Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 19 NİSAN 2004 PAZARTESİ
HABERLER
Fethullah Gülen'in başmda olduğu vakfın Washington'da düzenlediği toplantının ev sahipliğini yapıyor
Fukuyama işbaşındaEMÎNE KARAKİTAPOGLU
VVASHINGTON - Gazeteciler ve
Yazarlar Vakfi'nın organize ettiği Abant
Platformu toplantılannın 6'ncısı bu-
gün Washington'da başlıyor. "İslam,
Laiklik ve Demokrasi; Türkiye Dene-
yimi" konulu toplantının konuşmacı-
lan arasında ekonomiden sorumlu
Devlet Bakanı AJi Babacan ve din iş-
lerinden sorumlu De\ let Bakanı Meh-
metAydınilebirlikteCHP Milletve-
kili KemaJ Derviş de bulunuyor.
Kurucu onursal başkanlığını 5 yıl-
dır ABD'de yaşayan Fethullah Gü-
len'in yürüttüğü vakfın oluşturduğu
Abant Platformu'nun Washington'da-
ki ev sahipliğini ise Islamın liberalleş-
mesi için Türkıye'nin lider rolü üst-
lenebileceğini ileri sürmesinin ardın-
dan, Türkiye gündemine giren Ulus-
lararası Polıtik Ekonomi Profesörü
Francis Fukuyama nın öğretim üyesi
• Islamın liberalleşmesinde Türkiye'nin lider rolu oynayabileceğini iddia eden Prof.
Fukuyama, "Islam, Laiklik ve Demokrasi; Türkiye Deneyimi" konulu toplantının açış
konuşmasını da yapacak. Büyük Ortadoğu Projesi'nin ağırlıklı gündem maddelerinden
birisi olması beklenen toplantıya devlet bakanlan Ali Babacan ve Mehmet Aydın'm yanı
sıra CHP milletvekili Kemal Derviş de katılacak.
ve dekam olduğu, The Johns Hopkins
Üniversitesi, P.H. Nitze İleri Ulusla-
rarası Araştırmalar Bölümü yapıyor.
Üniversitenin "İslam Konferansı"
başlığı altında; "Laiklik, Demokrasi:
Türkiye Deneyimi" olarak sunduğu
toplantıda, "Türkiye'nin laik. Müslü-
man ve demokratik özelliklerinin, da-
ha geniş Islam dünyasına uvgunluğu-
nun gözden geçnüeceğT belirtüiyor. An-
cak, "ABD'nin içine girdiği problem-
ii dönemdeki arayışlanndan sadece bi-
risi'' olarak nitelendirilebilecek Bü-
yük Ortadoğu Projesi'nin (BOP) ağır-
lıklı gündem maddelerinden birisi ol-
ması beklenen toplantıya, BOP'a mu-
hatap söz konusu Ortadoğu ve diğer
Müslüman ülkelerden herhangi bir şa-
hıs veya kuruluş katılmıyor.
Çoğunluğu Türk olan ABD'dekı
akademisyenler ile Türkiye'den gelen
Mete Tunçay, FefamiKoru,Cengiz Çan-
dar'ın da aralannda bulunduğu 50 ci-
vanndakı katüımcı arasında, sadece Pa-
kistanlı ABD'de konuk bir gazeteci
ile Ortadoğu Enstitüsü'nün başkan
yardımcısı göze çarparken onun da
1990-93 yıllan arasında Bağdat'ta
ABD Dışişleri Bakanı îkinci Yardım-
cısı görevini yürüten Büyükelçi Da\id
Mackolması dikkat çekiyor. Gülen'in
de toplantılara katılması beklenıyor.
Bugün, Prof. Francis Fukuyama ve
Abant Platformu adına Prof. Mete Tun-
cay'ın açılış konuşmalannın ardından,
geçen yılki 6. Abant toplantılannda,
platform toplantılannın yurtdışında da
yapılması gerektiğini vurgulayan Dev-
let Bakanı Mehmet Aydın da bir ko-
nuşma yapacak. Ardından, "Türk ts-
lamı", "Türk Laiküği'' ve "Türk De-
mokrasisi" konulu paneller gerçekleş-
tirilecek. Salı günkü toplantının açılış
konuşmalannı ise Babacan ve Derviş
yapacak.
Fukuyama kimdir?
Halen Johns Hopkins Üniversitesi,
İleri Uluslararası Araştırmalar Bölümü
Dekam olan Uluslararası Politik Eko-
nomi Profesörü Fukuyama, Cornel
Üniversitesi'ndeki lisans ve Har-
vard'daki siyaset bilimi mastırının
ardından birçok araştırma kuruluşu-
nun siyaset bilimi bölümlerinde üye-
lik yaptı.
Körfez Savaşı'mn hemen öncesin-
de; 1989'da ABD Dışışlen Bakanlı-
ğı Politika Planlamacılan arasına, ilk
düzenli Ortadoğu Uzmanı olarak ka-
tıldı. Ardmdan da aynı şekilde Avru-
pa siyasi-askeri ilişkiler başkan yar-
duncısı oldu. 1981 -82 yıllannda Fi-
listin'in özerkliği için yapılan Mısır-
Israil görüşmelerinde ABD delegas-
yonunda da yer aldı. Son yıllarda
akademisyen olarak George Mason
Üniversitesi'nde görev yapan Fuku-
yama, ABD Bioetik Başkanlık Kon-
seyi üyeliği ile bırlikte birçok kuru-
luşa danışmanlık yapıyor.
Erdoğan, partisinin seçim kaybettiği illerin milletvekillerinden rapor hazırlamalarını istedi
Vekillere seçim firçasıMUSTAFA ÇAKIR
ANTALYA - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan,
yerel seçımlerde kaybeden ya da hstelen
yetiştiremedıği içm seçimlere kahlamayan illerin
millervekillerine fırça attı. AKP'nin Antalya'da
gerçekleştirilen değerlendiıme toplantısı dün
akşam sona erdi. Erdoğan; Trabzon, Ordu, Elazığ,
Diyarbakır, Batman ve Mardin milletvekillerinden
seçimlerin neden kaybedildiği konusunda rapor
hazırlamalarmı istedi. Erdoğan, bu illerin
milletvekillerini de ayn ayn gruplar halinde kabul
etti. Erdoğan'ın yenilgilerden parti yönetımini
sorumlu tutan milletvekilerine çıkıştığı öğrenildi.
Bazı milletvekilleri seçim yenilgisinde
sorumluluğu olan MYK üylerinin istifa etmelerini
istedi. Buna karşı çıkan Erdoğan, yenilgilerden
milletvekillen ile parti örgütlerinı sorumlu tuttu.
^ — ^ ^ — • — — — Erdoğan'ın kabul ettiği
• Ordu Ordu millervekillerine,
milletvekillerine, "Bu size yakışan bir sonuç
"Bu size yakışan
bir sonuç
değildir. Hayal
kınklığına
uğradım" diyen
Erdoğan,
Güneydoğu'ya
otoyol projesini
uğradım" dediği
öğrenildi. Başbakan,
Güneydoğu'ya otoyol
projesini gündeme getiren
Diyarbakır Milletvekili
Cavit Torun'a da çıkıştı.
Torun, Şanlıurfa'ya kadar
yapımı süren otoyolun
Iran'a kadar uzatıhnasuu
gündeme getiren istedi. Bunun üzerine
Cavit Torun'a da Erdoğan, "Bu ne kadar
, tutuyor bifiyor musun?
^
l J o ş t l
- Bütçe\el.5katrflyonyük
— ^ — - ^ — ^ — — getiriyor. Öyle kolay değü"
diyerek Cavit Torun'a çıkıştı. AKP Genel Başkan
Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat da dün sabah
saatlennde mılletvekılleriyle seçun sonuçlannı
değerlendirdi. Toplantıya bazı mületvekillerinin
katılmamalan dikkat çekti. Milletvekilleri seçim
sonuçlanna ilişkin hazırladıklan raporlan yönetime
verememekten yakındı. Erdoğan, toplantınm
kapanış bölümünde millervekillerine uyanda
bulunarak "Yüzde 42'ye güvenip yan geüp
yatmayın. 2007 genel seçimlerinde yüzde 42'den
daha fazla oy abnamız gerekryor" dedi. Erdoğan,
önümüzdeki günlerde Meclis'e yeni yasalar
gideceğini, bu nedenle de genel kurula katılmım
tam olmasmı istedi. Dışişleri Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Abdullah Gül de yaptığı konuşmada,
Kıbns'ta her iki taraftan da 'evet' çıkması
durumunda Türkiye'nin istemesi halinde Kıbns'a
su satabileceğini söyledi. Gül, kendileri için
manevi değeri yüksek olan Peygamberin halasımn
mezannı Kıbns'taki müzakereler sonucunda
Kuzey'e dahil ettiklerini söyledi. Gül'ün bu sözleri,
milletvekilleri tarafindan alİaşlarla karşılandı.
Gelibolu'da banş balonlan
"Banşı Kaduüar Yapar" projesi kapsanunda
Gehbolu Yanmadası Tarihi MUB Parkı içinde
yer alan ŞehiÜer Aruü'nda, 253 bin şehidin
anısına 253
u
banş balonu" uçuruldu. İzmir
Soroptomistkr Derneği üyesi kadınlar
tarafindan düzenlenen etkjntikte konuşan
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Kurucu
Rektörü Mete Tunçoku, "Bu zamana dek hep
savaşta olanlar dile getirikU. Belld de ilkkezbir
sivil toplum örgütü, Çanakkale savaşlannın
banş için olduğunu vurguluyor. Bu çok önemlT
dedi. Dernek üyeleri de Türk şehitlerle
Anzakiann aynı topraklarda yatüğmı
ammsatarak Getibolu'nun "dünya banş parkı"
olarak dünyaya tanıtüabileceği görüşünü dik
getirdiler. (Fotoğraf: TURHAN NARLER)
îmar planlan iptal edilen Yeşilşehir için harekete geçti
Çağlar-AKP yakınlaşması
LEVENT GENCELLİ
BURSA-Eski Devlet Bakanı ve
Nergis Holding Icra Kurulu Baş-
kam Cavit Çağlar, imar planlan
iptal edilen ve Bursa Barosu'nca
"kaçak şehir" olarak tanımlanan
Yeşılşehır'ı AKP'nin toplu konut
hamlesine dahil etmek istiyor.
Çağlar'ın sahibi olduğu Olay
gazetesinin haberine göre Çağlar,
Nergıs Holding Yönetim Kurulu
Başkanı Şükrü Şenkaya ile birlik-
te önce AKP'li Osmangazi Bele-
diye Başkam Recep Altepe'yi, ar-
dmdan Yıldınm Belediye Başka-
m Ozgen Keskin ve Yeşilşehir'in
bulunduğu Demirtaş Beldesi Be-
lediye Başkanı DYP'li MüminTü-
fek'i ziyaret etti. Ziyaretlerde, ka-
çak yapılaşmayla mücadele gün-
deme gelirken Çağlar, 15 bin ko-
nutluk Yeşilşehir'i, kaçak ve plan-
sız yapılaşmayı önlemek adına ahl-
mış ilk planlı adım olarak tanım-
ladı. Yeşilşehir'in yüzde 80'inin
yeşil alanlarla donatıldığuu ifade
eden Çağlar. "Ovaya bakra, gece-
kondu yıgmı. ama Yeşilşehir bir
abide.- Şehir hızla gecekondulaşı-
yordu. Hizmetedetim düşüncesiy-
le bu işe girdik. Planb ve modern
bir yapılaşma. kaçak yapdaşma-
nm önüne gecebilirdL Birçokkesim-
le mücadele ettik, Yeşilşehir konu-
sunda herkesle kapışük. Ekono-
mik krizçıkn, bir ktsmını bitirebü-
dik. tnşaDah tamamlayacagız" di-
ye konuşru.
AKP kulislerinde, Çağlar'ın Ye-
şilşehir'i hükümetin Acil Eylem
Planı'nda öngördüğü "toplu ko-
nut hamfcsi" içinde değerlendıril-
mesi için girişimlerde bulunduğu
öne sürülüyor.
AKP anketi
Erdoğan
demokratik
değü
ANKARA(ANKA)-
AKPmilletvekılleri
arasında yapılan
anketten, Başbakan
Recep Tayyip
Erdoğan' ın liderlik
anlayışı için
"karizmatik" ifadesi
çıktı. Erdoğan'm
liderliği çok az sayıdaki
millervekilince
"demokratik" diye
nitelendirildi.
Üzeyir Tekin, "Adalet ve
Kalkınma Partisi'nin
Sosyolojik Anaftri"
başlıklı yüksek lisans
tezini geliştirerek
"AKP'nin Muhafazakâr
Demokrat Kimliği''
adıyla kitap haline
getirdi. Kitapta isimleri
saklı rutulan 8'i kadın
toplam 50 AKP
milletvekilıyle yapılan
ankete yer verildi.
Ankete katılan
millervekillennden 28'i
AKP'dekı liderlik
anlayışuıı "karizmatik"
buldu. Erdoğan'ın
liderliğim
millervekillerinm 13'ü
"kolektifakbn
temsikisi". 4'ü de
"otoriter" olarak
nıtelendirdı. Erdoğan'ı
"demokratik" bulan
milletvekili sayısı 5'te
kaldı. Millervekillerinin
23'ü AKP'nin seçim
başanlannın
"Karizmatik bir hdere
sahip olmasmdan
ka>naklandığuu
n
belırttı. Kitapta
Erdoğan'm
karizmasıyla ilgili
yapılan
değerlendirmede ise
"Buradaki karizma
sosvolojik
anlamındakinden çok,
fiziği düzgün, genç,
dinamik ve hitabı güçlü
olan lider anlamında
kullanümaktadır"
ifadesi dikkat çekti.
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected]
Reşat Ekrem Koçu, Osmanlı tari-
hinin son yıllarını zengin öykülerie an-
tatır. Kösem Suttan ın poğan Kitap) ya-
şamını anlatan uzun romanı da bunlar-
dan birisi. Reşat Ekrem Koçu, bu kita-
bında Kınaoğlu Mehmed Ağa isimli
bir zorbadan söz eder. Kınaoğlu Meh-
med Ağa, Kösem Sultan'ın koruması
altındaki bir zulüm çetesinin başıdır.
Koruyucusu da devletin başındakiler-
den birisi. Kınaoğlu Mehmed Ağa, Os-
manh'nın Aydın ve Teke vilayetlerini ka-
sıp kavuruyor, sonra Kösem Sultan'a
kıymetli hediyeler göndererek soygun-
culuğuna devam ediyordu.
Kınaoğlu'nun devlet destekli zorba-
lığı insanlan öylesine bıktırdı ki her şe-
yi göze alıp onun hakkında şikâyetler
yazmaya başladılar. Fakat kimse onla-
n dinlemedi. Tam bu dönemde zama-
nın Osmanlı padişahı Sultan Murat öl-
dü. Aydın ve Teke havalisinin önde ge-
lenleri, bu yeni durumu fırsat bilerek
sekiz-on kişilik bir heyetle Istanbul'a
geldiler. Kınaoğlu'nun yaptıklannı mad-
Kösem Sultan'ın Iktidar Kavgası...
de madde yazmışlar; ellerinde yüzler-
ce imzayla, mühürie, parmakla donan-
mış bir koca defteri de yanlannda ge-
tirmişlerdi.
Kınaoğlu, yapılan bu şikâyetlerden
sonra başına getecekJeri anlayınca kaç-
maya karar vermişti. 0 sırada Istan-
bul'da yeniçeri ağası olan hemşerisi
Tekeli Mustafa Ağa'dan bir mektup
aldı. Mustafa Ağa, ona bildiğimiz yol-
lan gösterdi. Istanbul'a yüklü hediye-
lerie gelmesini istedi. Bunun karşılığın-
da ona bir valilik verilerek başka bir
kente gönderileceğini yazdı. Kınaoğlu,
arkasındaki Kösem Sultan'a güveni-
yordu. 0 dönemde sadrazam olan Ke-
mankeş Kara Mustafa Paşa'ya da
yüklü hediyeler hazıriayarak Istanbul'un
yolunu tuttu. Tabii asıl hediyeler Kö-
sem Sultan'a verilecekti.
Kınaoğlu, Sıvas Valiliği'ne atanmış-
tı. Mehmed Ağa bir anda Mehmed Pa-
şa oldu. Tam yola çıkmak üzereyken
sadrazamdan bir haber geldi. Sadra-
zam onu yanına istiyordu. Gelen haber-
cinin havasından hoşlanmadı. Başına
bir çorap örülüyor gibiydi.
Mehmed Paşa, Sadrazam Keman-
keş Paşa'nın huzuruna çıktığında işler
sarpa sardı. Kemankeş Paşa, onun
yaptıklannı anlatan şikâyet defterini
elinde tutuyordu. Gasp edilen değirmen-
ler, çiftlikler, tarlalar, meralar, mandıra-
lar, sürüler, ırza namusa tecavüz olay-
lan, "işret meclislerinde köçek ve çen-
gi yerine oynatılmış gül goncası kızlar,
delikanlılar"', Mehmed Ağa ve adam-
larının başvurduğu çeşitli zorbalıklar
bu defterde yazıyordu. Kemankeş Pa-
şa, Kınaoğlu'nu sorguya çekerken Kö-
sem Sultan'ın kâhyası gelip Mehmed
Ağa'yı kurtarmaya çabaladı.
Sadrazam Kemankeş Mustafa, Kına-
oğlu Mehmed'i ortadan kaldırmaya ka-
rariıydı. Çünkü bu bir iktidar kavgasıy-
dı. Kösem Sultan'ın iktidar üzerindeki
ağırlığına son vermek istiyordu. Onun
önemli adamlarından birinin Sıvas'a
vali olmasmı kabul etmek, Kösem Sul-
tan'ın iktidanna boyun eğmek anlamı-
na geliyordu. Önemli olan, Kınaoğlu
Mehmed'in yaptıklan değildi, önemli
olan iktidardı.
Işte bu iktidar kavgasının sonunda
olanlar oldu: Kınaoğlu, Paşakapısı'nın
altına sokulup soyuldu. Bir don bir göm-
lek kaldı. Sonra yalınayak başı açık
Ayasofya çarşısına götürüldü. Orada bir
kasap dükkânının kapısına asıldı. Üze-
rinde yaftası yoktu. Halk kim olduğu-
nu merak etti. Bir serseri olmadığı,
ayaklarının temizliğinden belliydi. Iç
gömleği ve donu en iyi bezdendi, do-
nunun uçkuru sırmaydı. Herkes onun
kim olduğunu paşanın cellatlarına so-
ruyor, onlar datembihli, her sorana ay-
nı cevabı veriyorlardı: "Kösem Sul-
tan'ın adamı, meşhur haydut ve ırz
düşmanı Aydınlı Kınaoğlu dedikleri
melundur. Sadrazamımız şefaatini ka-
bul etmedi ve onu astırdı."
Kösem Sultan mesajı almıştı. Sad-
razam Kemankeş Kara Mustafa Paşa,
onun iktidanna meydan okuyordu. Iş-
te bu olay Valide Kösem Sultan'la Sad-
razam Kemankeş arasında sürecek ye-
ni bir savaşın da başlangıcı oldu.
Bu iktidar savaşı, sonunda Sadrazam
Kemankeş Kara Mustafa Paşa'nın, bir
olay bahane edilerek sokak ortasında
bogulmasıyla neticelendi. Kösem Sul-
tan daha sonra da iktidar kavgasına de-
vam etti. Kösem Suttan, genç Padişah
4. Mehmed'i öldürtmeye kalkınca,
1651 yılında 62 yaşında iken Lala Uzun
Süleyman'ın adamlan tarafindan dü-
zenlenen bir baskınla boğularak öldü-
rüldü.
Bir tarih de böyle kapanmış oldu. Ik-
tjdar kavgası insanoğlunun birçok ölüme
yol açan, hiç bitmeyen kavgasıydı.
2OOO
9
LI YILLARDA
ERDAL ATABEK
'Şorun Çözme'
Öğretilebilir mi?..
Küçük Hakan, oyuncak istediği zaman 'tuttur-
maktadır'.
Küçük Şule, bir şey istediği zaman 'ağlayarak
istemektedir'.
Küçük Ece, bir şey istediği zaman şirinlikler yap-
maktadır.
Bu 'küçükler'in hepsinin de kendine özgü 'so-
run çözme' teknikleridir bunlar.
Küçük büyük herkesin kendine uygun bulduğu
sorun çözme yollan vardır.
Ama çok az kişinin 'sorun çözme yöntemi' doğ-
rudur.
Çünkü 'sorun çözme', akademik zekânın da,
duygusal zekânın da, sosyal zekânın da kesiştiği
alanda yapılan bir işlemdir. Sorun çözme yöntem-
leri de bu zekâ türierinin işleklik, gelişkiniik ve iş-
biriiği yapabilme derecelerine göre değişir.
Akademik zekâ, bakmayı, görmeyi ve kavrama-
yı gerçekleştirir.
Duygusal zekâ, sorumluluk duymayı, sonuçları
göze almayı sağlar.
Sosyal zekâ, sorunun kimin ya da kimlerin so-
runu olduğunu, kimlerin nasıl etkileneceğinı gör-
memize yardımcı olur.
Bütün bunlann gelişmesi için de, doğru zaman-
da doğru destek vererek 'sorun çözme 'nin öğre-
tilmesi gereklidir.
Günümüzdeki gözlemlerimiz, çocuklarımızın
-ve genelde insanlanmızın- sorun çözme beceri-
lerinin düşük düzeyde olduğunu gösteriyor.
Çocuklanmız hemen her sorununda yardım is-
temek zorunda kalıyor.
Kendileri sorunlannı çözmeye kalktıklan zamarr
ise yanlış çözümleri seçiyorlar.
Erişkinlerimizin her şeyi başkalanndan bekle-
mesinin nedeni sorun çözme yetilerinin düşük ol-
masıdır. Böyle olunca da çözümleri yerine göre ai-
leden, Tann'dan, devletten, şirketten, ama hep
başkalanndan bekliyor. Çünkü, kendi sorunlannı
çözme becerisi ve yetisi gelişmemiştir.
Peki, bu beceriyi veyetiyi nasıl geliştirebiliriz? Bu-
nu '8eş Adım Yöntemi' ile görelim.
Birinci Adım: ÇOCUKLARIMIZI SORUNU\ KAR-
ŞILAŞTIRALIM.
Genelde ailelerin yaptığı, 'çocuklannı sorunla
karşılaştırmamak'\\r. 'Çocuğumuz üzülmesin, sı-
kılmasın, zortukla karşılaşmasın' diyerek aileler
'sorunlan süpürücü, kaldıncı, örtücü' bir rol oynar-
lar. Çocuklar sorunu göremez, sorunla karşılaşa-
maz. Bunu yapmamak gerekir. Çocuklanmız kar-
şılaştıkları sorunlarla yüz yüze gelmelidir.
Ikinci Adım: ÇOCUKLARIMIZIN SORUNU GÖR-
MESİ SAĞLANMALIDIR.
Sorunla yüz yüze gelmek ya da iç içe yaşamak,
sorunu görmek anlamına gelmez. Çoğu kişi, için-
de yaşadığı ya da karşılaştığı sorunu 'görmemek-
tedir', çünkü sorundan kaçmaktadır. Çocukla ko-
nuşarak, anlatarak sorunu görmesini sağlamalıyız.
Üçüncü Adım: SORUNU KABUL ETMESİNE
YARDIM ETMELİYİZ...
Sorunu görmek, onu kabul etmek değildir. Nice
insan sorunu görmekte ama kendi sorunu oldu-
ğunu kabul etmemektedir. Sorunlan başkalanna mal
ederek ya da başkalannı suçlayarak kendini so-
rumluluktan kurtarmaya çalışmaktadır.
Dördüncü Adım: KENDİ SORUMLULUĞUNU
KABUL ETMEK.
Işin güç yanı budur: Kendi sorumluluğunu ka-
bul etmek. Bu aşamaya kadar sorun çözmeyi güç-
leştiren psikolojik direnmeler aşılınca 'sorumluluk
kabul edilir'. O zaman da beşinci adımı atmak ko-
laylaşır.
Beşinci Adım: ÇÖZÜM İÇİN SONUÇLARI GÖ-
ZE ALMAYA CESARET ETMEK.
Kimi zaman yanlışını kabul edip özür dilemek bi-
le cesaret ister. Işte, bu son adımla da sorun çö-
zülme yoluna girer.
Işte bu 'Beş Adım'\ küçük yaştan başlayarak
çocuklanmıza öğretebilirsek, onlarayaşamlannda
yardımcı olacak en büyük desteği vermiş oluruz.
Bugün toplumumuzda çektiğimiz en büyük sı-
kıntılar, insanlanmızın sorun çözme beceri ve ye-
tilerinin gelişmemiş olmasmdan kaynaklanmakta-
dır.
Aslında uygarlık da bir toplumdaki insanların
'doğru sorun çözme beceri veyetisi'ne sahip olup
olmamasına bağlı kalmaktadır.
e-mail: [email protected]
faks:0212 513 90 98
Udepler sempozyumda buhışacak
• ANKARA (Cumhuri\*t Bürosu) - Mıllı Ege-
menlik Haftası kutlamalan kapsanunda bugün
düzenlenecek "Milli Egemenlik ve Siyaset"
sempozyumu siyasi parti liderlerini bııluştura-
cak. Sempozyuma TBMM Başkam Bülent
Annç. AKP lideri Recep Tayyip Erdoğan ve
CHP lideri Denız Baykal'm kahlacağı kaydedil-
di. TBMM Eskı Senato Salonu'nda saat 11 .OO'de
başlayacak Milli Egemenlik ve Siyaset sempoz-
yumunu CHP Istanbul Milletvekili Şükrü Elek-
dağ yönetecek. Sempozyumda Annç, Erdoğan
ve Baykal da birer konuşma yapacaklar.
Erdoğan 'en etkili kişitep' arasında
• LONDRA (AA) - Ingiltere'de yayımlanan The
Independent on Sunday gazetesi, Amerikan Time
dergisinin bugün açıklanacak "Dünyanın en etkili
100 kişisi" listesınde, Başbakan Recep Tayyip Er-
doğan'm bulunciugunu yazdı. Gazetenin haberin-
de, listede, ABD Başkanı George Bush'un ilk sıra-
da olduğu belirtıldi. Listede, El Kaide lideri Usa-
me Bin Ladin'inde bulunması. Ingiltere Başbakam
Tony Blair'in ise yer almaması dikkat çekti.
ATO, Guiness'e başvuracak
• ANK\RA (Cumhumet Bürosu) - ATO Baş-
kanı Sınan Aygün, 9 bin sayfalık Annan Planı
için Guiness Rekorlar Kitabı'na başvuracaklarmı
söyledi. Aygün. dün düzenlediği basın toplanü-
smda 16 Nisan'da imzalanan ve 10 aday ülkeyi
içeren 4 bin 800 sayfalık AB katılım anlaşması-
nın, en uzun anlaşma metni olarak tarihe geçtiği-
ni annnsattı. Avgün, buna karşın Annan Pla-
nı'nın 9 bin sayfa olduğunu bildirdi.