25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 25 NİSAN 2004 PAZAR 8 HABERLERİN DEVAMI TURKİYE Istanbul Edırr« Kocaelı Çanakkale Izmir Manısa Aydın Deniz/i PB PB PB PB PB PB PB PB 18 20 18 20 23 23 25 20 Sınop Y 13 Adana Y 20 Samsun Trabzon Gıresun Ankara Eskisehir Konya Sıvas Y Y Y PB PB PB Y 15 14 14 17 17 17 15 Zonguldak PB 13 Antalya PB 22 Kars Mersın Dıyarbakır Şanlıurfa Mardin Siırt Hakkâri Van Y Y Y Y Y Y Y 19 17 19 16 15 11 12 Y 13 Yurdun kuzey ve doğu kesımlen parça- lı çok bulutlu, Orta ve Doğu Karadenız, Do- ğu Akdemz, Doğu ve Guneydoğu Anadolu ı!e Kastamonu, Slnop. Sıvas ve Yozgat çevre- lerı yağmur ve sağa- nak yağışlı, dığef yer- leraz bulutlu geçecek Hava sıcaklığı tum yurtta bıraz artacak DIS MERKEZLER Oslo Helsınkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn PB PB PB B Y B B Y 13 11 11 23 13 16 19 14 Münih Y 17 Zürih Berlın Budapeşte Madrid Vıyana Belgrad Sofya Roma Atina Y Y PB Y Y PB Y Y 14 12 21 12 22 19 18 21 Y 17 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bışkek Tiflıs Kahıre B Y Y Y Y PB K PB 10 30 15 27 17 25 3 25 Y 22 b u l u t ( u : SlSİI r ^ Bulutlu ^ Çok bulutlb ı Yağmuriu Sulu kar > GoK guruttulü G U N C E L CÜ1VEYT ARCAYÜREK I Baştarafi 1. Sayfada leyen konuşmalar yapmaya başladılar. Türkiye'de bıraktıkları artçı destek unsuriardan, örneğin düşünen ve yazan adam olmakla övünen biri, KKTC'deki propaganda yasaklanna saygıyı bır yana atarak RTE'ye, "KKTC vatandaşı olsa- nız oyunuz evet mi olurdu hayır mı" diye sorma- yı ilk görev bildi. • • - * ABD'nin, AB'nin, tabii Ankara hükümetinin on- ca baskısına, hayır oyu çıkarsa Türklere tanına- cak olanakları sıralayarak kurdukları baskı ağına karşın; ...al sana sonuç: KKTC'den; Ankara hükümetine, Türk medya- sına, ABD, AB gibi güçlü bir cepheye karşı tek başına savaşan Rauf Oenktaş için hezimet diye adlandırılamayacak oranda evet! Güney Kıbns'tan; ikinci bir referanduma açık kapı bırakmayacak oranda hayır! RTE'nin 24 Nisan'a birfcaç saat kaJa Türkleri evet'e zorlayan bir konuşrna yaparken, hayır di- yen Rumlara neler olabileceğini sayıp dökmesi de işe yaramadı. Olan oldu diyenler veya kaç gündür olacağı kestirerek gerçekçi yaklaşımlar sergileyenlerle sanki aynı kanıdaymış gibi önceki gece yarısına doğru RTE, KKTC'ye sözde sahip çıktı. 23 Nisan'daCumhurbaşkanlığı koltuğunaotu- ran 10 yaşındaki çocuğa soruldu: "Bir evet, bir hayır hangi anlama gelir? " Çocuk, "Çöker" dedi. RTE ise yaşını başını alrnış bir başbakan. Evet dediği planın Rum hayır'ı ile artık geçersiz duru- ma düştüğünü nedense bir türlü söyleyemedi. * • • Daha sonra değiştirmezse; örneğin Rumlann hayır diyerek yeni ödünlere zorlama taktiği uygu- ladıklarını içeren soruyayarııtında RTE; "İkincibir referandum çirkin olur" diye karşıladı. Daha sonra değiştirmezse; "Davos 'taki günler gibideğiliz. Her şey eskisi gibi olmayacak. Pazar- lık dönemi geride kaldı" dedi. Daha sonra değiştirmezse; RTE, yukarıda evet, aşağıda hayır'dan sonra iki ayn devletin varlığın- dan "fiilidurum onu gösterfyor" diye söz etti, KK- TC'nin bağımsızlığını kabul etti. • ••*- Hemen her paragrafın başında "daha sonra değiştirmezse" diye not koymamızdaki nedeni kısaca açıklayalım: RTE, 15 Kasım 2003'te KKTC'nin kuruluş yıl- dönümü törenlerine katılmak için gittiği Lefko- şa'da Başbakan olarak Türk hükümetinin Kıbrıs politikasında temel ilkelerini (olmazsa olmazları) açıkladı ve... Kıbrıs'ta iki ayn dil, iki ayn din, iki ayrı kültürden oluşan iki ayrı devlet olduğunu i- lan etti. Aynı RTE iki ay sonra MGK'yi sollayarak Da- vos'taAnnan'ıntümkoşullannateslimolduve... KKTC'yi ortadan kaldıran, iki ayrı devletten söz etmeyen, bir yığın bilinmezi içeren planı onay- ladı. ••• Evet, bir yığın bilinmez... Kıbrıs ile Türkiye ara- sındaki denizlerden Türk savaş gemilerinin geçi- şini yasaklayan yasadan sonra... Plandaki reza- letleri açığa çıkarmayı inatla sürdüren Onur Öy- men, -tabii Genelkurmay Başkanı Org. Özkök, bu konunun da "kalıcı ve adil birdüzene uyarian- ması gerektiğini" söylemezse- Türk askeri kurye uçaklarının Kıbns'a Rumların izni olmadan inme- lerini engelleyen bir başka yasayı ve karasulan- na bitişik 48 km. içinde denizlerin zenginliğini araştırmayı, balıkçılığı engelleyen bir diğer (67 No'lu) yasayı da gündeme getiriyor. Bu iktidar döneminde bu kaçıncı alamettir ki, kaçıncı kez bindik gidiyoruz kıyamete! Çeşitli kentlerde çıkan çatışmalarda 9 ABD askeri ve 40 Iraklı yaşamını yitirdi Irak'ta kanlı günDış Haberler Servisi - Sularaı bir türlü durulmadığı Irak'ta 9 Amerikan askeriyle 40 IrakJı ya- şamını yitirdi. ABD Dışişleri Ba- İcanı Colin Powell'ın. koalisyon ortağı ülkelerin daha fazla birlik yollaması çağnsı yapmasının ar- dından Merkez Kuvvetler Ko- mutanı General John Abizaid de Irak'taki ABD askerlerinin sayı- sının arttınlmasını isteyebilece- ğini bıldirdi. Bağdat'ta Sadr semtinde pa- zaryerine atılan havan ya da top mermileri nedeniyle 14 Iraklı öl- dü, 36 kişi de yaralandı. îskende- riye'de yola yerleştinlen bir bom- banın patlaması sonucu bir oto- büsteki 14 IrakJı öldü, 11 kışi ya- ralandı. Felluce'de bir eve roket ısabet etmesi sonucu 2 yaşında- ki kız çocuğu yaşamını yitirdi, 6 kışi yaralandı. Sadr semtinde ön- ceki gece Amerikan askerlerinin rasgele ateş açması sonucu II- raklı öldü. Tiknt'te, Amerikan üssü yakınlannda düzenlenen bombalı saldında 4 IrakJı polıs öldü, 16 kişi yaralandı. Kerbe- la'da Polonya askerlen 5 direniş- çiyi öldürdü. Necef'te Ispanyol askerlerinin bir araca ateş açma- şarona Arafaf uyarısı KuzeyKore'denilkaçıklama Dış Haberler Servisi - Israil Başbakanı Ariel Şaron'un ABD'ye verdiği, Filistin Devlet Başkanı Yaser Arafat'a zarar verme- me yönündeki söze artık bağlı olmadığını açıkJaması dünyanın tepkisini çekerken Washington, Şaron'u sertçe uyardı. ABD Dışişleri Bakanı Colin PowelJ, ABD Başkanı George Bush'un Şaron'a, Arafat'ın canına kastedecek her türlü girişime karşı olduğunu açıkça söylediğini bildirdi. Ulusal Güvenlik Danışmanı Condoleezza Rice Is- rail Başbakanlık ofisine Washington'ın Ara- fat'a zarar verilmesine kesinlikle karşı oldu- ğunu iletti. Arafat ise "Şaron ve çetesine sesleniyorum; ben bir dağım. Rûzgâr asla beni veriınden ovnatamaz" dedi. Dış Haberler Servisi - Kuzey Kore, geçen perşembe Çin smın yakınlanndaki istasyo- nunda iki trenin çarpışması sonucu meydana gelen patlamayla ilgili sessizliğini bozdu ve ilk resmi açıklamasmda, dikkatsizliğin yol açtığı elektrik kontağının, vagonlardaki amonvum nitratuı patlamasına neden oldu- ğunu bildirdi. Kuzey Kore resmi haber ajan- sı KCNA'dan dün yayımlanan açıklamada, patlamanın yol açtığı kayıplann "çok ciddi boyutlarda" olduğu belirtildi, ancak aynn- tılı bilgi verilmedi. Yetkililer ise yardım ku- ruluşlan ve yabancı diplomatlara, "birkaç vüz kişinin öldüğii, binden fazla kişinin yaralandığı, binlerce evin hasar gördüğü veya tamamen yıkıldığı" bilgisini verdiler. sı sonucu 1 Iraklı yaşamını yitir- di. Taci 'deki ABD üssüne düzen- lenen roket saldınsında 5 ABD askeri öldü, 6'sı da yaralandı. Kut'ta 2 ABD askeri öldürüldü. Samara'da bir ABD askeri öldü. 10 gün önce yaralanan 1 ABD as- keri dün hayatını kaybettı. VVashington kaygılı Irak'ta direnişin kınlamaması ve bazı ülkelerin asker çekme karan alması Washington'ı kay- gılandınyor. Powell, koalisyon ülkelerine, Irak'a daha fazla as- ker göndermeiennı ya da var olan birliklerinin görev süresi- nin 30 Haziran sonrasında da ül- kede kalacak şekilde uzatılması- nı istedi. General Abizaid ülke- deki Amerikan askerlerinin gö- rev sürelerinin uzatılmasını, da- ha fazla birlik gönderilmesini is- teyebileceğini söyledi. ABD, gö- revi sona eren 20 bin askerin ka- lış süresini 3 ay daha uzatmıştı. Irak'ta 180 asker bulunduran Norveç, birliklerinin kalması için ABD'den gelen talebi red- detti. Dışişleri Bakanı Jan Pe- tersen, "Askerimizi daha önce planlandığı gibi haziranda çe- keceğiz" dedi. Arnavutluk Baş- bakanı Fatos Nano ise Irak'ta bulunan 71 askerin sayısını 200'e çıkarabileceğini belirtti. Potistenöğrencileredşak tstanbul Haber Ser- visi - Taksim'de YÖK Yasası'nı protesto etmek isteyen üniversite öğren- cilerine sert bir şekilde müdahale eden güvenlik güçleri, 12'si kadın 48 kişiyi döverek gözaltına aldı. Taksim Meydanı'nda toplanan "tstanbul Üniversitesi Öğrenci- leri Koordinasyonu" üyesi öğTenciler, geniş güvenlik önlemleri ara- sında basın açıklaması yapmak istedi. "YÖK'e hayır", "Pa- rasız eğirim hakkımız engellenemez", "YÖK kalkacak, polis gide- cek, üniversiteler bi- zimle özgürleşecek" şeklinde slogan atan ve YÖK karşıtı dövizler ta- şıyan öğrenciler, Çevik Kuvvet Şube Müdürlü- ğü ekipleri tarafindan çembere alındı. Grubu dağılması yönünde uya- ran polise, bazı öğrenci- ler ellerindeki döviz so- palanyla karşı koydu. Direnen öğrencilere gü- venlik güçlerinin müda- haJe etmesi üzerine Tak- sim Cumhuriyet Anı- tı'nın önündeki çim alanda kısa süreli bir ar- bede yaşandı. Arbede sırasında göz yaşartıcı sprey ve cop kullanan güvenlik güçleri, döve- rek ve yerlerde sürükle- yerek 48 öğrenciyi gö- zaltına aldı. Polis oto- büslerine bindirilerek Vatan Caddesi'ndeki Is- tanbul Güvenlik Şube Müdürlüğü'ne götürü- len öğrenciler hakkında savcüıktan alınacak tali- mata göre işlem yapıla- cağı belirtildi. Potis 12'si kadın 48 kişiyi döverek gözaltına aldı. (Fotoğraf: TARKAN TEMUR) AL GÖZÜM SEYREYLE /IŞIL ÖZGENTÜRK Bir FenerAlayının Peşinde Göcek'te bir fener alayının peşine takıl- dım ve bilmediğim ne çok şey varmış öğren- dim, şu dünyada ne çok güzel insan varmış bir kez daha kafama dank etti ve çoculdar kadar mutlu oldum. Bu Göcek'ı ben hep yatlann ve zenginle- rin yeri olarak bilirdim, yanılmışım. Göcek aslında mutlu ve şanslı çocuklann, en neşe- li ve hamarat kadınlann, yaşamı güzelleştir- meyi iş edinmiş erkekJerin, hayarı öğrenci- leriyle birlikte halay çekme keyfıne çeviren ve asla emekli olmayı bilmeyen öğretmen- lerin ülkesiymiş. Ögrendim. Meğer üç gün üç gece yaşadığım Göcek 23 Nisan ŞenJıği tam beş yıîdır aynı coşku ve hamaratlılda yapüıyormuş. Ben 5. yılına denk geldim. İyi ki geldim. Büyük kentler- de unuttuğum çoculduğumu, pek bir umut- suz olduğum anda yeniden yakaladım, onunla yeniden dost oldum ve dokuz bin sayfasının nasıl okunduğunu merak ettiğim Annan Planı'm bile unuttum. Nasıl mı? 22 Nisan günü, bir baktım mavinin ve ye- şilin birbirine kanştığı, yasemin ve gül ko- kusundan başımın döndüğü bir güzel yerde- yim. Göcek'te. Turizm ve Kültür Derne- ği'nin konuğuyum. Başkan Leyla Ha- nım'ın, yardımcılan Selda'nın, Onur'un ve dığerlerinin işı başından aşkın... Sadece on- ların değil, bütün Göcek kadınlannın işi ba- şından aşkın. Kimi ev ev dolaşrp 23 Nisan'da çocukJara sunulacak kurabiyeleri topluyor, her e\ r kırk kurabiye yapacak, yolu yok. Ki- mi ertesi gün çocuklann en güzel resimler- le donatacaklan panolan çakmaJda meşgul, kımi renk renk maske yapma peşinde. He- men belirtmeliyim Göcek'te üç sivil toplum kuruluşu canavar gibi çalışıyor. Biri konuk- lan olduğum Turizm ve Kültür Derneği, di- ğeri Yardımseverler Derneği, öteki de Doğa ve Hayvanlan Koruma Derneği. Çok az yer- de Göcek'teki gibi mükemmel birköpek sı- ğınağı var. Yani buramn köpekleri de çok şanslı. Hepsi balomlı, şefkate ve sevgiye doymuş. Ben oradayken Hollandalı bir kız- cağız ağzına kadar dolu bavullarda köpek- ler için ilaç ve bakım eşyası getirdi. Sığına- ğın dokuz köpeğini de alıp götürecekmiş. Yani bundan böyle GöcekJi dokuz köpek en güzel Hollanda evlerinde keyif çatacaldar. Yardımseverler Derneği iş edinmiş pek çok Göcekli çocuğu büyük kentlerde burs- lu okutuyor. Aynca bacak kadar çocuklann, kızlı erkekJi su parasına yelken öğrendilde- ri Yat Kulübü var. Genç optimistleri riizgâ- nn hızıyla yelken degiştirip, batmamaya ça- lışu-ken görünce vallahi özendim. Göcek'te çocuk olmaya özendim. Nerede kalmıştık, şimdi ben bu cennete sadece gözlemci ola- rak mı geldim, nerede, film atölyemizin fılmlerini ve yaptığımız atölye çalışmalan- mızı Datça'da izleyen Göcekli Kazım Yıl- maz, adı gibi yılmadan "Bu atölyeleri Gö- cek'te de isteriz" diyerek, taa başından be- ri işin içinde. Ben de biraz bu nedenJe bura- dayım. îlk gün büyüklere "Türkiye nasıl kurtulur?" başlıklj bir konuşma yapıp, bu sırn bilen beni arasın deyip, ertesi gün asıl işime döndüm. Sınıflannda en fazla yirmi öğrencinin okuduğuTürkiye'nin en şansh li- sesinde atölye filmlerimizi gösterdik. Kız- lardan, oğlanlardan çok ciddi eleştiriler al- dık ve kimyacı hocamız Suhan Fidan ın bu ışi çoktan iş edindiğini ve gelecek yıl bize kendi filmlerinden oluşan bir gösteri yapa- cağını öğrendik. Bütün bunlardan sonra sıra fener alayına geldi. 22 Nisan akşamı kadınlı erkeklı tüm Göcekliler Iisenin önündeki meydanda top- lanıp ellennde kendi yaptıklan meşaleler tüm Göcek'i tavaf ettiler, ardından Göcek'in güzelim kızlan, hamarat ev kadınlan el ele tutuşup belkı de yeryüzünün en saf, en içten folklor gösterisini sundular. Pek çoğunun çocukJan, onlann gösterisini izleyen kom- şulann kucağında uyuyordu. Eyvah yerim azalıyor. Oysa, hâlâ 23 Nisan öğleden son- ra yapılan şenliğe gelemedim. Hemen baş- lasam iyi olur. O gün civar köylerden, ilçe- lerden pek çok araba sabahın erken saatle- rinden itibaren Göcek yollanndaydı. Araba- lardan, en güzel giysilenni giymiş, heyecan- dan yerinde duramayan çocuklar tek tek in- meye başladılar. Göcekli çocuklar ise bu iş- lere pek bir alışık olduklanndan çoktan sa- hil yoluna kurulmuş standlarda, en sevdik- leri işlerin başına geçmişlerdi. Kimi resim yapmaya, kimi maske yüz bo- yamaya, kimi hamurdan en güzel heykelle- rini yapmaya koyulmuşlardı. Aynca yol bo- yunca çocuklan bekleyen binbir yanşma, binbir oyun vardı ve öğleden sonra üçte o koskoca yol ığne atsan yere düşmeyecek ka- dar doluydu. Ben hiç bu lcadar mutlu çocu- ğu bir arada görmemiştim. Yapanlara, kuran- lara, düşünenlere helal olsun demek geldi içimden. Ve son söz şöyle dedim: Bu Gö- cek'te çocukluğunu asla unutmamış birile- ri var ve bunu herkese anlatmayı, hatırlatma- yı iş edinmişler. En güzel işleri de bu. Not: Palmiye dedektifliğim devam edi- yor. Gelen e-maılleri salı günü yayımlaya- cağım. Bu arada müjde, Trabzon'da eski AKP'li belediye başkanının diktirdiği plas- tik palmiyeler yeni CHP'li başkan tarafin- dan kaldınlmış. Zaten Trabzon'a da bu ya- kışırdı. isilozgenturk'o superonline. com Çevre ve Orman Bakanı Pepe: Zehirlî varîfler su kovası oldu MUSTAFA ÇAKIR ANKARA - Çevre ve Or- man Bakanı Osman Pepe, Sinop ve Samsun'da depolar- la tutulan zehirli varillerle il- gili "düşündürücü" açıkla- malarda bulundu. Pepe, "Ben kendi sağhğımı tehlikeye atarak depolara girdim. Bir bölümü boşaltılmış, hatta köylüler varillerin bazılan- nı ineklerine saman ve su kovası yapmışlar. Bir kısmı toprağa sızmış. açılmış, sav- ruJmuş" diye konuştu. Pepe, zehirli varillerin ne yapılacağı konusunda açıkla- malarda bulundu. Pepe, Ital- ya'nın varillerin bulundukla- n yerlerde yok edilmesini is- tediğini, ancak kendilerinin 3. bir ülkeye gönderilmesinden yana olduklannı söyledi. Al- manya ve Sırbistan gibi ülke- lerde bu tür varillerin antıldı- ğı ünitelerin bulunduğunu be- lirten Pepe, şunlan söyledi: "Ama şunu da kabul etmek lazım ki acaba varilierde başka yere götürülecek ka- dar bir şey kaidı mı ki. Ha- di götüreîim dediğiniz za- man o varillerin içinde ne bulacağınızı zannediyorsu- nuz? Depoların bir bölümü boşaltılmış, hatta köylüler varillerin bazılarını inekle- rine saman ve su kovası yapmışlar. Bir kısmı topra- ğa sızmış, açılmış, savrul- muş. Varillerin Türkiye'den taşınması konusunda şu- nun için ısrar ediyoruz. Çünkü bunları arkasından başka atıklar, başka varil- ler de gelir." Italya'nın sadece Italyan menşeli varilleri almak konu- sunda ısrar ettigini anlatan Pepe, "Varillerin bir bölü- münde 1talya'ya ait olduğu- na dair kayıt var, ama diğer bir bölümünde yok. ttalyan menşeli olanları götürsün- ler, diğerlerinde biz başımı- zın çaresine bakalım" dedi. Hükûmetin 2-B inadı Hülcümet, "orman vasfını yitirmiş arazilerin satışını" öngören 2-B düzenlemesini, TBMM tatile girmeden önce çıkarmayı planlıyor. Hükü- metin gündeminde 10 mad- delik bir anayasa paketinin bulunduğuna işaret eden Pe- pe, bu değişikJiklerin genelde AB'ye uyumla ilgili düzenle- meler olduğunu söyledi. ilk paketin TBMM'den geçmesi- nin ardından ikinci bir paket hazırlanacağını belirten Pepe, bu paketin içerisinde 2-B'le- rin satışını öngören maddele- rin de yer alacağını söyledi. GUNDEM MUSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada te aldığımızda Türk tarafı için şunu söyleyebiliriz: Sanki referandumu birbirimıze karşı yaptık! Başbakan Erdoğan önceki geceyı bile değerlen- dirdi. Bir televizyon programına çıkıp son vuruşla- rını yaptı. KKTC hükümetinin küçük ortağı Serdar Oenktaş, oyunu kullandıktan sonra şunu söyledi: "AKP'nin, şık olmayan tutum ve davranışlanna tepki vermek için oy kullandım..." Yani hayır verdi! Başbakan Talat'ın derdi, evet çıkınca Cumhur- başkanı Denktaş'ın istifaedipetmeyeceği... Denk- taş da yine oyunu kullandıktan sonra ona yanıt ver- di: "Ben Talat'a değil, halkıma bakanm..." Bu tablonun haklı-haksız tarafı ayrı konu, şık bir görünüm olmadığı kesin! Türkiye'deki durum dafarklı değil. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök, 23 Nisan koktey- linde gazetecilerin sorularını yanıtlarken, gelişme- lerden haberdar olup-olmamaktan çok, bunun za- manlamasının önemine dıkkat çektı. Ankara'da bir bilgilendirme ve koordinasyon so- runu olduğu anlaşılıyor. Cumhurbaşkanı Ahmet NecdetSezer, Türkiye'nin Annan Planı'ndaki boş- lukların Annan tarafindan doldurulmasını kabul et- tiğini Davos tutanaklarından, sonradan öğrenıyor. Sezer ve özkök, 23 Ocak'taki MGK toplantısının dı- şına çıkıldığını kamuoyuna açıkça ılan edıyor... Gelinen noktada Genelkurmay Başkanlığf nın 15 Şubat, 9 Mart ve 28 Mart'ta Başbakanlık'a gönder- diğı yazılı görüşlerin de olabildiğince açık biçımde kamuoyu ile paylaşılması gerekiyor. Zıra, Kıbrıs ko- nusu artık sadece AKP hükümetinin inısıyatifine bı- rakılamayacak kadar parçalı hale geldi. MGK'ye karşı HGK! ~ Son anda bir değişiklik olmazsa yarın Mılli Gü- venlik Kurulu (MGK) olağanüstü toplanacak. Gün- dem Kıbrıs... MGK son bir ay içinde dördüncü kez toplanıyor. 31 Mart, 1 Nisan, 5 Nisan toplantılannın ardından 26 Nisan'da da olağanüstü toplantı var. Hükümet, Kopenhag krıterlerı doğrultusunda MGK toplantı- lannın daha seyrek yapılmasının Türkiye'yı daha demokrat göstereceğini düşünmüş ve her ay yerı- ne iki ayda bır toplanmasını karariaştırmıştı. Şımdi ayda 4 kez toplanır oldu! Burada biraz kara mizahtan izah isteyelim ve AKP hükümetiyle MGK arasındaki ilişkiyi tanımlayalım... AKP'nin MGK'ye karşı kendine göre bir HGK'si var. Nedir o? Hükümet Güvenlik Kurulu... Bu kurulun üyelerı şunlar: Erdoğan, Gül, Karamanlis, Verheugen, Annan, Powell... Bunlar daimi üyeler. Duruma göre yeni kışiler ka- tılabiliyor. AKP, bu yapıdan aldığı dış güçle, kendi- sini içeride de güçlü göstermeye çalışıyor. Geçen 1.5 yıllık zaman dilimınde HGK'nin son derece uyum içinde çalıştığını, aralarında en ufak bir gö- rüş ayrılığı bile olmadığını görüyoruz. Bu toplantılarda doğal olarak AKP de kazanan ta- rafta. Ya Türkiye? AKP'nin sadece HGK'den güç alan bir hükümet olmayı bırakması, Türkiyeleşmesi gerekiyor. Iktıda- rının ilk günlerinde kendini buna mecbur hıssedi- yor olabilirdi. Ancak bugün, halk desteği bır yana medyadan iş âlemıne kadar geniş bır kurum des- teği de edinmiş durumda... Buna devlet kurumlarını da eklese fena mı olur? Sözü Kıbrıs'la bağlayalım... Rumların, BM'nin, AB'nin ve ABD'nin B planı yokmuş gibi görünüyor, ama var. Bızim de olmalı... Aklın yolu, Cumhurbaş- kanı Ahmet Necdet Sezer başkanlığında Türki- ye'deki ve KKTC'deki tüm devlet adamlarının ve doğrudan ilgili tarafların katıldığı bir zirve ile ortak bakış ortaya koymak! ankcum v; cumhuriyet.com.tr Enerji Bakanı Cüfer 'Nükleersantral ANICARA (Cunı- huriyet Bürosu) - Enerji ve Tabii Kay- naklar Bakanı Hilmi Güler, nükleer enerji- nin gündemlerinde ol- duğunu söyledi. Güler, nükJeer enerjiyle ilgili bir ekip kurulduğunu ve yapılan araştırma- nın Türkiye'nin ihti- yaçlanna yanıt verdi- ğini belirterek "Nük- leer enerji gündemi- mizde" dedi. Güler, TBMM'de 23 Nisan nedeniyle veri- len resepsiyonda, ener- ji çeşitliliğine gereksi- nim duyulduğu için nükleer enerjinin tartı- şıldığını belirtti. Şu an- da daha çok nükleer enerji teknolojisi üze- rinde durduklannı kaydeden Güler, tek- nolojinin hangi ülke- den ahnacağı sorusuna ise "Daha oraya ka- dar gelmedik" yanıtı- nı verdi. Güler bir soru üzeri- ne; sanayiciye kısa va- dede elektrik indirimi sağlanamayacağı me- sajını verdi. Sanayici için fiyatlann sabit kalmasının bir indirim olduğunu v'urgulayan Güler. "Bir takım şeyleri kazanırsak yansıtınz... Onu diyo- ruz. Şimdi bundan sonra eğer olursa... Buna sadece biz ka- rar vermiyoruz, hem Hazine hem Maliye var" dedi. Enerji Bakanı Güler, Iran doğalgazı için yaklaşık 1 ay önce tah- kime gittiklerine de dikkat çekti. Görüşme- lerin devam ettigini ve Iran tarafının bir mik- tar indirimi kabul etti- gini belirten Güler, şöyle devam etti: "Ancak bu yeterli olmadı. Tahkimde, anlaşmanın "fiyatla- nn revizyonuyla" ilgi- li nıaddesini kullanı- yoruz. Burada esas olan müracaat tarihi geçerlidir. Tahkimin kazanılması duru- munda, indirim tem- muz başından itiba- ren geçerli olur."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle