19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 9 NİSAN 2004 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA JV U Li X LJ 1 \ kultur cumhuriyet.com.tr 15 vh yönettiği 'Neredesin Firuze' yarın İstanbul Film Festivali kapsamında gösterilecek Gerçekle masal iç içe G A M Z E AKDEMİR Diyelım ki Ezel Akay'ın yönet- tiği 'Neredesin Firuze' filmin- deki plakçılar çarşısı gibi bır *âlem' söz konusu... Bu âlemde başarmak istıyorsan salt yetenek yetmez... Başarmak istiyorsan hırslı olacaksın... Reklamını ya- pacaksın... Pazarlamadan çaka- caksın... Gerçeğin ıçinde masal yaratacaksın... O masala ilk ken- din ınanacaksın... Paraya kıyacaksın, yoksa bula- caksın... Gereğinde bır nebze da- laverecı. dolandıncı. inatçı, azim- li olacaksın... Küllennden yenı- den. yenıden doğacaksın... Özcan Deniz'ın özgün öyküsünden yola çıkılarak kotanlmış bu meselin karşısında günlük dertlennden kurtulacaksın... Bir 'cümbüş dünya'... Evet illüzyon gibi bir fılm sö- zümüzün konusu olan ve 23. İs- tanbul Film Festivali kapsamın- da yann saat 21.30'da Beyoğlu Beyoğlu Sineması'nda gösterile- cek 'Neredesin Firuze'. En sahtesinden, kınk hayallen en bereketlısınden bir 'cümbüş- dünya'. Komik. trajikomik, sa- dece trajik ne ararsan \ar. Senar- yonun komedinın gücüne yaslan- ması bir yana. yönetmenin dünya- sına oyunculann tam kadro eşhk edebildıği bır imeceyle kotanl- mış... Filmde de rol alan ve bela bir 'korku salıcı'yı oynayan yönet- men, fılmin 'esas' karakterlerine taş çıkartıyor, tehdıt ediyor, racon kesiyor, silahını burnunuza dayı- yor. Gırgır, şen, acı-gerçek, katego- rileştiremediğimiz, sinemamızda örneği kıt türden bir fılm "Nere- desin Firuze'. Görsel bir şölen, sahte dünyanın kostümlü balosu ya da piyesı de- mek olası. Komedinin dramla ba- "Aslmda yapmak istediğimiz, Unkapanı Manifaturacılar Çarşısı Müzik Yapımlan Bölümü'yle temsil edilen Türk popüler müzik dünyasını ya da Türkiye eğlence sektörünü, bu ülkede yaşayanlann tanıdığı ve insanlık macerasınm minik bir bölümü sayılabilecek bir 'örnek dünya' olarak göstermekti." Komedinin dramla başa baş gittiği film yarın saat 21.30'da Beyoğlu Sineması'nda. şa baş gittiği filmde yan öyküler her ne kadar yeterir.ce desteklen- memiş olsa da yetenekli oyuncu- larla torpilli usturuplu tiplemeler babında ılkler geçıdı. Dell dolu üç arfcadaş Filmde, piyasaya sürdüklen ba- şansız kasetler sonucu İstanbul Plakçılar Çarşısı'nda borç takma- dıklan belalı kalmayan ve yeni keşfettikleri Ferhat ı da umutsuz bir ortama sürükleyen delıdolu üç arkadaşın 9 günlük öyküsü anla- tılıyor. Eğlence dünyasının eli silahlı alacaklılannı oyalamaya çalışan kafadarlann harala gürele akıp gi- den yaşamlan sırlarla dolu Firu- ze adlı zengin (!) bir kadının çı- kagelıp onlan maddi-mane\ i des- tekleyeceğini söylemesiyle deği- şir. 'Neredesin Firuze'nin başro- lünde, düşler diyannda ödenen bedeller, çekilen çileler; yüze çık- mayı, "zorluklardan yırtmayı' betimleyen kımıl kımıl görsel kar- maşanın geri planında kalsa da uygun ritimde evrilen belli başh karakter'ler', dur duraksız tempo ve sıkı gürültü var. Bu karakter 'ler'i Haluk Bilgi- ner ve Demet Akbağ gibi ıki us- tanın yaru sıra Özcan Deniz, Cem Özer, Ragıp Savaş, Ruhi Sarı oynuyor. Senaryo Levent Kazak imzası- nı taşıyor. 25 kişiden oluşan yan rollerde de başlıca Ata Demirer, Şebnem Dönmez, Janset'ı ızlı- yoruz. 1500 kişilik bir figüran ordu- sunun yer aldığı film, 16 günde çekildi. Yapımda 50 bın metre yani 410 kutu film. dekorlar ıçın 2 ton boya, 125 adedı özel tasa- rım olmak üzere 1100 adet kos- tüm ve pasta savaşı sahnesi için 200 kutu tıraş köpüğü ile krema kullanıldı. 20 mekân yenıden düzenlenip dekor kuruldu. Plakçılar Çarşı- sı'nı yaratmak ıçın 100 adet de- kor-uyarlama afiş ve tabela üretıl- di. Büyük mekânlı sahnelerde ste- adicam. teleskopık crane \ e çeşit- li vinçlerkamera taşıtı olarak kul- lanıldı. Yönetmen Ezel Akay Tam bir oyunculuk sirki!' Yönetmen Ezel Akay'ın dediği gibi 'Neredesin Firuze' tam bir oyunculuk sirki! Eğlence dünyasının sakil ve karanlık tarafını ti'ye alabilen bir 'örnek dünya'. "Gerçek, yakın tarihte yaşanmış çeşitli öykülerden yola çıkılarak yazıldı. Tipler ve temel olaylar benzese de gerçek kişilerden uzaklaşılıp bir şehir masalına dönüşmesi için çahşıldı. Aslında yapmak istediğimiz. Unkapanı Manifaturacılar Çarşısı Müzik Yapımları Bölümü'yle -filmdeki adıyla Plakçılar Çarşısı- temsil edilen Türk popüler müzik dünyasını ya da Türkiye eğlence sektörünü, bu ülkede yaşayanlann tanıdığı ve insanlık macerasının minik bir bölümü savılabilecek bir 'örnek dünya' olarak göstermekti. Konu ve karakterler yüzünden kafamız komediye çalıştı daha çok. Ama Firuze tipiyle bu dünyaya bıçak gibi giren bir kişilik sayesinde yaşanan komedinin kanayan yanı da biraz görünüyor. Senaryoda jenerikten sonra başlayan olaylar 9 gün içinde gelişip bitiyor. Türk popüler müzik tarihinden alınarak hoş ve manidar örnekleriyle yeniden düzenlenen şarkıları biraz teatral bir ödünç almayla, birer epizod başlığı olarak anlayabiliriz. Her yeri müzikle, ilginç şarkılarla dolu bir film. Türk eğlence dünyasf konulu filmlerde olduğundan daha farklı bir estetik hâkinı durumda. Tüm erkek kostümlerinin turuncu- kırmızı tonlarında seçilmesi, dekor ve sanat yönetiminde olana benzeyen ama olmayan bir dünyanın yaratılmış olması, şarkıların anlatıcılığı. aslında kirli ve itici yanları olan bu dünyayı, masaisı ve sevimli kılıyor." Ünlü heykeltıraş 69 yaşındaydı GürdalDuyar yaşamınıyitirdi İstanbul Haber Servisi - L T n- lü heykeltıraş Gürdal Duyar. te- davi gördüğü Amerikan Hastanesi'nde dün haya- tını kaybetti. Edinilen bilgilere gö- re, yaklaşık bir ay önce rahatsızlanan 69 yaşın- daki ünlü heykeltıraş Gürdal Duyar. yakınlan tarafından Amerikan Hastanesi'ne kaldınldı. Bir süredir burada teda- ^ ^ ^ ^ vi gören Duyar. dün ak- Gürdal şam saatlennde bütün mü- dahalelere rağmen kurtanlamaya- rak hayatını kaybetti, Figür ve büst çalışmala nyla tanınan Gür- dal Duyar, 1935 yılında İstan- bul'da doğdu. Devlet Güzel Sa- natlar Akademisı Heykel Bölümü'nde Rudolf Bel- ling'in öğrencisi oldu. Yapmaya başladığı ilk gün- lerden itibaren. özellikle mo- delin karakterjıı yansıtmada- ki başansı, kompozısyonlar- daki uyumu, plastik tekniğin- deki matematikçi şaşmazlığı ile dikkatleri çeken Duyar, gözlerden uzak çalışmayı ter- Duvar. c ih ediyordu. Duyar. daha ön- ce de Behçet Necatigil, Bedia Muvab.it, Neyzen Tevfık, Orhan Veli ve Necati Cumalı'nın heykel- lerini yapmıştı. Bir annenin sevda dolu tekyazı Kültür Servisi - Ankara Devlet Tıyatrosu'nun sahnelediği 'Sevda Dolu Bir Yaz' 22, 23 ve 24 Nisan günleri Sıvas Devlet Tiyatrosu'nda sahnelenecek. Füruzan'ın yazdığı, Vacide Öksüzcü'nün yönettiği ve rol aldığı tek kişilik oyunun dekor ve kostümleri Gül Emre'ye, ışık ta- sanmı Osman Uzgören'e ait. Oyunda adını bile bilmediğimiz bir kadın; çocuğuna acıklı olduğunu kabul etmemekte dırendiğı yaşamı- nı anlatmakta. Tüm kırgınhklara karşın o sevgıyı tatımış. sevmeyi bilmiştir. Çocukluğunun o büyülü dünyasındaki yıllam örselenmişli- ğıne neden olan kışüeri, olaylan ıçındeki cevhen karartmadan sev- giyle korur. Hiçbir şeyin eskisi gi- bi olmadığı bır ortarada. farklı bir kişilik ve konumda 'sevda dolu tek yaz'ını anlatacağı brçocuğu vardı. Boğanın kertenkeleyi öldürdüğü gün... MUZAFFER İLHAN ERDOST "Ressam" diye tanıtıldığım- da, "Ressam değilim" demiş- tim, "resim de yapıyorum". Galerinin duvarlanndaki re- simleri eliyle imleyen "genç" ressam, "Bunlara resim den- diğine göre, dedi, sizin kedini- ze Ressam değilim' demeniz doğal." Duvardaki resimlerin. benim yaptığım resimler olduğunu öğ- renince elinde kalacaktı kerten- kelenin kuyruğu. İkinci gençliğimin gençlerı (yanı 68'liler) de gelmişti ser- ginin açılışma. "Ay ne güzel!.." diyerek salonda dönenlerin bi- raz dışında toplaşıyor. sanınm. duvardaki resimleri, devrimın dennleştıği stratejik "yol hari- tası"nda bir yere orurtamama- nın sıkuıtısını yaşıyorlardı. Do- lanan ayaklar azalınca galeride, beni bir yana çekerek. "Bunlar 'Fotoğraflar ve Fanteziler' başlıklı sergiden. ğimi sordular. 'Serserilik yapıyorum' ne? Söyle bakiim!" demedıler de, bu resimlerle ne yapmak istedi- dim, bi-şeyler yaptını işte!.." İkin- ci gençliğimin en gencı, Ayşe Emel, "gençliğimizin hasat ayi- ni" olarak nitelemeseydi yazısımn odağına oturttuğu resimlerimden birini. çarrruha gerilebilirdim de. Yiğit unvanıyla anılır derler. Ser- grmin Ankara "daki adı. "Fotoğraf- lar ve Fanteziler"di. "Fotoğraf- lar ve Fanteziler"i tlhan Selçuk açmıştı ölüm ile yaşam ve yaşamın üretilmesi ile yaşamın estetik ola- rak üretımi arasındaki diyalektık bağa vurgulama yaparak. ilk sözcükleri de "bu çirkin şey- ler" olmuştu. "Bu çirkin şeyleri kim böyle güzelleştirdi!" dediği zaman, kertenkele, "Ben güzelleş- Ankara'da da karşılaşmıştım ben- zer sorularla. Ben de, bir keresinde. "Serserilik yapıyorum" demiş- tim. Işin gülünç yanı, "serserilik yaptığımı" haberin başına kondu- ranlar, metnin içine, minnacık da olsa, Ballı zomasında (Şemdinli) çektiğim bir fotoğraftan esinlene- rek yaptığım resmi koyacaklardı. ikinci gençliğimin arkadaşlarına "Serserilik yapıyorum" diyemez- dim. Erotik suçlardan estetik üret- miş olmanın utancıyla (siz "sevin- ciyle" okuyabilirsiniz) "Vaüa, de- tirdim de, ben güzelleştirdim de..." diye söylenmiş dur- muşru. Ben de bir şey söyleme- miştim. Çünkü sorgulayan- lar söyleyecekti benim söy- leyeceğimi. DAL, demir kapı, kör pencere, ıstakoz kelepçe - eveet, ışte o. Bir numara büyütülmüş yaşım- la (74) yanyana konmuş ve sormadan sorulmuştu. "Böyle bir adam ne ya- par?" diye. Olsa olsa filis- tin askısma asılmışlan ya- par, üstünde tepinen dört postal ve içi öldürülmüş bir tabut yapar. 'Konu;... Konu;...' Güneyt, "Bunlar ne öy- leyse abim!" demiyor, "A- ma Şemdinli-siz olur mu?" diyor. Kertenkele "Konuş... Konuş..." diye sıkıştırıyor. İçimden konu- şuyorum zaten. "Körlerin gözlerine kurşun dök- tüm." "Bir dilsizin dilini ikiye ayırdım." "Uzun kolları kestim, kısa kolları gerdim." Gaalın bir ses: "Sen gendini İsa mı sanıyon yoğsa!.." İnce sesiyle yanıtlıyor kertenke- le: Bakmak görmek midir? Görebılır misin koklayarak? Biz de göremiyoruz, doğanın giz- leri arasından tıslayarak geçen mar- şandizin gövdesini biçtiği yabanıl yılanın ıslığını. Kertenkele kulağıma eğilmiş, bo- ğa. diyor, kırmızıyı mı gördü, bay- rağı mı, bezi mi? Ortalık karışıyor birden. Ve gazetenın duvanna saplanmış ikı boynuz arasında bir kertenkele silueti. kirli-yeşil. Çetinkaya, okurlarıyla bufuştu İZMİR (Gumhuriyet Birosu)- Bu yıl 9'uncusu düzenlenen TÜYAP İzmır Kitap Fuan, sona erdi. İzmirli kitapseverlerin yoğun ilgı gösterdiği fuarın son gününde, gazetemiz yazan Hikmet Çetinkaya, Çumhuriyet Kitap Kulübü'ndeki ünza gününde okurlanyla buluştu. Attilâ İlhan da Bilgi Ya>ınevi standında kitaplannı imzaladı. Tatil günü olmasını fırsat bilen İzmırlıler, ftıann son gününde standlan doldurdu. Özellikle öğrenciler, fuann gediklisi olurken yayıne\ leri de ftıardan memnun aynldıklannı kaydettiler. 'Behzat Ay Yazm Ödülü' Kültür Servisi - Bu yıl deneme türüne aynlan 'Behzat Ay Yazın Ödülü' açıklandı. Emin Özdemir, Bedrettin Aykın, Yusuf Çotuksöken, Öner Yağcı ve Elgiz Pamir'den oluşan seçici kurul, Murathan Çarboğa ve Alper Akdeniz'in yapıtlarınıödüle değer buldu. Behzat Ay'ı anma etkinlikleri kapsamında 30 Nisan'da 'Fotoğraflarla Behzat Ay' sergısi açılacak. 1 Mayıs'ta Halk Oyunlan gösterisinden sonra Aykın, Çotuksöken ve Yağcı'nın katılımıyla gerçekleştinlecek olan 'Dünden Bugüne Denemeciliğimiz' adlı panelin ardından yazarlarla söyleşi ve ödül töreni yapılacak. 2 Mayıs'ta da katılrmcılarla birlikte Kanlıdivane, Kız Kalesi ve Narlıkuyu yöresine gezi düzenlenecek. ÇYDD yararına konser Kültür Ser\isi - Özel Kalamış Okullannın Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Vakfı yararına Yıldız Teknik Üniversite'sinde düzenlediği konser bugün saat 19.30'da ızlenebılecek. Konser öncesi Prof. Dr. Türkan Saylan 'Çumhuriyet ve Çocuk' başlıklı bir konuşma yapacak. Keysudar Sever'in yönetimindeki Özel Kalamış Okullan Çocuk Korosu'nun vereceği konsere solist olarak Monica Ünel ile Özen Çimşir. konuk sanatçı olarak da Fatih Erkoç katılacak. (0 216 302 90 53) Çağdaş Bale Topluluğu ENKA'da Kültür Servisi - Cem Ertekin'in genel sanat yönermenliğini yaptığı Çağdaş Bale Topluluğu yann saat 20.00'de ENKA Oditoryumu'nda izleyiciyle buluşacak. Gösteride koreografisini Cem Ertekin'e ait olan 'Hable Con Ella (Konuş Onunla)', koreografisi Buket Deniz'in üstlendiği 'Eski Bir Takvim İçin Şiirler' ve koreografisini Uğur Seyrek'in hazırladığı 'Iç-güdü' adlı yapıtlar sahnelenecek. (0 212 276 22 14-15) Hiırdi oyuncu Soundrya öldii YENİ DELHİ (AA) - Hindıstan'ın ünlü sinema oyunculanndan Soundrya ile beraberinde yolculuk eden 3 kişinin uçak kazasında yaşamını yitirdiği bildirildi. Star News tele\ izyon kanalının haberine göre, Başbakan Atal Behari Vajpayii'nin seçim kampanyalarına katılan Soundrya, Karimnagar bölgesindeki bir gösteriye katılmak üzere yola çıkmıştı. Kısa film Yanşması'na başvurular Kültür Senisi - Marmara Cnıversıtesi İletişim Fakültesi 6'ncı Kısa Fıbn Yanşması'nın başvurulan başladı. Kurmaca dalında serbest konulu yapılacak olan yanşmaya, adaylar 20 dakikayı aşmayan birden fazla filmle katılabilecekler. En iyi film (Prof. Dr. Alım Şerif Onaran anısına), en iyi oyuncu (Kemal Sunal anısına), en iyi senaryo, en iyi görüntü, en iyi özgün müzik dalında ödüllerin dağıtılacağı yanşmaya katılmak için, filmde emeği geçen tüm çahşanlann özgeçmişlerini ve filmografik bilgilerini içeren bir mektupla birlikte ikışer adet VHS ya da ıkişer adet VCD kopyalan en geç 14 Mayıs'a kadar istanbul Nışantaşı'ndaki fakülte sekreterliğine bırakmalan eerekiyor. (0 212 233 04 47) *
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle