Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 25 NİSAN 2004 PAZAR
HABERLER
DÜNYADABUGUN
ALİ SİRMEN
Yazanmız Ali Sirmen rahatsızlığı
nedeniyle yazılanna ara vermiştir.
BDDK taslak içln atağa geçtl
Bankalar Yasası'm
Sezer'e anlatacak
HACER BOY4CIOĞLU
ANKARA - Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurumu, Bankalar
Yasası'ndaki değişiklik çalışmalan için
atağa hazırlanıyor. Mayıs ayı içinde yasa
çalışmalan hakkında Bakanlar Kurulu'na
brifing vermeyi planlayan BDDK,
Cumhurbaşkanlığrndan da randevu talep
edecek. Yeni taslak çalışmalannı
: Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve
Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener'e
| dönem dönem aktardıklannı belirten
yetkililer. "Hükümet çauşmalanmıza
destek veriyor. Ama son karan yine onlar
verecek* görüşünde. BDDK, Bankalar
Yasası'yla ilgili değişiklik çalışmalannı 15
Mayıs'a kadar bitirmeyi hedefliyor. Yasa
çalışmalannın bu tarihten sonra ilgili
bakana gönderileceğini belirten yetkililer,
bugüne kadar hükümetle de sürekli
diyalog kurduklannı kaydettiler. Buna
göre, Erdoğan'a konuyla ilgili olarak bir
brifing verildi. Brifingde Erdoğan'ın,
"Bankalarla ilgili kriterier ortada. Bu
konuda AB'de aülan adımlar, Türkiye'de
de aülmah. Ne gerekiyorsa yapuı" dedigı
belirtildi. Başbakan Yardımcısı Şener'le
de iki kez görüşüldüğü ve yasa çalışmalan
hakkında görüşlerinin alındığı kaydedildi.
BDDK yetkilileri, hazırlayacaklan taslak
metinde AB'ye uyum için gerekli
i adımlann atılacağını ve banka sahipliği
• konusunda da bu kriterlerin esas olacağını
vurguluyor. Buna göre medya sahipleri,
• vakıf, demek, munzam sandıklar ve siyasi
partiler banka sahibi olamayacak.
^Yasal zorluklar sürüyor1
MESS yatırım için
kolaylık istedi
' tSTANBUL (AA) - Türkıye Metal
Sanayicileri Sendikası (MESS) Yönetim
Kurulu Başkanı Tuğrul Kudatgobilik,
: "Dünyada bir tehdit olarak nitelendirUen
Çin, 13 miharlık nüfusuyia aynı
zamanda bir firsat olarak görülmelidir"
dedi. MESS'in dün düzenlenen 38. genel
kurulunda konuşan Kudatgobilik,
Türkiye'de yaşanan krizlerin sonrasında
işsizliğin çözülmesı gereken en önemli
sorun olarak hâlâ geçerliliğini
koruduğunu belirterek işsizliğin
önündeki en büyük engellerden birinin
kayıt dışı ekonomı olduğunu söyledi.
Kudatgobilik, Türk sanayisinin
gelişmesinin, ülkenin istikbalinin yagâne
garantisi olduğunu \iirgulayarak ayakta
kalabilmenin, istihdam yaratabilmenin
rekabetle ortaya çıktığını kayderti.
Türkiye'de yatınmı ve girişimcıliği
zorlaştıran, istihdam yaratanı
cezalandıran uygulamalann sürdüğünü
vurgulayan Kudatgobilik, "Vergi ve sosyal
güvenhk kesintilerinin yüksekligj,
mevzuaün kanlığL bürokrasi, altyapı
yetersizüği ve enerjinin pahahhğL,
yaünmcı ve girişimcilerin önünde büyük
engeller oluşturmaktadır. Türldye bu
engeller nedeniyle ekonomik olarak aynı
şartlara sahip olan hatta daha kötü
şartian bulunan ülkelerden daha az
yabancı yaünm çekebilmektedir" dedi.
Devlet Bakanı Ali Babacan
'ABD kredisine
ihtiyacımızyok'
WASHINGTON (AA) - Hazine'den sorumlu
Devlet Bakanı An" Babacan, ABD'nin,
Irak Savaşı'nın Türk ekonomisine etkisine
karşı ayırdığı 8.5 milyar dolarlık kredi
konusunda Washington'ın "Biz hazuız"
dediğini vurgulayarak Türkiye'nin 2004
finansman programını yaptıklannı ve
sonuçta ABD kredisine ve ek kaynağa
gerek olmadığı sonucuna vardıklannı
açıkladı. Babacan, bu krediye belki
gelecek yıllar için bakılabileceğini
kaydederek kredinin kullamlması için
teknik bir son tarihin söz konusu
olmadığını söyledi. Uluslararası Para Fonu
(IMF) ve Dünya Bankasf nın ilkbahar
dönemi toplantılanna katılacak olan
Babacan, Washington'da bir basın
toplantısı düzenledi. Babacan, Kıbns'ta
dün yapılan referandumlarda elde edilecek
sonucun Türk ekonomisi üzerine etkisini
değerlendirdi. "Kuzey'de evet, Güney'de
hayn* çıkarsa Avnıpa BirtiğTnin arbk
önünıüze getireceği Kıbns konusu
kataıyor" dıyen Babacan, "Türkiye artık
ekoaomik şoklara karşı çok daha
kornnaku. Ne yapbğunızı gayet iyi
biliyoruz. Türkh'e'nin önü açık" dedi.
Emekli Tümgeneral Özbek, CHP'yi liberal demokrat parti yapma planının tutmadığını söyledi
ABD Derviş'i kullandı. tstanbul Haber Servisi - Emekli
Tümgeneral Osman Özbek, Kıbns'ta
dün yapılan referandumun amacırun
Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ı isti-
fa ettirmek olduğunu söyledi. Rum
tarafrnın "hayır" diyeceğj yönünde-
ki olasıhgı değerlendiren Özbek, "Bu
şekilde KKTC'de heyecana neden ola-
rak Türk tarafindan "evef çıkması
için çahşıhyor. Böyle bir sonuç çıkma-
sı dunımunda Denktaş istifa edeceği-
ni dile getirdi Amaçlan da bu" diye
konuştu.
Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD)
Kadıköy Şubesi'ndeki "Cumartesi
Söyleşilerir
'ne katılan Osman Özbek,
KKTC ve Türkiye'de önümüzdeki dö-
nemde çıkabilecek olası sorunlarla il-
• ABD'nin Türkiye'de İslami Demokratik Parti olarak AKP'yi, Liberal
Demokratik Parti olarak da CHP'yi görmek istediğini söyleyen Özbek,
"Deniz Baykal'la ilgili pek çok eleştiri yapılıyor. Bunlann bir kısmına
ben de katılıyorum. Fakat beğensek de beğenmesek de bugün, Baykal'ı
eleştirmek CHP'yi eleştirmek, CHP'yi eleştirmek de bağımsızlığımızı
ve de\Tİmlerimizi eleştirmek demek" dedi.
gili bir konferans verdi. Sınır sorunu
olan ülkelerin AB'ye giremeyecekle-
rine dikkat çeken Özbek, Kıbns Rum
Kesimi'nin KKTC ile sınır sorununu
çözmeden AB'ye alınacak olmasını,
"AB'nin Türkiye düşmanhğT olarak
değerlendirdi. Avrupa'nın Kıbns'ta
Türk askeri istemediğinı belirten Öz-
bek, "AB'nin amacı bir taşla üç kuş
vurmak. Türk ordusunu adadan çıka-
racaklar, Türkiye Cumhurheti vatan-
daşlannı vatandaşhktan çıkaracaklar
ve son olarak da KKTC'yi ortadan
kaldıracaklar" dedi.
'Herkes tavrını net koysun'
Genelkurmay Başkanı Orgeneral
HihniÖzkök ün Kıbns ile ilgili basın
açıklamasına değinen Özbek, Türki-
ye'de Genelkurmay Başkanı da dahil
herkesin, karannı net olarak açıklama-
sı gerektiğini ifade ettı. ABD'nin Tür-
kiye'de îslami demokratik parti ola-
rak AKP'yi, liberal demokratik parti
olarak da CHP'yi görmek istediğini
anlatan Özbek, şöyle konuştu:
"ABD, CHP'yi Kemal Dervış'idev-
reye sokarak kendi yanuıa çekmek is-
tedi. Fakat herkesin gördüğü gibi bun-
da başanh olamadı. Deniz Baykal'la
ilgili pek çok eleştiri yapıhyor. Bunla-
nn bir kısmına ben de kaühyorum.
Fakat beğensekde beğenmesek de bu-
gün Baykal'ı eleştirmek CHP'yi eleş-
tirmek, CHP'yi eleştirmek de bağım-
sızhğumzı ve devrimlerimizi eleştir-
mek demek. Biz her zaman CHP'yle
biıükte olacağız."
Erdoğan
AB 'nin
yolu
yemekten
geçmiş
tstanbul Haber Servisi-
Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan, Türkiye'nin, ar-
tık ekonomik olarak kriz-
lerden doğan ukanma nok-
talannı önemli ölçüde aş-
tığını ve güven, istikrar or-
tamını yakalayarak yeni
ufuklara doğru yol alma-
ya başladığını söyledi.
Erdoğan, Istanbul Tica-
ret Odası'nda gerçekleşri-
rilen tktisadi Kalkınma
Vakfi'nın(tKV)41.Ola-
gan Genel Kurulu'nda bir
konuşma yaptı. Siyasetin
çözüm üretme sanatı ol-
duğunu dile getiren Erdo-
ğan, "Eğer sryasetçiveya si-
yasetsorun üretiyorsa halk
da onu her zaman sorun
olarak görecektir ve dola-
yısryla beklediğiyeregetir-
meyecektir. Maalesef yü-
larca bunun bedetini öde-
medik mi? Ödedik. 3 Ka-
sun'da da halkınuz gereği-
niyapti"dedi.
Fransa Dışişleri Baka-
nı'nın "Türkiye hazu- de-
ğfl, dolayısıyla üye otamaz"
şeklindeki sözlerini anım-
satan Erdoğan, müzakere
sürecinın başlamasının ay-
n, tam üyelik olayının ay-
n olduğunu ve açıklama-
nın tam üyelikle ilgili ol-
duğunu vurguladı. "Sağ
tarafimda Schröder, solta-
rafimda da Chirac ile ye-
mekyedim" diyen Başba-
kan Erdoğan şöyle devam
etti: "Türldye, kararh bir
şekilde, AB'ye girme ko-
nusunda atması gereken
adımlan Kopenhag Siyasi
Kriterleri içinde aüyor. \Ia-
astrich Kriterleri tam üye-
likle ilgüi bir süreçtir, o ay-
n bir meseledir.''
Erdoğan, kamuoyu yok-
lamalannın, Türkiye'nin
büyük bir çoğunluğunun
AB üyeliği hedefine inan-
dığını ortaya çıkardığını
savunarak "Ancak statü-
konun devanundan yana
kücükbirazmhğm"üyelığe
karşı çıktığını söyledi.
1ĞNEIİ FIRÇA ZAFER TEMOÇtN
Po&u..
Köy Hizmetleri Cenel Müdürü
Altuntaş: Susuz
köy kalmayacak
• 2004 yılında susuz köy bırakmamayı
hedeflediklerini söyleyen Köy Hizmetleri
Genel Müdürü Ali Altuntaş, bitkilerle
doğal antma sistemini bu yıl içinde
yaygınlaştırmak istediklerini belirtti.
ANKARA (AA) - Köy
Hizmetlen Genel Müdü-
rü AK .Altuntaş, hedeflen-
nın 2004 yılında susuz, beş
yıl içinde de asfaltsız köy
bırakmamak olduğunu bil-
dirdı.
Altuntaş, 2004 yılı he-
deflen ve genel müdürlü-
ğün yapmayı planladıgı ça-
lışmalar hakkında bılgı ver-
di. Genel müdürlüğün en
iddialı projelennden bın-
nın "yapay sutakalan" ola-
rak adlandınlan bitkilerle
doğal antma sıstemını bu
yıl itibanyla yaygınlaştır-
mak olduğunu ifade eden
Altuntaş, şunlan kayderti:
"Geleneksel antma yön-
temlerifletümköylerinatık
sulannın anölması içinge-
rekh" maliyetin 2ü mih-ar
dolar\e kö>1üye\ılhkişlet-
me maKyetinin 60 mihon
dolarolduğu hesaplannuş-
ür. Ancak>apa> sulakalan
Anayasada 'pozitif aynmcılığa' evet diyen Bakan, siyasi kotaya ise karşı
Akşit'in 'kachn' çelişkîsi
EBRU TOKTAR
ANKARA - Kadından sorumlu Devlet Ba-
kanı Güldal Akşit, kadın ve erkeğin anaya-
saya göre zaten eşıt olduğunu savunarak ana-
yasa değışıkliği paketıne ıtiraz eden AKP'li
Merkez Yürütme Kurulu ^ ^ ^ _ _ _ ^ _ _
(MYK) üyelerini eleştir-
di. Anayasanın 10. mad-
desınde yapılacak deği-
şikliğin kadın ve erkek
eşitliğini değil, kadm le-
hine pozitif aynmcılığı
(kadınlann siyasi, ekono-
mik, sosyal ve kültürel ya-
şamda erkeklerle aynı fir-
sat eşitliğine erişinceye kadar kaduılara özel
düzenlemelerin yapılması) amaçladığmı açık-
layan Akşit, kotalara ise karşı olduğunu be-
lirterek çelişkili bir tutum sergiledi.
Akşit, kadın milletvekili sayısını arttır-
mak için Siyasi Partiler Yasası'nda (SPY) ka-
dınlara özel kota getirilmesinin suni bir des-
tek olacağını savundu.
Akşit, anayasa değişikligi paketinin "ka-
dın ve erkek esitiiğini'' düzenleyen bölümü-
nü değerlendirdi. AKP MYK üyelerinin ana-
• Anayasa değişikliğinde 'kadın lehine
pozitif aynmcılığm amaçlandığını' belirten
Akşit, "AB üyesi ülkelerde bu tür dÜ2enlemeler
var. Bizde de olması gerekiyor. Sivil toplum
örgütlerinin de beklediği bir düzenleme bu"
görüşünü dile getirdi.
yasanın 10. maddesinde yapılmak istenilen
düzenlemeye karşı çıkmasuıın yersiz oldu-
ğunu anlatan Akşit, değişiklikle şu ekleme-
nin yapılacağını açıkladı:
"Kadmve erkeğin eşit haklara sahip ohna-
sı esasür. Devlet, kadınlann ve erkeklerin her
alanda eşit haklara sahip olması için kanuni
ve idari düzenlemeler dahil gereken tüm ön-
lemleri ahr. Ancak kanun önünde eşitiik il-
kesi, özeDiği nedeniyle belirli bir cinsiyet için
diğerinden farkh olarak kanuni ve idari dü-
zenlemeler yapdmasuu veya başka önlemler
ahnmasui] engellemez." Akşit,
bu düzenlemenin mevcut ana-
yasada yer almadığına vurgu
yaptı.
Türkiye'deki yasalarda ka-
dm ve erkek eşitliğini \oırgu-
layan pek çok madde olduğu-
nu anımsatan Akşit, ancak ana-
yasada yapılacak değişikliğin
"eşitükten öte kadın lehine pozitif aynmcıhk
yapılmasını öngördüğunü" anlattı.
Bu değişikliğin AB'ye uyum sürecinin de
bir parçası olduğunu ifade eden Akşit, "AB
üyesi ülkelerde bu tür düzenlemelervar. Biz-
de de olması gerekryor" diye konuştu.
sistemleri ile tüm köyleri-
miz antma sistemine ka-
vuşturulacak olursa mafi-
yet 22 mihtm dolar,yıDıkiş-
letme malr\eti ise 432 bin
dolar olacakür. Bunun ül-
ke ekonomisine, insan sağ-
hğuıa ve doğaya olan kat-
kısı yadsuıamaz. 2004 yı-
lında yaklaşık 1500 adet
doğal antma tesisiyapma-
yı hedefByoruz."
Köylere içme suyu te-
mini ve çiftçinin ekono-
mik ve sosyal seviyesini
yükseltmek için bu yıl ça-
lışmalanna hız verdikleri-
ni anlatan Altuntaş, Hav-
za Islahı ve Göletler Daire-
si Başkanlığı'nın bu yılki
yatınm programında ye-
raltı sulamalan, sulama gö-
letleri, toprak koruma ve
hayvan içme suyu göleti
olmak üzere toplam 501
adet iş bitireceğini, 234
adet yeralrı suyu kuyusu-
nun da hizmete gireceğini
söyledi.
Sulu ve kuru tanm ara-
zilerinde arazi toplulaştır-
ması işleri yapmak amacıy-
la da 2004 yılında 36 pro-
jeyi ihale edeceklerini bil-
diren Altuntaş. aynca buyıl
500 küometre (km.) drerıaj
yapımının öngörüldüğünü
belirtti. Diğer kurumlarla
Köy Hizmetleri Genel Mü-
dürlüğü'nü kıyaslayan Al-
tuntaş, şöyle devam etti:
"Kurumumuzu diğer
bazı kurumlarla kıyasla-
yacak olursak, KarayoUa-
n'nın 60 bin knu, Köy Hiz-
meöeri'nin 290 bin km. yol
ağı olduğugörükcektir.Bu
şu demektir Köy Hizmet-
leriulaşümavan köybırak-
mamıştır. \lne Köy Hiz-
mederi.DSİ teşküaonın ya-
nsı kadar sulama hizmeti
sunmaktadırve Tanm Re-
formu Genel Müdürlü-
ğü'nün yaptiğı tophılaşür-
maıun birkaç kaünı yap-
maktadır.'"
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected]
Leyla Zana, Selim Sadak, Orhan
Doğan ve Hatip Dicle hakkında veri-
len karann, Avrupa Birtiği için müzake-
re tarihi bekleyen Türkiye'nin durumu-
nu olumsuz yönde etkilediği bir gerçek.
Türkiye'nin demokratikleşme ihtiya-
cıyla, Avrupa Birliği uyum yasalannın
birbirine denk gelmesi de tarihin garip
bir cilvesı.
Leyla Zana ve arkadaşlarının 10 yı-
layakın bir süredir içerideyatmalan, Av-
rupa Birliği'nden çok bizim sorunu-
muz olmalı. Çünkü bu ülkede halkın oy-
larıyla seçilmiş 4 milletvekili, doğru-
dan bir şiddet eylemiyle ilişkileri olma-
dığı halde "terörörgütüne üye olmak"
gerekçesiyle çok ağır bir cezaya çarp-
tınldılar. Bu dönem içinde, ırza geçen,
adam öldüren, hortumculuk yapan bü-
tün hükümlülerserbest kaldılar, ancak
onlar yatmaya devam ettiler.
Çünkü bu ülkenin yasaları bir aske-
ri darbeyle şekillenmiş durumda. "Dev-
lete karşı suçlar" diye ifade edilen ve
CHP'nin Umut Veren Çıkışı
büyük ölçüde siyasi suçlan kapsayan
maddelerden mahkûm olduğunuz an
cezanın dörrte üçünü yatmak zorun-
dasınız. Onun dışındaki her suçtan ne
kadar hüküm giyerseniz giyin cezanın
yüzde 40'ını yatıyorsunuz. Yani her-
hangi bir siyasi suçtan hüküm giyer-
seniz, yediğiniz ağır cezayetmiyor, ila-
veten diğer mahkûmların iki misli bir
oranda cezayı da yatmak zorunda ka-
lıyorsunuz. Infaz Kanunu işte böyle bir
eşitsizliği de içinde banndırıyor.
• • •
Leyla Zana ve arkadaşlannın, Avru-
pa İnsan Hakları Mahkemesi'nin boz-
ma karan sonrası ikinci kez mahkûm
edilmesi, ıç hukukumuzdaki sakatlık-
ları da gözler önüne serdi. Eski Istan-
bul Barosu Başkanı Yücel Sayman,
Avrupa İnsan Haklan Mahkemesi'nden
dönen birdosyanın, iç hukukumuzge-
reği yeniden aynı mahkeme tarafin-
dan ele alınmasını doğru bulmuyor.
Daha önce her türlüdelili değerlendir-
miş ve buna göre karara varmış bir
mahkemenin, Avrupa'dan dönen bir
karar için duygusal davranması ve di-
renmesi büyük ihtimaldi, diyor Say-
man. Bu tür dosyalann, başka mahke-
melerde ele alınması gerektiğini söy-
lüyor.
Bu arada Erdoğan hükümetinin de
Devlet Güvenlik Mahkemeleri konu-
sunda yeterince hızla davranmadığı
eleştirisi yapılıyor. Eğer Devlet Güven-
lik Mahkemelerı iki ay önce kaldınlmış
olsaydı, belki de bu karar daha deği-
şik olabilirdi deniliyor.
• • •
CHP yönetimı ve son olarak da Brük-
sel'deki toplantıda Genel Başkan De-
niz Baykal bu çarpık duruma son ver-
me amacıyla bir çıkış yaptılar. Baykal
ve arkadaşlan, Leyla Zana'ların diğer
mahkûmlara oranla iki kata yakın sü-
re ile yatmalarına ve infazda eşıtsizli-
ğe neden olan kanunun değiştırilme-
sı gerektiğini belirttiler. Hakhydılar. Yıl-
lardır bu köşede bu eşitsizliğe dikkat
çeken birisi olarak CHP'nin tutumunu
memnunlukla karşıladım.
CHP'nin bu çıkışının sembolik bir
anlamı olduğunu söyleyebiliriz. Sonuç
olarak bu kanun değişikligi, Leyla Za-
na ve arkadaşlarının artık sonuna ge-
len cezaları için çok fazla bir etki yap-
maz. Onlann biraz erken tahliye olma-
lanna yol açar, o kadar. Ancak CHP'nin
bu çıkışının arkasında, demokrasiye,
insan haklarına duyarlı bir adımdan
söz edilebilir. CHP, AKP'nin soluna ge-
çerek bu konularda duyartı ve etkili bir
muhalefete başlarsa, hem toplumun
canlanmasına ve doğru yönde muha-
lefet yapmasınayardımcı olur, hem de
AKP'yi doğru yönden eleştirmiş olur.
Çünkü aylardır, CHP, statükoyu sa-
vunan görünümüyle kuvvet kaybedi-
yor, toplumdan destek görmüyor. Bu
çıkışta ise önemli bir farklılık gözleni-
yor. Benzer bir çıkış bir hafta kadar
önce "askeri darbelere neden olan" ka-
nun maddesi değişikligi önerisinde de
görülmüştü. Aslında CHP bu noktada
durmaz ve 1982 Anayasası'nın de-
mokratikleşmesi, üniversite özerkliği-
nin güçlendirilmesi gibi alanlarda ye-
ni atılımlar yaparsa AKP'yi de köşeye
sıkıştırabilir. Bu, Türkiye için de CHP
için de yeni bir başlangıç haline geie-
bilir.
CHP, zamanmda, demokratikleşme
için kavga veren bir partiydi. Bu çizgi-
siyle toplumdan büyük destek almış-
tı. Yeniden o eski canlı günlerine dö-
nemez mi? Çok mu hayal içindeyim?
Ben umutları korumaktan yanayım.