25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 25 NİSAN 2004 PAZAR HABERLER DÜNYADABUGUN ALİ SİRMEN Yazanmız Ali Sirmen rahatsızlığı nedeniyle yazılanna ara vermiştir. BDDK taslak içln atağa geçtl Bankalar Yasası'm Sezer'e anlatacak HACER BOY4CIOĞLU ANKARA - Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, Bankalar Yasası'ndaki değişiklik çalışmalan için atağa hazırlanıyor. Mayıs ayı içinde yasa çalışmalan hakkında Bakanlar Kurulu'na brifing vermeyi planlayan BDDK, Cumhurbaşkanlığrndan da randevu talep edecek. Yeni taslak çalışmalannı : Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener'e | dönem dönem aktardıklannı belirten yetkililer. "Hükümet çauşmalanmıza destek veriyor. Ama son karan yine onlar verecek* görüşünde. BDDK, Bankalar Yasası'yla ilgili değişiklik çalışmalannı 15 Mayıs'a kadar bitirmeyi hedefliyor. Yasa çalışmalannın bu tarihten sonra ilgili bakana gönderileceğini belirten yetkililer, bugüne kadar hükümetle de sürekli diyalog kurduklannı kaydettiler. Buna göre, Erdoğan'a konuyla ilgili olarak bir brifing verildi. Brifingde Erdoğan'ın, "Bankalarla ilgili kriterier ortada. Bu konuda AB'de aülan adımlar, Türkiye'de de aülmah. Ne gerekiyorsa yapuı" dedigı belirtildi. Başbakan Yardımcısı Şener'le de iki kez görüşüldüğü ve yasa çalışmalan hakkında görüşlerinin alındığı kaydedildi. BDDK yetkilileri, hazırlayacaklan taslak metinde AB'ye uyum için gerekli i adımlann atılacağını ve banka sahipliği • konusunda da bu kriterlerin esas olacağını vurguluyor. Buna göre medya sahipleri, • vakıf, demek, munzam sandıklar ve siyasi partiler banka sahibi olamayacak. ^Yasal zorluklar sürüyor1 MESS yatırım için kolaylık istedi ' tSTANBUL (AA) - Türkıye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) Yönetim Kurulu Başkanı Tuğrul Kudatgobilik, : "Dünyada bir tehdit olarak nitelendirUen Çin, 13 miharlık nüfusuyia aynı zamanda bir firsat olarak görülmelidir" dedi. MESS'in dün düzenlenen 38. genel kurulunda konuşan Kudatgobilik, Türkiye'de yaşanan krizlerin sonrasında işsizliğin çözülmesı gereken en önemli sorun olarak hâlâ geçerliliğini koruduğunu belirterek işsizliğin önündeki en büyük engellerden birinin kayıt dışı ekonomı olduğunu söyledi. Kudatgobilik, Türk sanayisinin gelişmesinin, ülkenin istikbalinin yagâne garantisi olduğunu \iirgulayarak ayakta kalabilmenin, istihdam yaratabilmenin rekabetle ortaya çıktığını kayderti. Türkiye'de yatınmı ve girişimcıliği zorlaştıran, istihdam yaratanı cezalandıran uygulamalann sürdüğünü vurgulayan Kudatgobilik, "Vergi ve sosyal güvenhk kesintilerinin yüksekligj, mevzuaün kanlığL bürokrasi, altyapı yetersizüği ve enerjinin pahahhğL, yaünmcı ve girişimcilerin önünde büyük engeller oluşturmaktadır. Türldye bu engeller nedeniyle ekonomik olarak aynı şartlara sahip olan hatta daha kötü şartian bulunan ülkelerden daha az yabancı yaünm çekebilmektedir" dedi. Devlet Bakanı Ali Babacan 'ABD kredisine ihtiyacımızyok' WASHINGTON (AA) - Hazine'den sorumlu Devlet Bakanı An" Babacan, ABD'nin, Irak Savaşı'nın Türk ekonomisine etkisine karşı ayırdığı 8.5 milyar dolarlık kredi konusunda Washington'ın "Biz hazuız" dediğini vurgulayarak Türkiye'nin 2004 finansman programını yaptıklannı ve sonuçta ABD kredisine ve ek kaynağa gerek olmadığı sonucuna vardıklannı açıkladı. Babacan, bu krediye belki gelecek yıllar için bakılabileceğini kaydederek kredinin kullamlması için teknik bir son tarihin söz konusu olmadığını söyledi. Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankasf nın ilkbahar dönemi toplantılanna katılacak olan Babacan, Washington'da bir basın toplantısı düzenledi. Babacan, Kıbns'ta dün yapılan referandumlarda elde edilecek sonucun Türk ekonomisi üzerine etkisini değerlendirdi. "Kuzey'de evet, Güney'de hayn* çıkarsa Avnıpa BirtiğTnin arbk önünıüze getireceği Kıbns konusu kataıyor" dıyen Babacan, "Türkiye artık ekoaomik şoklara karşı çok daha kornnaku. Ne yapbğunızı gayet iyi biliyoruz. Türkh'e'nin önü açık" dedi. Emekli Tümgeneral Özbek, CHP'yi liberal demokrat parti yapma planının tutmadığını söyledi ABD Derviş'i kullandı. tstanbul Haber Servisi - Emekli Tümgeneral Osman Özbek, Kıbns'ta dün yapılan referandumun amacırun Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ı isti- fa ettirmek olduğunu söyledi. Rum tarafrnın "hayır" diyeceğj yönünde- ki olasıhgı değerlendiren Özbek, "Bu şekilde KKTC'de heyecana neden ola- rak Türk tarafindan "evef çıkması için çahşıhyor. Böyle bir sonuç çıkma- sı dunımunda Denktaş istifa edeceği- ni dile getirdi Amaçlan da bu" diye konuştu. Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Kadıköy Şubesi'ndeki "Cumartesi Söyleşilerir 'ne katılan Osman Özbek, KKTC ve Türkiye'de önümüzdeki dö- nemde çıkabilecek olası sorunlarla il- • ABD'nin Türkiye'de İslami Demokratik Parti olarak AKP'yi, Liberal Demokratik Parti olarak da CHP'yi görmek istediğini söyleyen Özbek, "Deniz Baykal'la ilgili pek çok eleştiri yapılıyor. Bunlann bir kısmına ben de katılıyorum. Fakat beğensek de beğenmesek de bugün, Baykal'ı eleştirmek CHP'yi eleştirmek, CHP'yi eleştirmek de bağımsızlığımızı ve de\Tİmlerimizi eleştirmek demek" dedi. gili bir konferans verdi. Sınır sorunu olan ülkelerin AB'ye giremeyecekle- rine dikkat çeken Özbek, Kıbns Rum Kesimi'nin KKTC ile sınır sorununu çözmeden AB'ye alınacak olmasını, "AB'nin Türkiye düşmanhğT olarak değerlendirdi. Avrupa'nın Kıbns'ta Türk askeri istemediğinı belirten Öz- bek, "AB'nin amacı bir taşla üç kuş vurmak. Türk ordusunu adadan çıka- racaklar, Türkiye Cumhurheti vatan- daşlannı vatandaşhktan çıkaracaklar ve son olarak da KKTC'yi ortadan kaldıracaklar" dedi. 'Herkes tavrını net koysun' Genelkurmay Başkanı Orgeneral HihniÖzkök ün Kıbns ile ilgili basın açıklamasına değinen Özbek, Türki- ye'de Genelkurmay Başkanı da dahil herkesin, karannı net olarak açıklama- sı gerektiğini ifade ettı. ABD'nin Tür- kiye'de îslami demokratik parti ola- rak AKP'yi, liberal demokratik parti olarak da CHP'yi görmek istediğini anlatan Özbek, şöyle konuştu: "ABD, CHP'yi Kemal Dervış'idev- reye sokarak kendi yanuıa çekmek is- tedi. Fakat herkesin gördüğü gibi bun- da başanh olamadı. Deniz Baykal'la ilgili pek çok eleştiri yapıhyor. Bunla- nn bir kısmına ben de kaühyorum. Fakat beğensekde beğenmesek de bu- gün Baykal'ı eleştirmek CHP'yi eleş- tirmek, CHP'yi eleştirmek de bağım- sızhğumzı ve devrimlerimizi eleştir- mek demek. Biz her zaman CHP'yle biıükte olacağız." Erdoğan AB 'nin yolu yemekten geçmiş tstanbul Haber Servisi- Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin, ar- tık ekonomik olarak kriz- lerden doğan ukanma nok- talannı önemli ölçüde aş- tığını ve güven, istikrar or- tamını yakalayarak yeni ufuklara doğru yol alma- ya başladığını söyledi. Erdoğan, Istanbul Tica- ret Odası'nda gerçekleşri- rilen tktisadi Kalkınma Vakfi'nın(tKV)41.Ola- gan Genel Kurulu'nda bir konuşma yaptı. Siyasetin çözüm üretme sanatı ol- duğunu dile getiren Erdo- ğan, "Eğer sryasetçiveya si- yasetsorun üretiyorsa halk da onu her zaman sorun olarak görecektir ve dola- yısryla beklediğiyeregetir- meyecektir. Maalesef yü- larca bunun bedetini öde- medik mi? Ödedik. 3 Ka- sun'da da halkınuz gereği- niyapti"dedi. Fransa Dışişleri Baka- nı'nın "Türkiye hazu- de- ğfl, dolayısıyla üye otamaz" şeklindeki sözlerini anım- satan Erdoğan, müzakere sürecinın başlamasının ay- n, tam üyelik olayının ay- n olduğunu ve açıklama- nın tam üyelikle ilgili ol- duğunu vurguladı. "Sağ tarafimda Schröder, solta- rafimda da Chirac ile ye- mekyedim" diyen Başba- kan Erdoğan şöyle devam etti: "Türldye, kararh bir şekilde, AB'ye girme ko- nusunda atması gereken adımlan Kopenhag Siyasi Kriterleri içinde aüyor. \Ia- astrich Kriterleri tam üye- likle ilgüi bir süreçtir, o ay- n bir meseledir.'' Erdoğan, kamuoyu yok- lamalannın, Türkiye'nin büyük bir çoğunluğunun AB üyeliği hedefine inan- dığını ortaya çıkardığını savunarak "Ancak statü- konun devanundan yana kücükbirazmhğm"üyelığe karşı çıktığını söyledi. 1ĞNEIİ FIRÇA ZAFER TEMOÇtN Po&u.. Köy Hizmetleri Cenel Müdürü Altuntaş: Susuz köy kalmayacak • 2004 yılında susuz köy bırakmamayı hedeflediklerini söyleyen Köy Hizmetleri Genel Müdürü Ali Altuntaş, bitkilerle doğal antma sistemini bu yıl içinde yaygınlaştırmak istediklerini belirtti. ANKARA (AA) - Köy Hizmetlen Genel Müdü- rü AK .Altuntaş, hedeflen- nın 2004 yılında susuz, beş yıl içinde de asfaltsız köy bırakmamak olduğunu bil- dirdı. Altuntaş, 2004 yılı he- deflen ve genel müdürlü- ğün yapmayı planladıgı ça- lışmalar hakkında bılgı ver- di. Genel müdürlüğün en iddialı projelennden bın- nın "yapay sutakalan" ola- rak adlandınlan bitkilerle doğal antma sıstemını bu yıl itibanyla yaygınlaştır- mak olduğunu ifade eden Altuntaş, şunlan kayderti: "Geleneksel antma yön- temlerifletümköylerinatık sulannın anölması içinge- rekh" maliyetin 2ü mih-ar dolar\e kö>1üye\ılhkişlet- me maKyetinin 60 mihon dolarolduğu hesaplannuş- ür. Ancak>apa> sulakalan Anayasada 'pozitif aynmcılığa' evet diyen Bakan, siyasi kotaya ise karşı Akşit'in 'kachn' çelişkîsi EBRU TOKTAR ANKARA - Kadından sorumlu Devlet Ba- kanı Güldal Akşit, kadın ve erkeğin anaya- saya göre zaten eşıt olduğunu savunarak ana- yasa değışıkliği paketıne ıtiraz eden AKP'li Merkez Yürütme Kurulu ^ ^ ^ _ _ _ ^ _ _ (MYK) üyelerini eleştir- di. Anayasanın 10. mad- desınde yapılacak deği- şikliğin kadın ve erkek eşitliğini değil, kadm le- hine pozitif aynmcılığı (kadınlann siyasi, ekono- mik, sosyal ve kültürel ya- şamda erkeklerle aynı fir- sat eşitliğine erişinceye kadar kaduılara özel düzenlemelerin yapılması) amaçladığmı açık- layan Akşit, kotalara ise karşı olduğunu be- lirterek çelişkili bir tutum sergiledi. Akşit, kadın milletvekili sayısını arttır- mak için Siyasi Partiler Yasası'nda (SPY) ka- dınlara özel kota getirilmesinin suni bir des- tek olacağını savundu. Akşit, anayasa değişikligi paketinin "ka- dın ve erkek esitiiğini'' düzenleyen bölümü- nü değerlendirdi. AKP MYK üyelerinin ana- • Anayasa değişikliğinde 'kadın lehine pozitif aynmcılığm amaçlandığını' belirten Akşit, "AB üyesi ülkelerde bu tür dÜ2enlemeler var. Bizde de olması gerekiyor. Sivil toplum örgütlerinin de beklediği bir düzenleme bu" görüşünü dile getirdi. yasanın 10. maddesinde yapılmak istenilen düzenlemeye karşı çıkmasuıın yersiz oldu- ğunu anlatan Akşit, değişiklikle şu ekleme- nin yapılacağını açıkladı: "Kadmve erkeğin eşit haklara sahip ohna- sı esasür. Devlet, kadınlann ve erkeklerin her alanda eşit haklara sahip olması için kanuni ve idari düzenlemeler dahil gereken tüm ön- lemleri ahr. Ancak kanun önünde eşitiik il- kesi, özeDiği nedeniyle belirli bir cinsiyet için diğerinden farkh olarak kanuni ve idari dü- zenlemeler yapdmasuu veya başka önlemler ahnmasui] engellemez." Akşit, bu düzenlemenin mevcut ana- yasada yer almadığına vurgu yaptı. Türkiye'deki yasalarda ka- dm ve erkek eşitliğini \oırgu- layan pek çok madde olduğu- nu anımsatan Akşit, ancak ana- yasada yapılacak değişikliğin "eşitükten öte kadın lehine pozitif aynmcıhk yapılmasını öngördüğunü" anlattı. Bu değişikliğin AB'ye uyum sürecinin de bir parçası olduğunu ifade eden Akşit, "AB üyesi ülkelerde bu tür düzenlemelervar. Biz- de de olması gerekryor" diye konuştu. sistemleri ile tüm köyleri- miz antma sistemine ka- vuşturulacak olursa mafi- yet 22 mihtm dolar,yıDıkiş- letme malr\eti ise 432 bin dolar olacakür. Bunun ül- ke ekonomisine, insan sağ- hğuıa ve doğaya olan kat- kısı yadsuıamaz. 2004 yı- lında yaklaşık 1500 adet doğal antma tesisiyapma- yı hedefByoruz." Köylere içme suyu te- mini ve çiftçinin ekono- mik ve sosyal seviyesini yükseltmek için bu yıl ça- lışmalanna hız verdikleri- ni anlatan Altuntaş, Hav- za Islahı ve Göletler Daire- si Başkanlığı'nın bu yılki yatınm programında ye- raltı sulamalan, sulama gö- letleri, toprak koruma ve hayvan içme suyu göleti olmak üzere toplam 501 adet iş bitireceğini, 234 adet yeralrı suyu kuyusu- nun da hizmete gireceğini söyledi. Sulu ve kuru tanm ara- zilerinde arazi toplulaştır- ması işleri yapmak amacıy- la da 2004 yılında 36 pro- jeyi ihale edeceklerini bil- diren Altuntaş. aynca buyıl 500 küometre (km.) drerıaj yapımının öngörüldüğünü belirtti. Diğer kurumlarla Köy Hizmetleri Genel Mü- dürlüğü'nü kıyaslayan Al- tuntaş, şöyle devam etti: "Kurumumuzu diğer bazı kurumlarla kıyasla- yacak olursak, KarayoUa- n'nın 60 bin knu, Köy Hiz- meöeri'nin 290 bin km. yol ağı olduğugörükcektir.Bu şu demektir Köy Hizmet- leriulaşümavan köybırak- mamıştır. \lne Köy Hiz- mederi.DSİ teşküaonın ya- nsı kadar sulama hizmeti sunmaktadırve Tanm Re- formu Genel Müdürlü- ğü'nün yaptiğı tophılaşür- maıun birkaç kaünı yap- maktadır.'" IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] Leyla Zana, Selim Sadak, Orhan Doğan ve Hatip Dicle hakkında veri- len karann, Avrupa Birtiği için müzake- re tarihi bekleyen Türkiye'nin durumu- nu olumsuz yönde etkilediği bir gerçek. Türkiye'nin demokratikleşme ihtiya- cıyla, Avrupa Birliği uyum yasalannın birbirine denk gelmesi de tarihin garip bir cilvesı. Leyla Zana ve arkadaşlarının 10 yı- layakın bir süredir içerideyatmalan, Av- rupa Birliği'nden çok bizim sorunu- muz olmalı. Çünkü bu ülkede halkın oy- larıyla seçilmiş 4 milletvekili, doğru- dan bir şiddet eylemiyle ilişkileri olma- dığı halde "terörörgütüne üye olmak" gerekçesiyle çok ağır bir cezaya çarp- tınldılar. Bu dönem içinde, ırza geçen, adam öldüren, hortumculuk yapan bü- tün hükümlülerserbest kaldılar, ancak onlar yatmaya devam ettiler. Çünkü bu ülkenin yasaları bir aske- ri darbeyle şekillenmiş durumda. "Dev- lete karşı suçlar" diye ifade edilen ve CHP'nin Umut Veren Çıkışı büyük ölçüde siyasi suçlan kapsayan maddelerden mahkûm olduğunuz an cezanın dörrte üçünü yatmak zorun- dasınız. Onun dışındaki her suçtan ne kadar hüküm giyerseniz giyin cezanın yüzde 40'ını yatıyorsunuz. Yani her- hangi bir siyasi suçtan hüküm giyer- seniz, yediğiniz ağır cezayetmiyor, ila- veten diğer mahkûmların iki misli bir oranda cezayı da yatmak zorunda ka- lıyorsunuz. Infaz Kanunu işte böyle bir eşitsizliği de içinde banndırıyor. • • • Leyla Zana ve arkadaşlannın, Avru- pa İnsan Hakları Mahkemesi'nin boz- ma karan sonrası ikinci kez mahkûm edilmesi, ıç hukukumuzdaki sakatlık- ları da gözler önüne serdi. Eski Istan- bul Barosu Başkanı Yücel Sayman, Avrupa İnsan Haklan Mahkemesi'nden dönen birdosyanın, iç hukukumuzge- reği yeniden aynı mahkeme tarafin- dan ele alınmasını doğru bulmuyor. Daha önce her türlüdelili değerlendir- miş ve buna göre karara varmış bir mahkemenin, Avrupa'dan dönen bir karar için duygusal davranması ve di- renmesi büyük ihtimaldi, diyor Say- man. Bu tür dosyalann, başka mahke- melerde ele alınması gerektiğini söy- lüyor. Bu arada Erdoğan hükümetinin de Devlet Güvenlik Mahkemeleri konu- sunda yeterince hızla davranmadığı eleştirisi yapılıyor. Eğer Devlet Güven- lik Mahkemelerı iki ay önce kaldınlmış olsaydı, belki de bu karar daha deği- şik olabilirdi deniliyor. • • • CHP yönetimı ve son olarak da Brük- sel'deki toplantıda Genel Başkan De- niz Baykal bu çarpık duruma son ver- me amacıyla bir çıkış yaptılar. Baykal ve arkadaşlan, Leyla Zana'ların diğer mahkûmlara oranla iki kata yakın sü- re ile yatmalarına ve infazda eşıtsizli- ğe neden olan kanunun değiştırilme- sı gerektiğini belirttiler. Hakhydılar. Yıl- lardır bu köşede bu eşitsizliğe dikkat çeken birisi olarak CHP'nin tutumunu memnunlukla karşıladım. CHP'nin bu çıkışının sembolik bir anlamı olduğunu söyleyebiliriz. Sonuç olarak bu kanun değişikligi, Leyla Za- na ve arkadaşlarının artık sonuna ge- len cezaları için çok fazla bir etki yap- maz. Onlann biraz erken tahliye olma- lanna yol açar, o kadar. Ancak CHP'nin bu çıkışının arkasında, demokrasiye, insan haklarına duyarlı bir adımdan söz edilebilir. CHP, AKP'nin soluna ge- çerek bu konularda duyartı ve etkili bir muhalefete başlarsa, hem toplumun canlanmasına ve doğru yönde muha- lefet yapmasınayardımcı olur, hem de AKP'yi doğru yönden eleştirmiş olur. Çünkü aylardır, CHP, statükoyu sa- vunan görünümüyle kuvvet kaybedi- yor, toplumdan destek görmüyor. Bu çıkışta ise önemli bir farklılık gözleni- yor. Benzer bir çıkış bir hafta kadar önce "askeri darbelere neden olan" ka- nun maddesi değişikligi önerisinde de görülmüştü. Aslında CHP bu noktada durmaz ve 1982 Anayasası'nın de- mokratikleşmesi, üniversite özerkliği- nin güçlendirilmesi gibi alanlarda ye- ni atılımlar yaparsa AKP'yi de köşeye sıkıştırabilir. Bu, Türkiye için de CHP için de yeni bir başlangıç haline geie- bilir. CHP, zamanmda, demokratikleşme için kavga veren bir partiydi. Bu çizgi- siyle toplumdan büyük destek almış- tı. Yeniden o eski canlı günlerine dö- nemez mi? Çok mu hayal içindeyim? Ben umutları korumaktan yanayım.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle