bu tür yalnızlığın birleşik Kıbns'a karşı çıkanların tutumla- nnı güçlendirecegi" görüşü savoınul- du. Referandum sonucunun "derin ha- yal kınklığı'' yarattığı ifade edilen kararda, BM planını kabul eden Kıb- nslı Türklerin takdir edildiği bildiril- di. KKTC'li pariamenteriere engel Oylama sırasında, karar tasansın- da yer alan ve KKTC'li parlamenter- lerin AKPM genel kurul ve uzmanlık komisyonu çahşmalanna katümala- nyla birlikte söz almalannı isteyen bö- lüm geniş tartışma yarattı. AKPM içindeki Yunan ve İngiliz parlamenterlerin sunduğu değişiklik önergesinin kabul edilmesiyle bu ta- lebe karşı çıkıldı ve bunun yerine, "AKPM'nin, Kıbns Türk kesimi temsilcileriyle genel kurul ve ilgili ko- misyon çalışmalannda daha yakın ilişkiye girmesi ve Kıbnsb Türk tem- sikilerin Rum kesimi heyeti içinde yer almalan" çağnsında bulunuldu. KKTC'li parlamenterlere doğrudan genel kurul ve komisyon toplantılan- na katılma hakkı verecek bu bölümün karardan çıkanlması, Türk parlamen- terler arasında hayal kınklığı yarattı. Bu arada, genel kuruldaki tartışmala- ra sırasında, A\Tupah parlamenterler Rumlann "hayır" oyu kullanarak pla- na karşı çıkmalannı eleştiren konuş- malar yaptılar. Erdoğan referandumun tekrarlanmasına sıcak bakmazken Türk tarafının ödüllendirilmesini istedi De Soto ikinci referandum için nabız yokladı Kıbns'taki görevi sona eren De Soto, .\nkara'ya veda etti. De Soto Başbakan Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Gül ile görüştü. ANKARA (CumhuriyetBüro- su)-BM Genel Sekreteri KofiAn- nan" m Kıbns Özel Temsilcisi Al- VSÜTO De Soto, Annan planının ikin- ci kez referanduma sunulması ko- nusunda Ankara'nın nabzını yok- ladı. De Soto, BM'ye sunacağı Kıbns raporunda her şeye karşın hakkaniyetli davranacağını belirt- ti. Başbakan TayyipErdoğan, ikin- ci referanduma sıcak bakmadık- lannı, GKRY'nin 1 Mayıs'tatüm adayı temsilen AB'ye üye olaca- ğını belirterek, adadaki gerçek- fere ve oluşan bu yeni duruma uy- gun davramlmasım istedi. .Annan Planı'nın referandumda Rum tarafinca reddedilmesinin ardından görevi sona eren De So- to, dün Ankara'ya veda etti. De So- to'nun ilkdurağı Dışişleri Bakan- lığı oldu. Dışişleri Bakanı Abdut- lah Gül ve yaklaşık 4 yıldır Kıb- ns müzakerelerinde birlikte ol- duğu diplomatlarla görüşen De Soto, daha sonra Başbakan Erdo- ğan ile biraraya geldı. De Soto, Annan planının red- dedilmesinın Rum tarafuıı, özel- likle de Papadopulos'u zora sok- tuğunu savoındu. De Soto. ıkincı referanduma Türk tarafirun nasıl baktığı konusunda nabız da yok- ladı. Başbakan Erdoğan, artık bu kapının kapandığım ve Kıbns'ta yeni bir durumun ortaya çıktığı- nı ima ederek. referanduma sıcak bakmadıklan mesajını verdi. GKRY'nin 1 Mayıs'ta AB'ye üye olacağına dikkat çeken Erdoğan, "Hepimiz bu yeni durum ve ger- çeklereuygun danranmahyız. Ada- da banştan yana rurum sergile- yen Türk tarafi ödüüendirilmeo" diye konuştu. De Soto,gazetecilerin sorulan- nı yanıtlarken de BM'nin yakın gelecekte Kıbns'ta yeni bir giri- şim başlatmayı düşünmediğini söyledi. Annan, bundan sonra Rumlann istemesi durumunda ikinci bir referandumun Güney'de yapılabileceğini söyledi. De So- to. Kıbns Türklerinin referan- dumda "evet" demesiyle planının "yan kabul edilmiş" olduğunu saMindu. BIÇAK SIRTI EROL MANİSALI 'Ben Sana Mecburum../ Sky Türk'ün ekranına Attilâ llhan'la birlikte çı- kıyoruz. Ikimizin arasında Özge Özsağman tüm haşmetiyle oturuyor. Kıbns'ı konuşuyoruz, ertesi gün referandum var. - Aslında sadece Kıbns'ı değil dünya dengeleri- ni, bölgemizin durumunu, Amerika ve Avrupa'nın marifetlerıni konuşuyoruz. - Amerika'yı ve Avrupa'yı, kapitalizmin nasıl sü- rüklendığini tartışıyoruz... - Batı'nın dev şirketlerinin dünyayı (veTürkiye'yi) denetim altına almak için yaptıklarını anlatıyoruz... - Ve sonucunda Batı emperyalizminin Kıbns'a na- sıl el atmak istediğini göstermeye çalışıyoruz... Referandumda "eyeflerin tarafında Amerika, Avrupa, AKP, büyük şirketler, gayri milli sermaye ve medyası toplanmışlar. Iki saat sonra programın sonunda özge birsürp- rizyapıyorve Attilâ Ilhan'ınCD'siniçaldınyor, "Ben sana mecburum..." diye sürüp giden şiiri dinliyo- ruz. - Içim sızlıyor belki de gözümden bir damla yaş süzülüyor... - Yalnız benim değil özge'nin de, Attilâ llhan'ın da... - "Ben sana mecburum..." sözlerini sanki Kıb- rıs'taki insancıklar söylüyor... - Avrupa'nın esiri olmaya, hem de yann bir Rum adasında azınlıktaki insancıklar olaraK... - Eskiden ingiliz ezmiş, sonra Rum hırpalamış... Şimdi de Ankara arkasını dönmüş, başının çare- sine bak diyor, onu ıtiyor... Kendı başını kurtarmak için... Gitde nereye "yamanırsan yaman", benden sana hayır yok diyor... - "Bize Türkiye'den hayıryok" diyen insancıklar da gidiyorlar. Yann yurtlannı, Kıbns'ı terk edip çil yavrusu gibi sağa sola dağılacaklar. Ya da Rum ge- lip basacak... - "Ben sana mecburum..." diye yabana koşan, yabana itilen ınsanlar... Ortada bırakılan ve sonun- da mecbur edilen insanlar...Türkiye'yeyaklaşmak yerine bir Avrupa kimliği için öz yurdunu adayı ya- nn terk etmek zorunda kalacak insancıklar... - "Artık ben yokum, toprağım yok, vatanımyok" diyerek boynuna bağladığı kimlikle Avrupa kapı- larına bir yetim gibi bırakılan insancıklar... - Emperyalizmin sadakasına bırakılan kımsesiz- ler misalı... - Ne yapsınlar, Avrupa kapısına terk edilen ye- timler Ben sana mecburum..." demeyecekler de ne diyecekler? - Türkiye beni terk etti, beni sana mecbur etti, başka çarem yok demek zorunda kalan insan- cıklar... Kim, kimi, neden?.. Soğuksavaş birti, Türkiye "Batı'nın dışına vekar- şısına alındı" ve aynştırma başladı... Once Kıbns dediler, Kıbrıs'taki Türklere de kale duvarlarının dı- şında mı kalmak istıyorsunuz yoksa "iltica mı ede- ceksiniz" diye sordular... Ve "evet"yanrtını aldılar... - öyle ya Ankara onlara arkasını dönmüştü. Hükümet, "Ben artık kanşmıyorum, garantörfa- lan değilim, siz karar verin" diyerek onlan yaba- na itiyordu. Ankara'nın "yüksek tepelerinden" de bir esinti gelmemışti. Insancıklaraseçenek bile bırakılmamış- tı. Ankara, Brüksel, VVashington hep birlikte "Evet deyin, evet deyin" diye tempo tutuyorlardı. Arala- nndaanlaşmışlardı, itiyorlardı. İnsancıklar mecbur bırakılmışlardı, başka seçenekleri yoktu. Evet de- mezlerse bir yetim gibi ortada kalacaklardı... Onlar da gitmeye karar verdiler... Yansı Anado- lu'ya postalanacaklar... Kalan yarısı Avrupa kimli- ği ile sağda solda iş tutmaya çalışacak. Ama ya- nn Kıbns'ta bir tek Türk kalmayacak... Ankara, vVashington, Brüksel anlaşmış, mecbursun... - "Ben sana mecburum..." sözlerınde Kıbns'ta- ki insancıklann kaderi dile getiriliyordu sanki... Içi- miz belki de bunun için sızlıyordu... Yanağımıza dü- şen damlalar bundandı. - insancıklar adacıklanndan aynlmak istemese- ler bile öyle ya da böyle gönderileceklerdi... Iste- meseler de mecburdular, başka yol yoktu... Batı emperyalizmi silahlannı donanmış, keskin dişlerini göstermişti... Mehmet Akrf bu defa ya- nılmıştı... Çünkü canavar içimizdeydi... Ve yedi dü- velin uzantılan... İnsancıklar "Ben sana mecburum..." diyerekgi- diyorlardı, yavaş yavaş... www.istanbul.edu.tr/iktisat/emanisali BOP'DE tLK SOMUT ADIM Ortadoğu için Marshall Planı YYASHINGTON (A.4) - ABD'nin Bü- yük Ortadoğu Projesı (BOP) çerçevesinde ilk somut adım olarak Se- natör Joe Liebernıan ve ChuckHagel, Orta- doğu'da bir kalkınma bankası kurulması ve bu ülkelere ekonomik yardım sağlanmasını içeren bir tasarıyı Kongre'ye sundu. Demokrat Parti Con- necticut Senatörü Li- ebennan ile Cumhuri- yetçi Parti Nebraska Se- natörü Hagel'ın spon- sorluğunda sunulan ta- san, 2. Dünya Savaşı sonrasında, aralannda Türkiye'nin de bulun- duğu bazı ülkelerin Ba- tı'yla bütünleşmesi amacıyla ABD'nin sağ- ladığı Marshall yardı- mına atfen, "\eni Mars- hall Planı" olarak da anılıyor. Lieberman ve Hagel, Kongre'de, BOP kapsa- mındakı 17 ülkenin ABD'dekı büyükelçi- leriyle bir toplantı yap- tı. Türkiye'nin Was- hington Büyükelçisi FarukLoğoğlu da top- lantıya katıldı. Tasan- da, "Bü>ük Ortadoğu ve OrtaAs\a Kalkınma Bankası" kurulması maddesi yer alıyor. Tasanda. Büyük Or- tadoğu ve Orta Asya Kalkınma Vakfı oluş- turularak yardım prog- ramlannın yönetilme- si de bulunuyor. Tasa- n, "Demokrasi Fonu" aracılığıyla shil toplum ve hukuk kurallannın desteklenmesini de ön- görüyor. Tasanda ABD'nin, söz konusu ülkelere 5 yıl boyunca, yılda 1 milyardolarba- ğışta bulunması ve programa, diğer ülke- lerden de destek sağ- lanması öngörülüyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle