19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 S NİSAN 2004 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Oğuz Oyan, Büyük Ortadoğu Projesi'nin bir hedefinin de partileri olduğunu söyledi: CHP tuzağa düşmemeliIŞ.SKKANSU jftiSKARA - CHP Genel Sek- retter Yardımcısı Oğuz Oyan. Ct^P'ye ABD'nın "Biiyük Or- tadoğu Projes" çerçevesinde mü- da-taleyle etkisizleştinlmek is- tezıdiğıne dikkat çekerek "CTHP'Kler,sosyaHiheralsentez- ciferüı açmakistediği ideoloji tar- öşrnası tuzağuıa düşmemeli'' de- di. CHP örgütünün genel başka- nından başlayarak sürekli saha- ya ineceğinibelirtenOyan, "Par- tinin düşükoyaJdığıGüneydoğu ve Doğu Anadolu'da yeni kaza- nunlaruı sağianması için çaba harcanacak" diye konuştu. Oyan. Cumhuriyet'e yaptığı açıklamada, 28 Mart seçimleri so- nuçlanna göre CHP'nın özellik- le kentlerde eğitimlı, Cumhuri- vet devrimlenni içıne sindirmiş, yiizü aydınlanmaya dönük ke- simlerden daha fazla oy aldığı- • CHP'lilerin, sosyal-liberal sentezcilerin açmak istediği ideoloji tartışması tuzağuıa düşmemesi gerektiğini anlatan CHP Genel Sekreter Yardımcısı Oğuz Oyan, "CHP'ye Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında müdahale edilerek parti etkisizleştirilmek isteniyor" diye konuştu. nın ortaya çıktığını belirterek "Bu, ashnda kötü bir şey değiL CHP'nin bu alaıu bıralâp kendi- sine yeni yol araması doğru de- ğfl. CHP,bu kesimleri muüaka en iyi şekilde temsil edebilmeyi ba- şarabilmelidir" dedi. Yeni değeriendirmeler CHP'nin aynı zamanda daha geniş kitlelen kucaklamak için yeni değerlendirmelere ve poli- tika araçlanna gereksinimi bulun- duğuna da işaret eden Oyan, ad vermeden Kemal Derviş'in MYK'den aynlmasının parti po- litikasını netleştireceğini belirt- ti ve şöyle konuştu: "Söylemimi- zin yeterince iyi tanımlânmamış olması bazen partinin dışardan baküdığında görüntüsünün çok net olmamasından kaynaklan- mış olabilir. Sosyal ve ekonomik politikalar açısından CHP'nin bundan sonra, mevcut potitika- lara alternatif otuşturması, ken- di toplum projesini muğlakhğa düşmeden, net biçimde tanımla- ması mümkün olkbilecektir." Oğuz Oyan, büyük medyanın günümüzde iktidann bir gölge or- tağı gibi davrandığına da deği- nerek "CHP'nin ne söylediğine kimse baknuyor, nasü görünme- si gerektiğine birileri karar ver- mekistiyor. Dolayısryia CHP için bir sahteimaj oluşturuluyor. Bu- rada köşe başlarını tutmuş 2. cumhuriyetçilerin önemli rolü bulunuyor" dedi. Bu döngü yüzünden CHP'nin yeterince kamuoyuna ulaştınla- mamış politikalannı halka ilet- mek için partinin il başkanlann- dan belediye başkanlanna değin örgüt yapısını seferber edecek- lerini dile getiren Oyan, sözleri- ni şöyle sürdürdü: "Özettiklebir çevrenin bir rapor hazuiayarak İdtap yazarak, parti içinde bir ideoloji tartışması açmaya dö- YP GENEL BAŞKANI AĞAR: AKP Türkiye'yi ikiye böldü ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - DYP Ge- nel Başkanı Mehmet Ağar, Kıbrıs'a işaret ederek Türkiye'nin AKP yüzünden büyük bir mil- lı davada "statükocular ve çÖzûmciUer" diye iki- ye ayrıldığı eleştirisin- de bulundu. Ağar, "Tür- kiye. iktidann tutarsız davTaruşlany la, nıiIB da- vasında göbekten ikiye bölünmüştür" dedi. Agar. 28 Mart'ta yapı- lan yerel seçimler sonu- cu belediye başkanı se- çilen DYP'lileri bir ara- ya getirdi. Ağar, iki gün sürecek eğitim semine- rinin açılışında yaptığı konuşmada. bütün dün- yada ve Türkiye'de de- mokrasinin önüne en- geller çıkanldığını vur- guladı. Bunlardan biri- nin de siyasette serbest rekabet ortamının kal- dınlması olduğunu an- latan Ağar, siyasetın pa- rasal olanaklara sahip insanların yönlendire- ceği bir alan olmadığı- nı savundu. Ağar, aksi takdirde siyasetin "zen- ginler demokrasisi" ha- line geleceğini belirtti. Ağar, siyasetin finans- manıyla ilgili hazırla- dıkları yasa teklifinin yeniden gündeme geti- rilmesi gerektiğini vur- guladı. Zaman içerisin- de hiç olmaması gere- ken bazı hastalıkların DYP bünyesine de mu- sallat olduğunu ifade eden Ağar, bunun süre- ceğinı sananlann aldan- dıklarını göreceklerini söyledi. DYP Genel Baş- kanı Mehmet Ağar, si- yasetin şahsi çıkar de- ğil haysiyet yeri oldu- ğunu dile getirdi. Mağaza ve lokanta açüışı dışında elinde ma- kas görülmeyen bakan- lann ashnda "tüten ba- calan söndürdüğünü" savunan Ağar, hüküme- tin sorunlan çözecek ira- desinin bulunmadığını ileri sürdü. CHP'yi de eleştiren Ağar, ana mu- halefet partisınin iktida- rı dengeleyemediğini, milletın vicdanına ter- cüman olamadığını öne sürdü. Seçimin lari temizleniyor Seçimin kiri, suyla temizleniyor. 28 Mart yerel seçimlerinin üzerinden üç hafta geçmesine karşın, üst üste yapışünlmış afişler, henüz tam olarak yok edilemedi. Beledjye görevlileri basınçh su kuDanarak kentin çeşitli bölgelerindeki afişleri temizliyor. Propaganda için aynlan yerlerin dışında afiş yapışürmak yasak olmasına karşın, kentin dört bir yanını donatan afişleri temizleme işi, belediye görevülerine düşüyor. Belediye çahşanlan, 'afiş savaşlan'ndan arda kalanlan suyla temizüvor. (Fotoğraf: EMRE DÖKER) nük girişimleri var. Bövlebir tar- uşmanın açılmasuun bir ideolo- jik bölünmeyi hedeflediği çok açık. CHP'lilerin bu tuzağa düş- memesi gerekir. Burada kastet- n'ğim sosyal-liberal sentezciler- dir. Bunlar.partiiçinde önemlibir güce sahip değüler, ancak şu an eğer herkesbirideoloji tarnşma- ana büyük tştahlakalİaşırsa,oza- man bunun vereceği zarann da- ha büyük olacağuu düşünüyo- rum. Partinin kendi içinde böy- le bir tarnşmaya sürüklenmesu AKPııin elini rahatlatmaktan başka bir işe \aramaz." CHP'ye mfidahale Oyan, aynı zamanda AKP ile Türkiye'nin dış güçlerle bir tes- limıyet üişkisine girmeyi göze al- mış bir siyasi heyetle de karşı karşıya olduğunu vurguladı ve şunlan söyledi: "CHP, neoübe- ral sistemin kanksız bir savunu- cusu ounaya çekflmek isteniyor. CHP, sistem taranndan tesüm annamamış bir partidir. Oysa ABD'nin Büyük Ortadoğu Pro- jesi'nde (BÖP) sadece iktidar partisini şekillendirmek yoktur. AKP,ABD'nin BOP'sineısmar- lama bir gh-si gibi oturan bir par- tidir. Ancakbu,Bushyönetimiiçin yeterü değildir. Muhalefet de eh- ükştirilmek. yani Amerikan po- ütikalarunn mihtanı oüna\-a, kü- resel pob'tikalann yanında tavır abna>^ çekümek istenmektedir. O yüzden CHP'ye, BOP kapsa- mında müdahale edümesi, >ani onun bir ideolojik tarüşma içine çekümesi. mümkünse CHP'nin bir bölünme içinde etkisizleşti- rihnesi, ehüleştirihnesi: bu >apı- lamıyorsa, CHP'nin içinden bir parça koparüarak CHP'nin dı- şında farkh bir sosyal-liberal ha- reket geliştirilmesi amaçlannı sezmemek mümkün değüdir." Muhafazakârhğa fren Oyan, CHP'nin emperyaliz- me karşı savaş vermiş muzaffer birkadronun kurduğu parti oldu- ğunu anımsatarak "Bu geçmiş unutulamaz, bu kökler çok can- hdır ve bugün de sünnektedir" dedi ve CHP'nın bundan sonra- ki hedefinin Türkiye'de yükse- len muhafazakârlığa fren koy- mak olduğunu anlattı. Oyan, şu görüşlere yer verdı: "Örgüt, en tepesinden. genel başkanından başla>arak sürekli sahaya ine- cektir. Medva olanaklan daha iyi kullanıhııaya çahşılacaknr. Par- tinin kendi \ayın organlannın çe- şidendiriunesi açısından gereği >apüacakûr. Güneydoğu ve D»- ğu Anadolu'da siyasi anlamda yeni ka/anımlann sağlanması için çaba harcanacakbr." Ismail Nacar, CHP İstanbul Milletvekili konusunda parti yönetimini uyardığını söyledi tezat ve zaaflarlu dohı9 ANKARA (CumhumetBürosu) - tsla- mı kesimde kendine özgü düşünceleriy- le bılinen yazar tsmail Nacar, CHP mil- letvekili Yaşar \uri Oztürk'ün basında çı- kan açıklamalanna tepki gösterdi. Öztürk'ün, "Deniz Ba> kaL bana haya- tunuı en büyük kaağını atû. O andan iti- baren öyle bir gazaba uğradı ki kendisi de bitti" sözlerini anımsatan Nacar şu de- ğerlendirmeyı yaptı: "Yaşar N'uri'nin bu tür keramet iddialan yeni değildir. Örne- ğin, 26 Kasun 1999 tarihinde Hürriyet'te ya>ınüanan "Çıplak uyancıyı iyi dinleyin" • CHP Milletvekili Yaşar Nuri Öztürk'ün açıklamalanna tepki gösteren Nacar, Öztürk'ün Baykal aleyhine yazdığı bir yazının fotokopisini de CHP'ye gönderdiğini belirtti. Nacar, Öztürk'ün 'tezat ve zaaflarla dolu din söylemcisi' olduğunu belirtti. başukh yazısmda 20-21. yüzyıhn çıplak uyancısuu dinlemediğimiz için toplumsal kıyamederden kurtulamadığımızı iddia etmişti. Ceviz Kabuğu televizyon progra- nunda "Mehdılık ıddıası" ile "Öztürk'ün hilafeti" başhklan altında bu konuyu ken- dishie tarnşnuştık. Beninı burada söyle- mekistedigimtse tezatvezaaflarla dohıolan bu din söylemcisütin bir gazetenin man- şetine taşmmasıdır." CHP yönetıcilerine de seslenen Nacar. "daha aday Kstelerihaznianmadan'' CHP yönetimini Öztürk konusunda uyardığı- nı vurguladı. Nacar o dönemde Genel Başkan Yardımcısı Eşref Erdeme Öz- türk'le ilgili bir dosya ve mektup gön- derdiğini belirtti. Nacar'ın, Erdem'e 20 Ağustos 2002 de gönderdiğini söyledi- ği mektup şöyle: "Ülkemizde iç banşm sağlanabümesi içuı. Cumhuriyeti kuran bu partinin akıl \e bilimi esas alarak hal- km milM ^e manevi değerleriyle banşık ohnasuıı defalarca beUrtmiştim. Bu so- rumluluktan hareketle yeni açınmlanna gölge düşmemesi için size Sayın Yaşar Nuri Öztürk'leilgili kısa bflgiler sunmuş- tum. Buna rağmen onu bir törenle par- tinize kaydettiniz. Umarun üzühnezsi- niz. Dostlar, sadece uvanr." YÖNETİM YAPISI TAMAMEN DEGİŞTÎRİLIYOR Vakıfyönetiminde büyük dönüşüm EBRL TOKTAR ANKARA-Vakıflar Genel Müdür- lüğü'nün yapısı tamamen değiştiri- liyor. Genel müdürlükte, karar me- kanizmalannı yürütecek, 10 üyeden oluşan üst kurul oluşturulacak. Üst kurulda, aralannda Heybeliada Rum Ruhban Okulu Vakü'nın da yer al- dığı cemaat vakıflan üye statüsün- de yer alacak. Uzun süren tartışmalann ardnıdan 2003 yılında taşınmaz mal satın al- ma hakkı kazanan cemaat vakıflan- nı şimdi de üst kurula sokmayı amaç- layan taslak, büyük bir dönüşüm ola- rak niteleniyor. Vakıflar Genel Müdürlüğü tara- fından hazırlanan taslak, kurumun yönetim ve karar süreçlerinde kök- lü değişiklikler öngörüyor. Vakıflar Genel Müdürlüğü'nü küçültmeyi amaçlayan taslakta, cemaat vakıfla- rının üye olduğu bir üst kurul oluş- turuhnası da planlanıyor. Buna göre, vakıflar konusunda nı- hai kararlan alacak üst kurulda, ge- nel müdür, genel müdür yardımcı- lan, diğer meclis üyelen ve cemaat vakıflarının temsilcileri yer alacak. Taslak ile genel müdür yardımcı- sı sayısı 5'ten 3'e indiriliyor. 9 olan daire başkanlığı sayısını 5 'e düşüren taslakta. cemaat vakıflannın mal edinmelerine ilişkin süreç de kısal- tılıyor. Türkiye'de 161 'i azınlık vak- fı, 1 tanesi de esnaf vakfi ohnak üze- re 162 adet cemaat vakfi bulunuyor. BAZI CHP'LtLER İSTANBUL'DA BlR ARAYA GELDİ Muhalifler yeniden yapılanmayı görüştü İstanbulHaber Serv^i -CHP'de İs- tanbul'daki parti ıçi muhalefetin bir bölümü, partinin sadece genel mer- kez düzeyinde değil, örgüt düzeyin- de de yenilenmesi için neler yapılma- sı gerektiğini tartıştı. Aralannda eski İstanbul tl Başkanı BozkurtNuhoğta. Prof Dr Tolga Yar- man. Kadıköy örgütünden Baturîker. Benal Yazgan. eski Kadıköy İlçe Baş- kanı KadirOğütün de bulundugu çok sayıda CHP'li. Suadiye Oteli'nde top- lanarak yeniden yapılanma konusunu ele aldılar. istanbul Demokratik Giri- şimi'nin eşgüdümünde gerçekleşen toplantıda, sadece genel başkan ve ekıbirun gitmesinin yeterli olmadığı- na dikkat çeken CHPTiler, örgütsel sorunlan çözmeden başanlı olmanın olanaksız olduğunu söylediler. CHP'u- ler. son yerel seçimlerde CHP'nin oy kaybettiğıni, bunun görmezden geli- nemeyeceğini söylediler. Partililer, parti içındeki muhalif hareketin taba- na yayılması, tabanın önünün açılma- sı ve eski ahşkanhklardan vazgeçilme- sinin önemine değindiler. Toplantıda. istanbul "daki 11 ilçe- yi kapsayan 1. bölgede önümüzde- ki günlerde daha geniş katılımlı bir toplantı yapıhnası, daha sonra 2. ve 3. seçim bölgelerinin de katılımıy- la toplantılann genişletilmesi, ar- dmdan istanbul da mümkün oian en geniş katüımla bir toplantı düzenlen- mesi ve son aşamada da Ankara'da ulusal ölçekte büv'ük bir kongrenin toplanması görüşü ağırlık kazandı. 'Özal Ekolü' soruşturma komisyonu Cumhurbaşkanı Turgut Özal, 11. ölüm yıldönümü nedeniyle geçen hafta TBMM'de anıldı. Bir dönem özal'la birlikte siyaset yapan politikacılar kürsüye çıkarak eski liderlerini anlattı. özal'ın "prenslerinden" Vahit Erdem, artık AKP rozetini taşıyordu. Bir dönem ANAP'ın önde gelen simalarından olan Ülkü Güney ise bu kez bağımsız milletvekili olarak kürsüye çıktı. Erdem, özal'ın "vizyonunu" uzun uzun anlatırken yarım kalan reformlan AKP'nin tamamlayacağını sözlenne ekledi. özal "misyonu ve vizyonu" degerlendirmeleri, soruşturma komisyonlarına da taşındı. Alaattin Çakıcı ile yaptığı telefon görüşmeleri henüz belleklerden silinmemiş olan Eyüp Aşık, Türkbank soruşturma komisyonuna bilgi verırken sözü "özal ekolü"ne getirdi: "Türkiye'de iki ekol var. Klasik devletçi ekolden gelenler, kurallara bağlı memurlar olarak namuslu emekliler olurlar. Bir de özal ekolü var. Bu, kurallan zorlayan bir ekol. Ben de bu ekoldenim." Kurallan zorlayan bu "özal ekolü"r\ür\ ülkeyi, siyasetçileri nereye getirdiği ortada. Yoruma gerek var mı? Rüyasında yasa önerisi gören milletvekili! Plan ve Bütçe Komisyonu, hafta içinde özelleştirme ihalelerine yönelik 4 maddelik bir yasa önerisini görüştü. Yasa önerisi teknik bir konuda düzenleme içeriyordu ancak her nedense hükümet tasansı olarak gelmemiş, AKP Samsun Milletvekili Ahmet Yeni'nin önerisi olarak gelmişti. CHP'liler bunun nedenini sorarken Yeni, "milletvekili olarak yasa teklifi vermek hakkım" diye savunmaya geçti. Yeni, geçen yıl da telekomünikasyon ile ilgili bir konuda yasa önerisi vermiş ve benzer tartışmalar yaşanmıştı. Yeni, o günlerde de "Ben telekomünikasyon konusuyla çok yakından ilgileniyorum" diye kendini savunmuştu. Bakan Kemal Unakıtan ın, "Düzenlemeyi getin'rken uluslararası kuruluşlann görüşlerini aldık, aylarca çalıştık, Dünya Bankası'nın uzmanlan bu değişiklik için 15 gün Ankara'da kaldı" diyerek önerinin arkasında kendilerinin olduğunu ağzından kaçırması CHP'lileri harekete geçirdi. CHP'li Ali Kemal Kumkumoğlu, "Sizin milletvekili, hükümetin aylarca üzerinde çalışıp araştırarak Dünya Bankası ile görüşerek hazıriadığı düzenlemeyi herhalde rüyasında gördü ki anında teklif olarak verdi" deyince başta Unakıtan olmak üzere tüm komisyon kahkahalara boğuldu. Kumkumoğlu'nun "Nasıl oluyor da bu teklifın aynısını bir anda buraya getiriyor? Lütfen samimi olalım" sözleri üzerine, AKP'li Yeni, öneri vermesinin anlam ve önemini şöyle özetledi: "özelleştirmeye karşı çıkmamak gerekir. Bu arada Sakıp Sabancı'yı rahmetle anıyorum. Teklifin kabulünü de arz ediyorum." TBMM'den 'Hüsamettin Özkan' geçti Eski başbakan yardımcısı Hüsamettin Özkan, geçen yıl TBMM Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu'na bilgi vermek için TBMM'ye geldiâınde mutsuz görünüyordu. özkan, "Valla deneyimli değilim", "Halkbankası'nın H'sini bilmem", "Bankacılıktan anlamam" benzeri sözleriyle komisyon üyelerini şaşırtmıştı. Bir dönemin en güçlü insanı olarak bilinen özkan'a bir komisyon üyesi "Türkiye'nin her şeyiydiniz yani" diye takılınca da şunlan söylemişti: "Allah size de nasip etsin. Allah bir kere daha bana nasip etmesin. Üyelik değil, Ankara'ya gelmeyi bile nasip etmesin." Araştırma komisyonu raporundan sonra soruşturma komisyonlan kurulunca, özkan'a yeniden Ankara yolu göründü. Geçen hafta TBMM'ye gelerek Türkbank soruşturma komisyonuna bilgi verdi. Bu kez neşeli görünüyordu. Komisyon kapısında bekleyen gazetecileri tek teköptü. "Meclis'i özlemedim ama sizleri çok özledim" dedi. Komisyon toplantısı ile ilgili soruları ise "her zamanki gibi" yanıtlamadı. Halkbank konusunda kendisini hedef alan bir soruşturma komisyonu kurulduğundan, özkan'a yine Ankara ve TBMM yolu görünüyor... Yaşar Okuyan muhtar adayı Yaşar Okuyan'ın MHP'de başlayan siyasal yaşamı ANAP "vitrini"nde sürdü. ANAP düşüşe geçince, Okuyan bu kez DYP'ye geçti ve Yalova belediye başkan adayı oldu. Ancak seçilemedi. Seçimlerden sonra düzenlediği bir basın toplantısında bir gazetecinin sorusu üzerine "bundan sonraki siyasi hedefini" şöyle açıkladı: "Önce bakanlık, ardından belediye başkan adaylığı, bundan sonraki hedefimse muhtarlık. Hatta şimdiden araştırmayaptım. Yalova'nın Rüstempaşa Mahallesi'nden muhtar adayı olacağım." 'Esas komisyon biziz kardeşim' AKP'nin uzun süredir Meclis'ten geçirmek için uğraştığı kamu yönetimi değişikliklerinin ikinci ayağı hafta içinde içişleri Komisyonu'na geldi. Yerel yönetimlerde borçlanmanın önünü açan, merkezi denetimi büyük ölçüde ortadan kaldıran üç tasan ashnda, İçişleri Komisyonu'nu ilgilendiriyordu. Ancak ne iş ki, tasarıların esas komisyonu olarak Plan ve Bütçe Komisyonu belirlenmişti. Tasanları komisyona sunan İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu'nun konuşmasından sonra komisyon üyeleri serzenişte bulundular ve tasarıların esas komisyon olarak niçin kendi komisyonlarına alınmadığını sorguladılar. CHP'li Hakkı Ülkü bu komisyonda üye olma nedeninin özellikle bu yerel yönetim düzenlemelerine katkıda bulunmak olduğunu söylerken kendisine katılan AKP'li Şevket Orhan da konuyla ilgili "çalışmalann hepsinin boşa gideceği kanaatini taşıdığını" belirtti. Komisyon Başkanı Ziyaeddin Akbulut un önerisi üzerine, komisyon üyeleri her üç tasan için bir hafta-on gün çalışarak bir komisyon görüşü oluşturulması ve bu görüşün, Plan ve Bütçe Komisyonu'na aktarılmasına karar verdiler. Türey Köse, Emine Kaplan, Bülent Sarıoğlu tbmmcum:ö ttnetnettr
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle