19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
29 NİSAN 2004 PERŞEMBE CUMHURtYET SAYFA Mustafa Kemal Atatürk bağnazlığa karşı olan modern düşünce yapısmın temelini okuldayken aldı Aychnlanma ışığı Bvrim Beşiği üyük Devrimci, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, 1881 yıhnda Selanik'te dünyaya geldi. Annesi Zübeyde Hanım ev hanımıydı. Babası AB Fıza Iky memuriyeti bırakıp ticarete atılmıştı. Mustafa, önce annesinin istegiyle mahalle mektebine gönderildi, ancak birkaç gün sonra babasının istediği okul olan ve o çağa göre modern eğitim veren Şemsi Efendi Okulu'nageçti. Şemsi Efendi'ninbuokulu, 1890 yılında küçük Mustafa üçüncü suııftayken Fevziye Mektebi ile birleşti ve sekiz yıllık bir Rüştiye halinde teşkilatlandı. Altıncı sınıftayken babasını kaybeden Atatürk 'ün egitimi de aksadı. Önce Selanik Mülkiye tdadisi'ne girdi, ama asker olmak istiyordu. Selanik Askeri Rüştiyesi'nin giriş sınavını kazandı ve 1893 yılında bu okula yazıldı. tki yıl sonra Manastır Askeri İdadisi 'ne gıren Atatürk, yaz tatilini Selanik'te geçirirken boş durmadı; College des Freres de Sallede özel dersler izleyerek Fransızcasmı ilerletti. Manastır Askeri İdadisi'nde arkadaşlanyla Nanuk Kemal ve Tevfik FTkret gibi şairlerin özgürlükçü düşünceleri üzerine konuşup tartıştıklan yer alıyor anılarda. Atatürk'ün bağnazlığa karşı olan modern ve aydınlık düşünce yapısmın temelini, değerli öğretmenlerinin de desteğiyle Selanik'te attığını söylemek yanlış olmaz. Örneğin, ilkokul öğretmeni Şemsi Efendi (Şinton Zwi), yabancı bir okulda edindiği tecrübenin HareketOrdusu tophı halde, Mustafa Kemal orta sırada soldanlO. sırada. 31 Mart olayı ve Hareket Ordusu tttihatçılara karşı muhalif grup Nısan 1909'da gerici-karşıde\Tİm gırişiminde (Nısan 1909) bulundu. II. Abdülhamid'in edilgenliğinden güç alan, "şeriat isteriz" parolasıyla dini, propagandalanna alet eden ve tutucu güçlerin destegıni sağlayan muhalefet, Ittihatçılan fstanbul'dan kovup, onlann siyasal iktidar üzerindeki denetimlerini kaldırmak istedi. Ancak "devrimci" Selanik, olaylara bir kez daha seyirci kalmak istemedi ve Hareket Ordusu Istanbul'a doğru yola çıktı, îstanbul'da duruma egemen oldu. Denetimlerine giren Meclis-i Mebusan'm aldığı karar • Selanik Askeri Rüştiyesi Mustafa Kemal'in yaşamını etkileyen en önemli okullardan biri oldu. Yüzbaşı Mustafa Bey (Üsküplü Mustafa Sabri), Mustafa'nın (Atatürk) Selanik Askeri Rüştiye'sinde matematik öğretmeniydi. Yüzbaşı Mustafa Bey, öğrencisinin yeteneklerini ve olgunluğunu fark edip ona 'Kemal' admı verdi. Rüştiyesi oldu. Yüzbaşı Mustafa Bey (Üsküplü Mustafa Sabri), Mustafa'nın (Atatürk) Selanik Askeri Rüştiyesi'nde matematik öğretmeniydi. Öğrencisinin yeteneklerini ve yaşına göre olgunluğunu fark edip ona "Kemal" adını verdi. Bu okulda Mustafa Kemal'e özel ilgi gösteren başka bıri daha vardır: Fransızca ögretmeni Yüzbaşı Nakiyüddin Bey. Ali Güler'in kaleme aldığı "Bir Dâhinin HayatT adlı kitaba göre, Selanik Askeri Rüştiyesi'nde 1908'e kadar 20 yıl Fransızca öğretmenliği yapan Yüzbaşı Nakiyüddin Bey. genç Mustafa Kemal'e bir taraftan gelecege ilişkin fikirler verirken bir yandan da "Sen Fransızcanın peşini bırakma" öğüdünde bulunmuştur. ve Seyhülıslam'ın fetvasıyla II. Abdülhamid tahttan indirildi ve Selanik'e sürgüne gönderildi. Burada, yakınlanyla Alattini Köşkü'ne yerleştirildi. Balkan Savaşı sırasında Selanik'in savunulamayacağı anlaşılınca Istanbul'a getirildi. Bu arada, 31 Mart ayaklanmasını bastırmaya giden orduya, Hareket Ordusu adını veren de Yeşilköy'e kadar kurmay başkanlığını yapan da Mustafa Kemal'di. Ayaklanma bashnldıktan sonra Selanik'e dönen Mustafa Kemal, tttihat ve Terakki'nın ikinci büyük kongresine Trablusgarp delegesı olarak katıldı. ardından Selanik'tek ilk modern okullardan birisini açan ve ünü bütün kente yayılmış bir eğitimciydi. Tarihçiler Şemsi Efendi'nin etnik kökeni konusunda farklı görüşler bildirseler de buluştuklan ortak bir nokta var: Atatürk'ün aydınlık ve yenilikçi fikirlerinde, disiplin duygulannın gelişmesinde Şemsi Efendi'nin öğretim ve uygulamalannın önemli bir payının olması. (Şemsi Efendiden ilerleyen bölümlerde yeniden bahsedeceğiz) Atatürk'ü etkileyen bir diğer okul Selanik Asker Vatan ve Hürrlvet Cemiyeti Sonradan. Mustafa Kemal'in Şam'da kurduğu Vatan ve Hürriyet Cemiyeti'nin Selanik Şubesi'nin kuruluşunda, 31 Mart Olayı'nın bastınlmasında öğrencisiyle çalışan Nakiyüddin Bey, Cumhuriyet döneminde Atatürk'ün istegiyle milletvekili adayı gösterilmiş, üç dönem milletvekili de seçilmiştir. Atatürk'ün yolu, doğduğu kente subay olduktan sonra da düşer. Şam'da yakın arkadaşlanyla II. Abdülhamid'in baskı yönetimine karşı kurduğu " Vatan ve Hürriyet" adlı cemiyetin faaliyetlerini Selanik'e taşımak ister. Ne var ki, bu cemiyet daha yaygın ve etkın olan tttihat ve Terakkı Cemiyeti içinde erir. Mustafa Kemal, tttihat ve Terakki Cemiyeti'ne ise 1907 yılında üye olur. Rumeli'deki hareket önlenemeyince II. Abdülhamid meşrutiyeti ilan etmek zorunda kaldı 101 pare top atışıyla kutlamaV"ttıhat ve Terakkı Cemiyeti nihayet 1908 yılında çalışmalannı gizli olarak sürdürmekten vazgeçip Makedonya'daki duruma hâkim olmak amacıyla yapılan toplanhda, açığa çıkmayı düşünmeye başlamıştı. Selanik'te, Avrupa'run büyük devletlerine (Düvel-i Muazzama) cemiyetin varlığının ve nüfuzunun açıklanması karan alındı. Büyük devletlere Makedonya'daki kanşıklığı ancak cemiyetin düzeltebileceği ve Avrupa'mn sonuç vermeyen ıslahat çalışmalanndan vazgeçmesi gerektiği söylenecekti. Irtihatçılar, bir manifesto hazırlayarak büyük devletlerin konsoloslanna gönderdiler. Cemiyetin Manastır merkezi, padişaha Kanun-u Esasi'yi yürürlüğe koymasını ve 26 Temmuz'a kadar Meclis-i Mebusan'ın açılmasına izin vermesini isteyen bir son uyan telgrafi çektı. 24 Temmuz'da, Sadrazamın Hilmi Paşa'ya çektiği telgrafta, padişahın halkm iradesine uyarak meşruti ıdareyi geri getırmeye karar verdiği bildiriliyordu. Sabah saat dokuzda, Hilmi Paşa Meşrutiyefin ilan edildiğinı açıklayan fermanı okudu. Yani, Rumeli'deki hareketı önleyemeyeceğini anlayan Abdülhamid, ikinci Kanun-u Esasi'yi yürürlüğe koydu (23 Temmuz 1908). tttihat ve Terakki Cemiyeti ile Meşrutiyet bütünleşti. II. Meşrutiyefin ilaıunı Istanbul sakin karşılarken Selanik'te bu haber 101 pare top ateşiyle kutlandı. Kente bayram havası hâkimdi. Her yer bayraklar, flamalar ve çiçek taklanyla süslenmişti. Din ve miUet farkı olmaksızın binlerce insan sokaklardaydı. Azınlık desteğl Jön Türk hareketı, ilk aşamalannda, 1906'dan sonra Ittihat ve Terakki Cemiyeti'nin genel merkezini banndıran Selanik'te tüm azınlıJdann ilgisini ve desteğini gördü. Önde gelen Hıristiyanlarla Yahudiler desteklerini vermekle birlikte, darbenin başansından ve Meşrutiyet hareketinin Türk milliyetçiliğinin motoruna dönüşmesinden sonra derhal geri çekildiler. Ittihatçılar arasındaki Türklerin çoğu, birlik ve üerlemenin yönetimde merkezileşmeyle mümkün olduğunu düşünürken genellikle azınlıklardan oluşan bir grup, yetkinin dağıtılmasından hatta federal bir yapıdan yanaydı. Kanun-u Esasi çok partili temsil sistemine olanak sağlamıştı, ama 1909'dan sonra gayrimüslimlerin çoğu çokuluslu partilerden aynldılar. Yahudilerle Hırsitiyanlann çekilmesi Jön Türkler'i yalruzca Müslüman yandaşlanyla yetinmek zorunda bıraktı. Bu yüzden Selanik'te nüftızlan son derece azaldı; öyle ki 1910'a gelindiğine belediye meclisinin kontrolünü bile yitirmişlerdi. Yarın: Neden Selanik II. Meşrutiyet ilan edildikten sonra Selanik'i bayram havası sarmışü. (Fotograflar: Makedonya Bağımsızhk Müzesi arşivi) 'teyandıtttihat ve Terakki KutsalMtapve tabancaüstüne edilen büyük yemin stanbul'da Askeri Tıbbiye öğrencilen tarafindan 1889aa"lttihadiOsmani" adıyla bir cemiyet kuruldu. Aynı yıl, Paris'teki Jön Türkler'in önderi Ahmet Rıza Bey ile ilişki kuruldu ve "Osmanh Itöhat ve Terakki Cemiyeti" adı benimsendi. 1906'da ise Selanik'te gizli "Osmanh Hürriyet Cemiyeti" kuruldu. Örgütte, Selanik Posta Idaresı Başkâtibi Mehmet Talat da (Paşa) vardı. Dr. Nazun, Paris'ten gizlice Selanik'e gelerek bu cemiyetle anlaşmaya vardı ve iki cemiyet "Osmanh Terakki ve tttihat Cemheti" adı altında birleştıler. Osmanh Hürriyet Cemiyeti yöneticilen, yeni derneğin Selanik merkezi yönetiminde görev aldılar. Abdülhamid istibdadına karşı gizli olarak kurulan cemiyetin temel stratejik hedefi Osmanh 'nın parçalanmasını önlemek ve kopmalan durdurmaktı. Cemiyet, mason localanna özgü ritüel ve uygulamalannın etkisiyle baştan itıbaren hücresel ve hiyerarşik bir yapıda j kuruldu. i Yemln Kurulu Bazı kaynaklara göre, cemiyet kapitülasyon kurallan gereği "dokunulmaz" olan mason localanndan toplantılan ıçın yararlanıyor, yeni taraftarlar kaydetmek içm özellikle ttalya locası Makedonya Risorta ile Fransız locası Veritas'ı kullanıyordu. Cyeler, masonlann merasimıne benzer yöntemlerle cemiyete alınırdı. Rehber üyelerce önerilen ve uygun görülen kışiler. "Tahlif heyeti (yemin kurulu)" önünde yemin ederlerdi. Heyetın başkanı önce cemiyetin amaçlannı, cemiyet üyelerinin yükümlülüklerini aday üyeye anlatır, sonra genel merkezin hazırladığı yeminı okurdu. Aday üye, inandığı dinin kutsal kitabına, hançer ve tabanca üzerine el basarak yemini tekrarlardı. Genel merkez üyesi ve mason üstadı azamı olan Talat Bey'in (paşa) de etkisiyle cemiyet, kutsal bir birlik havasında sıkı bir disiplin içinde çalıştı. Ordudan venl üveler Cemiyet, özellikle Edirne'de \e Selanik'te bulunan 2. ve 3. Ordu'nun ve deniz kuvvetlerinin subaylan arasında hızla yeni üyeler kazandı. Kurucu üyeler arasında Mehmet Talat (Paşa) dışında, Mithat Şükrii ve tsnıail Canbolat. ilk üyeler arasında Kâzun Karabekir, Süleyman Askeri ve Enver (Paşa) bulunuyordu. Cemiyete katılanlann çoğu ordu mensubu olsa da bürokratlar, doktorlar, aMikatlar, öğretmenler de yok değildi. A. L. Macfie'nın, "Osmanh'nın Son YıDan" adlı kitabında, ".«Araşnrmacılar, devrimin altmda vatan asıl nedenlerin başka yeıierde, geneffikle küçümsenen bir faktör olan Abdülhamid rejiminin çürümuşlüğünde; sık sık dile getirüen, ordunun hükümetten soğumasında; başka araşürmacılann yanı sıra Rus devTİmcisi ve Balkaniardaki olaylann yakın takipçisi Lev Troçkı tarafindan da değinilen, Osmanh burjuvazisinin ve entelektüellerinin hoşnutsuzluğunda ve o dönem de Avrupa'nm yanı sıra Asya'da hâkim olan devrimci değişinı atmosferinde aranması gerektiği konusunda uzlaşmaktaduu." diye yazıyor. 'in ibnı gazetelerikaraborsayadüşürdü Meşrutiyet haürası. ~r TrürrK'et ilan eden tttihat ve Terakki r—ğ Cemiyeti'ni basın da destekledi. tkdam, JL A. Sabah gibi eski gazetelerin yanında tslamcı görüşleri yayan Sırât-ı Müstakim'i bile cemiyet yanlısı yaptı. Anayasanın (Kanun-u Esasi) ilanından hemen sonra 25 Temmuz'da tkdam 60 bin, Sabah 40 bin baskı yaptı. Öğleden sonra gazeteler karaborsaya düştü; satış fıyatlannın hayli üstünde satıldılar. Selanik'te çıkan tttihat ve Terakki, Hürriyet, Rumeli ile tstanbul'da yayunlanan Tanin ve Şûrayı Ümmet, cemiyete ait ya da bağlı gazetelerdi. Tercümanı Hakikat, Tasviri Efkâr gibi tarafsız gazeteler; Kalem, Karagöz gibi mizah dergıleri de cemiyeti desteklediler. Ama daha sonraki yıllarda kimi gazeteler cemiyete cephe alacaktı. Gilles Veinstein'ın derlediği ve Cüneyt Akann'ın Türkçeye çevirdiği "Selanik, 1850-1918" adlı kitapta, modern kent Selanik'in, imparatorluğun belli başlı düşünce odaklanndan bin haline geldiğinden, Abdülhamid döneminde, sansürün ımparatorlukta kendisini ağır bir biçimde hissetirdiği dönemde, Avrupa gazetelerinin Colombo Oteli'nde olduğu gibi Selanik'in büyük otellerinin çoğunda bulunabildığini yazıyor. "Padişaha ve çevresine sert bir biçimde saldıran yabancı gazeteler ve hatta sürgündeki Jön Türkler'in yayın organlan. kentteki yabancı postalar aracıhğıyla halka ulaşabiliyordu. Öte yandan, Fransızca Le Journal de Salonique'in ve Türkçe Asır'uı egemenliğindeki Selanik basırn, başkentteki basuıa göre daha özgür bir ortamda faaüyet gösteriyordu... Selanildi birkaç edebiyat dergisi başkentteki meslektaşlaruun yayımlamayı göze alamayacaklan bazı makaleleri yayunhyoriardL Bu açıdan, Selanik'te 1896'da kurulan Mütalaa dergisinde. İstanbul'da şiirlerinin yayımı fnlen yasak olan büyük şair Tevfik Fikret'in şiirleri bulunabilryordu.." diye yazıyor. Cökalp ve Sertel Selanik'teki edebiyat çevresinin önemli bir ismi İttihat ve Terakki Cemiyeti üyesi Ziya Gökalp'di. Cemiyetin çıkardığı "Genç Kalemler" dergisi'nde şiir ve makaleleri çıkan Gökalp Meşrutiyetin ardından "Yeni Hayat" düşüncesini ortaya atmıştı. Gazeteci ve düşünce adamı Mehmet Zekeriya Sertel, 1890'da Usturumca'da doğdu. Gazeteciliğe, tttihat ve Terakki'nin Selanik'te çıkardığı Rumeli'de başladı. Gazetenin başına Istanbul'dan Yunus Nadi getirilmişti. (Nadi daha sonra Cumhuriyet gazetesini kurdu.) Sertel, 19 yaşındayken "Yeni Hayat" düşüncesini destekleyen "Yeni Felsefe Dergisini" çıkarmıştı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle