Katalog

22 NİSAN 2004 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Tedavi masraflarını karşılayamadı Hasta oğlu için kızını verecek ALAPLI (AA) - Zonguldak'ın Alaplı ilçesinde, kalp rahatsızlığı bulunan oğlunu maddi imkânsızlıklar nedeniyle tedavi ettıremeyen baba. sağlık giderlerini karşılayan aileye bir aylık kızını evlatlık verecek. Geçimini. topladığı kartonlan kâgıt fabrikalanna satarak sağlayan 40 yaşındaki lsmail Çavdar, kalp rahatsızlığı bulunan 5 yaşındaki oğlu Umut'un sağlık gıderlenni karşılayabılmek içın bir aylık kızı Yasemin'i evlatlık vermek istediğini, çünkü aynı hastalıktan iki yıl önce 1 yaşındaki oğlunun hayatını kaybetmesinin üzüntüsünü halen yaşadığını söyledi. Çocuğunun sağlığına kavuşabilmesi için gerekli ameliyat masrafının yaklaşık 20 milyar lira olduğunu belirten Çavdar, şöyle dedi: "Evladunın tedavi masraflarını karşüamama imkân yok. Yetkililere bugüne kadar yapnğım müracaatlardan da bir sonuç alamadım. Aynı hastahktan bir oğlumun daha yaşanunı yitirmesine dayanamam. Bu nedenle de tedavi masraflarını karşılayacak aileye kızunı evlatbk vermeyi istiyorum. Düzenli bir işim olmadığından komşulannuzın yardımlanyla geçiminüzi sağhyoruz. Tek isteğim, çocuğumun sağlığına kavuşması.n SÖZÇİZGİNİN Turhan Selçuk İzmir Bölge Idare Mahkemesi kararında, işletmenin deneme süresinin dolduğu vurgulandı Maden izinsizçalışıyor Aydınlanma Söyleşileri • tstanbul Haber Servisi - tstanbul Üniversitesi'nin düzenlediği 'Aydın- lanma Söyleşileri'nde konuşan gaze- temiz Yönetim Kunılu Başkanı Dr. Alev Coşkun, "Laik eğitim olmadan demokrasi olmaz. Bunu Başbakan gi- bi sizlerin de öğrenmesi lazım. Eğer buna hoşgörü ile yaklaşırsanız 15-20 yıl sonra Türkiye tran'dan da daha beter tslam Cumhuriyeti olur" dedi. Toplantıyı yöneten Doç. Dr. Tonguç Görker demokrasinin dünyadaki geli- şim sürecini özetleyerek "AKP'nin demokrasi anlayışı vergi cezalannı kaldırma, ilkel töre cinayetlerine hoş- görü ile bakma özgürlüğüdür" dedi. tZMlR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - tzmir Bölge Idare Mahkemesi, si- yünürlü yöntemle altın elde edilme- si nedeniyle Bergama köylülerinin yıl- lardır kaldınlması için mücadele ver- diği Normandy (Eurogold) Maden- cilik şirketine ait işletmenin izinsiz çalıştığınakararverdi. Kararda işlet- meye 2001 yılmda verilen deneme izin süresinin dolduğu vurgulandı. Ovacık, Çamköy ve Narlıca köy- lennin sınırlan ıçinde kurulan ve si- yanürlü yöntemle altın çıkanlan iş- letmeye deneme izni verilmesine kar- şı, Feride Genç adına avukat Senih Özay tarafından dava açılmıştı. An- cak İzmir 3. Idare Mahkemesi, vü- Mahkeme, Bergama'daki Normandy Madencilik'e ait işletmenin izinsiz çalıştığına karar verdi. Kararda işletmeye verilen deneme izni süresinin dolduğuna dikkat çekildi. rütmenin durdurulması istemini red- detti. Bunun üzerine Özay, Bölge Idare Mahkemesi'ne başvurarak 3. Idare Mahkemesi karannın kaldınl- masını ve yeniden yürütmenin dur- durulmasını istedi. 'İslem kalmadı' Konuyu ele alan İzmir Bölge tda- re Mahkemesi, Özay'ı haklı bularak. altın madeninin izinsiz çalıştığını doğruladı. Mahkeme karannda, söz konusu işletmeye Gayn Sıhhi Mües- seseler Yönetmeliği'ne göre 19 Nı- san 2001 tarihinde deneme izni ve- rildiği ve geçerlihk süresinin bir yıl olduğuna dikkat çekildi. Deneme iz- ninin geçerlilik süresinin çoktan dol- duğunun vurgulandığı kararda, Ta- raflarca sürenin uzaüldıgı veya iznin yenilendiğiyolunda bir iddiada bulu- nulmadığından ortada kesin veyürü- tülnıesi zorunlu işlem kalmamış bu- hınmaktadır" denıldı Avukat Ozay, karann anlamını "Türkhe Cumhu- rrveti'nde izinsiz bir altın işletmesi vardır, varhğını sürdürebilmektedir. Kimsenin gıkı çıkmanıaktadır. İlgili bakan, vali ve kaymakamlar suç iş- ktnektedir" diye yorumladı. Basvuru yapıldı Konuyla ılgıli olarak Sağlık Bakan- hğı. tzmır Valiliği ve Bergama Kay- makamlığı'na başvurduğunu beürten Özay, bu kurumlann bir an önce ha- rekete geçmesini istedi. • Haber Merkezi - Istanbul Conrad Oteli tarafından Türkiye Diyabet Vakfı yaranna düzenlenen ebru ser- gisinde, Italyan sanatçı Danielo Gi- annoni'nin ebru sanatına bakışı bir Italyan'ın gözünden yansıtılıyor. Eserlerinin satışından elde edilecek geliri Türkiye Diyabet Vakfı 'na ve diyabetli çocuklara bağışlayan Gian- noni, "Özgür seçimlerin dünyasında onlar, seçmek için özgür değiller. Çünkü yaşamlannı sürdürebümek için günde 4 insülin iğnesine ve özel bir diyete ihtiyaçlan var. Gelin onlara yardımcı olalım" dedi. Topbaş'a vali ziyareti • tstanbul Haber Servisi - Istanbul Va- lısi Muammer Güler, Büyükşehir Be- lediye Başkanı Kadir Topbaş'ı maka- mında ziyaret etti. Güler, merkezi idare ile yerel idareyi bütünleştirmeye çalıştıklannı belirterek "Bürokrasi yok denecek kadar aza inecek" dedi. Göreve geldiği günden bu yana Istan- bul'da imaj yaratmak için çalıştığını ifade eden Topbaş da "Sirkeci Ga- n'nı bu işlevinden çıkararak sanat ga- lerisine dönüştüreceğiz. Gülhane Par- kı ile Sarayburnu'nu birleştireceğiz. Istanbul buna değer" dediler. TAYAD mühurkmdi • tstanbul Haber Servisi - Son dönem- de aralannda yöneticilerinin de bu- lunduğu birçok üyesi tutuklanan Tu- tuklu ve Hükümlü Aileleri ile Yar- dımlaşma ve Dayanışma Derneği'nin (TAYAD) Taksim"deki merkezi, polis tarafından mühürlendi. TAYAD'ın 20 yılı aşkın süredir yasal ve demokratik alanda cezaevlerindeki yakınlan için faaliyet yürüttüğünü beliıten dernek üyeleri, "Derneğimizi hücre evi ola- rak göstermek istiyorlar. Komplolan boşa çıkaracağız" dedi. Aynı gün öldiüer •Yurt Haberier Servisi - Manisa'nın Sangöl ilçesi Emcelli Köyü'nde bir kankoca, 55 yıllık evliliğin ardından, aynı gün birkaç saat arayla öldüler. Emcelh Köyü'nde yaşayan çiftten, Fatma Karcı (72) rahatsızlanması üzerine kaldınldığı hastanede dün sa- bah öldü. Karcı'mn cenazesi, yakın- lan tarafından köy mezarlığına defne- dildi. Hasta oldugu için evinde yatan ve eşinin ölümü haberini alan Hüse- yin Karcı (76) ise aynı gün öğlen sa- » atlerinde yaşamını yıtirdi. Kutlamada kirliliği önlemek için komşularla işbirliği gerektiği vurgulandı Deniztemiz 10 yaşında 23 Nisan'a danslı hazırlık 12. Uluslararası Karşıyaka Çocuk Şenîiği'ne katılan çocuklar Izmir'de doyasıya eğlendi. 13 ülkeden şenliğe katılan 670 çocuk Izmir'in değişik semtlerinde gösteriler düzenledi. Danslanyla Izmirlilerin beğenisini kazanan çocuklar rengârenk kıyafetleriyle de dikkat çektiler. (Fotoğraf: AA) Greenpeace temiz bir çevre için sıfır atık isteklerini dile getirdi: Iyi düşün, tek diinyamız var Istanbul Haber Servisi - Çevre örgütü Greenpeace Akdeniz Ofi- si'nden bir grup Gökkuşağı Çocu- ğu, temiz bir çe\Te için sıfır atık isteklerini dile getirdi. Beşiktaş"takı Mimarlar Oda- sı'nda düzenlenen basın toplantı- sında, Gökkuşağı Projesi'nde yer alan 11 çocuk, kendi hazırladık- lan "sıfiratık'' posterlerini asarak yazılannı okudu. "tyi düşünün, tek diinyamız var" sloganı ile yo- la çıkan çocuklar, "Arük sorun değil çözüm üretilmesini istiyoruz" dediler. Dünyadaki ınsanlarm ço- ğunun ihtiyacı olmadığı halde sü- rekli tüketim içinde bulunduğuna dikkat çeken Gökkuşağı Çocukla- n, "Bu doğayı her geçen gün da- ha da kirktiyor. tnsanlar bu konu- da bilgilendirihrse auk sayısıve do- ğa kirliliği azahr" diye konuştular. Greenpeace Toksit Maddeler Kampanyası Sorumlusu Banu Dökmecibaşı da çocuklann devlet- ler ve yetişkinlerin göz ardı ettiği atık sorununa çok daha iyi yaklaş- tıklanm vurgulayarak "Aük yak- mak, ağır metallerin ve bilimin ta- nımladığı en zehiıii kimyasallar olan dioksin (KOK) gibi kahcı or- ganik tdrleticflerin çevTeye yayü- masına sebep ohıyor. Bu kimya- sallar anne karnındaki cenine bi- legeçerekembriyonungenlerineza- rar verebiHvor" dedi. # Deniztemiz Derneği Turmepa'nın kutlama balosunda konuşan konuk bakan Aristotelis Pavlidis sadece dernekJer arasında değıl devletler arasında işbirliği yaparak denızlenn korunması gerektiğinı vurguladı. Istanbul Haber Servisi - Deniztemiz Derneği Turmepa'nın 10. kuruluş yıldönümü, Rahini Koç Müzesı'nde, Ulaştırma Bakanı Binali Yüdınm, Yunanistan'ın Ege ve adalar polıtikasından sorumlu Bakanı Aristotelis Pavlidis ve Deniztemiz Derneği Turmepa Kurucu ve Onursal Başkanı Rahmi Koç, Koç Holding Yönetim Kunılu Başkanı Mustafa Koç, Deniztemiz Derneği Turmepa Genel Başkanı Eşref Cerrahoğlu ile çok sayıda davetlinin katıldığı bir balo ile kutlandı. Kutlama töreninde gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bakan Yıldınm, "Sizin tekbaşınıza göstereceğiniz hassashet, denizin kirlenmesini önlemeye yetmiyor. En büyük işbirliğini komşulanrnızla yapmamız lazun" dedi. Yıldınm. denız kırliliğının yüzde 90'mın karasal, yüzde 10'unun ise gemi kazalan sonucu yüzeye yayılan petrol atıklanndan oluştuğunu kaydetti. İşbirliği çok önemir Konuk bakan Aristotelis Pavlidis de Türkiye ile işbirliğinin çok önemli olduğunu vurgulayarak "Etrafimızdaki bu ninıete karşı büyük saygı duyuyoruz" dedi. Pavlidis, sadece Turmepa ile Helmepa arasında değıl, devlet düzeyinde de işbirliği yapılarak denizlenn korunması gerektiğini ifade ettı. Rahmi Koç da Türkiye ve Yunanistan'ın birbirine çok yaklaştığını ifade ederek işbirliğini geliştireceklenni ve bunun için hazır olduklannı söyledi. ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Laikliğin Tanımı Ulusal egemenlik gününde; Başbakan Sayın Re- cep Tayyip Erdoğan ve CHP Genel Başkanı Sayın Deniz Baykal arasındaki "tanım farklılığı", yüzlerce kez ele almış olduğum bu konuyu, yeniden ele al- mamı (bence) gerekli kıldı. Bu iki siyasetçimiz arasındaki "tanım" ve "yorum" farklılığı; elbette, ideolojik farklılıklardan kaynakJanı- yor. Lideıierin farklı değerler sistemi ve (en azından bazı bakımlardan), farklı yaşam tarzlan, böyle farklı tanımlara itibar etmelerine zemin oluşturuyor. Fakat tüm farklılıklara karşın; herkesin kabul edebileceği ve işlevsel olabilecek bir laiklik tanımına ulaşılabilir. • • • Fazla aynntılara girmeden; yaygın bir biçimde dile getirilen laiklik tanımlarına göz atalım. Laiklik; çok yaygın bir biçimde, "Din ve devlet işlerinin birbirin- den aynlması" olarak tanımlanır. Bu tanım, kuşku- suz, yanlış bir tanım değildir. Ama, çok yetersiz bir tanımdır. Eğer laikliöi böyle tanımlarsak Mustafa Kemal'in, "Diyanetlşleri Başkanlığı'nı" kurmasını ve imam ve müezzinlerin maaşlannın devlet tarafın- dan ödenmesini açıklamakta, çok güçlük çekeriz. Laik bir toplumda, elbette din ve devlet işleri birbi- rinden ayndır. Fakat laiklik, bunun çok ötesindedir. Laikliğin bir başka tanımı da "Laiklik; farklı din ve inançlara, devletin eşit mesafede durması ve öz- gürlüklerinin koruma işlevini, devletin üstlenmesi- dir". Bu tanım da doğrudur, fakat yeterti değildir. Zi- ra eğer bu tanımı kabul edersek; kendimi bildim bi- leli, "Hıristiyanlık propagandası yapıyorfar" diyerek birilerini kovuşturan devietimizin, laik bir devlet oldu- ğunu ileri sürmemiz imkânsız hale gelir. • • • Bu farklı yorumlar konusunda; "haklı-haksız" ya da "doğru-yanlış" gibisinden bir yaklaşım içinde ol- mayacağım. Her iki siyasetçimizin tanımlan da ol- dukça yaygın kabul gören ve aynı zamanda doğru- lar içeren tanımlardır. Fakat yetersiz tanımlardır. Ben laiktiği (defalarca dile getirdiğim üzere), şu bi- çimde tantmlamak eğilimindeyim; "Laiklik, bir top- lumda yönetenlerin, kural ve yasalan beliıieyenleıin, yönetme ve kurallan belirieme yetkilerini, din dışı bir kaynaktan almalan" demektir. Laiklik bu tanımıyla, "aydınlanma'nm ve günümüz anlamında, "demo/fras/"nin ortaya çıkmasıyla birlik- te ortaya çıkmış ve "siyasal iktidartanm"; "zorbalık" veya Tann"ya bağlamaya çabalayan egemen sınıf- lara karşı halkın "eşitlik" taleplerinin sonucu olarak "direnmesi" olmuştur. Başta ABD "Bağımsızlık Bildirisi" ve "Fransız Devrimi Insan ve Vatandaş Haklan" olmak üzere ve BM "Insan Haklan Evrensel Bildirisi" dahil olmak üzere, 19 ve 20. yüzytllardaki tüm önemli belgeler- de, "Meşru bir yönetim ne zorbalığa, ne Tanrı'ya dayanır. Meşru bir yönetimin tek kaynağı halkın ira- desidir" denilmesi elbette boşuna değildir. • • • Laiklikle kanştınlan bir dizi kavram vardır. En yay- gın biçimde kanştınlan kavramlar da "hoşgörü", "din ve vicdan özgürlüğü" ve "sekülerizmdir (çağ- daşlık)". Şimdi bunlan, ana hatlanyla ve kısaca ele almak istiyorum. "Hoşgörü"; bir kişinin, kendinden farklı inançlan, değerler sistemi, yaşam tarzı vb. olan insanlara kar- şı, "sevecen bir tahammül" içinde olması demektir. Yani hoşgörü; "tahammül etmek" ya da "katlan- mak" demektir. Ama, "sevecen" bir biçimde ve "saygı" duyarak katlanmak... "Din ve vicdan özgürlüğü", hoşgöriinün müeyyi- delere bağlanmış biçimidir. Hoşgörünün "öznel" bir yaklaşım olmasına karşın din ve vicdan özgürlüğü, "nesnel" bir yaklaşımdır. Eğer bir toplumda bazılan, hoşgörü sahibi olmasalar bile; yasalar nedeniyle, bazı şeylere katlanmak zorunda kalıyorlarsa o top- lumda, din ve vicdan özgürlüğü vardır. "Hoşgörü" ve "din ve vicdan özgrürlüğü", elbette laikliğin aynlmaz parçalandır. Fakat laiklik, farklı bir şeydir. örneğin; Osmanlı Imparatorluğu, noşgörülü bir devietti; (Islamiyetteki Sünni mezhep dışındaki mezhepler hariç), din ve vicdan özgürlüğüne saygılı bir devletti. Ama bir Islam devleti idi. Kimi "cahiller", (aralannda üst düzey akademisyenler de vardır), Os- manlı Imparatorluğu'ndaki "Cami, kilise ve sinago- gun yan yana yer almasım", laiklik olarak değerlen- diririer. Bunlardan bir bölümü, sabahlan "toslaşarak" memabalaştıklanndan, kafalan bu kadar çalışır... • • • "Sekülerizm"; Ingilizce, Almanca gibi dillerde, la- iklikle aynı anlamda kullanılır. Latincedeki, "sekulari- um" sözcüğünden gelir ve "çağdaşlaşma" olarak Türkçeye çevirebiliriz. "Seküler devlet"; din kurumunun, "siyasal talep- lerinin" olmadığı devlettir. Bu durumda, devlet din kurumundan tümüyle elini çeker Hatta, vergisini bile toplar ve verir. Keşke Türkiye bu aşamaya gelebilse ya da gelmiş olsa... Eminönü Belediye Başkanı Er: Tarihi doku ortaya çıkarılacak tstanbul Haber Servi- si - Eminönü Belediye Başkanı Nevzat Er, il- çenin tarihi dokusunun ortaya çıkanteıası için çalışma başlartıklanm. bu kapsamda tstanbul Adliye Sarayı'mn taşm- masuını yalönda günde- me geleceğini söyledi. Nevzat Er, Adliye Sara- yı'run otel haline getiri- lebileceğini kaydetti. îlçenin sorunlannı ta- mma ve çözüm için yak- laşık 6 aylıkbir zaman ge- çeceğine dikkat çeken Er. Sultanahmet'te bulunan Adliye Sarayı'mn taşın- masının. bölgedeki araç yoğunluğunu önemli öl- çüde azaltacağını ifade etti. Er şöyle devam etti: "tstanbul'un her yerin- de bulunan adliye saray- larnun belli bölgelere ta- şuıması konusundazaten bazı çalışmalar var. Bu kapsamda bizün bölge- mizdeki adfive de kakb- nlacak." Imalathanelerin, tki- telli'de bulunan ve yıllar- dır atıl kalan organize sa- nayi bölgesine taşuıabi- leceğine değinen Er, 3 bin yıllık tarihe sahip ya- rımadanın turizm sektö- rüne kazandınlacağını söyledi. îlçenin önemli meydanlanndaki işpor- tacılannın büyük bölü- mününkaldmldığını an- latan Er, "Maalesef dar getirfiler, buralarda ahş- veriş etmek zorunda. Bir süreliğine se>yarsaücuar için bir bölge tanâm et- memizgûndemegekWBr. YerelYönetim Yasası'run çıkmasmı bekliyoruz,Ya- sa çıkınca gelirierimiz ar- tacak, hizmederimiz hjz- lanacak* diye konuşttı.