Katalog

29 NİSAN 2004 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER CRR'de bip Çıplak Hamter • Bu sene dördüncüsü düzenlenen Uluslararası Istanbul Dans Festivali önceki gece Cemal Reşit Rey (CRR) Konser Salonu'nda başladı. CRR Konser Salonu Genel Sanat Yönetmenliği'nce düzenlenen festivalin açılış gecesınde, Cemal Reşit Rey Dans Tıyatrosu. koreografisi Ismael . Ivo'ya ait "Naked a« | <m .m* H a m l e r ( Ç ı p l a k ,'Jfi^ Hamlet) adlı gösteriyi , ^3ft sergiledi. Üniversitenin gurur gecesi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Avrupa Konseyi Parlamenterler Asamblesi, Trakya Üniver- sitesi Sultan 2. Beyazıt Müzesi'ni özgün yapısı nedeniyle ödüllendirdi. Avrupa'dan 60 üniver- sitenin aday olduğu ödülü kazanan üniversite, 1 yıl boyunca ödülü elinde rutacak. Marmara'da deprem tahmini • ISTANBUL (AA) - Istanbul Ticaret Üniversıte- si'nde düzenlenen 'Marmara'da deprem riski" konulu toplantıda konuşan sismoloji uzmanı Prof. Dr. Ülben Ezen, "Marmara'da, aletsel büyüklüğü maksimum 6.75 olan deprem meydana gelir. Marmara Bölgesi'nde olacak depremın aletsel büyüklüğü, 6.25-6.75 arasında değişır. Marmara, bundan önce de böyle depremler üretti. bundan sonra da üretecektir" dedi. tZGÎNİSÖZÇtZGÎNİN Turhan Selçuk KAPKAÇ OLAYLARI ARTIYOR (BASINDAN) Dernek Başkanı Coşkun Özdemir: Maddi destek yanmda gönüllü yardımı da gerekiyor Kas hastalanndançağnvar Koç'un hayali gerçek oluyor • SOFYA (AA) - Koç Holdıng Şeref Başkanı Rahrru Koç, yelkenli ile dünya turu hayalini bu yıl gerçekleştiriyor. Opet-Aygaz Bulgaria E.A.D'nin Bulgaristan'dakı ilk istasyonunun açıhşına katılan Rahmi Koç, gazetecilerin sorulan üzerine, yelkenli ile dünya turuna 16 Eylül'de başlayacağını bildirdi. Koç, teknenin rotasını Atina, Nice, Cebelitank, Kanarya Adalan ve Karayibler olarak açıkladı. Yeğen Sabancı toprağa verildi • tstanbul Haber Servisi - Vatani görevini yaptığı Burdur'da geçırdıği kalp krizi sonrası vefat eden Cem Sabancı'nın (23) cenazesı Teşvikiye Camısı'nde kılınan cenaze namazmın ardından Edirnekapı aile mezarlığında toprağa venldi. Sabancı Holding'in kurucusu Hacı Ömer Sabancı'nın kardeşinin torunu olan Cem Sabancı'nın babası Kaya Sabancı ve annesi Aynur Sabancı ile diğer aile üyelen Teşvikiye Camii'nde tazıyeleri kabul ettiler. Günde 5 bin kişi kazaya kurban • Haber Merkezi - Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Türkiye Temsilciliği'nde, '28 Nisan Dünya tş Sağlığı ve Güvenliği Günü' dolayısıyla düzenlenen etkınlikte konuşan ILO Türkiye Direktörii Gülay Aslantepe, dünyada her gün 5 bin kişinın iş kazalarında yaşamını yıtirdiğinı, yıllık küresel gelirin yüzde 4'ünün de iş kazalarında kaybedildiğini açıkladı. 1 kişiye 492 milyar • ANKARA(AA)-Şans Topu'nun bu haftaki çekilişinde kazanan üst kolon numaralan, '2, 3,23. 25, 31' alt kolon numarası ıse '10' olarak belirlenirken, 5 artı 1 bilen 1 kişi 492 milyar 810 milyon lira ikramiye kazandı. Çekilişte. 1 artı 1 bilenler 950 biner, 2 artı 1 bilenler 2 milyon 100 biner. 3 bilenler 1 milyon 750 biner, 3 artı 1 bilenler 7 milyon 350 biner, 4 bilenler 16 milyon 600 biner, 4 artı 1 bilenler 219 milyon 150 biner, 5 bilenler ise 1 milyar 821 milyon 250 biner lira ikramiye kazandı. ŞULE KOKTLRK Kas Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Coşkun Öz- demir. kas hastalan ıçın des- tek çağnsında bulundu. Kas hastalannın büyük olanaksız- lıklar içinde yaşamaya çalıştık- lanna dikkati çeken Prof. Dr. Özdemir, Kas Hastalıklan Der- Birleşmiş Milletler iyi niyet elçisi ve Fildişi Cumhuriyeti Atina Büyükelçisi Melek Keçecioğlu büyük olanaksızlıklar içinde kas hastalarını bir çatı attında birleştiren Kas Hastalıkları Derneği'ne 20 tekerlekli sandalye hediye etti. neği'nin, maddi destek yanın- da, gönüllü olarak çalışacak fizyoterapist ve hemşirelere ihtiyaç duydugunu söyledi. Birleşmış Milletler iyi niyet elçisi ve Fildişi Cumhuriyeti Atina Büyükelçisi Melek Ke- çecioğhı da büyük imkânsızlık- lar içinde kas hastalannı bır çan aİtında birleştiren Kas Has- talıklan Derneği'ne 20 teker- lekli sandalye hediye etti. Türkiye'de yaklaşık 100 bin, Istanbul da ise 10 bin kas has- tasının olduğu tahmin edili- yor. Genetik olarak geçen ve tedavisi mümkün olmayan bu hastalığa yakalananlar, yalnız- ca fizik tedavi ve rehabılitas- yonla yaşamlannı sürdürme- ye ve daha kaliteli hale getir- meye çalışıyorlar. Destek aldık- lan merkez ve kurum sayısı az olan kas hastalannın en önemli yaşam kaynağı, Kas Hastalıklan Derneği. 20 yıl önce, Afrika'dakı 52 ülkedeki 40 milyon AIDS'li için mücadele etmeye karar veren Keçecioğlu, Türkiye'de- Sıralannı beklemelerini isteyen güvenlik görevlilerini yaraladılar Zorba hasta yakuılamıa kuıaıııa tstanbul Haber Servisi - Göztepe SSK Eğitim ve Araş- tırma Hastanesi Merdiven- köy Poliklinikleri'nde sırala- nnı beklemelerini isteyen 4 güvenlik görevlisini ateşli si- lah ve bıçakla yaralayan 2 hasta yakını hakkında Kadı- köy Ilçe Emniyet Müdürlü- ğü'nce soruşturma başlatıldı. Yakınlannın sevk işlemle- rirıi yaphrmak için önceki gün polikliniğe gelen 2 kişi, sıra beklemeden işlemlerinin ya- pılmasıru istedi. Güvenlik gö- revlilerinin, hasta yakınlannı, sıralannı beklemeleri konu- sunda uyarması üzerine tarûş- ma çıktı. Tartışmanın yatıştı- nlmasının ardından hasta ya- kınlan, hastaneden aynldı. Bir süre sonra yanlannda 2 kişiyle birlikte tekrar hastane- ye gelen saldırganlar, güven- lik görevlileri Koray Aydo- ğan'ı kurşunla ayağından, H- van Atak Fatih Çomak ve Tuncay Paür'ı bıçakla, bacak ve kasıklarından yaralayarak olay yennden kaçtılar. Türk Sağlık-Sen üyeleri, düzeni sağlayan kamu görev- lilerine yapılan saldınyı, has- tane önünde yaptığı açıkla- ma ile kınadı. Türk Sağlık- Sen tstanbul 2 No'lu Şube Başkanı Kürşat Atmaca "Bunlar çetedir. Kamu düze- nini bozan bu olayı nefoetie\a- nıvoruz* dedi. Kültür otobüsü yolcusu kalmasın! Bu bilgisayar kanseri tanıyacak ki ihtiyaç sahiplerine yardım etmek amacıyla Afrika yolcu- luğuna ara verdı. îlk ziyaret mekânı Kas Hastalıklan Der- neği olan Keçecioğlu'nu, Kas Hastalıklan Derneği Başkanı Prof. Dr. Özdemir ve kas has- talan kabul etti. Demekte düzenlenen top- lantıda konuşan Başkan Prof. Dr. Özdemir, engellilerin bü- yük olanaksızlıklar içinde ya- şadıklannı belirterek Kas Has- talıklan Derneği 'nin maddi- manevi desteğe ihtiyacı oldu- ğunu söyledi. Özdemir. -Binanın yalıümı iyi olmadığı için dernektekiler ısmma sorunu yaşıyor. Bir fiz- yoterapist ve bir hemşire, der- neğe bağb hastalann tedavisi için yetern"obnuyor. Oysa Ame- rika'da böyle degiL Dernek bir yılda 60 milyon dolar bağış ab- yor ve kas hastalankin 100'den fada araştırmayı desteküyor- lar" dedi. Belediyelerin kas hastası ve engelliler konusunda daha du- yarlı olmasını isteyen Özdemir, şehir içinde yeterli ulaşım ola- tıaklannın olmamasının onlar için büyük bir engel olduğu- nu söyledi. Özdemir. "Kas hastalan ve engeflileriçin metrolarda asan- sör yapudı. Ancak ben o asan- söre Itimsenin bindiğini gör- meduTL Çünkü engeffinin asan- söre gidebileceği bir yol yok" diye konuştu. Kas hastası ço- cuklann, diğer çocuklarla ay- nı zekâ seviyesine sahip ol- masına karşın aym okula gön- derilmediğıne dikkati çeken Prof. Dr. Özdemir, şöyle devam etti: "Bu çok yanlış bir uygu- lama. EngeUi olmayan bir ço- cuk, çevTesinde engeüi görme- diği için onunla yaşamaya alış- mıyor. Çocukyaşta birlikte ya- şamahlar ki büyüdüklerinde de projelerini onlara göre yap- sınlar." ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Lozan Tartışmaları Kıbns'taki referandum değerlendirmelerini, ge- çen yazımda kısaca yaptım. Fakat bu tartışma- lar, uzun süre gündemden düşmeyecek gibi gö- rünüyor. Bugün; Kıbns tartışmaları sırasında, ki- mi kalemlerin köşelerine taşıdığı ve yalan yanlış bilgileıie okurlannın kafalarını karıştırdığı, Lozan Antlaşması'nı ele almak istiyorum. Ve bu konu- da kalem oynatanların; "yalan ve yanlışlan" ce- haletten mi yoksa kötü niyetten mi yaptıklannı, ina- nın bilemiyorum. Zira, niyet edenlerin kolayca ulaşabileceği bilgileri böyle saptırmaya çalışmak, akıllı işi mi? • • • Bir barış "müzakeresinde" taraflar, karşılıklı ödünler verirler. Eğer bu müzakereler, bir savaş son- rasında gerçekleşiyorsa ve taraflardan biri ağır bir yenilgi almışsa; o zaman karşı tarafın arzularını bir tür "dikte ettirme" hakkı doğar. 20 Kasım 1922'de başlayan Lozan banş görüşmelertnde, her iki du- rum da söz konusu değildir. Zira Ismet Paşa, Ulusal Savaş'ın galip devletinin delegesi olarak ma- sada otururken; Lord Curzon da, 1. Dünya Sa- vaşı'nın galibi olarak masada oturuyordu. Müza- kereler bu nedenle kıran kırana geçmişti. Yanlış anlaşılmamak için, baştan şunu vurgu- lamak istiyorum ki; kimilerinin bir "başansızlık", hat- ta "hezimet" olarak değerlendirdiği Lozan Banş Antlaşması'nı, büyük bir başan olarak değerten- diririm. Zaten 1. Dünya Savaşı'na son veren çok sayıda antlaşma içinde, günümüzde "yürürtükte" olan tek antlaşmanın Lozan olması da nedensiz değildir. Lozan günümüzde de yürüriüktedir; zi- ra, "rasyonel" (akılcı) ve "haklı" bir antlaşmadır. • • • Irak, Suriye, Lübnan, Filistin, Ürdün, Suudi Ara- bistan, Kuveyt, Katar, Dubai, BAE, Yemen 1. Dün- ya Savaşı başladığı gün, Osmanlı Imparatorlu- ğu'nun elinde bulunan topraklarda yer alan dev- letlerdir. Fiilen elimızden çıkmış bulunan; Mısır, Kıbrıs, 12 Adalar'ın yitirilmesinin resmen tescil edildiği antlaşma da, Lozan Banş AntlaşmasTdır. "Hiç toprak yitirmedik..." gibisinden saçma sa- pan zırvalara başvurmanın ne yaran var? 30 Ekim 1918'de Mondros Mütarekesi imzalan- dığı gün elimizde bulunan ve mütarekeden 1 haf- ta sonra Ingilizlerin, (uluslararası hukukun tüm ku- rallannı ihlal ederek) işgal ettikleri Musul sorunu konusunda, Milletler Cemiyeti'nin hakemliğini ka- bul etmek, aslında Musul'u yitirmek demektir. Mustafa Kemal bu ödünü de verdi. Zira banş is- tiyordu. • • • Fakat Mustafa Kemal'in Lozan'da verdiği ve günümüzde bile tartışılan en büyük ödün, "Bo- ğazlarStatûsü" ile ilgili olarak verdiği ödündü. Bu konu, Lozan Banş Antlaşması'nın TBMM'de ka- bulü müzakerelerinde son derece kıncı ve sert tartışmalara neden olmuş ve Mustafa Kemal'e yüklenemeyen muhalifler, Ismet Paşa'ya çok ağır eleştiriler yöneltmişlerdir. Çanakkale ve Istanbul boğazlan; Sultan 2. Meh- met'ın (Fatih), Istanbul'u aldığı 1453'ten, Mond- ros Mütarekesi'nin imzalanmasından birkaç gün sonrasına kadar bizim "egemenliğimizde" ve "ka- palı" olmuştu. (Bir boğazın kapalı olması demek; o boğaz üzerinde bir devletin mutlak egemenliği olması ve istemediği devletlerin gemilerine geçiş izni vermemesi demektir.) Lozan banş görüşmeleri başlamadan önce; en çetin müzakerelerin, Boğazlar Statüsü sırasında olacağı sanılıyordu. Ingiltere, boğaztardaki silah- ları sökmüş ve belirli bir bölgeyi silahsızlandıra- rak "silahsız" ve "tarafsız" bölge ilan etmişti. Bu statünün korunmasından ve boğaztardaki egemen- lik haklanmızdan vazgeçerek bölgenin denetimi- ni uluslararası bir komisyona bırakmamızı istiyor- du. Yani boğazlar, yüzyıllar sonra açılacak ve bi- zim egemenliğimizin dışında bırakılacaktı. Bu konu görüşülürken Karadeniz'e sahili olan devletler de müzakerelere katılmışlardı. özellikle Sovyetler, Ingiltere'nin bu planını şiddetle eleşti- riyor veTürkiye'yi destekliyorlardı. Fakat Ismet Pa- şa, sürpriz bir biçimde ingiliz teklifini kabul etti. In- giltere dahil, herkes hayretler içindeydi. Fakat Mustafa Kemal, toplantının diğer maddelerini ve özellikle Osmanlı borçlan ve kapitülasyonlan dü- şünüyordu. Fransa'ya karşı, Ingiltere'nin desteği- ne gereksinimi vardı. 10 küsuryıl sonra, koşullar uygun bir biçime dö- nüşünce, Lozan'a imza koyan devletleri, bu kez Montrö'ye davet etti ve boğazlar üzerindeki ege- menliğimizi yeniden tesis eden ve boğazlan ka- palı hale sokan, "Boğazlar Statüsü"nü kabul et- tirdi. • • • Lozan'da ödün vermediğimizi yazan cahil ka- lemler, acaba bunlan bilmez mi? Inanın çok me- rak ediyorum. Verilmesi gereken ya da zorunlu olduğumuz tüm ödünleri verdik. Düşünün ki, boğazlar üzerin- deki egemenlik haklanmızı bile uluslararası bir ko- misyona bıraktık. Nerde "ulusalcı geçinen" cahiller? Atatürk'ün de "ulusalcı olmadığım" ileri sürseler ya... HİCRAN ÖZDA.MAR İZMİR- Çocuklar, "yürüv^ı kültür merkezi'' aracılığıyla güzel sanatlarla tanışıyor. Ti- yatroya gidemeyen, çoksesli müziğe ulaşamayan, bale ve operayla tanışamayan çocuk- lara, İzmirBüyükşehirBeledi- yesi'nin oluşturduğu "Gezici Sanat Otobüsü"yle yeni bir dünyanın kapılan açılıyor. Oto- büs, haftanın iki günü kentte- kı okullan dolaşarak sanah öğ- rencilerin ayağına götürüyor. Izmir Büyükşehir Belediye- si'nin destekleriyle başlanan projede bir belediye otobüsü içinde kulisi, sahnesi olan bir merkez, gezici merkez haline getirilmiş. Projenın miman Ge- zici Sanat Otobüsü Sanat Yö- netmeni Asuman Gökkava. bu- güne dek 16 okul gezdiklerini ve gösterilerin ardından bir- çok sanatçı adayı oluştuğunu kaydediyor. îzmir Büyükşehir Belediye- si Kültürel ve Sosyal Hizmet- ler Daire Başkanı Semra Ak- su da bu projenin bir başlan- gıç olduğunu belırtiyor. ROANOKE (AA) - Araştır- macılar, DNA'dan yapılmış ve günün birinde vücudun içine yerleştirilerek kanseri teşhis ve tedavi edebilecek "moleküler ölçekte" bir bil- gisayar geliştirdi. Israil'deki Weizmann Bilim Enstitüsü'den Ehud Şapiro. bil- gisayar uzmanlan ve biyokim- Sentetik enzimler ve ONA'nın sıvı kanşımından oluşan cihaz, hastalığın kimyasal işaretlerinin "kokusunu alarak" ilaç pompalayabilecek. yagerlerle deney tüpünde yap- tığı çalışmada ümit verici so- nuçlara ulaştı. Şapiro, yeni ge- liştirdiği bilgisayann, labora- tuvar deneylerinde prostat ve ak- ciğer kanserimn kimyasal ışa- retlerini bulmada başanh ol- duğunu söyledi. Bilgisayar, bel- li moleküllerin toplanmalannı izleyerek kanseri tespit etmek için tasarlandı. Kanser tespit edilmesi halin- de bilgisayar, kanser hücreleri- nin faaliyetlerine müdahale et- mek ve kanserli hücrelerin ken- dilerini imha etmesini sağla- mak için vücuda başka mole- küller bırakacak Şapiro bir son- raki adımınbilgisayan vücudun karmaşık kimyasal yapısı için- de çalışabilecek şekilde "pa- kedemek" olduğunu belirtri. T.C BAŞBAKANLIK HAZİNE MÜSTEŞARLIĞINDAN Garanti Sigorta A.Ş., sigortacılık mevzuatının gerektirdiği şartları ve kanuni formaliteleri yerine getirerek hukuksal koruma sigortası branşında faaliyet göstermek üzere ruhsatname almış bulunmaktadır. Keyfiyet, 7397 sayılı Sigorta Murakabe Kanunu hükümleri uyarınca ilan olunur.