Katalog

26 NİSAN 2004. PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA 17 Ufak IarkTBMM komısyonlannda Mera Yasası nda değışıklık tasansı goruşuluycr CHP Muğla Mıller vekılı Gürol Ergın ın tasarıdakı bır ıfade dıkkatını çekmış Yururluktekı yasa, maden ve petrol araması sonucunda "venmlılığı kesmlıkle saptanan" yertenn mera olmaktan çıkarılabıleceğını ongorurken tasarı ıle "arama faalıyetlen sonunda rezerv belırienen' alanlar ıçın aynı olanak tanınıyormuş Tasarıdakı bu değışıklıkle mera alanlannın tahnbe uğrayacağını soyleyen Gurol Ergın, AKP'nın acıl eylem planındakı "Hayvancılık sektorunun kalkındırılması ıçın üç ay ıçınde acıl tedbırier alınacaktır" hedefinı anımsatıp dokundurmasını yapıyor "Öyle anlaşılıyor kı AKP ıktıdan hayvancılık konusunda acıl tedbırier alıyor Ufak bır farkla Hayvancılığı kalkındırmak ıçın değıl, ortadan kaldırmak ıçın " ISIK KANSU Ağaçları Tanımak IçinYaşlı armuda sırtını venp Çehov oy- kulerı okuyan sarı defter yapraklarına ve Yenıce sıgarası paketının yassı kapa- ğına kuçuk notlar duşen bır çocuk he- kımı oğretmıştı ağaçların gızını bıze "Ağaçları tanımak ıstıyorsan eğer, yapraklanna ve gövdesıne bakacaksın Dallarının, bahardakı tomurcuklarının rengıne de " Dıyeceksınız kı, aynı soy kutuğune ka- yıtlı akasya ıle dışbudağı, vışne ıle kıra- zı, atkestanesı ıle aşılı kestaneyı bırbınn- den ayırsak ne olur, ayırmasak ne olur'? Ne olur, olur mu hıç'? ömur dedığın akıp geçen bır kuçuk de- re Bu dere, nıçın pembe çıçeklı japon elmasının, sanya nokta koyan mımoza- nın, çıtlembığın, keçıboynuzunun, mur- dumenğının, akçaağacın, karaçamın dı- bını sulayıp geçmesın'? Nıçın ağaçlan tanımak, bılmek, yaşamı yaşam kılan gerekçelerden bın olmasın'? Kırsal Çevre ve Ormancılık Sorunla- n Araştırma Derneğı, 12-13 Hazıran ta- rıhlerı arasında Ankara Çamkoru'da "Ağaçbılım ve Orman Ekolojısı Okulu" açıyor Okula katılacak olanlar, ıkı tam gun boyunca ağaçlar, orman ekosıstemlerı ve ormancılık çalışmalan ıle tanışacak, orman gezılen yapacaklar Gunluk yasamın sığlığına çıtırçerez ek- lemek ısteyenler, derneğın "Bestekâr Sokak No 24/4 Ankara" adresı ya da "kırsalcevre@kırsalcevre org tr" elektro- nık postası ıle ıletışım kurabılırter Emekleme sürecı aşıldı, şım- dı sıra adımlar atmaya geldı ABD'nın Buyuk Ortadoğu Projesı ıle bolgede Turkıye'nın "ılımlı Islam" tasanmında "ak- tör" olması gundeme getınldı- ğı gunlerde ABD Dışışlen Baka- nıColınPoweU Turkıye'nın Is- lam cumhunyetı" olduğunu dı- le getırdı Ve ardından Fethul- lah Gülen'ın onursal başkan- lığını yaptığı Gazetecıler ve Ya- zarlar Vakfı'nın VVashıngton'da- kı ">4banf" toplantısı geldı öy- le bır toplantı kı, CHP ıçınde ıdeolojık tartışmalar açmaya çabalayan Kemal Derviş de ıçınde, AKP'lı bakanlarda, med- yada bellı koşelere yerieşmış Emeklemeden adım atmaya gazetecıler de ABD nın "ılımlı Islam" modelını gelıştıren Ame- nkalı akademısyenler de Amaç, toplantının adındakı gıbı "Islam, Demokrası ve La- ıklık Turkıye Tecrûbesı" kadar masum mu9 Fethullah Gülen'ın web sı- tesınde 'Heryuzyılın başında Allah cemaate dını tecdıd (ye- nıleme) edecek bınsını (mü- ceddıd-yenıleytcı)gonderecek- tır" rfadesının yer aldığı bır ha- dısten soz edılıyor Aynı sıtede, "ımana dayalı hareket //den'nın ışlevlen de sayılıyor Bınncı ış- lev, lıdenn kendısının bır "mûc- tehıd" olmasıymtş Müctehıd ne^ Müctehıd, sozluğe göre "ayef ve hadıslerden şen hû- kumler çıkaran dın allâmesı" anlamınagelıyor Iran'dabutun Şıı âlımlere verılen "Imam-ı Azam" sanı gıbı bır mıstık nıte- lemebu Muctehıdın ıkıncı ışlevı, "be/- lı bıreyler ve kurumlann bazı ıçtıhatlannı takıp etmek"mış Daha sonralan takıpçılenn gö- zunde bu ıçtıhatlar meşru hale gelebılır ve ızlenebılırmış Muctehıdın uçuncu ışlevı, kı- mı takıpçılennden ya da başka- lanndan oluşan bır "ıçtıhat ko- m/fes/"kurmakmış Bukomıte- nın ıçtıhatlanna ılk olarak lıder -yanı müctehıd- sonrada takıp- çılen uyacakmış Tum bu ışlevlen sıralayan web sıtesı, sonuçta "müctehı- de" yanı bır tur Imam-ı Azam'a ornek olarak da, Fethullah Gu- len'ı gostenyor Aynı web sıtesınde, Gulen ıçın yapılan bır başka tanımla- ma da şu Tûrkıye'deyenı Islam'ınya- pılanmasının ardındakı motor " Muceddıdler, muctehıdler Hepsının gelıp dayandığı bır yer var gıbı gelıyor bıze ABD nın "ılımlı Islam" modelının marş motoru İlgigösterilmese de Eğıtımcı Mahiye Morgül, Ulus- lararası Muzık Eğıtımcılen Derne- ğı'nın temmuz ayında Kanarya Ada- lan'ndayapılacak50 yılkonferan- sına çağnldı Dernek yazmanlığı, Morgul'den konferans salonuna asılmak uzere bır de Turk bayrağı ıstıyordu Mor- gul, bu çağnnın ve ısteğın coşku- sunu paytaşmak uzere hemen gı- nşımlere başladı "Kültur Bakanlığı bu durumdan haberiı olmalıydı Çünku.Türk bay- rağı şahsı değıl, devletı temsıleder Kım nerede, ne amaçla Türk bay- rağını dalgalandınyor, îigılı devlet da- ıresı bunu bılmelıydı Kultur Bakanlığı Musteşan ıle go- ruşmeye gıttım Sekreter hanım ıçengırdı, çıktı, musteşarbeyın be- nımle göruşmeye zamanı olmadı- ğını, bayrak vermekle kendısını gö- revlendırdığını söyledı Tunzm Tanıtma Daıresı'ne gön- denldım Oradakı görevlı ellennde ıkı Turk bayrağı olduğunu söyledı Ancak, bayrakların her ıkısı de yuz ağartıcı kalıtede değıldı Ben- den bır belge ısteyıp ıstemedık- lerını sordum 'Gerek yok' dedı- ler Uluslararası bır konferansa çağ- nlıyorum ve kımse bana Kanarya Adalan'na nasıl ve nıçın gıttığımı, orada ne yapacağımı sormuyor Demek kı, dunyadan sadece beş uygulamacının katılabıldığı bırkon- feransta beş kışıden bın olmanın, ılk olmanın ve Turk bayrağını dal- galandırmanın bırılen ıçın hıç an- lamı yokmuş " Mahiye Morgul, karannı vermış, Turk bayrağını kendısı alacak ve Kanarya Adalan ndakı uluslararası konferansta tek başına taşıyacak Onurla ÇALIŞANLARIN SORULARI/SORUNLARI YILMAZŞÎPAL (2421) Bugünün ve Yanmn Emekli Aylıkları: SSK 1965 yılında yururluğe gıren 506 sayılı Sosyal Sıgortalar Ya- sası en sık değışen yasalar arasındadır Bugune değın, çeşıtlı yasalar \ e yasa hukmunde karamamelerle sayabüdığımız ka- danyla, 51 kez değışıklığe uğramıştır Başbakanlık Me\ zuatı Gehştırme \e Yayırı Genel Mudurluğu Yururluktekı Kanun- lar Kullıyatı Cılt 4, sayfa 4038-4039) Sosyal Sıgortalar Yasa- sı'nın en çok değışen rnaddelennden bın, "Yaşhlıkavhğından yararlanma koşuDarT başlıklı 60, bır dığen ıse, "Yaştahk aylı- ğnunhesaplanması" başhklı 61 maddesıdır Bu değışıklıkler sorunlan çozumleyememış, yaşhlık ayhk- lannın tutan, bağlanması ve aylığın hesaplanmasına ılışkın ko- şuUarda, dengesızhkler \e çelışkıler oluşmuştur Bu yonden, SSK emeklılennı A) Bugunun emeklılen, B) Yannın emeklılen, olarak ıkı ana gruba ayırmanın doğru olabıleceğı goruşunde- yız Aynca, bugunun emeklılennı de kendı aralannda pek çok gru- ba ayırabılınz BuavınTmışlerrundeaynntılaragırrneksızın,ernek- hler, 3 ayn grupta toplanabıhr 1 Grup Alt Gosterge Tablosu'ndan emekli olanlar, 2 Grup Ust Gosterge Tablosu'ndan 1 Ocak 1988'den sonra emekli olanlar, 3 Grup Alt Gosterge Tablosu'ndan emekli olup 1987 yılın- da yururluğe gıren ve kamuoyunun "Super Emekülik Yasaa" adını verdığı, 3395 sayılı yasanın tanıdığı borçlanma hakkın- dan yararlanarak ve 4 mılyon 200 bın lıra ya da 5 nıılyon 40 bın lıra aynca odeyerek, "teiafi edki odeme" almaya hak kazanan- lar Bugunun en yuksek SSK yaşhlık aylığı, 4 mılyon 690 bın lı- ra sosyal yardım zammı ıle bırlıkte 718 mılyon 553 bın lıradır 13 400 gun (37 yıl 2 ay 20 gun) \ e daha fazla pnm odeyerek Ust Gosterge Tablosu'nun en yuksek derecesı olan, 1 derece 10 kademeden emekli olanlar, en yuksek aylık bağlama oranı yuzde 85 uzennden yaşhlık ayhğı almaktadır Aynca, yıne en az 13 bın 400 gun pnm odeyıp Alt Gosterge Tablosu'nun en yuksek derecesı olan 1 derece 9 kademeden emekli olup, 3395 sayılı yasadan yararlanarak 4 mılyon 200 bın ya da 5 mılyon 40 bın lıra odeyerek "telafi edici odeme" almaya hak kazanan- lann aldıklan en yuksek yaşhlık aylığı da aynı tutarda olup o da 718 mılyon 553 bın lıradır 4447 sayılı yasanın 1 Ocak 2000'den once yaşhlık ayhğının hesaplanmasına ılışkm yururluktekı 61 maddesı uyannca, Ust Gosterge Tablosu'nun 1 derece 10 kademesınden emekli olan- lara, odedıklen malulluk, yaşhlık ve olum sıgortalannın ılk 5 000 (beş bın) gunu ıçın yuzde 50 (elh), 5 000 gunden sonra- kı her 240 gun ıçın de yuzde 50 oranının yuzde 1 'er (bır) arttı- nlması ongorulmuştu Boylecel3 400 \e daha fazla gununpn- mını odeyen sıgortalılara bağlanan ayhklaruı en yuksek oranı yuzde 85 (seksen beş) ıdı Bugunun En Çok \aşhhk Avhğj (3.400 Pnm Gunu %85 \>hkOranı) Pnm | \>hğa Avlık Gini Esas Oranı ^ 000 ' 839 838 824 'cOO 00 8 400 8^9 838 824 %35OO Toplam 8^9 838 824 «o85 00 Uşlıhk SOSMI \\lıgı V Zammı 4199194P 29'94^88 ••13 863 000 4 690 000 Toplam Avlık 419 919 412 29i943 588 ^ 1 8 J " 0 0 0 KİM KİME DUM DUMA BEHÎÇAK behıcako turk.net HARBİ SEMIH POROY semıhporoy(îı yahoo.com HAYAT EPtK TÎYATROSU MVSTAFA BL ÖZeOftLÖK'TE BI YERE KADAR DERHAL TABUTREStMLERtNI YASAKLAYIN ! OTOBÜSTEKİLER KEVALURGE\Ç k_urgenc(Qyahoo.com MALATYA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN 2003 317 Esas 2004 147 Karar Davacı Serpıl Yaman \ ekıh A\ Hakan Omaç ın davah Bekır Ya- man ale>hıne açmış olduğu boşanma davasının yapılan açık vargıla- ma sonunda Da\anın kabulune Karaman merkez Muratdede kovu cılt no 118 ve hane 41 de nufusa kayıtlı Basn \e Nadıdeden olma 1968 doğumlu da\acı Serpıl Yaman ıle avnı verde nufusa kavıtlı Ab- dullah ve Fatmadan olma 1964 dogıımlu Bekır Yaman m MK'nın 166 1 maddesı gereğınce boşanmalanna muşterek çocuk Fatma Nur un velavetının davacı anneye venlmesıne aynı ıl hudutlan dahı- lınde oturmalan halınde her avın bınncı ve uçuncu cumartesı gunlen dını ve mıllı bavramlann ıkıncı gunlennde 08 00-18 00 saatlen ara- sı, taraflann ayn ıl hudutlan hancınde oturmalan halınde her vılm temmuz ayı suresmce velavetı davacı anneye venlen muşterek çocuk ıle davalı babanın gonışmesıne musaade edılmesıne ve şahsı ılışkı- mn bu şekılde tesısıne yargılama gıderlennın davacı uzennde bıra- kılmasına. davacı lehme vekalet ucretı takdınne ver olmadığına da- vacı vekılının vuzune davalının vokluğtmda vargıtay volu açık ol- mak uzere karar venldı Davalı Belcır Yaman ıçın teblığ venne ge- çerlı olmak uzere ılan olunur Basın 18268 ilc^,- ViY ortmda TARİHTE BUGÜN wı MTAZARIKA\ 26 \ısan TANZANYA DOĞUYOK/. winc.mumtaz-arikan.com 8U6UU, Ş eut 8<g. OSVLET meyoANA sene- Pl. 8I&CAÇ AY IÇtA/be *7WJZAUYA CUMHUZt Yen 'APIUI ALACAtL OLAN SU PEVLET, DO6U AFfUKA'NfN EU Sfiv/f TOpeAKlAH/ UZE&H t>E KUeULUyoeOU. 196f'DE BA&IMSIZLIĞIHÂ KAt/UŞAN TANGANIHA ILE, IKı AOAOAN OUI- f/J/V 2AU?/£Ae, DAHA ONCE lUGlUZ KOUD MtSt OUÜUMUNDAYPI PAMUK VE K4H(/£ sıgı TAe.tM uRûhjLEej ueeriMt YAUINPA, ELAAAS {/£ ALTTN MADEUUEIZJ DB Z£UGIU OLAM TANZAHYA'DA; TEKSTte-, EAJ IL£- Rı SANfiYı DAUYPI Solcta.Tânzaıoya'rvti AruSha görulüyor- SAGNAK NtLGÜN CERRAHOĞLU Kıbns'ta Cin Şişeden Çıktı... Kopenhag zırvesınden hemen sonraydı Kıbns'agıt- mıştım Gıme'de "Dome" Otelı'nın bannda bır Alman gazetecıyle karşılaştım Karşılıklı ızlenımlenmızı payla- şırken Alman meslektaşım, Vertıeugen'ın Alman ga- zetecılerle yaptığı bır basın toplantısını aktardı Genış- lemeden sorumlu komıser, Alman gazetecılerle konu- şurken esıp ufurmuş "Kımse farkında değıl Kıbnsbu bolünmüş halıyle AB'ye gırecek olursa başımıza çok büyûk bır bela alacağız" demış daha o tanhte Otel bannda tesadufen karşılaşıtığım meslektaşım, Alman komısenn bu olağanustu telaşına ve sozunu sa- kınmayan ıtıraflanna çok şaşırdığını soylemıştı Ve ar- dından şunlan eklemıştı "Vemeugen bızlene komıs- yon üyesı bır bürokrat gıbı değıl de bır gazetecı gıbı konuştu Hayret ettık ama Verheugen'ın bır gazete- cılık geçmışı de var Tavnnı ona yorduk'" BrukseTın Rum "Hay/r"ına verdığı tepkılen ızlerken aklıma şımdı hep "Dome "un banndakı o Alman ga- zetecı gelıyor Bruksel ın açıklamalanndan komısyon- da çok cıddı bır sıkıntı ve ofkenın varlığı hıssedılıyor Hatta bır "panık" havası sezılıyor AB'nın ust duzey temsılcılen "ağız bııiığı" etmışçe- sıne Rumlann "Hayır"ını lanetlıyorlar Prodı "Benzer- sız bır fırsat kaçınldı" dryor ve eklıyor, "AB Komısyo- nu Kıbnslı Rumlann oyunu teessüfle karşılıyorf" Ja- vıer Solana Rumlan kastederek, "Hıçbır şey olma- mışçasına herşeyın eskısı gıbı devam edeceğını var- sayanlar, yanlış hesap yapıyor'" dıyor Avrupa Parta- mentosu Başkanı Pat Cox, "Müstakbel bır AB üyesı ıçın bu gorulmemış bır karardır*" beyanında bulunu- yor Verheugen "Almanya'nın bırieşmeyı reddetmesı gıbı bır şey bu1 " dıyor Almanya örneği niye uymadı? Kıbns'ın bırleşmesını Doğu-Batı Almanya'nın bırleş- mesıne benzetmek tabıı baştan sona abest aslında örneklenn ortuşmedığını anlamak ıçın Verheugen'ın Kıbns'ta şoyle bır tur atması yeterdı Geçen yıl kapı- lann açılmasının ardından Gırne ve Lefkoşa'ya don- duğunde bana mesela en çarpıcı gelen şeylerden bı- nKKTC'yeakınedenGuneyKıbnslılanntavnydı KKTC sokaklannda dolaşan Guney Kıbnslılann havası -ıstı- sanı "vakalar" dışında- Kuzey Kıbnslı Turklen "görmez- den gelmek" şeklındeydı Guney'den gelen Rumlar "mallanna kavuşmayı" duşluyordu sadece Arkada bıraktıklan kentler koy- ler ve evlerde "mal mulk teftışıne" donuyortardı Turk- lere "ılgı gosteren", Turklerle "ınsanı düzeyde" ılgıle- nen -ekmek kadayıfı yemek dışında- "temas kuran", aralanndakı "farklılık ve benzerlıklen anlamaya ya da çozmeyeçalışan" KKTC'yı kendı dunyalannın "dığer yansı" olarak "merak eden, keşfe çalışan" Rum yok gıbı bır şeydı Almanyalann bırleşmesı boyle mı olmuştu 17 Duva- nn ardından yaşanan sahnelen hatriayın 1 Doğu Alman- lann Batı'nın "özgurlük ve refahına" koşması bır un- surdu elbette Ama bırieşmeyı sağlayan ıtıcı guç, bır- bınnden trajık bır "tanh kazasıyla" aynlan "halklann bır- bınnı kucaklamak" arzusuydu Almanlar bır an once "dığer yanlanna" kavuşmak ıstyordu Guney Kıbns- lılar ıse yalnız "mallanna" Siyasi, hukuki ve 'imaj' yenilgisi... Bu "çıplak gerçek" baştan gorulseydı, AB şımdı boyle apışıp kalmazdı Sonuç AB ıçın her açıdan "he- zımettr Bruksel de, Avrupa Pariamentosu'nun ust du- zey temsılcılennden bınyle bu olası sonucun ıçerdığı anlamı ve sonuçlan daha yenı konuştum Bana şun- lan söyledı "Bölunmüş Kıbns'ın ûyelığı AB ıçın yalnız hukuki ve sıyası değıl, psıkolojık ve manevı açıdan olduğu kadar 'ımajımız' açısından da bıryenılgı olur AB kar- şılıklı tavızlersonucunda 'banşçı çozumlere' ulaşmak uzenne kurulmuş olan bırmüessesedır Kıbns'ın AB'ye boyle gırmesı, AB ruhu ve degerlenne taban tabana ters Bu çok ganp bırtablo Bıryandadeğerlennıçığ- neyen bır AB, dıger yanda yansını 'tanımadığı' bır adanın uyelığı soz konusu Tanınmayan parça' üyeMc muzakerelen başlatmak ısteyen 'bır adayın ışgalı al- tında' görulüyor Hukuki ve sıyası açıdan bu durum- da Ankara ıle müzakareler nasıl başlattlacaktır? AB'nın Kıbns takı sının dıkenlı teller ve askerlerle korunacak AB parametrelennde ıse dıkenlı teT dıye bır şeyyok, damaz Neredenbakarsanızbakın,bubırbadıredır " Turk "Evet"ı Bruksel'ı ışte şımdı boyle acayıp kontr- pıyede bıraktı ve AB'nın yuzune emsalsız bır ayna tut- tu Sonuç Erdoğan, Gül ve Mehmet Alı Talat ıçın çok buyuk bır başan Cın şişeden çıktı AB bakalım ne yapacak9 BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6 7 8 SOLDAN SAĞA. 1/ Yaşh, çok zayıfveçırkın kımseler ıçın kullanılan bır sozcuk 2/Ak- denız yoresın- de yetışen ve 5 dalları sepet Q ormedekulla- -, rulanbırağaç- çık "Vdbik, 8 tutank" gıbı 9 adlar da ven- len sınır hastalığı 3/ Nâzrnı Hikmet" ın so- yadı Asma, kavun, 2 karpuz gıbı bıtkıle- 3 nnsurgunuyadada- 4 I h 4/ Normalden da- ha kuçuk boyda bır 6 I atturu 5/Zayıf, ku- 7 ru, sıska Atın ba- 8 şına geçınlen dızgın 9 | ve susler 6/Gelır Eskı dılde baba 7/Mersın'ın bırılçesı Satrançta bır taş 8/Bırsoruekı Ter- bıyelı, saygıdeğer, kıbar 9/ Asıl, esas, doğru YUKARTOAN AŞAĞIYA: 1/ Hınt felsefesınde bır bıreyın geçmış eylemle- nnın gelecek yaşamlan ya da yenıden doğuşlan uzenndekı etkısı Gozlen gormeyen 2/ Istan- bul da Bızans donemı kıhselennın en unlulenn- denbın 3/Sulak yerlerde yetışen bır çayır otu 4/ AliOzgenturk'unbırfılmı Bıryerdeoturma 5/ Paramızı sımgeleyen harfler " Vurgun, kazanç " anlamında argo sozcuk 6/ Kurku değerlı bır ya- ban kedısı Avrupa "da bır ırmak II Kuçuk tek- ke Bnçte sanzatunun kısa yazıhşı 8/Bır nota Hattatlann kullandığı yan mat bır kâğıt turu 9/ "Arap atlar — eyler ırağı Yuce dağlar aşan yol- larbızımdır (Dadaloğlu) Sıcakbolgelerde ye- tışen çok sert bır ağaç